İdari davada süre yönünden red kararı almış olduğumuz bir davamız bulunmaktadır.
Bilindiği üzere dava açmadan önce İYUK hükümleri gereği ilgili idareye itiraz zorunludur. İlgili idare yapılmış bu itiraz neticesinde idare 90 gün sonra yazılı cevap vermiştir. İlgili memur kendisine idarenin red cevabı vermesinden 60 gün sonra dava açarak hakkını aramıştır.
60 günlük zimmen red süresi dolumundan itibaren tekrar yasal süre işlerlik kazanmış ve İYUK hükümleri gereği idare Mahkemesine açılan davada süre yönünden red kararı verilmiş bulunmaktadır.
Konu ile ilgili olarak süre yönünden danıştaya dava açmak için emsal yada bilgi istenmektedir. Yardımlarınız için teşşekürler.
İYUK idari başvuruyu bazı hallerde zorunlu kılmıştır.idari başvuru bazı hallerde ihtiyaridir.İYK md.10 kapsamına giren hallerde idari başvuru zorunlu iken md.11 idari başvuruyu ihtiyari görmüştür.eger sizin açacağınız dava md.10 kapsamına giriyorsa yani zorunlu idari başvuru öngörülmüşse davayı açtığınız merci, davanızı idari merci tecavüzü gerekçesiyle reddeder ve dosyanızı ilgili idareye tebliğ eder.
md.10 kapsamında yapılan idari başvuru üzerine red kararı dava açma süresi aşıldıktan sonra da gelse bu süre yeniden başlayacaktır.eğer sizin işlemnizin mahiyeti md.10 kapsamında ise idarenin kararından sonra 60 gün içinde dava açabileceksiniz, yok md10 a girmiyorsa yani idari başvuru ihtiyari ise bunun dava açma sürenize etkisi sadece durdurma olacaktır.
olayınızda ihtiyari başvuru öngörülmüşse dava açma süresini 30 gün geçirdiğiniz söylenebilir. hayır md.10 kapsamına dahil edilebilecek bir işlem mevcut diyebiliyorsanız o zaman davanız zamanında açılmıştır ve (sanıyorum) bu karara karşı itiraz hakkınız mevcuttur.yine de İYUK'un itiraza ve temyize ilişkin hükümerini gözden geçirip dilekçe red kararına karşı gidilebilecek yolları bulun, gereğini yapın diyebilirim.
1982 Anayasasının 128. maddesine göre 'Memur ve kamu persolenini tüm özlük işlemleri yasa ile düzenlenir.'Bu nedenle, kamu personeli hakkında verilen disiplin cezalarının da yasayla konulması ve düzenlemesi zorunludur.Nitekim 657 sayılı 'DMK' memurlara uygulanacak disiplin cezası vesair özlük haklarına dair düzenlemelerin kanunla düzenlenmesi gerekirken bu alanlarda yönetmeliklerle idari yaptırımlar konulması, anılan Anayasa maddesine aykırıdır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de idari yaptırımların ceza yaptırımları yerine kullanılamayacakları düşüncesindedir.Ve bir yaptırımın ceza yaptırımımı , yoksa idari yaptırımımı olduğu konusu yaptırımın doğurduğu etki ve sonuçlara dikkate alarak karara bağlamaktadır.Bizdede yapılması gereken idari yaptırımlara idarecilerin elinde bir silah gibi kullanılmasını önleyecek ve önemli yaptırımların yargı kararlarına dayanarak bir başka deyişle yargısal korunma düzeni içerisinde karara bağlanmasını sağlayacaktır.Başka bir deyişle ceza mahkemesi suçsuz bulduğu halde idarenin aynı konu hakkında memuru suçlu bulup idari veya disiplin cezası vermesi Anayasanın 138. maddesinin ihlalidir.İsnat edilen aynı suçtan dolayı kademe ilerlemesi alan bir memurun idari yönden dava açmayarak hakkında yürütülen adli, mali ve disiplin yönünde davalara karşı açmış olduğu idari mahkemelerde haklı görülmesi ancak idari yönde dava açmadığı için idari davanın zaman aşımına uğradığı ve idari cezanın kesinleştiğine dair idarenin memura eski idarecilik görevine dair iadesi yapılmayarak cazalandırılması ne derece uygundur???
Bence dava açma süresi belirli bir zamanla sınırlandırılması müşteki şahısları zor durumda bırakmaktadır.Suçun tarihi, zamanı, yeri olmadığı gibi savunmanın da tarihi,zamanı ve yeri olmaz adalet herzaman herkes için her yerde vardır.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Konu yagız tarafından (09-06-2007 Saat 22:29:46 ) de değiştirilmiştir.
1982 Anayasasının 128. maddesine göre 'Memur ve kamu persolenini tüm özlük işlemleri yasa ile düzenlenir.'Bu nedenle, kamu personeli hakkında verilen disiplin cezalarının da yasayla konulması ve düzenlemesi zorunludur.Nitekim 657 sayılı 'DMK' memurlara uygulanacak disiplin cezası vesair özlük haklarına dair düzenlemelerin kanunla düzenlenmesi gerekirken bu alanlarda yönetmeliklerle idari yaptırımlar konulması, anılan Anayasa maddesine aykırıdır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de idari yaptırımların ceza yaptırımları yerine kullanılamayacakları düşüncesindedir.Ve bir yaptırımın ceza yaptırımımı , yoksa idari yaptırımımı olduğu konusu yaptırımın doğurduğu etki ve sonuçlara dikkate alarak karara bağlamaktadır.Bizdede yapılması gereken idari yaptırımlara idarecilerin elinde bir silah gibi kullanılmasını önleyecek ve önemli yaptırımların yargı kararlarına dayanarak bir başka deyişle yargısal korunma düzeni içerisinde karara bağlanmasını sağlayacaktır.Başka bir deyişle ceza mahkemesi suçsuz bulduğu halde idarenin aynı konu hakkında memuru suçlu bulup idari veya disiplin cezası vermesi Anayasanın 138. maddesinin ihlalidir.İsnat edilen aynı suçtan dolayı kademe ilerlemesi alan bir memurun idari yönden dava açmayarak hakkında yürütülen adli, mali ve disiplin yönünde davalara karşı açmış olduğu idari mahkemelerde haklı görülmesi ancak idari yönde dava açmadığı için idari davanın zaman aşımına uğradığı ve idari cezanın kesinleştiğine dair idarenin memura eski idarecilik görevine dair iadesi yapılmayarak cazalandırılması ne derece uygundur???
Bence dava açma süresi belirli bir zamanla sınırlandırılması yasaları geriye doğru işletme durumunda bırakmaktadır.Suçun tarihi, zamanı, yeri olmadığı gibi savunmanın da tarihi,zamanı ve yeri olmaz adalet herzaman herkes için her yerde vardır.
Yorumlarınızı bekliyorum.
İYUK idari başvuruyu bazı hallerde zorunlu kılmıştır.idari başvuru bazı hallerde ihtiyaridir....................................... .................................................. ..............................
olayınızda ihtiyari başvuru öngörülmüşse dava açma süresini 30 gün geçirdiğiniz söylenebilir. hayır md.10 kapsamına dahil edilebilecek bir işlem mevcut diyebiliyorsanız o zaman davanız zamanında açılmıştır ve (sanıyorum) bu karara karşı itiraz hakkınız mevcuttur.yine de İYUK'un itiraza ve temyize ilişkin hükümerini gözden geçirip dilekçe red kararına karşı gidilebilecek yolları bulun, gereğini yapın diyebilirim.
Sayın Sencer;
Öncelikle sizin cevabınıza teşşekür ederim. Fakat hangi haller zorunlu hangi haller ihtiyari bu konuda İYUK ta açıklık bulunmamaktadır.
Ayrıca özel de bahis konusu davaya dönersek dava konusu; idarenin rapora dayanarak verdiği döner sermayeden yapılan ödemenin geriye iade edilmesi istemidir. Davacı tarafta sözkonusu raporun ve getirilen işlemnin iptali işleminin zaman aşımıdır.
Burada açıklık bulunmamamktadır.
Konu ile ilgili birçok emsali tedarik ettim ve buradadan ayrıca vereceğim ilginize teşşekkür eder saygılar sunarım. Fakat bu şekide bilgilenmek çok güzel.
İDARENİN CEVAP VERMEMESİ ÜZERİNE AÇILAN, ANCAK YASAL SÜRESİ GEÇİRİLMİŞ BULUNAN BİR DAVANIN GÖRÜLMESİ SIRASINDA İDARENİN OLUMSUZ CEVABINI BİLDİRMESİ HALİNDE DAVANIN SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDEDİLMEYEREK UYUŞMAZLIĞIN ESASTAN İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Öğretmen olarak görev yapmakta iken 1402 sayılı Yasa uyarınca 29.5.981
tarihinde görevine son verilen ve daha sonra hakkındaki sakıncalılık
kararı kaldırılarak 31.8.1983 tarihinde öğretmenlik görevine iade edi-
len davacı, görevi.e son verildiği tarih ile göreve iade edildiği ta-
rih davasındaki süreye ait aylıklarının ödenmesi istemiyle dava açıl-
mıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla, davanın idari işlem nedeniyle uğranılan bir
tazminat davası olduğu, bu nedenle 31.8.1983 tarihi de göreve yeniden
başlatılan davacının be tarihten itibaren altmış gün içinde dava açma-
sı gerekirken, bu tarihten çok sonra 8.8.1984 tarihinde kayda geçen
dilekçe ile açılan davanın esastan inceleme olanağının bulunmadığı,
davacı tarafından yapılan 25.1.1984 günlü başvuruya dava açıktan sonra
verilen 11.2.1985 günlü yanıtın davayı süre yönünden etkilemiyeceği,
2577 sayılı Yasanın 10.maddesine göre bir başvuru yapıldığı kabul edil
se dahi 25.1.1984 tarihli başvurunun 60 gün içinde cevaplandırılması
üzerine 25.3.1984 tarihinden itibaren işlemeye başlayan dava adresinin
24.5.1984 tarihinde sona erdiği açık olduğundan 8.7.1984 tarihinde
açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle dava bu yönden redde-
dilmiştir.
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 93.maddesinin birinci fıkra-
sının birinci tümcesi, "taaluk ettiği şahsi maliyenin hitamı tarihin-
den itibaren beş sene zarfında sahibi tarafından meşru bir mazerete
müstenit olmaksızın tahriren talep ve takip olunmamaktan veya evrakı
ibraz edilmemekten dolayı tediye olunmayan düyun mürürü zamana uğraya-
rak devlet menfaatine nakit olur" hükmünü taşımaktadır, madde hükmün-
den de anlaşılayacağı üzere, idareden alacağı olan kimselerin madde de
öngörülen beş yıllık süre içinde idareye başvurarak alanacaklarını ta-
lep etmeleri ve istemlerinin reddi halinde İdari Yargılama Usulü Kanu-
nunda öngörülen süreler içinde İdari dava açmaları mümkün bulunduğun-
dan 1- Ara Mahkemesinin göreve başlama tarihi olan 31.8.1983 tarihin-
den itibaren altmış gün içerisinde dava açması gerektiği yolundaki ge-
rekçesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10.maddesi ilgi
liler, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin
yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
2- Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
İlgililer altmış günün bittiği tarihinden itibaren dava açma süresi
içinde, konusuna göre Danıştay'a, İdare ve Vergi Mahkemelerine dava
açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin de-
ğilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi,
kesin cevabıda bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez.
Dava açılmayan haller ile davanın süreden reddi halinde altmış günlük
sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilmesi ha-
linde, cevabın tebliğinden itibaren dava açma süresi yeniden işlemeye
başlar... " hükmünü taşımaktadır.
Davacının, 31.8.1983 tarihinde göreve başlatılmasından sonra 25.1.1984
günlü dilekçe ile davalı idareye başvurarak açıkta kaldığı sürede yok-
sun kaldığı aylıklarının ödenmesini istediği, cevap verilmemesi üzeri-
ne 8.8.1984 tarihinden dava açtığı, dava açıldıktan sonra davalı ida-
renin 11.2.1985 tarihli işlemle isteğini reddettiği dosyadaki belgele-
rin incelenmesinden anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10.maddesi "dava açılmayan
haller ile davanın süreden reddi halinde altmış günlük sürenin bitme-
sinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilmesi halinde cevabın
tebliğinden itibaren dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı"
hükme bağlandığına ve böylece idarenin başvuruya cevap vermemesi üze-
rine açılan bir davanın süreden reddedilmesine karşın, idarece sonra-
dan verilen cevap üzerine ilgililere yeniden dava açma hakkı tanınmış
bulunduğuna ve bu davanın konusunu da aynı işlem oluşturacağına göre
idarenin cevap vermemesi üzerine açılan ancak yasal süresi geçirilmiş
bulunan bir davanın görülmesi sırasında idarenin olumsuz cevabını bil-
dirmesi halinde, davanın süreaşımı yolundan reddedilmeyerek uyuşmazlı-
ğın esastan incelenmesinin yasakoyucunun 10.maddede ifadesini bulan
amacına daha uygun düşeceğinde herhangi bir duraksamaya yer bulunma-
maktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde huku-
ki isabet görülmediğinden davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare
Mahkemesince verilen kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu-
nun 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, belirtilen husus-
lar dikkate alınarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın aynı madde-
nin 3622 sayılı Yasanın 18.maddesi ile değişik 3.fıkrası uyarınca adı
geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
(DAN-DER, SAYI:82-83)
BEŞİNCİ DAİRE k 1990 1863 e1988 2022
................. idarenin rapora dayanarak verdiği döner sermayeden yapılan ödemenin geriye iade edilmesi istemidir. Davacı tarafta sözkonusu raporun ve getirilen işlemnin iptali işleminin zaman aşımıdır.
olayı tam olarak anlayamadım biraz daha açarsanız daha iyi anlayacagımdan eminim..
Merhaba, konuyla ilgili olduğu için bu başlıkta soruyorum.
İptal sonrası açılabilecek tam yargı davası için 60 günlük sürenin aşılması durumunda;
1. İptal konusu işlem nedeniyle meydana gelen zararın halen devam etmesi ve/veya düzeltilmemesi halinde memurun bütün çalışma hayatı boyunca özlük haklarında kayba yol açacak nitelikte olması halinde süre aşımı ortadan kalkar mı? Her halde 5 yıl kuralı burda geçerli mi?
2. Bu noktada idareye başvuru süre aşımını ortadan kaldırır mı?
Teşekkürler!
Konu ay-hukuk tarafından (29-05-2009 Saat 18:00:00 ) de değiştirilmiştir.
İdari davada süre yönünden red kararı almış olduğumuz bir davamız bulunmaktadır.
Bilindiği üzere dava açmadan önce İYUK hükümleri gereği ilgili idareye itiraz zorunludur. İlgili idare yapılmış bu itiraz neticesinde idare 90 gün sonra yazılı cevap vermiştir. İlgili memur kendisine idarenin red cevabı vermesinden 60 gün sonra dava açarak hakkını aramıştır.
60 günlük zimmen red süresi dolumundan itibaren tekrar yasal süre işlerlik kazanmış ve İYUK hükümleri gereği idare Mahkemesine açılan davada süre yönünden red kararı verilmiş bulunmaktadır.
Konu ile ilgili olarak süre yönünden danıştaya dava açmak için emsal yada bilgi istenmektedir. Yardımlarınız için teşşekürler.
Bu bir fikir, avukat arkadaşlar geçerliliği konusunda bizi aydınlatabilirler
İdareye yeni bir dilekçe yazın. Eski dilekçenin içeriğinde biraz değişiklik yaparak yani. 60 günün sonunda cevap vermezlerse dava açarsınız. Tabi idare biz buna fi tarihinde cevap vermiştik dava açtı süre yönünden reddoldu, şimdi mahkemenizi bu yolla kandırıyor vs. tarzında savunma yaparsa sonuç ne olur bilemiyorum. :D
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
go to this web-site
17-06-2025, 15:32:57 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku