Hukukta Facia

[sakar]

Bilindiği gibi eski 765 S.TCK.nun 219. maddesi:"Bu kanunun 202,205,208,2*9,212,213,214,216,218 ve 219.maddeleriyle mahkum olanlara aynı zamanda memuriyetten müebbeden mahrumiyet cezası verilir"demektedir.657 s.Devlet Memurları Kanunu da bu kanuna paralel olarak aynı suçları işleyenlere memuriyete giriş ve memuriyette kalışa engelleyici hükümler taşımaktadır.Ancak;5237 s.yeni TCK ise eski TCK dan farklı olarak aynı suçu işleyenleri hapis yanında 53/1 deki haklarını kullanmak bakımından infaz süresince,suçu işleyen memur ise infazdan sonra infaz süresinin yarısı kadar daha mahrumiyet vermektedir.Bir mahkeme kararında zimmet suçu ile ilgili olarak hapis cezası yanında;"5237 TCK.nun 53/1-2 deki hakları kullanmasında infaz süresince(16 ay 10 gün),ayrıca suçun memuriyet sırasında işlenmiş olmasından infaz süresinin yarısı kadar daha(8 ay 5 gün)53/5.maddesi gereğince,mahrumiyetine,kullanamamasına..."diye süreli hak mahrumiyeti cezası vermişken,idare ise 657 ye dayanarak "Süresiz men" cezası uygulamaktadır.Yeni tCK.nun "Bu kanunun genel hükümleri;özel ceza kanunları ve ceza içeren suçlar hakkında da uygulanır"şeklindeki 5.maddesinin yürürlüğü bir başka kanunla 31.12.2008 tarihine kadar durdurulduğundan,Mahkeme Hertürlü haktan "süreli mahrumiyet" derken,657 ise"Süresiz mahrumiyet" demekte,Mahkeme kararı ile idarenin işlemi uymamakta,Anayasanın 138.maddesi ise bir işe yaramamaktadır.Bu hususta uzmanların görüşlerini,çıkış yolunu öğrenmek isterim.Saygıyla.Not:Konu benim konum değil.İsteyene mahkeme kararını yazabilirim.
Gönderen:sakar

Yönetimin Notu: Başlığınızı konuyu kısaca açıklar nitelikte değiştiriniz.

[elvancetinkaya]

Eğer idare bu karara dayanarak memuriyetten çıkarılması yoluna gidiyorsa İdare mahkemesine işlemin iptali davası açılması gerekir.Memuriyetten müebbeden mahrumiyet cezalarının yasa kapsamında bulunmadığı ve memnu hakların iadesi gibi hükümlere yer verilmeyen 5237 sayılı yasada hak yoksunluklarının süresiz olmayacağı açıkça vurgulanmıştır.Dolayısıyle idare mahkemeleri bu konuda 2005 yılından (5237 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra)beri birçok emsal karara imza atmıştır.

Tabi yüzkızartıcı suçlardan sayılan "zimmet" tecil edilmediği sürece bu kapsamda değerlendirilemez....

5237/53 md nin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere;
"İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir.
Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.
Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir."

Sonuç olarak kişi asker değilse ve tecil edilmişse memuriyetten çıkarılma cezasının iptali mümkün...

[sakar]

Eğer idare bu karara dayanarak memuriyetten çıkarılması yoluna gidiyorsa İdare mahkemesine işlemin iptali davası açılması gerekir.Memuriyetten müebbeden mahrumiyet cezalarının yasa kapsamında bulunmadığı ve memnu hakların iadesi gibi hükümlere yer verilmeyen 5237 sayılı yasada hak yoksunluklarının süresiz olmayacağı açıkça vurgulanmıştır.Dolayısıyle idare mahkemeleri bu konuda 2005 yılından (5237 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra)beri birçok emsal karara imza atmıştır.

Tabi yüzkızartıcı suçlardan sayılan "zimmet" tecil edilmediği sürece bu kapsamda değerlendirilemez....

5237/53 md nin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere;
"İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir.
Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.
Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir."

Sonuç olarak kişi asker değilse ve tecil edilmişse memuriyetten çıkarılma cezasının iptali mümkün...

Teşekkür ederim.İdare memuriyetten çıkarılma işlemi sırasında verdiği yazıda:".....(mahkeme kararından bahisle) ise de,(657 ye atıfta bulunarak)gereğince memuriyetten çıkarılmasına..şeklindeki işlemle ilgili idare mahkemesine yapılan "mahkemenin süreli men cezasının aksine idarenin süresiz men cezası verdiği,..ise de denilerek mahkeme kararının farkında olunduğu,idarenin bu işleminin Anayasanın 138.maddesi ne uygun düşmediği yönüyle iptali davasında,idare mahkemesi verdiği kararda,Anayasanın 138. ve 5237 sayılı kanuna dayalı verilen cezadan hiç söz etmeksizin aynen idaranin yaptığı gibi.657 ile ilgili hükümlerden bahisle işlemin iptali istemini reddetmiştir.Karar temyiz edilmiştir.Emekliliğine 2,5 yıl kalan bir belediye çalışanı olan kişi -yıllar öncesi benim de başımdan geçtiği gibi- en az 4 yıl süren temyiz süresince hiçbir sosyal güvenlik kurumuna bağlı kalmadan beklemek yerine,isteğe bağlı emekli sandığına sigortalı olma isteği de E.Sandığınca reddedilmiştir.Tecil işlemi nasıl oluyor?Teşekkürler