Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa?
Merhaba,
Özel bir şirkette muhasebe personeliyim. Staj yapan öğrencimiz staj günlerinde özellikle bağlı olduğu sağlık ocağından ve hep aynı hekimden rapor alıp işe gelmiyor. Mazeretli izin olarak gösterildiği için devamsızlıkla ilgili sorun yaşamamak için böyle yapıyor. Amirlerimiz de şikayetçilerdi ama ben bu durumla ilgili sağlık bakanlığına raporların görüntülerini de ekleyerek bir mail attım. Sağlık görevlilerinin görevlerinin kötüye kullandığını düşünüyorum gereğini arz ederim diye. Çünkü 4 rapor var, hepsi haftanın aynı günlerinde ve hepsi ardarda. Hekimde aynı olunca, bende ister istemez iyi niyetin suistimal yapıldığını düşünerek bakanlığa mail attım.
Duyduğum kadarıyla öğrenciyi iki kez savcı çağırmış sözde, ifade vermiş. Doktor şikayet eden kişiye(yani bana) çok kızmış benden de şikayetçi olacakmış. Ben şahsım adıma şirket alan adına kayıtlı mail adresimden maili yazmıştım.
Fakat şu detaylar var. Doktor bademcik intihabı diye, korku, endişe vs. sebeplerden rapor yazmış hep. Staj yapan öğrencinin de bize söylediğine göre kalp damarlarında sorun var(bana göre yalan söylüyor). Ve migreni olduğunu söylüyor. Bu şekilde ifade vermiş.
Ayrıca, ben olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedim hiç. Hekime bir uyarı yapılır diye tahmin ettim.
Bahsi geçen doktor benden nasıl şikayetçi olabilir? Ben sonuçta hekimin ismini vermedim. Sağlık görevlileri dedim.
Farz edelim ki şikayetçi oldu. Başıma herhangi bir durum gelebilir mi? Gereksiz yere suçlama tarzında.
Ve en büyük korkum, olay çalıştığım şirkete de bulaşır mı?
Hukuki NET Güncel Haber
Konu hero4262321 tarafından (14-04-2013 Saat 21:34:47 ) de değiştirilmiştir.
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
Korkularınız yersiz, siz kamusal bir hakkınızı kullanmışsınız ve gerçeğe aykırı bir durum yok gibi görünüyor, bunun sonucunda olabilecek en kötü şey (kötü denilmez gerçi) doktor hakkında takipsizlik kararı çıkmasıdır, bu yüzden endişelenmenizin lüzumu yok.
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
Doktorun raporu bağlayıcıdır.Bir kişi yada kurum bir takım varsayımlarla(numara yapıyor,rapor haftanın aynı gününe denk gelmiş, başı aslında ağrımıyor vs.)bu raporu geçersiz kılamaz.Şikayetlerinizde doktorun sahte rapor verdiği gibi suçlayıcı ifadeler varsa sizden şikayetçi olabilir.Tazminat hakkı da saklıdır.Ancak anladığım kadarıyla doktorun görevi kötüye kullandığı iddianız var.Bunu ispat edemez iseniz iftira davası da söz konusu olabilir.Tabi doktorun bu işi takip edip şikayetçi olması lazım önce.Attığınız şikayet mailinin tam içeriğini bilmeden bir şey söylemek zor.Birileri sizi muhasebe işlerinde usulsüzlük yaptığınız konusunda şikayet etse siz nasıl tepki verirseniz karşı tarafta öyle tepki verir.Bunda şaşılacak bir şey yok.Son zamanlarda birilerini bir yerlere şikayet çok moda oldu ama şikayet edende çok dikkatli olmalı diye düşünüyorum.
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
İftira davası açma hakkı var.
- - - Updated - - -
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Doktorun raporu bağlayıcıdır.Bir kişi yada kurum bir takım varsayımlarla(numara yapıyor,rapor haftanın aynı gününe denk gelmiş, başı aslında ağrımıyor vs.)bu raporu geçersiz kılamaz.Şikayetlerinizde doktorun sahte rapor verdiği gibi suçlayıcı ifadeler varsa sizden şikayetçi olabilir.Tazminat hakkı da saklıdır.Ancak anladığım kadarıyla doktorun görevi kötüye kullandığı iddianız var.Bunu ispat edemez iseniz iftira davası da söz konusu olabilir.Tabi doktorun bu işi takip edip şikayetçi olması lazım önce.Attığınız şikayet mailinin tam içeriğini bilmeden bir şey söylemek zor.Birileri sizi muhasebe işlerinde usulsüzlük yaptığınız konusunda şikayet etse siz nasıl tepki verirseniz karşı tarafta öyle tepki verir.Bunda şaşılacak bir şey yok.Son zamanlarda birilerini bir yerlere şikayet çok moda oldu ama şikayet edende çok dikkatli olmalı diye düşünüyorum.
Cevabınızı okumadan yazmıştım, okumuş olsaydım yazmayacağım açıklıkta yorumlamışsınız. Saygı ile...
"Bu coğrafyanın en acil ihtiyacı kurtarıcılardan kurtulmaktır."
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
Yazdığım mailler şu şekilde
Şu an görev yaptığım özel şirkette 1231321213 TC Kimlik numaralı “XXX YYY” ad ve soyadına sahip stajyer öğrencimiz bulunmaktadır. Stajyer öğrencimiz 22 Şubat 2013 tarihinde şirketimize gelip; staj günleri olan 25 – 26.02.2013 tarihleri için izin istemiş, amir ve yöneticilerimiz fikirleri doğrultusunda kendisine 2 günlük mazeretsiz izin şirketimizce verilmiştir.
Bende yarattığı izlenime göre; öğrencimiz bu iznin eğitim gördüğü kurumda mazeretli izin şeklinde değerlendirilmesi gerekçesiyle 10 Nolu Refik Şevket İnce Aile Sağlığı Merkezi’nden Doktor ZZZZ UUUUU (987654 Aile Hekimi)’a sözde muayene olarak “Akut Tonsillit” teşhisi gerekçesiyle 2 gün istirahat raporu almıştır.
Düşüncem şudur ki, öğrencinin böyle bir rahatsızlığı olmadığı ve doktora görünmediğidir. Çünkü öğrenci iznini şehir dışına çıkmak için kurumumuzdan istedi. Bahsi geçen raporu kendi adına, bir başkası almıştır diye düşünüyorum. Mail ekinde öğrencinin aldığı raporun bir görüntüsünü bulabilirsiniz.
Yukarıda anlattığım olayda bana göre suiistimal var. Bu nedenle gerekli denetimlerin yapılması veya benzer şekilde bir olayın meydana gelmemesi için gerekli önlemlerin alınması için gereğini bilgilerinize arz ederim.
Sonraki mail
Merhaba
Size daha önce aşağıda ekli olan maili atmıştım. Konu da bahsi geçen öğrencimiz geçtiğimiz günler için tekrar bir istirahat raporu almıştır(Posta ekinde ilk gönderdiğim maildeki raporun görüntüsü ve tarafımıza yeni gelen raporun görüntüsü eklenmiştir). Kendisinin görünürde herhangi bir rahatsızlığı yoktur. Kanımca bir tedavi yolu kullanılmamış, ilaç dahi almamıştır. Sağlık kurumundaki görevlilerin görevlerini kötüye kullandığını düşünerek gereğini yapılmasını bilgilerinize arz ederim…
Sonraki mail de
Merhaba
Tekrar rahatsız ediyorum kusura bakmayın. 2 istirahat raporu daha mail ekindedir. İlgilerinizi rica ederim.
Bunlar daha öncekilerle beraber 4. rapor oldu. Ve dikkat ederseniz hepsi birbirinden farklı. Öğrencinin kullandığı hiçbir ilaç da yok…
Bu şekilde...
Peki bana dava açarsa ne diye açar?
Cezası ne olur?
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 267
(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
Gerekçe: MADDE 267.– Madde metninde, iftira suçu tanımlanmıştır.
İftira, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesiyle oluşur.
İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturabilir. Bu fiilin suç oluşturması şart değildir. Disiplin yaptırımını veya başka bir idari yaptırımı gerekli kılan fiiller de bu suçun konusunu oluşturabilir.
Bu isnadın yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunmak suretiyle ya da basın ve yayın yoluyla yapılması gerekir.
Kişiye karşı suç isnadı ihbar veya şikâyet suretiyle yapılmış olabilir. Dolayısıyla, ihbar veya şikâyetin yapılabileceği her makam nezdinde yapılan isnadla iftira suçu işlenebilir. Başlatılmış olan hukuk veya ceza muhakemesi sürecinde davanın tarafı, sanık veya tanık konumundaki kişiler de, bulundukları beyanlarla iftira suçunu işleyebilirler.
Gazete veya diğer kitle iletişim araçlarında yayın yapılması suretiyle bir kişiye suç isnadında bulunulması hâlinde de iftira suçu oluşur.
Cumhuriyet savcıları, kamu adına re'sen soruşturulabilen suçlarla ilgili olarak yayınlanan haberleri ihbar kabul ederek, soruşturma başlatmaktadırlar. Bu bakımdan, basın ve yayın yolu ile bir kişiye gerçeğe aykırı olarak hukuka aykırı fiil isnat edilmesi hâlinde, iftira suçu oluşur.
Kişiye isnat edilen fiil hiç işlenmemiş olabileceği gibi, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Kişi suç teşkil eden bir fiili işlemiştir. Fakat bu suça ilişkin ihbar veya şikâyette bulunan, fiile, suç olarak niteliğini değiştirecek bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Şöyle ki; fiil, sahibinin bilgisi ve rızası dışında malını almaktan ibarettir. Ancak, bildirimde bulunan, bunun cebir veya tehditle işlendiği iddiasında bulunmuştur. Bu ilâve unsurlar açısından iftira suçu oluştuğunu kabul etmek gerekir.
İsnadın belli bir kişiye yönelik olması gerekir. Bu kişinin ismi açıkça belirtilmese bile, yapılacak bir araştırma sonucunda kimliğinin belirlenebilir olması yeterlidir.
İftira suçunun oluşabilmesi için, kendisine hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin bu fiili işlemediğinin bilinmesi gerekir. Bu bakımdan, söz konusu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir. Başka bir deyişle iftira suçu muhtemel kastla işlenemez. Bu suçun oluşabilmesi için, ayrıca, kendisine hukuka aykırı fiil isnat edilen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket edilmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı gereklidir.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, iftira konusunu oluşturan haksız fiilin maddî eser ve delillerinin uydurulması hâlinde, verilecek cezanın belli oranda artırılması gerekmektedir.
Maddenin üç ila yedinci fıkralarında, iftira sonucu meydana gelen neticelere göre fail hakkındaki cezanın ne surette tertip edileceği gösterilmektedir.
Sekizinci fıkrada, iftira suçunda zamanaşımı bakımından sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunda özel bir hüküm yer almaktadır. İsnat edilen suç dolayısıyla yapılan kovuşturma sonucu hükmün kesinleşmesiyle, iftiranın sabit olabileceği ve dolayısıyla takibata girişileceği aşikâr olduğundan böyle bir hükme olan zorunluluk meydandadır.
Maddenin son fıkrasında, basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararının, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunması ve ilân masrafının hükümlüden tahsil edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
"Bu coğrafyanın en acil ihtiyacı kurtarıcılardan kurtulmaktır."
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı
5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 267
(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
Gerekçe: MADDE 267.– Madde metninde, iftira suçu tanımlanmıştır.
İftira, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesiyle oluşur.
İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturabilir. Bu fiilin suç oluşturması şart değildir. Disiplin yaptırımını veya başka bir idari yaptırımı gerekli kılan fiiller de bu suçun konusunu oluşturabilir.
Bu isnadın yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunmak suretiyle ya da basın ve yayın yoluyla yapılması gerekir.
Kişiye karşı suç isnadı ihbar veya şikâyet suretiyle yapılmış olabilir. Dolayısıyla, ihbar veya şikâyetin yapılabileceği her makam nezdinde yapılan isnadla iftira suçu işlenebilir. Başlatılmış olan hukuk veya ceza muhakemesi sürecinde davanın tarafı, sanık veya tanık konumundaki kişiler de, bulundukları beyanlarla iftira suçunu işleyebilirler.
Gazete veya diğer kitle iletişim araçlarında yayın yapılması suretiyle bir kişiye suç isnadında bulunulması hâlinde de iftira suçu oluşur.
Cumhuriyet savcıları, kamu adına re'sen soruşturulabilen suçlarla ilgili olarak yayınlanan haberleri ihbar kabul ederek, soruşturma başlatmaktadırlar. Bu bakımdan, basın ve yayın yolu ile bir kişiye gerçeğe aykırı olarak hukuka aykırı fiil isnat edilmesi hâlinde, iftira suçu oluşur.
Kişiye isnat edilen fiil hiç işlenmemiş olabileceği gibi, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Kişi suç teşkil eden bir fiili işlemiştir. Fakat bu suça ilişkin ihbar veya şikâyette bulunan, fiile, suç olarak niteliğini değiştirecek bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Şöyle ki; fiil, sahibinin bilgisi ve rızası dışında malını almaktan ibarettir. Ancak, bildirimde bulunan, bunun cebir veya tehditle işlendiği iddiasında bulunmuştur. Bu ilâve unsurlar açısından iftira suçu oluştuğunu kabul etmek gerekir.
İsnadın belli bir kişiye yönelik olması gerekir. Bu kişinin ismi açıkça belirtilmese bile, yapılacak bir araştırma sonucunda kimliğinin belirlenebilir olması yeterlidir.
İftira suçunun oluşabilmesi için, kendisine hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin bu fiili işlemediğinin bilinmesi gerekir. Bu bakımdan, söz konusu suç, ancak doğrudan kastla işlenebilir. Başka bir deyişle iftira suçu muhtemel kastla işlenemez. Bu suçun oluşabilmesi için, ayrıca, kendisine hukuka aykırı fiil isnat edilen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket edilmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı gereklidir.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, iftira konusunu oluşturan haksız fiilin maddî eser ve delillerinin uydurulması hâlinde, verilecek cezanın belli oranda artırılması gerekmektedir.
Maddenin üç ila yedinci fıkralarında, iftira sonucu meydana gelen neticelere göre fail hakkındaki cezanın ne surette tertip edileceği gösterilmektedir.
Sekizinci fıkrada, iftira suçunda zamanaşımı bakımından sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunda özel bir hüküm yer almaktadır. İsnat edilen suç dolayısıyla yapılan kovuşturma sonucu hükmün kesinleşmesiyle, iftiranın sabit olabileceği ve dolayısıyla takibata girişileceği aşikâr olduğundan böyle bir hükme olan zorunluluk meydandadır.
Maddenin son fıkrasında, basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararının, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunması ve ilân masrafının hükümlüden tahsil edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Sayın Üstad,
Burada arkadaşımızın Anayasal şikayet ve başvuru hakkını da es geçmemek lazım. Bu hakların kullanılması için zan yeterlidir. Usulsüzlük olabileceğini düşünürsün. Müracaat edersin. Araştırılır. Takipsizlik verilir. Ya da mahkemede delil yetersizliğinden beraat eder. Kişinin anayasal haklarını kullanmaktan doğan ithamlar ayrı, iftira suçunun işlenmesi ayrı olmalı diye düşünüyorum.
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
'İşlemediğini bildiği halde' ibaresinin yorumundan kurtarır çoğu iddia sahibi. Fakat bu hassas bir ibaredir, bazen kurtarıcı olmayabilir.
En güzeli yakınma hakkını kullanırken somut olmayan iddiaların şüphe unsuru olduğunu açıkça ifade etmektir.
İsim bildirmeden alınan raporda belirtilen hastalık ile ilgili gözlemlenenler aktarılmış olsa daha uygun olabilirdi.
Şikayet edilen kişi, şikayetçiden haberdar olduğunda kişilik haklarına bir saldırı olduğu kanısına vardığında, haklarını dava konusu edinmesinde bir engel yoktur.
Somut olaya özgü olarak fikrimi ifade edecek olursam ki sadece iddia edilen ile aslında doğru sonuç vermeyecektir yorumum ama:
Mahkeme söz konusu olursa şikayetçi, bizzat şahsa yüklediği suç vasfını haiz iddialarını ispatlayamaz ise, ceza alması kuvvetle muhtemeldir.
"Bu coğrafyanın en acil ihtiyacı kurtarıcılardan kurtulmaktır."
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
Yargıtay kararından alıntıdır:
"Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa'nın Hakların Korunması ile İlgili Hükümler başlığı altında ve 36. maddesinde; herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu şekli ile yer almıştır. Bu düzenleniş biçimi itibariyle kişinin hak arama özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir. İşte bundan dolayıdır ki kişi, gerek yargı mercileri önünde ve gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendisine zarar veren kişilere karşı, haklarının korunmasını, bunun sonucu olarak zarar veren hakkında yasal işlem yapılmasını ve bu bağlamda cezalandırılmasını isteme hak ve yetkisine sahiptir.
Anayasa'nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa'nın Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği başlığını taşıyan 12. maddesinde de herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Medeni Kanun'un 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. Aynı Yasa'nın 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK'nın 49. maddesinde de saldırının yaptırımı düzenleme altına alınmıştır. Böylece, Anayasa'da ve yasalarda kişinin hak arama özgürlüğü ile kişilik değerleri güvence altına alınmıştır. Ancak, hak arama özgürlüğü ile kişilik hakları karşı karşıya gelmiş olması durumunda sorun bu değerlerden hangisine üstünlük tanınacağı noktasında toplanmaktadır. Bir taraftan kişinin hak arama özgürlüğü güvence altına alınmışken, diğer taraftan kişilik hakları da anayasal ve yasal güvence altına alınmıştır.
Ancak; hak arama özgürlüğünün, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmadığı, diğer bir anlatımla kişi, istediği biçim ve koşulda ve salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamayacağı, aksi halde bu hakkı kötüye kullanmış sayılacağı kabul edilerek, Anayasa ve yasaların öngördüğü güvenceden yararlanamayacaktır.
Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların olması zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bu olgu veya emareye dayanılarak, başkalarının da böyle bir olay karşısında, davalı gibi hareket etmesinin uygun görüleceği, diğer bir anlatımla orta düzeydeki kişinin de somut olaydaki gibi davranacağı ve bu çerçevenin içinde kalan şikayet hakkını yerinde kullanıldığı kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı ve şikayet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır."
Konu tolg tarafından (16-04-2013 Saat 19:12:24 ) de değiştirilmiştir.
Cevap: Sağlık görevlilerini şikayet ettim, Benden şikayetçi olurlarsa... ?
İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı
'İşlemediğini bildiği halde' ibaresinin yorumundan kurtarır çoğu iddia sahibi. Fakat bu hassas bir ibaredir, bazen kurtarıcı olmayabilir.
En güzeli yakınma hakkını kullanırken somut olmayan iddiaların şüphe unsuru olduğunu açıkça ifade etmektir.
İsim bildirmeden alınan raporda belirtilen hastalık ile ilgili gözlemlenenler aktarılmış olsa daha uygun olabilirdi.
Şikayet edilen kişi, şikayetçiden haberdar olduğunda kişilik haklarına bir saldırı olduğu kanısına vardığında, haklarını dava konusu edinmesinde bir engel yoktur.
Somut olaya özgü olarak fikrimi ifade edecek olursam ki sadece iddia edilen ile aslında doğru sonuç vermeyecektir yorumum ama:
Mahkeme söz konusu olursa şikayetçi, bizzat şahsa yüklediği suç vasfını haiz iddialarını ispatlayamaz ise, ceza alması kuvvetle muhtemeldir.
X hırsızdır. Der ve ispatlayamaz isek bu hakarettir. X şu şu şüpheli durumlar nedeniyle hırsızlığı yapmış olabilir dersek hak arama sınırında iddia olur.
Eğer üyemiz doktor sahte rapor veriyor demiş ise hakarettir. Aynı hastalık teşhisi ile aynı günlerde rapor yazmaktadır. İşlemde suistimal olduğunu düşünüyorum derse ihbar olmalı dır. Acizane cahil beyanımla
Konu Atilda09 tarafından (16-04-2013 Saat 21:38:18 ) de değiştirilmiştir.
Yakın Tanıdıgım Bir Arkadaşa Facebook Üzerinden SAhte Hesap Açmışlar Ve Uygunsuz O Kişinin itibarını Zedeleyecek Paylaşımlar Fotograf vs. Paylaşılmış...
Zaten icra vekalet ücreti 1000 TL değil 900 TL üzerinden hesaplanacaktı.
Borçlu, borcum yok demek yerine, benim borcum 1000 TL değil 900 TL şeklinde...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
eşlerde cocuk yoksa miras durumu...
13-05-2025, 13:01:29 in Miras Hukuku