Bir ülke başbakanı düşünün ki nerde, ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmesin, hem kendini gülünç duruma düşürsün hem de yönettiği (!) insanları rencide etsin, enayi yerine koysun...
"Askerlik yan gelip yatma yeri değil" haberlerde duyduğumda inanamadım, üsluptan tutun da içeriğine kadar bir başbakana yakışmayan talihsiz sözler sarfedilmiş.
Bilmezmisin ki askerlik kiminin çocukları için yan gelip yatma yeri değil bilakis canını ortaya koyma yeri iken, kiminin çocukları için diskolarda barlarda sürtme yeri...
Sonra bir de açıklama yaptı başbakanımız, gazetecilerin "Yaptığınız konuşma pek doğru değildi" ifadeleri üzerine "Yanlış bişey yoktu konuşmamda" dedi. (Dedi diyorum çünkü haberlerde kulağımla duydum açıklamasını.) Neymiş askerlik turizm yeri değilmiş, askere gidenler riski göze alarak gidermiş... vs. Biz de biliyoruz askerliğin turizm beldesi olmadığını, hangi mehmetçik mayosunu, plaj havlusunu alarak gitti kışlaya, biz de biliyoruz riskleri. Bu riskleri yok etmek için ne yaptınız da karşımıza geçip riski göze alacaksın diyorsunuz, henüz PKK'ya karşı bir zafer kazanamamışken yitirdiğimiz binlerce evladımızın, kardeşimizin acılarını hala yüreğimizde taşıyorken ne diye sürüklersin Mehmetçiği Lüblan'a? Siz çok yan gelip yattınız, hadi bakalım biraz da riske girin demeye mi getiriyorsunuz lafı?
Ayşe teyzenin oğlu sınırda orda burda PPK'nın hain pusularına karşılık hayatta kalma mücadelesi verirken, ülkesi için hayatını riske atarken, Tansu'nun ve Tansu gibilerin oğulları nerelerde neyin riskini göze aldı Allah aşkına? Olsa olsa alkollü otomobil kullanmanın riskini göze almıştır...
Askerlik yan gelip yatma yeri değilmiş, çok kızdım çoookkkkk...
CHP: AKP#8217;li vekillerin askerliğini yapan çocuğu var mı
ANKARA (A.A)
CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, #8220;Hükümet üyelerinin, partinize mensup milletvekillerinin, partinizin genel merkez yöneticilerinin, şu anda askerliğini yapan çocuğu var mı?#8221; diye sordu.
Şimşek, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, Lübnan'a asker gönderme tezkeresi ile ilgili olarak bir gazetede, AK Parti'ye mensup bir milletvekilinin, #8220;Kim kendi öz evladını tarafı olmadığı bir çatışmanın içine göndermek ister#8221; ifadesinin yer aldığını kaydetti.
Bir şehit anasının, #8220;O, koşarak askere gitti ancak devlet ne çelik yelek, ne de zırhlı bir araç verdi, çok gördü#8221; feryatlarının gazete manşetlerine yansıdığını ifade eden Şimşek, şu soruların yanıtlanmasını istedi:
#8220;Lübnan'a asker gönderme kararı alan ve bunun için hazırlanan tezkereyi görüşmek üzere TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağıran Hükümetiniz ve Başbakan olarak siz, Lübnan'da Türk askerinin çatışmaya girmesi halinde hiç olmasını, yaşanmasını istemediğimiz ölümlerin anaların yüreklerini dağlamasını, anaların ve millet olarak bizim yaşayacağımız ıstırabın sorumluluğunu taşıyor musunuz?
Hükümet üyelerinin, partinize mensup milletvekillerinin, partinizin genel merkez yöneticilerinin, şu anda askerliğini yapan çocuğu var mı; varsa tezkere konusunda son derece istekli bir parti olarak, Lübnan'a gönderilecek birliğin içinde bu kişilerin çocuklarının yer almasını sağlayabilir misiniz?
Bakanlar Kurulu üyelerinin, partinize mensup milletvekillerinin, partinizin genel merkez yöneticilerinin, şu anda askerlik çağına gelmiş olmasına rağmen askerde olmayan çocukları var mı; varsa askerliklerini tecil ettirmelerinin gerekçesi nedir?
Kendi çocuklarınız arasında askerlik dönemi geldiği halde askere gitmeyen var mı? #8221;
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
Van'ın Saray İlçesi'nde geçen cuma gün İran topraklarından açılan ateş sonucu askeri araçta şehit olan İzmirli Piyade Er 27 yaşındaki Deniz Yüzgeç'in şehit olmadan önce arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğrafları annesine hediye etmek üzere İzel'in çok sevdiği #8216;Anlayamazsın#8217; şarkısıyla CD'de klip haline getirdiği ortaya çıktı.
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
Reklamdaki o çocuğun dediği gibi bir cümle geçmiş olmalı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aklından:
"İşte bu benim bittiğim andır!"
Dağlarda ölen çocukların cenazeleri üçer beşer gelirken, tabutların ardından yürüyen kadınların "Daha kaç can gidecek?" sorularının üstü resmi nutuklarla örtülürken, bu "gayri nizami savaşın" verdiği güçle milliyetçi dalga yükselirken, cenazelerde "Ya bu ölümleri durdurun ya da millet durduracak" pankartları ürkütücü linçlerden haber verirken ve uysal insanlar bile artık doğrudan Başbakan'a "Artık tabut görmek istemiyoruz" diye bağırırken Başbakan ağzından kaçırdı:
"Askerlik yan gelip yatma yeri değildir."
Peki askerlik ne yeridir?
Kendilerini bir hiç olarak gören iktidar sahipleri için hesapsız ve isimsiz ölme yeri midir?
Mersin'deki gibi daha hayatlarında tek bir fotoğraf çektirmeden ölüp giden çocukların yok sayıldığı bir yer midir?
"Kürt sorunu bir asayiş sorunudur" diyen Milli Savunma Bakanı gibi yöneticilerin emirleriyle körlemesine bir gidiş midir ölüme doğru?
Bu kadar can alarak doymayan Kürt sorununa çocukları kurban etmeye devam etmek, ölenlerin cennete gittiğiyle avunmak mıdır askerlik
Siirt'in Eruh İlçesi'de, vatani görevini yaparken nöbet değişimi sırasında teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Ali Balıkçı'nın ölüm haberi, İzmir'in Bergama İlçesi'ne bağlı Çeltikçi Köyü'nde oturan ailesinde bu çığlığa dönüştü.
]EGE'NİN GÜLERİ TEK TEK SOLUYOR...
Şehit Ali Balıkçı'nın halası Necla Dağlı, "Başbakan, 'Askerlik yan gelip yatma yeri değil' diyor. Ancak, askerler yan gelip yatmıyor. Askerler şehit oluyor, analar da ağlıyor, yanıyor, kahroluyor. Başbakan şunu iyi bilsin, Ege'nin gülleri tek, tek soluyor'' diye konuştu.
yalnız ege' nin değil, ülkemin gülleri tek tek soluyor. İnsanlar suskun, ateşin dağladığı baba hakaretten tecilli 11 aya mahkum bu ülkede !!!
Askere küfretmeyi kendisine görev edinenler, acaba bu haberlerden dolayı mutlu mudurlar sizce?
Yüreğindeki acıyla Komutanının yakasına yapışan şehit anasının ellerinden öpen mi insandır yoksa şehit anasıyla yüzleşmekten, karşı karşıya gelmekten korkan bir Kasımpaşalı mı?
Lübnan'a asker gönderme kararı alanlar ve bu kararı
"Türkiye Lübnan'a asker gönderse de, göndermese de dünyanın sonu değil diye düşünüyorum." diyerek destekleyenlerin (Bkz Hasan Cemal) nasıl bir ihtiras ve amaç peşinde oldukları çok belli olmasına rağmen neden bu halkımız bu kadar tepkisiz?
ASKERLİK İŞKENCE YA DA İNFAZ YERİ Mİ?
(Beyhan Yorulmaz, Şehit Annesi)
Ne yazık ki Başbakan Erdoğan'ın söylediği cümle bizi mahvetti. Ben de bir tek evladını bu vatan uğruna kaybetmiş bir anne olarak soruyorum, kınalı ellerle yolladığımız evlatlarımızı alın öldürün diye mi askere yolladık? Bir başbakanın askerlik yan gelip yatma yeri değil lafı ne demek, o zaman askerlik işkence ya da infaz yeri mi? Bu sözler biz şehit ailelerini ve tüm Türk milletini derinden üzmüştür, askere gidecek gençlerimizi de ürkütmüştür. Bir başbakanın böyle ürkütücü konuşması büyük bir talihsizliktir. Tabiki önce vatan diyoruz ama şimdi Lübnan'a asker gidecek. Ben diyorum ki önce 350 AK Partili milletvelinin çocuğu gitsin, ben 55 yaşında bir kadın olarak o zaman ben de Lübnan'a giderim. Çünkü bu vatan yalnız garibanların vatanı değildir, ben ne zaman bir damat görsem burnumun direği sızlar çünkü tek oğlumun damatlığını göremedim. Çünkü bu zihniyet çocuğumu aldı.
HAKKÁRİ'de operasyona giderken şehit olan Er Halil Kömür'ün babası Ahmet Kömür, Başbakan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandı ve 11 ay 25 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Kararı veren mahkeme, Kömür'ün cezasını erteledi.
Yani Ahmet Kömür'ün hapse girmemesi için "aynı suçu" tekrarlamaması gerekiyor.
Dava, kanun öyle emrettiği için açılmış, mahkeme de sözlerde hakaret bulduğu için olsa gerek mahkûmiyet kararı vermiş.
Elbette bu ülkede kimse başkalarına hakaret etme özgürlüğüne sahip değil.
Sıkışınca hakaret etme alışkanlığı da bu toplumda oldukça yaygın olduğu için mahkemelerin bu tür hassasiyetler içinde olmasını da doğru buluyorum.
Ancak, acılı bir babanın, şehit oğlunun cenazesinde söylediği bazı sözler de herhalde "hakaret kastıyla" söylenmemiş olmalı.
Mahkemenin kararıyla, "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" sözlerinin aynı günlerde söylenmiş olması da Erdoğan açısından bir "talihsizlik" olarak görülebilir.
Mahkemenin kararını okurken "keşke" diye düşündüm, "Başbakan davaya müdahil olabilseydi de bu sözlerin acıyla söylenmiş olmasını anlayışla karşıladığını belirtseydi".
Anlatımlar ülkenin içinde bulunduğu durumu gayet açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.
Basın yada medya hangi konuları ön plana çıkartıyor ve bunu neden yapıyor diye hiç düşünme gereği bile duymuyoruz.
Sadece suçlayıp geçiyoruz. Peki herkes samimi bir şekilde yanıtlasın. Gazetelerde ilk okuduğunuz haber hangisi?
Hangi gazetelerin Makale (köşe yazılarını) öncelikle okuyorsunuz?
Evinizde en çok izlenen program hangisi?
Cep telefonunu fotoğraf çekmek için mi yoksa çok gerekli bir iletişim aracı olarakmı kullanıyorsunuz?
Bilgisayarınızı bilgi birikimi ve araştırma ortamı olarakmı yoksa CHAT yada oyun ağırlıklımı kullanıyorsunuz?
Basın yada Medya sadece talebi karşılıyor.
Hepimiz demedikmi, ya arkadaş sanki matematikçi fizikçi yada biyologmu olacaz bu konuları bize öğretmeye kalkıyorlar?
Şimdi bakıyorumda herkes kendi açmazlarını suçluyor.
Bence birey birey işe el atıp ama burada serzenişte bulunduğumuz her alanda devrim yapmalıyız ne dersiniz. Buna gücünüz varmı?
Yani yarın magazini az makalesi çok bir gazete alarak başlayalım mı işe...
Yada cep telefonlarımızı sadeleştirelim mi? Vaya Medya da dizi veya magazin yada spor adı altında yayınlanan dedikodu prıogramlarını kilitleyelim mi?
Eğer bunları başarırsak önünüze kalite kendiliğinden gelecektir.
Magazin programlarına protesto içerikli bile olsa SMS yollayacağımıza kaliteli programları desteklersek (ki bunlar sayaç olarak reklem şirketleri tarafından değerlendiriliyor) medyada değişecektir.
Aksi taktirde bilmem hangi sanatçının yatak odalarında daha çoook dolaşırız. Ve binlerce şehidimizi ve neden şehişt olduklarını anımsamayız bile.
Bütün şehit aileleri, kurulmuş plak gibi, "Bir evladımızı şehit verdik, diğerini de vermeye hazırız" demez ki...
Bütün şehit aileleri, "Vatan sağ olsun! Allah sizi başımızdan eksik etmesin" demez ki...
İçlerinden biri çıkar, "Benim oğlum neden öldü?" diye sorar.
Bir şehit ailesi için...
"Vatan sağ olsun" demek ne kadar meşru ise...
"Benim oğlum neden öldü?" diye sorgulamak da o kadar meşrudur.
Ne yani?
Oğullarını kurban vermiş anne ve babaların, aykırı bir çıkış yapmaya bile hakkı yok mudur?
Ne yani?
Bir şehit ailesinin iki dakikalık sitemine bile katlanamayacak mısınız?
***
Sayın Başbakan...
Size televizyonda, "Neden aykırı çıkışlar yapan o şehit ailesini aramadınız?" diye sorulduğunda...
"Ben şimdi oturup bunları mı dinleyeceğim" dediniz.
Ben sorunuza yanıt vereyim:
Evet, dinleyeceksiniz Sayın Başbakan!
Telefon açacaksınız o şehit ailesine...
O anne ile baba telefonda size bin bir sitemde bulunacak.
"Bizim oğlumuz neden öldü?" diye soracak.
"Neden üç aylık eğitim almış bir askeri böyle bir savaşın içine sürdünüz?" diyecek.
"Neden yeteri kadar önlem alınmadı" diye sizi eleştirecek.
Ve belki de ileri gidip yakanıza yapışacak.
Bütün bunlara karşı...
Size düşen sabırdır, tevekküldür.
Size düşen "Ne derseniz deyin, başımızın üstünde yeriniz var" demektir.
***
Sayın Başbakan...
Şehit aileleri, "kendilerine telefon edilip gönülleri alınmayı hak etmiş cici şehit aileleri" ve "kendilerinden uzak durulması gereken ve kendilerine asla kulak verilmeyecek aykırı şehit aileleri" diye ikiye ayrılmazlar.
Şehit ailesi, şehit ailesidir.
"Vatan sağ olsun" diyen de, "Benim oğlum neden öldü" diyen de bir evlat vermiştir.
Ve bir evlat vermek, çok fazla şey vermek demektir.
Bu nedenle...
Katlanmalısınız Sayın Başbakan.
Hem yapacağınız öyle zor bir şey de değil.
İki dakika pek hoşunuza gitmeyen şeyler dinleyeceksiniz.
Bu öyle bir alışveriş ki...
Onlar bir evlat verecekler, siz de buna karşılık iki dakika sitem dinleyeceksiniz.
Oysa...
Görüyoruz ki siz, bu "adaletsiz alışveriş"e bile tahammül edemiyorsunuz.
O zaman soralım:
Allah 'tan reva mıdır bu?
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
İstanbul’dan saat 18.00’de 234 yolcusu 11 mürettebat ile hareket eden 11006 sefer sayılı ‘Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ treninin 5 vagonu, saat 19.45’te...
Yazan: ipekderya Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
To coincide hygroton no prescription cialis seromycin.com buy sildamax w not prescription dexone canada dexone generic canada generic salicylic acid...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku