Bilirkişi neyi bilir?
Bilirkişi neyi bilir ?
Yargıya intikal etmiş davalarda bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarla ilgili bugüne kadar yaptığım araştırmalardan yola çıkarak, bilirkişi tarafından hazırlanan raporların büyük bir kısmının yanlış olduğunu ve bu tür raporların yargıyı yanılttığını düşünüyorum. Bilirkişiler yargının olmazsa olmazlarından fakat bu konuya farklı bir yaklaşım getirmekte fayda var. Çoğu zaman Yargıda büyük sorunlar yaratan bilirkişi raporları meselesinin çözümünde birçok ülkede yürürlükte olan Bilirkişi Üst Kurulu’nun oluşturulmasının bilirkişi raporlarıyla ilgili yapılan yanlışlıklara son vereceğine inanıyorum.
Bilirkişi Üst Kurulu, konuyla ilgili hazırlanması gereken bilirkişi raporlarını inceleyen kuruldur. Bu kurul konusuyla ilgili uzman kişilerden oluşan ve hazırlanan bilirkişi raporlarını inceleyip heyet olarak ilgili raporun doğruluğunu tesbit eden kuruldur.
Son zamanlarda sıkca gündeme gelen Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan olumsuz raporlar bu konunun önemini bir kez daha vurgulatmıştır.Zamanın ağır aktığı bir yargılama sürecinde olumsuz bilirkişi raporlarından kaynaklanan zararlar göz ardı edilemez. Tüm bunların yanı sıra bilirkişilerin hazırladığı raporlarla ilgili, içinden bir kaç örnek de verebilicegim bir çok iç burkan tanımlar bulunmakta.
Adli Tıp Kurumu gibi saygın bir kurum tarafından son zamanlarda verilen raporlar içerisinde, emekli olup ta mesleğinde kendini günün şartlarına uyduramamış, dünya’daki son gelişmelerden bihaber olan ve kendini bilirkişi olarak niteleyen bir takım kişiler tarafından hazırlanmış bu tür yanlıslıklarla dolu raporlar vahim sonuçlara yol açmaktadırlar.
Teknoloji özürlüleri ve günümüzde bilgisayarı bile kullanmaktan aciz olup da rapor hazırlayan sözde bilirkişiler konusunda elbetteki daha çok örnekler vermek mümkün. Bu kendini bilmez sözde bilirkişiler sadece yargıyı yanıltmıyor, işini hakkıyla yapan gerçek anlamda konusunun uzmanı olan bilirkişilerin de adını lekeliyorlar.
Gerçek dışı ve yanlış raporlar meselesinin tam da gündemde olduğu bu günlerde sayın Cumhurbaşkanımızın da Adli Tıp Kurumu’nun sorunlarına el atmasıyla birlikte, bilirkişi raporlarıyla ilgili olumsuzlukları gündeme taşımak istedim,
Oluşturulacak olan Bilirkişi Üst Kurulları bu tür problemlerin çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.
Erhan Yurdayüksel
Yargıya intikal etmiş davalarda bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarla ilgili bugüne kadar yaptığım araştırmalardan yola çıkarak, bilirkişi tarafından hazırlanan raporların büyük bir kısmının yanlış olduğunu ve bu tür raporların yargıyı yanılttığını düşünüyorum. Bilirkişiler yargının olmazsa olmazlarından fakat bu konuya farklı bir yaklaşım getirmekte fayda var. Çoğu zaman Yargıda büyük sorunlar yaratan bilirkişi raporları meselesinin çözümünde birçok ülkede yürürlükte olan Bilirkişi Üst Kurulu’nun oluşturulmasının bilirkişi raporlarıyla ilgili yapılan yanlışlıklara son vereceğine inanıyorum.
Bilirkişi Üst Kurulu, konuyla ilgili hazırlanması gereken bilirkişi raporlarını inceleyen kuruldur. Bu kurul konusuyla ilgili uzman kişilerden oluşan ve hazırlanan bilirkişi raporlarını inceleyip heyet olarak ilgili raporun doğruluğunu tesbit eden kuruldur.
Son zamanlarda sıkca gündeme gelen Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan olumsuz raporlar bu konunun önemini bir kez daha vurgulatmıştır.Zamanın ağır aktığı bir yargılama sürecinde olumsuz bilirkişi raporlarından kaynaklanan zararlar göz ardı edilemez. Tüm bunların yanı sıra bilirkişilerin hazırladığı raporlarla ilgili, içinden bir kaç örnek de verebilicegim bir çok iç burkan tanımlar bulunmakta.
Adli Tıp Kurumu gibi saygın bir kurum tarafından son zamanlarda verilen raporlar içerisinde, emekli olup ta mesleğinde kendini günün şartlarına uyduramamış, dünya’daki son gelişmelerden bihaber olan ve kendini bilirkişi olarak niteleyen bir takım kişiler tarafından hazırlanmış bu tür yanlıslıklarla dolu raporlar vahim sonuçlara yol açmaktadırlar.
Teknoloji özürlüleri ve günümüzde bilgisayarı bile kullanmaktan aciz olup da rapor hazırlayan sözde bilirkişiler konusunda elbetteki daha çok örnekler vermek mümkün. Bu kendini bilmez sözde bilirkişiler sadece yargıyı yanıltmıyor, işini hakkıyla yapan gerçek anlamda konusunun uzmanı olan bilirkişilerin de adını lekeliyorlar.
Gerçek dışı ve yanlış raporlar meselesinin tam da gündemde olduğu bu günlerde sayın Cumhurbaşkanımızın da Adli Tıp Kurumu’nun sorunlarına el atmasıyla birlikte, bilirkişi raporlarıyla ilgili olumsuzlukları gündeme taşımak istedim,
Oluşturulacak olan Bilirkişi Üst Kurulları bu tür problemlerin çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.
Erhan Yurdayüksel