Değerli Hukuk Üstadları, saygıdeğer Hukuki.net üyeleri;

Bundan yaklaşık olarak 2 sene önce hakkımda As.C.K 132. Maddeden (Arkadaşının Bir Şeyini Çalmak) ve Kredi Kartını Kötüye Kullanmak suçlarından suçum olmadığı halde bir kamu davası açıldı. Askeri Mahkeme 132. madde için para cezasına hükmetti (hapis cezasını para cezasına çevirdi) ve Askeri Yargıtay da cezayı onadı. Kredi Kartını Kötüye Kullanmak suçunda ise takipsizlik kararı alındı. Benim Siz değerli üyelere birkaç sorum olacak, ancak öncelikle olayı özetleyeyim izninizle;

Bahsi geçen olay Askeri Lojmanlarda bulunan bir misafirhanede gerçekleşmiştir. Kartın kullanımı da sivil ATM'de yapılmıştır. Ayrıca çekilen paralar tamamiyle geri ödenmiştir. Kartı alınan şahıs da aynı şekilde asker şahıstır. Normalde kendi bilgisi dahilinde olan bu olayı çeşitli (şahsi husumet oluşması gibi) sebeplerden ötürü mahkemeye taşımıştır. (Mantıken düşünürsek kimsenin kredi kart şifresini kendi söylemedikçe bilmemiz mümkün değil ama bunu mahkemede anlatmamıza rağmen lehte karar alamadık.) Sonuç itibariyle bu suçtan hüküm giydim.

Sorularım şunlar;

1. Yargılamaya ilişkin eylemin sivillerin de bulunduğu bir lojmanda olması nedeniyle mahkemenin 132. madde için de takipsizlik kararı vermesi gerekmez miydi? Çünkü olay kışla içinde gerçekleşmedi, belediye otobüsünün bile girdiği, sivil kasabın,manavın,restoranın, kırtasiyenin ve bankanın da yer olduğu bir lojmanda gerçekleşti. Ayrıca yargılamam bitmeden idari kararla (sicil düzenlemesi) Re'sen emekli edildiğim için yargılamanın ortalarından itibaren asker şahıs da değildim. Bu nedenle bu yargılama (132. madde) için de Askeri Mahkemenin diğeri gibi takipsizlik kararı alıp sivil mahkemeye yönlendirmesi gerekmez miydi? Eğer böyle bir durum mantıklı ise, benim bununla ilgili olarak Askeri Yargıtay'ın onadığı bu hükme itiraz etme hakkım var mıdır? Var ise itiraz makamı neresidir?

2. Bildiğim kadarı ile Askeri Mahkemeler "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" ve "Ceza Erteleme" kararı veremiyor. İşlenen bu suçun herhangi bir askeri boyutu olmadığı halde bir sivil şahıs böyle bir suç işlerken Hükmün Açıklanması Geri Bırakılabiliyor ve belli bir denetim süresinde herhangi bir suç işlemezse herhangi bir Adli Sicil ve Arşiv kaydı oluşmuyor. Benim ise bu suçtan dolayı hakkımda Adli Sicil Kaydı oluştu ve her yerde karşıma çıkıyor. Anlayacağınız bir yerlerde bir işte çalışmayı istesem bile buna engel oluyor ve büyük mağduriyete neden oluyor. Bu karar ile ilgili Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını talep edebilir miyim?

3. Sivil Mahkemeye takipsizlik kararı ile devredilen "Kredi Kartını Kötüye Kullanmak" suçu ile ilgili olarak da henüz duruşma yapılmadı. Duruşmadaki savunmamda bu eylemin iki ayrı suçu doğurmadığını bu yüzden de bir suça iki ayrı ceza verilmemesi ile ilgili bir talepte bulunmayı düşünüyorum. Zira, bu duruma benzer bir kararda asker bir şahıs arkadaşının nüfus cüzdanını rızası olmadan alarak bankadan para çekiyor ve bununla ilgili olarak nüfus cüzdanının alınmasının bankadan para çekme amacı ile alınması nedeniyle sadece arkadaşının bir şeyini çalmak suçuna karar kılınmış. Bu durumda da kredi kartının alınmasının başlı başına herhangi bir amacı olamaz, para çekme amacı için alınabilir. Plastik bir kartın kullanılmadığı sürece yerinden alınmasının bana bir faydası olamaz düşüncesindeyim. Sizce bu konu ile ilgili olarak sivil mahkemeden bu şekilde beraat talebinde bulunmam mantıklı olur mu?

Sorularıma verdiğiniz cevaplar için şimdiden sonsuz teşekkürler ediyor, sizleri saygı ile selamlıyorum.