Sn.Baylar;
Bendeniz yabancı sermayeli bir özel Bankada 23.5 yıl kesintisiz çalıştıktan sonra 31.12.2006 tarihinde emekli oldum.Kötü niyetli yabancı işveren ortada hiçbir sebep yokken 2001 yılında,bankada çalışan bütün Türk personeli çıkış-giriş yaparak maaşlarını yarıdan daha aza düşürdü.(Bankanın 2001 yılı bilanço karı bir önceki yıla göre 6 kat daha fazla olmuşur.Yani ekonomik bir sebep yoktur.)Bankada çalışan ve 2001 yılında işverenin eziyetine uğramış Türk personelin bir bölümü ile beraber mahkemelerde işveren aleyhine"ücret ve ikramiye farkı alacağı"davası açtık.Davalarımız mahkemelerde görülmeye başlandı.Bendeniz davamı 13.10.2006 da açtım.
Açtığımız davada,2001 den itibaren tcmb nin uyguladığı enyüksek reeskont faizinin hak ve alacaklarımızın hesabında dikkate alınmasını istedik.Yani faizin davayı açtığımız tarihten itibaren değil de 2001 yılındaki çıkış-girişten itibaren hak edilen her maaş ve ikramiye farkı alacağına hak edildikleri günden enson güne kadar faiz hesaplanmasını istedik.Çünkü bu tip işçi maaş ve ikramiye alacakları muaccel alacaklardır.İşverenin sendika ile arasında imzaladığı Tis'lerde işçi maaşlarını her ayın ilk iş günü ödeyeceği 3 ayda bir ödeyeceği ikramiyeyi de o ayın maaşıyla aynı günde ödeyeceği kesin olarak karar altına alınmıştır.Dolayısıyla bu gibi alacaklar ödeme tarihleri işverence bilinen alacaklar oldukları için alacağı "emerrüde"düşürmek maksadıyla ayrıca bir "ihtarname"çekmeye veya bir mahkeme ilamına gerek yoktur kanısındayız.
1-Sizlerin konu ile ilgili hukuki görüşünüz ile mahkemenin faize esas tarih olarak hangi arihi dikkai nazara alabileceği ve varsa bu konu ile ilgili "yargıtay kararları"nı bildirmenizi saygıyla dilerim.
Sorunuz hakkında kişisel düşüncemi açıklamak isterim, diğer hukukçu üyelerin bu konudaki görüşlerini almanızda yarar var. Ayrıca muhtemelen davanızı bir avukat kanalı ile yürütmektesiniz, prensip olarak bir vekil ile yürütülen davalar hakkında yorum yapmamayı tercih ediyoruz. Yorumumu lütfen bu çerçevede değerlendiriniz.
Belirttiğiniz gibi Toplu İş Sözleşmesi ile ödeme tarihleri belirtilmiş hakların talep edilmesi için işvereni ayrıca temerrüde düşürmek gerekmemektedir.
Sizin örneğinizde, 2001 yılından bu yana ücretlerinizin nerede ise yarıya düşürüldüğünü görüyoruz. Buna bağlı olarak ikramiyeleriniz de rakamsal olarak etkilenmiş. Toplu İş Sözleşmesi'ndeki ücret ve ikramiyeler ile ilgili düzenleme, normal olarak ödeme tarihlerini içerir. İşvereniniz belirtilen tarihlerde bu ödemeleri yapmasaydı, ödemeleri geciktirse idi bu konuda herhangi bir ihtar ile işvereninizi temerrüde düşürmeye gerek kalmaksızın TİS'de belirtilen tarih itibarıyla alacaklarınız muaccel hale gelecekti. Ancak sizin örneğiniz biraz daha farklı. İşvereniniz fiili olarak iş sözleşmesinde (ücret rakamı) bir değişiklik yapmış (mutabakatınız olmamasına rağmen) ve siz 2001 yılından bu yana bu ücrete itiraz etmemiş ve çalışmaya devam etmişsiniz. (Mesajınızdan böyle olduğunu anlıyorum.)
Durum böyleyse, bu durum yeni ücretinizi zımni (örtülü) kabul anlamına gelir ve aradan geçen yaklaşık 5 yıl süresince yazılı bir itirazınız bulunmaması ile yeni ücretinizin bir nevi işyeri uygulaması haline gelmesine neden olmuştur.
Normalde TİS ile belirlenmiş hakların ödenmemesi durumunda 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca bu alacaklar "işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz" ile faizlendirilirler. Bu konuda Yargıtay kararları bulunmaktadır.
Ayrıca üzerinde fikir birliği sağlanamayan bir detay da; her Toplu İş Sözleşmesi imza tarihi (TİS'ler genelde 2 yılda 1 imzalanmaktadır.) ile birlikte geçmiş sözleşmelere yönelik alacakların korunup korunmayacağı üzerinedir ki, korunmaması yönünde bazı Yargıtay kararları olduğunu biliyorum.
Sizin örneğinizde yukarıda belirttiğim nedenlerle sonuç almanızın zor olduğunu üzülerek belirtmem gerekir. Tabi bunlar benim kişisel yorumlarım, diğer üyelerin de fikirlerini almanızda yarar var.
Selamlar,
Konu Harun Gür tarafından (12-02-2007 Saat 16:20:26 ) de değiştirilmiştir.
Sayın hukukçu;
Verdiğiniz cevap doğrultusunda bir iki açıklamayı daha yapmayı uygun görüyorum.
İşveren;işsiz bırakma tehditleri altında 2001 yılındaki çıkış-giriş eziyetini yapmış ve maaşları bu yolla yarıdan daha aza indirmiştir.Bu eziyet sadece bankadaki Türk personele yapılmıştır.Kendi milliyetinden olan yabancı uyruklu personelin Usd.olarak aldıkları maaşlara asla dokunulmamıştır.
O günlerde iş güvencesi kanunu da yürürlükte olmadığından hiçbir türk cesaret edip de haklı itirazi sesini yükseltemediği gibi bir ihtarname de çekememiştir.Çünkü biliyorduk ki böyle bir itiraz yapıldığı takdirde derhal işsiz kapı dışarı olacaktık.
Bugün bile "iş güvencesi denen o şey,her ne ise olmasına rağmen"geçtiğimiz aylarda işveren aleyhine mahkemelerde "alacak davası"açan 13 türk personelden 10 tanesi işverenin uyguladığı akla hayale gelmeyecek baskılar,iftiralar,hukuksuz soruşturmalar ve başka çeşitli bahanelerle ya zorla emekliye sevk edilmiş veya işten tamamen uzaklaştırılmışlardır.Kalan 3 arkadaşı da yakın zamanda uzaklaştıracaklardır.(kendilerine,ya mahkemedeki davalarını geri çekmelerini veya kendilerini işten uzaklaştıracakları şifahen bildirilmiştir.) Baskı bu denli şiddetlidir.
Faiz konusuna bir de bu açıdan bakınız lütfen...Cevabınızı bekliyor olacağım.
Konu Melinoz tarafından (12-02-2007 Saat 17:28:21 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: "bazı imla hataları nedeniyle...."
Konuya Sayın Gür cevap vermiş olmakla birlikte belki katkım olabilir düşüncesi ile birşeyler yazma gereği duydum.
1) Sayın Gür'ün de belirttiği gibi ücret düşürülmesi konusunda uzun süre sessiz kalmanız aleyhinize değerlendiliebilir. Çünkü bu konudaki kararlar çelişkilidir. Eskiden genellikle "ücret düşürülemez" kuralı gereğince ücret ve ikramiye farkları konusunda bir problem çıkmıyordu. Ancak son zamanlarda uzun süre sessiz kalındığından, bunu "üstü kapalı kabul" olarak anlamaya başlamıştır. Bu husus aleyhinize olabilir, ama yine de çelişkili kararlardan dolayı iddianızda direnmenizde yarar var.
2) Toplu İş Sözleşmesinde ödeme günü belirlenmiş ise yeni bir temerrüde düşürme işlemine gerek olmadığından, toplu iş sözleşmesindeki ödeme günüden itibaren faizin işlemesi normaldir ve yasaldır.
3) Toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarda en yüksek işletme kredisi faizi istenmelidir. Kıdem tazminatı ile ücret ve ücetin ekleri (ikramiye, tatil ücreti, fazla mesai ücreti gibi..) gibi alacaklarda en yüksek banka mevduat faizi istenmmeldir. Ücretle ilgili bu faiz yeni yasadan kaynaklandıuğı için yeni yasanın yürürlüğe girdiği 10.6.2003 tarihinden itibaren bu şekilde isatenmeli, daha önceki yasa dönemi için yasal faiz istenmelidir.
Selamlar.
Mesajınızdaki anlatımınıza bağlı olarak yorumda bulundum, sanırım yaptığım yorum çok iç açıcı da değildi. Ancak her ne kadar "hukukçu" olmasam da , durumu hukuki ilkeler ve Yüksek Yargı kararları çerçevesinde değerlendirme sorumluluğu taşımam gerektiğini düşünüyorum, düşüncelerimi direkt söylemem hoşunuza gitmemiş olabilir, kaldı ki bir davanın nasıl sonuçlanabileceği konusunda açık fikir beyan etmenin kehanette bulunmaktan farksız olduğunun ve futbol maçı tahmininde bulunmakla aynı kefede bulunduğunun ve yeri gelip yorum sahibini zor durumda bırakabileceğinin farkında olacak kadar tecrübe sahibiyim.
Umarım dava lehinize sonuçlanır ve ben bundan sadece mutluluk duyarım.
Sn.Harun Gür Bey;
Verdiğiniz cevabın son satırını nasıl yorumlamam gerektiğini doğrusu anlayabilmiş değilim.Çıkış-giriş işleminin yapıldığı 2001 yılında 9.dönem TİS yürürlükteydi.Ondan sonra her iki yılda bir yeni bir TİS imzalanarak bugüne gelindi.Yani bugüne kadar 9,10,11 ve 12.nci dönem TİS'ler imzalandı.
Acaba siz 9.ncu dönem TİS yürürlükteyken ortaya çıkan bu haksızlık nedeniyle bugün işveren aleyhine açtığımız davaların hiç kazanılamayacağını mı yoksa sadece 9.ncu dönem sonuna kadar doğan alacakları kapsadığını ve daha sonra imzalanan TİS'lere bu hakkın devrolunamayacağınımı söylüyorsunuz veya mezkür son satırdaki beyanınızdan alacaklara yürütülecek faizi mi kastediyorsunuz?
Açık olarak cevaplarsanız sevinirim.
Karar numarasını hatırlamamakla birlikte, Yargıtay hatırladığım kadarıyla son 2 sene içerisinde vermiş olduğu bir kararında ;
Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre ücret zammı yapılması gereken bir dönemde, yetkili işçi sendikasının oluru ve işçilerin de feragat etmesi sonucu zam yapmayan, ekonomik durumu gerçekten kötü bir işverene karşı bazı işçilerin daha sonra açtıkları bir davada; zam yapılmayan dönemden dava tarihine kadar faiz işletilmesi yerine, ilgili TİS'in bir sonraki imza tarihine kadar faiz işletilmesine karar aldığını hatırlıyorum. İlk mesajımda "düzeltme" ile hatırıma gelen bu hususu mesajıma ekleme gereği duymuştum. Sizin örneğinizle ne kadar örtüşür bilemiyorum ama, örneğinizden yola çıkarsak, sorun 9. dönemde oluştu ise 10. dönem TİS imza tarihine kadar faiz işletimi sözkonusu olabilecektir. Zira kararda her bir TİS'in yeni TİS imza tarihine kadar geçerli olacağı yönünde bir karar özeti olduğunu anımsıyorum. Tabi bu durum tek bir kararla emsal oluşturmaz, ancak muhtemelen davalı vekillerinin kullanabileceği bir argüman niteliğindedir.
Sn.Harun Bey;
Biliyorsunuz ki bu gibi davalarda 5 yıllık zaman aşımı süresi var.Bizler bu zaman aşımı süresinin dolmasına 1 veya 2 ay kalarak davalarımızı açtık.Sanıyorum açıklamalarımdan anlamışsınızdır.Bizler 2001 yılından davayı açtığımız güne kadarki maaş ve ikramiye farkı alacaklarımızın amamını faizleriyle beraber istiyoruz.
Sanıyorum sizin görüşünüzü şöyle anlamam gerekir.2001 yılından davanın açıldığı güne kadarki alacaklara dair mahkeme hükmü işçilerin lehine olur.Fakat yürütülecek faiz sadece 9.dönem TİS'in süresi ile sınırlıdır.İmzalanan diğer TİS'lerle ilgili alacaklara faize hükmedilmez.
Görüşünüzü biraz daha açarsanız sevinirim.
Mesajlarımda özellikle üzerinde durduğum 3 husus var, bunları son dönem Yargıtay kararları ışığında yazıyorum. Kesin şöyledir veya böyledir demiyorum.
1- Uzun süre (5 yıl) talep edilmemiş olan haklar (TİS hükümleri likit , miktarı belli alacakları veya alacakların ödeme tarihlerini ortaya koyar) örtülü olarak da olsa kabul edilmiş sayılır, artık bir işyeri uygulaması haline gelmiştir ve bu kadar süre sonra talep edilmeleri mümkün veya yargı karşısında kabul edilebilir değildir.
2- Bu alacaklara bir dava durumunda; TİS ile ortaya konulduklarından işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz talep edilmelidir. Ancak sizin örneğinizde farklı bir durum sözkonusudur. (1. madde nedeni ile)
3- Son dönemde alınmış olan bir Yargıtay kararı (tek örnektir, emsal olmaz, her kararı kendi şartlarında değerlendirmek gerekir) doğrultusunda, 1. maddede belirtilen durum sizin davanız için Mahkemece geçerli kabul edilmese yani lehinize bir durumda dahi, işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz kararı sadece ilgili TİS dönemi süresi ile sınırlı kalabilir.
İşçinin ihtirazi kaydına rağmen işverence ikramiyelerin azaltılmasına dair uygulamayla ilgili olarak Yargıtay 2004 yılında verdiği bir kararında, "davalı işverence ikramiyelerin azaltılmasına dair uygulamalar 1475 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu dönemde 04.07.2001 ve 01.05.2002 tarihli olup, her ne kadar davacı bu uygulamaların yapıldığı anda haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazı kayıt koymuş ise de, fesih tarihine kadar herhangi bir istemi olmadığından, fesih tarihinden sonra fark ikramiye alacağı isteğinde bulunması doğru değildir. Zira davacı uzun süre talepte bulunmayarak, yapılan yeni uygulamayı kabul etmiş sayılır. Fark ikramiye alacağının reddi yerine kabulü hatalıdır." sonucuna varmıştır.
İhtirazi kayda rağmen uzun süre talepte bulunmayan işçinin yeni uygulamayı kabul etmiş sayılacağına dair bu karar işinizin zor olduğunu göstermektedir.
Buna rağmen, 9. dönem TİS'den doğan ücret ve ikramiye farklarınızın tahsiline karar verilmesi halinde dahi, bu alacaklarınıza ancak 10. dönem TİS.in yürürlük tarihine kadar faiz yürütülebileceği, zira yeni TİS ile birlikte geçmiş dönemden kaynaklanan alacaklarınızın sona ereceği düşüncesindeyim.
To coincide hygroton no prescription cialis seromycin.com buy sildamax w not prescription dexone canada dexone generic canada generic salicylic acid...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku