Bilirkişi neyi bilir?

[Erhan Yurdayuksel]

Bilirkişi neyi bilir ?

Yargıya intikal etmiş davalarda bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarla ilgili bugüne kadar yaptığım araştırmalardan yola çıkarak, bilirkişi tarafından hazırlanan raporların büyük bir kısmının yanlış olduğunu ve bu tür raporların yargıyı yanılttığını düşünüyorum. Bilirkişiler yargının olmazsa olmazlarından fakat bu konuya farklı bir yaklaşım getirmekte fayda var. Çoğu zaman Yargıda büyük sorunlar yaratan bilirkişi raporları meselesinin çözümünde birçok ülkede yürürlükte olan Bilirkişi Üst Kurulu’nun oluşturulmasının bilirkişi raporlarıyla ilgili yapılan yanlışlıklara son vereceğine inanıyorum.

Bilirkişi Üst Kurulu, konuyla ilgili hazırlanması gereken bilirkişi raporlarını inceleyen kuruldur. Bu kurul konusuyla ilgili uzman kişilerden oluşan ve hazırlanan bilirkişi raporlarını inceleyip heyet olarak ilgili raporun doğruluğunu tesbit eden kuruldur.

Son zamanlarda sıkca gündeme gelen Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan olumsuz raporlar bu konunun önemini bir kez daha vurgulatmıştır.Zamanın ağır aktığı bir yargılama sürecinde olumsuz bilirkişi raporlarından kaynaklanan zararlar göz ardı edilemez. Tüm bunların yanı sıra bilirkişilerin hazırladığı raporlarla ilgili, içinden bir kaç örnek de verebilicegim bir çok iç burkan tanımlar bulunmakta.
Adli Tıp Kurumu gibi saygın bir kurum tarafından son zamanlarda verilen raporlar içerisinde, emekli olup ta mesleğinde kendini günün şartlarına uyduramamış, dünya’daki son gelişmelerden bihaber olan ve kendini bilirkişi olarak niteleyen bir takım kişiler tarafından hazırlanmış bu tür yanlıslıklarla dolu raporlar vahim sonuçlara yol açmaktadırlar.
Teknoloji özürlüleri ve günümüzde bilgisayarı bile kullanmaktan aciz olup da rapor hazırlayan sözde bilirkişiler konusunda elbetteki daha çok örnekler vermek mümkün. Bu kendini bilmez sözde bilirkişiler sadece yargıyı yanıltmıyor, işini hakkıyla yapan gerçek anlamda konusunun uzmanı olan bilirkişilerin de adını lekeliyorlar.

Gerçek dışı ve yanlış raporlar meselesinin tam da gündemde olduğu bu günlerde sayın Cumhurbaşkanımızın da Adli Tıp Kurumu’nun sorunlarına el atmasıyla birlikte, bilirkişi raporlarıyla ilgili olumsuzlukları gündeme taşımak istedim,

Oluşturulacak olan Bilirkişi Üst Kurulları bu tür problemlerin çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.

Erhan Yurdayüksel

[fanidünya]

İmzamı atıyorum.Çok doğru tespit.

[selcukgulten]

Bilirkişi üst kurulu kuralım. Sonra bu üst kuruldakileri denetlesin diye bilirkişi üst kurulu denetleme kurulu kuralım. Bu da yetmez Bilirkişi Üst Kurulunu Denetleme Kurulunu kontrol kurulu kuralım... Bilikişilere güvenmek gerek.. Tabiri caizse üç kuruş para için zamanla yarışarak raporlar yazıyorlar. Elbette ki aralarında hatalılar olabilir... Hakim de yanlış yapar avukat da savcı da...Bilirkişi de...Hukuki sistem içinde bu da kolayca çözülür...
S.M.Mali Müşavir
Selçuk GÜLTEN

[gercekmuhabir]

Bilirkişi üst kurulu bilirkişi raporlarının denetlendiği yerdir. AB ülkelerinin çoğunda özel sektör tarafından bu hizmetler verilmektedir. Bilirkişilik hizmetlerinin çoğunu da özel sektör ve bu konuda yetkili şirketler üstlenmişlerdir. Bu şirketler kendi bünyelerinde bir üst kurul oluşturabilmektedirler. Bilirkişiler kendi adına rapor hazırlamış olsalar bile bağlı oldukları şirketlerin ilgili üst kurullarından bu raporlarını denetleterek onaylatmaktadırlar.

Bilirkişi hataları her ne kadar hukuksal süreç içerisinde düzeltilse de denetimsiz raporların verdiği zararlar ve zaman kaybı bilinen gerçeklerdir.
Savcılar bilirkişi raporlarıyla ellerindeki şikayetleri değerlendirmektedir. Çoğu şikayet aşamasında bitecek dosyalar yanlış raporlarla dava sürecine girmekte ve yıllarca bu yanlışlığın düzeltilmesi için uğraşılmaktadır.
Bilirkişiye güvenmek elbette ki en iyi çözümdür. Ama ülkemizde bu güvenin zavallı bir kız çocuğuna nelere mal olduğunu bütün dünya izlemişken konuyu tartışmak bile anlamsızdır diye düşünüyorum.

Bilirkişi ücreti konusu ve işin maddi boyutuna gelince, karşımıza yine vicdan-cüzdan ikilemi çıkmaktadır! Sonuç olarak bu sorunlar çözülemeyecek sorunlar değildir.Gelişmiş ülkelerde bu ve benzeri konulardaki yanlış raporlama yüzdesinin ortalama %7 lerde olduğu gerçeğini göz ardı etmememiz gerekmektedir. Her gelişmiş ülkelerin kullandığı piramit sistemi oto kontrolü en iyi sağlayan sistemlerden biridir.

[Erhan Yurdayuksel]

İstanbulda dev operasyon

Benim bilirkişim işini bilirmiş!

İstanbul'da bilirkişi operasyonu

İstanbul'daki bilirkişi operasyonunda 20 davada yanlış karar vererek haksız çıkar elde eden 15 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen operasyonda 15 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Gözaltına alınan şüpheliler, mahkemeler tarafından görevlendirilen bilirkişiler ve bilirkişilere rüşvet veren dosya sahipleri. Mahkemeler tarafından görevlendirilen bilirkişinin hakim tarafından kendilerine
verilen görevle ilgili incelemelerini yazarken davalılardan rüşvet aldığı iddia ediliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14405890.asp?gid=373