Medyadaki tekelleşme eğilimi özel yayın organlarının gündeme gelmesiyle azalmamış aksine tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır.Bu konuya yakın tarihli örnekler vermek mümkündür.Türkiye'de TRT döneminde dahi bu denli tekelleşme sorunu görülmemiştir.Aksine o zamanları bilen insanlarımız araştırma ruhuna sahip,tek yönlü düşünmeyen her konuda fikir yürütebilir nitelikteydi.Ta ki 1980 ihtilaline kadar...!
İhtilalden sonra ülkeyi asker devralmış adeta insanlara düşünce özgürlüğü tanınmamıştır.Anayasa değiştirilmiş;temel hak ve özgürlükler sınırlandırılmıştır.Askeri darbenin etkilerinden yavaş yavaş kurtulmaya başladığımız dönemde insanlarımızın düşüncelerinde son derece değişimler gözlenmiş bireylerin siyasete,devlete olan soğukluğu hissedilir dercede gözlemlenmiştir.Üstelik özel yayın oraganları da bunu tetiklemiş insanları siyasi düşüncelerden,fikir yürütebilme mekanizmalarını kullanmaktan uzak tutmaya çalışmıştır..(Danışıklı dövüş)
Ülkemizde büyük bir sorun teşkil eden tekelleşme sorununu irdeleyecek olursak durumun vahametini iyice anlamış oluruz.Demokrasinin özü farklı düşünen insanların aynı çatı altında fikir alışverişinde bulunabilme yetisini kazanmış olabilmesinden gelir.Fakat tekelci zihniyet bunun önünü her zaman kapatmıştır.Şöyle bir değerlendirme yapılacak olursa tekelci anlayışta insanların alabileceği ürünün kalitesi bellidir ve tekdüzedir;o zihniyet(tekelci)size ne vermek isterse onu almaktan başka çareniz yoktur.Oysa toplumun gelişmesi gerekir ve bu demokratik özgür çağdaş düşünen insanların harmanlanarak bir arada aynı çatı altında fikir alışverişleriyle meydana gelmelidir.
Son zamanlada tekelleşme olayının gayet net olarak tehlikeli olduğunu görmüş bulunmaktayız.Bu durumu örneklemek gerekirse medya siyaset hukuk üçgeninde hukuk nerededir?Ya da şöyle sormamız gerekir nerede olması gerekir?Evet malesef ki hukuk bu iki devin arasında ezilmiş ve tamamen araç konumuna gelmiştir.
Medyada hukukçulara fazla rastlayamayız;ancak bir siyasi alevlenme söz konusu olduğunda bi kaç tane değerli hukukçudan görüş alınır sonra tekrar tozlu rafların arasına terkedilir.Ne yazık ki üzüntü vericidir.Hukuk devleti olma niteliğini zedeler nitelikte bir durum söz konusudur. insanların hukukçulardan basın organları vasıtasıyla faydalanması onlardan görüş alması hukuk devleti olmanıın vazgeçilmez unusurlarındandır.
Medaya ne yazık ki işin magazinel boyutuyla ilgilenmekte uyuyan halkı uyandırmayı düşünmemektedir(bikaç yayın organı dışında)!Değerli yazarlar da gerek siyasi baskılar gerekse uyumayı hedef edinmiş kesimler tarafından susturulmakta insanlara kendi doğrultularında haber vermektedirler.
Bu sorunun Batı uygarlıklarında olduğu gibi rekabet düzenleyici tekel önleyici konuma getirilmesi ve böylece insanlarımızın nasıl önceden düşünebilme,fikir yürütebilme yetisi varsa o tekrar diriltilmelidir.Aksi takdirde tekelleşme sorunu çok tehlikeli boyutlara doğru ilerleyecektir.
Hukuki NET Güncel Haber
Konu Avfırataslan tarafından (07-12-2007 Saat 02:53:35 ) de değiştirilmiştir.
Sevgili dostlar bir önceki yazımda medyadaki tekelleşmenin ne kadar tehlikeli ve karanlık bir boyuta geldiğinden bahsetmiştim.Şimdi konuyu biraz daha açıp örneklemeler yapmak yerinde olacaktır.Daha öncede bahsettiğim gibi irdelenmesi mutlak olan bir konudur.
Türkiye'de medya tek elde toplanmıştır.Bu durum bazı siyasi çevrelerin gerçekten halkla(yaklaşık %47 oranı) bağlantılarını kolaylaştırmakta;onları bugünlere,geleceklere taşımak için ellerinden gelenleri yapmaktadırlar.Tabi olaya somut ve net olarak medya siyaset ilişkisi olarak bakmak pek yanlış olmaz.Türkiyede medyanın büyük bir kısmını Doğan Medya Grubu oluşturmaktadır ve dolayısıyla insanların haber alma kaynağının %70 gibi önemli bir bölümünü yine bu grup sağlamaktadır.Bilindiği üzere Doğan medya grubuna ait olan yayın organları yazılı(Hürriyet,Milliyet,Fanatik,Posta,Radikal,Vat an)...bir de zarar ettiği gerekçesiyle kapatılan gözcü...! görsel(CnnTürk,Kanal D,Star Tv.)...
Evet görüldüğü üzere hemen hemen her eve bu gazetelerden hemen hemen biri giriyor;bu bahsedilen televizyon kanallarından biri izleniyor..Şimdi buraya kadar herşey normal görünüyor;fakat gitgide bizi; bu yayın organları yönlendirmeye çalışıp bir tür bağlılık yaratıyor.
Medya tekelleştiği için siyasi çevrelerin özellikle de son dönem hükümetin bu gibi kurumlarla uğraşması kolaylaşmış adeta tehditkar tavırlarla medyayı kendi çevresine çekmişlerdir.Bunun açık kanıtları mevcuttur.Değerli fikirleriyle açık belgeli yazılarıyla biz gençleri ve daha birçoklarımızı aydınlatacak değerli yazarlar patronaj ilişkiler altında ezilmiş ve siyasi kanallarca susturulmuştur.
Üstelik böyle değerli yazarları susturma eğilimi gösteren bir iktidarın demokrasi anlayışına inanmak mümkün müdür?Demokrasinin özünü kavrayamamış insanlar muhalefeti kabul edemezler.Demokrasi farkı düşüncelere sahip insanların aynı çatı altında özgürce fikir alışverişinde bulunabilme erkidir.Oysa gerek yazılı basına gerekse görsel basına bu denli müdahalae etmek demokrasiyle bağdaşmaz. Susturulma olayından bahsetmişken son susturulan(tamamen;diğer yazarlar da zımnen susturuluyor)Sayın Emin Çölaşan'a değinmek gerekir.30 yıllık gazeteci olan Sayın Emin Çölaşan siyasete muhalefetten patron kesiminin kurbanı oldu.Peki neden?
Şimdi medya tek elde toplanmış patronaj ilişkiler siyasi kanallarla ilişkileri geliştirmiş veya öyle olmak zorunda kalmış bu yüzden aradaki ilişkiyi sıkı tutmak gerekir ki; buna muhalefet eden kesimleri sansürleme ihtiyacı doğmuştur.(Bu konuda Emin Çölaşan çok güzel kitap yazdı ki okumanızı tavsiye ederim-Kovulduk ey halkım unutma bizi-)Gerçekten kirli ilişkileri tehditkar durumları açıkça görmek mümkündür.
Sonuç olarak bu ülkede nice laik ,demokrat yazarlar susturuldu değişik kesimler tarafından;ama hiçbir zaman yılmadılar doğru bildiklerini herkese anlatmaya çalıştılar, korkmadılar.Katledilen Uğur Mumcuydu,Katledilen Abdi İpekçiydi,Katledilen Ahmet Taner Kışlalıydı,Katledilen Necip Hablemitoğluydu ve daha nice büyük ve değerli insanlar...Suçları; fikirlerini demokratik Türkiye Cumhuriyetinde okuyucularıyla paylaşmak silahları sadece düşünmek ve kalemler olan insanlarımız..Öyleyse ben de suçlu olmayı kabul ediyorum çünkü çağdaş Türk insanının silahı bunlar olmalıdır...
Konu Avfırataslan tarafından (07-12-2007 Saat 13:32:39 ) de değiştirilmiştir.
Haberi aradım ama hiçbir yerde bulamadım. Dün RTÜK, kanaltürk'e bir ceza uyguladı. Cezaya konu olay bildiğim kadarıyla, "Tekzip metninin okunmasının sadece 20 saniye gecikmesi." Verilen ceza ise, 3 gün süreyle gelir getirici her türlü reklam yayını yasağı. Sizce bu ceza kanuna ve hukuka uygun mudur? Yoksa karar siyasi bir karar mıdır?
Hukukçu olmadığım için kanuna ve hukuka uygun mudur bilemeyeceğim ancak bu karar, ihlal ile cezanın ölçülülüğü bakımından bana siyasi gibi geliyor.Sadece reklam geliri ile ayakta kalmaya çalışan bir tv kanalının 3 günlük reklam yayınından men edilmesi -hani siz hukukçuların şu meşhur deyimiyle- hakkaniyete pek de uygun değil bence. RTE'nin bu kanala ne kadar kızgın olduğu herkesçe malum,diğer tv kanallarının her türlü işgüzarlığı, her türlü hukuksuzluğu görmezden gelinirken bu kanala eften püften sebeplerle,çeşitli bahanelerle bu kadar yüklenilmesi akla başka sonuç getirmiyor maalesef.Defterleri didik incelenen kanalda hiçbir usulsüzlük bulamamış olduklarından böyle uygulamalarla yıldırmaya, sindirmeye çalışıyorlar, bunun başkaca açıklaması olamaz.
Saçma sapan programlarla, aptal sapsal ruhani hikayelerle insanların beyinlerini yıkayan;perili cadılı sihirli dizilerle çocuklarımızın psikolojisini bozan;televole kültürü dediğimiz laçka bir magazin anlayışı ile programlar yapan;eğitici hiçbir niteliği olmadığı gibi toplumumuzu daha da yozlaştıran yok efendim biri beni gözetliyor, gelin kaynana, buzda dans, pop star cinsi yarışma programlarıyla gençlerimize kötü örnek teşkil eden tv kanalları için kılını kıpırdatmayan RTÜK, ne hikmetse seviyeli yayın yapan, eğitici ve kaliteli programlarıyla çizgisini bozmayan bir kanalın peşini bırakmamaktadır. Sebep tabii ki iktidar partisini eleştirmesidir, sebep doğru haber vererek birtakım çevreleri rahatsız etmesidir.
En acısı da bu yıldırma,sindirme eylemlerine karşı diğer medya kuruluşlarının sessiz kalmasıdır.Bu bir medya terörüdür,terör bumerang gibidir, döner dolaşır gelir, fırlatanın kolunu koparır, bunu kimse unutmamalıdır. Aynı şey hukuk terörü için de geçerlidir, bu hukuk terörü de bir gün terörü yaratanı vuracaktır ve bir gün katlettikleri hukuk kendilerine de gerekecektir...
Bu çok ama çok tehlikeli bir gidişattır,bu demokrasi kılıfı altında faşistliktir...
mrb. dilek hanım kanaltürkün son kapanışından haberim yok ama kesinlikle hukuka aykırı ve tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum.İktidar elindeki bi takım güçleri kullanarak basını yıldırmaya çalışıyor.Yılmayan muhalefet yapan kanallara da böyle yaptırımlar uygulatıyor.(maliyecilerin her gün kanaltürkte bekletildiği gibi,hesap arştırması yaptırması gibi)
Hukuka aykırı işlem yapılmışsa eğer etik ahlak kurallarına uygun davranılmalı;sert bir yaptırım gerekiyosa eş kanallardaki aynı durumlara da aynı yaptırım uygulanmalı diye düşünüyorum eşitlik prensibi gereğince..Ben böyle düşünüyorum acaba siz nasıl düşünüyosunuz..?Teşekkürler
Madde 33 –(Değişik: 15/5/2002-4756/16 md.)
Üst Kurul, öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmeyen, izin şartlarını ihlâl eden, yayın ilkelerine ve bu Kanunda belirtilen diğer esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarını uyarır veya aynı yayın kuşağında açık şekilde özür dilemesini ister. Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde ihlâle konu olan programın yayını, bir ilâ oniki kez arasında durdurulur. (İptal üçüncü tümce: Ana.Mah.nin 21/9/2004 tarihli ve E.:2002/100, K.:2004/109 sayılı Kararı ile) Yayını durdurulan programların yerine, aynı yayın kuşağında ve reklamsız olarak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına Üst Kurulca hazırlattırılacak eğitim, kültür, trafik, kadın ve çocuk hakları, gençlerin fiziksel ve ahlakî gelişimi, uyuşturucu ve zararlı alışkanlıklarla mücadele, Türk dilinin güzel kullanımı ve çevre eğitimi konularında programlar yayınlanır.
Aykırılığın tekrarı halinde;
a) Ulusal düzeyde yayın yapan kuruluşlara, ihlâlin ağırlığına göre, yüzyirmibeş milyar liradan az olmamak kaydıyla ikiyüzelli milyar liraya kadar,
b)Yerel, bölgesel ve kablo ortamından yayın yapan kuruluşlara;
1. Kapsadığı yayın alanı itibariyle, bir milyondan fazla nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara, ihlâlin ağırlığına göre, altmış milyar liradan az olmamak kaydıyla yüz milyar liraya kadar,
_ 2. Kapsadığı yayın alanı itibariyle, beşyüz bin ilâ bir milyon arasında nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara ihlâlin ağırlığına göre, otuz milyar liradan az olmamak kaydıyla altmış milyar liraya kadar,
3. Kapsadığı yayın alanı itibariyle, ikiyüzelli bin ilâ beşyüz bin arasında nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara, ihlâlin ağırlığına göre, yirmi milyar liradan az olmamak kaydıyla kırk milyar liraya kadar,
4. Kapsadığı yayın alanı itibariyle, ikiyüzellibinden az nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara, ihlâlin ağırlığına göre, beş milyar liradan az olmamak kaydıyla on milyar liraya kadar,
c) Radyo yayınları için yukarıdaki miktarların yarısı kadar,
İdarî para cezası uygulanır.
Bu maddedeki para cezaları, her yıl Maliye Bakanlığınca ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılır.
İhlâlin, ihlâl tarihinden itibaren, takip eden bir yıl içinde tekrarı halinde bu idarî para cezaları yüzde elli oranında artırılır. İhlâlin, ihlâl tarihinden itibaren takip eden bir yıl içinde üçüncü kez tekrarında ihlâlin ağırlığına göre izin uygulaması bir yıla kadar geçici olarak durdurulur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerindeki ilkelere aykırı yayın yapılması halinde uyarı yapılmaz ve yayın kuruluşunun yayını bir ay durdurulur. İhlâlin tekrarı halinde yayın süresiz olarak durdurulur ve yayın lisans izni iptal edilir.
Yayın izninin verilmesi için gerekli şartlardan birini kaybeden veya şartların uygunluğunu hile ile elde eden kuruluşların yayın lisans izni iptal edilir.
Uyarı cezasını gerektiren haller dışındaki ihlâllerde ilgili tarafın savunması alınır.
Cezaların uygulanış usulleri ile gerekçeli olarak kamuoyuna duyuruluş şekli yönetmelikle belirlenir.
Cezalar ve Müsadere Madde 34 – Bu Kanunda belirtilen istisnalar dışında,üst Kuruldan izin almadan radyo ve televizyon yayını yapan ya da izni üst Kurul tarafından geçici ya da sürekli iptal edilmesine rağmen yayında bulunan kişi veya kuruluşların sahip ve yöneticilerine fiilleri başka bir suç oluştursa bile fiilin ağırlığına göre altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ve yüz milyon Türk lirasından on milyar Türk lirasına kadar para cezası verilir.3506 Sayılı Kanun hükümleri saklıdır. Ayrıca, tüm yayın cihazları 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 36 ncı maddesine göre müsadere edilir.
Yayın bantlarını bir yıl süre ile muhafaza etmeyen ve bu süre içerisinde Cumhuriyet Savcılığınca istenmesine rağmen sesli ve görüntülü olarak teslim etmeyen yayın kuruluşlarının sahip veya yöneticileri, bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve yüz milyon liradan bir milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.Ayrıca bir aydan üç aya kadar yayınların durdurulmasına da karar verilir.
**********************
Gerek cezanın ağırılığı gerekse keyfi uygulanış şekli bakımından kanuna ve hukuka aykırı olduğu yukarıdaki maddeden açıkça anlaşılıyor. Geriye tek bir seçenek kalıyor Sayın Aslan, yani bana da siyasi bir karar gibi geliyor.
Merhabalar. İçinde bulunduğum durumla ilgili danışmaya ihtiyacım var. Ben öğretmenim. Geçen sene beraber çalıştığım idarecinin beni şikayet ettiğini...
Crystals signing travellers however vidalista-black asia vidalista-black w overnight shipping loniten uk buy ibrutinib dulera dosage anafranil sr on...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku