Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İhtiyati tedbir kararı borçlunun mal varlığı üzerinde hakimiyet hakkını daraltan geniş kapsamlı ihtiyati tedbir kararıdır. Bu ihtiyati tedbir kararının mahiyetini ve kapsamını tedbir kararını veren mahkeme belirler
Ekleyen: Av.feyz Pazarbaşı | Tarih: 31-01-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 7327 | Not:
Av.feyz Pazarbaşı

Hakkımdaki açıklamalara www.pazarbasi.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


Profil >

T.C.   YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
ESAS   KARAR
2003/6793   2004/1306 

YARGITAY  KARARI

MAHKEMESİ :İ. Asliye 1.Ticaret Mahkemesi  
GÜNÜ                :25.12.2002
SAYISI               :2002/1997 - 2002/1254
DAVACI             :T. Bankası A.Ş.     
DAVALILAR  :1-M. Holding A.Ş. 
                        2-S. Yayıncılık A.Ş. 
                        3-Dinc

 Taraflar arasında görülen davada İ. Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 25.12.2002 tarih ve 2002/1997 - 2002/1254 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan M.Holding A.Ş arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalıların kefil olarak sözleşmede yer aldıklarını, buna istinaden 2 adet teminat mektubu verilip, mer'i olduğunu, yapılan istihbaratta borçlu firmanın ticari durumunun bozulduğu, hakkında kanuni takiplere geçildiğinin öğrenildiğini, ihtar ile teminat mektubu bedellerinin depo edilmesinin istendiğini ancak yerine getirilmediğini ileri sürerek, teminat mektubu bedellerinin depo edilmesini, tazmin edildikleri taktirde tazmin tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinden Dinç ve M. Holding A.Ş. hakkında ihtiyati tedbir kararları bulunduğunu, bunlara istinaden ödeme yapamayacaklarını, depo şartları oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesine göre, teminat mektubunun bedelinin depo edilmesinin istenebileceği, bu konuda çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığı, bu şekilde temerrüt oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı banka tarafından davalılara verilen teminat mektupları bedellerinin depo edilmesi isteminden ibarettir.
Davalılar vekili bir kısım müvekkilleri hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararları bulunduğunu savunarak bu kararlar nedeniyle ödeme yapmalarının mümkün olmadığını bu nedenle temerrütleri bulunmadığını savunmuş olup, mahkemece bu husus üzerinde durulmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten bir kısım davalılar hakkında depo isteminden önce 30.10.2000 tarihinde A. 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 4389 S.K. hükümlerine göre bilcümle mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur.
Bu davada çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, teminat mektupları bedellerinin depo edilmesi isteminin yukarıda açıklanan ihtiyati tedbir kararının kapsamı içerisinde kalıp kalmayacağı noktasında toplanmaktadır. Anılan ihtiyati tedbir kararı borçlunun mal varlığı üzerinde hakimiyet hakkını daraltan geniş kapsamlı ihtiyati tedbir kararıdır. Bu ihtiyati tedbir kararının mahiyetini ve kapsamını belirleyecek olan tedbir kararını veren mahkemedir. O halde davacıya bu konuda uygun süre verilmek suretiyle, öncelikle H.U.M.K.nun 109.maddesine göre davadan önce alındığı anlaşılan tedbir kararından sonra dava açılıp açılmadığı, dolayısıyla tedbir kararının halen mevcudiyetini koruyup korumadığı ve tedbir kararının depo istemine etkisi üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.   
2-Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Forum