merhaba
boşanma davam sürmekte şuan 4 ay ertelenmiş durumda. karşı tarfın ekonm. ve sosyal durumunun tespiti için para yatırmadığımdan(bilgisizlik, herkesin aklında olsun) tedbir nafakası bağalnmadı gelecek celseye ekledi hakim. bu aşamada zor durumdayım. çalışmak zorundayım egerki çalışırsam ssk da yatarsa ileriki dava ve boşanmada çalışıyor işte belgeleri deyip, tedbir hemde normal nafaka iptalini isteyebilir mi? şaşırdım kaldım avukat bişey olmaz çalış diyor hukuk bilgisi olanlar ise ssk lı çalışma diyor vs vs vs ızgın: ızgın: hayatım kısıtlı tamamen bitmesini mi? bekliyeceğim cevap yazanlara şimdiden tşkler.
merhaba
boşanma davam sürmekte şuan 4 ay ertelenmiş durumda. karşı tarfın ekonm. ve sosyal durumunun tespiti için para yatırmadığımdan(bilgisizlik, herkesin aklında olsun) tedbir nafakası bağalnmadı gelecek celseye ekledi hakim. bu aşamada zor durumdayım. çalışmak zorundayım egerki çalışırsam ssk da yatarsa ileriki dava ve boşanmada çalışıyor işte belgeleri deyip, tedbir hemde normal nafaka iptalini isteyebilir mi? şaşırdım kaldım avukat bişey olmaz çalış diyor hukuk bilgisi olanlar ise ssk lı çalışma diyor vs vs vs ızgın: ızgın: hayatım kısıtlı tamamen bitmesini mi? bekliyeceğim cevap yazanlara şimdiden tşkler.
Eşinin geliri nasıl maddi durumu ne alemde,? Memurmu,esnaffı,Asgari ücretlemi calışıyor,?
Cocuklar varmı sendemi.?Yoksa cocuk yokmu.?
Çalış birşey olmaz diyen Avukatın, dava avukatınmı yoksa eş dostmu.?
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2008/2-231
Karar: 2008/235
Karar Tarihi: 05.03.2008
ÖZET: Boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkı kazanan ve yeterli geliri olmayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 169, 185, 186, 215, 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267) (743 S. K. m. 137)
Taraflar arasındaki <boşanma> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2. Aile Mahkemesince davanın ve tedbir nafakası isteminin reddine dair verilen 07.04.2005 gün ve 2004/169 E., 2005/260 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 29.11.2005 gün ve 13232-16533 sayılı ilamı ile;
(...Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır. (TMK md. 169) O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3. maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü;
Dava, boşanma istemine ilişkindir.
Davacı Mustafa vekili, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle evliliğin her iki taraf için de çekilmez hal aldığını ileri sürerek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Fatma vekili, açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığını ileri sürerek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise 30 milyar maddi, 10 milyar manevi tazminat ile aylık 500 milyon yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme, <Davalının kusuruna dayanarak evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair mahkememizce vicdani kanaat oluşmadığından davanın bu nedenle reddine, davalı taraf her ne kadar tedbir nafakası talebinde bulunmuş ise de, davalı lehine tedbir nafakası koşulları oluşmadığından hu talebin reddine> karar vermiş, davalı vekilinin tedbir nafakası yönünden temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş, Yerel Mahkeme, <Davalının kendisini geçindirecek kadar gelirinin bulunması nedeniyle tedbir koşulları oluşmadığı> gerekçesi ile kararında direnmiştir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, çalışan davalı eş lehine boşanma davasının devamı süresince tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi <Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.> şeklindedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi, yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanunun 137. maddesindeki düzenlemede bir değişiklik yapmamış olup, madde metni sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmış ve bu durum 169. maddenin gerekçesinde açıkça belirtilmiştir.
Bu durumda hakimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerekir.
Her ne kadar Özel Daire bozma kararında <herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın> ifadesine yer verilmiş ise de bu durum dosya kapsamına uygun olmayıp <yeterli geliri olmayan davalı kadın> şeklinde değiştirilmesi gerekir.
O halde, somut olayda boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkı kazanan ve yeterli geliri olmayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanlış gerekçelerle talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme karan bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
merhaba
boşanma davam sürmekte şuan 4 ay ertelenmiş durumda. karşı tarfın ekonm. ve sosyal durumunun tespiti için para yatırmadığımdan(bilgisizlik, herkesin aklında olsun) tedbir nafakası bağalnmadı gelecek celseye ekledi hakim. bu aşamada zor durumdayım. çalışmak zorundayım egerki çalışırsam ssk da yatarsa ileriki dava ve boşanmada çalışıyor işte belgeleri deyip, tedbir hemde normal nafaka iptalini isteyebilir mi? şaşırdım kaldım avukat bişey olmaz çalış diyor hukuk bilgisi olanlar ise ssk lı çalışma diyor vs vs vs ızgın: ızgın: hayatım kısıtlı tamamen bitmesini mi? bekliyeceğim cevap yazanlara şimdiden tşkler.
Eşinin geliri nasıl maddi durumu ne alemde,? Memurmu,esnaffı,Asgari ücretlemi calışıyor,?
Cocuklar varmı sendemi.?Yoksa cocuk yokmu.?
Çalış birşey olmaz diyen avukatın, dava avukatınmı yoksa eş dostmu.?
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2008/2-231
Karar: 2008/235
Karar Tarihi: 05.03.2008
ÖZET: Boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkı kazanan ve yeterli geliri olmayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 169, 185, 186, 215, 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267) (743 S. K. m. 137)
Taraflar arasındaki <boşanma> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2. Aile Mahkemesince davanın ve tedbir nafakası isteminin reddine dair verilen 07.04.2005 gün ve 2004/169 E., 2005/260 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 29.11.2005 gün ve 13232-16533 sayılı ilamı ile;
(...Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır. (TMK md. 169) O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3. maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü;
Dava, boşanma istemine ilişkindir.
Davacı Mustafa vekili, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle evliliğin her iki taraf için de çekilmez hal aldığını ileri sürerek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Fatma vekili, açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığını ileri sürerek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise 30 milyar maddi, 10 milyar manevi tazminat ile aylık 500 milyon yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme, <Davalının kusuruna dayanarak evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair mahkememizce vicdani kanaat oluşmadığından davanın bu nedenle reddine, davalı taraf her ne kadar tedbir nafakası talebinde bulunmuş ise de, davalı lehine tedbir nafakası koşulları oluşmadığından hu talebin reddine> karar vermiş, davalı vekilinin tedbir nafakası yönünden temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş, Yerel Mahkeme, <Davalının kendisini geçindirecek kadar gelirinin bulunması nedeniyle tedbir koşulları oluşmadığı> gerekçesi ile kararında direnmiştir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, çalışan davalı eş lehine boşanma davasının devamı süresince tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi <Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.> şeklindedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi, yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanunun 137. maddesindeki düzenlemede bir değişiklik yapmamış olup, madde metni sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmış ve bu durum 169. maddenin gerekçesinde açıkça belirtilmiştir.
Bu durumda hakimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerekir.
Her ne kadar Özel Daire bozma kararında <herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın> ifadesine yer verilmiş ise de bu durum dosya kapsamına uygun olmayıp <_yeterli geliri olmayan davalı kadın> şeklinde değiştirilmesi gerekir.
-------------------------------------------------------------
O halde, somut olayda boşanma davası açılmakla, ayrı yaşama hakkı kazanan -
ve yeterli geliri olmayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına
-------------------------------------------------------------------
hükmedilmesi gerekirken, yanlış gerekçelerle talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme karan bozulmalıdır.
---------------------------------------------------------------------
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
YUKARDAKİ KARARDADA NE DİYOR YETERLİ GELİRİ OLMIYAN,SİZİN ASGARİ ÜCRETLE CALIŞMANIZ YETERLİ GELİR SAYILMADIĞINA GÖRE TEDBİR NAFAKASI ALA BİLİRSİNİZ OLARAK YORUMLANIR.EYER COCUK YOK TEK KİŞİ İSENİZ EŞİNİZDE ASGARİ ÜCRETLE CALIŞIYOR İSE BURADA DİKKAT ETMEK GEREKECEKTİR.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2002/2-397
Karar No: 2002/339
Tarih: 1.5.2002
YOKSULLUK NAFAKASI ( Kadının Asgari Ücretle Çalışıyor Olması Halinde )
KADININ ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMASI ( Yoksulluk Nafakası Takdir Edilmesine Engel Olmaması )
BOŞANMA ( Yoksulluk Nafakası-Kadının Asgari Ücretle Çalışıyor Olması )
ÖZET :
Kadının asgari ücretle çalışılmakta bulunulması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu değildir.
DAVA :
Taraflar arasındaki Boşanma, nafaka davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Menemen Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.4.2000 gün ve 1999/337 E - 2000/207 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 9.10.2000 gün ve 2000/10242-11825 sayılı ilamiyle; ( ...1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin taktirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının asgari ücretle de olsa bir işte çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durum yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR :
Dava, Boşanma ve nafaka istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davacı eş için ayda 40.000.000 TL.tedbir nafakası bağlanmasına ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin kararı, davalı Koca vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında, asgari ücretle çalışılmakta bulunulması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. ( HGK.7.10.1998 gün 1998/2-656 E, 1998/688 K, 26.12.2001 gün 2001/2-1158 1185 sayılı kararları. )
Diğer taraftan, Özel Dairenin 4.12.2000 gün 2000/12992 12165 sayılı kararında da, 90.000.000 TL. aylıkla çalışan davalının, bu gelirle insanca yaşaması ve geçinmesinin olanaksız olduğu ve belirtilen meblağın davalı kadını yoksulluktan kurtarmayacağı vurgulanmak suretiyle vermiş olduğu bozma kararının Hukuk Genel Kurulunun 26.12.2001 gün 2001/1158-1185 sayılı kararıyla benimsenerek direnme kararının özel dairenin belirttiği nedenlerle, bozulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davalı eşin 70.000.000 TL. civarında olduğu anlaşılan asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenmiş olup, yukarıda açıklandığı üzere bu miktarın davalı eşi yoksulluktan kurtarmayacağı ve ona insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı kuşkusuzdur. O halde Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ( 1.720.000 ) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 1.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2002/2-397
Karar: 2002/339
Karar Tarihi: 01.05.2002
ÖZET: Davalı eşin asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenmiş olup, yukarıda açıklandığı üzere bu miktarın davalı eşi yoksulluktan kurtarmayacağı ve ona insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı kuşkusuzdur.
(743 S. K. m. 144)
Dava: Taraflar arasındaki Boşanma, nafaka davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Menemen Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.4.2000 gün ve 1999/337 E - 2000/207 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 9.10.2000 gün ve 2000/10242 -11825 sayılı ilamıyla; (...1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının asgari ücretle de olsa bir işte çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durum yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, Boşanma ve nafaka istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davacı eş için ayda 40.000.000 TL tedbir nafakası bağlanmasına ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin kararı, davalı Koca vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında, asgari ücretle çalışılmakta bulunulması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK.7.10.1998 gün 1998/2-656 E, 1998/688 K, 26.12.2001 gün 2001/2-1158 1185 sayılı kararları.)
Diğer taraftan, Özel Dairenin 4.12.2000 gün 2000/12992 12165 sayılı kararında da, 90.000.000 TL. aylıkla çalışan davalının, bu gelirle insanca yaşaması ve geçinmesinin olanaksız olduğu ve belirtilen meblağın davalı kadını yoksulluktan kurtarmayacağı vurgulanmak suretiyle vermiş olduğu bozma kararının Hukuk Genel Kurulunun 26.12.2001
gün 2001/1158-1185 sayılı kararıyla benimsenerek direnme kararının özel dairenin belirttiği nedenlerle, bozulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davalı eşin 70.000.000 TL. civarında olduğu anlaşılan asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenmiş olup, yukarıda açıklandığı üzere bu miktarın davalı eşi yoksulluktan kurtarmayacağı ve ona insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı kuşkusuzdur. O halde Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ( 1.720.000 ) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01.05.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Konu esmerman tarafından (06-07-2009 Saat 01:00:30 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: karar ekleme.
yorumlarınız için çok tşkler öncelikle
geliri sgk dökümde 900 yatıyor mesleği turizmci şef 1.800+tip yani bahşişleri var maaşı kadar
çocuk yok
dava avukatım * bende şaşırdım hukkukçu olmamama nazaran
bu boşanma davası iyice şaşırttı haliyle çalışmam gerkli ama nafak vs iş, üstüne çevremedik eş dostlada görüşemiyorum biyerde görürde fotoğraf çeker alın işte yıllardır sevigilis vs der diye her yönden kısıtlandım gönderdiginiz örnek içinde çok tşk ederim
Konu superisi80 tarafından (06-07-2009 Saat 01:16:19 ) de değiştirilmiştir.
yorumlarınız için çok tşkler öncelikle
geliri sgk dökümde 900 yatıyor mesleği turizmci şef 1.800+tip yani bahşişleri var maaşı kadar
çocuk yok
dava avukatım * bende şaşırdım hukkukçu olmamama nazaran
bu boşanma davası iyice şaşırttı haliyle çalışmam gerkli ama nafak vs iş, üstüne çevremedik eş dostlada görüşemiyorum biyerde görürde fotoğraf çeker alın işte yıllardır sevigilis vs der diye her yönden kısıtlandım gönderdiginiz örnek içinde çok tşk ederim
Dava avukatınız nasıl tedbir nafakası talebinde bulunmaz,bune bicin müvekkilinin cıkarlarını korumak. neden bunlara bakmıyorki müvekkil kendi işini yapıcaksa avukatın ne işi var ozaman orada paramı alacak,bu işlemleri avukatın yapması gerekir müvekkil değil.
Yanlız tip falan gelir bunların ispatı zor,bu bahşiş bunun ne olucahı belli olmaz onun icin bunu kesin bir gelir olarak belgeleyemessin. yanlız tavsiyem cocukta yok,askari ücretle ssk lı calışırsan buraya dikkat et derim.önce nafakan bağlansın sonra ssk yaptıra bilirsin burada hakiminde taktir hakkı var onun nasıl kulanacahını kestiremessin,tedbirli olmakta fayda var. şimdilik öyle calış belkin ssk lı olursan seninde hakkında araştırma yapılıyor.belki asgari ücretli olman cocuk olmaması tedbir nafakasını sıkıntıya sokmasın cünkü kocanın geliri dökümde 900 gözüküyor. seninkide 550 tl gözüksün burası kritik tedbir nafakası icin yoksulluk nafakasında pek önemli değil velakin tedbir nafakasında dikkat etmek gerek.şuan ssk yaptırma derim.bir nafakan bağlansında sonra ssk yaptırırsın,yoksulluk nafakasında ssk lı olman önemli değil yoksulluktan kurtarmaz bir nafaka karşıdan ala bilirsin kusur durumuna göre.
ilk başta davayı kendim açtım barodan avk. verilmedi sonra iş savasa döndü baktım olmayacak dava sonunda alcak bir avuk. buldum ilk celseden sonra avuk. tuttum. bundan dolayı böyle oldu.
anladım dikkatli olmakta fayda var alacagım üç beş kuruş yüzündende nafakamın gitmesi beni çok daha zor duruma sokacak. boşanıp normal nafaka baglandıktan sonra ssklı çalışabilirim doğrumu anlamışım. ama tedbir nafakasında sorun çıkabilir diyorsunuz. cevabınız için çok tşkler
Arkadaşlar şu anda süregelen boşanma davam vardır fakat bu dava sürerken aile büyüklerimin baskısıyla çocuğumuzun geleceği için tekrar başlaya bilir...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı
25-04-2024, 18:09:51 in Ceza Hukuku