İETT Otobüsleri kişibaşı haftalık 5 YTL maaş?

[Şenol Eker]

Sayın,senoleker,

İlgili duyurunun yapıldığı web adresini tekrar veriyorum.

http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Haberler...bulteniID=5606

Siz duyuruyu copy+paste yaptıktan sonra buldum zaten. Bu tür şeylerin çok kolay görünecek ve bulunacak şekilde ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin her otobüste bulunmalıdır bence.

[Şenol Eker]

böyle bir duruma cevaz vermeyeceğini

Hukuki durumunu bilmiyorum ama görevi otobüsü kullanmaktan ibaret olan birine, akçeli bir görev yüklendiğinde, bunun karşılığının verilmesinin neden garipsendiğini anlamadım.
Paralı ve akbilli binişin AYNI FİYAT olması sorun çıkartıyor (sorunun niteliğini burada tartışmaya açmak istemiyorum. Ama inanın ki sorun çıkıyor)
İstanbulun böyle bir karar alması garibime gitti ve sonra anladım ki bu yazı o anlama gelmiyor.
Otobüse binen HERKESİN BİR AKBİL'İ OLMAK ZORUNDA VE BİNİŞ FİYATI 1.5 LİRA.
Eğer otobüse akbilsiz binerseniz, cezası var. buna "cezalı akbil uygulaması" deniyor.
Alınan bu cezanın da, sanırım tümü ya da bir kısmı şöföre veriliyor. Buradan emin değilim.

[av.ferda]

Sayın Ferda Aydın, konu usul veya hakaret değil, zaten hakaret de etmiyorum. Olan biteni herkes görüyor ve zaten konu benim dediğim yönde konuşuluyor. Konu şu ki İETT şoförleri akbili olamayan yolculardan kişi başı 25 kuruş haksız kazanç sağlıyor. Akbil'den 1,5 TL düşerken yolculardan 1,75 TL alınıyor. Hiçbir şoför fazla parayı İettye iade etmek zorunda değil. Örneğin günlük 500 TL akbil düşmüşse, şoförler de 600 TL toplamışsa 100 TL haksız kazanç sağlamış demektir. 2500 tane İett şoförü olduğunu hesap ederseniz günlük 250.000 TL eder, yıllık da 91.000.000 TL eder.Bu para haksız olarak alınıyor demektir. Üstelik herkesin akbil kullandığını düşünürsek neden tarife 1,75 TL olduğunu sormak lazım. Madem ki 1,5 TL ile yolcu taşınabiliyor da neden İETT şoförleri 1,75 TL para alıyor? Bakın kimse kendisini kandırmasın, hiçbir AKP'li adil ve hakkaniyetle davranmaz. Belediyeciler suç işlediği zaman hemen bir kulpundan onu savunmaya çalışır. Savunurken de elinde tutar bir şey olmadığı zaman işi çirkefliğe ,hakarete, çarpıtmaya kadar vardırır. Efendim ortada bir hırsızlık varsa, hırsızlığı yapan kişiye HIRSIZ denir. Bu iş yapılırken gördükleri halde işlem yapmayan savcılar görevlerini ihmal etmektedir. Ben bir vatandaş olarak gidip şikayetçi olmak zorunda değilim ki. Ben burada sadece bir tespitte bulunuyorum. Ben AKP'ye para kazandırmamak için İETT'yi kullanmamaya özen gösteriyorum. Mecburen binmek zorunda kalırsam da akbilimi mutlaka dolduruyorum. Bu AKP ,cumhuriyet düşmanlarının oyları ile ayakta durmaktadır. Dünya alem biliyor bunların ne mal olduğunu. Türkiye'de savcılar ve hakimler görevlerini layıkıyla yapıyor olsaydılar ne akp olurdu, ne de böyle hırsızlar belediyecilik yapabilirlerdi. Ben şahsen gidip hepsi hakkında suç duyurusu yapsam savcılığın takipsizlik kararını 2-3 dakika içinde yazacağına eminim. Gerçek hukukçu hukuktan yana olandır. Saygılarımla

Gerçek hukukçu hukuktan yana olandır.
Hukuktan ve adaletten yanadır. Olaylara ve durumlara ön yargı ile yaklaşmaz.
Meseleyi X partisi ya da Y partisine indirgemeyip "haksız para kazanma" olarak bakmak lazım. Şöförlerin bilet ücretinden fazlasını almaları aysbergin görünen kısmı. Ve o yüzden tepkimizi daha fazla çekiyor. Peki ya görünmeyen, gözümüze fazla çarpmayan ve asıl trilyonlarca liralık haksız kazanç elde edilen yolsuzluklara da aynı şekilde tepki gösterebiliyor muyuz? Gösterebilseydik vatandaş olarak görevimizi yapmış ve haksızlıklara yolsuzluklara karşı "dur" demiş olurduk..

[Erdoğan Kırcalı]

Tepki göstermekle, bir gruba hakaret etmek, suçlamalarda bulunmak aynı şeymidir?
Sn.erhan-1973 ün yaptığı sadece suçlama ve hakaretten öte gidememektedir.
Bu konuda suçlayıp hakaret ettiği otobüs şöförleri, açtığı diğer konuda hakaretlere maruz kalan savcı ve hakimler, görünen o ki hatırlatmalara uyarılara rağmen hakaretlerine devam ettiği için üyeliği kilitlendikten sonraki hedef BİZ olacağız.!!!???

[OkyanusA]

bu ne lan böle, bir daha akp 'nin faşist emperyalist güçlerine para verirsem iki olsun. şöförü indirip döğerim valla. :D

[meraklıüye]

1-Bir şoför para alışverişi yaparken otobüs bir türlü kalkamadı.
2-Şoföre akbil ücretinin 1.5 TL olduğunu hatırlatmama rağmen 0.25 TL almakta ısrar! etti.
3-İETT yönetimide yasak savma gibi görünen açıklamalarını yapmış.
4-Ayrıca bu durum gecikmelere ve trafik güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
5-"Şoförle konuşmayınız" uyarısının hiç anlamı kalmamaktadır bu durum yanında.
6 Olay gayet açık aslında.Şoförlere ek gelir.
7- Bazı yorumlar siyasi olmuş fakat bende özele girmeden bazı yorumlar yapmak istiyorum.
Bu tür uygulamaları (küçük görünen ama kural tanımayan bu tip kazançlar)
örneğin çağdaş sosyal güvenliğin yok edildiği, buna karşılık sadaka kültürünün yerleşmesi
durumuna benzetiyorum.
Maaş pazarlıklarında bu örnek gündeme gelir mi acaba? hiç sanmıyorum.
Ama nasıl olsa böyle bir ek gelirimiz var diyen toplumun çeşitli kesimleri daha az maaşa
razı olabilirler.

[Şenol Eker]

Maaş pazarlıklarında bu örnek gündeme gelir mi acaba? hiç sanmıyorum.
Ama nasıl olsa böyle bir ek gelirimiz var diyen toplumun çeşitli kesimleri daha az maaşa razı olabilirler.

Burada müdahil olmak istiyorum.
Olayın diğer yönleri hakkında yorum yapmak istemiyorum. Yani böyle devam etmelidir demiyorum; yanlış anlaşılmaya.
Sadece şunu söylemek isterim:
Parayla ve akbille biniş aynı fiyat olmamalıdır. Yoksa insanlar akbil almıyor. Hatta anlaşılan istanbul için 25 kuruş fark az, akbille 1,50 parayla 10 lira falan yapmak lazım. Sonuçta sürekli otobüse binen birisi neden akbil almaz ki? Neden parasını göz göre göre kaptırır? Bunu anlamıyorum. Ben senede 1 defa ancak istanbula giderim ama akbilim var. Neden burada tartışanlar amıyor? Çok mu pahalı?

Farkın şöförlere verilmesi verlmemesi konusunu irdelemiyorum bile. Çünkü aklı başında olan herkes İstanbulda yaşıyorsa bir akbil sahibi olur.

Şöyle düşünülmüş olabilir:
Mantıklı düşündüğümüzde şöförlere hiçkimse bu fazla parayı vermez. Bu yüzden bu 25 kuruşlar çok az olur, Bunu sağlayana kadar 5-10 sefer verilecek 25 kuruş; hadi toplayın belki birkaç yüz lira şöför başına. Bunun nereye gideceğinin hesabını yapmanın maliyeti bu paradan daha fazla olur.

Mantıklı da bir düşünce.
Bence İstanbul gibi bir yerde bir şöföre günde en fazla 5-6 tane 25 kuruş kalmalı. Bu da 1,5 - 2 lira yapar. Bu paranın muhasebesini yapmanın maliyeti bundan daha yüksek olur.
Eğer daha çok 25 kuruş kalıyorsa, o zaman bu insanların neden akbil almadıklarını sorgulamak lazım.