Mal beyanında bulunmama / Taahhüdü ihlal suçu |
av-feyz |
Anayasa'nın 38. maddesine 4709 Sayılı Yasa ile 9. fıkra olarak eklenen, “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” şeklindeki kuralın İcra İflas Yasası’nın 227/1. maddesinde düzenlenen ve yaptırımı özgürlüğü bağlayıcı ceza olan mal beyanı suçu bakımından yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilememesi olarak değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
|
av-feyz |
Bu suç ile korunmak istenen hukuki yarar “borcun ödenmesi” olmayıp, yasa hükmüne uyulmasının sağlanması suretiyle, cebri icranın etkin bir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına ilişkin kamu otoritesidir. Belirtilen suçun yalnızca sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili bulunmadığından, Anayasanın 38. maddesinin 9. fıkrası ile getirilen yasak kapsamında değerlendirilmesi olanaklı değildir. Konuya ilişkin Yargıtay kararına
buradan ulaşabilirsiniz.
|
Admin |
Aynı şekilde "Taahhüdü ihlal" suçlarına ceza tatbik edilebileceğine dair yargıtay ceza genel kurul kararı veri tabanına eklenmiştir. Kanımca ve özetle; bu nevi suçlar kendi başlarına sözleşmeden doğan suçlar değil, gerek devletin resmi kurumu olarak nitelendirebileceğimiz İcra Dairesi'nin ödeme emrine uymama ve icra dosyasına verilmiş bulunan taahhüdün yerine getirilmemesi üzerine vukubulan suçlar olup, borcu doğurucu sözleşmenin kurulması ile alakası yoktur.
Ekonomik suçlar nedeniyle hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemesi fikri en gelişmiş, demokratik hukuk sistemlerinde tatbik edilmekte ise de kanımca bugün için ülkemizde tatbikinin sakıncaları büyüktür. Hele sözleşmelerin yazılı olması şartı bulunmayan bir çok durumda Ceza kanunu ile Anayasa çelişki arzedecektir. Mesela bir alış veriş sözleşmesi neticesinde, alıcıyı dolandıran edimini kasten yerine getirmeyen kişi hakkında dolandırıcılıktan dolayı ceza verilebilecek midir? Sanık bunun bir sözleşme olduğunu ileri sürerek hapis cezasından kurtulacak mıdır ? Bu itibarla çok hızlı bir şekilde uyum yasalarının vazedilmesi, özellikle T. Ceza kanunun yeniden düzenlenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
FB. |