4077 sayılı kanun hakkında

[medya71]

Herkese Merhabalar
4077 sayılı kanunda satıcı,ithalatçı,imalatçı ve servis istasyonlarının görev ve sorumlulukları belirtilmiştir. Ancak tüketici hakem heyetlerinde görülen davalarda davacı taraf davalı olarak hep satıcı firmayı taraf gördüğünden alınan kararlar hep satıcı firma aleyhine olmaktadır. Örneğin garanti kapsamındaki x marka bir cep telefonu ile ilgili bir sorun yaşayan bir kişi tüketici mahkemesine başvurduğunda sadece satıcı firmayı dava ediyor. Oysa x marka cep telefonuna servis verme ve işlem yapma yetkisi satıcı firmamada değil cihazın yetkili firmasındadır. Satıcı firmalar ancak yetkili servis raporları doğrultusunda işlem yapabilmektedir. Daha sonra tüketici toplantısına girdiğinizde her ne kadar satıcı firma olarak gerekli savunmanızı yapmış olsanız da kararlar sadece tüketici lehine alınıyor. Tüketici cihazın kutu ve aparatlarını atmış olsa bile iade kararı veriliyor. Peki satıcı firma ne yapacak? alacak ürünü kime satacak? Benim sormak istediğim konu şudur; Tüketici Sor.Hak.Heyetlerinden sadece davalı olarak satıcı firmaya bir savunma yada toplantı talebi tebliğ edildiğinde, satıcı firma ürünün ithalatçısını nasıl bu davaya ortak edebilir. sonuçta garanti belgesinde yazılan firma ürünün kendi firması. Satıcı firma mahkeme kararıyla iade almak zorunda kaldığı ayıplı ürünü ilgili firmasına iade etmesi neredeyse imkansız oluyor. Bu konuyla ilgili tecrübeleri olan arkadaşlarla fikir alış verişinde bulunmak istiyorum.

[Av.Mehmet Taylan Karakum]

4077 sayılı Kanun'un 4. maddesi:

"""İmalatçı-üretici, [u]satıcı, bayi, acente,</u> ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından [u]dolayı müteselsilen sorumludur.</u> Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz""".

Görüldüğü gibi; """satıcı, bayi, acente""" de "müteselsilen" sorumlu.

Satıcı; böyle bir durumda, ilgili olduğunu düşündüğü herkese (bayi, acente, ithalatçı, vs.) durumu ihbar edebilir.

Sâdece kendisinin sorumluluğuna yönelindiği ve aleyhine karar alındıında da; kendisine malı satana, ithalatçıya veya diğerlerine rücu edebilir.

[medya71]

Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Yanlız nasıl "ihbar" edilebilir ve alehte karar çıktığında bunu diğer sorumlulara nasıl "rücu" edilebilir mümkünse bunu da yazarsanız veya bununla ilgili örnek formlar dilekçe v.s. formatı varsa sevinirim. Teşekkürler tekrar ilginiz için.

[Av.Mehmet Taylan Karakum]

Bir format vermemiz söz konusu değil. İsbat kolaylığı açısından, Noter'den bir ihtarnameyle ihbar edebilirsiniz. Rücuyla (veya teslim aldığınız iade malı iade etmekle) ilgili olarak da, Mahkeme'de dava açabilirsiniz.

Ayrıca; aleyhinize açılan davayı da, yine bir dilekçeyle talep ederek, Mahkeme aracılığıyla, dilediğiniz herkese ihbar edebilirsiniz.

[medya71]

Yine aynı kanunda ürünlerin "memnuniyetsizlik" nedeniyle alakalı bir maddeye rastlamadım. (Kapıdan ve mesafeli satışlar hariç) Yani sadece ayıplı ürünlerle ilgili sorumluluklar var. Peki hiçbir kusuru, arızası, ayıbı olmayan fakat tüketici tarafından "memnuniyetsizlik" nedeniyle koşulsuz iade edilmek istenen durumlarda ne olacak? Özellikle ambalajı açılmış, vakumlu olduğundan mecburen açılan ürünlerde sorun oluyor. Tüketiciler "Ürünü açmadan nasıl çalıştığını, performansını nasıl bileyim" diyor. Özellikle teknoloji mağazalarında durum böyle. Müşteri ürünü aldıktan sonra açıyor, deniyor, hoşuna gitmiyor ve ürün sağlam olduğu halde iade etmek istiyor. Bu konunun hukuki açıdan değerlendirmesini yapabilirmisiniz. Bu konuyla ilgili başka bir kanun ya da yaptırım var mı? (Koşulsuz iadelerle ilgili) Daha doğrusu daha genel sorayım: Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin orjinal ambalajlarını, kutularını ve her türlü muhteviyatı saklamak ve korumak mecburiyetinde değil mi? Özellikle iadelerle çok sıkıntı yaşanıyor. Mesela kutusu veya aparatı tüketici tarafından atılmış bir ürünü iade almak satıcı firmanın sorumluluğunda olmamalı. Ürünün ithalatçısında da bulunmayabilir. Bu konularla ilgili bilgisi olan arkadaşların yardımına ihtiyacım var.

Teşekkürler.

[Av.Mehmet Taylan Karakum]

Yine 4077 sayılı Kanun'da, hiçbir neden olmaksızın, alıcının 15 gün içerisinde iade edebileceği hususu düzenlenmiştir.

İade edilecek malların muhafazasına yarayan kutu vs.'lerle ilgili, yasal bir düzenleme yok.

[French]

4077 no'lu kanunda böyle bir ibare göremedim. Tam olarak nerede yer alıyor ?

Yine 4077 sayılı Kanun'da, hiçbir neden olmaksızın, alıcının 15 gün içerisinde iade edebileceği hususu düzenlenmiştir.

İade edilecek malların muhafazasına yarayan kutu vs.'lerle ilgili, yasal bir düzenleme yok.