Cinsel Taciz İftirası

[magdur_dr]

Daha önce çalıştığım hastanede bir hasta yakını kendisini odaya kilitlediğimi. Odayı açmadığımı, bağırdığını, fiziksel olarak taciz ettiğimi belirterek şikayetçi oldu. Somut hiçbir delil ortaya koyamadı. Hakkımda disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma dosyasına Başka bir doktorun yalan beyanları dosyaya eklenmişti. O doktorun ifadelerine dayanarak soruşturmacı aleyhime karar verdi. Kınama cezası aldım. Bu arada müştekinin çalıştığım kurumun başındaki kişinin tanıdığı olduğunu öğrendim. Tahminimce soruşturmacı o kişiden talimat alarak yargısız infaz yaptı. Soruşturmacı gönderdiği yazıda hakkımda bir şikayet olduğunu, bu şikayete binaen ifademi istedi. Ancak fönderdiği yazıda ne ile suçlandığım konusunda en ufak bir bilgi yoktu. Kınama cezasının iptali için İdare mahkemesine başvurdum. Şikayet dilekçemde ne ile suçlandığım belirtilmeden ifademin alındığını ve savunma hakkımın ihlal edildiğini belirttim. İdare mahkemesi anlamadığım bir şekilde aleyhime karar verdi. Bölge idare mahkemesine başvurdum ve karar beklıiyorum şu an. O karar da aleyhime olursa AİHM ve Anayasa Mahkemelerine başvuracağım. Sormak istediğim soru şu: Ben bu şikayette bulunan müşteki ve hakkımda yalan bir şekilde yazılı ifade veren doktor hakkında iftira davası açmak istiyorum. Dava açabilir miyim? Açarsam sonucu tahminen ne olur? Bu tür davalarda işleyiş nasıldır. Bu kişiler somut hiçbir veriye dayanmadan hakkımda bu şekilde yalan içerikli ifadelerde bulundular, ne onlar ifadelerinin doğruluğunu ispatlayabiliyor ne de ben onların ifadelerinin yalan olduğunu ispatlayabiliyorum. Bu arada olay 2013 ilkbaharında gerçekleşti.
Saygılarımla

[EnginTarhan]

Soruşturma dosyasına Başka bir doktorun yalan beyanları dosyaya eklenmişti. O doktorun ifadelerine dayanarak soruşturmacı aleyhime karar verdi.

Demek ki soruşturmacı o ifadenin doğruluğuna kanaat getirmiş.

Bu arada müştekinin çalıştığım kurumun başındaki kişinin tanıdığı olduğunu öğrendim. Tahminimce soruşturmacı o kişiden talimat alarak yargısız infaz yaptı.

Eğer bunu kanıtlayacak durumda değilseniz, şu anda siz de iftira suçu işliyorsunuz.

Ancak fönderdiği yazıda ne ile suçlandığım konusunda en ufak bir bilgi yoktu.

Peki siz ne ile suçlandığınızı bilmeden ne ifade verdiniz?

İdare mahkemesi anlamadığım bir şekilde aleyhime karar verdi.

İdare mahkemesi heyeti de tanıdık olabilir mi?

Ben bu şikayette bulunan müşteki ve hakkımda yalan bir şekilde yazılı ifade veren doktor hakkında iftira davası açmak istiyorum. Dava açabilir miyim?

Elbete açabilirsiniz.

Açarsam sonucu tahminen ne olur?

Tahminen kazanabilir veya kaybedebilirsiniz..

Bu tür davalarda işleyiş nasıldır.

1) Müşteki elindeki delilleri ortaya koyarak dava açar, 2) Zanlı elindeki delilleri ortaya koyarak savunma yapar, 3) Dava sonuçlanır.

...ne onlar ifadelerinin doğruluğunu ispatlayabiliyor ne de ben onların ifadelerinin yalan olduğunu ispatlayabiliyorum.

-İşte bu, bütün anlattıklarınızın özeti. Onlar birilerine bir şeyler ispatlamış olacaklar ki soruşturmacı ve mahkeme aleyhinize karar vermiş. Sizin de haklılığınızın tescili için birilerine bir şeyler ispatlamanız gerekir.

[Engin Ünalmış]

Bir şey dikkat çekmek gerekli.Cinsel saldırı davaları diğer davalara benzemez.Bir kişi size bir suç isnat eder ne o ispatlayabilir ne siz suçsuzluğunuzu ispatlayabilirseniz bu durum sanığın lehine olur ve takipsizlik/beraat gibi sonuçlar ortaya çıkar.Ancak cinsel suçların %90 nından fazlası gözlerden uzak bir yerde iki kişi arasında geçtiği için ve bu konuda kanun koyucu ve uygulayıcılar hassas olduğu için mağdurun beyanı ve iddiaları çok ciddiye alınır.Kimi zaman kanıt olmaksızın(görüntü, şahit) mağdurun ruh sağlığı bozulmuş diye bir raporla ve iddialarla kişiler cezalandırılır.Henüz açılan davalardan beraat edip haklılığınız ispatlamadan, iftira davasından bir şey elde edemezsiniz.Ne zaman suçsuzluğunuz kanıtlarla ispat edilip aklanırsanız o zaman iftira/suç uydurma gibi suçlamalar için savcılığa suç duyurusunda bulunma ve manevi tazminat davası açma yoluna gidersiniz.

[magdur_dr]

Bir şey dikkat çekmek gerekli.Cinsel saldırı davaları diğer davalara benzemez.Bir kişi size bir suç isnat eder ne o ispatlayabilir ne siz suçsuzluğunuzu ispatlayabilirseniz bu durum sanığın lehine olur ve takipsizlik/beraat gibi sonuçlar ortaya çıkar.Ancak cinsel suçların %90 nından fazlası gözlerden uzak bir yerde iki kişi arasında geçtiği için ve bu konuda kanun koyucu ve uygulayıcılar hassas olduğu için mağdurun beyanı ve iddiaları çok ciddiye alınır.Kimi zaman kanıt olmaksızın(görüntü, şahit) mağdurun ruh sağlığı bozulmuş diye bir raporla ve iddialarla kişiler cezalandırılır.Henüz açılan davalardan beraat edip haklılığınız ispatlamadan, iftira davasından bir şey elde edemezsiniz.Ne zaman suçsuzluğunuz kanıtlarla ispat edilip aklanırsanız o zaman iftira/suç uydurma gibi suçlamalar için savcılığa suç duyurusunda bulunma ve manevi tazminat davası açma yoluna gidersiniz.

Soruşturma teknik olarak usulune uygun yapılmadı. Hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim o açıdan. Hasta yakını ilk mesajda bahsettiğim şeyleri iddia ediyor ama kapının onünde duran hiçbir personel ne bir ses duyuyor ne de anormal bir duruma şahit oluyor. Bu kişinin bahsettiği olaylar cereyan ederken kapının önünde de personeller var. O personel hiçbirşey duymuyor, hiçbirşeye şahit olmamış ama olayın olduğu yerden çok çok uzakta olan doktor "geldi benim yanımda ağladı" vs. Gibi ifadeler kullanıp hakkımda başka yalanlar da söyleyince soruşturmacı aleyhime karar veriyor.

- - - Updated - - -

Demek ki soruşturmacı o ifadenin doğruluğuna kanaat getirmiş.

Eğer bunu kanıtlayacak durumda değilseniz, şu anda siz de iftira suçu işliyorsunuz.

Peki siz ne ile suçlandığınızı bilmeden ne ifade verdiniz?

İdare mahkemesi heyeti de tanıdık olabilir mi?

Elbete açabilirsiniz.

Tahminen kazanabilir veya kaybedebilirsiniz..

1) Müşteki elindeki delilleri ortaya koyarak dava açar, 2) Zanlı elindeki delilleri ortaya koyarak savunma yapar, 3) Dava sonuçlanır.

-İşte bu, bütün anlattıklarınızın özeti. Onlar birilerine bir şeyler ispatlamış olacaklar ki soruşturmacı ve mahkeme aleyhinize karar vermiş. Sizin de haklılığınızın tescili için birilerine bir şeyler ispatlamanız gerekir.

Kişinin kendisi kurumun başındaki kişiiyi tanıdığını söyledi bana olaydan önce. Ayrıca başhekim tarafından çağrıldım ve yukarılardan birilerinin kendisiyle bu knuda görüştüğünü ve kendisinin de beni onun için çağırdığını söyledi. Yani iftira stmıyorum emin olun. O günden beri bir bayanla bir ortamda yalnız kalsam (asansör, oda, muayene odası) acaba bu bayan da bana iftira atar mı korkusu var içimde.
Bir kişiden ne ile suçlandığı belirtilmeden savunma istenebilir mi? Velev ki bu idari soruşturma olsun. Bu şekilde yapılan disiplin soruşturması sağlıklı olabilir mi? Düşünün biri size bir yazı gönderiyor hakkında şikayet var savunma yaz diye. E peki sen ne yazdın diyeceksiniz. Ben de olayların gerçekleşme şeklini ve şikayetin tahminen neden kaynaklanmış olabileceğini yazdım savunma hakkımı kullanmak adına.

[okur123]

Sanırım şöyle bir bakış açısı da var; şikayetçi olan(tacize uğradığını iddia eden) kişi kolay kolay şikayetçi olamaz. Çünkü cinsel suçların mağdurunun bunu şikayet etmesi ayrı bir zorluk(psikolojik sonuçlar,muayeneler, sosyal baskı, doğabilecek daha büyük olumsuz sonuçlar- baba, eş yada kardeşin gidip suçu işleyene birey yapabileceği korkusu- Eğer biri mağdur olduğunu iddia ediyorsa kendisine karşı bu suç işlenmiştir.

Sizin hakkınızda sadece idari soruşturma yapılmış varsayımı ile gidersek; Normalde soruşturmacı ayrıca C.Savcısı da değerlendirsin TCK ya göre suç var mı yok mu takdir etsin diye bir raporda savcıya gönderebilir.(Böyle bir görevi yok ama böyle bir Raporu savcıya gönderdi mi genelde savcılar soruşturur.) Bu arada disiplin hukuku açısında mevcut mevzuata göre soruşturmacı ifadenizi almak zorunda değil.(Uygulamada genelde alıyorlar) Sadece size ceza verecek disiplin amiriniz sizin savunmanızı almak zorunda.

[magdur_dr]

Sanırım şöyle bir bakış açısı da var; şikayetçi olan(tacize uğradığını iddia eden) kişi kolay kolay şikayetçi olamaz. Çünkü cinsel suçların mağdurunun bunu şikayet etmesi ayrı bir zorluk(psikolojik sonuçlar,muayeneler, sosyal baskı, doğabilecek daha büyük olumsuz sonuçlar- baba, eş yada kardeşin gidip suçu işleyene birey yapabileceği korkusu- Eğer biri mağdur olduğunu iddia ediyorsa kendisine karşı bu suç işlenmiştir.

Sizin hakkınızda sadece idari soruşturma yapılmış varsayımı ile gidersek; Normalde soruşturmacı ayrıca C.Savcısı da değerlendirsin TCK ya göre suç var mı yok mu takdir etsin diye bir raporda savcıya gönderebilir.(Böyle bir görevi yok ama böyle bir Raporu savcıya gönderdi mi genelde savcılar soruşturur.) Bu arada disiplin hukuku açısında mevcut mevzuata göre soruşturmacı ifadenizi almak zorunda değil.(Uygulamada genelde alıyorlar) Sadece size ceza verecek disiplin amiriniz sizin savunmanızı almak zorunda.

Bana gönderilen kınama cezasında ..... Yönetmeliğine göre kınama cezası uygun görülmüştür diyordu. ...... Yönetmeliğinde de sanığa gönderilen yazına ne ile suçlandığı belirtilir gibi oldukça açık bir madde var. Bana ne ile suçlandığımı bildirmeden o yönetmeliğe göre bana nasıl ceza uygun görebilir ki? Ayrıca bu yönetmeliğin bir başka maddesinde sonuç bölümünde her suç maddesi ayrı ayrı tartışılarak suçun sabit olup olmadığı belirlenir diyor. Disiplin soruşturması sonuç raporunda bu da mevcut değil. Suçun sabit olduğunun ispatı mümkün değil. Bir odadasınız. Odanın önünde de personeller var. Mağdur diyor ki ben bağırdım. Cebelleştik, beni odaya kilitledi diyor. Personel biz birşey görmedik, duymadık anormal hiçbirşey olmadı diyor. Fiili işlediğim nasıl sabit olabiliyor bu durumda. Evrensel hukuk kriterleri disiplin soruşturmalarını bağlamaz mi. AİH bildirgesinde adil yargılanma naşlığında "kişiye ne ile suçlandığı anlayacağı dilde belirtilir" diyor.
Biri sizi şikayet ediyor. O kişinin arkadaşı olayla hiç ilgisi olmamasına rağmen geldi yanımda ağladı ben soruşturdum vs. Gibi ifadeler kullanıyor ve siz bir soruşturmada mahkum oluyorsunuz. Somut tek bir delil yok,