+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 19 ileti bulundu.

Konu: Din üzerine...

Din üzerine... Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    87
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Sayın Av. Dilek Hanım,
    14. yanıtınızda mdrn nin verdiği cevaba biraz sitem ederek biz müslüman değilmiyiz? diye serzenişte bulunmuşsunuz. Bunun üzerine küçük bir araştırma yaptım. Bakın Kuranı kerimde müslümanlık kisvesi altında inanç tanımlamaları kaç çeşitmiş!(bulabildiklerim kadarıyla)

    MÜNAFIK, FASIK, MÜŞRİK, MÜMİN, KAFİR

    Şimdi herkes gardını alsın ve kim ne olduğuna karar versin sanırım böylesi daha doğru olur..
    (Bunların ne anlama geldiğini sanırım sormassınız öyle ya keza her müslümanım!diyenin aslında bilmesi gereken şeyler değil mi dir bunlar?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Din üzerine... konulu yargıtay kararı ara
    Din üzerine... konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın Av. Dilek Hanım,
    14. yanıtınızda mdrn nin verdiği cevaba biraz sitem ederek biz müslüman değilmiyiz? diye serzenişte bulunmuşsunuz. Bunun üzerine küçük bir araştırma yaptım. Bakın Kuranı kerimde müslümanlık kisvesi altında inanç tanımlamaları kaç çeşitmiş!(bulabildiklerim kadarıyla)

    MÜNAFIK, FASIK, MÜŞRİK, MÜMİN, KAFİR

    Şimdi herkes gardını alsın ve kim ne olduğuna karar versin sanırım böylesi daha doğru olur..
    (Bunların ne anlama geldiğini sanırım sormassınız öyle ya keza her müslümanım!diyenin aslında bilmesi gereken şeyler değil mi dir bunlar?
    Sayın Humble,

    Sanırım bu kelimelerin anlamını müslüman olsun olmasın çoğu kimse biliyordur. Sorun bu kelimelerin anlamını bilip bilmemekte değil, sorun bunlardan hangisi olduğumuzu sadece ve sadece Allah'ın bileceğinin unutulmasıdır. Kimin müslüman, kimin münafık, kimin kafir vs. olduğunu biz değil Allah takdir edecektir, asıl bu her müslümanım diyenin bilmesi gereken konudur...

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    87
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    O zaman şöyle diyebilirmiyiz Dilek Hanım; kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?

    Şunu da unutmamak lazım her ne kadar bir mülümanın mümin ölçütü Allah tarafından takdir edilsede (ki çok doğrudur), Bu dünyadaki her müslüman, kuran ve peygamberimiz sünnetinin ölçüt ve kıyaslarını inceleyip algıladığında, az çok kendi durumunun ne olduğu konusunda fikir sahibi olacaktır.

    Yoksa müslümanlığın ölçütü için bu kadar çok kelime kuranı kerimde zikredilmezdi? değil mi Dilek hanım? (Sizde bilirsiniz bu tanımlamaların hepsi insanoğluna boşuna gönderilmemiş, onları düşünmeye ve kendini düzeltmeye sevk eden açıklamalardır.)

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    O zaman şöyle diyebilirmiyiz Dilek Hanım; kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?

    Şunu da unutmamak lazım her ne kadar bir mülümanın mümin ölçütü Allah tarafından takdir edilsede (ki çok doğrudur), Bu dünyadaki her müslüman, kuran ve peygamberimiz sünnetinin ölçüt ve kıyaslarını inceleyip algıladığında, az çok kendi durumunun ne olduğu konusunda fikir sahibi olacaktır.

    Yoksa müslümanlığın ölçütü için bu kadar çok kelime kuranı kerimde zikredilmezdi? değil mi Dilek hanım? (Sizde bilirsiniz bu tanımlamaların hepsi insanoğluna boşuna gönderilmemiş, onları düşünmeye ve kendini düzeltmeye sevk eden açıklamalardır.)
    Sayın Humble,

    O soruyu teyit almak amacıyla sormadım, sayın mdrn'in yorumuna karşı sorduğum ironik bir soruydu. İnanın herkes kendince kendinden emindir, şimdi ben kendimden eminim derim, emin olun bunu okuyup da "Hadi ordan." diyecek olanlar çıkar. Öyle ki bana Kur'an-ı Kerim'i okuyup okumadığım dahi soruldu bu sitede. (Nitekim, yanılmadıysam siz de "...kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?" önermesini sunarak kendimden emin olmadığım çıkarımına varmaya çalışıyorsunuz.) Kişinin kendinden emin olması da kendi inançları doğrultusunda olacaktır yani bu husus görecelidir. Allah'a inanmayan birine sorarsanız o da kendi görüş ve inançları doğrultusunda kendinden son derece emin olacaktır, bu nedenle kişinin kendinden eminliği doğru bir kriter değildir çünkü sübjektiftir. Ben işte buna, yani insanların sübjektif ölçütlere göre etiketlendirilmesine karşıyım. Bilmem anlatabiliyor muyum? Bu yüzden de din ve inanç konusu kul ile Allah arasında kalmalıdır, hele ki siyasete, ticarete asla ama asla alet edilmemelidir diye düşünüyorum.

    Dilerseniz bu konuyu ayrı bir başlık altında açın orada tartışalım, görüşlerimizi paylaşalım. Zira konu başlığından hızla uzaklaşıyoruz.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    87
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Sayın Dilek hanım,
    cevaplarınızla biraz kaydırıyorsunuz gibi geldi bana...

    Mdrn nin verdiği cevaba sizin ironik olmanızı gerektirecek bir durum yoktu çünkü sizin hakkınızdaki hükmü bu durumda ironik de olsa o veremez zaten öyle değil mi?

    Sizin yorumlarınızdan yola çıkarsak; kişinin imanını en iyi bilenin Allah olduğunu söylüyorsanız bu durumda kişinin kendince emin olabileceğini söylemeniz tutarsız bir yaklaşım olmaz mı? yani kendince kendinden emin olmak gibi bir yaklaşım sergilemenin pek hükmü kalmıyor bu durumda? Oysa benim verdiğim tanımlamaları incelediğimizde kişinin az çok kendisi hakkında fikir sahibi olabileceğini yazmıştım. Kendince emin olmak başkadır, tanımlamalara göre fikir yürütmek başkadır...

    İslam dininde Allah insanları kendi inançları çerçevesinde yorum yapmaya değil, Allahın kendi vahiy ve takdir ettiği yolda kuşkusuzca dosdoğru iman ve gereğini yapmaya davet vardır ve bunun nedenleri her fırsatta açıklanmıştır. Dini herkes kendince yorumlamaya ve inanmaya kalktığında bu sefer benim yazdığım tanımlamalar çıkıyor ortaya malesef...

    Bu çerçevede inanç-iman-ibadet ve samimiyet her ne kadar Allah ile kul arasında ise de imanın gereklerini uygulamaya çalışırken hayatımızdan tamamıyla soyutlayabilmemize islamiyet pek imkan vermemektedir.
    Bu noktada bir insanın inançlı olduğunu söylemesi dolayısıyla ibadet ediyor görünmesi ve dinini soyutlamadan, hal ve hareketlerine yansıtıyor olması pek yadırganacak birşey olmasa gerek. Keza bu yaklaşıma göre hayatını yaşayan bir işadamının, bir siyasetçinin, bir hukukçunun vs. ortada hiçbir takiyye emaresi yokken samimiyetini sorgulamak, önyargıyla yanaşmak, dini alet ettiğini peşin hükümle varsaymak, ya da kişiyi şamar oğlanı yaparak töhmet altında bırakmak sizinde belirttiğiniz gibi bizlerin hükmüne değil Allahın ne düşündüğüne kalmış birşeydir. Yani sizinde belirttiğiniz gibi Allah ile Kul arasında olan bir alışverişin hayata yansımasıdır.

    Bu sitede dini konularla ilgi başlıklar açılması sanırım doğru olmaz, sitenin temasıyla pek uyumlu değil ama gördüğünüz gibi hiç konuşmadan da olmuyor... Arada bir izah açısından konuşulmasında da sakınca yok gibi. Ancak kendini eğitmek ve öğrenmek isteyen kişiler dinle ilgili sitelere ve forumlara katılıp oralarda daha detaylı malumat sabihi olabilirler...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Öncelikle, konuyu okuyunca "Burada ne tartışılıyor?" diyebilecek üyelerimiz için, bu konunun https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=10068 konusundan taşındığını belirtelim ki merak edenler başını oradan okuyup buradan devam edebilsinler.

    Şimdi devam edelim;

    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın Dilek hanım,
    cevaplarınızla biraz kaydırıyorsunuz gibi geldi bana...

    Mdrn nin verdiği cevaba sizin ironik olmanızı gerektirecek bir durum yoktu çünkü sizin hakkınızdaki hükmü bu durumda ironik de olsa o veremez zaten öyle değil mi?
    Sayın Humble,

    Konuyu sizin deyiminizle kaydırmıyorum. Bilakis, örneğin 9 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesini din adı altında meşru ve normal bulanlara karşı çıktığımızda "Müslüman değilsiniz." bakışı ya da yaklaşımını yermeye çalışıyorum. Sayın mdrn'e verdiğim yanıttaki sorum da bununla ilgili bir ironi idi. Eğer 9 yaşındaki kız çocuklarının evlenmesini normal karşılayanlar müslüman ise, normal karşılamayanlar müslüman değil sonucu çıkar ki, ben buna karşı olduğum için müslüman olmamakla itham ediliyorum. Buna karşılık da müslümanlığın ölçütünün bu olmadığını; kimsenin de benim inancım hakkında yargı ve hükümde bulunamayacağını bildiğim halde, karşımdakinin benim ya da benim gibi düşünenler hakkındaki yorumunu duymak için o soruyu yönelttim. Buna da ironi diyorum. Ancak sizin ironi anlayışınız farklı olabilir, saygı duyarım.


    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sizin yorumlarınızdan yola çıkarsak; kişinin imanını en iyi bilenin Allah olduğunu söylüyorsanız bu durumda kişinin kendince emin olabileceğini söylemeniz tutarsız bir yaklaşım olmaz mı? yani kendince kendinden emin olmak gibi bir yaklaşım sergilemenin pek hükmü kalmıyor bu durumda? Oysa benim verdiğim tanımlamaları incelediğimizde kişinin az çok kendisi hakkında fikir sahibi olabileceğini yazmıştım. Kendince emin olmak başkadır, tanımlamalara göre fikir yürütmek başkadır...


    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    O zaman şöyle diyebilirmiyiz Dilek Hanım; kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?
    Bakın beni konuyu kaydırmakla itham ederken siz konuyu benim tutarsızlığıma kadar getirerek saptırıyorsunuz. Kişinin kendinden emin olması konusunu ilk dile getiren sizsiniz. Kişi kendinden emin olursa zaten o soruyu sormaz dediniz, ben de sizin bu "kişinin kendinden eminliği" betimlemeniz üzerine yorumda bulundum. Kaldı ki, kişinin kendinden emin olmasının doğru bir kriter olmadığını, herkesin kendi inanç ve düşünceleri doğrultusunda kendisinden emin olacağını özellikle belirttim. Bu durumda tutarsız olan ben miyim? Lütfen tekrar okuyunuz, diğer yorumlarınıza ondan sonra yanıt vereyim.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    87
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Sayın Dilek hanım,
    Tasvip etsenizde etmesenizde verdiğiniz cevaplarla bence yine kaymaca, kaydırmaca yapıyorsunuz. Çok üzgünüm bunu böyle belirttiğim için... Böyle olduğunu hissetmeseydim elbette böyle yazmazdım.

    Ben toplumda dindar olduğunu belirten her bir bireyin, kendi din, töre anlayışı ve gelenekleriyle karışık hatalarını karşıma alıp onları tek tek düzeltmeye soyunmuş bir insan değilim. Ama eğitimli, aklı selim,araştırma yapmaya, hakikatleri öğrenmeye müsait insanlarında benzer hataları değişik ve farklı boyutlarda yapıyor olmalarıda beni ayrıca düşündürüyor ve ürkütüyor.
    Bu durumda hangimiz hangi birimizi düzelteceğiz, filmi herkes için her defasında yeniden başa sarmak gibi.

    Bu durumda gelişmeye ve bilinçlenmeye toplumun sadece bir kısmının değil topyekün hepimizin ihtiyacı var gibi bir durum ortaya çıkıyor..

    Herşey elbette bir anda sihir değneyiyle olmuyor, bunun olması için insanlara bunu sağlayacak altyapının devlet ve toplum tarafından hazırlanmış olması gerekiyor. Ancak bu ülkedeki mevcut laik düzen yorumu yıllarca bu insanlarımızı istismar etmiş kendi inançları, bildikleri ve gördükleriyle kendi köylerine hapsedilmişler...

    Şimdi birden köylerinden çıktılar aramıza herşeyleriyle karışmaya başladılar, ben şahsen onları bırakıldıkları durumları itibariyle ötekileştirmiyorum, aramıza hoşgeldiniz ama karşılıklı öğreneceğimiz, öğreteceğimiz çok şeyler var...hadi hayırlı olsun diyorum.

    Bu işin düzlüğe çıkması yıllarca sürecek olsada bu ancak böyle olmak durumunda...

    Din her toplumda gerçek bir olguyken ve alsa baskılanıp yokedilemiyeceği herkes tarafından bilindiği halde, ve ülkemizde dinimizi, dinin özü ve gerçek yüzüyle anlaşılması ve hayatımızdaki duruşunu yeni nesillere anlatacak derslerin, konusunda uzman kişilerce verilmesini beklerken, bu ülkede birileri tarafından din derslerinin ve saatlerinin laik eğitim sisteminden çıkartılması/azaltılması ve içeriğinin çok farklı boyutlara taşınıp tartışılıyor olması da, düzeltmeye çalıştığımız din anlayışı karşısında bir tezat oluşturmuyor mu?

    Bu durumda sizin 9 yaşındaki bir kız çocuğunun din ve töre adına çocuk yaşında evlendiriliyor olmasına hiç itirazınızın olmaması gerekir. Bu kötü yaklaşımı doğrusuyla eğitim kurumlarında verilen öğretilerle düzeltmeye çalışmayan devlet ve toplumun, bundan 20 yıl sonrada aynı kız çocuğunun aynı şeyi kendi çocuklarıyla yapıyor olduğunu görmeside bizleri şaşırtmasa gerek.

    Sizinle bu yazışmaları yapmaya gelmemizin sebebi, sizin neyden, ne kadar emin olduğunuzu yada inancınızın şeklini sorgulamak gibi bir niyet değildi aslında. Amacım sizi biraz düşünmeye sevk etmekti... Dinin çok konuşulan ve her fırsatta herkesin kendince defaatlerce fetva verdiği bir konuya, en nihayetinde doğru bir başlık altında açılmamış olmasına rağmen sizinde altında kalmamak adına ironikte olsa kendi kanaatiniz dışında o kişiye verdiğiniz cevaba farklı bir perspektifden yanaşmaktı.

    Bu tarz tartışmalarda beni üzen şey ise bir kişi ortaya açıklayıcı ve makul bir bilgi, sav sunduğu zaman bunu gören kişinin,hemen söylenin üzerine ne pahasına olursa olsun atlayıp, bazen altında kalmamak adına panik halinde verdiği aslında tartışılacak hiçbir yanı olmayan cevaplardır.(Burda lütfen bunu üzerinize alınmayın, bunu toplum olarak alışkanlık edinmiş durumdayız)

    Şu bahsettiğiniz emin olup olmama konusuna gelince;
    size verdiğim ilk cevapta, sorduğunuz soruya cevaben doğru zeminde doğru şeyi söyledim. Sonradan gelen cevapların zemini farklı buna dikkat edin...Ben tutarsızlık görmüyorum. Size tekrar soruyorum; ironik şekilde o soruyu sormanızı bir kenara bırakırsak, kendinden emin olan yada olmayan, yada bu yetinin kendinde olmadığını bilen bir kişi gerçekten bu soruyu sorma ihtiyacı hissedermiydi?.. Madem hukukçusunuz, muhakeme yeteneğiniz size bu beceriyi verebilmeli öyle değil mi? Aslında siz o soruyu sorarken sizdiniz, ironi yapmıyordunuz. Ben bunda gocunacak bir şey görmüyorum.

    Son olarak söylemek istediğim; eğer bizler gerçek manada din hakkında konuşabilme hakkımız olduğunu düşünüyorsak öncelikle başkalarının yanlış anlamasına zeval vermemek adına, dinin gerçek yüzü ve özü hakkında araştırmalı, öğrenmeli ve kendimizi eğitmeliyiz. Ancak ondan sonra bizlere belki ufacıkta olsa eleştirme,yorum yapma, konuşma hakkı düşer. Tıpki ben doktor değilsem doktorculuk yapamayacağım gibi.. Şu da bir gerçek; din hakkındaki gelişimimizi, başkalarının yanlış uygulamalarını, din adına temcit pilavı gibi durmadan birbirimiz önümüze sürerek, kendileri adına konuşmaya çalışan kişileri başkalarının örnekleriyle haksız yere yargılayıp cephe alarak asla başaramayız..

    Benim adıma rızam dışı forum açmış durumdasınız... Ama ben din konusunun herkesin bilgi açısından eşit düzeyde olmadığı konu dışı bir site forumunda müzakere edilmesinden yana değilim.Sonuçta iş zivanadan çıkar...
    Devam etmek isteyenler ilahiyatçıların sitelerine üye olabilirler.

    Birde malum ne olur ne olmaz hukukçuların sitesinde din konusunda biraz birşeyler bildiğiniz yada konuştuğunuz farkedildiği halde Allah korusun birileri bizi fişleyebilir

    Din ile toplumca barışık olduğumuz yıllarda devam ederiz ha ne dersiniz....
    Saygılarımla,

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din üzerine...

    Sayın Humble,

    Konuyu ayrı bir başlık altında açmanızı, diğer konudan uzaklaşmamak adına sizden rica ettim ama siz aynı konu altında devam etmeyi tercih ettiniz. Burada ahkam kesmek niyetinde değilim ama hatırlatmak isterim ki sitemizin de birtakım kuralları var. O konu bu tartışmanın yeri olmadığı ve bu tartışma ile asıl konudan uzaklaştığımızı fark ettiğim için konuyu ayrı bir başlık altına taşıdım, sizin adınıza değil kendi adıma. Bu tartışma ilk sizin iletinizle başladığı için, doğrusu da sizin iletinizi ve devamını taşımak idi ben de sadece bunu yaptım, evet konuyu siz açmışsınız gibi göründü ama zaten konuyu ilk açan da sizdiniz. Kaldı ki; bu konunun ayrı bir başlığa taşınmasında ya da sizin tarafınızdan açılmış olmasında gocunulacak hiçbir şey yok, lütfen rahat olunuz.

    Din konusunun daha doğrusu insanların dini anlayış ve yaşayış biçimlerinin tartışılmasından, insanların inançlarından ya da inançsızlıklarından (Ki bu bile bence bir inançtır.) dolayı yargılanmasından son derece rahatsızım. Her zaman söylediğim şeyi yineliyorum; “Din Allah ile kul arasındadır ve orada da kalmalıdır.” Buradan hareketle, birilerinin kalkıp din kisvesi altında Allah ile kul arasına girmesinden, insanların duygu ve inançlarını sömürmesinden de rahatsız olduğumu, bu rahatsızlıktan ötürü bu tip tartışmalara girdiğimi bilmenizi isterim. Eğer, birileri dini ve vicdanları sömürmese, siyasete, ticarete ya da herhangi bir çıkarına alet etmese zaten mesele kalmayacaktır. İşte o zaman ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülen türban tartışması bile ortadan kalkacaktır.

    Elbette hiçbirimiz birilerini yargılayacak, haklarında hükme varacak ve de düzeltmeye çalışacak kadar yetkin olmadığımız gibi o hakka da sahip değiliz. Ancak bunu başka biri, bana ya da herhangi birine yaptığı zaman doğamız gereği tepki gösteriyorum ki göstermeliyiz de. Burada da tepki gösterdiğim şey dikkat ederseniz insanların düşünceleri, görüşleri değil tavır ve üsluplarıdır. İsterseniz daha anlaşılır olması için biraz daha açayım, yine aynı örnekten yola çıkarsak, biri 9 yaşında bir kız çocuğunun evlenmesi din ya da töreye göre meşrudur derse o kişi için üzülür, hatta kaygı duyarım. Belki sorumluluk bilinci ile doğrusunu (Benim doğrumun karşımdakinin doğrusu olamayacağının bilincinde olarak ve dayatmadan.) anlatmaya da çalışırım ama bundan öteye asla gitmem. Yolun açık olsun der, ben de kendi yoluma devam ederim. Ama ben bunu kimseye yapmadığım halde, birilerinin sırf kendi doğruları ile benim doğrularım kesişmiyor diye beni “Müslüman olmamakla” itham etmesini de kabullenemem. Tüm tepkim ve sorduğum soru da bunun bir yansımasıdır.


    Kişinin kendinden eminliği konusu ve verdiğim yanıta göre beni, kendimden emin olmadığım noktasına getirmeye çalıştığınıza dair düşünceme gelecek olursak;

    Madem niyetiniz beni düşünmeye sevk etmekti, ben de düşündüm ve düşündüğümü yazdım. Şöyle ki;

    “…kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?” dediniz.

    İlk önerme : Kendinden emin olan kimse bu soruyu sormaz.
    İkinci önerme: Dilek Hanım bu soruyu yöneltti.
    Çıkarım: Öyleyse Dilek Hanım kendinden emin değil.

    Şimdi yine konuyu kaydırdığımı düşüneceksiniz ama sadece sizin mantığınızdan ve yazınızdan çıkardığım sonuçlara göre yorum yapıyorum. Bu durumda beni konuyu kaydırmakla değil sadece sizi yanlış anlamakla itham edebilir, ne demek istediğinizi benim de nereyi yanlış anladığımı izah etmekle yetinebilirsiniz.


    Soruyu ironik olarak sormadığım konusundaki ısrarlarınıza gelelim. Burada maalesef bana bu hususu dayatmaya çalışıyorsunuz, ben size tüm iyi niyetimle soruyu hangi saikle sorduğumu belirttim, elbette inanıp inanmamak size kalmış, açıkçası sizi buna inandırmak gibi bir kaygım da olmadığı için sadece tanım ve kısacık bir yorum yapacağım, bundan sonra siz yine istediğinize inanabilirsiniz.

    KELİME: İroni

    AÇIKLAMA
    Antik çağ Yunan düşünürü Sokrates'in konuşturma yöntemi... Yunanca soruşturma anlamına gelen eironeia sözcüğünden yapılan ironi, antik çağ Yunan düşünürü Sokrates'in tartışma ve karşısındakileri konuşturma yöntemidir. Sokrates, bir çeşit diyalektik olan ironi yöntemiyle, karşısındakileri sorguya çekerek sonuca varırdı. Anlatmak istediği gerçeği kendisi söylemez, bu yöntemle karşısındakilere buldururdu.


    (İroni kelimesi bazı sözlüklerde “alay etme” ve “karşısındakinin hiçbir şey bilmediğini ima etme” anlamında da yer alır ki benim niyetim asla bu değildi, bunu da yanlış anlamalara mahal vermemek adına özellikle belirtiyorum.)

    Şimdi benim soruyu yöneltirken baz aldığım yukarıdaki tanımdan hareket ederek, o soru ile benim sayın mdrn’den, bizim (O forumda biz kelimesini kullandığım için yine “biz” diyorum.) yani benim gibi düşünenlerin müslüman olmadığını düşündüğüne dair yanıtı almak istediğimi görmenizi ümit ediyorum. Sayın mdrn soruma yanıt verse idi verdiği yanıta göre belki bu çeşit bir sorgulama devam edecekti. (Yine yanlış anlamalara mahal vermemek için buradaki sorgunun tartışma adabı içindeki sorgu olduğunu da belirteyim.)

    Bu açıklamalarımdan sonra, yine aynı fikirde olursanız inanın diyecek hiçbir şey yok, saygı duyuyor ve yolunuz açık olsun diyorum.

    Son olarak, “Ama ben din konusunun herkesin bilgi açısından eşit düzeyde olmadığı konu dışı bir site forumunda müzakere edilmesinden yana değilim.” cümlenizle başından beri eleştirdiğim önyargılı davranış şeklini sergilediğinizi düşünüyorum. Din konusu, herkesin bilgi açısından eşit düzeyde olmadığı için değil, herkesin dini inanç ve dini yaşayış şeklinin farklı olabileceği ve bu farklılıklara saygı gösterilmesi gereğinden dolayı bu tip ortamlarda müzakere edilmemeli deseydiniz anlardım. Din konusunda kimin ne kadar bilgiye sahip olduğunu ya da sahip olduğu bilginin doğruluğunu bilmek mümkün değildir. İki kişi aynı dini bilgilere sahip olabilir ama bilgilerini farklı değerlendirip dinini farklı yaşayabilir. Bu bize, dini bizim gibi yaşamayan ya da algılamayanın dini bilgisinin olmadığına ya da bizimkinden aşağı düzeyde olduğuna hükmetme hakkı ve yetkisi vermez. Ayrıca, müzakereye giren herkesten eşit bilgi düzeyine sahip olmasını beklersek müzakerenin de hiçbir anlamı kalmaz, öyle değil mi?


    Saygılar.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Feb 2007
    İletiler
    39
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din üzerine...

    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Sayın Av. Dilek Hanım,
    14. yanıtınızda mdrn nin verdiği cevaba biraz sitem ederek biz müslüman değilmiyiz? diye serzenişte bulunmuşsunuz. Bunun üzerine küçük bir araştırma yaptım. Bakın Kuranı kerimde müslümanlık kisvesi altında inanç tanımlamaları kaç çeşitmiş!(bulabildiklerim kadarıyla)

    MÜNAFIK, FASIK, MÜŞRİK, MÜMİN, KAFİR

    Şimdi herkes gardını alsın ve kim ne olduğuna karar versin sanırım böylesi daha doğru olur..
    (Bunların ne anlama geldiğini sanırım sormassınız öyle ya keza her müslümanım!diyenin aslında bilmesi gereken şeyler değil mi dir bunlar?
    Alıntı Humble rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    O zaman şöyle diyebilirmiyiz Dilek Hanım; kendi mümin liğinden Allah katında emin olan herkes yapılan her dini yoruma - Yani bizler müslüman değil miyiz diye soru sorup teyit alma ihtiyacı hissetmez! öyle değil mi?

    Şunu da unutmamak lazım her ne kadar bir mülümanın mümin ölçütü Allah tarafından takdir edilsede (ki çok doğrudur), Bu dünyadaki her müslüman, kuran ve peygamberimiz sünnetinin ölçüt ve kıyaslarını inceleyip algıladığında, az çok kendi durumunun ne olduğu konusunda fikir sahibi olacaktır.

    Yoksa müslümanlığın ölçütü için bu kadar çok kelime kuranı kerimde zikredilmezdi? değil mi Dilek hanım? (Sizde bilirsiniz bu tanımlamaların hepsi insanoğluna boşuna gönderilmemiş, onları düşünmeye ve kendini düzeltmeye sevk eden açıklamalardır.)
    Siz kimsiniz, nesiniz, necisiniz, kim oluyorsunuz da bir kişinin iman ve inancı hakkında imada bulunarak, alaycı bir üslupla ahkam kesme cesaretini kendinizde buluyorsunuz ! Din, müslümanlık, Kur'an hakkında bu kadar fikir yürütüyorsunuz da siz bilmez misiniz "Allah herşeyi affeder ama kendisine şirk koşan bu aftan yoksundur."

    Kur'an'da bahsedilen inanç tanımlamalarından bahsetmişsiniz. Bunlardan biri de münafıklardır. Münafıklar riyakardır, Nisa Suresi'nin 142. ayetinde şöyle denilmiştir; "Her zaman münafıklar Allah'a hile yapmaya çalışırlar, Allah da hilelerini başlarına geçirir. Namaza kalktıkları vakit üşene üşene kalkarlar, halka gösteriş yaparlar, yoksa Allah'ı pek az anarlar." Hani demişsiniz ya, insan kendisini Kur'an'ın emirlerini, peygamberimizin sünnetlerini ne kadar uyguladığı ölçüsünde kendi durumu hakkında fikir sahibi olabilir. Kimse kendi kendine ben riyakarım, gösteriş yapıyorum, kandırıyorum demez. Burada "niyeti, insanın kalbinden geçeni" atlamışsınız işte. İman sadece şekille olmaz, ben sünnetleri ne kadar uyguluyorumla olmaz, aksine sadece şekil yukarıda görüldüğü gibi münafıklık demektir. Bu konuyu da fazla uzatmanın anlamı yok.

    Bırakın bu işleri, kimse haddini aşmasın, herkes kendi işine baksın.

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    Hannover-Almanya
    İletiler
    405
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Yasalarla Türkiye gerçeği !

    Alıntı Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Kimin müslüman, kimin münafık, kimin kafir vs. olduğunu biz değil Allah takdir edecektir, asıl bu her müslümanım diyenin bilmesi gereken konudur...
    Sayin Yüksel, yüzlerce kez agziniza saglik. Türk insani bu sözünüzü anladigi gün roket yapimina baslar, 6 ay sonra da aya ayak basar, bayragimizi da diker!

    Sohbetinizi bölmek istemiyorum ama, konuyu baslatan arkadasa sunu soylemeden edemeyecegim:

    Muhterem,
    Bütün dunya, degil sünneti farzi, din olayini asmis gitmis siz hala daha insanlari dini inanclarina gore siniflandiracagim diye ugrasiyorsunuz. Ha illa sinif mi istiyorsunuz;

    Catir catir ulkesine hizmet eden, vergisini kurusuna kadar ödeyen, doktor-banka-ssk kuyrugunda ömür tüketmeyen sonra da ülkemize gelip yurdum insaninin sadece dis duvarini gördügü 5 yildizli otellerde doyum tokum tatil yapan gavurun disindaki siniftasiniz.

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Kendi üzerine olan bir evi torunlarının üzerine yapmak istiyor ancak...
    Dedem kendi üzerine olan evini ben ve kardeşim üzerine yapmak istiyor. Ancak dayım buna karşı çıkıyor. Ve ileride sorun yaratabileceğini düşünüyoruz....
    Yazan: emremantis Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 31-07-2011, 11:04:30
  2. Borçdan dolayı araç üzerine konan haçiz ne kadar vadelendirilir, maaş üzerine devredilebilir mi ?
    Bankaya rehinli araçımın üzerine k. kartı borçum nedeniyle haciz konduğunu öğrendim. Araçıma yakalama çıkarılmıştır herhalde. Bu durumda sormak...
    Yazan: navigatoırr Forum: İcra ve İflas Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 25-01-2011, 03:10:57
  3. Anonim ortaklığın açtığı davada ihbar üzerine dayaya müdahalesi üzerine bir soru
    selam arkadaşlar.bir anonim şirketin tek bir ortağının açtığı davada mahkeme şirketin diğer ortağına da iştirak kuralları gereği ihbarda bulunularak...
    Yazan: lawyer_06 Forum: Ticaret Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 12-07-2010, 14:14:44
  4. Yaşlı bir baya akrabamın üzerine kayıtlı olan g.menkulu doladırıcılık ile yeğenin üzerine yapmışlar
    İyi günler arkadaşlar, 70 yaşında olan bir bayan akrabam bundan 5 sene önce oğlu için bankadan kredi almak ve oğlunun borcunu kapatmak için...
    Yazan: posedion78 Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 21-05-2010, 15:24:37
  5. Aldatma üzerine
    merhabalar .. Ben mart ayında boşanma davası açtım ve ailemle birlikte yaşıyorum (6 mart) tarihinden beri. Açtığım dava şiddetli geçimsizlik üzerine...
    Yazan: papatya78 Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 17-05-2006, 13:34:03

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.