Boşanma-Psikolojik rahatsızlığın kanıtlanması

[egnarts]

2004 yılında görücü usulü ile evlendim. Askerlik, yüksek lisans ve işimden dolayı ailemle birlikte yaşamayı kabul ettiği halde 4 ay sonra evimi ayırdım. 3 kez hap yutarak intihara kalkıştı. Sağlıkçı bir arkadaşımın tavsiyelerini yaptım, hastaneye götürmediğim için elimde raporum yok. İşlerin bu noktaya geleceğini bilemezdim. Ailesine götürdüm bıraktım sonra tekrar birleştik ama sorunlar bitmek bilmedi ve 13 aylık evlilikten sonra çıkmış olduğumuz tatilde de aynı sorunları yaşayınca tatil dönüşünde ailesinin yanına bıraktım.
Dava dilekçemi verirken ayrıldıktan sonra bulduğum lise yıllarında tutmuş olduğu günlükten "Canı sıkıldığında bileklerini kestiği" ne dair alıntı yaptım, günlüğü kabul etmiş fakat bilek kesmelerini "genç kızlık zamanında yazdığı rahatlama notları olduğundan geçerliliği yoktur şeklinde " gülünç bir savunma yapmışlar. Ayrıca çalışmadığı halde 10.000,- YTL maddi, 15.000,- YTL manevi ve 250 YTL nafaka talebinde bulunulmuş ve davanın RED di istenmiş. Sürekli davayı uzatmaya çalışıyorlar 2 şahid için 2 duruşmadır bekliyoruz ve davalarda 2 aydan önceye atılmıyor.
2005 Ekim ayında siddetli geçimsizlikten dava açtım Ekim ayında 4. duruşmam var fakat Aralık ayında askere gitmek zorundayım.

1- Süreci hızlandırmak için ne yapmam gerekli
2- Hayatımı mahvettiğin için teşekkür ederim deyip nafaka vermeye mecbur olduğumu biliyorum. Fakat ben ne zaman evlendi diyerekten kendime mühendislikten sonra yeni bir meslek olarak DEDEKTİF liği seçmek zorundamıyım. Görüyoruz ve duyuyoruz ki evlendikten sonra çocuğu olana kadar nikah yapmayan insanlar var.
3- Psikolojik rahatsızlığı olduğunu nasıl ispatlayabilirim. İlaçlarla ayakta durduğunu sonradan öğrendim. Evlilik süresince durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyordum. Bu mahkemeyi ne kadar uzatır.
4- Hakimin kararından sonraki süreç hakkında zaman olarak bilgi verebilir misiniz. Bu dava mahkeme ve temyiz olarak en geç ne zamana ve hangi sonuçla bitebilir.
5- Eğer askere gidene kadar dava karara bağlanmazsa dilekçe verip yokluğumda boşanma talebim doğrultusunda işlem yapılmasını isteyebilir miyim.
Bu arada yine günlüğünde "2 kez ayrılmaya karar verdiğimiz ve kendisine çay doldur desem kavga edebilecek kadar psikolojisinin bozuk olduğunu" dahi yazmış.
İlginiz için şimdiden teşekkür ediyorum. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.

[Av.Esin Kılıç]

Boşanma davasını, eşinizin psikolojik rahatsızlığı olduğu ve bu durumun evliliğinizi çekilmez hale getirdiği iddiası ile açmışsanız, Mahkemenin kararı ile, eşiniz hakkında resmi bir Kurumdan sağlık raporu alınacaktır. Ne var ki, eşinizin rahatsızlığı tedavi edilebilir bir rahatsızlık ise ve eşiniz tedavi olmayı reddetmiyor ise, bu rahatsızlık başlı başına bir boşanma nedeni olarak değerlendirilmez. Evliliğinizi sarsan ve çekilmez hale getiren diğer somut olayları da ortaya koymanız gerekir. Eşinizin günlüğü delil olarak değerlendirilir.
Yargılamanın ne kadar süreceği hakkında fikir yürütmek mümkün değildir.

[egnarts]

cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Ben davamı şiddetli geçimsizlikten açtım. Benim avukatım yok fakat onun var. Ayrıca savunmaların da benim kendisini sürekli dövdüğümü, hakaret ettiğimi ve bir başkasıyla ilişkim olduğunu hatta annemin suratı parçalanıncaya kadar dövdüğünü iddia etmiş. Buna rağmen davamın reddini talep etmiş. Telefon kayıtlarım istenmiş ben kendim alıp vermek istedim ama 6 aydan sonrakiler operatör tarafından siliniyormuş.
Ayrıldıktan 2 ay sonra eşyalarını almaya gelmiş bende anlaşmalı olarak ayrılalım istediğin zaman al git diye vermedim. Zaten kendi şahidi de boşanmaya ilişikin birşey söylemeyeceğini eşyaları almaya geldiğini fakat benim kendisine küfrettiğimi belirtti. Birde gelmeyen 2. şahidi ve ilk şahidi benim yarım saat bir görmüşlüğüm var. Bunun şahidliğinin geçerliliği varmı.
İddia ettiği üzere kendisini sürekli dövüyormuşum ama ayrıldıktan sonra çekmiş olduğu mesajlarda tekrar deneyelim, seviyorum gibisinden yalanlar var ve bende hala kayıtlı bu tutarsızlığı bana yardımcı olur mu.
Çünkü mesajları taşımaktan bıktım ve sim kartta bir sorun olursa hepside gider.
Gördüğünüz üzere karşı tarafça da bitmiş olan bir evliliğin bitirilmesine karar verilmesi neden bu kadar sıkıntılı oluyor anlamış değilim.
Bu arada bende sembolikte olsa 4000 YTL manevi tazminat talebinde bulundum belki anlaşmaya gelir diye.
Benim sizden ricam askerden önce bitirebilmek için ne yapmalıyım. Bilirkişi istemişler ama ne için istedikleri belli değil (günlükler mi yoksa, aile hekimliği içinmi) benimde bilirkişi istemem süreci ne kadar uzatır.
Avukat tutmama gerek varmı.

[hayrettinakay]

Egnarts öncelikle geçmiş olsun.ve bol sabırlar çünkü uzun ve sıkıntılı bir süreç boşanma davaları.Gerek yaşadıklarımdan gerekse etrafımda yaşanmış olaylardan sana şu kadarını diyebilirim ki:

Boşanma davasını Şiddetli geçimsizlik üzerine açmışsın.Eger Eşiyin Ruh sağlığı üzerinde davayı yürütmek istiyorsan ilgili: MADDE 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir hükmü vardır.Ama bu konuda da böyle bir rapor almak çok güç oldugunu biliyorum.
Sayın Egnarts açmış oldugun boşanma davasında Şiddetli geçimsizlik ve eşiyin davranışlarındaki tutasızlığın üzerinde durmanı tavsiye ederim.Umarım tutmuş oldugu günlüğü ve notları yazılı bir delil olarak kabul görür.Davada önemli olan senin iddialarını isbatlayabilmen ve karşı tarafın tezlerini çürütebilmen üzerine kurmalısın.Evliliğinde yaşadıgın sorunları ailen dahil şahitlerle isbatlamaya çalışabilirsin.
Karşı taraftan gelen yüklü miktardaki tazminat taleplerini gayet normal karşıla.Bu meblaglar kuvvetli delillerle isbatlanmazssa alması mümkün değil.ilgili maddelerde şunlar :
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Nafakada esas olan KUSUR durumudur.Eger karşı tarafın senden daha kusurlu oldugunu isbat edebilirsen nafaka hayalleri suya düşebilir.
Çekişmeli Boşanma davalarında sürü ve zaman biçmek mümkün değildir.Mahkeme kesin kararını verdikten 15 gün sonra Temyiz süreci başlarki buna sen veya eşinde açabilir.Buda yaklaşık 6-7-8 ayı bulan bir süreç ortalama..ilgili incelemeyi www.yargitay.gov.tr adresinden ve ilğili 2.hukuk dairesinden inceleyebilirsin.
Sayın egnarts Askerde iken mutlak suretle mahkeme de temsil edilmen gerekir ki,değilse karşı tarafın katıldıgı ve senin katılmadıgın şekilde devam eder.Asker de iken dvalara katılmak haliyle güçtür.Sana tavsiyem mutlak suretle Avukat vasıtası ile temsil edilmendir.Ayrıca askerde iken geride de sana ait gelir getiren bir durum yoksa askerde iken mahkemde resen baglanabilen Tedbir nafakası,veya mahkeme son rası baglanabilecek Yoksulluk nafakasını ödemekten muaf olursun.
Gerçektende sonderece karışık ve karmaşık bir süreç.Bu konuda mutlaka bir Avukat ile temsilini ve konuşmanı tavsite ederim.Allah sabır versin...

[egnarts]

Hayrettin bey teşekkür ederim biliyorum ki sabretmeye ihtiyacım var. Fakat gördüğüm ve forumlardan incelediğim kadarıyla bu işin içinden çıkmak pek kolay olmayacak.

Ayrılmayı kabul etmeyeceğini bildiğim için süreci başlatmak amaçlı dilekçemi verdim. Her ne kadar aldığım maaş yeterli olmasa bile hakim bey kabul veya red kararı verse de temyiz yoluna gitmeyeceğim çünkü biranevvel bu vatandaşa lütfetmiş olduğum ve ağırlğıyla ezildiği eşim olma lüksünü üzerinden kaldırarak ona yardımcı olmaktan başka bir amacım yok.
Ben kanunların bitmiş bir evliliği yeniden başlatma veya ızdıraba dönüştürme çabası ile bana mantıksız gelen maddelerinden yana muzdaribim. Mesela lehime olarak gördüğüm kendisine ait günlükteki ayrılmadan 3 ay önce yazdığı ve 2. kez ayrılmaya karar verdik fakat konuşup hallettik sözü benim aleyhime dönmüş durumda. Birincisi ben o günden sonra onu affetmiş görünüyorum ve herşey silbaştan başlıyor, intiharlarından sonra tekrar denemeyi kabul etmem de aynı şekilde. Bir bebek bile düşe kalka yürümeye alışıyor ama iyi niyetli olmak suç oluyor yani anlaşılan öyle görünüyor. İkincisi benim böyle bir olaydan zaten haberim yok. Evliliğimiz de asıl sorun olan vatandaşın psikolojik rahatsızlığından kaynaklanan kendi kendine karar verip sonra bunu uygulamaya beni mecbur bırakmak için (geçmiştede bileklerini keserek ailesini) elinden gelen herşeyi yapması. Ama hiç olmazsa aramızda sorunların olduğunun ikrar etmiş oluyor diye düşünüyorum.
Avukat tutma ihtiyacı duymadım ve onun tutmuş olduğu avukatı görünce kararımda isabetli olduğumu gördüm.

[egnarts]

Av. Esin hanım size ve unalm rumuzlu arkadaşa teşekkür ediyorum sayesinizde davamın yönü değişti. Ben davamı şiddetli geçimsizlikten açmıştım fakat şimdi psikolojik bozukluk ve şiddetli geçimsizlik olarak ıslah ediyorum. Psikolojik rahatsızlığı için muayenesini talep ettim. Fakat duyduğuma göre muayene talebimi kabul etmeme durumu varmış bu mümkün mü. Psikaytrlara danıştım belirtilerin Paranoid Şizofren olduğunu söylediler. Eğerki hastane muayenesini kabul etmez ise rahatsızlığının geçmişten geldiğini nasıl ispatyalabilirim. Elimdeki günlüklerinde evlenmeden 2 yıl önce 14-15 ay içerisinde 6 yerde bileklerini kestiğini ve 2 yerde intihar edeceğini yazmış. Hakim bu günlükler doğrultusunda karar verebilir mi. Teşekkür ediyorum.

[egnarts]

Davamın ıslahı kabul edilmedi. Benim hakkımda başka bir mahkemede şiddetli geçimsizlikten dava açtılar. Sanırım hakim beyde bunu gözeterek benim boşanma talebimin kabulünü, tazminat taleplerinin reddini ve 150 YTL nafaka ile davayı bitirdi. Nafaka konusunda temyize gitmeyi düşünüyorum. değişen birşeyler olurmu. Birde kendisi şuan sigortasız şekilde çalışıyor ispatlamak için ne yapmalıyım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

[Av.Emrah Yavuzcan]

"Avukat tutma ihtiyacı duymadım ve onun tutmuş olduğu avukatı görünce kararımda isabetli olduğumu gördüm." demişsiniz. Peki neden bu forumu açtınız?

[egnarts]

Siz gül yüzünüzü gösterip de bu soruyu sorasınız diye. Kusura bakmayın ama siz grafiker olarak bir çizgiyi çekmeyi beceremeyen insana diploması var diye grafiker diyebilir misiniz? Ben görüntü göremeyen, tasarım yapamayan birisine mühendis diyemiyorum. Bence o avukatta öyle birisiydi.

Kimse sevmediği işi yapmak zorunda değil, bir işi yapıyorsanız en iyisini yapmak zorundasınız. Önemli olan diploma almak mı yoksa o işin hakkını vermek mi?

Bütün avukatları da aynı kefeye koymak gibi bir hakkımda yok ben öyle bir amaçla da yazmadım. Maksadını aşan bir söz olduğunu kabul ediyorum. Sanırım düşüncemi tam olarak anlatamadım o sözle. İşini hakkıyla yapan insanların başımın üstünde yeri var.

Avukat tutmadım kendisinin ayrılmak istemediğinden emin olduğum, kanunlarımızın da onun ağzından çıkan kelimeye baktığından sadece süreci başlatmak amaçlı dilekçemi verdim.