+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.

Konu: Ertelenen cezalar memurluğa engel mi?

Ertelenen cezalar memurluğa engel mi? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    konya
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Ertelenen cezalar memurluğa engel mi?

    Herhangi bir kavgadan dolayı 1 yıl veya üzeri ceza alınıp; bu ceza para cezasına çevrilir veya ertelenirse bu ceza memurluğa son verilmesine neden olur mu?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Ertelenen cezalar memurluğa engel mi? konulu yargıtay kararı ara
    Ertelenen cezalar memurluğa engel mi? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Oct 2009
    Nerede
    Gaziantep
    İletiler
    288
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Ertelenen cezalar memurluğa engel mi?

    Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi burada mevcut. Yeni Tck'ya göre;


    Bilindiği üzere, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde memuriyet için gerekli genel ve özel şartlar sayılmış, A bendinin 4 üncü fıkrasında "Kamu haklarından mahrum bulunmamak", 5 inci fıkrasında ise memuriyete engel hükümler sayılmıştır. Buna göre; "Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak" hükmü yer almaktadır.

    Mülga Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesi gereğince; beş yıldan fazla ağır hapse mahkûm olanlar müebbeden, üç yıldan beş yıla kadar ağır hapse mahkûm olanlar ceza kadar geçici kamu hizmetlerinden yasaklı tutulmaktaydı

    Yine mülga Türk Ceza Kanununun 219 uncu maddesi gereğince, Devlet aleyhine cürüm işleyenlere asıl cezanın yanında müebbeden memuriyetten men cezasının verilmesi hüküm altına alınmıştı. Buna göre Türk Ceza Kanununun 3 üncü bap 1, 2, 3 üncü faslında belirtilen suçlar ile 657 sayılı Kanunun 48/A-5 bendinde tek tek sayılan suçları işleyenlerin ana cezanın yanında müebbeden Devlet memuriyetinden men cezası ile cezalandırılması öngörülmüş olduğundan bu fiiller sebebiyle hüküm giymiş olanlar müebbeden Devlet memuru olamamaktaydı.

    Yukarıda yer verilen kişilerin tekrar Devlet memuru olarak atanabilmeleri yine mülga Türk Ceza Kanununun 121-124 üncü maddelerinde düzenlenmişti. Buna göre; Müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkumiyetinden mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle izale olunabilir. (madde 121) Yukarıdaki maddede yazılı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahkûm olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep edebilir. Eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten tertib olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının kat'ileştiği tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir. (madde 122) Mükerrirler cezanın tamamen infazından veya af yahut müruru zaman ile sukutundan itibaren bundan evvelki maddede beyan olunan müddetlerin iki katı geçmedikçe memnu haklarının iadesi istidasında bulunamazlar. (madde 123) Memnu haklar, Usulü Muhakematı Cezaiye Kanununun tayin ettiği suretlerle iade olunur. Memnu hakların iadesine alakadarın talebi üzerine usulü dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir. (madde 124)

    Danıştay Birinci Dairesi de 22.4.1992 tarihli ve E.No: 1992/126, K. No: 1992/150 sayılı kararında ise, "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A/5 inci fıkrasında öngörülen koşulları, mahkumiyetinden dolayı yitirmeleri nedeniyle memuriyetle ilişkileri kesilenlerin, memnu hakların iadesi kararı almaları halinde yeniden Devlet memurluğuna alınabilecekleri, ancak kadro ve ihtiyaç durumları bakımından idarenin bu konuda taktir yetkisinin bulunduğu" ayrıca "Memurluğa engel bir mahkumiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkumiyetler afla kalkmadıkça yeniden memuriyete atanmanın söz konusu olamayacağı" ifade edilmiş; menu hakları iadesi kararı alanlar kurumların takdiri ve boş kadro imkanları çerçevesinde tekrar atanmaları mümkün bulunmaktaydı.

    Yeni Türk Ceza Kanununda memnu hakların iadesi müessesesine yer vermemiştir.
    Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesinde; Kişinin, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılacağı (madde 53-1/a) hüküm altına alınmıştır.

    Yine aynı madde de; kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz denilerek Ceza Kanununa göre verilen hak yoksunluğunun mahkûmiyet süresi ile sınırlı olacağı vurgulanmıştır. Madde gerekçesinde de "Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.
    Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir" denilmektedir.

    Yeni düzenlemede güvenlik tedbirleri belirli süreler için öngörülmüş olduğundan, bu sürelerin dolmasıyla ya da belirtilen şartların gerçekleşmesiyle tedbirler kendiliğinden kalkacaktır. Yani kişinin yasaklılık hali sürekli değildir. Cezalandırılmakla güdülen amaç, işlediği suçtan dolayı etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süre ile sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle cezanın infazı tamamlanınca madde metninde yer alan hak yoksunlukları da sona erecektir (m.53/2).

    Yeni Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer aldığından, Bu durumun aksine olan tüm yasalar bu kanun ile birlikte yürürlükten kalkmış olacaktır. Yeni düzenleme ile hak yoksunlukları belirlenmiş olduğundan, diğer yasalarda yer alan ve bu madde hükümlerine aykırı olan tüm hükümler TCK nun 5. maddesi uyarınca yürürlükten kalkmıştır. Böylece başka yasalarda yer alan tüm feri cezalar ve güvenlik tedbiri niteliğindeki cezaların uygulama alanı kalmamıştır. (Gerekçeli, Karşılaştırmalı ve Açıklamalı Türk Ceza Kanunu, Ali Nevzat Açıkgöz Van Cumhuriyet Savcısı)

    Cezanın infazdan Sonra Uygulanacak Hak Yoksunlukları:
    TCK nun 53/5 maddesindeki düzenlemeye göre;
    Yargılamaya konu suç TCK nun 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerden birinin KÖTÜYE KULLANILMASI sonucunda işlenmiş bir suç ise mahkeme tarafından verilecek kararda;
    a) Verilen hapis cezasının yarısından bir katına kadar süre ile,
    b) Suç nedeniyle sadece adli para cezası verilmiş ise, verilen adli para cezası gün sayısının yarısından bir katına kadar süre ile,
    53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir. Mahkemenin verdiği bu ek yasaklılık süresi aldığı asıl cezanın infazından sonra yürürlüğe girecektir.

    Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenen bir şahsın 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan zimmet suçundan 6 yıl mahkumiyet aldığını düşünelim. Mahkemece 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Buradaki örneğe göre hakim ayrıca kişiye 3 yıl ile 12 yıl arasında ek hak yoksunluğu cezası verecektir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir.

    Kanunun Yürürlüğe Giriş Durumu
    Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 11/05/2005 tarihli ve 5349 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu ile Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici madde de, " Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır" hükmü yer almaktadır.
    5'inci maddenin gerekçesinde, "Özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda suç tanımlarına yer verilmesinin yanı sıra, çoğu zaman örneğin teşebbüs, iştirak ve içtima gibi konularda da bu Kanunda benimsenen ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. Böylece, ceza kanununda benimsenen genel kurallara aykırı uygulamaların yolu açılmakta ve temel ilkeler dolanılmaktadır. Tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek bakımından, ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini sağlamak için; diğer kanunlarda sadece özel suç tanımlarına yer verilmesi ve bu suçlarla ilgili yaptırımların belirlenmesi ile yetinilmelidir. Buna karşılık, suç ve yaptırımlarla ilgili olarak bu kanunda belirlenen genel ilkelerin, özel kanunlarda tanımlanan suçlar açısından da uygulanmasının temin edilmesi gerekmektedir. Aksi yöndeki düzenlemelerin hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturması nedeniyle Hükümet Tasarısındaki madde metni değiştirilmiştir" denilmektedir.

    Sonuç olarak, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan memuriyete engel suçlardan mahkum olanların madde metninde yer alan "hükümlü bulunmamak" ibaresi olmasına rağmen mülga Ceza Kanunundaki memnu hakların iadesi kararını alması halinde idarelerin takdir hakkı çerçevesinde tekrar memuriyete dönmeleri mümkündü. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ise memnu hakların iadesi kavramına yer verilmeyip istisnalar dışındaki hak mahrumiyeti mahkumiyet süresiyle sınırlandırılmıştır. Bu nedenle 5237 sayılı Kanunun 53/1 maddesinde sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dışındaki suçlardan mahkum olanların mahkumiyetinin sona ermesinden sonra memur olmalarına engel bulunmamaktadır. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki idarelerin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır.


    TCK 53. maddeye göre;


    Güvenlik Tedbirleri
    Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma

    Madde 53 - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

    a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
    b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,

    c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

    d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

    e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.



    Sonuç: Görevine son verilen memur işine geri dönemez ancak; Mahkeme ek yoksunluk kararına hükmetmedikçe kişi başka bir memuriyette istihdam edilebilir. Ancak yine de idarelerin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır cümlesinden yola çıkarak, şahsi kanaatim bu kişilerin memuriyete alımlarında zorluk yaşayacağı yönündedir.
    Konu yaren_34 tarafından (13-02-2010 Saat 22:56:33 ) de değiştirilmiştir.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    81
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Ertelenen cezalar memurluğa engel mi?

    Alıntı yaren_34 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi burada mevcut. Yeni Tck'ya göre;


    Bilindiği üzere, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde memuriyet için gerekli genel ve özel şartlar sayılmış, A bendinin 4 üncü fıkrasında "Kamu haklarından mahrum bulunmamak", 5 inci fıkrasında ise memuriyete engel hükümler sayılmıştır. Buna göre; "Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak" hükmü yer almaktadır.

    Mülga Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesi gereğince; beş yıldan fazla ağır hapse mahkûm olanlar müebbeden, üç yıldan beş yıla kadar ağır hapse mahkûm olanlar ceza kadar geçici kamu hizmetlerinden yasaklı tutulmaktaydı

    Yine mülga Türk Ceza Kanununun 219 uncu maddesi gereğince, Devlet aleyhine cürüm işleyenlere asıl cezanın yanında müebbeden memuriyetten men cezasının verilmesi hüküm altına alınmıştı. Buna göre Türk Ceza Kanununun 3 üncü bap 1, 2, 3 üncü faslında belirtilen suçlar ile 657 sayılı Kanunun 48/A-5 bendinde tek tek sayılan suçları işleyenlerin ana cezanın yanında müebbeden Devlet memuriyetinden men cezası ile cezalandırılması öngörülmüş olduğundan bu fiiller sebebiyle hüküm giymiş olanlar müebbeden Devlet memuru olamamaktaydı.

    Yukarıda yer verilen kişilerin tekrar Devlet memuru olarak atanabilmeleri yine mülga Türk Ceza Kanununun 121-124 üncü maddelerinde düzenlenmişti. Buna göre; Müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkumiyetinden mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle izale olunabilir. (madde 121) Yukarıdaki maddede yazılı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahkûm olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep edebilir. Eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten tertib olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının kat'ileştiği tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir. (madde 122) Mükerrirler cezanın tamamen infazından veya af yahut müruru zaman ile sukutundan itibaren bundan evvelki maddede beyan olunan müddetlerin iki katı geçmedikçe memnu haklarının iadesi istidasında bulunamazlar. (madde 123) Memnu haklar, Usulü Muhakematı Cezaiye Kanununun tayin ettiği suretlerle iade olunur. Memnu hakların iadesine alakadarın talebi üzerine usulü dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir. (madde 124)

    Danıştay Birinci Dairesi de 22.4.1992 tarihli ve E.No: 1992/126, K. No: 1992/150 sayılı kararında ise, "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A/5 inci fıkrasında öngörülen koşulları, mahkumiyetinden dolayı yitirmeleri nedeniyle memuriyetle ilişkileri kesilenlerin, memnu hakların iadesi kararı almaları halinde yeniden Devlet memurluğuna alınabilecekleri, ancak kadro ve ihtiyaç durumları bakımından idarenin bu konuda taktir yetkisinin bulunduğu" ayrıca "Memurluğa engel bir mahkumiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkumiyetler afla kalkmadıkça yeniden memuriyete atanmanın söz konusu olamayacağı" ifade edilmiş; menu hakları iadesi kararı alanlar kurumların takdiri ve boş kadro imkanları çerçevesinde tekrar atanmaları mümkün bulunmaktaydı.

    Yeni Türk Ceza Kanununda memnu hakların iadesi müessesesine yer vermemiştir.
    Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlıklı 53 üncü maddesinde; Kişinin, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılacağı (madde 53-1/a) hüküm altına alınmıştır.

    Yine aynı madde de; kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz denilerek Ceza Kanununa göre verilen hak yoksunluğunun mahkûmiyet süresi ile sınırlı olacağı vurgulanmıştır. Madde gerekçesinde de "Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.
    Bu sistemde süresiz bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir" denilmektedir.

    Yeni düzenlemede güvenlik tedbirleri belirli süreler için öngörülmüş olduğundan, bu sürelerin dolmasıyla ya da belirtilen şartların gerçekleşmesiyle tedbirler kendiliğinden kalkacaktır. Yani kişinin yasaklılık hali sürekli değildir. Cezalandırılmakla güdülen amaç, işlediği suçtan dolayı etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süre ile sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle cezanın infazı tamamlanınca madde metninde yer alan hak yoksunlukları da sona erecektir (m.53/2).

    Yeni Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer aldığından, Bu durumun aksine olan tüm yasalar bu kanun ile birlikte yürürlükten kalkmış olacaktır. Yeni düzenleme ile hak yoksunlukları belirlenmiş olduğundan, diğer yasalarda yer alan ve bu madde hükümlerine aykırı olan tüm hükümler TCK nun 5. maddesi uyarınca yürürlükten kalkmıştır. Böylece başka yasalarda yer alan tüm feri cezalar ve güvenlik tedbiri niteliğindeki cezaların uygulama alanı kalmamıştır. (Gerekçeli, Karşılaştırmalı ve Açıklamalı Türk Ceza Kanunu, Ali Nevzat Açıkgöz Van Cumhuriyet Savcısı)

    Cezanın infazdan Sonra Uygulanacak Hak Yoksunlukları:
    TCK nun 53/5 maddesindeki düzenlemeye göre;
    Yargılamaya konu suç TCK nun 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerden birinin KÖTÜYE KULLANILMASI sonucunda işlenmiş bir suç ise mahkeme tarafından verilecek kararda;
    a) Verilen hapis cezasının yarısından bir katına kadar süre ile,
    b) Suç nedeniyle sadece adli para cezası verilmiş ise, verilen adli para cezası gün sayısının yarısından bir katına kadar süre ile,
    53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir. Mahkemenin verdiği bu ek yasaklılık süresi aldığı asıl cezanın infazından sonra yürürlüğe girecektir.

    Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenen bir şahsın 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan zimmet suçundan 6 yıl mahkumiyet aldığını düşünelim. Mahkemece 53/1 maddesinde belirtilen hak ve yetkilerin verilen cezanın İNFAZINDAN SONRA DA KULLANILMASININ YASAKLANMASINA karar verilir. Buradaki örneğe göre hakim ayrıca kişiye 3 yıl ile 12 yıl arasında ek hak yoksunluğu cezası verecektir. Bu durumlar oluştuğunda mahkemenin bu ek yoksunluk süresine karar vermesi zorunludur. Mahkemenin takdirinde olan şey infazdan sonra da devam edecek hak yoksunluğunun süresine ilişkindir.

    Kanunun Yürürlüğe Giriş Durumu
    Türk Ceza Kanununun 5 inci maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 11/05/2005 tarihli ve 5349 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu ile Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici madde de, " Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır" hükmü yer almaktadır.
    5'inci maddenin gerekçesinde, "Özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda suç tanımlarına yer verilmesinin yanı sıra, çoğu zaman örneğin teşebbüs, iştirak ve içtima gibi konularda da bu Kanunda benimsenen ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. Böylece, ceza kanununda benimsenen genel kurallara aykırı uygulamaların yolu açılmakta ve temel ilkeler dolanılmaktadır. Tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek bakımından, ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini sağlamak için; diğer kanunlarda sadece özel suç tanımlarına yer verilmesi ve bu suçlarla ilgili yaptırımların belirlenmesi ile yetinilmelidir. Buna karşılık, suç ve yaptırımlarla ilgili olarak bu kanunda belirlenen genel ilkelerin, özel kanunlarda tanımlanan suçlar açısından da uygulanmasının temin edilmesi gerekmektedir. Aksi yöndeki düzenlemelerin hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykırılık oluşturması nedeniyle Hükümet Tasarısındaki madde metni değiştirilmiştir" denilmektedir.

    Sonuç olarak, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde sayılan memuriyete engel suçlardan mahkum olanların madde metninde yer alan "hükümlü bulunmamak" ibaresi olmasına rağmen mülga Ceza Kanunundaki memnu hakların iadesi kararını alması halinde idarelerin takdir hakkı çerçevesinde tekrar memuriyete dönmeleri mümkündü. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ise memnu hakların iadesi kavramına yer verilmeyip istisnalar dışındaki hak mahrumiyeti mahkumiyet süresiyle sınırlandırılmıştır. Bu nedenle 5237 sayılı Kanunun 53/1 maddesinde sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dışındaki suçlardan mahkum olanların mahkumiyetinin sona ermesinden sonra memur olmalarına engel bulunmamaktadır. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki idarelerin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır.


    TCK 53. maddeye göre;


    Güvenlik Tedbirleri
    Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma

    Madde 53 - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

    a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
    b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,

    c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

    d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

    e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.



    Sonuç: Görevine son verilen memur işine geri dönemez ancak; Mahkeme ek yoksunluk kararına hükmetmedikçe kişi başka bir memuriyette istihdam edilebilir. Ancak yine de idarelerin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır cümlesinden yola çıkarak, şahsi kanaatim bu kişilerin memuriyete alımlarında zorluk yaşayacağı yönündedir.
    Forumda bu konu hakkında oldukça çok açıklama var.Ayrıca değerli arkadaşımız konu hakkında zaten çok net bilgiler vermiş.Şu var eğer suçunuz YÜZ KIZARTICI suç kapsamında değilse ki zaten değil ayrıca paranız para cezasına çevirilerek ertelenmiş.Hapis cezası yok bu nedenle eski hükümlüde sayılmazsınız.Artık bundan sonrasıda sizin takdiriniz

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Feb 2010
    Nerede
    konya
    İletiler
    11
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Ertelenen cezalar memurluğa engel mi?

    güncel güncl

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

erteleme memuriyete engel mi

ertelenen ceza memuriyete engel mi

ertelenmis suclar memuriyete engel mi

cezanın ertelenmesi memuriyete engel mi

ertelenen hapis cezalari memuriyete zarar verir mi

cezalarin ertelenmesi memuriyete engelmi

ertelenmis ceza avukat olmaya engelmidir

tecil edilmis hukumler memuriyete engel mi

infazin ertelenmesinin memuriyete etkisimemurluktan hak mahrumiyetitck 53 657 e engelmicocuklarda erteleme cezasi memuriyete etken mitecil edilmis hukumler memuriyete engelmisiyasi cezalar memuriyete engel mitaksirli suçlar memuriyete engel micezanın takdirin ertelenmesi memuriyete engel miertelenen cezalarda 53ceza ertelemesi memuriyete engelmiaile kavgasinin memurluga engelmiertlenen ceza https:www.hukuki.netshowthread.php68037-Ertelenen-cezalar-memurluga-engel-mibir yildan az ceza alan ve ertelenen cezalar memurluga etkisidava ertelenmesi memuriyete engel olurmuparaya cevrilen hapis cezasi memuriyete etkisikadroya engel arsiv kaydi site:www.hukuki.net
Forum

Benzer Konular :

  1. 18 Yaş altı suç memurluğa engel mi?
    İyi akşamlar. Ben 18 yaşın altındayken yaralama suçundan 2 yıl 9 ay 10 gün ceza aldım. Bu cezanın 10 ayını açık ceza infaz kurumunda geçirdikten...
    Yazan: black_mamba Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 10
    Son İleti: 01-09-2019, 11:02:40
  2. Bu Suç Memurluğa Engel Olur mu?
    bu konuyla ilgili arama yaptım ama tatmin edici cevaplar bulamadım belki saçma ve komik gelecek ama genede soruyorum çok tedirginim ve huzursuzum ...
    Yazan: emirdağlı Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 23-06-2014, 09:56:42
  3. Memurluğa engel mi?
    2009 mayıs ayında bir alacak meselesinden eski ortağımı silahla ayağından yaraladım.Cezaevinde 112 gün kaldım ve ilk mahkemede hakim tahliye...
    Yazan: tuna60 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 09-05-2010, 12:43:13
  4. 456/4. maddesi memurluğa engel mi?
    Bir olay sonucu 2001 yılında yargılandım 2003 yılında (karar) 90ytl agır para cezası verildi.Onama işlemi 2004 yılında tamamlandı. Adli sicil kaydım...
    Yazan: öztürk42 Forum: Ceza İnfaz Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 09-05-2010, 12:42:16
  5. Memurluğa engel olur mu?
    Memurluğa engel olur mu_Çok ama çok aciiiilllll 1. 1995 yılında hırsızlık suçundan 2 ay ceza aldım ve paraya çevrildi. 1996 yılında infaz edildi....
    Yazan: MKuccuk Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 07-08-2009, 16:16:29

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.