Avukatımın Beni Dolandırdığını düşünüyorum

[liker]

Yurtdışında yaşıyorum 2018 Mayıs ayında Türkiyedeki Avukatıma Boşanma davası için vekalet verdim Ve Uyap sisteminden baktığımda ilk duruşmam tam 10 ay sonra görülmüş. Daha sonra avukatım benden işlemleri hızlandıracağından bahsederek bir çok kez para istedi ve gönderdim. Nitekim 2018 yılından 2021 ağustos ayına kadar (3 yıl) davam hala sonuçlanmadı ve şahitler bile dinlenmedi henüz. UYAP sisteminden baktığımda Avukatım Tüm davalara mazeret bildirerek davalara girmemiş. Avukatımdan Haklarımı talep etmek ve boşanma davamın ivedilikle kapatılmasını istiyorum (çünkü yurt dışından yaşadığım şehirden açacağım davayı) Ne yapmalıyım, Haklarım nelerdir bilgilendirirseniz çok sevinirim.

[Traffo]

Davanın açılış tarihi önemlidir. O da uyapta vardır.

İlk duruşmanın ne zaman yapılacağı Covid ya da iş yoğunluğu nedeni ile uzayabilir.

Diğer yandan avukatın talep ettiği paralar ne içindir, o önemli. Belgesi mevcut mudur? Şu halde uyapta ne kadarı harcanmış görünüyor, ne kadarı avukatlık ücreti, ne kadarı hesapta duruyor? Bu rakamların toplamı ödediklerinize denk gelmeli. Kendi ücreti için olan hariç, dava masrafı için ödenen paralar avukatın cebinde olmamalıdır.

Avukatlık kanunu açık. Güven sarsıcı bir durumda iş ilişkisi devam edemez. Avukatlık Kanunda müvekkilin bilgilendirilmesi, iş ilişkisi olarak, aldığı davayı kendi haklarını savunur gibi savunması gerekir. Fakat güven sarsıcı unsurlar için kanıt sunmak oldukça zor olabilir.

Diğer yandan bütün konularda emin olmadan avukatınızla ilişkilerinizi bozmayınız. Şayet yaptığı hatalardan emin iseniz, belgelere bir de açıklama dilekçesi ile avukatın bağlı olduğu baroya şikayet ediniz. Gereği yapılacaktır. Tabi korunan biri değil ise.

Bütün mesleklerde olduğu gibi, avukatların da içinde meslek ahlakına uymayan bireyler vardır. İşini layığı ile yapan herkese müteşekkir olmak gerekir..

Bir de tavsiye. Avukatlık Kanununu netten bulup okuyunuz. Daha sağlıklı adımlar atabilirsiniz.

İyi şanslar.

[liker]

Merhaba Traffo Cevabın için teşekkür ederim. Az önce Bahsettiğim gibi Mayıs 2018 de Vekaletimi Avukatıa verdim Mart 2019 da davam görülmüş fakat Mazeret dilekçesi yazarak Davaya girmemiş avukatım. Bu şekilde 4-5 adet Mazeret dilekçesi vermiş 2021 ağustos ayına kadar. Ben kendilerine parça parça 4000 euro (35000-40000 TL) ödedim Fakat UYAP sisteminden baktığımda mahkemeye harcanan paraların toplamı 5000 TL (Son davada şahitler için istenen ücrette dahil). Avukatım benden Bu davayı kapatıp yeni bir dava açacağız onun için ..... kadar para göndermeniz gerekiyor gibi sebeplerden dolayı parça parça sürekli para aldı benden. 3 Yıldır basit bir boşanma davasının bitmemesi( daha şahitler bile dinlenmedi) yeteri kadar güven sarsıcı bir durum olduğunu düşünüyorum. Avukatım ile henüz görüşmedim muhtemelen kazıklandığımdan haberi yok çünkü E devlet şifremin olmadığını ve UYAP hakkında bilgim olmadığını biliyor. Bende UYAP ile şans eseri karşılaştım ve incelediğimde şok oldum. Türkiyede davaların geç görüldüğünü düşünüyordum fakat 4-5 davaya mazeret vererek Duruşmalarıma girmediğini görünce şok oldum. Mazeret dilekçesinde ise Başka şehirlerde farklı bir davasının olduğunu bu yüzden davama giremeyeceğinden bahsetmiş ve bu süreçte beni kesinlikle bilgilendirmedi ve sürekli davanın hızlanması için para istedi. Umarım beni anlamışsınızdır ve hak veriyorsunuzdur. Sorum şu şuan Baroya şikayet etsem ne gibi bir hakka sahip olurum ödediğim paralarımı geri alabilir miyim? Davalarıma Mazeret göstererek girmemesi benim haklı bir sebebim midir?

[Traffo]

Avukat, mahkemeyi yönlendirerek davayı hızlandıramaz. Yalnızca işini gereği gibi yapar dava gerektiği gibi sürer ve karara bağlanır.

Avukat kapatılacak davayı neden açar? Ya da kapatınca ne davası açacakmış.? Davada kararı avukat mı verecek? Ya da adınıza davadan, size danışmadan, feragat mı edecekmiş?

5 defa mazeret dilekçesi verilmesi de tuhaf. Bu 3 yıl içinde bütün davalar sizin davanızla mı çakışmış? İş özeni yok gibi görünüyor?

Mazeret kabul olunca problem yok ama bu dilekçe olmadan davaya girmemek büyük hatadır. Baroya dilekçenizle bu da araştırılabilir. Gerçekten davası var mıdır? Dilekçelere bu belgeleri eklemiş mi?

35-40 bin büyük para.. Hala da istiyorsa elbette kendisine güvenmeyebilirsiniz. Ancak bunları belgelemelisiniz. Gönderi belgelerine açıklamalar yazdıysanız kanıtlamak kolay olur. Elden verdi iseniz, şahit de yoksa kanıtlamak imkansız.

Ayrıca, daha vekâlet verirken davanın ücretini belirleyip bir anlaşma yaptınız mı, yoksa bunlar konuşarak mı oldu?

Boşanma davası çekişmeli ise, karşı taraf uzlaşmacı değil ise, uzun sürebilir.

Umarım her şey dilediğiniz gibi olur. Benim size hak vermem önemli değil elbette. Fakat her kim olursa olsun haksızlığa uğramasını istemem. Bu sizin için de geçerli. Uyapı kullanarak iyi bir iş yapmışsınız. Özeni eksik ya da hiç olmayan avukatlar pek sevmezler bu sistemi. Avukatınızı oradan takip etmeniz işinizi kolaylaştırır.

Paralarınızı geri almanız haklı oluşunuza bağlı. Haklı olmak da belge, şahit ve iyi bir dilekçe ile olur.

Diğer yandan bu tecrübenizden sonra tanımadığınız kişileri avukatınız olarak atamayacağınızı düşünüyorum..

İyi şanslar.

[Av.Yusuf Selçuk Ateşkan]

Şüphelerinizde haklı olabilirsiniz, ancak diğer ihtimali de düşünmek lazım.
Mesela hakim izinli/raporlu vs. olduğu zaman duruşmalar asla hakimin mazereti nedeniyle ertelenmez.
Avukatlardan mazeret dilekçesi toplanır.
Dolayısıyla avukatın sunduğu her mazeret kendi mazereti olmayabilir. Benzer durumda, hakimin sürekli izin/rapor alması nedeniyle 4 kez mazeret dilekçesi sunduğumuz davalar oldu.

Avukatınızla yüzleşip sorularınızı ona sormalısınız.

[Traffo]

"Mesela hakim izinli/raporlu vs. olduğu zaman duruşmalar asla hakimin mazereti nedeniyle ertelenmez.
Avukatlardan mazeret dilekçesi toplanır."

Hiç hoş olmasa da bir de bu tür hileli dolambaçlar vardır.

Bir davamızda katibe tebligatın üstüne başka, içindeki belgeye ise zarfta yazılı olandan 20 önceki başka bir tarihi yazmıştı. Ve hakim de bunu onamıştı. İlk tarih geldiğinde durum anlaşıldı. Özür falan dileyen olmadı. Hatayı düzelten de.

Kabahatli avukatlar bulunarak mazeret dilekçesi ile konu kapatıldı ve mahkeme 3 ay ertelendi. 3 ay yalnızca üç ay değildir. Çok büyük bir kayıptır. Vakittir.

Diğer yandan bu tür "üst makam, devlet, amir hata yapmaz, özür dilemez, geri adım atmaz" yaklaşımı aile yapılarımızdan kalma bir arıza olsa gerek.
Bu ve benzeri yaklaşımlara "adaletin adaletsizliği" desek de olur sanırım.

[Şenol Eker]

Buna şahit olduğumda şoke olmuştum. Herkes gelmiş, sadece hakim yok. Ama hakim mazeretli değil, herkes mazeretli. Davalı mazeretli, davacı mazeretli, davacı vekili mazeretli, davalı vekili mazeretli, şahitler mazeretli...

Komik olan şu ki; tam duruşma saatinde adliyede duruşma yapılacak mahkemenin kaleminde veriyorlar bu dilekçeleri. Yani mazeretli olan herkes mahkemede hazır. Sadece mazeretsiz olan hakim yok. Bunu halen kafam almıyor. Sonuçta hakim de insan ve hakimin de mazereti olabilir. Bunda yanlış olan bir şey yok ki... Böyle dolambaçlı yolların ne gereği var bilemedim

[Traffo]

Hakim ya da hakime olmak insani durumlardan azade olmak anlamına gelmemeli gerçekten de.. Yapılanlar hakikaten gülünç, korkunç ve her duruma aykırı...

[Şenol Eker]

Hatta gelenler muhtemelen arabayla taksiyle geliyorlar. Zaman harcıyorlar. Mazeret vuku bulduğunda bir SMS ile ilgililere durum bildirilir, uyap'a da mazeret konur, kimse de duruşmaya gitmez. Hem kalabalık, fuzuli iş, zaman ve emek kaybı, maddi kayıplar; hiç biri olmaz.

[Traffo]

Vatandaşı düşünebilen, empati becerisi olanlar lazım Sayın Eker. Bir Hakime hanım var.

Öğrendim ki henüz hakime olmuş. Çok genç. Avukatlık da yapmadan atandığı belirtiliyor. Davada talebime, sırıtarak " niyekine" diye cevap veriyor.

Duruşma salonunun kapıları deli gibi çarpıyor. Katibe hakaret ediyor. Gerçekten inanılmaz. Ve bunu izlemek mecburiyetinde kalmak beni çok rahatsız ediyor.

Alanına girmeyen şaşkın davalarla ilgili dahi hüküm kuruyor.

Hsk' ya olanları bir yazı ile belirttik. Hiç değil ise salon yönetimi, vatandaş ve personel ile iletişim ve alanı ile ilgili kanunlarla ilgili hizmet içi eğitim alsın diye. Ama sanmıyorum ilgileneceklerini... İnsan umutsuzluğa kapılıyor.