Sizce bu sözler mizah mıdır yoksa hakaret midir?

[karoyedisi]

Bir kasabanın resmi olmayan internet sitesinde belediye başkanı ile ilgili bir habere site üyelerinden biri belediye başkanının ismini kullanarak " zübükzade ...." demiştir. Bunun üzerine belediye başkanıda site yöneticisinden ve yorumu yazan şahıstan kamu görevlisine hakaret suçundan dava açmıştır.
Site sahibi benim. Haberde herhangi bir hakaret yok. Yapılan yorumda da yer alan " zübükzade" kelimesini de Aziz Nesin' in eserinden alıntı olarak gördüm ve yayınlanmasında bir sakınca görmedim. Jandarmaya verdiğim ilk ifademde yapılan yorumun bana göre mizah taşıdığını söyledim. Acaba ceza alırmıyız. Davanın sonucu ne olabilir. Ve bir de eğer ceza almas isek karşı tarafa herhangi bir dava açabilir miyiz?
İlginiz için teşekkürer.

[katre-i matem]

müşteki olan belediye başkanını kınamaktan gayri elimden bişey gelmiyor

[Engin Ünalmış]

Ben ortada bir suç unsuru göremedim.Haftalık satılan mizah dergileri bile ülkemizi idare edenler hakkında neler neler yazıyorlar.Aziz Nesinin bir eseri olan 'zübükzade' kelimesini bir kişi için kullanmak suç değildir diye düşünüyorum.Olsa olsa biraz eleştiri içeren bir şaka olsa gerek.Tabi en doğru kararı yüce mahkeme verecektir.Geçmiş olsun.

[karoyedisi]

evet katre-i matem söylediklerinde çok haklısın. Bill187 nin de söylediği gibi haftalık matbulardan internetteki tüm forumlara sitelere kadar bir sürü insan hakkında neler yazılıyor. Neler çiziliyor. bende siteme yorum yapan arkadaşımın yazısını mizahi olarak gördüm. Türk Dil Kurumunda dahi bir karşılığı olmayan kelime sadece bir deyim olarak nitelendirilen bu söz hakaret olamaz diye düşünüyorum. İnsanlar hakkında yapılan bütün yorumlar eğer mahkeme mercine taşınsaydı acaba neler olurdu? Eğer bu davayı biz kaybedesekde sanırım bir timsal oluşturacak.

[karaelmas67]

Hakkaniyet açısından bu dava da bir ceza almamalısınız. Alır iseniz bu hukuka aykırıdır. Fikir hakkı düşünce ve haberalma ve yayma hakkınız vardır. Bırakın site sahibini bana göre bu yorumu yapan bile Anayasanın 25. ve 26. maddeleri AİHM kararları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi uluslararası bağlayıcı unsurlar vardır.
Saygılarımla...

[MahmutDemirkiran]

Sizin bu yazınızın sonunda neler eklediğiniz ve ilgili cümlelerin
1. olumlu bir manamı çıkıyor
2. olumsuz bir manamı çıkıyor
3. nötr bir durummu ortaya çıkıyor analizi edilir.

Bilir kişi olarak Türk Dil Kurumuna başvurulur.

http://tdkterim.gov.tr/bts/

Zübük = Herhangi bir anlamı ve türkçe karşılığı yok.
Zade =
zade Far. z¥de

a. (za:de) esk. 1. Oğul, evlat: �Şimdi bilmem ne zade namı altında, İstanbul'un en büyük zenginlerinden biriydi.� -Ö. Seyfettin. 2. sf. Doğmuş.
Güncel Türkçe Sözlük
Zade Köken: Far.

Söyleyiş: (za:de) Cinsiyet: Erkek
1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.
Kişi Adları Sözlüğü

Burada zade kelimesinin önüne
Beyzade gelirse karşı tarafta olumlu , ılımlı , övücü , gurur verici , onur verici duyguları ortaya çıkarır.
Bey oğlu gibi.
Paşazade : Paşaoğlu gibi

Fakat
Örnek : DangalakZade denirse Dangalak kelimesine türk dil kurumundan baktığımızda

dangalak

a. tkz. Akılsız, düşüncesiz kimse: �Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu.� -Ö. Seyfettin.
Güncel Türkçe Sözlük
dangalak Fr. Crétin

BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu dangalak

Boşboğaz.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü dangalak

1. Bir şeyin büyüğü, irisi, iriyarı adam. 2. Çok zayıf ve uzun boylu (hayvan ya da): Sizin atınız çok dangalak bir şey.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü dangalak

Ispanağa benzeyen bir bitki.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü dangalak

Köpek.

yani karşı tarafta olumsuz duygular içeriyor ve hakarete giriyor.
Karşı tarafa dangalak oğlu demiş oluyoruz ve soyuna da hakaret etmiş oluyoruz.

---
Zübük kelimesi ise TDK tarafından tanımlanmadığı için halk arasındaki anlamına bakılır ve daha sonra sizin ne manada kullandığınıza bakılır.

Hatta isterseniz siz ben zübük kelimesinin manasını Fazla çalışmayan , az çalışan , kamu hizmetlerini yerine getirirken yavaş davranan bir kelime olarak biliyordum ve ilgili belediye başkanının bazı belediye hizmetlerini yavaş yaptığını , az çalıştığını , daha çok çalışması gerektiğini düşünerek yazdım diyebilirsiniz.

Neden böyle düşündün diye sorulacak olursa
çöpler zamanında toplanmıyordu.
Ağaçlandırma çalışmaları yapılacaktı yapmıyordu.
Sular sık sık kesiliyordu.
Belediye okul sözü vermişti yerine getirmiyordu veya yavaş davrandığını düşünüyordum.
vb artık aklınıza ılımlı bir şekilde bir belediye başkanından bir vatandaş olarak ne bekliyordunuz da yerine getirmedi veya yavaş davrandı vb durumlar bulabilirsiniz. Bu da sizin bilginize kalmış bir olay.

Fakat halk arasına zübük kelimesi pek iyi bir anlam ifade etmiyor. Bilhassa belediye başkanına söylendiği için hakaret gibi algılanabilir.

Neden derseniz örnek :
zübük diye googlede arattığımızda halkın bu kelimeyi genel olarak anladığı

"yeteneksizliğin, beceriksizliğin, hırsızlığın, arsızlığın, yalancılığın, ikiyüzlülüğün bu memlekette her daim gecer akçe olarak kalacağını anlatan, okunası, feyz alınası aziz nesin romanı"

Bu şekilde anlayanda var farklı şekilde anlayan da var.

http://www.uludagsozluk.com/k/z%C3%BCb%C3%BCk/

http://www.itusozluk.com/goster.php/z%FCb%FCk

sinema filminde tanımı aynen şöyledir: "zübük. bir halk deyimi. kendi çıkarları için her yolu mübah sayan kişi. sözünde durmayan, üçkağıtçı, egoist, düzenbaz, ahlaksız, kalleş, namussuz, palavracı, dönek."

bunu o an seslendiren kişi metin serezli'dir.

Pek bunların tabi mahkemede referans olacağını sanmıyorum. Çünki kelimenin TDK da manası yok. Sizin bu kelimeyi halkın nasıl bildiği şeklinde değilde yukarıda anlattığım manada belediye başkanının işini yavaş yaptığı için bir sitem manasında yazdığınızı belirtmeniz daha uygun olur. Hatta yanlış anlama varsa gerekli düzeltmenin yapılacağını belediye başkanına yazılı olarak beyan edebilirsiniz. Şayet kabul etmez ise mahkemede bu yazdığınız dilekçeyide sunabilirsiniz.

Yani sonuç itibari ile belediye başkanına ne kadar kızsanızda iyi geçinmek zorunda kalıyorsunuz. Kanunlar böyle. Kişiye kızsanızda hakaret edemezsiniz, darp edemezsiniz. Bildiğiniz yanlışı varsa kanuna aykırı işleri varsa , elinizde belge , bilgi , video vb varsa sizde gider onu mahkemeye verirsiniz.

Geriside artık mahkemenin tahkikatına kalmış bir şeydir.


//

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Şerefe Karşı Suçlar



Hakaret

MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.

(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.

Mağdurun belirlenmesi

MADDE 126. - (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.
İsnadın ispatı

MADDE 127. - (1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması hâlinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hâllerde isnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.

(2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi hâlinde, cezaya hükmedilir.

Geçmiş olsun. Siz dediğim gibi yaparsanız sorun biraz daha azalır gibi gözüküyor.
Ama belediye başkanıda belliki size iyice kızmış .


Yoksa birisine zübükzade desen ne olur demesen ne olur. O kadar da kafaya takılacak bir kelime değil.

Fakat karşı taraf kanunları işletince maalesef kanun herşeyi detaylı inceler ve karşı taraf bu durumda ceza bile alır. Kanun maddeleri çok açık bir şekilde belli.