Yönetmiyor da, uzaydan gelen biri böyle algılardı.
Bizim sokakta boş bir parsel var(dı). Bu parsel Türk milletinin "safları sıklaştıralım" ilkesi gereği bu günlerde dolduruluyor. Bu inşaatı yapan adamın gücü hem Belediye'ye, hem polise yetiyor. Yasa dışı olarak pazar günü çalışıyor, getirdiği makine ve nakliye araçlarını sokağı TAMAMEN kapatacak şekilde koyuyor. Zabıtaya şikayetimden sonuç alamıyorum, zabıta bana müteahhitin işi yetiştirmesi gerektiğinden filan bahsediyor. İlginç. Polise yolu kapattılar diyorum. Polis geliyor, şantiye şefiyle konuşup geri gidiyor. İşgal devam ediyor. Müteahhit, tüm sokağı parasıyla dövüyor. Sonra da o dayak yiyenler bitmiş daireleri gezip satın almayı düşünebiliyorlar. İlginç.
Bu konuda daha önce soru başlığı açmıştım. Kimse ilgilenmedi. Daha önce açılmış başlıklar da var. İnternetten ve konuştuğum avukatlardan öğrendiğim kadarıyla bu konuda nakledilen bir "case study" yok. Yığınla insanın bu zulüm karşısında yaptığı bir şey yok. Yeni bir soru başlığı açmanın faydalı olmayacağını düşündüm. İlle soru sor diyorsanız aşağıdakilerden hangisini yapayım diye fikrinizi almak isterim:
*Daireler iskan edildikten sonra balkonuma dev hoparlörler koyup yeni komşularıma aynı eziyeti mi çektireyim?
*Önümüzeki pazar arabamı sokağa diklemesine parkedip trafiğe mi kapatayım?
*Anlaşılan adli sistem bana hizmet etmiyor, kendi adaletimi kendim mi sağlayayım?
Sadece bunları yazmak istedim. Boşluğa bağırıyorum yani. Belki duyan filan olur...