Değerli hukukçular,2 buçuk senelik evliyiz eşim 5 aydır evi. terk etti aramızdaki bazı anlaşmazlıklardan dolayı, geçen ay eve dön ihtARI çektim bidaha çekmeme gerek varmı, eve dönmüyor, eşim kehfi olarak gittiği halde dön ihtarı çektiğim halde dönmedi tekraramı ihtar çekmem lazım, bu şekilde hem kafasına göre gidip hemde benden tazminat , veya nafaka alabilrmi ne yapmama lazım evlilik nekadar zaman sonra düşer bunun yasada biyeri yokmu nasıl ayrılabilrim sorunsuz saygılaraımla ......????
Bir taraf evi terk etti diye evliliğin düşmesi diye bir şey yoktur.Ülkemizde evlenmek 1 hafta boşanmak bazen yıllarca sürmektedir.Karşı tarafla anlaşmalı boşanma durumu gerçekleşmezse uzun bir dava süreci sizi beklemekte.Nafaka ve tazminat durumu genelde bayan lehine sonuçlanmakla birlikte tarafların boşanmaya neden olmadaki kusurları, mağduriyetleri, maddi durumlarına göre farklılık göstermektedir.Sorunsuz bir boşanma dönemi olmamakla birlikte az sorunlu bir boşanma dönemi tarafların tam anlaşması ve birbirlerinden herhangi birşey talep etmemeleri ve boşanma sebebi konusunda sayın hakimi ikna etmeleriyle olmaktadır.Kolay gelsin.
Türkiye'de SORUNSUZ BOŞANMA diye bir kavram yok. ANLAŞMALI BOŞANMA var. Anlaşmalı boşanma karı-kocanın her konuda anlaşarak boşanması anlamına gelir. Eğer anlaşarak boşanamıyorlarsa ÇEKİŞMELİ BOŞANMA davası olur.
Eşinize çektiğiniz ihtardan 2 ay içinde eve dönmezse TERK SEBEBİ İLE BOŞANMA DAVASI AÇMA hakkına sahipsiniz. Tekrar ihtar çekmenize gerek yok. Eğer çektiğiniz ihtar düzgünse tabi. bildiğim kadarı ile ihtar işi biraz teferruatlı iş. Eve dönmesi için para veriliyormuş eşe, ayrıca evin anahtarı gibi ve ihtarın karşı tarafa tebliğ edilmesi de gerekli. Umarım avukat yardımı almışsınızdır bu konuda. Aksi halde ihtarınız geçersiz sayılabilir.
sayın dnz blk ihtar çekmeme rağmen donmuyorsa ben dava çarsam terk sebebi ile kazanma şansım nedir ıspatlayacağı hiç bişey yok bi kanıtı yok haklı olduğuna dair ne yapmalıyım hemen davamı açmalıyım karar lehime olurmu cvp lütfen
sayın dnz blk ihtar çekmeme rağmen donmuyorsa ben dava çarsam terk sebebi ile kazanma şansım nedir ıspatlayacağı hiç bişey yok bi kanıtı yok haklı olduğuna dair ne yapmalıyım hemen davamı açmalıyım karar lehime olurmu cvp lütfen
Bunu bir avukatla görüşmenizi tavsiye ederim. Avukatla görüştüğünüzde çektiğiniz ihtarı da gösterin. İnceletin. İhtar düzgün çekilmiş mi diye. Eğer eksiklikler varsa ilerde açtığınız davada haksız duruma düşebilirsiniz. Avukatla görüşün önce.
Eğer eksiksiz düzgün bir ihtar çekilmiş ve eşiniz sebep göstermeksizin keyfiyetten eve dönmüyorsa TERK SEBEBİ İLE açtığınız boşanma davasını lehinize sonuçlanabilir. Sonuçlanabilir diyorum bakın. Kesin bir ifade yazmıyorum. Çünkü davanızda neler olacağını bilme şansım yok.
sayın dnzblk eksik ne olabilr hem eksik olunca kabul edilirmi mahkeme tarafından ben eşimin hükümlülüklerni yerine getirmediği için müşterek konutu terk ettiğini çocugumuz olmadığını araya racı koymama rağmen defalarca çağırmama ragmen donmediğni eve don çağrısının mahkeme tarafından yapılmasını tercih ettiğimi belirttim 5 ay geçtiğinide belirttim şu an davaı açabilrmiyim yani hatalı olsaydı bana bildirilmezmiydi lütfen cvp yazın tşk
Ancak siz TERK SEBEBİ İLE BOŞANMA DAVASI açmak istiyorsanız, eve dön ihtarının eşinize tebliğ edilmesinden sonra 2 ay içinde eve dönmezse, bu süre sonunda TERK SEBEBİ ile boşanma davası açabilirsiniz.
Aşağıya eklemiş olduğum MEDENİ KANUNDA terk sebebi ile ilgili tüm bilgiler mevcut. Tek tek okuyunuz. Herşey açıkça net bir şekilde yazıyor.
Konu denizblk tarafından (21-12-2010 Saat 23:52:05 ) de değiştirilmiştir.
İHTAR İSTEMİNDE BULUNMANIN KOŞULLARI:
1. Haklı Bir Sebep Olmaksızın Müşterek Konut Terk Edilmiş Olmalıdır:
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmiş veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olmalıdır.
Eski Medeni Kanunda yer almamasına rağmen, 4721 sayılı Kanuna göre; diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu durumda evden ayrılmak zorunda kalan, ya da eve dönmesi engellenen kişinin talebi üzerine hakim, çekeceği ihtarda terk eden eşe, eşinin ortak konuta dönmesini engellememesi gerektiğini, buna uymaması durumunda aleyhine boşanma davası açılabileceğini bildirir.
Kanunda belirtilen sürelerde, haklı bir sebep olmaksızın ayrı yaşamış olmak gerekmektedir. Ayrı yaşama haklı bir sebebe dayanmakta ise, terk sebebiyle boşanma davası açabilmek mümkün değildir. Örneğin; boşanma davası açmakla eşler ayrı yaşama hakkını elde ederler. Böyle bir durumda ayrı yaşayan eş haklı bir sebebe dayanmaktadır. Hal böyle olunca ihtar kararı verilemez, verilse dahi hukuki sonuç doğurmaz. Yine evi terk eden eşin açtığı tedbir nafakası davası kabul edilmişse, eşin ayrı yaşamada haklı olduğu hükmen tespit edilmiş olduğundan bu süre içinde çekilen ihtar hukuki bir sonuç doğurmaz.
Eş, arzu ve ihtiyarında olmayan sebeplerle, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmeme gibi bir maksat taşımaksızın evi terk zorunda kalmışsa, bu hüküm uygulanmaz. Örneğin; bir eşin askerlik görevini yapmak üzere evden ayrılması, görev gereği başka bir ülkeye gitmesi, ceza evinde cezasını çekiyor olması diğer eşe terk sebebiyle ihtar çekme hakkını vermez.
2. Müşterek Konutun Terkinden İtibaren En Az Dört Ay Geçmiş Olmalıdır:
Hükme göre ayrılık, en az 6 ay sürmüş olmalıdır. Bu altı aylık süre iki bölümden meydana gelmektedir. Dört aylık ayrı yaşama süreci tamamlandıktan sonra, ihtara rağmen eş iki ay içinde eve dönmezse boşanma davası açılabilecektir. Bu husus gözden kaçırıldığı takdirde, dört aylık ayrılık süresi altı aya çıkarılmış olur ki, Kanunda yazılı sürelerin hakim veya taraflarca değiştirilmesi mümkün değildir.
İHTAR İSTEMİ VE ŞEKLİ:
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiğini ve dönmemesi halinde doğacak sonuçları bildirir.
Hakim, eşinin haklı bir sebep olmaksızın evi terk ettiğini beyan eden tarafın iddiası ile bağlı kalarak eşe ihtar çeker. Bu ihtarda, eşin seçtiği konutun açık adresini, tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde eve dönmesi gerektiğini ve aksi takdirde aleyhine boşanma davası açılabileceğini bildirir.
Müşterek konutu terk eden eşini, müşterek hayatın devamına imkan verecek şekilde döşenmiş, maddi ve manevi bağımsızlık teşkil eden eve davet eden eş, ihtar dönemi boyunca eşi eve geldiğinde hiçbir sıkıntıya uğramadan eve girebilmesini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu sebeple, ihtar talebinde bulunurken, eve ait anahtarın kolaylıkla alınabileceği evin açık adresinin ve anahtarı verecek şahısların isimlerini ihtar kararına yazdırmalı ve bu açıklığı taşıyan ihtarı eşine tebliğ ettirmelidir. Aksi takdirde 2 aylık süre içinde ya bizzat kendisi evde beklemek zorunda kalır, ya da eşi eve geldiğinde onu bahanesiz biçimde eve alacak bir şahsı sırf bu amaçla hazır bulundurmalıdır. Bu şartlar gerçekleştirilmeksizin eş davet edilmiş ve davet üzerine gelen eş, eve girme imkanını bulamamışsa, dava reddedilir.
Ancak, ihtara uyarak davet edildiği eve gelen eşe düşen yükümlülük de vardır. O da içeriye giremediğini, ya da eve alınmak istemediğini belgelendirmek durumundadır. Bu belgelendirme hakime başvurularak HUMK’un 368 ve sonraki maddeleri uyarınca delil tespiti yoluyla yapılabileceği gibi, zabıtaya veya muhtarlığa başvuruda bulunularak, onların tutacağı tutanakla tevsik biçiminde de olabilir. Hiç birinin mümkün olmaması durumunda ise eş, olaya tanık olan şahısları dinletmek suretiyle iddiasını ispatlamalıdır.
164. Maddeye Dayalı Olarak Açılacak Davanın Dinlenebilmesi İçin Aranacak Koşullar:
Hukuk Genel Kurulunun bir kararında da belirtildiği gibi, bu davanın dinlenebilmesi için; ihtara rağmen eşin eve dönmemiş olması, ihtara uymamakta haklı bir nedeninin bulunmaması, ihtarın samimi bir arzunun ürün olması, çağrılan evin bağımsız, güvenli, gereksinimleri karşılayacak nitelikte ve sosyal yaşantıya uygun olması gerekir. Bunları ayrı ayrı incelersek;
- İhtara rağmen eve dönmeyen eş, haklı bir nedene dayanıyorsa açılan dava reddedilir.
- Bağımsız ev koşulu: Davaya hakkı olan eş, bağımsız ve haline uygun bir ev döşemiş olmalıdır. Bu ev, ayrılık süresi boyunca (4 ay) ve ihtardan sonra da 2 ay süreyle eş için hazır tutulmalıdır. Buna uyulmamış olması ihtarı geçersiz kılar. Bu durumda açılan boşanma davası reddedilecektir.
Hazırlanan ev manen ve maddeten bağımsız olmalıdır. Evde anne-baba, kardeş gibi şahısların bulunması evin bağımsızlığına engel olur. Ev, sadece eşlere tahsis edilmiş durumda olmalıdır. Ancak Yargıtay 02.11.1995 tarihinde verdiği bir kararda, davette bulunan eşin bakım ve gözetimine muhtaç bulunmayan ana-baba ile birlikte oturulan evin manevi bağımsızlığından söz edilemeyeceğini belirtmiştir. Bu karardan, davacı eşin ailesinin onun bakım ve gözetimine muhtaç olması durumunda, onlarla birlikte yaşanılan evin manevi açıdan bağımsız olarak kabul edileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. (1995/10639 E, 1995/11057 K sayılı karar)
- İhtar, samimi bir arzu ve düşüncenin ürünü olmalıdır. İhtar gönderen eş, eşini evlilik birliğini sürdürmek için değil de, sırf boşanmayı sağlamak, ya da eşine kötü muamelede bulunmak gibi bir düşünceyle çağırıyorsa bu ihtarın samimiyetinden söz edilemez.
Kanun koyucunun burada güttüğü amaç, evi terk eden eşe yaşadığı kötü olayların etkisinden kurtulması için gerekli zamanı tanımak ve yapılabiliyorsa, evlilik birliğinin devamını sağlamaktır. Bu durumda, haklı bir sebeple evi terk eden eşe, bu sebebin etkisinden kurtulabilmesi için makul bir süre tanınmalı ve Kanunun öngördüğü süreler bu makul sürenin bitiminden itibaren başlatılmalıdır. Hatta eşin samimi olup olmadığının tespiti açısından, bu makul süre içinde her hangi bir barışma girişiminde bulunup bulunmadığı da araştırılabilir. Aksi takdirde, Kanunun ruhuna uygun bir sonuca varılamaz.
Elbette ki bu durum, yani davalının evi terk etmekte haklı olması ona hayat boyu eşinden ayrı yaşama hakkı vermez. Makul bir süre sonunda haklılık ortadan kalkar. Ancak bu sürenin belirlenmesinde her somut olayın şartları kendi içinde değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Bu makul süreyi kesin olarak belirler ve sınırlarsak, bir diğerine göre atlatılması çok daha zor olaylar yaşamış olan eşi mağdur etmiş oluruz. Örneğin; eşi tarafından hakarete uğrayan bir kişiyle, bıçaklanan bir kişiden aynı makul süre içinde yaşadıklarını unutmasını beklemek haksızlık olur. Bu durumda, davanın reddedilmesi için davalının evi terkte değil, eve dönmemekte haklı olduğunun kanıtlanması gerekir.
Davalı eş, evi terk etmekte onu haklı kılan olayın devam etmekte olduğunu ispat ettiği takdirde, geçerli bir ihtar bulunmasına rağmen terk sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi gerekir. Bu da bize, ihtarın geçerli olmasının başlı başına davanın kabulü için yeterli bir sebep olmadığını, haklı sebebin devam ediyor olmasının boşanma kararı verilmesine engel olacağını göstermektedir.
Aynı Davada Terk ve Geçimsizlik Sebebine Birlikte Dayanılmış Olması:
Aynı olayda, terk ve geçimsizlik hukuki sebebine birlikte dayanılamaz. Zira, bir kimse ihtar isteminde bulunmakla ortak hayatı devam ettirmek arzusunda olduğunu, önceki olayları hoş görüyle karşıladığını kabul etmiş olur. Buna rağmen geçimsizlik sebebiyle boşanmak istemesi hukuken mümkün değildir; zira af ile bu durum ortadan kakmıştır. Bunun yanında, geçinemediğini beyan ederek boşanma arzusunu dile getiren bir şahsın, ihtar isteği samimi bir arzunun ürünü olarak kabul edilemez. Eşini müşterek eve davet ederek, birliği devam ettirme arzusu ile geçmişteki olaylar sebebiyle boşanma arzusu bir arada kabul göremez. Dolayısıyla böyle bir durumda çekilen ihtar, hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda her iki sebebe dayalı olarak da dava reddedilir.
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Vasiyet var mı nasıl belli olur?
07-05-2024, 17:49:31 in Miras Hukuku