+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 30 ileti bulundu.

Konu: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

Siyasi liderlerin günlük manşetleri Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Kılıçdaroğlu'ndan, içki yönetmeliğine destek: Gençleri korumak güzel

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bazı kesimler tarafından farklı yerlere çekilen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun hazırladığı yönetmeliğe destek verdi.

    Kılıçdaroğlu, "Gençleri kötü alışkanlıklardan, içkiden uzak tutmak güzel bir şey." dedi. Dün, Sakarya'ya gitmek için genel merkezden çıkışında gazetecilerin konuya ilişkin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtımına, satışına, sunumuna ve tüketicilere ulaşmasına yönelik benzer sınırlamaların bütün dünyada uygulandığına dikkat çekti. Ancak, bunun hayatı sınırlandırmaya yönelik çabalara dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.

    Kemal Kılıçdaroğlu, genel merkezden çıkışında gazetecilerin soruları üzerine TAPDK'nın tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtımına, satışına, sunumuna ve tüketicilere ulaşmasına ilişkin yönetmeliğini değerlendirdi. Gençleri kötü alışkanlıklardan korumak için bütün dünyada benzer uygulamaların görüldüğüne dikkat çeken CHP lideri, ancak bunun hayatı sınırlandırmaya yönelik çabalara dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.

    Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı'na atanan Nebil İlseven hakkında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) başkan yardımcısı olduğu dönemde soruşturma açılması yönünde CHP tarafından bir önerge verildiği ve önergede kendisinin de imzasının bulunduğunu da doğruladı: ''Evet, benim de imzam vardı. Soruşturuldu. Soruşturulacak hiçbir şeyin olmadığı saptandı."

    Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kars'taki İnsanlık Anıtı için "ucube" nitelendirmesinde bulunduğunu söylediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Benim merak ettiğim Kültür Bakanı ne yapacak?" ifadesini kullandı.

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra Sakarya'ya gitti. Temasları sırasında Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (SATSO) işadamlarına hitap eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin başta işsizlik gibi birçok sorunu varken eften püften şeylerle uğraştıklarını vurguladı. CHP lideri, Türkiye'nin bütün enerjisini bu tür konulara harcadığını kaydederken, özeleştiri yaptı: "Üzülerek söylüyorum Türkiye o kadar eften püften şeylerle uğraşıyor ki bütün enerjisini buralara harcıyor. Vatandaşım sandığa giderken de niye sandığa gittiğini çok sağlıklı tahlil edemiyor. Çünkü politikacılar halkın kafasını iyice karıştırıyor. Doğruları halk görmesin diye her türlü numarayı çekiyor. Yanlış buradan başlıyor. Biz, üreten, çalışan Türkiye, istihdam yaratan sanayi istiyoruz. Onların başarılı olması için de her türlü çabayı göstermeye kararlıyız. Bu konuda hiç kimsenin endişesi olmasın.''

    http://haber.mynet.com/detay/politik...-destek/550906



    Hukuki NET Güncel Haber

    Siyasi liderlerin günlük manşetleri konulu yargıtay kararı ara
    Siyasi liderlerin günlük manşetleri konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    'Bu namertliktir, densizliktir'
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti'yi Hizbullah'la, herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirme gayreti içerisine girmek bir densizliktir, namertliktir. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez'' dedi.


    Ankara- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen, ''Türkiye 2023'e yürüyor, Ankara AK Parti'de Buluşuyor'' programında yaptığı konuşmada, Erzurum'un 27 Ocak Perşembe günü kış oyunlarına hazırlandığını anımsatarak, ''Sayın Kılıçdaroğlu sende zerre kadar ülke severlik varsa, vatanseverlik varsa kış oyunlarının açılışına gel. Kar var mı, yok mu gör'' dedi.

    Erdoğan, ''Onlar laf üretiyor biz iş üretiyoruz. Hemen oradan vatandaşın birisi kalktı, 'CHP'nin kaybolan o 1 trilyonu ne oldu Sayın Kılıçdaroğlu? Kaybedenleri açıklamadınız' diyor. Bunlar bu. Bunlar hazineyi doldurup ellerine verin, inanın hemen arkasından hazine boşalır. Çünkü geçmişleri böyle. Hep dolu aldılar arkadan boşalttılar. Onun için de benim milletim bunu iyi biliyor. İyi bildiği için de milletim hiçbir zaman bu CHP zihniyetine, bu ülkede tek başına iktidar yolunu açmadı'' diye konuştu.

    Başbakan Erdoğan, milli birlik, kardeşlik sürecinin adım adım hedefe ilerlediğini gördüklerini belirterek, dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını ifade etti. Bu ülkenin yüzde 99'unun Müslüman olduğunun söylendiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bunu tabii neye göre ölçüyorlar, biçiyorlar bilemiyorum. Ama mezhebi olarak farklılıklar var. Sünnisi, Alevisi vesairesi... Ama ülkemizde az da olsa Musevisi, Hristiyanı var vesaire.. Hepsinin de inancı bizim güvencemiz altındadır. Ayırım asla yapamayız. Böyle bir hakkımız yok. Bu güvence altında biz bu ülkede bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız. Bu yola böyle gireceğiz. Hiçbir Sünni'nin Alevi'ye, Alevi'nin Sünniye tahakküm etmesi düşünülemez. Kimsenin böyle bir hakkı yok. Biz bunu baştan beri savunduk ama birileri hedef saptırma gayreti içerisine girebilirler. Biz diyoruz ki 'Bizim işimiz var. Emir olunduğu gibi dost doğru ol' diyoruz yola devam ediyoruz.''



    'İşte biz buyuz'

    Başbakan Erdoğan, Hacı Bektaş Veli'nin ''Sevgi muhabbeti kaynar yanan ocağımızda / Bülbüller şevkle gelir, gül açar bağımızda / Hırslar, kinler yok olur aşk meydanımızda / Arslanla, ceylan dosttur kucağımızda'' dizelerini anımsattı. ''İşte biz buyuz. Biz her rengi ile Türkiye'yiz, biz Anadolu'yuz, biz Trakya'yız. Türkiye'nin tamamını aşkla, sevgiyle, kardeşlikle kucaklayan yegane parti biziz'' diyen Erdoğan, ''Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değil, bizim partimiz arslanla ceylanın dostça, kardeşçe var olduğu, birbirine saygıyla varlığını sürdürdüğü bir parti AK Parti'' görüşünü dile getirdi. Partisinin, insana, sadece insan olduğu için değer verdiğini vurgulayarak şöyle konuştu: ''Biz hiç kimsenin etnik kökenine bakmayız, derisinin rengi ile ilgilenmeyiz. Biz insanları inançlarına mezheplerine göre kategorize etmeyiz. Değil mi ki insandır, değil mi ki candır bizim başımızın üzerinde, bizim yüreğimizin baş köşesinde yeri hazırdır. İşte onun için bugün aramıza katılan, bugün partimize katılan bugün AK Parti heyecanına ortak olan tüm kardeşlerime hoş geldiniz diyorum. Genel Başkan Yardımcımın ifade ettiği gibi, misafir olarak değil, ev sahipliğine hoş geldiniz diyorum. Çünkü bizler burada hep ev sahibiyiz, bu evde misafir yok ev sahibi var. Eğer misafir olarak gelirlerse o zaman hep gidecekleri günü kollarız. Onun için biz ev sahibi olarak bekliyoruz ki gidecekleri gün olmasın. Medeniyet, istikrar, yeniden büyük Türkiye yolunda bizlerle birlikte yürümeyi seçmiş kardeşlerimize tekrar hoş geldiniz diyorum.''


    'Terör örgütü kalkınmadan rahatsız oluyor'

    Başbakan Erdoğan, dün Batman'da 69 farklı eserin açılışını yaptıklarını belirterek Batmanlıların tek yürek olduğunu söyledi. Bu hizmetlerden terör örgütü PKK'nin rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Batman'da kalabalık toplanmasın diye haftalar öncesinden kampanya başlatıldı. Terör örgütü ve onun uzantıları Batman'ı, açılış heyecanını, açılış coşkusunu yaşamasın diye tehdit ettiler, bildiriler yayınladılar. Batmanlıları bu noktada korkuttular, ürküttüler ama buna rağmen Batmanlı dinlemedi, boyun eğmedi, Batman o muhteşem açılış töreninden uzak durmadı. Batman, Başbakanını, tüm bakanlarını, milletvekillerini kucakladı, samimiyetle kucakladı. Batman'da bizim ziyaretimiz öncesinde yapılan eylemler, yayınlanan bildiriler, vatandaşı korkutmaya, sindirmeye yönelik tehditler, bizim doğru yolda olduğumuzun en bariz göstergesidir. Siz gidiyorsunuz orada 69 farklı eserin, hizmetin açılışını yapıyorsunuz ama birileri bundan rahatsız oluyor. Anlamak mümkün mü? Niye rahatsız oluyorsunuz? Sevinsene be arkadaş, sen de katıl buna, sen de bu coşkuyu yaşa, bu heyecanı yaşa. Batman'a bu eserler bugüne kadar gelmemişti, bak şimdi geldi, niye rahatsız oluyorsun, niye sevinmiyorsun?''

    Başbakan Erdoğan, Batman Havaalanı'nda daha önce terminal olarak sadece bir teras olduğunu ve uçağa öyle geçildiğini ancak şimdi Batman'ın Türkiye'nin en gösterişli terminallerinden birine sahip olduğunu, Batman'ın çevresini çift yollarla çevrelediklerini belirterek, şöyle devam etti: ''Terör örgütü kalkınmadan rahatsız oluyor ki eylem yapıyor, terör örgütü oraya yaptığımız hizmetlerden rahatsız oluyor ki insanları tahrik ediyor, terör örgütü okullardan, yollardan, hastanelerden korkuyor ki insanların açılış törenlerine gitmesine engelliyor. Belli ki terör örgütü istismar zemininin artık kaybolup gittiğini görüyor. Onun için de kardeşliği, kaynaşmayı, dayanışmayı engellemenin mücadelesi içine giriyor''.

    Terörle mücadelenin sadece güvenlik tedbirleri ile başarıya ulaşamayacağını anlatan Erdoğan, yoksulluk, yasaklar, yolsuzluk ile de mücadele ettiklerini ve terör örgütünün elinden tüm istismar araçlarını alacaklarını ve 81 ili eş zamanlı büyüteceklerini vurguladı.

    Erdoğan, "Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız, dedik. Bu ülkenin tüm farklı bölgelerine, batıya ne gelmişse doğuya, güneydoğuya da o gelecek. Kuzeye ne gelmişse güneye de o gelecek. Ayrım yapmayacağız. Onun için de 780 bin kilometre karelik vatan topraklarının tamamını en modern şekilde ayağa kaldıracağız, dedik'' şeklinde konuştu. Türkiye'de bunu başarmanın mutluluğu içerisinde olduklarını belirten Erdoğan, ''Ne yaptık? GAP dedik, DAP dedik, KOP dedik. Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi, bu üç tane projeyi bir bakanlık altında topladık. Şu anda bu bölgelerde, sadece Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığımız yatırım, şu anda öyle zannediyorum ki 20 milyar doları buldu. Bunlar bugüne kadar olmuş şeyler değil'' dedi.

    Eğitimden sağlığa, her tarafın, ulaşımın ayağa kalktığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Sadece şurada, Erzurum'da çok enteresandır, Anamuhalefet Partisi'nin Genel Başkanı Erzurum'a gidiyor. Bizim ile ilgili diyor ki, 'Bunlar bereketsiz' diyor. 'Bakın kar bile yağmıyor' diyor. Öyle bereketli ki... Diyor ki, 'Kaynak nerede diye soruyor' diyor 'Başbakan'... 'Türkiye ilk 20'nin içinde. İşte kaynak' diyor. Bu ilk 20'ye sen mi getirdin bu ülkeyi? 'El insaf' denilen bir söz var. Erzurum'a gittin de oradaki o dev kış oyunlarıyla ilgili yapılan tesisleri görmedin mi? İnsanın eline, diline durur. 650 trilyon yatırım yaptık, Erzurum kış oyunlarına hazırlanıyor Perşembe günü. Sayın Kılıçdaroğlu sende zerre kadar ülkeseverlik varsa, vatanseverlik varsa kış oyunlarının açılışına gel. Kar var mı, yok mu gör. Onlar laf üretiyor biz iş üretiyoruz. Hemen oradan vatandaşın birisi kalktı, 'CHP'nin kaybolan o 1 trilyonu ne oldu Sayın Kılıçdaroğlu? Kaybedenleri açıklamadınız' diyor. Bunlar bu. Bunların Hazine'yi doldurup ellerine verin, inanın hemen arkasından Hazine boşalır. Çünkü geçmişleri böyle. Hep dolu aldılar arkadan boşalttılar. Onun için de benim milletim bunu iyi biliyor. İyi bildiği için de milletim hiçbir zaman bu CHP zihniyetine, bu ülkede tek başına iktidar yolunu açmadı.''

    27 Ocak Perşembe günü Dünya Üniversitelerarası Erzurum Kış Oyunları'nın açılışını yapacağını yineleyen Erdoğan, ''Erzurum artık doğunun 1 numaralı kenti haline geliyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik sürecinin adım adım hedefe ilerlediğini gördüklerini belirterek, dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını ifade etti.


    'Hepsinin de inancı bizim güvencemiz altında'

    Bu ülkenin yüzde 99'unun Müslüman olduğunun söylendiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bunu tabii neye göre ölçüyorlar, biçiyorlar bilemiyorum. Ama mezhebi olarak farklılıklar var. Sünni'si, Alevi'si vesairesi... Ama ülkemizde az da olsa Musevi'si, Hristiyan'ı var vesaire.. Hepsinin de inancı bizim güvencemiz altındadır. Ayırım asla yapamayız. Böyle bir hakkımız yok. Bu güvence altında biz bu ülkede bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız. Bu yola böyle gireceğiz. Hiçbir Sünni'nin Alevi'ye, Alevi'nin Sünniye tahakküm etmesi düşünülemez. Kimsenin böyle bir hakkı yok. Biz bunu baştan beri savunduk ama birileri hedef saptırma gayreti içerisine girebilirler. Biz diyoruz ki 'Bizim işimiz var. Emrolunduğu gibi dosdoğru ol' diyoruz yola devam ediyoruz.''



    'Türkiye'den umut fışkırıyor'

    Türkiye'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bir değişim yaşadığını belirten Erdoğan, ülkenin her yerinden, her şehrinden artık umut fışkırdığını dile getirdi.
    Başbakan Erdoğan, 8 yıl öncesi göz önüne getirildiğinde başkent Ankara'nın yanı başındaki Çankırı'ya, Yozgat'a, Kırıkkale'ye ulaşamadığını ifade ederek, ''Başkent Ankara -bırakınız Ardahan'ı, Iğdır'ı, Tekirdağ'ı, Denizli'yi- kendi köylerine, ilçelerine Nallıhan'a, Şereflikoçhisar'a, Çubuk'a, Güdül'e bile hizmet ulaştıramıyordu. Ama şimdi Ankara kendi köylerine ulaşıyor. Kızılcahamam'ın Dereneci köyüne, Güdül'ün Çukurören köyüne kadar Ankara yol götürüyor, -şimdi artık böyle bir Ankara var- su götürüyor'' dedi. Ankara'nın artık 80 vilayetin tamamına ulaştığınını, duble yollarla Ardahan'a kadar bağlandığını anlatan Erdoğan, ''Eksiklerimiz yok mu? Var. Onları da gidereceğiz, süratle gidereceğiz'' diye konuştu.


    'Dünyayı kucaklayan bir Ankara...'

    Toplu Konut İdaresiyle (TOKİ) 81 vilayetin tamamına konut götürüldüğünü dile getiren Erdoğan, 8 yılda 470 bin konuta başlandığını, bunun yaklaşık 340 bininin sahiplerine teslim edildiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Şırnak'a üniversite götürüyor, Eskişehir'e, Konya'ya, Yozgat'a, Sivas'a, Bursa'ya, İstanbul'a hızlı tren hatları döşüyor. Ankara, artık malum üniversiteleriyle değil, Çubuk'ta da Yıldırım Beyazıt Üniversitesiyle anılacak. Ankara, artık sadece köyleriyle, ilçeleriyle, 80 vilayetleriyle değil, Bağdat ile ilgileniyor, Kabil ile ilgileniyor, Karaçi'ye uzanıyor, Beyrut'a uzanıyor, Gazze'ye, Kudüs'e kadar yardım elini uzatıyor. Ankara, AK Parti iktidarıyla gidiyor, Melbourne'deki, Toronto'daki, Berlin'deki, Kırcaali'deki, Sancak'taki vatandaşlarına, soydaşlarına ulaşıyor. Ankara, AK Parti iktidarıyla Moğolistan'a uzanıp, oradaki Türk eserlerini ayağa kaldırıyor. Ankara, AK Parti ile Saraybosna'ya uzanıyor. Oradaki camilerimizi, külliyelerimizi, köprülerimizi tamir ediyor. Ankara, AK Parti iktidarı ile Kudüs'te, Kosova'da Osmanlı şehitliklerini tamir ediyor.''

    8 yıl önce ayakları üzerinde duramayan sendeleyen kendi derdine merhem bulamayan bir Ankara'nın var olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün dünyayı kucaklayan, dünyaya güçlü şekilde barış mesajlarını haykıran, hakkı söyleyen, haklının yanında yerini alan bir Ankara var. Bir köy, bir kasaba görünümündeki Ankara, bugün sadece Türkiye'nin değil, dünyanın artık bilim şehirlerinden bir tanesi haline geldi. Ankara bugün sadece Türkiye'nin değil, dünyanın bir sanayi kenti haline geliyor. Ankara, bugün modern altyapısıyla, ulaşım imkanlarıyla Türkiye'nin de dünyanın da önemli bir turizm kenti haline geliyor. 8 yıl önce Ankara'ya uçakla geldiğiniz zaman nasıl bir havalimanına iniyordunuz? Adeta gecekondu, öyle bir terminal binası... Nasıl bir yolla Ankara merkeze ulaşıyordunuz? Ama şimdi, modern bir terminali, bunun yanında Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu Turgut Özal Bulvarı ile şehre giriyorsunuz. Bitmedi, bütün o gecekonduların olduğu bölgelere TOKİ ve Büyükşehir Belediyemiz el ele konutları inşa ediyorlar. Bir tarafta modern ve bir tarafta yerel mimariyle konutlar yapılıyor. İnşallah süratle de sahiplerine teslimat başlayacak.''



    'Türkiye fazlasını hak ediyor'

    Başbakan Erdoğan, ''Şehre girerken, 'Biz şimdi gerçekten büyük bir şehre geldik ve Türkiye'nin başkentine geldik'... Herkes bunu görüyor, biliyor, söylüyor. Yabancı dostlar, devlet başkanları, başbakanları geldiği zaman, hele kısa bir zaman önce geldiyse, bize söyledikleri ne biliyor musunuz? 'Her gelişimizde buralar değişiyor. Çok büyük bir değişim var ülkenizde ve bu zaten belli' diyorlar. Ankara, artık uluslararası ticarette söz sahibi olan, uluslararası fuar boyutu olan bir kent'' diye konuştu.

    Ankara'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olduğu kadar, artık bölgesinde barışın, huzurun, istikrarın, diyaloğun başkenti de olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ankara, bizim başkentimiz olduğu kadar, Medeniyetler İttifakı'na, küresel ekonomiye, küresel barış çabalarına başkentlik yapıyor. 8 yılda Türkiye'ye nice rekorlar yaşattık. Ama yeterli değil. 8 yılda Türkiye'ye nice tarihi başarılar yaşattık ama yeterli değil. 8 yılda Türkiye'yi her alanda büyüttük ama yeterli değil. Biz bütün bunları birer başlangıç olarak görüyoruz. Türkiye'nin bundan çok fazlasını hak ettiğine inanıyorum'' dedi.



    Başbakan, gazetecilerin sorularını yanıtladı

    Başbakan Erdoğan, Ankara Spor Salonu'ndaki ''Türkiye 2023'e yürüyor, Ankara AK Parti'de Buluşuyor'' programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'AK Parti ile Hizbullah ile işbirliği yapıyor' şeklinde bir açıklaması oldu. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir'' sorusu üzerine, Erdoğan ''Kendine göre bu tespiti Ana Muhalefet Partisi'nin Genel Başkanı eğer kullanmışsa, bu bir defa genel başkanlığın ötesinde bir yaklaşım tarzıdır ve en azından bir terbiyesizliktir. Çünkü bir iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Ak Parti'yi Hizbulullah ile herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirme gayreti içerisine girmek bir densizliktir, namertliktir. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez. Bunu açıklamadığı sürece bu densizlik, bu namertlik onun üzerinde ve camiasında kalacaktır. Bunu bu kadar açık söylüyorum. Bu kadar ağır kullanıyorum. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez, böyle bir hale getiremez.''

    Erdoğan, ''Gazeteci Yazar Uğur Mumcu'nun öldürülüşünün 18. yılı. Mumcu'nun katilerinin ortaya çıkarıldığını düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, olayın zanlılarının yakalandığını, şu anda tutuklu olarak mahkemelerinin devam ettiğini söyledi. Bundan sonrasının yargıyla alakalı olduğunu, yürütme ile ilgili bir süreç olmadığını belirten Erdoğan, ''Biz temenni ederiz ki biran önce burada da yargı kararını vermiş olsun. Ve bundan gerek ailesi, gerek millet, gerekse bizler de netliğe kavuşması sebebiyle huzur bulalım'' dedi.



    Polislerin askerlik süreleri

    Polislerin askerlik sürelerine ilişkinle ilgili çalışmalara ilişkin olarak soru üzerine Erdoğan, 1111 Sayılı Askerlik Kanunu'nun 10. maddesinde yeni bir düzenleme yaptıklarını ve bu düzenlemeye göre, gerek polis akademisi mezunları gerek iki yıllık yüksekokul mezunlarının 10 yıl polislik görevini yaptıktan sonra askerliğini yapmış sayılacaklarını ifade etti. Erdoğan, şu anda askerlik görevini yapmakta olanların bu kanun çıktıktan sonra askerlik görevleri durdurularak terhis edilmiş olacaklarını kaydetti. Erdoğan, ''Şu anda 38 bin gibi bir yığılma var. Bunlar da yine aynı şekilde bu yasadan istifadeyle askerliğini yapmış olacaklar, fakat 10 yılı tamamlamayanlar askerliklerini yapmamış olacaklar. Askere sevk edilecekler'' dedi.




    'Milletimizin takdirleri çok çok önemlidir'

    ''Bazı Ergenekon sanıklarının CHP ve MHP'den milletvekili adayı olacağı söyleniyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Erdoğan, her siyasi partinin bu tür tasarruflarda seçim yasasının ve yasaların elverdiği ölçüde istediği şekilde hareket edebileceğini belirtti. Başbakan Erdoğan, ''İstediği şekilde hareket ettikten sonra milletimizin takdirleri çok çok önemlidir. Milletimizin takdirleri de bireysel değildir. Milletimizin takdirleri geneldir, bunun yansımasını da en güzel şekilde Haziran 2011'de görürüz'' dedi.

    Erdoğan, ''İsrail'in, Mavi Marmara baskınında İsrail askerlerinin tutumunun 'uluslararası hukuka uygun olduğu' yönünde raporu var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Bu sipariş üzerine bir rapordur. Kendi ülkesinde hazırlatılan bir raporun kıymeti harbiyesi olabilir mi? Şu anda Cenevre'den çıkan sesi, çıkan raporu gördünüz. Bu olayın uluslararası sularda, alçakça, vahşice bir olay olduğu bu raporda açıkça ifade ediliyor. Şu anda yapılmakta olan panel çalışmaları devam ediyor. Birleşmiş Milletlerin bu konuda yakın takibi var. Bunlar devam ediyor. Bizler bu işin takipçisiyiz. Benim nezdimde bu hazırlanan raporun kıymeti harbiyesi, geçerliliği yoktur'' yanıtını verdi.

    CHP'den ''Hakikat Komisyonu'' kurulması yönünde bir teklif geldiğinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, ''O, onların kendi takdiridir. Bizim için önemli olan bunun içeriğidir. Zarf, mazruf meselesi. Biz zarfla değil, mazrufla uğraşıyoruz'' diye konuştu. ''Balyoz darbe planıyla ilgili yeni belgeler ortaya çıktı. Örgütün 2008 yılına kadar aktif olduğu yönünde iddialar vardı. Bu süreci nasıl takip ediyorsunuz?'' sorusuna Erdoğan, ''Bunlar artık savcılık elinde olan dosyalar. Savcılığın bizzat yapmış olduğu bir operasyon ve dosyaların hepsi kendisinde, süreci de bizzat kendisi yürütüyor. Temennimiz odur ki, ne kadar gizli kapaklı şeyler varsa, bunlar açığa kavuşsun ve ülkemiz de böylece bu tür şeylerle şeffaflık olayını gerçek yüzüyle görmüş olsun'' yanıtını verdi.


    Lübnan'daki hükümet krizi

    Başbakan Erdoğan, ''Lübnan'daki hükümet krizinin çözümü noktasında bir uluslararası toplantı yapılabileceğini ifade etmiştiniz. Önümüzdeki günlerde bu noktada bir adım gelecek mi'' sorusu üzerine, ''Şu anda bir kesintiye uğradı diyebilirim. Lübnan şu anda kendi içinde kendisi olayı çözme konumunda, parlamento kendi içinde başbakanını tayin etme kararında. Bunun adımını atacaklar. Temennimiz odur ki, parlamento kendi içinde yapacağı bu seçimde kararını en isabetli, en hayırlı şekilde versin ve bir an önce Lübnan'daki bu çözümsüzlük çözüme kavuşmuş olsun'' dedi.

    Bir gazetecinin, ''Aktütün Karakolu yakınında silahlar bulundu. Genelkurmay bunu kabul etti. Bir değerlendirme alabilir miyiz'' sorusunu Erdoğan, şöyle yanıtladı: ''Genelkurmay Başkanımdan konuyla ilgili bilgiler aldım. Bu, Genelkurmay Başkanımın da bana verdiği bilgilere göre tamamen çevrede bulunmuş, geçmişten itibaren. Taşınma esnasında da bunların orada hurdalık diye ifade edilen bölgede bırakılmış olan, bir kısmı unutulmuş olan silahlar. Zaten öyle çok büyük sayıda olmadığını, tamamıyla bunların o tür aramalarda veya ele geçirilen bu tür silahlar olduğu mahiyetinde. Kendi envanterinde olmayışları da oradan geliyor.'' ''Ramiz Ongun ve Mehmet Ağar'ın partinizden milletvekili adayı olacağı söyleniyor'' denilmesi üzerine Erdoğan, partisine bu tür katılımlar olduğunda bunları gizli değil, açık yapacaklarını söyledi.

    Erdoğan, ''Ben de gazetelerden birçok şey okuyorum. Şu anda bu söylediklerinizin bizimle herhangi ilgili bir yanı yok, ama netleştiğinde, herhangi bir şey olursa zaten biz onu ya grup toplantımızda veya partimizin herhangi bir toplantısında açıklarız. Aynen böyle gümbür gümbür bu katılımlar devam eder'' diye konuştu. ''İstanbul'da tüm taraftarların biraraya geldiği size karşı yapılmış bir eylem vardı'' denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Tüm taraftarlar dediğiniz kaç kişiydi, kimler tarafından organize edildi? Bunlara bakın. Böyle grupçukların, belli bir siyasi parti tarafından organize edilen bu tür olayların hiçbir zaman bizim futbolseverleri, spor camiasını ilgilendiren bir olay olmadığını gönül rahatlığıyla ifade ederim. Onların eline topu verseniz bomba diye karakola götürürler. Ama bunlar karakola da götürme niyetinde olanlar değildir. Başka yere götürürler.''
    Bir başka soruya karşılık Erdoğan, Erzurum ziyareti sırasında 27 Ocakta geniş katılımla öğrencilerle biraraya geleceğini de söyledi.

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a sert çıktı
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirilerine partisinin grup toplantısında yanıt verdi. Bağırma ile çağırma ile işlerin yürümediğini belirten CHP Genel Başkanı, "Bu işler akılla, mantıkla olur. Boş varilin sesi yüksek çıkar, boş olduğu için. Öyle bağır, çağır, hakaret et, küfret, bunlarla ilgisi yok" dedi.


    Ankara- Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı'nın eleştiri oklarında Başbakan Erdoğan vardı. Meclis Adalet Komisyonu'ndan istifa eden 5 milletvekiline konuşma hakkı tanınmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Halk için çalışanlar için mesai kavramı olmaz. CHP milletvekilleri AKP'nin figüranı mı olacak, biz bunu mu kabul edeceğiz? Senin figüranların, emir kulların var zaten orada" dedi.

    Komisyondan istifa eden CHP'li milletvekillerine gösterilen tepkiyi eleştiren CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

    "Arkadaşlarımız komisyondan toplu olarak istifa ettiler. Çalışılmaz dediler. 'Niye istifa ediyorsun.' Sen önce kendine sor Başbakan, niye 5 dakika ile sınırlandırıyorsun. Genel Kurul'da konuş, Meclis Başkanı sana 5 dakika versin. İçine sindiriyor musun, sindirmiyor musun? İtiraz geldiğinde sen mi susturacaksın yoksa ben mi susturacağım derken, efelik yaparken, bırak parlamenter de konuşsun."

    "Elbette direneceğiz"

    AKP tarafından baskı kurulduğuna dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Elbette direneceğiz. Halka anlatacağız. Başbakan'ın anlamadığı bir şey var. Sanıyorlar ki bu CHP'liler de bizim gibi biat kültürünün sonucu olarak parlamentoya geldiler. Biz öyle değiliz. Birilerine biat ediyorsa AKP'li milletvekillerinin o kendi sorunlarıdır" dedi.

    Başbakan'ın gittiği illerde bazı vatandaşlara yapılan uygulamayı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Doğu ve Güneydoğu'da Hizbullah ile kanka olursun. Çıkar milletvekillerin itiraf ederler. Sonra beyefendi der ki; bunlar demokratik derneklerdir. Mahkemenin kararları var. Terör örgütünün yan kuruluşu diye karar var. O karardan sonra o milletvekilleri oraya gidiyor. Ne olduklarını hepimiz biliyoruz" diye konuştu.

    "Kim çark ediyor, kim kıvırıyor?"

    Yüksek yargı organlarının yapısını değiştiren tasarıları hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Hükümetin kafası karışık. Daha düne kadar Yargıtay'da 250 sayısı çok fazla 150'ye inmeli diyorlardı. Sonra ne oldu 250 az dediler. Kim çark ediyor, kim kıvırıyor. Çık millete hesabını ver. Çıksın Başbakan hesap versin" dedi.

    "Bütün örgütlerimiz sokak sokak örgütlenecek"

    "Bağırma ile çağırma ile bu işler olmuyor. Bu işler akılla, mantıkla olur" diye seslenen CHP Genel Başkanı, "Boş varilin sesi yüksek çıkar, boş olduğu için. Öyle bağır, çağır, hakaret et, küfret, bunlarla ilgisi yok" dedi.
    "Bizim yapacağımız şey halka gitmek ve AKP'nin ikiyüzlülüğünü anlatmak" diye vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Gerekirse bütün örgütlerimiz sokak sokak, cadde cadde, mahalle mahalle, semt semt örgütlenecek. Biz tek başına iktidar için mücadelemizi vereceğiz" şeklinde konuştu.

    Mısır ve Tunus'taki olayları hatırlatan Kılıçdaroğlu, söz konusu olayları tetikleyen konunun yolsuzluk ve işsizlik olduğuna dikkat çekerek, "Yargı bağımsız değil. İşsizlik kol geziyor. Baskı almış başını gidiyor" dedi.

    Başbakan'ın darbelerden bahsettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
    "Sayın Başbakan 8 yıldır bir darbe lafı tutturmuş gidiyor. Bıktık darbe edebiyatından. Ben şunu söyledim, Sayın Başbakan eğer bu ülkede darbe olacaksa o tankın önüne önce Kemal Kılıçdaroğlu çıkacaktır, ne korkuyorsun sen. Darbe yok arkadaşlar, hangi çağda yaşıyorsunuz. Milletin gündemini çalmak istiyorlar. Çık milletin karşısına işsizliği çözeceğim de. Darbe olacakmış, ne darbesi. Nereden çıktı bu işler. Milleti korkutuyorlar. Rahmetli Menderes'i sömürmeye kalkıyor. Sen kim rahmetli Menderes kim? Sen daha Menderes'in vasiyetini okumamışsın. Milleti darbe diye korkutuyorlar. Kim darbe yapacakmış yok öyle bir şey."

    "Sayın Başbakan halkın gündemini halkın önünden çalmak istiyor" diye seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
    "Tipik bir örneği, Kars'taki heykel. Bu milletin derdi yok 70 milyon Kars'taki heykele kilitlendi. Bu milletin derdi işsizlik. Bu ülkede açlık var. Tutturmuş 'heykeli yıkacağım.' Kendisini arabadan kurtaran balyoz vardı ya o balyozu alsın Kars'taki heykeli yıksın kardeşim. O heykeli yıkarsa tarihe heykel yıkan Başbakan olarak geçer. Hep yolsuzluklarla, baskı rejimiyle tarihe geçecek değil ya. Yargıyı ele geçirmek için çaba veriyor, onun için tarihe geçecek değil ya, bir de heykel yıkan Başbakan olarak tarihe geçsin" dedi.



    "Öfkene hakim olamıyorsan siyaseti bırak"

    Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiri yağmuruna tuttu. Başbakan'ın üslubunu eleştiren Kılıçdaroğlu, "(öfkene) hakim olamıyorsan siyaseti bırak" çağrısı yaparak, şöyle dedi:
    "Kimse ile kavga etmek istemiyoruz. Başbakan, Burdur ve Denizli'de esip gürlüyor. Neler varsa ağzından çıkıyor, kontrolsüz bir biçimde. Esip gürlüyor. Anlamak mümkün değil. Esip gürlese bir şey olsa eyvallah. Esiyor yaprak da kımıldama yok, gürlüyor bir damla bile yere düşmüyor. Ne esip gürlüyorsun kardeşim adam gibi oturup konuş. Ne bağırıp çağırıyorsun. Bağırıp çağırıyor da doğruyu söylese eyvallah diyeceğiz. 'Ben de insanım' diyor, 'ben de öfkeme hakim olamıyorum' diyor. Hakim olamıyorsan siyaseti bırak. Kimse sana zorla siyaset mi yap diyor. Siyasetçinin görevi sakin olmak, eleştiriyi sabırla dinlemektir."

    "Atma Recep din kardeşiyiz"

    Denizli'de, AKP'li bir vatandaşın kendisine soru sorduğunu ve yanıtını da verdiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Bir vatandaş Denizli'de 1 trilyonun hesabını sormuş. Ben de o soruya yanıt vermemişim. İnsaf, insaf ki ne insaf. Meşhur bir laf var ya. Atma Recep din kardeşiyiz diye. Aynen öyle" dedi.

    Her sorunun yanıtını verdiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı, "Orada Denizlililer var, medya var. Soruyu soran da AKP'li vatandaşımız. Her sorunun yanıtını verdim" dedi. Başbakan'ın bu konudaki sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Çıkıyorsun kürsüye, onlara doğruyu söylemiyorsun. Bir Başbakan'a yakışır mı? Sana yakışır mı? Oturuyorsun bir de namaz kılıyorsun, camide miting yapıyorsun. Kalkıyorsun bir de yalan söylüyorsun. Ben o sorunun yanıtını verdim" dedi.

    AKP'nin de hesaplarının incelendiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Anayasa Mahkemesi tarafından bazı giderler kabul edilmedi, bizimki gibi. Biz hiçbir zaman çıkıp niye bu giderler kabul edilmedi sen hortumcusun demedik. Neden biz de gider yapmışız o da gider yapmış ama Anayasa Mahkemesi bazı giderleri kabul etmiyor. Saygı duyuyoruz" dedi.
    "Burada çalınan bir para yok. Ama bizlerle onlar arasında bir fark var" diye konuşan CHP Genel Başkanı, "Biz de hiçbir zaman parti yöneticilerinin parfümleri, kişisel bakım ürünleri partinin hesabından ödenmez. Yok öyle bir şey. Kendi cebinden alırsın. Başbakan'a soruyorum. Senin şu parfüm merakın nereden geliyor? Senin şu kişisel bakım ürünlerin nedir, çık anlat bakalım? Sen bunları niye AKP'ye fatura ediyorsun? Çık millete anlat" diye seslendi.

    "Korktular, torba tasarıya bir hüküm koydular"

    "Senin yüzünü göstereceğim, senin maskeni indireceğim" diyen CHP Genel Başkanı, AKP'nin korktuğu için Torba Tasarı'ya bir hüküm eklediğini belirterek, şöyle devam etti:
    "Bunlar Torba Tasarı'ya bir hüküm eklediler. Okuyorum, 'siyasi partiler amaçlarına ulaşmak için gerekli gördükleri siyasi faaliyetleri kapsamında her türlü harcama yapabilirler'. Demek ki parfüm kullanırsan, kişisel bakım ürünleri kullanırsan parti amacına ulaşmış olur. AKP bu."

    "Ortada bir hortumlama yok ama Başbakan arıyor, tarıyor bu CHP'de ne bulacağım diye" diyen CHP Genel Başkanı, "Sayın Başbakan sen bir şey bulamazsın, avucunu yalarsın bu konuda. Yolsuzluk konusunda avucunu yalarsın" dedi.

    Başbakan'ın, kendisinin SGK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemi eleştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben bir iki bakan hariç bütün bakanlarla kavga ettim. Hiç kimseye ödün vermedim. Sayın Başbakan beni eleştirecekse doğru yerden eleştirmesi lazım" dedi.
    SSK emeklilik sigortasında ilk finans açığının 1970 yılında çıktığını kaydeden CHP Genel Başkanı, "Açık, 2 milyar 794 milyon civarında" dedi. "Bilgisizlikle bir adam bir yere gidebilir mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, 1999'da emekli olduğunu hatırlatarak, 2000 yılında finans açığı 2 milyar civarında olduğunu 2009 yılında finans açığının ise 28 milyar civarına çıktığını söyledi. Başbakan'a, "Hadi çık adam gibi yanıt ver, hangisi daha büyük" diye soran CHP Genel Başkanı, "Benden korkuyor ama onun korkusunu pekiştireceğim ben" dedi.
    Yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkarmasının ardından AKP'de, "Kılıçdaroğlu'nun bir açığını bulabilir miyiz" diye bir arayış başladığına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
    "2008 yılında bir onay alıyorlar. 1991'den bugüne kadar bütün ihaleler incelensin diye, müfettişlere veriyorlar. 2 yıl inceliyor. 17.06.2010 tarihli onaya geliyorum. Onay şu; konu hakkında yapılacak bir işlemin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Başbakan'a soruyorum. Benim ihale dağıttığımı söylüyorsun. Onların yaptığı işlemlerde hiçbir şey bulunmadı. Hesaplarım incelendi. Bakanlar seferber oldular, bulamazlar. Peki Sayın Başbakan sen hangi ahlakla hangi siyasi tutarlılıkla benim ihale dağıttığımı söylüyorsun. Benim adım Recep Tayyip Erdoğan mı?"

    Yürekleri yok

    Başbakan'a isteği kanalda ve istediği gazetecilerle tartışmak için çağrı yaptığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Ama gelemezler. Yürekleri yok. Bunlar da ne yürek var, ne hak hukuk var" dedi.

    Başbakan'a iki kez soru sorduğunu, ancak yanıt alamadığını vurgulayan CHP Genel Başkanı, "Sen onardığın camide namaz kıldın. O caminin onarımında yolsuzluk yapıldı, Sayın Başbakan'dan bir ses çıktı mı, çıkmaz. Bunların Müslümanlığı kendilerine. Yolsuzluk yapacaksın, üstelik milletin ibadet yaptığı yerde yapacaksın, yolsuzların sırtını sıvazlayacaksınız, sonra gelip bana laf uzatacaksın. Biz kazandığımız her kuruşu alın terimizle kazandık. Boğazımızdan aşağıya haram lokma inmedi. Bunu önce Başbakan bilsin" dedi.

    Başbakan'ın Mardin'de 78 tesis açtığını ifade eden CHP Genel Başkanı, "Çoğu ikokul, ortaokul, lise. Okulun badanası yapılmış tesisi açıyor, çatısı aktarılmış tesisi açıyor. Milleti kandırıyor. Recep Tayyip Erdoğan milleti kandırıyor. Çık bu 78 tesisi adam gibi açıkla.Ardahan'a gitti, 27 tesis açtı. İstinat duvarı yapmışlar, onu açıyor. Hadi kuldan utanmıyorsun da, insan Allah'tan korkar ya. Millete yalan söyleme Allah'tan kork. Bunu yaparken devletin uçağını kullanıyorsun" dedi.
    CHP Genel Başkanı, AKP'nin, "Aldatanlar ve Kandıranlar Partisi" olduğunu ifade etti.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Kılıçdaroğlu’ndan ‘Kürdistan’ açılımı
    CHP’nin Ortadoğulu medya mensuplarına verdiği davete sürpriz bir kuruluş da eklendi.
    CHP, Kılıçdaroğlu’nun Ortadoğu ülkelerinden bazı gazetecilerle yaptığı toplantıya davet edilmeyen Kürdistan Haber Ajansı temsilcisini son dakika değişikliği ile görüşmeye dahil etti.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ortadoğu'da faaliyet gösteren ve Türkiye'de temsilciliği bulunan bazı basın yayın kuruluşları ile dünkü kahvaltılı buluşması öncesi ilginç bir trafik yaşandı. Toplantıya çağrılan isimler arasına "son dakika" değişiklik yapılarak, Kürdistan Haber Ajansı (Ajansa Kurdistane-AK News) da davet edildi.

    Çağrılmayınca kendi başvurdu

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk'ün organize ettiği toplantıya İran Radyo ve Televizyonu, İran Haber Ajansı, BAE Al Arabiya TV, Katar Al Jazeera TV, Lübnan Al Manar TV, Katar Al Arab Gazetesi, Kerkük Gazetesi, Kerkük Haber Ajansı, Kuveyt Haber Ajansı, Lübnan LBC, Mısır M na Orta Doğu Haber Ajansı ve Irak Türkmen Şanı Dergisi temsilcileri davet edildi. Bu isimlerin Genel Merkez'den duyurusu da önceki gün gerçekleşti. Davet listesinde olmayan merkezi Erbil'de bulunan ve kamuoyunda Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesut Barzani'ye yakınlığı ile bilinen Kürdistan Haber Ajansı'nın Türkiye Temsilcisi Kemal Avcı da toplantıya katılmak için başvuruda bulundu. Parti yönetiminin onaylamasının ardından Avcı da toplantıya katıldı. Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada Tunus ve Mısır'da yaşanan gelişmelere değinirken, demokratik dönüşüm hareketlerine dışarıdan dolaylı ve doğrudan müdahale etmek yerine bu ülkeler için özgürlük ve demokrasiyi daha sesli dile getirmek gerektiğini ifade etti.

    Seçim öncesi Irak’a gidecek

    Ön yargılarımızı tarihe gömmeliyiz diyen Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da gelecek henüz yazılmamıştır. Onu demokratik değerlerle yazmak bize düşüyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, seçimden önce Irak'a gideceğini de söyledi. Ziyaretin Bağdat yönetiminin vereceği tarihe göre netleşeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Kerkük'ün statü sü ne iliş kin ola rak ise şunları söyledi: Kerkük'te özel bir yönetim kurulmalı, yönetim tek bir gruba verilmemelidir. Farklı grupların çatışması değil, uzlaşması üzerine bir çözüm bulunmalıdır." CHP lideri Kılıçdaroğlu, Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak da İsrail'in hata yaptığını, özür dilemesinin ilişkileri rahatlatacağını vurguladı.

    Arıtman'ı Irak'a götüreceğim

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin CHP Milletvekili Canan Arıtman'ın, "Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz" açıklamasını anımsatarak Arap kadınlarının aşağılandığını ifade etmesi üzerine, "Yanlış bir söylem, doğru bulmuyorum. Canan Hanım'ın Arap kadınlarını tanıması lazım. Irak gezisine birlikte götüreceğim" dedi.

    "Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz" sözlerine açıklık getiren Arıtman ise şunları söyledi: "Açıklamama kadın hakları açısından bakılmasını dilerim. Bu değerlendirmemim kılıkla kıyafetle ilgisi yoktur, insan haklarıyla ilgili değerlendirmedir. Türkiye'de de son yıllarda kadın hakları konusunda gerileme var. Geriye gidişi ulusal ve uluslararası raporlarda görüyoruz. Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Kadın Erkek Eşitliği Raporu'na göre Türkiye, kadın-erkek eşitliği bakımından 134 ülke arasında sondan 8. sırada bulunuyor. Yemen, Suudi Arabistan gibi ülkelerle aynı sıralarda bulunuyoruz. Benim uyarım bu yöndeydi." Arıtman, Kılıçdaroğlu ile birlikte Irak'a gidip gitmeyeceğiyle ilgili olarak, "Sayın Genel Başkanımızın vereceği her göreve hazırım" dedi.

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    AP'ye kızdı: Dengesizler!
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın özgürlüğü ile ilgili sert eleştirileriyle gündeme gelen Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporuna "Raporu hazırlayanlar dengeli değil" diyerek yanıt verdi. Erdoğan, "Biz bildiğimizi okumakla görevliyiz" diyerek raporun tamamen sipariş üzerine hazırlanmış bir rapor olduğunu iddia etti.


    İstanbul- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi adeta topa tutan Avrupa Parlamentosu'nun hazırladığı son Türkiye raporunu ve hazırlayanları "dengesiz" olarak niteledi.

    Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklandıkları döneme denk gelmesi nedeniyle Türkiye'deki basın özgürlüğüne sert eleştiriler getiren raporu değerlendiren Erdoğan raporun "sipariş üzerine" hazırlandığını iddia etti.

    "Raporun ve hazırlayanların dengeli olduğuna inanmıyorum" diyen Başbakan, 'herhangi bir adım atacak mısınız?’ sorusuna da, "Adım atmamıza gerek yok, onlar rapor hazırlamakla biz de bildiğimizi okumakla görevliyiz" dedi.

    Raporla ilgili "O ifadeler Türkiye'deki basın özgürlüğünü anlatmıyor" diyen Erdoğan, "tutuklu gazetecilerin hiçbirinin yazdıklarından ötürü içeri girmediğini" savundu.

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    kktc
    İletiler
    672
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Avrupa parlementosu raporunda basın konusunda uyarıda bulunmuş... Bir bakalım:

    UYARI 1: "Türkiye'de basın özgürlüğü ihlali endişe verici boyutta. Türk hükümetini basın özgürlüğü ilkelerini desteklemeye çağırıyoruz."

    UYARI 2: "Türk medyasında basın özgürlüğü, sansür endişe verici. Basının bağımsızlığı demokratik toplumun 'Olmazsa olmazı' dır."

    2006 yılında AB nin AKP ile ilgili"yolsuzlukla mücadele eden makamlar zayıf,yolsuzluk yaygın"raporu hazırladığını da hatırlayalım....

    ***

    Başbakan Erdoğan'a göre tutuklananların hiçbiri gazetecilikten tutuklanmamış.Başbakan: "Çetelerin tetikciliğini yapıyorlar. Darbelere çanak tutuyorlar. Psikolojik harekatlar yürütüyorlar." şeklinde değerlendiririyor içeri alınan gazetecileri...İlginç olan konu kendisine muhalefet olan gazetecileri bu şekilde düşünüyor...!..Bırakın demokrasi'yi krallıkla yönetilen kaç ülkede bizdeki kadar tutuklu gazeteci var?...Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ı hücre hapsine atan AKP İLERİ (!) demokrasisinin Deniz Fenerini yargılayacak kadar ileri gidemediğini ;
    AKP Hükümetinin Bölücübaşının cezaevi koşullarını her gün daha da rahatlattığını en son da hücresine plazma tv koyduğunu da unutmayın.!


    Basın özgürlüğü mü dediniz ???.. "Bize karşı çıkan kanı bozukları tahlil etmeli" Ahmet Aydoğmuş AKP Çorum milletvekili 23 Şubat 2010...

    Basın özgürlüğü mü dediniz ???.. :"Köşe yazarları daha az yazarsa ülke huzur bulur"Recep Tayyip Erdoğan 1 Aralık 2009

    Muhalif Gazeteciler neden hapiste sorusunun en güzel cevabı buyrun :''Şimdi Fişleme sırası bizde''Avni Doğan (AKP K.Maraş Milletvekili )

    ***

    Recep Tayyip Erdoğan'ın basındaki diğer demeçleri:

    Recep Tayyip Erdoğan'ın 21.11.1994 tarihli milliyet gazetesinde yayımlanan demeci."ELHAMDÜLİLLAH ŞERİATÇIYIZ"...

    “Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.”

    “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.”

    “Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın etkileridir. Her şey ona göre belirlenir.”

    ''Hem laik hem müslüman olunmaz! Ya müslüman olacaksın ,Ya laik...İkisi bir arada ters mıknatıslama yapar''Recep Tayyip Erdoğan...yorumsuz..!


    "Bütün okullar İmam Hatip yapılacak” 17.9.1994 Cumhuriyet

    ''Demokrasi Bizim için bir amaç değil araçtır.Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız''!

    *****

    Birde hangisine inanacağız şeklinde demeçleri var, Recep Tayyip Erdoğan'ın..

    19 Şubat 2003 AKP Hükümeti: “ABD’nin yanında olmayacağız / 01 Mayıs 2005 AKP:''ABD dostumuz müttefikimizdir”........

    ???????

    Yıl 2002 R. Tayyip Erdoğan :“Ben gelişerek değiştim.” / Yıl 2006 R.Tayyip Erdoğan:“Ben hiçbir zaman değişmedim. İslami fikirler değişmez.''....

    ???????


    *****

    Öyle bir geçer zaman ki: Recep Tayyip Erdoğan'nın 2002 yılında Seçim Arenası Programında verdiği''Dokunulmazlığı Kaldıracağız''sözünün üzerinden 9 yıl geçti.Şu an mecliste olan ve yolsuzluk yaptığı tespit edilen 142 Akp milletvekiline DOKUNULAMADIĞINI da unutmayın..!

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    "CHP'de balık baştan kokmuş"
    CHP'de yaşanan taciz iddialarına değinip, Kılıçdaroğlu'nun AK Parti yöneticisi ile ilgili "büyük balık" yorumuna yanıt veren Erdoğan, "Siyasetin tek limanı ahlaktır. Siyaset ahlaksızlığın sığınağı olmaz" dedi

    Başbakan Tayyip Erdoğan'dan, CHP'deki taciz iddilarında gündeme gelen AK Parti yöneticisi ile ilgili "büyük balık" yorumlarına yanıt verdi. Siyasetin tek limanının ahlak olduğunu belirten Erdoğan "Siyaset, ahlaksızlığın sığınağı olamaz. Siyaset, ahlaksızlık üzerine yürütülemez, ahlaksızlığa kılıf olarak örtülemez. O medyaya yansıyan konuşmalarda balık ifadeleri geçiyor ya CHP'de balık baştan kokmuş. CHP'de tuz kokmuş tuz. Bu hale gelmiş" şeklinde konuştu. Parti genel merkezinde düzenlenen ''Vizyon 2023'' konulu 3. Gençlik Sempozyumu'nda gençlere seslenen ve siyasete girmeleri çağrısı yapan Erdoğan şu mesajları verdi:

    'TUZ KOKMUŞ, TUZ'
    Siyasetin tek limanı ahlaktır. Siyaset, ahlaksızlığın sığınağı olamaz. Siyaset, ahlaksızlık üzerine yürütülemez, ahlaksızlığa kılıf olarak örtülemez. Son dönemlerde siyasetin önünde olan kişilerin neler yaptıklarını, neler ettiklerini görüyorsunuz. Kendi vicdanı karşısında, kendi arkadaşları karşısında, hatta rakipleri karşısında ahlakın en temel ilkelerinden yoksun olanlar, milletin önünde gidemez, millete öncülük, liderlik yapamazlar.
    Biz aynı şekilde, siyasetin seviyesinin aşağılara çekilmesine rıza gösteremeyiz. Muhalefetin, ibretle izlenen üslup ve yöntemi bizim nezdimizde kendisine sığınak bulamayacak. İşte görüyorsunuz. Her ağızlarını açtıklarında, 'dinleniyoruz, izleniyoruz, takip ediliyoruz' diyerek bizi itham ediyorlardı. Kimin kimi izlediği, kimin kimi takip ettiği işte bugün tek tek ortaya dökülüyor. Şimdi ne diyorlar, 'Bana haber vermesi lazımdı, uyarması lazımdı' diyorlar. Kendi içlerine girdiler, birbirlerini nasıl takip ettikleri, nasıl izledikleri ortada. Hani o medyaya yansıyan konuşmalarda 'balık' ifadeleri geçiyor ya, CHP'de balık baştan kokmuş sevgili arkadaşlarım. CHP'de tuz kokmuş tuz, tuz bu hale geldi.

    YANLIŞ YAPAN DIŞLANIR
    Biz koltuk mücadelesi içinde değiliz, böyle bir sıkıntımız yok. Hatırlayın, Sayın Cumhurbaşkanı ile aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlerin ne kadar gayret sarf ettiklerini. Bunların hiçbirinin tutmadığını görünce sesleri, solukları ne oldu, kesildi. Olay bu, çünkü biz makam, rütbe hırsı içinde değiliz. Biz, millete hizmet için bu yola çıktık.
    Yanlış yola tevessül eden kim olursa olsun, bizim partimizde kendisine yer bulamaz, bulmamalıdır. Yanlışa tevessül eden kim olursa olsun, bizim partimizde müsamaha göremez.
    Hiç kimsenin gençler üzerinden, gençliği istismar ederek siyaset yapmasını istemiyoruz. Hele hele gençlerin kanı üzerinden siyaset artık son bulsun istiyoruz. Güneydoğu'da o genç yavrularımızın ellerine, batıda bazı şehirlerimizde gençlerin eline kaldırım taşları, molotofkokteyli vererek, halkın otobüsünü, vatandaşın araçlarını kundaklamaya itenlere, kusura bakmayın ben lanet ediyorum. Böyle bir anlayış olamaz. Eğer özgürlüklere inanıyorsan, sandık gelecek. Kimseyi tehdit etme. Çık meydanlarda anlat, konuş. Ama köyü gidip tehdit etme. 'Bak bu köyden filanca yere oy çıkmazsa seçimden sonra köyün akıbetini düşünün' diye tehdit sallama.

    'GENÇLER SİYASETE GİRSİN'
    Sizlerin şahsında ülkemin tüm gençlerine sesleniyorum. Artık silah tüccarları kazanmasın. Ortadoğu'nun halini görüyorsunuz. Artık gençlerin kanı ile beslenen vampirler kazanmasın. Gençlerin üzerinden oy avcılığı yapanlar kazanmasın. Gençler, anneler, babalar, ülke kazansın.
    Biz, gençlerin hissiyatını, enerjisini, heyecanını istismar edenlerden hiç değiliz. Türkiye'nin tüm gençlerinin siyasette aktif olarak yer almasını, Türkiye'ye ufuk çizmelerini, gelecek vizyonunu şekillendirmelerini her zaman gönülden arzu ettik, bunu da samimiyetle destekledik. Gençlerin siyasetten, siyaset üretmekten ve icra etmekten uzak tutulmalarına tahammül edemeyiz. Ancak, gençlerin, kandırılmak suretiyle, ellerine silah, ellerine taş, sopa verilerek sokaklara dökülmesine de aynı şekilde rıza gösteremeyiz.
    12 Haziran seçimlerinde de gençlerin adaylığını destekliyor, yeni oluşacak parlamentoda 30 yaşın altında daha fazla genç kardeşimizin
    ülkeyi ve gençliği temsil etmesini arzuluyoruz

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Çocuklarımızın hakkı yeniyor
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Birisi demiş ki ’efendim çıraklık dönemiydi, sonra kalfalık, şimdi ustalık dönemindeyiz’. Sevsinler senin ustalık dönemini, malı götürme dönemi. Bugün açın tüm gazetelerin manşetlerini görün, YGS sınavı. Çocuklarımız sınava girdi, gizli kapaklı formüllerle yine birileri avantaj sağladı. Çocuklarımızın hakkı yeniyor. İşte ustalık dönemi bu” dedi
    Bazı açılış ve ziyaretlere katılmak için Antalya’ya gelen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Birisi demiş ki, ‘Efendim çıraklık dönemiydi, sonra kalfalık, şimdi ustalık dönemindeyiz.’ Sevsinler senin ustalık dönemini, malı götürme dönemi. Bugün açın tüm gazetelerin manşetlerini görün, YGS sınavı. Çocuklarımız sınava girdi, gizli kapaklı formüllerle yine birileri avantaj sağladı.
    Çocuklarımızın hakkı yeniyor. İşte ustalık dönemi bu. Öyle bir formül üretiyorlar ki belli kişiler bilecek, soruları dağıtmaya gerek yok, diyeceksiniz ki en düşükten en yükseğe göre yapın, şunu işaretlediniz mi daha doğrusu en düşüğü işaretlediniz mi veya en yükseği işaretlediniz mi doğru çıkacak... Ben merak ediyorum, siyasi iktidar bu YGS sınavıyla ilgili nasıl tepki verecek. Daha ses çıkmadı. O sınava giren benim, sizlerin çocukları. Biz çocuklarımızı niye dershaneye gönderdik, dünyanın parasını verdik okullara gönderdik, boğazımızdan kestik çocuklarımız okusun diye. Ne oldu? Birilerine söyleyeceksiniz şu formülle işaretle diye. Ondan sonra haklarınız elinizden alınmış olacak. Bu doğru değil.”

    CHP’li Ersin: Ceza ibretlik olsun
    CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de hiç vakit geçirmeden “skandalın” üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi. Ersin, “KPSS’de yaşanan skandalın sorumluları halen bulanamadı. Kim bunlar? Devletin kurumları bu kadar aciz mi? Henüz o sorun bitmemişken, şimdi de üniversite sınavları... Yazık değil mi bu gençlere, anne babalarına? Hiç vakit geçirmeden hükümet, Başbakan devreye girmeli ve derhal bu insanlık suçunun sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. İbret verecek şekilde cezalandırılmaları lazım” dedi.

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Trabzon şampiyon olursa Kılıçdaroğlu ne yapacak?

    Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, vaatlerine bir yenisini daha ekleyen Kılıçdaroğlu'nun Trabzon'da yaptığı açıklamayı eleştirerek ''gördüğünüz gibi futbolu siyasete alet etti'' dedi.

    İşte Salih Tuna'nın, Kılıçdaroğlu'nun Trabzon'u ziyaret ettiğinde 'Trabzonspor'u şampiyon, CHP'yi de iktidar yapacağız' sözünün altında yatan gerçekleri gözler önüne serdiği o yazısı:



    Trabzon şampiyon olursa Kılıçdaroğlu ne yapacak?


    Kemal Kılıçdaroğlu önceleri oldukça muğlak vaatlerde bulunurdu, şimdi nokta atışlara başladı.

    Muğlak dediğim; biliyorsunuz işte, 'Oyunuzu bana verin gerisini merak etmeyin' falan derdi.

    Randıman alamamış olacak ki vazgeçti.

    Daha somut, daha net, daha ele avuca gelir ifadelere yöneldi.

    Mesela aylık 600 TL 'aile sigortası' vereceğim dedi.

    Görüyorsunuz rakam ortada; gayet net, gayet muntazam bir vaat bu. Bir kusurcuğu var sadece; kaynak muallak.

    Ne ki, bu tarz vaatlerin doğası gereği böyle kusurcukları olur.

    Tansu Çiller'in o meşhur 'iki anahtar'ı, Demirel'in 91 seçimlerindeki 'Kim ne veriyorsa 5 fazlası benden' sözü daha az kusurlu muydu sanki!

    Hele bir de (düze çıkmak için) 500 gün vaadi vardı ki, gün sayarken, gün geçtikçe tepetaklak gidiyorduk hani.

    Demem o ki, Kılıçdaroğlu'nun vaatlerine fazla taaccüp etmenin alemi yok. Böyle bir 'gelenek' var çünkü.

    Çakma Gandi'yi diğer vaatçilerden ayıran son derece orijinal bir vaat var ama!

    Trabzon'u ziyaret ettiğinde 'Trabzonspor'u şampiyon, CHP'yi de iktidar yapacağız?' demişti.

    Gördüğünüz gibi futbolu siyasete (hem de bodoslama) alet etmişti.

    İktidar olduklarında Trabzonspor'u şampiyon yapacaklarını vaat ederek şampiyonluk hasreti çeken milyonlarca Trabzonspor taraftarının gönlünü çelmeyi hedeflemişti.

    Trabzonspor'a (Kılıçdaroğlu'nun ihsas ettiği gibi) zaman zaman haksızlık yapılmamış değildi.

    Bir defasında hakem Cem Papila'nın kararlarını protesto etmek için on binlerce Trabzonlu taraftar yürüyüş yapmıştı.

    Türkiye'de hakem kararları yüzünden yapılan ilk ve tek yürüyüştü bu.

    Bir defasında da dönemin Fenerbahçe Başkanı Ali Şen herkesin gözünün içine baka baka 'Bazı maçları oyuncular değil, başkan ve yönetim kazanır' demiş, o yıl Trabzonspor şampiyonluğu kıl payı Fenerbahçe'ye kaptırmıştı.

    Uzun lafın kısası; Trabzonspor bence de çok ciddi haksızlıklara uğradı, ama, bu haksızlığı Ak Parti'ye mal etmek akıl kârı değil.

    Her şeyden evvel Trabzonspor 26 yıldır şampiyon olamıyor, Ak Parti 8 yıldır iktidar.

    Gelgelelim Ak Parti'ye vurmak için her yolu mubah gören kafa için rakamların pek önemi yok.

    Sayın Bidon Kafa da Kasımpaşa'nın süper lige çıkmasını, Başbakan Erdoğan'ın Kasımpaşalı olmasına bağlamış, o yıl Kasımpaşa ligden düşmüştü.

    Sayın Bidon Kafa özür dilememişti; bakalım Kılıçdaroğlu ne yapacak?

    Öyle ya, bu yıl, yani Ak Parti iktidarında, Trabzonspor doludizgin şampiyonluğa koşuyor.

    Daha rahat oynayabilmek için (profesyonel) psikolojik destek alırlar, Engin Baytar'ı da takıma monte ederlerse kuvvetle muhtemel şampiyon olacaklar.

    Dolaysıyla?

    'Trabzonspor ancak CHP iktidarında şampiyon olur' yollu mahut iddia suya düşecek!

    İşte ben o zaman Kılıçdaroğlu'na soracağım:

    'Ne oldi?'

    NOT 1: Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan 'YGS şifresi karşıdevrim şifresidir' buyurmuş.

    'Karşıdevrimin' şifresini bilmem ama Emin Çölaşan'ın sevgili eşi böyle konuşmaya devam ederse meczupluğun şifresi çözülecek!

    NOT 2: Bedri Baykam'a yapılan saldırıyı lanetliyorum. Endişeli modern kaynayan, eğitim düzeyi yüksek Akatlar'da 'Bıçaklandım, ölüyorum!' diye feryat ü figan eden bir adama bu kadar duyarsız kalanları da kınıyorum

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    manisa
    İletiler
    378
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Siyasi liderlerin günlük manşetleri

    Ecevit'i ağzına alırken önce abdest al
    AKP'nin Ecevit'li afişini bu sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, '12 Haziran'da toplumu aydınlatmayan, geriye götüren ampulü kıracağız' dedi

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ilk seçim mitingini Samsun'da gerçekleştirdi. Bunun gerekçesini 'Eğer Mustafa Kemal 19 Mayıs'ta buradan başlamışsa bir bildiği vardı' diye açıklayan Kılıçdaroğlu, vaatlerini dile getirirken, AKP'ye sert sözlerle yüklendi.
    Özellikle AKP'nin Bülent Ecevit'li afişini eleştirirken uslubunu daha da sertleştiren Kılıçdaroğlu, 'Rahmetli Ecevit'in bir fotoğrafıyla dalga geçiyorlar. Kıbrıs'a çıkamazsınız dendiğinde Kıbrıs'a çıkan kim? Çiftçiye afyon ekemezsin dendiğinde, benim çiftçim afyon ekecek diyen kim? Ecevit... Sen Ecevit'in tırnağı bile olamazsın. Rahmetli Ecevit halkın iktidarını kurmada en önemli adımı atan kişidir. Sen kim Ecevit kim? Ecevit'in adını ağzına almak için önce abdest alman lazım senin' diye konuştu.

    'YÜRÜTTÜĞÜNÜN YARISI'
    Mazotu 1.5 lira yapacaklarını, Aile Sigortasıyla her aileye 600 TL vereceklerini, emeklinin intibak yasasını çıkartacaklarını, askerliği kısaltacaklarını, taşeronlaşmayı kaldıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Bize bu parayı nereden bulacaksın?' diyorlar. Samsun'dan söylüyorum: Biz bu parayı buluruz. Biz Türkiye'yi çok tanırız. Senin yürüttüğün paranın yarısını tasarruf etsek zaten memleket güllük gülistanlık olacak' dedi. Erdoğan'ın 'Yeni CHP' eleştirilerini de yanıtlayan Gandi, sözlerini şöyle sürdürdü:
    'Biz kendimize yeni Cumhuriyet Halk Partisi, halkıyla kucaklaşan Cumhuriyet Halk Partisi diyoruz. Diyorlar ki: 'Bunlar geçmişlerini inkar ediyorlar'. Senin kafan öyle çalışıyorsa günah bende değil ki. Biz geçmişimizle onur duyuyoruz. Türkiye'nin tarihini bilmeyen CHP'nin tarihini bilemez. Devrimleri yapan, Türkiye'yi bağımsız kılan, günde 5 vakit minarelerinde ezan okunan bir Türkiye'yi CHP'yi kuranlar kurdu. Bilmiyorlar mı onlar. Onun için biz diyoruz ki: Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisidir, yenilenerek yoluna devam ediyor, daha güçlenerek, halkı kucaklayarak yoluna devam ediyor.''
    Kılıçdaroğlu konuşmasında YGS'deki şifre skandalına da değindi. ÖSYM Başkanı Ali Demir'i hedef alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Nerede bulurlar bunun gibi adamları... Cumhurbaşkanı tatmin olduk diyor, Başbakan tatmin olduk diyor. Sonra bu ÖSYM Başkanı şifre var diyor. Senin profesörlüğün böyleyse vay ÖSYM'nin haline. Biz halkın iktidarı olacağız. Ve her zaman sizi dinleyeceğiz' diye konuştu.
    Kılıçdaroğlu, nükleer santralle ilgili kararı da referanduma götürecekleri sözünü verdi.

+ Konuyu Yanıtla
2 / 3 Sayfa İlkİlk 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

ak parti hafızlara para yardımı yapıyormu

Forum

Benzer Konular :

  1. Siyasi Partiler Hukuku Açısından Siyasi Partilerin Finansmanı [Kitap Fiyat bilgisi]
    Abdulkadir Saka - On İki Levha Yayıncılık - 2013 Eylül - 27,50 TL Siyasi Partiler Hukuku Açısından Siyasi Partilerin Finansmanı hakkındaki işbu...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 24-09-2013, 10:40:04
  2. Siyasi Fıkralar
    Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltere'yi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Erdoğan,...
    Yazan: Av.Dilek Kuzulu Yüksel Forum: Mizah - Eğlence
    Yanıt: 40
    Son İleti: 01-03-2011, 00:51:43
  3. Siyasi itiraz
    Merhablar bir konuda sizlere danışmak istiyorum. Bir Polis meslektaşım, Bekçi arkadaşın polisin işini yapmasından dolayı (gbt) nevruzdan dolayı genel...
    Yazan: saca Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 28-03-2010, 11:54:50
  4. Siyasi bir website
    Konuyu toparlamak ve tam başlığı belirlemek konusunda sıkıntı çektim. Ben şu konuda bilgi almak istiyorum: Bir yakınım belediye başkan adayı ve...
    Yazan: Mudjekeewis Forum: Basın/Yayın Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 13-03-2009, 01:36:14
  5. Siyasi etik - Siyasi sorumluluk
    bir süredir başbakanımızın eşinin Rusya'da aldığı hediye takılar yüzünden basında bazı köşe yazılarının çıktığına tanık oluyoruz, işte size bir kaç...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 3
    Son İleti: 29-01-2005, 17:13:15

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.