Ben 6 ay önce Ankara da bir devlet hastanesine ayak bileğimdeki bir ağrı nedeniyle giitim. Doktor şikayetimi dinledikten sonra sadece ayağıma bakarak, röntgen çekmeksizin burkulma teşhisi koydu. Spor yapmamamı,mümkün olduğunca dinlenmem gerektiğini, zaman içerisinde geçeceğini söyledi. Ağrılarımın geçmemesi üzerine 3 ay sonra başka bir doktora gittiğimde röntgen ve mr sonuçlarımda kırık tespit edildi ve ameliyat oldum. İkinci doktorum bunun büyük bir ihmal oldugunu,ilk başta bu teşhisin konulması halinde ameliyata gerek kalmayabileceğini söyledi. Ameliyatımın üzerinden 3 ay geçti ve ben hala yürüyemiyorum. Doktora hastane masrafları için maddi, 6 aydır çektiğim acılar ve okula gidememem nedeniyle de manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum. Benzer davalardakı kararlarıda göz önüne aldığımızda kazanma şansım sizce nedir? Davayı kazanamadığım takdirde bunun bana maliyeti ne olur?
İlginize teşekkür ederim
kemal beyin söylediklerinin ardından şunları da sormak ve eklemek istiyorum..
Tıp'ta fizik muayeneden önce ANEMNEZ diye bir olay vardır.bi nevi hastayı sorgulama gibi,ardından da genel bir fizik muayene gelir.
ANEMNEZ sorgulamadır.
Fizik Muayene ise 4 aşamadan oluşur.İnspeksiyon,oskültasyon,perküsyon,palpasyon (kaba bir tabirle gör duy elle diye özetleyebiliriz)
Son sınıf tıp öğrencisi olarak,tanıya gitmenin inceliklerinin neler olduğunu gayet iyi bildiğimi düşünüyorum,hocalarımızın da verdiği eğitim bu yöndedir.
"ANEMNEZ herşeydir" kuramı bize öğretilen en temel prensiplerden birisidir.Hastayı dinleyerek bile çoğu kez tanıya gidebilirsiniz.Örneğin akut apendisit hastasının öyküsü çok basittir.2 saat önce göbeğin hemen altında başlayan ve daha sonra sağa doğru lokalize olan bir ağrı mevcuttur.
hiç bir tetkike gitmeden akut apendisit tanısı koyabilirsiniz.
Bunun ne gibi avantajları vardır?
1- hızlı davranıp zamandan kazanmak ve hemen tedaviye yönelmek.
2- bizim gibi geri kalmış ülkelerde Mali Külfetten kurtulmak.
Şimdi diyeceksiniz insan hayatı paradan önemli mi?
Ne yazık ki evet!! Bu bir devlet politikasıdır.
Şu an ki koşullarda doktorun ÜSYE tanısı koydugu bir hastaya önlem amacıyla antibiyotik vermesi ne kadar etik tartışması yapıldığı bir ülkedeyiz..viralsa antibiyotiğe gerek yok,bakteriyel ise mutlaka gerekli,ama %70 viral olduğunu düşünürsek (istatistiki veri) o zaman 100 hastaya verilen her antibiyotiğin 70 si ülke ekonomisine zarar veriyor...Devlet o 70 antibiyotiğin hesabını bile doktordan sorarken bunda herhalde doktorun hiç bir suçu olmamalı,bu tamamen devlet politikasıdır.
neyse biz devam edelim...ANEMNEZ'i fizik muayene eşlik eder.Fizik muayene ile de bir çok kez tanıya gidilebilir..bir çok örnek verebilirim.
Bu iki aşamadan sonra hasta tetkike uygun görülürse,gerekli tetkikleri yapılır.Bu MR olur rutin biyokimya olur vs vs...bi çok tetkik var.
AMA NE YAZIK Kİ ŞUNU DA EKLEYELİM...
Her ne kadar doktor iyi niyetli olsa da,sosyokültürel seviyesi düşük , ki özellikle sağlık bilgisi sıfır, bir ülkede yaşamaktayız.
bi çok kez hasta, doktorun verdiği ilaçları kullanmaz önerilerini kâle almaz...
Aslında doktorların başlıca sorunu budur.
Mal practis yasası bizim gibi geri kalmış ülkelerde, ki bizim gibi art niyetli insanların yaşadığı bir ülkede, asla uygulanacak bir yasa değil.bu tamamen benim görüşüm.
Doktor anamnez ve fizik muayene ile direkt olarak tanıya gitmiş olabilir,kırık ile burkulma arasında çok belirgin farklar vardır,hem öykünüzde hem de fizik muayenizde bu açıkca ortaya çıkmıştır.Doktorunuz hiç bir tetkike gerek görmeden burkulma teşhisi koymuş hem devletini mali külfetten kurtarmış hem de diğer hastasına bakabilmek için zaman kazanmıştır.
Şimdi soruyorum..Doktorunuz size bir öneri getirmiş..bakalım siz bu öneriye ne kadar uydunuz?
Veya nerden bilelim sizin bacağınızı muayeneden çıktıktan sonra tazminat almak için kırmadığınızı?
Hiç birşey o kadar kolay değil..boş hayaller kurmayın.
Konu selcukyigit tarafından (15-06-2007 Saat 05:52:31 ) de değiştirilmiştir.
Gittikçe ağırlaşan bir yazı yazmışsınız gerçekten...
İnsanları potansiyel dolandırıcı olarak değerlendirmek özellikle doktorluk gibi bir meslekle hiç bağdaşmıyor. Tabi ki bu her insanın her zaman iyi niyetle hareket ettiği anlamına gelmiyor ama dolandırıcı hasta olabileceği gibi dikkatsiz veya sorumsuz hekim de olabilir. Olayın özelini bilmeden çok kesin yorumlarda bulunmak yakışıksız oluyor.
Bence bize düşen sadece insanlara yol göstermek. Kimin ne kadar kusurlu olduğu herhalde mahkeme sürecinde ortaya çıkacaktır.
Dediğiniz gibi; doktorun kırıkla burkulmayı ayırt edebilmesi, en azından kırık olduğundan şüphe etmesi gerekirdi. Yeterli bir şüphenin varlığında diyelim ki röntgene de yollanmalıydı hasta. Belki o gün çekilmeyen röntgenin maliyeti bugün yapılması gereken ameliyattır. Öyleyse doktor o gün tasarruf etme kaygısıyla kaş yaparken göz çıkarmıştır. Özetle, bahsettiğiniz ekonomik mesele bağlamında; gereksiz harcamalara hayır ama neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu belirlemek de bir doktorun önemli görevlerinden.
Öncelikle değerli görüşlerinizi paylaştıgınız icin tesekkur ederim. Selçuk Yiğit arkadaşımız uzun ve hakıkaten de sonlara doğru agırlasan bır yazı yazmıs ve bana bos hayaller kurmamamı tavsıye etmıs. Ben burada hayal kurmuyorum,amacım para kazanmak vs.. de değil. Zira benim 8 aylık ve ozellıkle son 3 aydır yasadıklarımın bedelını hıç kimse ödeyemez.
Ben bu durumun ortaya cıkmasını saglayarak o doktorun şahsında butun doktorlara gorevlerını ıhmal etmemelırını,aksı takdırde bır hukuk fakultesı öğrencisi olarak bu ulkenın vatandaslarının haklarını arayacaklarını göstermek amacındayım. Ben doktorların gorevlerını ıyı yapmalarının temel kosullarından bırı olarak hastalaın durumunu ve psikolojısını ıyı anlamaları gerektiği, hergün kendilerine gelen onlarca hastanın tamir edilecek bir mal değil bu toplumda önemli bir birey olduğu düşüncesindeyim. Bugünün tıp fakültesi öğrencisi, yarının da bir doktoru olacak bu arkadaşımıza bu hassas konularda ınsanların nasıl hassas dusuncelerinin oldugunu hatırlatmak isterim.
Konu gkhnaydogan tarafından (16-06-2007 Saat 00:22:42 ) de değiştirilmiştir.
Belki yanılıyor olabilirim ama günümüzün genç doktorları eskilerin daha insancıl yaklaşımından yoksunlar. Belki zamanla edinilen bir şeydir. Doktorluğu diğer mesleklerden ayıran şey hastayla biraz olsun insani bir bağ kurma zorunluluğu. Bunun unutulmaması gerek...
Ben 6 ay önce Ankara da bir devlet hastanesine ayak bileğimdeki bir ağrı nedeniyle giitim. Doktor şikayetimi dinledikten sonra sadece ayağıma bakarak, röntgen çekmeksizin burkulma teşhisi koydu. Spor yapmamamı,mümkün olduğunca dinlenmem gerektiğini, zaman içerisinde geçeceğini söyledi. Ağrılarımın geçmemesi üzerine 3 ay sonra başka bir doktora gittiğimde röntgen ve mr sonuçlarımda kırık tespit edildi
Üç ay neden beklediniz? Şikayetiniz düzelmediyse - ki kırık ağrısı genelde pek hafif olmaz - kontrole gittiniz mi?
klmakn rumuzlu üyeden alıntı
hiç bir hekim hastanın hakettiği filim vb tetkikleri hastadan esirgeyemez..böyle bir hakkı yoktur.yaşadığınız olaya tıpda MALPRAKTİS derler..
Bu kadar az veri ile hemen karar vermek ne kadar doğru? Üç ay sonra gidilen doktor bile tanıyı ancak MR ile koyabilmiş. Üç aylık düzelmeyen bir ağrıyı inceleyip tetkik istemenin kolaylığı yanında her gelen ağrı için MR istemeyen doktoru hemen suçlu ilan etmek mi gerekiyor? Peki süreç içinde ağrı ile başlayıp daha sonra ortaya çıkan patolojik kırıklar yok mu? Bunun en başta kırık olmuş olduğunu nereden biliyoruz? O zaman bir yerinde ağrı ile gelen her hastadan MR mı istenmesi gerekiyor? Yine bu hastada süreç içinde ortaya çıkabilecek patolojik kırık olasılığına karşın - örneğin - haftada bir MR istemek gerekir mi?
Ayak bileği ağrılarında MR'ı bıraktım hemen röntgen istenmeli mi? Bir devlet hastanesinde röntgen çektirmek kaç gün sürer? Bu arada hasta eziyet çeker mi? Peki hastanın sık ağrıları oluyorsa, ikide bir radyasyon alması doğru mu? Olsun, doktor her hastadan istesin ki daha sonra böyle bir durumda başına sorun çıkmasın.
Bir başka sağlık çalışanı tarafından bu kadar az veri ile hemen hekimin suçlanmasına oldukça şaşırdım doğrusu.
Not: Hangi hastadan röntgen isteneceği üzerinde kesin mutabakata varılmış bir konu değildir. Örneğin ayak bileği ve ayak için 1982 Ottowa yaklaşımı uygulanabilir. Ancak bunda bile özgüllük %30-40 arası değişmektedir. Hekimin tecrübesi, eğitimi, hastaya ayırabildiği vakit, hastanın işbirliği, hekimin ruhsal/fiziksel yorgunluğu gibi birçok faktör değerlendirmesini etkiler: http://www.aile.net/sunum/dersnot/ottawa.ppt
Benim dirseğimdeki minicik çatlağı bile doktor elle muayenede tespit edip yine de her ihtimale karşı röntgen çektirmişti ki doğrusu bu.
Bir bilekteki burkulma ile kırığı anlayamamak ömrünü bu işe adamış bir hekimin atlaması buyuk talihsizlik.
Ve birde ne tür bir ruh hastası para için ayağını kırsın ki kol olsa anlarım.
Ve soralım belki ekonomik durumu son derece iyidir tazminata bile ihtiyaç duymayacak kadar.
Adli tıp ve ortopedi uzmanları tarafından bir kırığın geçmişi çok rahat tespit edilir.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
óñêîğåíèå èíäåêñàöèè
31-10-2024, 23:11:20 in Aile Hukuku