Arkadaşım ben önceki konularımdada yazmıştım ve sizde sağolun yanıtladınız..Benim boşanma davamın sonucu zaten ilki 2006 eylül ayında kesinleşti zaten. İkinci mahkemeyi eşim açtı ve iki tarafta istediği halde hakim reddetti. Karşı tarafra nafaka süresi uzasın diye temyize gitti. Yani yasal ayrı yaşama sürem 2009 eylülde doluyor zaten.Birinci mahkemede davacı bendim, ikinci davada ise davacı tarşı taraf idi. İkiside reddedildi yani.Biraz karışık oldu galiba ama kafamda karışık zaten
İkisi de reddedilse de birinci redde dayanarak 2009'da ikinci redde dayanarak 2012'de dava açabileceksiniz.
Dolayısıyla 2009'da 3 yıllık fiili ayrılığa dayanarak dava açtığınızda daha önce reddedilmiş dava sizinki olacak.
herkese merhaba.. benim de kafamı karıştıran ve nedense kitaplarda da cevabını bulamadıgım bi soru var..olay şu:
açılmış bir boşanma davası var.evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak..ve bu dosyada aynı zamanda şiddete yönelik raporlarda mevcut..dava devam ederken taraflar 1 ay kadar süreyle bir araya geliyor. fakat daha sonra davalı taraf tekrar şiddet uygulamaya başlıyor ve sonunda davacı evi terk ediyor.. boşanma davası reddedildi. Gerekçe şu ''[I]...dava açıldıktan sonra tarafların barışıp bir araya gelmesi ile davacı önceki olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamıştır, davacının hoşgörü ile karşıladığı bu olaylara dayalı olarak boşanma kararı veremez,dava açıldıktan sonra meydana gelen olaylar ise açılmış davada reddedilemez'' [I] diyerek boşanma davasını reddetti.
Ve karar kesinleşti..
Son şiddet olayından bu yana davacı taraf evi terketmek zorunda kaldı ve bir araya gelemedi..
Karar da Nisan ayında kesinleşti.
Şimdi tekrar boşanma davası açmak istiyor..
Sorum şu: Şu an genel sebeplere dayalı olarak boşanma davası açılamıyor. Çünkü reddedilen bir dava var ve 3 yıllık süre dolmuş değil..Ancak dava açıldıktan ve tarafların bir araya gelmesinden sonra davalının eşine karşı uyguladıgı çok büyük bir şiddet var ve bu olaydan sonra davacı evinden ayrılmak zorunda kaldı..Ve bu olaydan sonra davalının kendi çocuğunu bizzat kaçırma gibi teşebbüsleri oldu ve bu sebeple şu an yargılanmakta. Şu an açılacak boşanma davası ancak özel sebeplere dayanılarak açılabilir diye düşünüyorum.Yani M.K. 162 ve 163. maddelere dayanılarak..Sizce buna engel bir durum varmı ve 6 aylık zaman aşımı süresi burda uygulanabilir mi..Yoksa 5 yıllık genel süre mi dikkate alınacak? Ve son olarak, ben zannetmiyorum ama MK. 166'ya dayalı olarak da dava açılabilirmi..
teşekkür ederim.
''[I]...dava açıldıktan sonra tarafların barışıp bir araya gelmesi ile davacı önceki olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamıştır, davacının hoşgörü ile karşıladığı bu olaylara dayalı olarak boşanma kararı veremez,dava açıldıktan sonra meydana gelen olaylar ise açılmış davada reddedilemez'' [I] diyerek boşanma davasını reddetti. .
Sanırım "reddedilemez" değil "konu edilemez" demek istediniz.
Kadın önceki şiddet olaylarından dolayı TMK 166 uyarınca boşanma davası açmış, bundan sonra tekrar bir araya geldiği için önceki olayları affetmiş sayılmış ve davası reddedilmiş. Ancak daha sonraki şiddet nedeniyle yeniden TMK 166 uyarınca dava açılabilir.
3 yıllık süre olayı çoğu kez yanlış anlaşılıyor. Bu 3 yıl boyunca dava açılamaz demek değil. 3 yıl birliktelik olmazsa herhangi bir kusur ispatına ihtiyaç duyulmadan fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni olur.
Ama bu 3 yıllık süre içinde bir eşin her türlü kusuru diğer eşin boşanma davası açmasına dayanak olabilir.
Konu sdt23 tarafından (29-10-2008 Saat 23:02:34 ) de değiştirilmiştir.
kusura bakmayın evet 'reddedilemez' değil 'konu edilemez' olacaktı..detaylı bir araştırma neticesinde bende verdiğiniz cevaba ulaştım.M.K.166/son özel bir boşanma sebebidir ve tarafların bir araya gelmemesine dayanılarak açılır.Ama 166/1'e uygun düştüğü takdirde he zaman boşanma davası açılabilir.
teşekkür ederim ilgilendiğiniz için.
Merhaba...Acaba 3 yıllık süre uygulaması başladığından buyana herhangi bir araştırma yapıldı mı? Yani yüzde kaç çift tekrar biraraya geliyor, ya da süre sonunda boşanıyor, ya da süre dolmadan anlaşmalı boşanmaya razı oluyor. Bu sürenin mantıklı ( ya da aile birliğini korumaya yönelik yararları var mı , yok mu ) olup olmadığı, eğer bu hukukun değişmesi gerekliliği varsa bu nasıl belirlenir, kim girişim yapmalı, kimler ciddiye almalı )...Sanırım eğer detaylı bir istatistik çalışması yapılırsa sanırım ilgili herkese yararı olur.
Ayrıca, 3 yıllık süre sorgulandığında, ayrı yaşayan eşlerin çocukları üzerinde de benzer araştırma yapılabilir. Hemen boşanan çiftlerin çocukları ile işkence ile boşanan eşlerin çocukları durumdan nasıl etkileniyorlar???
ya da bu benzer araştırmayı yapmış başka ülkelerin verilerinden yararlanılabilinir.
Hukuk sistemizin gelişmesi ve dah adil olabilmesi için hukukçularımızın mevcut bilgilerle felsefe yapmak yerine, ar-ge yapmaları gerekir diye düşünüyorum.....
Merhaba...Acaba 3 yıllık süre uygulaması başladığından buyana herhangi bir araştırma yapıldı mı? Yani yüzde kaç çift tekrar biraraya geliyor, ya da süre sonunda boşanıyor, ya da süre dolmadan anlaşmalı boşanmaya razı oluyor. Bu sürenin mantıklı ( ya da aile birliğini korumaya yönelik yararları var mı , yok mu ) olup olmadığı, eğer bu hukukun değişmesi gerekliliği varsa bu nasıl belirlenir, kim girişim yapmalı, kimler ciddiye almalı )...Sanırım eğer detaylı bir istatistik çalışması yapılırsa sanırım ilgili herkese yararı olur.
Ayrıca, 3 yıllık süre sorgulandığında, ayrı yaşayan eşlerin çocukları üzerinde de benzer araştırma yapılabilir. Hemen boşanan çiftlerin çocukları ile işkence ile boşanan eşlerin çocukları durumdan nasıl etkileniyorlar???
ya da bu benzer araştırmayı yapmış başka ülkelerin verilerinden yararlanılabilinir.
Hukuk sistemizin gelişmesi ve dah adil olabilmesi için hukukçularımızın mevcut bilgilerle felsefe yapmak yerine, ar-ge yapmaları gerekir diye düşünüyorum.....
evet bende aynı durumu sorgulayıp duruyorum ancak halen daha bir yere varamadım. amac taraflardan birinin maduriyetini önlemek. bunu biliyoruz. ancak tarafların boşa gecen 3 sene si var. genelde hersey maddi tatmine dayanıyor hakim de bu konuda kendi takdir yetkisi doğrultusunda karar veriyor begenen bitiriyor begenmeyen temyize gidiyor ama neden bosanma olmuyor anlamış değilim bana cok mantıksız geliyor...
Türk Medeni Kanununun Boşanma sebepleri başlıklı bölümünde Madde 166.nın son satırında "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihden başlayarak 3 yıl geçmesi halinde,her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" diye yazıyor. Dolayısı ile davası reddedilen tarafın müracaat edemeyeceği söz konusu değil. Müracaatını yapabilir.
Öncelikle merhaba;
Benim sormak istediğim bir husus olacaktı, 1999 yılında internet vasıtasıyla eşimle tanıştım o avustralya sydney de ben ise istanbulda yaşıyordum 1 sene çeşitli yollardan iletişim kurarak güzel bir ilişki neticesinde 2000 yılında severek ve sevdiğim insanın ailesinin rızası dışında biraz kaçırma usülü şeklinde evlendim.
Evlendikten 14 gün sonra eşimin annesi geldi ve biraz kurnazlık birazda bizim saflığımız neticiseinde eşimi geri alarak ülkelerine gizlice döndüler.
Bende 2 hafta sonra askerliğimi yapmak üzere bu pisikoloji ile birliğime teslim oldum. Bu süre içerisinde az çok görüşmeler yaptığım eşim geri döneceğini çok sevdiğini söyleyip beni oyaladı ve teslim olmamdan 6 gün sonra boşanma davasıyla karşılaştım yalnız yine bu süreden sonra aynı şekilde kendi rızası olmadan açmak zorunda kaldığını söyleyip boşanma davasında boşanmak istemediğini o yüzden benimde davaya boşanmamak üzere davranmamı istedi ve dediğini yaptım ve mahkeme onunda burada olmamasından dolayı düştü. Şimdi bu süreden itibaren eşim ile hala bir araya gelmedik Türkiye'ye dönmediğinden dolayı ve hala resmi olarakta şu zamana kadar evliyiz ben mahkemeye başvurduğum zaman düşen dava göz önüne alınıp ayrı kaldığımız yaklaşık 9 sene sürede göz önüne alınırsa hemen boşanabilirmiyim? beni bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim teşekkürler.
[QUOTE=risingson;246083]Öncelikle merhaba;
Benim sormak istediğim bir husus olacaktı, 1999 yılında internet vasıtasıyla eşimle tanıştım o avustralya sydney de ben ise istanbulda yaşıyordum 1 sene çeşitli yollardan iletişim kurarak güzel bir ilişki neticesinde 2000 yılında severek ve sevdiğim insanın ailesinin rızası dışında biraz kaçırma usülü şeklinde evlendim.
Evlendikten 14 gün sonra eşimin annesi geldi ve biraz kurnazlık birazda bizim saflığımız neticiseinde eşimi geri alarak ülkelerine gizlice döndüler.
Bende 2 hafta sonra askerliğimi yapmak üzere bu pisikoloji ile birliğime teslim oldum. Bu süre içerisinde az çok görüşmeler yaptığım eşim geri döneceğini çok sevdiğini söyleyip beni oyaladı ve teslim olmamdan 6 gün sonra boşanma davasıyla karşılaştım yalnız yine bu süreden sonra aynı şekilde kendi rızası olmadan açmak zorunda kaldığını söyleyip boşanma davasında boşanmak istemediğini o yüzden benimde davaya boşanmamak üzere davranmamı istedi ve dediğini yaptım ve mahkeme onunda burada olmamasından dolayı düştü. Şimdi bu süreden itibaren eşim ile hala bir araya gelmedik Türkiye'ye dönmediğinden dolayı ve hala resmi olarakta şu zamana kadar evliyiz ben mahkemeye başvurduğum zaman düşen dava göz önüne alınıp ayrı kaldığımız yaklaşık 9 sene sürede göz önüne alınırsa hemen boşanabilirmiyim? beni bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim teşekkürler.[/QUOT
IV. Terk
MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
İncelemeniz için size kanunun iki maddesini yazdım.Ama sizin durumunuza en uygunu madde 166
Tekrardan merhaba ;
Uzun süren araştırmalarımın sonucunda şuan resmi olarak evli olduğum insanın Avustralya da da 2 sene önce evlendiğini ve 1.5 yaşlarında bir çocuk sahibi olduğunu öğrendim ve resimleride mevcut şimdi bu konu ile birlikte sormak istediğim madde 166 dan başka alternatif olarak şuan yapmış olduğu zina kapsamınada girdiğinden ayrıca bir hakkım daha çıkmış sayılabilir değilmi?.
Bu sonu göz önüne alındığında hem benimle resmi olarak evliyken hemde gidip Avustralya da tekrar evlenip çocuk sahibi olan birine hem Türkiyede Hemde Avustralya da nasıl bir yaptırım uygulatabilirim? sonuta yaptığı hem zina olduğu gibi hemde iki ülke anlaşmalarına karşı bir su teşkil etmekte değilmidir? bu konuda cevabınızı bekliyorum Teşekkürler.
3 yıllık yasal süremin dolmasına yaklaşık 3 ay kadar bir zaman kaldı. 3 ay sonrasında yenıden bosanma davası açarken nasıl bir dilekçe yazmam lazım. Bunun site içerisinde herhangi bir örnegi varmıdır? Ayrıca daha önceki boşanma davasının reddi ile ilgili kararı da dilekçe ekine koymam yeterli olurmu.tşk ederim
sayin hukukseverler birkaç konuda cevaplariniz ihtiyacaim war.
5 aylık evllikten sonra ayrildik. ilk mahkemede dava (1 yıl olmadığı için)reddedildi....
lutfen yardımcı olun.3 yıllık surem 9 ay once başladı fakat ben bu surenın dolmasını beklemek ıstemıyorum.bu işin bır an once bıtmesını ıstıyorum ne...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
özel okul ön kayit işlemi yapmiyor
29-04-2024, 13:12:51 in Tüketici Hakları