Talimat ile ifade alınması

[commodore1tr]

Biliyorsunuz talimat ile ifade alma diye bir uygulama var hukukumuzda ben hiç yorum yapmadan şıklara geçiyorum . Yorum ve oylar sizlerden beyhude bir beklenti ama olsun ben yılmam ))

[Av.Ali Sinkay]

İlk oy benden.İşin maddi boyutunu düşünürsek yapılan işlem mantıklı.Ancak küçük yerlerde adeletin etkilenip etkilenmeyeceği konusu kafamı karıştırıyor.

Hukukla ilgili birkaç soru sormuştum.Hiçbir hukukçudan da bir cevap gelmedi. Adalet sistemimizin iyileştirmeye ihtiyacı yok mu acaba.

Örneğin Başmakçı adliye teşkilatı hukukçuları ( doğal olarak insan olacaklar ) bu insanlar insan olmanın bir gereği olarak yöre halkı ile kaynaşacak.

Ardından ben İstanbula gidemediğim için benim ifadem alınacak. Ben de emmioğluma diyeceğim ki. Emmi oğlu benim böyle böyle bişeyim oldu. Ona uygun bişiler yapalım.

Belkide bir olasılık, ifade alınırken tarafsız olması gerekenler yönlendirecek.


Bence yargılamayı yapan hakim birebir görerek ifadeyi almalı. Ve davaların sadece dosya üzerinden görülmesine sonuna kadar karşıyım.Yenilikler uçuk fikirlerden doğarmış.Mahkemede davranış bilimciler olmalı.Mahkeme esnasında sanık ve tanıkların tüm hal ve hareketleri videoya kaydedilmeli.Ve üst mahkeme değerlendirirken bunları izlemeli.

Ve mahkemenin resmi tanığı da hakimin şunları yaz demesine aldırmadan gördüğü ve duyduğu herşeyi kağıda dökmeli....

[commodore1tr]

Gördüğümüz gibi 1 nisandan yana 1 oy bir yorum..
Bem bilerek oy veya yorum vermedim görmek için beyhude derken bu kadar da beklemiyordum ama ne yazık ki durumumuz bu.
Şunuda hiç anlamıyorum bu kadar açık form varken ve değerli avukatlar stejerler öğrenciler katılmazken yönetim bir form açtı hukukçulara özel gizli diye sanki çok heveslilermiş gibi oraya doldurdu millet bizde girelim diye. Birşey yapacaklarından değil sadece gizli lafının uyandırdığı merak... acaba ne var orada
Eminimki herkese açık bu formlar çok daha hukuki sorunu dile getirip temel doktrinin anlaşılacağı yerlerdir ama nedense 'konunun sahiplerinden ' ilgi yok.
Yakında seks konusuyla ilgili bir anket yapacağım katılım patlaması olacak )
Savcılarla avukatların oturma yerleri ile bu anket aslında genel hukuk doktinin temelinde ki oluşumlardan ikisi bunda da fikriniz yoksa pes artık...

[Av.Ali Sinkay]

Sayon commodore,
Bende şikayetçiyim.Öünkü aşağıdaki forumum gerçekten tartışmak istediğim bir konu.Ve hiçkimse yorumlamadı
Ben de özel alanın ilgisi var diye düşünmeye başladım.

https://www.hukuki.net/topic.asp?TOPIC_ID=11070

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Sitemleri üzerime alındığımı zannetmeyin sakın ama bir oy da benden. Kesinlikle yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

Talimatla ifade alınacak ama asıl dosyadaki avukat yok (Müdafii atanmış olabilir ancak genelde onlar da dosyayı bilmezler, bilmelerini beklemek de ayıp olur zaten), dolayısıyla savunma hakkı kısıtlandı, sanık ise savunması yapılamadı, tanık ise soru sorulamadı vs..

İfade alınıyor ama hakim ya da savcı yok, katip biliyor nasıl olsa ifade almayı...

Hakim ya da savcı var ama olaydan bihaber, gerektiği gibi ifade alınamadı, esasa etkili hiçbir şey geçmedi zapta vs...

Kör topal, ağır aksak işlemeye çalışan yargı sistemimizin bu gibi gereksiz uygulamalar yüzünden ayağı felç olmuş durumda ama kime ne...

Olması gereken ise, Türkiye'nin neresinde olursa olsun her türlü maddi giderleri karşılanarak ifadesi alınacak şahsın mahkemede dinlenmesidir, böylesi kanaatimce daha sağlıklı olacaktır. Ama buna da Türkiyemin gücü yetmez ki...

[Av.Ali Sinkay]

Sayın Dilek Kuzulu Yüksel,
Aynı durum benim kafamda da var. Yargılamanın ekonomik olması için bu yola gidiliyor.Peki ekonomi uğruna adeletten taviz verilebilir mi?Adaletin yanlış kararlarının Türkiye faturasını hiç tahmin ettiniz mi?

Aşağıya hemen birkaç karar. Tabi şu internet bağlantısı gerçekten 1024 ile çalışabilirse
************************************************** *********
Karara ilişkin basın açıklaması tarihi:09.01.2003
Başvuru numarası :28002/95
Karar:Dostane Çözüm

Karar

Dava dostane çözümle sonuçlandırılarak kayıtlardan düşürülmüş, adli giderler ve maddi- manevi zararları karşılamak için başvurucuya 10,000 Euro ödenmiştir (Karar sadece İngilizce yayınlanmıştır).
************************************************** *********
Karar tarihi: 14.01.2003
Başvuru numarası: 29864/96
Karar:Dostane Çözüm

Şikayetler

Başvuru sahipleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. (yaşama hakkı), 3. (işkence ve insanlık dışı ya da onur kırıcı davranışların yasaklanması) ve 5. (Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü) maddelerine dayanarak babalarının gözaltında gördüğü işkenceler sonucu öldüğü iddiasında bulunmuşlardır.

Karar

Dava dostane çözümle kayıtlardan düşürülmüş, başvuruculara adli giderler ve verilen zararlara karşılık 60,000 Euro verilmesine karar verilmiştir.

************************************************** *********

Karar tarihi:28.01.2003
Başvuru numarası: 39324/98
Karar: 5/3 ve 6/1. maddeler ihlal edilmiştir.

Şikayetler

Başvurucu, Sözleşmenin 5/3 maddesine dayanarak (makul bir süre içinde yargılanma ya da adli kovuşturma sırasında serbest bırakılma hakkı) yargılanmadan önceki tutukluluk süresinin uzunluğundan şikayetçi olmuştur. Ayrıca davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkemede görülmemiş olduğu, DGM yargısının adil olmadığı ve yargı sürecinin uzun olduğu (7 yıl,7 ay, 14 gün) iddiasıyla 6/1. maddenin (adil yargılanma hakkı) ihlal edildiğinden şikayetçi olmuştur.

Karar

AİHM başvurucunun davası görülmeye başlanmadan önce tutuklu bulunduğu sürenin uzunluğunu göz önünde bulundurmuştur.

Mahkemenin bakış açısıyla suça ilişkin kanıt bulunmuş olsa dahi ki bu olayda yoktur, yargılama öncesi sürenin uzun tutulması haklı gösterilemez. Bu bağlamda mahkeme oy birliği ile sözleşmenin 5/3 maddesinin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiştir.

DGM'nin bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin olarak mahkemede askeri yargıçların varlığının mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından sorun yarattığını göz önünde bulundurulmuştur. Mahkeme terör suçu ile yargılanan sivillerin çıkarıldığı DGM'de askeri yargıçların bulunmasının başvurucunun mahkemenin bağımsız ve tarafsız olmadığı yolundaki endişesini haklılaştırdığını düşünmektedir. Bu bağlamda DGM'nin bağımsız ve tarafsız olmadığı kararına varan mahkeme oybirliği ile 6/1. maddenin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiştir. 6. maddeye dayanarak yapılan yargı sürecinin adilliğine ilişkin diğer şikayetlerin incelenmesi gerekli görülmemiştir.

Başvurucunun yargı sürecinin oldukça uzun olduğu yolundaki şikayetlerine ilişkin olarak mahkeme bu sürecin 7 yıl, 7 ay ve 14 günde sonlandığını göz önünde bulundurmuştur. Davada bazı karışıklıkların olması bu sürecin neden uzun tutulduğunu açıklamaz. Hükümet devlet yetkililerinin neden olduğu bu gecikmeye ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Mahkeme bunu göz önünde bulundurarak 6/1. maddenin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiştir.

Başvurucuya maddi ve manevi zararları karşılamak üzere 6,000 Euro , adli giderler için de 3,200 Euro verilmiştir.

************************************************** **********
Karar Tarihi: 12.03.2003-135
Başvuru numarası: 46221/99

Şikayetler

Başvurucu özellikle şunlardan şikayetçi olmuştur:

" Ölüm cezasının infazının ya da bu cezanın verilmiş olmasının sözleşmenin 2., 3. ve 14. maddelerine ihlal oluşturduğundan ya da oluşturabileceğinden; Kenya'dan Türkiye'ye götürüldüğü ve İmralı adasında tutuklu bulunduğu koşulların insanlık dışı bir muamele olduğundan ve 3. maddeye ihlal oluşturduğundan,

" Makul bir süre içinde hakim karşısına çıkarılmadığından, özgürlükten mahrum bırakılmasının kanunsuzluğundan ve tutukluluğunun kanunsuzluğu hakkında dava açmasına izin verilmediği için 5/1, 5/3 ve 5/4. maddelerin ihlal edilmiş olduğundan,

" 6/1. maddenin ihlal edilerek, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanmamış olmasından, kararı veren mahkemede askeri bir yargıcın bulunmasından, mahkemede yer alan hakimlerin öfke dolu medya yayınlarından etkilenmiş olmasından, savunmasını hazırlaması için gerekli olan dava/mahkeme dosyasını görmeleri için avukatlarına verilmesi gereken hakkın sağlanmamasından ve bu nedenlerle adil bir biçimde yargılanmadığından,

" 34. madde ihlal edilerek, yakalanmasından sonra Amsterdam'daki hukuki temsilcileri ile görüşmesinin engellenmesinden ve/veya Türk Hükümet'inin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bilgi sağlaması yolundaki talebini yerine getirmediğinden şikayetçi olmuştur.

Ayrıca sözleşmenin 7., 8., 9., 10., 13., 14. ve 18. maddelerinin ihlal edilmiş olduğuna ilişkin şikayette bulunmuştur.

Adli giderler için mahkeme temsilcilerin yaptığı açıklamalar doğrultusunda başvurucuya 100,000Euro verilmesini uygun görmüştür.


************************************************** *********

2002 deki başvuru sayısı
Turkey / Turquie
3036

Konu bu olmadığı için diğer kararları yayınlamayı ihmal ediyorum.

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Sayın alisinkay,

Bu durumda yağmurdan kaçarken doluya tutulmak deyimi uygun gibi geliyor bana ne dersiniz? Yani adil yargılama yapmak için masraftan kaçarsan böyle yüklü tazminatlara tutulursun..

Gerektiği gibi işleyen bir sistemimiz olsa idi, tüm giderler eminim ki ülkemizin ödediği tazminatların çok cüzi bir kısmını teşkil ederdi. Bu kadar tazminat ödemek durumunda kalmaz tasarruf ettiğimiz YTL'leri başka alanlarda değerlendirebilirdik.

Ahhh ah, gene moralim bozuldu, hakkaten yaa ne olacak memleketimin hali?..

[commodore1tr]

Yaşasın avukatlar yakalıyorsunuz sorunun yanıtını ama oylarınız biraz hatalı gibi
Ben bekledim kim bulacak diye Sevgili Ali ucundan yakaladı ama kaçırdı.
Gerek AİHM si gerekse gelişmiş ülke yargılamalarında sanık aleyhine olan talimatla ifadeler geçersiz görülüyor. Bakınız Leyla Zana isimli kişinin AİHM si kararına bozma nedeni Talimatla alınan ifadelerde tanığın soru sorması engellendiği için adil yargılama yapılamamıştır ı bulacaksınız.
Yani neymiş talimatla ifadeler gelişmiş hukuk devletlerinde bulunmamakta zorunlu durumlarda ise aleyhte olan ifadeler kapsam dışı bırakılmakta ve tanık mahkemeye çağrılmaktaymış... Demekki anketimizde bu madde var olduğuna göre tüm oyların oraya gitmesi gerekirdi... Ancak zaten kendi kendimize konuşmuş gibi olduk sanki msn deyiz

[Av.Dilek Kuzulu Yüksel]

Sayın commodore1tr,

Mevcut sistemde de zaten talimatla alınan ifadeye itiraz edebiliyor, itirazınız mahkemece nazara alınmazsa savunma hakkının kısıtlanması ya da adil yargılama yapılmamasından bahisle temyiz edebiliyor en son aşamada da AİHM'ne başvurabiliyorsunuz. AİHM ve gelişmiş ülkeler böyle yapıyor diye doğru olanın bu olduğunu düşünmüyorum. Bence olması gereken ifadenin huzurda alınmasıdır. Böylesi hem ekonomik açıdan hem de hukuki açıdan daha yararlı olacaktır kanaatimce.

Ayrıca anket sınav değil ki öyle değil mi? ) Yani doğru yanıtı aramak için yapılmaz anketler. Seçeneklerden kendimce olması gerekeni işaretledim diye sınıfta mı kaldım ben şimdi, hay Allah.. ))

[Av.Ali Sinkay]

Sayın commodore,
Size bir ipucu,
İcra İflas Kanununda yer alan taahhüdü ihlal suçu ve İnsan Hakları sözleşmesinin 4. protokolü


Bir bakın isterseniz aradaki çelişkiye....