Haşa! niye küfür edeyim dostane sohbet ediyoruz burda bakın alınganlık sırası size gelmiş.
Evrim teorisi komunizmin sosyalizmin düşünsel temelidir ondan dedim. Siz de haklısınız tabi yukarıda söz ettiğim gibi komunizmin sosyalizmin de çivisi çıkmış Atatürkçü komunisti de var dindar komunisti de sosyal medyada karşılaştım.
Neyse hep derim siyasi tartışmaların en sevmediğim yanı sonunda dostça el sıkışıp yola devam edememektir.
Demokrasi buysa ne diye çoğunluğun iradesine saygı göstermezsiniz?
Demokrasi sadece çoğunluğun isteklerinin gerçekleşmesi değildir..
Çoğunluğun iradesine saygı göstermek başka şey, "ben çoğunluğum istediğimi yaparım" demek başka şey..
karşımızda çoğunluk var ,o zaman istediklerini yapsınlar ,karşı da çıkmayalım demek yanlış olur..
Çoğunluğun da istekleri gerçekleşmiyor ki misal yüzbinlerce memuru ayaklandı sokağa döküldü istediği zammı alamadı. Hepsi muhalif partililer değil ki bunların. Bir anket yapılsa şu ülkedeki mal ve hizmetlerin fahiş fiyatlarından fahiş vergi oranları ve kalemlerinden memnun olanların sayısı binde bir bile çıkmaz. Yani egemenlik güya halkta ama bir türlü asgari yaşama standartlarını sağlayamıyor, benzini ödeyebileceği miktara indiremiyor kat be kat katlanmış vergi sarmalından kurtaramıyor kendini. Hiç aklım almaz açlık sınırının da altında asgari ücretten bile vergi kesiliyor yani aç adamdan bile vergi alınıyor. Kaçarı göçeri yok kim gelse aynı napayım ben böyle demokrasiyi?
Genelkurmay Başkanlığının askeri okullarda öğrencilere dağıttığı broşürlerde,irtica ,dini ve siyasi yönden geriye dönmektir şeklinde açıklanmış.Bu özlem ve arzu da olanlara da mürteci ve yobaz denmiş.Şimdi dini yönden geriye dönmekten kasıt nedir tam anlam veremedim.Sadece islam muhatab alınacaksa eskiden de aynıydı şimdi de.Eskiden de namaz ,oruç ,zekat vs.. vardı ,şimdi de.Buna pek anlam veremedim ama siyasi yönden kısmına binlerce kelime dökebilirim.Yobaz chp ,hala siyasi yönden karanlık yıllarına özlem duymaktadır.Mürtecinin önde gidenidir.Meraklı üye rumuzlu kardeşimizin de dediği gibi, yobazdan gericiden demokrasi gelmeyeceğini bu örnekle açıklamış oldum.Kendisine hak veriyorum.
Aslında ne kadar çok tartışmamız anlaşmamız gereken konu varmışta hep birlikte uyuyormuşuz. Ben böyle bir tatrışma beklemiyordum ama iyi olmuş en azından birbirimizi anlıyoruz... Örneğin ben sayın Oğuz sayesinde ''alıngan olduğumu'' öğrendim...
Sayın Oğuz'un gözden kaçırdığı bir konu var bu ''alınganlık'' konusunda o da benim ismen burada olmasamda forumları okuduğum ve sayın Oğuz uda okuduğumdur. Yani sadece bir yerde (Balyoz video formu) inanan kesim deseydi bu ne diye orada sorardım kendilerine.... amma çok sık gerekli gereksiz bu sözü kullandığını görüyorum kaldıki daha önemlisi mevcut iktidar partisinin de zırt pırt insanları inananlar inanmayanlar diye bölmeye çalıştığını görüyorum... Balyoz forumunda çok ilgisiz de kullanılınca bir konuşalım istedim hepsi bu...
Örneğin Darwin in neden kominist sosyalistlerin felsefesi olduğunu hala düşünüp duruyorum... Adam İngiliz ve sosyalizm den haz almayan birisiyken sosyalizmin felsefe olması ilginç geldi bana...
Neyse bende yazacağım aslında inanan inanmayan derken ne anladığımı az sonra...
Öncelikle şunu belirteyim demokrasi çoğunluğun istediğinin yapıldığı rejimden ziyade azınlığın tam anlamıyla korunabildiği rejimdir.
İnananlar ne demek ? Bu forum açısından bakarsak kendi inanç dünyası içerisinde düzgün yaşayan kişi demektir. Yani inanan kesim diyince ille müslümanların anlaşılması gerekmez bir yahudi bir hristiyan da inanandır. Dört ana semai dininden birisine mensup kişi bu forumdaki ''inanan kesim'' olmalıdır.
Yaşadığımız ülkede bu çok ağırlıklı olarak ''islam'' olduğu için de bizde inanan kesim diyince akla sadece müslüman gelme nedeni bu olsa gerekir diye düşünüyorum. Ancak bazıları ısrarla inanan kesim inanan kesim diyip durunca ortaya otomatikman birde inanmayan kesim çıkıyor. Bu bağlamda teolojiye bakarsak inanmayan kesim ''ateist'' olmalı sonucuna kolaylıkla varabiliriz.
Bu konudaki en dürüst kişi kesinlikle rahmetli Erbakandır. Kendi partisine oy verenleri ''hak dininden'' yani müslüman vermeyenleri ise ''patates dininden'' ilan edip işin içinden çıkmıştı.... Bu hesapla gidersek Türkiye en fazla %21 i müslüman olan bir topluluk geri kalansa atesit diyemediği için patates dinindendir. Ancak patates dininin nasıl bir din olduğu tespit edilemediği ve rahmetlinin bunu çok sık gündeme getirmemesi olası tartışmaları engellemiş ve sadece gülümseten bir söylem olarak kalmıştır.
Ancak özellikle 2002 den sonra ''inanan kesim'' ''dindar kesim'' söylemi gereksiz yere ve çok fazla söylenmeye başlayınca iş şirazesinden resmen çıkmıştır. Kim inanıyor ? Kim inanmıyor? Dindar kim ? Dinsiz kim ? Kime neye göre inanan/inanmayan çorbaya dönmüştür. İşte aslında bu forumun açılış amacıda tam budur. Ha bu arada ciddi bir şekilde bu konuyla paralel giden ''dinci kesim'' vardır bir de... Yanıtlarını arayalım bakalım bir yerlere varabilecekmiyiz...
Öncelikle şunu belirteyim demokrasi çoğunluğun istediğinin yapıldığı rejimden ziyade azınlığın tam anlamıyla korunabildiği rejimdir.
İnananlar ne demek ? Bu forum açısından bakarsak kendi inanç dünyası içerisinde düzgün yaşayan kişi demektir. Yani inanan kesim diyince ille müslümanların anlaşılması gerekmez bir yahudi bir hristiyan da inanandır. Dört ana semai dininden birisine mensup kişi bu forumdaki ''inanan kesim'' olmalıdır.
Yaşadığımız ülkede bu çok ağırlıklı olarak ''islam'' olduğu için de bizde inanan kesim diyince akla sadece müslüman gelme nedeni bu olsa gerekir diye düşünüyorum. Ancak bazıları ısrarla inanan kesim inanan kesim diyip durunca ortaya otomatikman birde inanmayan kesim çıkıyor. Bu bağlamda teolojiye bakarsak inanmayan kesim ''ateist'' olmalı sonucuna kolaylıkla varabiliriz.
Bu konudaki en dürüst kişi kesinlikle rahmetli Erbakandır. Kendi partisine oy verenleri ''hak dininden'' yani müslüman vermeyenleri ise ''patates dininden'' ilan edip işin içinden çıkmıştı.... Bu hesapla gidersek Türkiye en fazla %21 i müslüman olan bir topluluk geri kalansa atesit diyemediği için patates dinindendir. Ancak patates dininin nasıl bir din olduğu tespit edilemediği ve rahmetlinin bunu çok sık gündeme getirmemesi olası tartışmaları engellemiş ve sadece gülümseten bir söylem olarak kalmıştır.
Ancak özellikle 2002 den sonra ''inanan kesim'' ''dindar kesim'' söylemi gereksiz yere ve çok fazla söylenmeye başlayınca iş şirazesinden resmen çıkmıştır. Kim inanıyor ? Kim inanmıyor? Dindar kim ? Dinsiz kim ? Kime neye göre inanan/inanmayan çorbaya dönmüştür. İşte aslında bu forumun açılış amacıda tam budur. Ha bu arada ciddi bir şekilde bu konuyla paralel giden ''dinci kesim'' vardır bir de... Yanıtlarını arayalım bakalım bir yerlere varabilecekmiyiz...
sevgili commodore 1 Tr
Bi ara bana uğra sizi (rus usulü) ağzınızdan öpeceğim diyemiyorum, ama sizi yürekten tebrik ediyor ve söylenemeyenleri söylediğiniz için (Türk usülü) yanaklarınızdan öpüp elinizi sıkıyorum ,
Şurası kesindirki inançlı kimse dindar bir kimsedir. Amma elimizde bunu ölçebilecek değerlendirebilecek bir birim yok. Yani metre kg litre gibi bir ölçü birimimiz yok dindarmetre diye... Dolayısı ile bu konudaki taktir Kur'an-Kerim İncil ve Zebur da açıkça belirtilmiş olmasına karşın Tevrat ta net bit bilgi olmasada kesindir. Bu taktir de sadece ve sadece Allah a aittir.
Biz yaşayanlar sadece ''şekli'' ve ''davranışlara'' bakarak kısmi kararlar verebiliriz. Onun dışında kişi gerçekten dindarmıdır değilmidir Tanrı bilir. Bizler bir insana bakar gözlemleriz. Eğer kişi namaz kılıyor, oruç tutuyor, fitre zekat veriyor ve hatta Hacca gidiyorsa bu kişinin islam inancına inanan bir müslüman olduğunu anlarız. Daha sonra kişinin genel davranışlarına bakarak kişinin dindar bir kişi diyebiliriz. Ancak bir kere daha söylüyorum ki nihai karar yalnızca yaradana aittir.
Ancak bunun tersi yani bir kişiye dindar değil kafir v.s gibi sıfatlar takmak bizzat kutsal metinlerce yasaklanmıştır. Aslında dinlerin en ilginç dikkat çeken tarafı burasıdır. Yani bir kişiyi dindar sanmak serbest kişiye kafir inanmıyor demek yasaktır. Zaten o yüzden cenaze namazları cemaatle kılınır ve camii den çıkan meftayı hiç tanımayanlarda saf tutup enteresan bir şekilde o kişiye ''şehadet'' edip haklarını helal ederler. Çünkü Rab bilir kişinin gerçek durumunu. İlginçtir islam ve telis inancında yani hristiyanlıkta kişinin kendisini bırakın din tanımamayı Allahı inkar etmesi yani ateist olması bunu söylemesi serbest bu kişi için bu kişi ateisttir kafirdir demek yasaktır. Kutsal kitap açıkça ''And olsun ki kalbinden geçenleri gerçekten biz biliriz.''diyerek kişinin kalbinin derinliklerindeki gerçek değerlerin kendisinden bile iyi Hakkın bileceğini belirtmektedir.
Bu iki açık betimleme ışığında yaşadığımız olayları incelemek gerekmektedir. Siz değerli katılımcılarda bu forumda yazdıklarınızı bir de bu gözle değerlendirin bakalım işin neresindesiniz kendiniz karar verin....
Şimdi AKP ye oy verenlerin niçin inanan vermeyenlerin niçin inanmayan olduğunu anlamadığım gibi dinin niçin AKP tekelinde olduğunuda anlayamıyorum.... Niçin RTE nin dediklerine ters söylemler inanmayan sınıfında oluyor ? Acaba AKP liler ve RTE gerçekten tam bir inananmı ki buna karşı olanlar inanmayan safhına atılıyor ? Yada tersi AKP ve RTE dinin şekli yönlerini kullanarak insanların gözlerini mi boyuyor ?
Şimdi çeşitli örneklemelerle sadece anlamaya çalışalım, tartışalım konuşalım amma asla hakaret edip abuklaştırmayalım konuyu....
AKP nin ağlamaktan sorumlu, olur olmaz konuşan, Manisa'dayken Ankara'da kendisine suikast yapılacağını söyleyen bir dediği bir dediğini tutmayan , mesir macunnu yakalamak için zıplarken cinsellik yaşamak isteyenleri hor gören, Dersim konusunda bilir bilmez konuşurken çok iyi bildiği dedesinin baş rolünde olduğu Kubilay olayına hiç girmeyen bir milletvekili var... Bu kişi meclis başkanlığı dahil devlet kademelerinde üst düzey görev yaptı...
İşte bu kişi Cumhurbaşkanlığı seçiminde durduk yere
''Çankayaya sonunda dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz....'' dedi....
Normalde bu kişi bir daha gelmemek üzere siyasetten gitmesi gerekirdi amma tarih tekerrür etti ve burasının Türkiye olduğunu bize bir kez daha gösterdi...
Bu kişi kendince inananlar safhında... Oruç tutar namaz kılar v.s ... Fitre ve zekat verdiğini bilmiyorum amma maaşları yetmediği için aldığını sanıyorum... Neticede şekli olarak müslüman diyebileceğimiz bir beni adem.... İslamı iyi bildiğini söyleyen bir avukat... Ha bu arada söylediği hukuk kuralları hep yanlış çıktı amma konumuz dışı boşverin...
Çankaya ya ilk çıkan ATATÜRK tür O nu İsmet İNÖNÜ izler daha sonra Celal Bayar dan devam ederek günümüze gelir. Yani şimdiki Çankaya 11. sidir. Yani kendisinden önce 10 Cumhurbaşkanı geçmiştir... Hemde kimler kimler... Şimdi bu kişiye dindar demek suç günah değildir.... Amma diğer 10 Cumhurbaşkanına laf ederek bu kişiyi yüceltmek kimsenin haddi değildir... terbiyesizliktir aşağılık bir tavırdır...
Hepinize ATATÜRK ün Cuma hutbelerini okumanızı tavsiye ederim... Benim kanımca ATATÜRK islam dinini halihazır iktidar ve Çankayada kinden çok daha iyi biliyor ve yüceltiyordu... İsmet İNÖNÜ nün baş ucundan Kur'an eksik olmazdı... Değerli eşleri rahmetli Mevhibe İNÖNÜ bunların yalanının aksine Çankayadaki ilk kapalı hanımefendidir... (Hayrinüsa hanıma bunu atfediyorlarda ondan anımsattım)
Peki şimdi bu zatın inananları temsil ettiği doğru olabilir mi? Kur'an ın açık hükmünü alenen çiğneyen bir inanan!!! Ve buna inanmak isteyen inananlar yada saflıklarından helal olsun diyenler.... EEE ben bu kişiye yalancı gıybetçi iftiracı diyorum ne olacak şimdi? İnanmayan ben mi oldum? Olayım .... bunun gibi olacağıma bunların gözünde inanmayan olayım.... Evladır....
Burada inanan kemalist sosyalist komunist arkadaşlarla tartışıyor olmaktan onur duyuyorum öncelikle. Ülkemiz insanı bir gariptir işte islam dışındaki hemen bütün ideolojinin felsefi temeli islami teoriye zıt olan evrim teorisine dayanır ama ne mutlu ki inancına halel getirmeksizin siyasi ve felsefi düşüncesini uygun paralel de sürdürebiliyor. Sanırım ayazoğlundan gelmişti bu düşünceme ilk tepki. O halde Kemalizm'in komunizmin sosyalizmin vs. yaratılış kurallarına dayandığına dair izahat vermeleri gerekir. Ben ilkin kemalizme ait bazı örnekler vereceğim belki inanan kesim ile aslında "neye inandığının farkında olan" kesimi ayırt etmeye yönelik belki de benim bu konuda kafamın neden karışık olduğuna dair bir yanıt olur.
1936 yılında Atatürk henüz hayatta iken Edirne milletvekili Şeref Aykut tarafından kaleme alınan bir kitap vardır adı "Kemalizm Dini". Atatürkün milletvekili tarafından kaleme alınmış bir eser. Atatürk hayattadır ve bu kitap herhangi bir sansüre yasağa reddiyeye uğramamıştır. Bu kitaptan bazı alıntılar yapacağım.
“Gençlik, Türklüğün dayangacı ve geleceğin biricik umududur...Onun inanını doldurmak, vicdanını doldurmak ister. Bu sebeplerdir ki, onu Kemalizm dininin hiç şaşmayan, şaşırmayan orunçlu ve coşkun tapkanı yapmak, onu bu kutsal, ulusal ve kurtarıcı dini olanca derinliği ve inceliği ile oydamlamak ister. Ta ki, Kemalizm dinine inanı artsın. İşte disiplin altında gençlik böyle olacaktır..”
Yine aynı kitabın laiklik ile ilgili bölümü o günlerde sık kullanılan bir vecizeye atıfta bulunarak başlıyor. “Ak günleri yaşarken kara günleri unutma”. Bu sözün ardından yazar, Türk milletinin kara günlerinin uzunca ve korkulu bir rüya gibi 1337 yıl sürdüğüne işaret eder. Bu tarihi neye göre belirlediği anlaşılamasa da, hemen hemen İslam’ın ortaya çıkış tarihine denk gelmesi işaret edilenin doğrudan İslam dini olduğu konusunda bir şüpheye yer bırakmıyor.
Kemalist Şair Edip Ayel bir şiirinde şöyle buyurmuştur
"Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harabe
Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Türk ırkının en son ulu peygamberi oldun
Tutsak seni lâyık, yüce Tanrıyla müsavî
Toprak olamaz kalp doğabilmişse semavî
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inan ses
İnsanlar ölür; Türklüğe Allah olan ölmez."
M. Kemal'in milletvekili Ruşeni Barkur "Din yok, milliyet var" kitabında ( Kazım Karabekir Anlatıyor, yayına hazırlayan Uğur Mumcu, 199, s.83) "Yeni dinin" Kemalizm olduğunu anlatıyor:
"Bizim kutsal kitabımız, bilgiyi esirgeyen, varlığı taşıyan, mutluluğu kucaklayan, Türklüğü yükselten ve bütün Türkleri birleştiren 'ulusalcılığımızdır.' O halde felsefemizde din kelimesinin tam karşılığı ulusalcılıktır. Ulusunu seven, ulusunu yükselten ve ulusuna dayanan insan, her zaman güçlü, her zaman namuslu ve her zaman onurlu bir insandır."
Vasfi Mahir Kocatürk, "Yeni Tanrıyı" şiiriyle anlatıyor:
"Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti
Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine."
Halil Bedii Yönetken;
"Tanrı gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde
Gönül tapar kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk."
Kemalettin Kamu;
"Ne örümcek ne yosun Ne mucize ne füsun
Kâbe Arabın olsun Çankaya bize yeter"
Yusuf Ziya Ortaç;
"Topladı avucunda, yıldırımı, şimşeği
Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi"
İlhami Bekir;
"İlk adam, mavi gözlerle baktı toprağa
Toprağın haritasını çizdi bayrağa
Allah değil, O yazdı alın yazımızı."
Fazıl Hüsnü Dağlarca;
"Sana çıkar bu yurdun ararsak son yolu da
Kutlu bir tanrı oldun güzel Anadolu da"
B. Kemal Çağlar'ın "Mevlüt" ü herkesin mâlumudur:
"Hak Teala çün yarattı Türk'ü ilk
Dedi, 'Üç kıta da olsun ona mülk
Mustafa nurunu alnına koydu
Bil! Kemal'in nurudur, ol nur!' dedi."
"Kaç yıldır Türkçe'ydi Tanrı'nın dili
İnsana ne ilâh, ne de sevgili
Ne de ana-baba aratıyordu
Her an yaratıyor, yaratıyordu."
Çağlar hızını alamaz, M. Kemal için ezan yazar:
"Atatürk ekber!/ Atatürk ekber!
ancak O var Atatürk!
evliya odur peygamber odur sanatkâr Atatürk
ne evliya, ne de peygamber halkına yar Atatürk!"
5 ağustos1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde bir başlık: "Atatürk yarım ilahtır. Türkler'in babasıdır. Hiçbir devlet şefi için hayatında bu kadar heykel dikilmemiştir."
Türklüğün amentüsüne de bir göz atalım:
"Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemal'e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücâhit analarına ve Türkiye için âhiret günü olmayacağına iman ederim."
1930'larda CHP programlarının yazıldığı kaynaklara geçilmiştir:
"Ufukta sonsuzluğu çizen kudretli bir el
Göklere yükseliyor ilah gibi bir heykel
Bu varlığın önünde bir dakika dize gel
Bu ateş daha kudsîdir, Kâbe'nin taşından
Ey mübarek Ata! Ey Tanrının oğlu!
17 milyon yetiştirdiğin ve yoktan var ettiğin Türk gençliği!..."
CHP'nin "Cumhuriyetin Şeref Kitabı"ından:
"Bin dokuz yirmi üç, yirmi dokuz ilk teşrin
Ey gökteki melekler siz de gökten inin
Yılda bir borcunuz cumhuriyete tapmak…"
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, s. 121-122):
"Atatürk'ün sefahetlerinde, Atatürk'ün kötü iptilâlarında bile Homerik bir destan rüzgârı vardı. İçki sofrasında elini her kadehine uzatışı. Tanrılar Tanrısı Zeus'un altın kupalar içinde kevser şarabı dağıtışını andırırdı ve riyaset ettiği cümbüşler, gerek Çankaya köşkünün samimî havası, gerek Dolmabahçe sarayının ihtişamlı dekoru içinde ve gerekse herhangi bir dost evinin mütevazı çatısı altında olsun: daima Olempus tepesindeki "bezm'ler gibi zaman ve mekân mikyasının dışına taşardı. Bilmiyoruz. Mevlânâ'yı kendinden geçiren şarkılar ve rakslar ne cinstendi? Fakat. Atatürk'ün her biri bir mistik tarikatın "âyin'inden farksız muhabbet meclislerinden ruhlarımız "cuşiş" denilen halin en yüksek mertebesine ermiş olarak çıkardık.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dediğim gibi bizim insanımız bizim inanan kesimimiz bir tuhaftır ama seviyorum be bizim insanımızı
Haydi şimdi birlikte bir iman tazeleyelim Eşhedü enlaa....
ayazoglum rumuzlu üyeden alıntı
''elhamdülillah Müslümanım, hatta öyle yarım değil hani ''la ilahe illallah'' deyip arkası olmasada olur diyenlerden değil , ''Muhammeden resullullah'' da demesi gerektiğine inanan müslümanlardanım . boşu boşuna çeneni yorma kardeş olurmu?
ayazoglum
carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı
Birde en önemli konu ayetler verirken çok dikkatli olmak lazım.Ben bu ayetten bunu anladım,bu budur,benim anladığım ve işime gelen budur insanı dinin dışında bırakır.Ayetleri açıklamak anlamak çokta kolay değil,bunu yapanlar bellidir.Fetva vardır.Takva vardır.
Hassasiyetiniz için teşekkür ederim ama Kur'an her yaş her akıl seviyesine hitap eder muhkem dediğim ayetler tefsire ihtiyaç göstermez müteşabih dediğimiz ayetler tefsirle izahatle daha iyi anlaşılır olacağından müteşabih ayetlerde dikkati bir kaç misline çıkarmak lazımdır. Konu "inanan kesim" adından anlaşılacağı üzere bu yüzden kolay anlaşılır bir iki cümle yazdım yedi sene ilmini gördük şükür bir kaç cümle yazma ehliyetimiz vardır diplomamız da kapı gibi, duvarımızda asılıdır. Bu bağlam da konu ile ilgili son cümlemi de yazayım kutlu kitaptan Ali İmran ayet 102 "Ey iman edenler!Allah’tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun.Müslümanlar olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin."
To coincide hygroton no prescription cialis seromycin.com buy sildamax w not prescription dexone canada dexone generic canada generic salicylic acid...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku