MSN'de cinsellik üzerıne konuşma

[spawnn]

Arkadaşlar msn de cinsellik ile ilgili konuların konuşulmasında kanunen bir sakınca var mı ?
Bu tür sohbetlerin memuriyete etkisi varmıdır ?
Mesela iki tarafta msn de cinsel içerikli sohbet ediyor sonradan da arkadaşlıkları bıtıyor.
Sonradan karşı tavaf dava açacağını söylüyor.
Bu tür bir olaydan pprince40 diye bir arkadaşta bahsetmiş bir konuda.
Oraya yazacaktım konu kilitlenmiş yazamadım yeni konu açtım kusura bakmayın.
Neyse yani her iki tarafta isteyerek cinsellikle ilgili konuşsa sonradan da karşı taraf dava açsa dava sonucu bir şey çıkar mı?
Ayrıca dava dilekçesi incelenip dava açan şahsın dilekçesi sende isteyerek konuşmuşun diyerek iptal edilir mi boyle bir süreç varmıdır?
Yani dava açan sahsın dilekçesi iptal edlir mi ?
Böyle birşey varmıdır?
Hukuk konusunda biraz cahilimdir kusuruma bakmayın.
Bilen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim.

[Erdoğan Kırcalı]

Arkadaşlar msn de cinsellik ile ilgili konuların konuşulmasında kanunen bir sakınca var mı ?
Bu tür sohbetlerin memuriyete etkisi varmıdır ?
Mesela iki tarafta msn de cinsel içerikli sohbet ediyor sonradan da arkadaşlıkları bıtıyor.
Sonradan karşı tavaf dava açacağını söylüyor.
Bu tür bir olaydan pprince40 diye bir arkadaşta bahsetmiş bir konuda.
Oraya yazacaktım konu kilitlenmiş yazamadım yeni konu açtım kusura bakmayın.
Neyse yani her iki tarafta isteyerek cinsellikle ilgili konuşsa sonradan da karşı taraf dava açsa dava sonucu bir şey çıkar mı?
Ayrıca dava dilekçesi incelenip dava açan şahsın dilekçesi sende isteyerek konuşmuşun diyerek iptal edilir mi boyle bir süreç varmıdır?
Yani dava açan sahsın dilekçesi iptal edlir mi ?
Böyle birşey varmıdır?

Arkadaslar benim arkadaşımın başına da şöyle bir olay geldı ve bana anlattı yardım etmemiı iıstedı.Şimdi olay şu, arkadas msnde karsı tarafla cınsel ıcerıklı sohbet ediyor,iki tarafta ısteyerek cinsel içerikli sohbet ediyor.Sonra araları bozuluyor.u durumda karşı taraf ona dava acacagını söylüyor.Bu durumdan birşey olur mu?Dava açılsa ceza alır mı?Bir de arkadaşlar mesela karsı taraf dava acsa dolayısıyla dilekcesı ve msn kayıtları incelenir bu surec zarfında dava acan kısıye suc sendede var diyerek verdiği dilekce iptal edilir mi? (Çünkü iki tarafta isteyerek konuşmuşlar cinsel içerikli sohbeti) bilgili arkadaşlar yardımcı olurlarsa seviniriz.
Hukuk konusunda biraz cahilimdir kusuruma bakmayın.
Bilen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim.

Haklısınız, pprince40 isimli (eski) üyemiz de sizin sorunuzla birebir örtüşen bir soru sormuş. Hatta o kadar örtüşmüş ki , yazım alışkanlıkları! dahi aynı.
Pprince40 adlı üyemiz uslubu nedeniyle konunun kilitlenmesine, dolayısıyla sizin de sorunuzu o konuya yazamamanıza neden olmuş.!
Sorularınıza gelecek olursak;
-Karşılıklı konuşan 2 kişi de 18 yaş üzeri mi?Bu önemli.
-Karşılıklı görüşme yapılmış olsa da , bu durum dilekçenin kabul edilmemesine neden olmaz.Olsa olsa dava sürecinde eylemin karşılıklı yapılmış olması nedeniyle alınacak kararda etkili olur.

[spawnn]

Arkadaşım öncelikle yanıtladığın için teşekkürler.Karşılıklı konuşan kişiler 18 yaşından büyükler.(Bu önemli demişin). Yazım yanlışlarına gelince o an acele ile yazdığım için pek dikkat etmedim.Bundan sonra dikkat etmeye çalışırım.2. cevabına gelince,karşılıklı konuşulduğu için davada bir ceza alma durumu felan olacağınız sanmıyorum.Bu benim düşüncem sizin düşüncenizi öğrenebilirmiyim.Hadi diyelim ki ceza durumu olursa bu memuriyeti etkiler mi? ve yüz kızartıcı suçlar dahiline girer mi? Bilgilendirirsen sevinirim.

[Av.Emrah Yavuzcan]

MSN'de yapılan cinsel içerikli konuşma dolayısıyla herhangi bir suç oluşması mümkün değildir, maddi veya manevi zarar doğması mümkün değildir, alacak-borç ilişkisi kurulmuş değildir ve sair hukuki muamelelerde bulunulmuş olamaz.

Sonuç olarak, açılan / açılacak davanın, ne davası olduğu konusunda bizleri bilgilendirir misiniz?

[nixis]

Maddi manevi zarar olması gerekir.

[spawnn]

İlginize teşekkür ederim.Ortada bir dava felan söz konus değil,ayrıca benim başıma gelmiş bir şeyde değil.
Msn de iki kişi cinsellik üzerine kendi istekleri ile konuşsa sonrada araları bozulsa (konuşan kişiler 18 yaşından büyük kişiler) ikisinden biri beni taciz etti diye dava açabilir mi ?
Birde savcılığa verilen dilekçenin kabul edilmeme gibi bir durumu var mıdır ?
Örneğin yukarıda bahsettiğim bir şekilde olay olsa sonra dilekçe incelense ikinizde isteyek konuşmuşunuz diye dilekçenin reddine karar verilebilir mi?
Ayrıca böle bi dava olursa (bu tür bilişim davaları ) bu yüz kızartıcı suçlara girer mi? Memuriyeti etkiler mi? Teşekkürler..

[Adanaman]

Msn kullanabilecek kadar beyni çalışıyor olacak,üstüne üstlük cinsel muhabbete o yada bu sebepten iştirak edecek,daha sonra şikayetçi olacak ve bu devletin TCK sı bunu yapanın şikayetini makul görüp bu işin peşine düşecek.Aman Allah ım ben nerde yaşıyorum.Bazı şeyler bu kadar basit olmamalı.Birileride kalkıp o sözde şikayet edeceğim diyene sormalı:Sen ii bi birey olsan yada düzgün bi ahlağa sahip olsan bunları yapmazsın zaten v.s gibi.Oyuncak ettiler şu Adliye müessesini.Bu hale getirenler utansın.

[Adanaman]

5237 Sayı ve 26.9. 2004 Tarihli Türk Ceza Kanununda Beşeri Cinsellik

Yeni Türk Ceza Kanunu beşeri cinselliğin ırzına geçmiştir.
Kanun, çocukların “ evlenmek maksadı “ ve “ kendi rızaları “ ile kaçmaları fiilini suç olmaktan çıkarmıştır. Gerçekten, kıyas yapılmadığı taktirde, çocukların evlenme maksadıyla karşılıklı rıza göstererek kaçmaları fiili 109. maddesinin 5. fıkrasındaki suça vücut vermemektedir. Çünkü, hükümde yer alan “ cinsel amaç “ terimi ile “ evlenme maksadı “ terimi eş anlamlı terimler değildirler. Cinsel amaç olsa olsa “ şehvet hissi “ terimini karşılar ama, “ evlenme maksadı “ terimini karşılamaz. Evlenme maksadını cinsel amaç terimi içine sokmaya çalışmak kanunun 2. maddesinin 3. fıkrasının ihlali olur. Uygulamada günü kurtarmak için böyle bir yola gidilirse, bu hakimin kanunu düzeltmesi olur ki, hakimlerin kanunları düzeltme erki bulunmamaktadır. Öte yandan, kanunun düzenlemesinde, çocukların evlenme maksadı ile birlikte kaçmaları fiili, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit şekline de vücut vermemektedir. Ayrıca, bu fiilin, kanunun 234. maddesinde öngörülmüş olan Çocuğun kaçırılması ve alıkonması suçu ile de her hangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Böyle olunca, Kanunun suçun “ cinsel amaçla işlenmesi “ halini ağırlaştırıcı neden olarak değerlendirirken, suçun “evlenme amacı ile işlenmesi “ halini ağırlaştırıcı neden olarak görmemesi, dolayısıyla söz konusu fiili suç olmaktan çıkarması ciddi bir çelişkidir.
Kanun beşeri cinselliğin “bireysel tezahürlerini” ve “toplumsal tezahürlerini” ayırt etme gereksinimini duymuş ve bunları farklı biçimlerde düzenlemiştir. Gerçekten kanun, beşeri cinselliğin hukuka aykırı bireysel tezahürlerini “ Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar “ başlığı altında “ Kişilere karşı suçlar “ kategorisi içinde düzenlemiş, beşeri cinselliğin hukuka aykırı toplumsal tezahürlerini “ Genel ahlaka karşı suçlar “ başlığı altında “ Topluma karşı suçlar “ kategorisi içinde düzenlemiştir. Kanun koyucu böyle bir ayırıma niçin gittiğini kanunun gerekçesinde açıklama gereksinimi duymamıştır. Ayrıca, Kanun, az sonra değinileceği üzere, yorumla düzeltilmesi olanaksız olan ciddi yanlışlar içermektedir.
Tabiidir ki kanun koyucu böyle bir tercihte bulunabilir. İCK., yapılan bir değişiklikle, eski düzenlemesinden farklı olarak, beşeri cinselliğin hukuka aykırı bireysel tezahürlerini, kişiye karşı suçlar arasında düzenlemiştir. Değişikliğin gerekçesini göstermiştir. Üstelik düzenlemeyi de doğru yapmıştır.
Öte yandan, kanun koyucu, “ Genel adap “ teriminin yerine “ Genel ahlak “ terimini kullanmıştır. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük’ üne itibar edersek, edep ile ahlakın aynı şey olmadığını, yani birinin ötekinin sinonimi olmadığını görürüz. Gerçekten, beşeri cinselliğin hukuka aykırı toplumsal tezahürleri edep alanına mı, yoksa ahlak alanına mi girmektedir ? Kanun koyucunun bu konuda ciddi bir bilincinin olduğu söylenemez. Biz, beşeri cinselliğin hukuka aykırı beşeri tezahürlerinin “ahlak” ile değil ama, daha çok “edep” ile ilgili olduğunu düşünüyoruz.
Kanun, kumarı ve dilenciliği beşeri cinselliğin hukuka aykırı toplumsal tezahürleri arasında düzenlemiştir. Bunun isabetli bir düzenleme olduğunu sanmıyoruz. Madde gerekçelerinde tercihin nedenini açıklayan inandırıcı bir bilgi bulunmamaktadır.

[spawnn]

Arkadaşlar kusura bakmayın , sadece bilgilenmek amacı ile soruyorum.
Şu şekilde bir haber karşıma çıktı.

' Samsun İl Miili Eğitim Müdür Yardımcısı T.N ile kadın peroneli R.Y nin msn de cinsel içerikli sohbet etmek iddası ortalığı karıştırdı.Olay basına göderilen imzasız mektup ile ortaya çıktı.

işte o sohbet

Kadın: T. ben ev istiyorum ev,ben artık rahat edemiyorum ya,bi babam geliyor,bi annem ,bi abim ...
Erkek: Bugün çok seksisin,hem de çoooooook
Kadın: Öylemiiiiiii!
Erkek:Öyleeeee.
Kadın: Seviyorum lan seni.
Erkek: Bende seni kız,yerim seni kız,hemde doya doya.
Kadın: Yeeeee.
Erkek:Ama sana bir türlü doymuyorummmmmm.
Kadın:Yemedin mi?
Erkek:Yedim.Ama tadı damağımda kaldı.

Bundan sonraki konuşmalarda kadın ve erkek arasındaki cinsel içerikli sohbet dozunu arttırıyor. '
Kaynak:hürriyet.com.tr (2006)

Arkadaşlar bu olaydan sonra kadın ve erkek bir müddet tartışıyorlar sonra olay basına yansıyor ve cinsel taciz davası açılıyor.

Merak ettiğim burda kadın ve erkek isteyek cinsel içerikli sohbet ediyorlar.Sonrada basına yansıyıp dava açılıyor.
Bu dava sonucunda erkeğin memuriyetten atılma durumu varmı ?
(Daha doğrusu msn de 18 yaşından büyük kişilerin ve bu kişilerden iki tarafında isteğiyle yapılan cinsel içerikli sohbetlerin davaları memuriyeti etkiler mi ? Etkilerse memuriyete ne gibi etkileri vardır.)
Kadın ve erkeğin isteyerek yaptıkları bu sohbetlerde cinsel taciz suçlaması ile dava açılabilir mi?
Arkadaşlar tamamen bilgilenmek amacı ile soruyorum.Bu durumları bilen tecrübeli arkadaşlar bilgilendirirse memnun olurum.

[Av.Emrah Yavuzcan]

Cinsel taciz

MADDE 105. - (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Bu fiiller, hiyerarşi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur işi terk etmek mecburiyetinde kalmış ise, verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

Rıza, şikayet hakkını ortadan kaldırır. Dolayısıyla, kendi rızasıyla cinsel içerikli konuşmalarda bulunan kişinin, şikayet hakkı ortadan kalkmaktadır.