Günaydın herkese .Sorun şuayınpederinin tapuda tarla olarak görülen arsasındaki tek katlı evin üstüne müvekkilim ev yapmış ve de 6 yıldır oturmaktadır.Şimdi kayınpeder müdahalenin men'i ve ecrimisil davası açmıştır.Yaptığım araştırmalara göre biz de mudesatın malikinin tespiti idye bir dava açabiliriz.Ancak konuyla ilgili arkadaşlardan detaylı bilgi bekliyorum teşekkürler...
Dava, bir adet taşınmazın paylaştırılmasına ilişkindir. Mahkeme satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar M.K.684.maddesi gereğince arzın bütünleyici parçası sayılırlar ve paylaşmanın satış yoluyla yapılması halinde arzla birlikte satılması gerekir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa ve muhtesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa o artışın tespiti için arzın ve muhtesatın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerleri saptanır. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur.Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhtesata isabet ettiği hesap edilir.Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhtesata isabet eden kısım muhtesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerinde aidiyeti ihtilafsız bir bina bulunmaktadır. Davacıya ait bu binanın, ruhsatsız yapı olduğu bilirkişi raporunda beyan edilmiş, Karşıyaka Belediyesi İmar Müdürlüğünün 19.6.2002 günlü cevabi yazısında da, dava konusu yerle ilgili 3194 sayılı yasanın 32 ve 42.maddelerine göre yasal işlemlere başlandığı bildirilmiştir. Mahkemece, başlatılan yasal işlemlerin hangi aşamada olduğunun ilgili Belediye Başkanlığından da sorulmak suretiyle, yukarıdaki esaslar doğrultusunda tüm unsurları ile muhtesatın arzın değerinde bir artış meydana getirip getirmediğinin uzman bilirkişi aracılığıyla saptanmasından sonra, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 23.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Davacı, F... Vakfı adına kayıtlı 21 nolu parsele davalılar tarafından bina yapılmak suretiyle tecavüz edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde binanın davalılara ait olduğunun şerh edildiği, bu şerh iptal ettirilmedikçe elatmanın önlenmesi ve yıkım istenemeyeceği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi A.Sevil Çalıkoğlu'nun raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre çekişme konusu 21 sayılı parselin kayden davacı vakıf adına kayıtlı bulunduğu, kaydın beyanlar hanesinde de, muhtesatın davalılara ait olduğunun şerh edildiği taşınmazın davalının işgalinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, taşınmazda ayni hak sahibidir. Muhtesat şerhi ise sahibine kişisel hak sağlar. Kural olarak bir çekişmede ayni hak ile kişisel hakkın çatışması halinde çekişmenin ayni hakka üstünlük tanıması suretiyle çözüme kavuşturulması asıldır.
Hal böyle olunca, değinilen ilkeler gözönünde tutulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
DAVA : Davacılar Necati ... ve diğeri vekili Avukat Tuncer ... tarafından, davalı Zeynep ... aleyhine 09.11.1993 gününde verilen dilekçe ile muhtesatın oluşturulduğunun tesbiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.04.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Zeynep .. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; yerel mahkeme kararı, taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacılara ait olduğuna ilişkin bulunmaktadır. Oysa bu tür davalarda davacı yan, muhtesatın kendisi tarafından oluşturulduğunun tesbitini isteyebilir. Bundan ayrı olarak muhtesat üzerinde zilyetlik veya mülkiyet isteminde bulunamaz. Diğer bir anlatımla muhtesatın zilyetliğinin veya mülkiyetinin bir kişiye, zeminin ise başka birisine ait olması düşünülemez. Böyle bir durum MK.nun 619. ve Tatbikat Yasasının 39. maddesine aykırı düşer. Eşya hukukunun yazılı hükümlerine göre, yer üzerindeki muhtesat, yerin tamamlıyıcı parçası olması itibariyle yer sahibinin mülkiyetindedir. Bu nedenle mahkemece muhtesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğuna karar verilmesi doğru değildir. Ne varki yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının ikinci pragrafında yazılı Dava dilekçesindeki istem ve sözcüklerinin silinerek yerine ...402 adet kavak ağacının davacılar tarafından dikilip yetiştirildiğinin tesbitine sözcüklerinin yazılmasına, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03.12.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY : Dava türü olarak tesbit davaları hakkında usul kanunumuzda bir düzenleme bulunmamakla birlikte, istisnai hallerde bu tür davaların da açılabileceği Yargıtay içtihatları ile kabul edilegelmektedir. Bu dava türünden amaç bir hukuki ilişkinin ( münasebetin ) var olup olmadığının belirlenmesidir. Ancak; bu belirlemenin yapılmış olmasının tek başına sonuç doğurabileceği hallerde bu tür davayı açmakta hukuki yararın varlığından sözedilir. Bu dava türünün tipik örneği ortaklar arasında ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmaz üzerinde bulunan yapının, ortaklardan biri veya birkaçı tarafından yapılmış olduğunun tesbiti davasıdır. Bu dava olumlu sonuçlandığında, ortak taşınmazın satışından elde edilen paranın ilgililere dağıtımı sırasında yapı bedeli o yapıyı yapmış olanlara, geri kalan para da hisseleri nisbetinde ortaklara verilmek suretiyle ortaklık sona erdirilecektir. Örneğe dikkat edildiğinde tesbit kararı başka bir karara gerek kalmaksızın sonuç doğurmaktadır. Eğer taşınmazın sahipleri yapının yapanının kim olduğu konusundaki anlaşmazlıklarından başka veya bu anlaşmazlık yanında, yapının yapılış biçimi ve doğan sonuçtan kimin ne nisbette hak sahibi olacağı konusunda da ( MK. 648 ve devamı maddelerindeki haklar bakımından ) anlaşmazlık halinde iseler bu durumda eda davası açılması gerekeceğinden, tesbit davası açmakta hukuki yararın varlığından sözedilemez. O halde, bir dava ile istenilen hususta verilecek karar belli bir sonuç doğurmayacaksa o davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı kabul edilir. Bu yalnızca tesbit davasında değil her tür davada böyledir.
Dava açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı meselesi hakim tarafından sonra yaptırıma karar verecektir. Bu düşüncenin devamı olarak, açılacak bir davada veya halen devam etmekte olan bir davada, iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular içinde tesbit davasının açılamayacağının kabulü gerekir. Benzer bir durum da idari kendiliğinden gözönünde bulundurulacak şartlardandır. Diğer dava şartları gibi bu şartın bulunup bulunmadığını değerlendirecek hakim, hukuki yarar yokluğu halinde işin esasına girişmeksizin davayı reddecektir.
Davacının tesbit davası ile istediği hukuki korunma diğer dava türlerinden birinin de açılmasını gerektiriyorsa o zaman tesbit davası açmakta hukuki yararın varlığı düşünülemez. Uygulamadaki yerleşmiş ifadesi ile eda davası açılacak hallerde tesbit davası açılamaz. Zira, öteki tür davaların hepsinin içinde tesbit öğesi de vardır. Mahkeme önce tesbiti yapıp işlere esas olacak isteklerde kendini gösterir. İdareyi belli bir konuda karar vermeye, eylem ve işlem yapmaya yönlendirecek nitelikte tesbit kararı vermekde mümkün değildir. Aksinin düşünülmesi halinde görev alanına karışma sakıncasının yanında, idarenin tesbit kararı ile kendisini bağlı saymaması halinde gereksiz karar verilmiş olacağından karara saygı ilkesi zedelenir. İdari yargıda tesbit davası türünün bulunmaması da bu tür tesbit isteklerinin kabul edilmesi için haklı neden sayılamaz. Ayrıca, ilgili kamu idaresinin uyuşmazlığın çözümünde diğer dava türleri yerine tesbit davası yoluyla verilecek kararı yeterli bulması da tesbit davasının açılmasını haklı göstermez. Dava açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı meselesi kararı uygulayacak kişi veya merciin subjektif tercihine göre değil hukuki gereklerine göre belirlenir.
Yukardaki genel bilgilerin ışığında eldeki davaya gelince:Davacı bu tesbit davasının hangi nedenle açtığını izah etmemiş, bu hususta mahkemece de bilgi istenmemiştir. Tesbit davasının açılması için hukuki yararın bulunup bulunmadığının tesbit edilmemiş olması noksanlıktır. Kabul şekli bakımından da: Davacının tesbitini istediği ağaçların kavak ağacı olduğu anlaşılmaktadır. Kavak ve söğüt ağaçları kalıcı nitelikte olmayan, diken tarafından her zaman kesilip götürülebilecek cinsten ağaçlardır. Bu tür ağaçlar için tesbit davası açmaya gerek bulunmamaktadır. Şayet davalılar husumet yaratıyorlarsa bir eda davası ile sonuca gidilmelidir.
Tesbit davasının şartları bulunmadığından verilmiş bulunan kararın onanmış olmasına katılamıyorum.03/12/2001
merhabalar bir arkadaş tarafından dolandırıldım,arkadaşa şuan ulaşamıyorum şikayet dilekçesi vereceğim ancak ben de yazışma yaptığımız mail bilgileri...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Evlat edinilen çocukların eski...
04-05-2025, 20:37:53 in Aile Hukuku