+ Konuyu Yanıtla
1 / 5 Sayfa 12345 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 47 ileti bulundu.

Konu: E Nerelerdesiniz?

E Nerelerdesiniz? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı E Nerelerdesiniz?

    Başlıkta ortada kim isterse üzerine alınsın gibi... Gerçi alınacak kişiler çok ama savunacak kişi yok çünkü korku imparatorluğu büyüyor. Adam patavatsız bir şekilde ''çok konuşursan Silivri...'' diyebiliyor... Demekki Silivri aslında ciddi bir bağımsız yargı değil mevcut hükümetin sindirme araçlarından birisi...

    Bu tarihin en garip Anayasa değişikliği öncesi dilimiz döndüğünce klavyemiz yettiğince yazdık ama dinletemedik... Eski sözde solcular, sağcılar, tatlı su liberalleri, liboşlar, din tacirleri bir oldu inanılmaz baskı sindirme rüşvet maddi güç ile sözde demokrasi diye halka bu kepazeliği kakaladılar.

    Bu sitede bile Aziz Nesin in yüzde altmış polemiği gündeme getirildi hemde Aziz Nesin'i hiç bilmeyenlerce tipik bir AKP yaklaşımıydı ama oldu..

    Şimdi Anayasa değişti uyum yasaları çıkartılmaya çalışılıyor araya başka başka olaylarda giriyor ve neler neler olduğunu görüyoruz. Şimdi bu forumda ben anlatıp soracağım bakalım ne yanıt verecekler... Gerçi ilk yanıtı Anayasaya evet diye çığlık atan çığırtkan Demokrat yargı dan geldi... Kandırıldık böyle seçim mi olur diye... İşte yüzde altmış nasıl oluşuyor onada bakacağız... Hodri meydan...



    Hukuki NET Güncel Haber

    E Nerelerdesiniz? konulu yargıtay kararı ara
    E Nerelerdesiniz? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Angry Cevap: E Nerelerdesiniz?

    HSYK ile ilgili hakim/savcıların seçimi oldukça kötü bir sonuç doğurmuştur.

    Ama bu sonucun böyle olmasını sağlayan seçim sistemidir.

    Anayasa Mahkemesi'nin seçimin şekli ile ilgili bazı cümleleri iptal etmesi, seçim sonuçlarının böyle olmasına yol açmıştır.

    İptalden önceki sistem olsa idi, her gruptan kişiler girebilirdi.

    İptali isteyenler ve iptal kararını verenler bu sonucu göremediler.

    Şu Silivri mahkemesine gelince...

    Silivri'deki mahkemenin adı "özel yetkili ağır ceza mahkemesi"dir.

    Bizim cumhuriyet tarihi boyunca ceza mahkemelerimiz hep "olağan" mahkemeler ve "olağandışı" mahkemeler şeklinde olmuştur.

    Olağan ceza mahkemleri; sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir.

    Olağandışı mahkemeler ise döneme göre; istiklal mahkemeleri, yüksek (!) adalet divanı, sıkıyönetim mahkemeleri, DGM'ler ve şimdi de özel yetkili ağır ceza mahkemeleridir.

    Bu mahkemeleri savunanlar, bizim özel koşullarımız vs. gibi gerekçelere sığınmışlardır.

    Faruk Erem hoca, olağandışı mahkemeler için "adaletin tümörleri" demişti.

    Evet, adaleti bu tümörlerden kurtarmak gerekir.

    Bu nedenle de özel yetkili ağır ceza mahkemelerini lağvetmek gerekir.

    Bu ülkenin "özel koşullarını" gerekçe göstererk, bu tür "tümör" oraganlarını savunmamak gerekir.

    Bugün bu mahkemelerden dert yananların, geçmişteki "tümör"lerden yakınıp yakınmadığını bilemiyorum.

    Bir adalet "tümörü" olan istiklal mahkemelerini, şanlı (!) 27 mayısın "yüksek adalet divanı"nı olumlayanların, bugünkü "tümörlerden" yakınmaları samimiyetsizlik gibi görünse de;

    Açıkça ve net olarak söylüyorum; bir ülkede iki ayrı ceza sistemi olmaz, varsa orada hastalık vardır.

    Bu hastalık dün vardı, bugün de var. Düne de bugüne de karşı çıkılırsa tutarlılık olur.

    Dünkünü savunup, bugünkünü eleştirirsen, bunun adı tutarsızlıkıtr.

    Tekrar ederek net ve kesin olarak söylüyorum;

    Bugünkü tümörün adı "özel yetkili ağır ceza mahkemesi"dir.

    Adalet sistemi amaliyat masasına yatırılarak, bu tümörden kurtarılmaldır.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Sayın commodore 1tr nerede olacaklar korku imporotorluğu yaymaya çalıştığı baskı iyi niyet düşüncesiyle bile olsa kimleri Adliyeye cağırıyor bakarmısınız Başbakan Tansu ÇİLLERİ'nin kocasını. Muhalif düşüncemizi net olarak söyleyemez duruma geldik şimdi birileri hadi ordan diyecek bende onlara Başbakanın bir sözünü hatırlatacağım "bitaraf olmayan bertaraf olur" diyor nedemek şimdi bu? yaratılan havadan korkmamak sinmemek biraz zor olsa gerek.
    Benim sorumda Referandum oylamsı öncesi 12 EYLÜL'ün madurları için kürsülerde ağlayan Başbakan ve Partisinin 12 EYLÜL'cüler için bir çalışma başlattıklarını birkaç kişi için mahkemelere başvurduklarını duyan var mı..
    ABD'nin Ülkemize kurmaya çalıştığı FÜZE sistemide gümbürtüye getiriliyor...

    Tutuklu Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın makamında ele geçirildiği öne sürülen dinleme kayıtlarıyla ilgili eski Başbakanlardan Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller, mağdur sıfatıyla Beşiktaş Adliyesi'nde ifade verdi.Basından

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Şimdi 12 Eylülde Türkiye bir Anayasa değişikliği oynadı. Büyük ustalar hiç söylemedi ama çok yamru yumru bir değişiklik oylandı ve çok bariz abukluklarla kabul edildi. Aslında saçma bir çok maddenin arasına gizlenmiş iki önemli değişiklik olduğunu ve buna bağlıda bir iki önemli ama ulus aleyhinde değişiklik olduğunu söyledik, dinletemedik. Yazık oldu...

    Tabiiki biz bunları hak ediyoruz. Neden hak ediyoruz. Mal ortada da ondan hak ediyoruz. Bu tip forumlarda genelde ''birey'' olmaktan bahsediyorum ben, işte Türkiye nin sorunu birey olmayı başaramamak başarılmaması içinde her şey yapılıyor ve bu sonuç alınıyor. İşin acısı bu oynanan oyunu gören bazı gerçek eğitimli bireyler nedense buna çanak tutuyor...

    Bu değişiklikle birlikte dünyanın en geri zekalı ''deyimi'' olacak bir ''yetmez ama evet'' e sahip olduk. Ne demek istendiğini ben hala anlayamadım ... Anlayan anlatsın... Yetmez ama evet yeterli değil ama evet... Bu toplumu kandırmak için verilmiş bir ara gazı gibi olsada çok geri zekalı bir cümle... Para üstünü eksik veriyor garson yetmez ama evet diyorsunuz... onun gibi bir şey...

    Şimdi Ulu Önder Atatürk yani Gazi Mustafa Kemal Paşa reaya dan bir topluluğu birey ve ulus yapmaya çalıştı yaşamı boyunca. Devrim kanunları dahil o son sürat gelişmelerin nedeni temelde budur. Sekiz senedir de son sürat ileri gidiyoruz ayaklarına geri gittiğimizde gerçek , ve bunu söyleyenler bir şekilde susturuluyor. Bu gerzekliğe demokrasinin gelişmesi diyenlerde zengin oluyor... yada her devrin adamı olanlar.... Birey nasıl olunur ona bakalım çok hızlı...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Birey nedir ? Kısaca birey; Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık. Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, istençsel nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can. demektir.

    Yani birey olmanın en temel koşullarından birisi ''kendine özgü ayırıcı özellik'' olmasıdır. Buda düşünsel, duygusal,istençsel,mantıksal ve hatta bunların bütünü olan davranışsal özelliklerdir. Yani davardan koyundan ayıdan birey olmaz. Birey olabilmek için asgari şart önce İNSAN olmaktır. Ama unutulmasın her insan da birey değildir.Birey olmak zordur bir duruş bir eğitim bir görüş bir mantık bir davranış bir içsellik gerektirir. Yani aslında insanın düşünmesi gerekir başlangıçta birey olabilmek için.... Ama bu düşünmede ''ne yesek?, hangi maça gitsek, bu akşam ne izlesek, neyi nereden götürsek?'' anlamında düşünce değildir. Bu geçmişin tecrübelerinden imbikle süzülerek gelen bilgiler ışığında eğitilerek kendini eğiterek elde edilen birikimin kendi içselliği içersinde yoğrularak geniş açıdan düşünmektir.

    Kişi kendi kendine birey çok zor olur. Gelişmiş eğitim kültür ve ferah toplumlar birey yetiştirebilir. Diğer toplumlardan ise tesadüfen birey çıkabilir. O da aslında o toplumda ''aykırı'' olmasından dolayıdır. Yani birey olabilmek için ailenin çevrenin ve devletin bireylerden oluşmuş olması gerekmektedir aslında.

    Demekki neymiş önce birey olmalıymışız? Peki bizler bireymiyiz? Herkes bu soruyu yanıtlamalıdır kendince. Gerçi sonuç herkesin kendisini birey hissetmesiyle bitecektir amma öyle olup olmadığıda genel panorama sayesinde ortadadır.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Çin'in saygın üniversitelerinden Şanghay Jiao Tong Üniversitesi tarafından 2003 ten bu yana dünyanın en iyi 500 üniversitesi seçilir. Sıralama kriterlerinin başında üniversitenin ve o üniversite öğretim üyelerinin aldığı ödüller başarılar gelir. Mezunların genel durumuda bir kıstastır. Üniversitenin tarihi ve yerleşkeside ufak kriterlerdendir ama 400+ nın belirlenmesinde etkili olur. Bağımsız ve özgür katılımcı eğitimde önemli kriterdir bu saptamalarda...

    Harvard Üniversitesi (ABD) hep birinci sıradadır. İlk beş zaten ABD tekelindedir. California Berkeley 2. Stanford 3. Massachusetts Institute of Technology (MIT) 4. sıradadır. Beşinci sırada İngiltere'nin meşhur Cambridge üniversitesi vardır.... Liste böyle gider. Oxford ülkesinde ikinci olmasına rağmen bu sıralamada 10.'dur. İlk yüzde ABD nin ezici çoğunluğu bulunmaktadır. ABD, İngiltere, Japonya, İsviçre, Fransa, Kanada, Danimarka,İsveç, Hollanda, Almanya,Avusturalya, İsrail, Finlandiya, Rusya,Norveç ve Belçika üniversiteleri bulunmaktadır. Sonrasındaysa ilginç olabilecek şeklde 109. sırada Çin,110. sırada singapur üniversitesi vardır... Liste böyle gidiyor... Bu sene sadece bir Türk Üniversitesi 487. sıradan listeye girmiştir. İstanbul Üniversitesi..... Brezilya Güney Kore gibi ülkelerin üniversitelerinden bazılarının ilk iki yüzde yer aldığınıda söyleyeyim bu arada...

    Şimdi ABD Çin ve Rusya ardından (Çok emin değilim nüfusa göre oranladım ama bunlardan da fazla olabilir bizimki) en çok üniversiteye sahip olup bu sıralamalarda esamemizin okunmamasını neye bağlayacağız? Eğitimsiz, cehalet içinde olmamıza ve birey olamamıza bağlayacağız... Ama laf söylemede gösterişte ıvır zıvır işlerde bir numara olduğumuzuda unutmayacağız. Birde en kötüler sıralamasında da ilklerdeyiz... Ne gurur...

    Demekki Türkiye de birayselleşme oranı çok ama çok düşük (yüzde kırkiki değil) eğitim ilk okuldört düzeyinde ve işin kötüsü biz bunun farkında olmadığımız gibi daha aşağıya çekmek isteyenlerin peşinden gidiyoruz.... Aziz Nesin'e de çakıyoruz ara sıra.. Yüzde altmış demiş diye.... Bunu diyenlerin cehaletimi naifliğimi bende onu anlayamıyorum...

    Şimdi panaromamızı gördükten sonra bakalım ...

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Şimdi durumu daha iyi analiz etmek için biraz daha bakalım nerelerdeyiz biz... Mevcut hükümetin o kadar çağdaşlaştık her devlet bizi örnek alıyor cart curt palavaralarının yanında gerçek nedir?

    Şimdi zaman zaman bu sitede ben dahil bazı değerli katılımcılar ''Türkiye İran olacak Malezya olacak'' gibi söylemler geliştirilmiştir. Bu genelde siyaseten ve yönetimsel olarak eleştiridir. Avukat Abbas Bilgili'nin başı çektiği bir grupta bir takım gerekçelerle Türkiye'nin asla bu ülkeler gibi olmayacağını savunur. Ha onlar hangi açıdan savunur net değildir amma her açıdan savundukları kabul edilebilir. ''Rejim'' açısından bakmadığımız sürece ortadaki gerçekler ışığında haklı olduklarını kabul etmek gerekir. Türkiye İran gibi olamaz. (Keşke olabilse diyeceğim geliyor...)

    2010 yılı kadın hakları raporuna göre Türkiye 134 ülke arasında 126. sıraya yerleşmiş.(Çalışma açısından ise daha reziliz 131. sıradayız.)Benim beğenmediğim Malezya 98. İran ise 96. sırada ne acıki bizden iyiler... Bizden kötü Suudi arabistan, Pakistan, Çad ve Yemen var... Boşuna değil bizimkiler Suudi Arabistan'ın dandik kralını baş tacı edip biri sağına biri soluna oturmuyor... Örneğimiz o demek ki... İşin acısı çalışma alanında da İran da Malezya da kadınlar açısından bizden iyi durumdalar... Oralarda üç çocuk yap otur evde diyen yok...

    Ulu önder Atatürk'ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak, 1930'da belediye seçimlerinde seçme, 1933'te çıkarılan Köy Kanunu'yla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934'te Anayasa'da yapılan bir değişiklikle de milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. Fransa ve İtalya’da kadınlara 1946’da, İsviçre’de ise 1971’de seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu konuda bizi geçen tek ülke Norveçtir... 1921 de kadın haklarını tanımıştır.

    Görüldüğü gibi dünyanın kadın haklarını ilk tanıyan ve hatta genel anlamda seçme seçilme haklarıyla birlikte ilk olan TC günümüzde son sıralara inmiştir.

    Buna karşılık kadınlarımıza ikinci sınıf insan muamelesi yapmak, aşağılamak, üç çocuk yap diyerek aslında iş yaşamından tecrit etmek, yasak olmasına rağmen çok kadınla evliliğe suskun kabul yapmak son derece normal davranış biçimi olmuş tanınan tek özgürlük aslında özgürlükleri kısıtlayacı türban olmuştur.... Ne acıdır ki kadınlarımız/kızlarımız hadi laynnnn diyeceklerine Türban peşine düşmüşlerdir... Türbanın dindeki yerine girmeyeceğim bu konuda gereğinden fazla yazı yazdığımı düşünüyorum... ama o da faydasız oldu elbette....

    Şimdi diyin bakalım biz birey miyiz?

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Türkiye'de günde 150 bebek ölüyor. Hatta bazen o ha dedirtecek olaylar yaşanıyor... Bir hastahanede peş peşe ölümlerin sorumlusu klima denip sonra her zaman ki gibi ''kader'' denilip olay kapatılıyor. Ölen bebeklerin cesetleri ailelerine koli kutusunda veriliyor. Bu kepazelik bir tek bizim ülkemizde olur diyen benim gibilerse tü kaka ilan ediliyor... Bu aslında tam bir rezalet kepazelik ahlaksızlık vicdansızlık insanlıktan nasip alamama insana değer vermemedir. Bu azıcık birey olan toplumlarda o sağlık bakanının istifasına yol açar o hastahane darmadağın edilir... Bunun kaderle dinle ilgisi yoktur. Cehalet ve salaklığın ilgisizliğin umarsamazlığın bayağılığın neden olduğu yıkımlara ''kader'' diyerek dine bağlamak sadece bizim gibi geri kalmış kalmaya mahkum toplumlarda olur.

    Türkiye, Irak hariç, komşuları arasında en yüksek anne-bebek ölüm oranına sahip ülke. Türkiye, modern doğum kontrol yöntemlerinde de İran, Mısır ve Cezayir'in gerisinde. Türkiye'de bebek ölüm oranı binde 28.5. AB ülkelerinde bebek ölüm oranı binde 5.Açık ara birinciyiz... Sondan mondan hiç sorun değil...

    Farkında mısınız Türkiye'de hergün bir Jumbo uçak dolusu bebek ölüyor ....kayıtsızlığımız hat safhada... Ha evet dediğiniz anayasada ''çocuk'' maddesi var var olmasına da sadece madde olarak kalmaya mahkum aynı yukarıdaki kadınlar konusunda olduğu gibi... Oraya da geleceğiz... Sizler hele elma şekerinizi yemeye devam edin...

    Ha bu arada Nüfus oranlaması yapılmadan facebook kullanımında dünya üçüncüsüyüz, İphone 4 te ise açık ara birinci (Hala da sıra var) ensest ilişkide de bilinen ülkelerde açık ara öndeyiz... sevinir misiniz bilemem...

    EEE biz birey miyiz?

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Şimdi bir ülke düşünün halkının ezici bir çoğunluğu İslam dininden olmalarından dolayı müslüman. Her nekadar yüzde doksan sekizi müslüman olan.... diye cümleler kurulsada gerçek oranın yüzde seksen seksenbeş arası olduğuda bir gerçek... Yani İslami değerlerin doğal olarak ağır basacağı bir toplum... Geri kalan yüzde yirmi ile onbeş arası dilim ise diğer din mensupları ile ilgisiz tipler diyelim...

    İnanan yüzde seksenin yüzde bire yakını dinini gerçekten biliyor... gerisi maalesef kulaktan dolma biliyor. İşin komiği inanmayan yüzde yirminin en az yüzde altmışı islam dinini çok net biliyor!!! Aslında buradanda garabetin boyutları ortaya çıkıyor. Çünkü en güçlü silah inandırılmış/kandırılmış insan gücüdür. Bu yüzden aslında inanan yüzde seksenin yüzde doksan dokuzu canlı bomba gibi ortada dolaşıyor... Tek olumlu taraf bu ulusun köklerinden gelen saygısı ve sakinliği ... işte o yüzden buna şimdi saldırılmaktadır bu ülkede....

    Geçmişten günümüze ve muhtemelen gelecekte en acımasız ve en kanlı savaşlar ''din'' adı altında yapılan savaşlardır/savaşlar olacaktır. Din ne zaman ki kişisel iç inanç konumundan çıkıp bir iktidar bir hırs bir mevkii mücadelesinde kullanılır o zaman savaşlar kaçınılmaz olur. O yüzden içsel inanç olan dinin asla ve kata rejim haline gelmemesi gerekmektedir. Orta doğu ülkelerine bakarsanız yüzyıllardır süren kavganın savaşın temelinin ne olduğunu ve neden sonuçlanamadığını çok basit görürsünüz.

    Bundan kurtulmanın tek yolu vardır. dinini bilmek ve dinini içselleştirmek... Örneğin İsmet İnönü'nün vefatından sonra onun yatak baş ucunda Kuran'ı Kerim bulanlar çok şaşırmıştır. Çünkü yıllar süren iktidar kavgasında İnönü'yü hep din yoluyla vurmaya çalışmışlardır. Ama gerçekte İnönü en az onu din yoluyla vurmaya çalışanlar kadar dindardır. Hatta gerçek anlamda incelendiğinde çoğundan daha dindardır. Ancak halka açılımında bu yolunu hiç göstermemiştir. Buna karşılık İnönü'nün bir çok konuda olduğu gibi dini bilgisi ve davranışlarının tırnağı dahi etmeyecek kişiler daha dindar görülmüşlerdir ve böylece din üzerinden oyun başlamıştır. Hemde din uğruna acımasızca... Bu günkü iktidarda en az onlar kadar bunu devam ettirmektedirler hatta daha acımasızca daha yalanlarla özetle aslında din dışılığın dindar gösterilmesiyle.... O kadar şerefsizce yalanlar söylenmekte ve halk kandırılmaktadır ki bu kişilerin sonunu Allah hayır etsin demekten başka yapacak bir şey din açısından kalmamaktadır. Örneğin meclis başkanlığıda yapmış olan şimdilerde başbakan yardımcısı olan ağlamaktan sorumlu devlet bakanı halkın gözlerinin içine baka baka ''çankaya ya ilk defa başı örtülü bir bayanın çıktığını'' söyleyebilmiştir. Başbakan ve CB adayı ki şimdiki Çankaya 11.'si buna aynen uymuş halkı böyle kandırmıştır. Mevhibe İnönü'nün nasıl olduğunu ise söyleme gereği bile duymamışlardır. Halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyen dindarları!!! Türkiye Adnan Menderes ile tanımış Erbakanla pekiştirmiş şimdiki iktidarla ise doruğa çıkarmıştır.... Aslında ''öbür tarafta yatacak yerin yok'' sözü tam bunlar içindir....

    Gerçekten Birey miyiz?

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: E Nerelerdesiniz?

    Şimdi Türkiye'nin en önemli gerçek sorunu nedir? İşsizlik, aşsızlık, eğitimsizlik ulusal değerlerin yok edilmesi.... Hükümet sayesinde suni gündem ne? (CHP'nin son kargaşası hariç) Türban başka Türban başka Türban... Bu arada limanlarımız, boğazlarımız madenlerimiz doğal limanlarımız üç otuz paraya satılması adliyelere ve yüksek yargıya el konulması BOP projesini resmen hayata geçirmeleri kaynıyor... İşin içler acısı durumu halkımızın bunları görmezden gelerek sadece Türban a ve gereksizliğe takılması ( Kömür para bulgur v.s)

    Kısaca Türbana bakarsak... Türkiye yi şu anda yönetenlerin tamamının kızı türbanlı çoğuda üniversiteyi bir şekilde bitirdi. Ne yapıyorlar ? RTE nin kızı maaşlı mı maaşsızmı belli değil (Muhtemel çok yüksek bir maaşla) babasının yanında dolaşma çalışmasıyla görevlendirilmiş...Gerisi... ? Evlenip en az üç çocuk yapma zihniyeti ile yetiştirilmiş eve mahkum kocasının getirdiği ile yetinen bir zihniyetle pekiştirilmiş aynı tornanın ürünleri.... Peki gerçekten çalışmak okumak isteyen kızlarımız??? Boşverin onları değil mi?

    Tekbir giyim sahibi olan zat üç karılı olduğunu söylüyor Nerede savcılar? Serbest mi bu ülkede bu? Daha acısı RTE nin baş danışmanı da üç karılı... AKP li milletvekillerinin eşleri (RTE nin eşi de dahil) sessiz bir kabul içindeler.... Anımsayınız bir milletvekili ikinci karısına laf etti diye esas karısını dövmüştü kadında RTE nin eşine gitmişti ne oldu ? Olayı yumuşattılar sessiz kabule gömdüler kadıncağızı.... İşte AKP nin türban gerçeği aslında budur....

    Bunuda en çok maalesef varoşlardaki kızlarımız yada gerçekten aile /mahalle baskısı yada dini gereklilik diye kandırma sonucu taktıkları Türbanı savunmaları... Ne savunduklarını bilmeden....

    Ne kadar bireyiz?

+ Konuyu Yanıtla
1 / 5 Sayfa 12345 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

israilde ensest serbestmi

Forum

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.