Banka aleyhine tazminat davası

[volkan3156]

Değerli forum üyeleri affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum.

X bankası vefat eden babama ait bir borç için yasal mirasçıları olan bizden ihtarname ile 153.000 TL lik borcu 7 gün içinde yatırmamızı istedi. Tebliğgat Cuma günü oldu ve ben olayı tam açığa kavuşturamadan araya hafta sonu girdi. Pazartesi sözlü, salı ise yazılı ikinci tebliğgat ile gerçek borcun 1046 TL olduğunu öğrendim. Bu konuda 100 TL maddi(delillendirilmiş masraf ile) ve ....miktar manevi tazminat talebinde bulunmak için sağlam bir dilekçe yazdım.
Sorular:
1- Ailemle aramızı bozduğu için, silahlı görev yapan biri olduğum ve intiharıma ya da kalpten ölümüme bile sebep olabilecek bu durum için ne kadar manevi tazminat talep etmem uygun düşer?
2- İki ihtarname ile bankanın suçu ve ikrarı açık olduğu halde bu dava bilirkişiye gider mi?
3- Tazminat davasında hüküm kurulmadan davalının benimle uzlaşması gibi bir yol var mı?
4- Dava Asliye Hukukta mı yoksa Sulh Hukukta mı açılır?
Teşekkür ederim...

[Av.Orhan AKA]

X bankası vefat eden babama ait bir borç için yasal mirasçıları olan bizden ihtarname ile 153.000 TL lik borcu 7 gün içinde yatırmamızı istedi.

Bahsettiğiniz ihtarname icra dairesi ile mi yoksa noterden mi geldi?

[volkan3156]

Bahsettiğiniz ihtarname icra dairesi ile mi yoksa noterden mi geldi?

Noter kanalı ile. İkisi de aynı noter kanalı ile..

[Av.Orhan AKA]

açıkçası zor bir konu bu, büyük ihtimalle davanızın reddedileceğini düşünüyorum ama ben olsam ben de manevi tazminat talep ederdim...

[kriptex35]

Merhaba volkan3156,
Gelen tebligatların her ikisinin de aynı noter yolu ile geldiğini söylemişsiniz. Bu durumda sizin bu konudaki muhatabınız ilgili bankanın ilgili şubesinin avukatı yada ilgili bankanın merkez şubesindeki avukatıdır.
Ayrıca; Ana borç 153.000 TL olduğunu yazmışsınız bu borç muacceliyet kazandı mı ?
Eğer muacceliyet kazanmadı ise aylık taksit tutarı ve diğer masraflar toplamı olan 1046 TL dahilinde hakem heyeti kuruluna başvurabilirsiniz. Daha sonra manevi tazminat için ilgili banka şubesi avukatına dava açabilirsiniz.
Tamamen kendi yorumumdur iyi günler.

[Av.Orhan AKA]

Sorular:
1- Ailemle aramızı bozduğu için, silahlı görev yapan biri olduğum ve intiharıma ya da kalpten ölümüme bile sebep olabilecek bu durum için ne kadar manevi tazminat talep etmem uygun düşer?
2- İki ihtarname ile bankanın suçu ve ikrarı açık olduğu halde bu dava bilirkişiye gider mi?
3- Tazminat davasında hüküm kurulmadan davalının benimle uzlaşması gibi bir yol var mı?
4- Dava Asliye Hukukta mı yoksa Sulh Hukukta mı açılır?
Teşekkür ederim...

Cevaplar:
1. Silahlı görev yapmanızın, dava ile bir ilgisi bulunmamaktadır, sadece bankanın iç ilişkilerindeki aksaklıklar sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilir, tanık anlatımlarının önemi büyük olacaktır.
2. Dava bilirkişiye gitmez hakim manevi tazminatı kendisi takdir eder.
3. Dava açılmadan önce veya sonra her zaman davalı ile uzlaşabilirsiniz fakat bankanın böyle bir yolu düşüneceğini sanmıyorum, zira ben davanın kazanılma ihtimalini oldukça düşük görüyorum.
4. Tüketici Mahkemesinde ikame etmeniz gerektiğini düşünüyorum.

[volkan3156]

Cevaplar:
1. Silahlı görev yapmanızın, dava ile bir ilgisi bulunmamaktadır, sadece bankanın iç ilişkilerindeki aksaklıklar sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilir, tanık anlatımlarının önemi büyük olacaktır.
2. Dava bilirkişiye gitmez hakim manevi tazminatı kendisi takdir eder.
3. Dava açılmadan önce veya sonra her zaman davalı ile uzlaşabilirsiniz fakat bankanın böyle bir yolu düşüneceğini sanmıyorum, zira ben davanın kazanılma ihtimalini oldukça düşük görüyorum.
4. Tüketici Mahkemesinde ikame etmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Silahlı görev yapmamın intihar için kolaylaştırıcı bir unsur olduğu ve bu gibi bir çok örnek olay yaşandığı için bankanın hatalı ihtarnamesinin buna sebep olabileceği hususu bana göre güçlü bir argüman olmalıdır. Manevi tazminata hükmedilirken kişinin sosyal statüsü, vaki tecavüzün niteliği, ağırlığı ve yol açtığı zararlar göz önüne alınmalıdır. Sadece ortaya çıkan değil, kuvvetle muhtemel olan sonuçlar da tazminat miktarına etki etmelidir diye düşünüyorum.
Tüketici mahkemesi hiç aklımdan geçmedi çünkü bu mahkemeler bildiğim kadarı ile hukuki uyuşmazlıklara bakıyor. Ortada çözülecek uyuşmazlık yok ki. Bankanın hatası ve doğurduğu ya da gerçekleşenden daha fazlası muhtemel olan zararlar var. Bu kanımca bir uyuşmazlık konusu olamaz. Sadece zararın delillendirilmesi, karşı tarafın savunması, hatanın iki çelişen ihtarname ve bankanın kabulü ile ortaya konması ve hakimin tazminatı belirlemesi aşamaları mevcut olacaktır sanırım.

- - - Updated - - -

- - - Updated - - -

Merhaba volkan3156,
Gelen tebligatların her ikisinin de aynı noter yolu ile geldiğini söylemişsiniz. Bu durumda sizin bu konudaki muhatabınız ilgili bankanın ilgili şubesinin avukatı yada ilgili bankanın merkez şubesindeki avukatıdır.
Ayrıca; Ana borç 153.000 TL olduğunu yazmışsınız bu borç muacceliyet kazandı mı ?
Eğer muacceliyet kazanmadı ise aylık taksit tutarı ve diğer masraflar toplamı olan 1046 TL dahilinde hakem heyeti kuruluna başvurabilirsiniz. Daha sonra manevi tazminat için ilgili banka şubesi avukatına dava açabilirsiniz.
Tamamen kendi yorumumdur iyi günler.

Muhatabım ilgili ihtarnamelerde belli zaten. Bankanın Takip İşleri Başkanlığının Bölge Müdürlüğü ihtarnameyi çekmiş. Ekinde yetkili kılınan Müdür ve Müdür Yardımcısının kimlik bilgileri ve yetkileri yazılı. Arada avukat yok yani.Bu kişilere ulaştım ve tutuşmuşlar. Sistem hatası olduğunu söyleyip özür dilediler. Ben de bu nasıl bir sistemmiş ki borçluyu bulup direk noterden insan müdahalesi olmadan bana ihtarname çekiyormuş dedim. Anlayacağınız ben bankanın ihtarnameyi çeken bölge müdürlüğünü dava edicem, tahminen onlar da light bir savunma verip ödedikleri tazminatı çalışanlarına rücu edicekler. Bu yüzden adamları da benim düştüğüm endişeli duruma düşürüp ocaklarına incir ağacı dikmeyeyim diye tazminat miktarını 5000 TL ile sınırlandırmayı düşünüyorum. 153.000 TL tutarı kendileri zaten düzeltti. 1046 lirayı da zaten ödedik. O konuda bir sıkıntım yok. Ama bana 4,5 gün boyunca asıl borcun 150 katı bir borçla itham ettikleri için evime bomba atmış kadar zarar verdiklerinden, sosyal statüme, kişilik haklarıma saldırdıklarından dava açacağım. Evlerimden birini satışa çıkarttım (140.000 TL'ye) gerçek anlaşılınca geri çektim. Ama emlakçının site görüntüsü var. Hastahaneden rapor aldım. Tanık ifadesi aldırdım. Elimde iki çelişkili tebliğgat var. Tazminat için daha ne olması gerekir ki?


MADDE 66- Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.

Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.

Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.

Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.

- - - Updated - - -

- - - Updated - - -

açıkçası zor bir konu bu, büyük ihtimalle davanızın reddedileceğini düşünüyorum ama ben olsam ben de manevi tazminat talep ederdim...

Ben neden reddedileceğini anlamadım. Hiçbir borcunuz yokken kaybettiğiniz babanızın küçük bir borcu köpürtülerek size 150 kat fazlası ile tebliğ ediliyor. Davalı banka ne gibi bir savunma verecek ki ben davayı kaybedeyim. T.C. kimlik numarası, Mernis Projesi, bankalar arası kart ve işlem merkezinin bilgi havuzu bu işler için var. Yani kişileri karıştırmamak için.Başkasının borcunu takip numaralarını karıştırıp bana tebliğ etmişler. Bankalar bunları kullanarak SMS inize karşılık sizi beş dakikada araştırıp kredi verip vermeme hususunda size dönebiliyorlar. Ellerinde bu kadar büyük bir bilgi havuzu varken maddi hata yapmaları düşünülemez ve kabul edilemez. Bu olsa olsa insan hatasıdır. Sonuçları da çok ağırdır.

[Erdoğan Kırcalı]

Silahlı görev yapmamın intihar için kolaylaştırıcı bir unsur olduğu ve bu gibi bir çok örnek olay yaşandığı için bankanın hatalı ihtarnamesinin buna sebep olabileceği hususu bana göre güçlü bir argüman olmalıdır.

O zaman buradan alacak olduğunuz cevapların, sizin beklediğiniz yönde olmaması da , aynı şeye sebep olabilecektir herhalde??

[Av.Orhan AKA]

Silahlı görev yapmamın intihar için kolaylaştırıcı bir unsur olduğu ve bu gibi bir çok örnek olay yaşandığı için bankanın hatalı ihtarnamesinin buna sebep olabileceği hususu bana göre güçlü bir argüman olmalıdır. Manevi tazminata hükmedilirken kişinin sosyal statüsü, vaki tecavüzün niteliği, ağırlığı ve yol açtığı zararlar göz önüne alınmalıdır. Sadece ortaya çıkan değil, kuvvetle muhtemel olan sonuçlar da tazminat miktarına etki etmelidir diye düşünüyorum.

Tüketici mahkemesi hiç aklımdan geçmedi çünkü bu mahkemeler bildiğim kadarı ile hukuki uyuşmazlıklara bakıyor. Ortada çözülecek uyuşmazlık yok ki. Bankanın hatası ve doğurduğu ya da gerçekleşenden daha fazlası muhtemel olan zararlar var. Bu kanımca bir uyuşmazlık konusu olamaz. Sadece zararın delillendirilmesi, karşı tarafın savunması, hatanın iki çelişen ihtarname ve bankanın kabulü ile ortaya konması ve hakimin tazminatı belirlemesi aşamaları mevcut olacaktır sanırım.

Ben neden reddedileceğini anlamadım. Hiçbir borcunuz yokken kaybettiğiniz babanızın küçük bir borcu köpürtülerek size 150 kat fazlası ile tebliğ ediliyor. Davalı banka ne gibi bir savunma verecek ki ben davayı kaybedeyim. T.C. kimlik numarası, Mernis Projesi, bankalar arası kart ve işlem merkezinin bilgi havuzu bu işler için var. Yani kişileri karıştırmamak için.Başkasının borcunu takip numaralarını karıştırıp bana tebliğ etmişler. Bankalar bunları kullanarak SMS inize karşılık sizi beş dakikada araştırıp kredi verip vermeme hususunda size dönebiliyorlar. Ellerinde bu kadar büyük bir bilgi havuzu varken maddi hata yapmaları düşünülemez ve kabul edilemez. Bu olsa olsa insan hatasıdır. Sonuçları da çok ağırdır.

Silahlı görev yapıyor oluşunuz ile bu olayı nasıl ilişkilendirdiğinizi anlamakta güçlük çekiyorum, sizin mantığınıza göre aynı olay silahsız görev yapan bir başkasının başına gelse 3 birim tazminat alması gerekirken siz daha fazla örneğin 10 birim tazminat almalısınız gibi bir düşünce hukuk mantığına aykırıdır, zira hukuk kuralları sizin manevi "zararınızı" tazmin etmeye, gidermeye yöneliktir, manevi tazminatın konusu kısaca; sizin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğiniz eylemler sebebiyle manevi dünyanızda meydana gelen eksilmedir, olası sonuçları göz önüne alarak manevi tazminata hükmedilemez hatta bunu siz de mesajınızda "yol açtığı zararlar" diye ifade etmişsiniz, intihar etseydiniz o zaman tazminatın miktarı değişebilirdi, zira o zaman haksız eylem sizin hayatınızı kaybetmenize neden olmuş olacaktı, umarım hukuki boyutu anlatabilmişimdir.

Neden hukuki bir uyuşmazlık söz konusudur izah edeyim; ortada çözülecek bir uyuşmazlık söz konusu değilse, davanız hukuki yararınız olmadığı gerekçesi ile reddedilir zaten, her mahkeme bir hukuki uyuşmazlığı çözmek için görevli ve yetkilidir, siz manevi tazminat talep ederken banka da manevi zararınızın olmadığını iddia edecektir ve uyuşmazlık da işte tam bu noktadadır.

Neden Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna gelince; büyük ihtimal ile uyuşmazlık, babanız ile banka arasında yapılan kredi sözleşmesinden veya kredi kartı kullandırılmasından kaynaklanmaktadır, dolayısıyla davanın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince Tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.

Davanız, "benim kanıma göre" manevi bir zararınız oluşmadığı gerekçesiyle reddedilecektir.

Şansınız bol olsun.

[volkan3156]

Davanız, "benim kanıma göre" manevi bir zararınız oluşmadığı gerekçesiyle reddedilecektir.

Ortada küçük de olsa (100 TL lik) maddi bir zarar mevcut. Konunun aslını öğrenmek için yapılan seyahatlerin bedeli. Buna rağmen davanın toptan reddi mümkün olabilir mi yani? Manevi zarar oluşmadığına kanat getirilse bile hakim davanın tamamını reddedebilir mi? Manevi zarar elle tutulan, gözle görülen bir değerde eksilme olmadığına göre hakimin tamamen takdirine bağlı bir konudur sanırım. Hakimin kendisini benim yerime koymasını beklemek zorundayım. Acaba hakim statüsündeki bir insan normalde beklemediği ve bilgisi dahilinde olmayan 1 birimlik borcunun 150 kat arttırılarak haksız yere kendisinden talep edilmei karşısına yaşayacağı sıkıntı, elem ve keder ile ne yapardı? Çok yoruma açık bir konu olduğunun farkındayım. Bir o kadar da haklı olduğumu biliyorum ve tahminime göre siz anladınız. Ama mühim olan buna hakimin nasıl bakacağı. Tahminen bankalar ile arası bozuk, onlardan canı yanmış birine denk gelirsem lehime sonuçlanır. Ama sadece hatayı yapan görevlilere acıma duygusu ile hareket edecek birine denk gelirsem kanunlar benden yana olduğu halde bile takdir yetkisinden sınıfta kalabilirim. Bir de bu aralar bankalar aleyhine hem yürütme hem de yargı da bir rüzgar var. Hem yargı kararlarında hem de idari düzenlemelerde hep banka müşterileri lehine kararlar alınıyor. Ben de bu rüzgardan yararlanabileceğim ümidindeyim.

- - - Updated - - -

O zaman buradan alacak olduğunuz cevapların, sizin beklediğiniz yönde olmaması da , aynı şeye sebep olabilecektir herhalde??

Buna niye bu kadar takıldınız ve ti ye aldınız anlamadım. İntihara teşvik TCK ya göre suç sanırım. Yani intihara götürecek nedenlere sebep olmak bir suç. Çünkü yapılan hata ile hukuksuz ve haksız bir talebe dayanarak kişiyi zor durumda bırakma söz konusu. Teşebbüs ya da intiharı gerçekleştirme benimki gibi bir durumda aranmamalı bence. Silahlı görev yapan bir kimsenin intihar için gerekli araçlara ulaşabilmesi özel bir durumdur. Ayrıca intihar istatistiklerinde de, meclis gündeminde ve kamuoyunda da çokça konu edilen güncel bir konudur bu. Konuya sadece silah açısından bakmayalım. Görevimiz gereği altında bulunduğumuz ağır baskıya davalının hatalı davranışının sonuçlarının da eklenmesinin kişiye özel yarattığı özel durum açısından bakalım. Karşılaşılan her olaya karşı hukuki bir düzenleme olamayacağı için takdir yetkisi buarada devreye girmelidir bence. Ben sadece bilgilenmek için soru sordum, dalga geçilmesi için değil...