Açık kalp ameliyatları tarih mi oluyor? Neştersiz kalp ameliyatı yöntemiyle ağrı, çekmeden aynı gün içinde ayağa kalkabileceksiniz.

Kardiyoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler yakın bir gelecekte kalp ameliyatlarında neştersiz yöntemlerin sayısını artıracak. Yerli yabancı yaklaşık 4 bin kardiyoloğun katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde dün başlayan 26. Ulusal Kardiyoloji Kongresi’nde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bir operasyonla neştersiz olarak pulmoner kalp kapağı (Kalple akciğer arasındaki kapak) operasyonu gerçekleştirildi. Neştersiz kalp ameliyatı ile ilgili sorularımızı Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri. Prof. Dr. Ömer Kozan'a sorduk:

Neştersiz kalp ameliyatı nedir, nasıl uygulanır?

Eskiden kalp kapak bozuklukları, damarlarda daralma, kalpte doğumsal değişiklikler bunlar, doğum sırasında bulunan kalbin yapısal bozukluklarıdır. Döllenmeden hemen sonra ve genelde anne daha hamile olduğunu bile farketmeden, bebeğin kalbinin gelişimi ile ilgili bir problem sonucunda, ortaya doğumsal kalp hastalığı ya da defekti ortaya çıkar. Bu defektler, kalbin sağ ve sol tarafında bulunan odaları arasındaki basit deliklerden, bu odalardan veya kalp kapaklarından bir ya da daha fazlasının yokluğuna kadar gidebilen çok ciddi bozukluklar şeklinde olabilirler. Bu tip rahatsızlıklar eskiden göğüs kafesini açarak tedavi ediliyordu. Şimdiki sistemde çok ince özel tellerle kasığa bir cihaz yerleştiriliyor ve kalpteki delikleri damarlarından girerek tıkıyoruz.

Bu yöntem herkese uygulanabiliyor mu?

Her hasta yararlanamıyor bu tedaviden. Hastanın kalbi delikse, damarlar arası darlık varsa, ve aort kapağında bozukluk varsa bu tip tedaviler isteyen herkese uygulanabiliyor. Hastaların çoğu kalp duvarındaki deliğin kapatılması için geliyor.

Avantajı nedir bu yöntemin?

Hasta ağrı, sancı çekmiyor. Tedavi üç, beş, yarım saat bazen 20 dakika bile sürebiliyor. Hasta her ihtimale karşı iki gün göz önünde tutulıyor. Ama yatakta yatıp kalmıyor, çıkıp yürüyebiliyor, gezebliyor. herhangi bir dikiş yok, anjiyo laboratuarında yapılıyor ve bitiyor.

Tedavinin herhangi bir riski var mı?

Azda olsa riskleri var. Ama bunlar öldürücü riskler değil. Hastanın kanaması olabilir, alet yerinden oynayabilir. Fakat bunları takip edebiliyoruz. Bunlar çok düşük ihtimalle olacak durumlardır.

Peki Türkiye'deki oran nedir?

Sadece Türkiye'de değil diğer ülkelerde de henüz çok yaygınlaşmış bir sistem olmadığı için, oranda düşük. Hastalar kalp ameliyatı deyince genelde korkuyorlar. Bazısı 'Ben ameliyat olmak istemiyorum.' diyor. Ama bu yöntemle çok rahat bir şekilde aynı gün içinde uyanıp hayatlarına devam edebiliyorlar. Doğuda ki bir insanın batıya ameliyat için gelmeyeceği çok güzel bir yöntem. Bunun korkulacak bir durum olmadığını çok rahat ve kolay geçeceğini insanlara anlatabilirsek daha da oranın artacağına inanıyorum.

Hürriyet