Değerli arkadaşlar Ben bir apartman yöneticisiyim.Şu anda çalıştırdığımız kapıcıyı önceki yönetim 11 ay sigortasız çalıştırmış.Kapıcının şikayeti sonucu ssk kapıcıyı iş mahkemesine göndermiş.Kapıcı mahkemeye giderse gelecek cezayı aşağı yukarı biliyoruz.Biz kapıcı ile mahkemeye gitmeden noter huzurunda anlaşma yoluna gitsek mahkemeye gitmesini engellemiş olurmuyuz veya bize bu cezaların gelmesine engel olabilirmiyiz.yardım ederseniz sevinirim.
Anladığım kadarıyla, kapıcınız eski hizmetlerinin tesbiti için SSK'ya başvurmuş ve SSK şikayet konusu hizmetleri tesbit edemediğinden, kapıcınızı hizmet tesbit davası açması için İş Mahkemesi'ne yönlendirmiş. Bu noktada İş Mahkemesi'ne açılmış bir dava yoksa, bir avukat ile görüşüp Noter onaylı uygun bir anlaşma metninin karşılıklı imzası ile bir anlaşma yolunuzun olduğunu düşünüyorum.
Ancak kapıcınız İş Mahkemesi'ne hizmet tesbit davası açtı ise, bu sonuçta bir hukuk davası da olsa istisnai bir durum olarak davadan feragat etmesi mümkün değildir. Hizmet tesbit davalarında davacının feragati davayı durdurmaz.
ilginiz içinteşekkür ederim yanlız bazı muhasebeciler ne yaparsanız yapın ssk hiç bir şekilde bunu kabul etmez kapıcı anlaşıp yine mahkemeye giderse sskbütün ceza ve prim alacaklarını alır diyorlar bu konuda ne dersiniz.
Noter huzurunda yapılacak anlaşma, kapıcının çalışmadığını değil, çalıştığını gösterebilir.
Ayrıca, bu yönde yapılacak bir anlaşma, ilerde dava açma hakkını engellemeyeceği gibi, SSK'nın bu konuda işlem yapmasını da engellemez.
Bu konudaki sorunu tamamen ortadan kaldırabilmek için yapılabilecek işlem, öncelikle sigortasız çalıştırmaya son verilmesi, daha sonra gecikmeli de olsa SSK'ya bildirimde bulunulmasıdır.
Zira, bu durumun mahkeme kararı veya SSK'nın yapacağı araştırma ile ortaya çıkması halinde, her ay yapılması gereken bildirim için 3 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanabilecek iken, böyle bir tespit yapılmadan önce işveren tarafından gecikmeli yapılan bildirimlerde, her ay için 1/5 asgari ücret idari apra cezası uygulanır.
Selamlar..
bir avukat ile görüşüp Noter onaylı uygun bir anlaşma metninin karşılıklı imzası ile bir anlaşma yolunuzun olduğunu düşünüyorum.
Bir haftadır forumda yer alamıyordum.Mesajımda çıkış yolunu (karşılıklı anlaşma halinde-yani kapıcının da muvaffakati halinde) bir hukukçuya bırakmış olmakla birlikte, sanırım anlaşmadan kastettiğim yanlış algılanmış ve dava yolunu kapatacağı gibi benim ifade etmediğim bir kanı uyandırmış. Bir örnek vermek gerekirse;
İHTARNAME,
Sn. .......,
........ süre önce ........ Apartmanı Yönetim Kurulu ile yapmış olduğunuz "Kapıcılık" sözleşmesi gereği ...... tarihinde işbaşı yapmış olmanız gerekmekteyken, bu tarihin üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen halen işbaşı yapmamış ve durumunuz hakkında apartman yönetimine bilgi vermemiş bulunmaktasınız. Bu ihtarnamenin tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde işbaşı yapmamanız halinde iş sözleşmenizin münfesih olacağını tarafınıza tebliğ ederiz.
YANIT
......... Apartmanı Yönetim Kurulu'na,
........ tarihinde taraflarımızca imzalanan iş sözleşmesi gereği .........tarihinde apartmanınıza "Kapıcı" olarak işbaşı yapacakken .......... mazeretim sebebiyle bu edimi yerine getiremedim. ........... tarihinde apartmanınıza işbaşı yapacağımı bildiririm.
Karşılıklı anlaşma neticesinde (bunu üzerine basa basa ifade ediyorum "karşılıklı anlaşma sağlanırsa" ) Noter kanalı ile bu tarz karşılıklı iki yazışma sonrasında, anlaşma sağlanmış olmasına rağmen centilmenlik anlaşması hilafına geçmiş çalışmalar konusunda hak iddia edilse dahi, dava aşamasında örneklediğim dokümanlar
Noter huzurunda yapılacak anlaşma, kapıcının çalışmadığını değil, çalıştığını gösterebilir.
geçmiş çalışmaların ispatına sizce katkı sağlar mı, sağlamaz mı?
Sn: HRMGR,
Sigorasız çalıştırılan işçiye ödenen ücret ve çalışma olgusu herhangi bir şekilde kanıtlanabilirse, örnek olarak göstermiş olduğunuz belgeler, işçinin o işyerinde daha önce çalışmadığını kanıtlamaz kanaatindeyim.Selamlar.
Bir olayda, işçi SSK ve işveren aleyhine hizmet tespiti davası açmıştı. İşveren işçi ile anlaştı ve işçi davasından feragat etti. Taraflar ve hatta SSK kararı temyiz etmediği için feragat nedeniyle davanın reddine dair karar kesinleşti.
Bu durumda, işçi daha sonra tekrar aynı döneme ilişkin hizmet tespiti davası açar ise, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine mi karar verilir, yoksa aynı konuda yeniden yargılama yapılır mı?
Daha önce forumda yer alan başka bir soruya ve kısa mesaja verdiğim yanıtta "hukuksuzluğa kılıf uydurmak" gibi bir misyona sahip olmadığımı belirtmiştim. Bu nedenle Sn. zabitdemirel'in sorusuna verdiğim yanıtta konu dava aşamasına gelmeden tarafların karşılıklı anlaşmaları halinde bir çıkış yolu olabileceğini düşünmüş, konuyu hukukçuların öngörüsüne bırakarak, detay vermekten de özenle kaçınmıştım. "Anlaşma" hususunun yanlış anlaşıldığını görünce bugün üstüne basa basa vurgulayarak karşılıklı anlaşma halinde örnek bir çıkış yolu önermiştim. Bu örnekleri artırmak mümkündür. Yargıtay'ın tanık ifadelerinden daha çok yazılı belgelere itibar ettiği de bir gerçektir ve bu yönde bir çok karar bulunmaktadır.
Hizmet tesbit davaları HMUK yoluyla çözüme kavuşturulan hukuk davası niteliğinde davalar olmakla ve hukuk davalarında tarafların feragati her zaman mümkün bulunmakla birlikte, hizmet tesbit davalarından feragat etmek mümkün değildir. Buna gerekçe "bireylerin sosyal güvenlik haklarından feragat etmelerinin mümkün olmamasıdır ki, bu düşünce bence de doğrudur. Bu hususta geçmişte kaçak karar olarak adlandırılan bazı kararlar bulunmakla birlikte, artık yerleşmiş yerel mahkeme ve yüksek mahkeme kararları belirttiğim yöndedir.
Sn. Tunga'nın, beyin kıvrımlarımızı harekete geçiren güzel sorusuna yanıtım; yanlış da olsa kesinleşmiş mahkeme kararına karşı artık yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığıdır.
Sosyal güvenlik hakkı, vazgeçilemez ve devredilemez haklardandır. O nedenle, bir kişinin açmış olduğu hizmet tespit davasının feregatle sonuçlanmış olması, o davadan feragat edilmiş olduğunu gösterir. Ancak, tekrar aynı hizmet tespit davasını açma hakkını ortadan kaldırmaz.Dolayısıyla yargılama yapılması gerekir.
Bir dava karar bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar
arasında, aynı konuda, aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava
açılamaz. Açılırsa ikinci dava, kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve esasa
girilmeden kesin hükümden dolayı reddedilir.Kesin hüküm itirazı bir davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın daha önce kesin bir hükümle çözümlenmiş olması nedeniyle mahkemece yeniden inceleme konusu yapılamayacağına ilişkin usuli bir itirazdır.Açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması dava şartlarındandır. Bir davanın dinlenebilmesi için aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak verilmiş bir kesin hüküm bulunmamalıdır.Taraflar kesin hüküm itirazını ileri sürmekten feragat etseler bile, mahkeme, kesin hükmü öğrenince davaya bakamaz.Mahkeme kesin hüküm itirazını kabul edince dava şartlarından biri noksan olduğundan, davayı mesmu olmadığından dolayı reddetmekle yükümlüdür.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
çàáëîêèğîâàòü êàíàë òåëåãğàì
03-09-2025, 18:10:45 in Askerlik Hukuku