+ Konuyu Yanıtla
3 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon
21 den 30´e kadar toplam 43 ileti bulundu.

Konu: Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar

Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #21
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Şu iletilerinizi de kopyalayım da (Alıştım kopyalamaya) neme lazım, sonra utanır da silmek istersiniz belki...

    Eklenme - 10/03/2006 : 19:30:05
    Konu: Re: Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar...

    kadının değerinin büyük olduğunu kabul etmekle beraber fazla abartılmaması gerektiğini düşünmekteyim..

    zira öyle bir hal aldı ki bu sayenizde kadın hakları olayı eşitliği biraz aşmış ve erkek haklarının savunulacak hale gelmesi haddine dayanmıştır. özellikle yukarıda belierttiğiniz ve kaynağının ne olduığu belli olmayan Allah(c.c) la konuşan gencin anlayamadığı gözyaşı olayı abesle iştigal.

    kaldı ki annelik farklı bir kavramdır kadının sistem bürokrasi hukuk içindeki yeri başkadır.

    saygılar.

    Ekleyen: ATSIZ

    >Eklenme - 14/03/2006 : 21:29:19
    Konu: Re: Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar...

    commodore a katılmamak mümkün değil.. sayın KUZUCUK bizimle masallarını makalelerini paylaşma hünerini göstemiş teşekkür ederiz. ve pek sayın ERDOĞAN da düşüncelere katılmış ve şok olmakla yetinmiş..

    yazılardan annelikle kadınlığın karıştırıldığı anlaşılıyor. eğer annelikle ilgili yazacaksanız buyrun başka bi forum açın.. evvelinden bu güne kadar kadınların halini gösteren üstteki yazıya ya da olaya karşılık erkeklerin hali diye bir yazı da yazmak gerek.. öncelikle kadınlar elbette hem önemli hem değerlidir yalnız;

    bir kadın peygamber evliya var mı? yok!
    bir buluş yapmış ya da keşfetmiş bir kadın var mı? yok!
    tarihe baktığınız zaman bir bilimadamı(bakın burda bilimADAMI deyimleşmiş artık yoksa bilimkadını değil) var mı yok!
    hukuki açıdan kadının kürtaj olma hakkı var da erkeğin !hayır ben baba olmak istiyorum' deme hakkı var mı yok!
    kadın hakları koruma derneği kadın haklılığı derneği v.s bir sürü dernek var da erkek hakları derneği var mı yok! ben bilmiyorum!
    dünya erkekler günü var mı yok!
    kanundan bile evin reisinin erkek olduğu hükmü çıkarıldı!
    babalar günü bile daha yeni yeni kutlanan ve sırf babalar gücenmesin diye kutlanan bi nane değil mi? evet!
    o halde lütfen yazılarınızda biraz daha insaflı olunuz.. kadınla erkeği bırakın dengede tutmayı(imkansız) bir adım öteye götürmeye çalışmayın(imkansız ötesi).
    kadın hem anane hem dinimizce yeri büyük değeri büyük olan bi makamdadır. ancak bunu abartmaya ya da sürekli dillendirmeye gerek yok çünkü ezilen nice erkek de var!
    ve olay ne yazık ki sayın KUZUCUK un belirttiği gibi "tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan" çıkar meselesi değildir..
    eğer ordan burdan topladığınız makale, dokunaklı yazı varsa durmayın copyleyin! ağlamaya hazırız!

    saygılarımla.

    Ekleyen : ATSIZ

    Eklenme - 14/03/2006 : 21:42:44
    Konu: Re: Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar...

    şu ALTANLAR ailesine değinmeden geçemeyeceğim.. çetin altan ahmet altan ve diğer üyeler fikriyle zikriyle belli ve aslında ne idüğü belli olmayan şahsı muhteremlerdendir.. babasının eğitim anlayışıyla romanlarındaki akıcılığı ancak cinsellikle yakalayabilmiş olan küçük ALTAN lüçük bir işbirlikçiden başka bir şey değildir.. tarihi araştırıldığında ayan beyan görülecektir din-devlet düşmanı denmelerine ramak kalmıştır..

    bunu geçiyorum sayın KUZUCUK un o pek değerli pek duygusal ve trajik otobüs hikayesindeki o diz üstü kot etek giyen bayan gerçekten de çok masum kalmış.. olayı biraz daha inciltecek olarsak kopma noktasına gelecek. her neyse şunu belirteyim son olarak bu ülkede bir ahlaki çöküş yaşanıyorsa kusura bakmayın bunun en önemli sebebi kadınlardır.. hem kültür hem dinen biçilen değeri kabullenemeyen kadınlarımızın hali ancak bu noktada korunmalıdır. yoksa bikiniyle dolaşasınız diye değil. sayın KUZUCUK eğer ülkede kaşınan varsa kaşıyacak boldur merak etmeyin ve köpek kuyruğunu sallamıyorsa peşinde pek az dolaşan olur!
    saygılarımla!

    Ekleyen : ATSIZ



    Hukuki NET Güncel Haber

    Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar konulu yargıtay kararı ara
    Uygarlığın olmazsa olmaz koşulu kadınlar konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #22
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    İzmir, Turkey.
    İletiler
    495
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Dilek Hanım özelinde bütün kadınlara karşı gösterdiğiniz tavrı kınıyorum.

  4. #23
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Atsız rumuzlu arkadaşımızın iletisinin başında ''commodore a katılmamak mümkün değil' ibaresini okuduktan sonra iki iletisinide ( ilk iletisi daha önce olduğundan td dir )üçerkez okudum. Bende bir hata olduğuna kanaat getirdim. Demekki buradan yazılanla okunan arasında ciddi bir fark var anlaşılmaktada sorun olduğu ortada diye düşündüm.
    Atsızın yazılarında doğrular yanlışlar biraz içiçe girmiş ama düzeyin ve hitapların düşük olduğu kesin. Örneğin sayın KUZUCUK kim ki diye düşünmek zorunda kalıyorsak imla hatasının yanında karşı tarafın okuma ve algılama sorunuda olduğunu anlıyorum. Yani insan harf hatası yapar anlarım ama ilgisiz bir şey yazıyorsa o kişinin durumuna bakarım.
    İLk yazınızda da beni rahatsız etmişti cümleleriniz ve kuruluşları ancak bende profilinize bakıp 'avukat' olduğunuzu en azından öyle yazdığınızı görünce form da benim olmadığından gereksiz polemik yaratmamak için karışmamıştım, ama bu sefer sanki bende aynılarını demişim gibi ibare kurmanız beni hem şaşırttı hem düşündürdü.
    Sayın Yüksel in allah la konuşan gencin yazısının temel ilkesi anneliğe yapılan bir övgü yüceltme öykümesidir. Abesle iştigali filan yoktur. Öykünün tek amacı annedir. Şevkattir . Yüceltmedir. Herkes gibi yazan dahil bir gencin gidipte Allah la sohbet etmediğini anlayacak konumdadır. Ama hata Sayın YÜksel dedir. Bazılarının yanlış anlayacağını düşünerek BU BİR ÖYKÜDÜR HAYAL ÜRÜNÜ OLARAK YAZILMIŞTIR KİMSENİN ALLAH LA BÖYLE BİR SOHBET ETTİĞİ GÖRÜLMÜŞ DUYULMUŞ DEĞİLDİR. yazması gerkirdi. mi? acaba !!!!
    Günümüz gençlerinin özellikle kadın olanlarının davranışlarının özellikle büyük şehirlerde aşırı yozlaştığının bende farkındayım . Çok üzücü bir durum teknoloji bilim gelişme ve özgürlük bu kadar yanlış kullanılabilir. Tabiiki bu gençlerin böyle olmasında ailelerinin kötü arkadaşların yanı sıra uyduruk TV programlarının da etkisi büyüktür. Bazı değerlerin değersizleştirilmesi için yapılan propoganda sonucu bazı kızlarımız çok bozulmuştur ama bunu temel alarak kesin yargılama yapmak son derece haksız ve kötüdür. Yazınızın temelinde 'dişi' cinsi aşağılayan hor gören ve her türlü abukluğu onlara atan bir uslup varki gerçekten avukatsanız size hiç yakışmamış. En iyi tahminimle yakın bir geçmişte bir kadından olmaması gerekn bir davranış gördünüz ve onun kinini burada yansıtıyorsunuz .
    Hz. Meryam olmasay dı Hz İsa, Amine olmasaydı Hz. Muhammed Zübeyde hanım olmasaydı Atatürk Nene hatun olmasaydı kars olmazdı. Anneniz olmasaydı sizde olmazdınız. ( Sakın iyice düzeyi düşürüp baba olayına girmeyelim dediğimi çok iyi anladınız) Bir halide edip i nasıl yok sayabiliriz? Tarih boyunca kadın erkek yanyana gitmiştir. Ne ileride ne geride. Ama bir takım kendinden korkan erkekler fiziki güçlede dni de istismar ederek kadının eğitim ve toplumdan uzaklaştırmışlardır.
    Bu arada bana erkek olarak bir Suna KAN veya İdil BİRET resitali verbilir misiniz? Yoksa piyano ile kemana 'ne ki bu' diye mi bakarsınız?
    Sayın Admin arkadaşın rumuzu ATSIZ ADSIZ değil Sergen Atını satıyormuş arkadaşa alalım böylece atlı olur. Ha adsız yazmak isteyipte atsız olarak yazdıysa vahki hukukçulara....
    Son olarak Sayın Atsız demişsiniz ki 'kaşınan varsa kaşıyacak boldur merak etmeyin ve köpek kuyruğunu sallamıyorsa peşinde pek az dolaşan olur!' sözün aslı dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek peşinden koşmazdır.. Buradan hareketle Kuyruk sallayan peşinden koşacak erkek köpek olmaktansa İNSAN GİBİ ADAM OLMAYI TERCİH EDERİM.
    Sonun sonu erkek kutsalsa kadınlarımızda kutsaldır. Ve tüm kadınlar değerlidir. Aşağılanmayı değil pamuk içinde korunmayı hakederler. Yanlış davranan kadınlardan yararlanmakta erkeklik değil onun aczinden yararlanarak ayni acze düşmeleridir. Unutulmamalıdır ki kör halkın lideride kör olursa hep birlikte aynı çukura düşerler...
    Saygılarımla...

  5. #24
    Kayıt Tarihi
    Feb 2006
    Nerede
    izmir, KARŞIYAKA, Turkey.
    İletiler
    8
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    atsız adlı üyeyi bende kınıyorum üstelik kadına yönelik"köpek kuyruğunu sallamıyorsa peşinde pek az dolaşan olur!" tabiriniz içinde ayrıca tesüflerimi iletiyorum. size sizin dilinizden cevap verebilirdim ama inanın o seviye bi an bile inmek beni utandırır.

  6. #25
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın Atsız, yazdıklarınızın tamamı, tek kelime ile ÇİRKİN. Yazdıklarınıza yanıt versek de doğru biçimde okuyamayacak, okusanız da yorumlayamayacak, yorumlasanız da seviyeli bir eleştiri getiremeyecek olduğunuz çok açık olduğu için, bir anlamı kalmıyor.
    Saygılarımla,

  7. #26
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın ATSIZ,

    Mendilinizi hazırlayın, ben ordan burdan bulduğum makalelerime devam ediyorum çünkü...

    ***********

    İSLAM VE KADIN HAKLARI
    Mehmet Nuri YILMAZ
    Diyanet İşleri Başkanı (Eski)
    05.12.2000

    Şüphesiz geçmiş incelendiğinde, kadınların tarihin akışı içerisinde erkeklere nazaran daha mahrum ve daha mağdur bir görüntü çizdikleri görülmektedir. Bugün İslam alemindeki bazı olumsuz görünümler, İslam'ın kadına değer vermediği gibi haksız görüşlerin ortaya atılmasına sebep olmaktadır.

    İslam'da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eşit derecede Yüce Allah'ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allah'a kulluk yapmakla sorumludurlar. İslâm'da insanlık ve Allah'a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir.

    Kadın, yaratılış itibariyle erkeğe göre ikinci derecede bir değere sahip değildir. İlke olarak insanların en değerlisi, 'takvâda (güzel şeyler yapma ve kötülüklerden sakınma da) en üstün olanıdır' (el-Hucurât 49/13) Kurân-ı Kerim'de, farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkekten biri diğerinden daha üstün veya ikisi birbirine eşit tutulmak yerine, birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiştir. (el-Bakara 2/187)

    'Ben, erkek olsun, kadın olsun (ki hep birbirinizdensiniz) içinizden hiçbir çalışanın çalışmasını zayi etmeyeceğim. (Al-i İmran, 3/195) ve 'O'nun varlığının delillerinden (Allah'ın ayetlerinden) biri de kendileriyle kaynaşmanız için size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.' (Rum, 30/21) âyet-i kerimeleri, İslam'a göre kadının bir insan olarak asla ikinci sınıf olmadığını ifade etmektedir.

    Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim; 'Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.' (Bakara, 2/187) beyanıyla da erkek ve kadının insan olarak birbirlerine olan ihtiyaçlarına açık bir şekilde dikkat çekmektedir.

    İslâm dininin kadına tanıdığı hakların değer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için İslâm'dan önceki çeşitli toplum ve medeniyetlerde kadının durumu çok iyi değerlendirilmelidir. Kadının insan olup olmadığının, rûhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeğe tabi olduğu ve sürekli vesayet altında bulunduğu, hatta mirastan hisse alması bir yana, kendisinin bile miras malı gibi değerlendirildiği bir dönemde, yüce İslam dini; kadının da insan olduğunu beyan etmiş, mirastaki haklarını ortaya koymuş, onu sadece emir alan değil, yerine göre emir veren konumuna yükseltmiş ve kadını olması gereken yere koymuştur.

    Hz. Peygamberin; kadınlardan ayrıca biat alması ve bu hâdisenin Kur'an-ı Kerim'de açıkça yer alması, (Mümtehine, 60/13) İslam'a göre kadın iradesinin bağımsızlığını göstermektedir. İslam'a göre, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, inanç ve düşünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur.

    İslam'ın ilk yıllarında kadının her zaman hayatın içinde olduğu bilinmektedir. Kadınlar camiye gelirler, Peygamberimizin huzurunda oturur; belki bugün bile kadınların sormaya cesaret edemeyecekleri kendi özel durumlarıyla ilgili konuları hiç çekinmeden sorarlardı. Camide ibadetlerini yaparlar, Peygamberimizin konuşmalarını dinlerlerdi.

    Bu uygulama daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Nitekim, Hz. Ömer bir hutbesinde kadınlara verilen mehirin yüksek oranlarda tutulduğunu, bunun miktarının azaltılması gerektiğini söylediğinde, mescitte bulunan kadınlardan birinin ayağa kalkıp; 'Allah'ın bize vermiş olduğu hakkı sen bizden alamazsın. Çünkü bu, Kur'an'da bulunan bir hükümdür' diye itiraz ettiği, Hz. Ömer'in de bu itiraz karşısında 'Allah'a şükürler olsun, benim halkımın arasında yanlışımı düzeltecek böyle kadınlar var' dediği tarihi kaynaklarda kayıtlıdır. Diğer taraftan yine Hz. Ömer döneminde 'Hisbe' denilen görevin, yani pazarlardaki düzen ve ahengi kontrol işlerinin bir nevi bugünkü anlamda 'zabıta' hizmetlerinin kadına verildiği tarihî bir vakıadır.
    İslam tarihine ve İslam ülkelerindeki uygulamaya bakıldığında, Peygamberimiz döneminde kadınlara tanınan hakların; geleneklerin din gibi algılanması ve kabul edilmesi gibi sebeplerin etkisiyle tedrici olarak azaldığı görülmektedir.

    Bu anlayışın etkisiyle bazı ülkelerde kadın; cinsel obje olarak değerlendirilmiş, horlanmış ve toplumdan tecrit edilmiştir. Bu uygulama asırlarca dünyanın her yerinde farklı din mensupları tarafından da benimsenmiştir. Yakın zamanlara kadar, bazı istisnalar dışında erkeklerle kadınlar medenî ve siyasî haklarda eşit değildi. Son yüzyıla kadar Batı toplumu kadın hakları konusunda kötü bir sınav vermiştir. Bugün kadın haklarının en fazla olduğu ülkelerde bile 18, 19. asra kadar; kadının ruhu var mı, insan sayılır mı, sayılmaz mı tartışmalarının yapıldığı bir realitedir.

    Netice itibariyle söylenecek şey şudur: İslam Dini'ne göre insan insana eşittir. Bu anlayışta kadın-erkek ayırımı kesinlikle söz konusu değildir.

  8. #27
    Kayıt Tarihi
    Jan 2006
    Nerede
    izmir, narlıdere, Turkey.
    İletiler
    10
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    değerli arkadaşlarım sizi ayakta alkışlıyorum sayın KUZU nun da belirttiği gibi maşallah hiç de saldırgan bir tutumunuz yok..

    gerçekler acıdır kimse şaşırmasın. kuyruk sallama lafzım sadece sayın KUZU nun vermiş olduğu masumane otobüs masalı içindri yoksa söz meclisten dışarı, kimse üzerine alınmasın. lakin açık açık yazdığım şeyleri kınama sebebi olarak görmenizi anlayamadım! bu forum sadece bi kaç kişinin makale masal v.s. sinin ambargosunda da değil sanırım. o halde bırakın konuşalım.!

    değerli admin eğer yazılarımı bu forumda bulunmaması gereken yazılar olarak görüyorsanız kaldırın iş bitsin! böylelikle bazılarının SEVİYESİZ gibi kelimelerinden ari olurum!

    ATSIZ konusuna gelince! bu adsız falan değildir! dikkatli okursanız eminim göreksiniz! ayrıca genel ahlaka ve adaba aykırı olmadığı sürece sanırım istediğim rumuzu alabilirim! o yüzden kendi ismimi kullanıp kullanmayacağım bırakın bana kalsın!

    sayın KUZULU anlatıyorsunuz yazıyorsunuz güzel.. özellikle üstteki yazınız dolayısıyla tebrik ediyorum haddim olmayarak!
    lakin baştan beri belirttiğim şudur ki gerek TÜRK töresinde gerek İSLAM ahlak ve faziletinde kadının değerli önemli olduğudur. yoksa kadının insan olup olmadığı, ruh taşıyıp taşımadığı,içinde şeytan olup olmadığı,ya da cinsel obje olarak görülmesi bizim son zamanlarda her yönüyle özenmeye çalıştığımız(ne yazık) ecnebi memleketlerde(ortaçağ avrupası) vardı.

    bu yüzden Netice itibariyle söylenecek şey şudur: İslam Dini'ne göre insan insana eşittir. Bu anlayışta kadın-erkek ayırımı kesinlikle söz konusu değildir.
    yin alıntı olan cümlenize katılıyorum. lakin tüm bunlara rağmen kadın hak ettiği değeri bilmiyorsa ve buna aykırı hareket etmeye çalışıyorsa suçu topluma değil o kadına yüklerim..

    saygılarımla.

  9. #28
    Kayıt Tarihi
    Aug 2005
    Nerede
    Ankara, ORAN, Turkey.
    İletiler
    82
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın ATSIZ;
    Bir hemcinsiniz olarak o "Sayın" ibaresini sadece forum ahlakı nedeniyle kullandığımın özellikle altını çizerek başlayayım. Sanırım şu yazılarınız arasında katılabilinecek tek unsur yabancı ülkelerde başlayan bayanların cinsel obje olarak kullanılmasıyla ilgili olan. Bu beni de üzüyor, ama asıl canımı sıkan kısmı bir çok ülkede bayanlar sivil toplum örgütleri kanalıyla buna karşı tepki oluşturarak hemcinslerini uyarırken bizim bayanlarımız buna sessiz kalıyorlar. Benim en üzüldüğüm nokta budur.

    Hatırlatmak gerektiğine inandım bir an, forumlarına yazı yazdığınız sitenin adı HUKUKİ.NET'tir. Siz burada hukuk dışı söylemlerde bulunuyorsunuz, site yetkililerinin size karşı hoşgörüsünü de zayıflık muamelesine tabi tutup aynen devam ediyorsunuz.

    Henüz birinci sınıfa giden bir hukuk öğrencisi olarak bir avukata bunu hatırlatmaktan yüksünüyorum ama "Onlar öyle giyinirse herkesin de bakışlarıyla taciz etme hakkı vardır!" sonucuna giden ifadeleriniz doğrudan kişi haklarına saldırıdır. Evet, sizin etrafınızda gördüğünüz şeyleri inceleme hakkınız vardır ama Medeni Kanun'umuzun 2. maddesi uyarınca karşıdakini rahatsız ettiğiniz anda bu "Hakkın kötüye kullanılması"na girmektedir. Bir hukukçu olarak böylesine hukuk dışı bir zihniyetle olaya bakmanız karşısında nutkum tutuldu...

    İslam dininden sürekli olarak bahsediyorsunuz, İslam dininde kadınların yeri vs vs vs... Bu ülke sadece İslam dinine inananların oluşturduğu bir ülke değildir. Kültürel yozlaşmayı da bayanlarımızın dinin biçtiği biçimden uzaklaşmış olması temelinde göstermişsiniz. Siz bunları neye dayanarak söylüyorsunuz Allah aşkına? Dinimiz bayanlara bir rol biçmiş, erkeklere bir rol biçmiş herkes bunu oynayacak gibi bir zihniyet olabilir mi? Shakespeare'in "Life is a stage and we are the poor actors..." lafıyla birebir uyum gösterdiğinizi söylesem bir "ecnebi" ile aynı şekilde düşünmekten dolayı yerinecek misiniz?

    Ayrıca şunu da gayet iyi bilin; bir bayanın bikini giyip giymemesi, eteğinin boyu, kendine bakması gibi olayların hiçbiri hakkında en ufak bir söz sahibi olamazsınız. Karşıdaki insan kendini içerisinde iyi hissettiği elbiseyi giyer, erkeğe düşen de kafasını çevirip işine bakmaktır. Bu dünyada kimin, izin verilmediği halde başkasının hakları üstünde tasarruf yapabilme yetkisi vardır? Bu yetkinin kaynağı nedir?

    Bazı sorularınızı da bilgim dahilindeyken cevaplayayım:

    Prof. Dr. Zeynep Korkmaz'ın ismini duydunuz mu? Bilimadamı arıyorsunuz ya, dönün ona bakın. Kendisi bir edebiyat profesörüdür ve BİLİMADAMI, İŞADAMI gibi sözlerin kalıplaşmış olduğunu; bunların işkadını gibi çeviririmlerinin gereksiz olduğunu söylemektedir. Buna temel olarak da, oradaki ADAM sözcüğünün bir cinsiyeti değil; o işle uğraşan kişiyi ifade ettiğini söylemektedir. Ülkenizin bayanlarını görün sayın avukat, kendileriyle o kadar barışıklar ki bunu bile mesele haline getirmek yerine bilimsel yaklaşıyorlar. Alın size XX kromozomu taşıyan bir BİLİMADAMI, alın size karakterindeki olgunluk...

    Sonra bir şey daha geldi aklıma, tarihe geçmiş kahraman demişsiniz. Jean deArc diye bir isim duydunuz mu hiç? Duymadıysanız araştırın, o sorunuzun cevabı da orada yatar.

    Kürtaj meselesine gelince; bayanlar sizin isteklerinizi karşılamakla mükellef yaratıklar değildir. (Forum kurallarına ters olmamakla beraber yine de bu kalıbı kullanırken belirtmek istiyorum; bu atasözü Prof. Dr. Turgut Akıntürk'ün Aile Hukuku kitabında da aynen bu şekilde geçmiştir. Bu nedenle yazmayı ahlaka aykırı bulmadım.) Tabir-i caizse "Bekara karı boşamak kolaydır.". O cenini aylarca taşıyacak olan, sıkıntıları çekecek olan siz değilsiniz tabi. Siz baba olmak istiyorum dersiniz, sizin çekeceğiniz ağrı sızı yok. Karşıdaki insanın elbette kürtaj hakkı vardır, çünkü çocuğu o doğuracaktır. Sizin katkınız tartışılmazdır, ancak kimsenin salt sizin isteğiniz için 9 ay onlarca şeyden feragat etmek mükellefiyeti yoktur.

    Evin reisinin erkek olduğu hükmü çıkarılmış... Gücünüze mi gitti sayın avukat? Her şey para mı bu hayatta? Herkes parası kadar mı konuşacak? Ki artık eve ekmek getirmenin arkasına bile sığınamazsınız. Evin güvenliği için kolluk kuvvetleri görev yapmakta, bayanlarımızın da önemli bir kısmı bir işte çalışmaktadır. Niye sizden az söz hakkına sahip olsunlar ki? Evlilik birliği olarak geçiyor kanunda sizin de bildiğiniz gibi. Birlik aynı zamanda eşitliği de içinde barındırır. Sizin gibi onlar da fedakarlık yapıyorlar, bir işte çalışmasalar bile bir ömür size ve çocuğunuza en büyük desteği veriyorlar. Elbette sizinle eşit güçte olacaklar. Unutmayın, Anayasa Mahkemesi içtihatlarına göre "Statü olarak aynı olmayanların aynı muameleye tabi tutulmamaları adaletsizlik değildir.". Burdan da gayet bariz görüldüğü üzre, illa ki eve ekmek getirmek ölçütüyle veya daha yıpratıcı işte erkeğin çalışmasıyla olayı değerlendiremezsiniz. Sizin işiniz size göre zordur, onların ki de onlara göre. Kimsenin bir diğerini aşağılama hakkı yoktur.

    Peygamberlerin gönderildikleri çağlara dikkat ederseniz, tarihi gelişim açısından o çağlarda bir bayanın bir inanca flama olabilmesi imkansızdır. Sebebi ise gördükleri muameledir. Önümde Roma Hukuku kitabı var da, çağında en uygar topluluklardan biri olan Roma'da bile bayanlar sırf "bayan" olmaları yüzünden hak ehliyetinden önemli derecede mahrum bırakılmışlardır. Bu adalet midir? Daha ötesi böyle bir zihniyette insanların inançlarına yön verebilmesini bekliyor musunuz bir bayandan? Tarihi olaylar, yaşandıkları dönemin koşullarına göre incelenir. Bu nasıl bir bilim anlayışıdır?

    Son olarak zayıf hafızamdan ötürü beni bağışlayın, konuyla ilgisi olanlar size çok daha iyi bilgi vereceklerdir ama önemli birkaç hastalığın virüslerini ve mikroplarını keşfedenler kadın bilimadamlarıdır.

    Bilgi birikimim yettiğince bütün sorularınızı cevaplamaya çalıştım. Görüşlerinizin de bir hukukçuya, hele ki benim gibi bir öğrencinin değerlendirmesiyle üstad olarak görmesi gereken bir kişiye hiç yakışmadığını da belirtmek isterim. Ben gerçekten şu yazıyı bir avukata cevaben yazmaktan utandım.

    Saygılar...

  10. #29
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sayın ATSIZ,

    Öncelikle sizi kutluyorum, soyadımı geç de olsa nihayet doğru yazmayı başarabildiniz.

    değerli admin eğer yazılarımı bu forumda bulunmaması gereken yazılar olarak görüyorsanız kaldırın iş bitsin! böylelikle bazılarının SEVİYESİZ gibi kelimelerinden ari olurum!
    Bizler Hukuki.net yönetimi olarak, fikirlere saygılıyız sayın ATSIZ. Sizin fikirlerinize de saygı duyduğumu daha ilk iletimde dile getirmiştim zaten, sizden de aynı nezaketi beklerdik açıkçası. Ama siz şahıslara, isimlere saldırdınız, hakaret ettiniz. Fikrini benimsemeseniz dahi kimseyi karalamaya, aşağılamaya hakkınız yok.

    Bizler (Bizler diyerek diğer arkadaşlarım adına da yazmakta hiçbir sakınca görmüyorum çünkü biz birbirimizi gerçek hayatta da çok iyi tanıyan koskoca bir aileyiz.) karşıt görüşleri hazmedemeyen, sabitfikirli insanlar değiliz. Öyle olsaydık çoktan iletileriniz silinir, üyeliğiniz de askıya alınırdı emin olabilirsiniz, ve böylesi bizim için çok daha kolay olurdu. Şunu anlayınız ki tepkimiz görüşlerinize değil, üslubunuzadır.

    Önceki iletilerinizi okuduğumda, tepkinizin neye, kime olduğunu anlamakta güçlük çekmiştim. Ancak şimdi anlıyorum ki, ben hatayı başta yapmışım, çok saygı duyduğum ve gerçek bir din adamı (Hurafeci, bağnaz değil) olduğuna inandığım Diyanet İşleri Eski Başkanı Sayın Mehmet Nuri Yılmaz'ın yazısını en başta eklemeliymişim. Eminim ki o zaman tepkiniz böyle olmazdı, zira bu yazıyı daha bir dikkatli okumuş olduğunuzu ve de daha ılımlı düşünmeye başladığınızı fark ettim. Anlıyorum ki, yazıların içeriğinden çok yazarları etkiliyor sizi. Bir hukukçu için yazık, çok yazık...

    Saygılar...

  11. #30
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Konu iyice karıştı ve gitgide kişiselleşmeye başladı. Kişilerin birbirine saygı duyması gereken bir sitede yazdığımızı unutmamalıyız.
    Unutulmamalıki kadın olmazsa erkek erkek olmazsa kadın bir hiçtir. İkisinden birini kaldırsak kalanın ömrü enfazla 50 sene olur sonrada insansız bir dünya kalır. Daha mı iyi olur bilemem ama olacak budur.
    Buradaki temel sorun aslında kadın giyinik mi çıplak mı mayoyla mı çarşaflamı değildir. temel sorun gözümüzde onu nereye koyduğumuzdur. Bazen en kapalı kadın gizeminden dolayı daha cazip gelir. Kadınlarada bazen kaba saba konuşan maço görünüşlü abuk adam diyebileceğimiz tiplerin cazip geldiği gibi..
    Maalesef bir çok erkek tarafından tarih boyunca kadın cinsel obje gibi görülmüş dahada kötüsü onurlu namuslu yaşamaya çalışan kadın da bir şekilde zor durumda bırakılmak istenmiştir. Kadını bir et parçası olarak gören zihniyet var oldukça aslında eşitlikten söz edilemez. Burada kadın erkeği dövmüş erkek hakkı neredeymiş veya tersi önemli değildir. Önemli olan genel bakış açısıdır. Adam manyaktır patlar karısını döver bunu eşitlikle algılamak bizi hataya götürür bu adli bir olaydır adamı atarsın içeri kanun gereği görür anyayı konyayı veya kadın boşanır ' ne lbu senden çektiğim der ' olay biter. Asıl eşitsizlik bunlardan sonra başlıyor zaten kadında ondan boşanıp git diyemiyor. Toplumumuzda 'dul kadına' bakış ile ' dul erkeğe' bakış arasındaki fark aynı olduğu an eşitlik olur bence kimin kimi dövdüğü gibi insani olmayan davranış biçimlerinin dengelenmesiyle değil..
    Düşünün hiç dayak yok kötü muamele yok ama boşanmadan sonra kadına nasıl bakıyor toplum erkeğe nasıl işte zurnanın zırt dediği yer burasıdır. Namusu bile kadınlara yükleyip erkekler olarak çekilivermişiz kenara. Ne hikmetse namusu kadınların bir bölgesine odaklamışızda kendi o bölgemiz 'namus dışı kalmış' özgürlüğe koşmuş.. Hiç düşünmemişiz kadının namussuzluğunun nedeninin aslında bir erkek olduğunu Erkek bu olayda yırtmış gitmiş.. Bakın şimdiki sanat dünyasına son populer olayda namussuz olan kötü kadın olan Sanem Çelik ilan ettik rahatladık. Olayda Sanem olayı oldu işte eşitsizlik budur. Evli olan Namussuzluk varsa onu yapan aldatan asıl aktör erkektir yani Kudret sabancıdır. Sanem çelik benle yakalansaydı ( olmaz ya diyelim ki oldu ) kim ne diyebilirdi? İki bekar yeni bir aşk mı filan deyip peşine magazinciler 'aşk yaşıyorlar' diyip geçeceklerdi. Ama ne oldu erkeğin adı bile telafuz edilmiyor. Yahu yılanın başı o... Neden kadın tek başına ortada kaldı bunu merak ediyorum.. Dikkat edin namusu gene kadına yükledik namussuz olarak ta bir kadını bulduk hep birlikte rahat ettik . Sanırsınız ki dışardan bakınca lezbiyen bir ilişki var ondan böyle .... İşte eşitsizlik budur...
    Bir önemli noktada duruş biçimimizdir eşitlik konusunda Vurun kahpeye filminde ki kadın mı haklı yoksa halkı galyana getirip linç ettiren imam mı? Yada dün seyrettiniz mi bilmiyorum seyretmeye çalıştığım tek dizi olan kırıkkanatlardaki üç kızmı namuslu ve dürüst yoksa muhtar mı? Peki eşitlik hangisinden yana ? Yalancı sahtekar zimmetçi çıkarı için ülkeyi satan bir muhtar saygı görüyor ( Dizini sonu farklı ama gerçek hayatta muhtar yırtar) dürüst namuslu ülkeyi savunan üç kız linç edilmek isteniyor işte eşitlik burada zedeleniyor. tersini düşünün bir rum köyünde üç kızın sakladığı Türk olsaydı ve hadi dizide yok ama orada olsaydı magazin deyimiyle bu türk erkeği bu üç rum kızıyla 'aşk yaşasaydı' tepki ne olurdu acaba? Gene erkeği linç mi ederdik ? Ypksa helal aslanım iyi gösterseydin Türk ün gücünü müderdik? EŞİTLİK EŞDEĞER OLAYDA EŞDEĞER TEPKİYİ VEREBİLMEKTİR. Diğeri ise en hafif değimi ile iki yüzlülüktür. Hani bizim bazı erkeklerimizin eşcinsellerle ilişkiye girip sonra onları her fırsatta aşağılaması gibi ama işin gerçeği nedir hemcinsinle hangi konumda yatarsan yat eşcinselsindir.. Eşitlik burada bile yok..
    Tarih boyunca en iyi komanda edilen disiplinli ordularda bile zaman zaman görülen savaşın en kötü yönü nedir ? Girdiğin yerdeki kadına kıza tecavüz etmektir. Sanki oraya ülkende kadın kalmamışta tecavüze gitmişsin topluca gibi... Eşitlik burada da yara alır.
    Zihnimizde eşitliği koruyamazsak ve kilometre taşlarını oturtamazsak asla bu konuda ilerleyemeyiz. Açıkça konuşmak gerekirse yukarıda anlattığım olayı anma dışında dünya kadınlar günü bir rezalettir. Diğer günler neden kadınların günü değil Neden tüm günler kadınlarla erkeklerin birlikte mutlu ve eşit olmaları için değil ? Kadınları koruma evleri kadınları üstün çıkarmaz ki yukarıda bazıları öyle yazmış.. Ezilen kadına sahip çıkma yerleri onlar ve bir ülkede ne kadar çoksa bunlar o ülkenin uygarlıktan o kadar uzak olduğunun göstergesi olmaktan öteye bir değer taşımaz aslında. Bu şu demektir. O ülkede ne dangalak erkekler varki kadınlar ancak oralarda yaşayabiliyor. Tersinin de çok olmasını istemek artık bir amazon erkek savaşı demektir ki bu asıl abesle iştigaldir.
    Eşitliği sağlamak için birde 'kuyruk sallama' deyimini tam algıladığımızda aşarız. Önemli olan kuyruk sallamak değil insanları o kuyruğu sallamak zorunda bırakmamaktır. İnsana insan olduğu için değer ve hizmet vermek ondan sonra cinsiyetine bakmaktır. Ama nerede...

+ Konuyu Yanıtla
3 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Erhan Yurdayüksel: Olmaz olmaz demeyin!..
    Eğer göle çaldığı maya tutsaydı Hoca Nasrettin’i günümüzde nasıl anardık? İklim değişikliği ile cehaletin kuruttuğu gölleri düşünelim biraz. ...
    Yazan: Erhan Yurdayuksel Forum: Hukuki.net Köşe Yazıları
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-01-2021, 01:41:42
  2. Duruşmaya katılma olmazsa ne olur?
    Ben de sitedeki çoğu başlık açan kişi gibi ''bir arkadaşım''la başlayacağım cümleye :) Bir arkadaşım zimmet ve evrakta sahtecilikle...
    Yazan: barent Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-07-2012, 19:33:26
  3. tazminatta anlaşma olmazsa ne yapmam lazım
    Hayırlı günler...Bir firmada teknik ressam olarak görev yapıyorum ve işten çıkarılacağım söylendi...Ben tazminatımı maaş üzerinden almak...
    Yazan: orveday Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 27-02-2009, 11:02:22
  4. Kontrat olmazsa ne olur?
    Merhaba:) daha önce de EVSAHİBİM EVİ SATIYORMUŞ başlıklı bir sorunum vardı,ev satılsa da en azından yaza kadar bir süre kazanabileceğimi...
    Yazan: duyguyksl Forum: Kira Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 10-09-2007, 13:35:50
  5. Şüphelinin olayla ilgisi olmazsa akıbet ne olur?
    ilk önce verdiginiz bilgiler için teşekkürler.benim sorum arkadaşımın üzerine hat var fakat eşi benim almış olabilecegimi idda ediyor suç duyurusunda...
    Yazan: leventcan Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 23
    Son İleti: 17-06-2007, 15:05:51

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.