Bu yazı belki doğrudur, belki yalandır... bir kaç yıl önce internet ortamında bulmuştum.....yorumsuz yayınlıyorum... tabii o zamanlar Atatürk'e olan sevgim şimdikinden çok çok azdı... Atatürk'ü yeni yeni anlamaya başladım maalesef...
Yıl : 1933...Aylardan şubat!
Günlerden Perşembe...
Bursa Ortaokulu’nda öğrenciyim.
Öğle yemekleri için bir buçuk saatlik bir paydos var; ben bu zaman içinde , okuldan, babamın dükkânına bir koşu gidiyor, karnımı doyurup geliyorum.
O gün hava soğuktu, mevsim kıştı ama sıcak bir güneş vardı. Bir okul çocuğu için bulunmaz bir gün!..
Hükümet meydanına geldim. Karmakarışık bir kalabalık. Valilik binası önünde bekleşiyor. İçlerinde babamın çarşı arkadaşları, cami kardeşlikleri var.
İşte Saatçi Sururi Efendi. Dükkân bitişiği komşumuz.
İşte Ayakkabıcı Ahmet Usta.
Köfteci Hakkı, Şekerci Çopur İsmail..vb
Aralarında babam yok, bunca konu komşu, bir olup Valiye neden gelmişler; dertleri ne?.. Meraktan çatlayacağım!.. Sururi Efendi’ye sokuldum :
- Saatçi Amca (öyle derdik kendisine) ne oluyor?..
Beni yanında görünce, kaşları çatıldı :
- Sen burada ne arıyorsun ?..Hemen uzaklaş!
Merakım büsbütün arttı :
- Ne oluyor Saatçi Amca?.. Vali Bey’i niye bekliyorsunuz?..
- Şimdi tokadı çatlatacağım..Sen dediğimi yap, büyüklerin işine karışma..Baban şimdi seni bekliyordur!
- Peki, deyip yanından uzaklaşrım ama, merak sarmış bir kere..Öbeğin az ilerisinde, ellerini göbeğine bitiştirmiş,asık suratla duran Ahmet Usta’ya yanaştım :
- Ahmet Usta Amca, ne oluyor?..
Beni görmesiyle tepesi attı :
- Senin burada işin ne?..Doğru babanın yanına marş marş!..
Dedi, dedi ama,Vilayet kapısından çıkan süngülü jandarmalar kalabalığı kuşatmıştı bile..Hepimizi Vali Konağı’na sokuyorlardı! Benim aklım başıma gelmesine gelmişti ama, iş işten de geçmişti. Beni de mahzene tıktılar!
Bereket versin bir Jandarma Teğmen’i mahzene indi, benim kalabalığa karışıp yanlışlıkla içeriye alındığımı fark etti de, canımı babamın dükkânına attım!
Meğer!..
Babam anlattı: Evkaf Müdürü’nün kâtibi, Ulucami müezzinine çıtlatmış: “Bu sabah Ankara’dan bir telgraf geldi; bundan böyle minarede ezan,camide kamet Türkçe yapılacak!” demiş..Müezzin öğle namazında kamete kalktığı zaman,”Ey cemaat!..Dinleyeceğiniz kamet, son kamettir!..Bundan sonra ezan da, kamet de Türkçe yağpılacak” deyince cemaat dalgalanmış..Her kafadan bir ses çıkmaya başlamış..İmam, güçlükle namazı kıldıracak ortamı sağlayabilmiş..
Namazdan sonra, cemaatin bir bölümü işin aslını öğrenmeye karar vermişler. Önce Vakıflar Müdürü’nü görüp konuşmuşlar; O,”Emir kuluyum, benim yapacak bir şeyim yok” deyince, Vali ile görüşmeye karar vermişler. İşte, işin aslı esası bu!..
Ama bütün bunlar olurken, Belediye Başkanı Muhittin Bey(Paşa Çiftliği’nin sahibi), İzmir’de incelemeler yapan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf çekmiş :” Burada irtica hortladı.Ulucami cemaati Vilayete yürüyorlar! Kurtarıcımıza durumu duyuyorum.” Belediye Başkanı : Muhittin.
Gazi, telgrafı İzmir’de aldığı zaman, Vilayet, Komutanlık,Belediye,Parti Merkezi gibi protokol merkezlerini ziyaret ediyordu. Öğleden sonra da Eskişehir’e gidecek, Şeker Fabrikasının temelini atacaktı. Programını bozmadı. Telefonla Bursa’dan ve Ankara’dan bilgi aldı ve ertesi günü Mustafa Kemal Paşa,Bornova’da açılan Ziraat Okulu’nu gezdi, öğrencileri ve öğretmenleri ile görüştü. İzmir’deki Milli Kütüphaneyi de ziyaret ettikten sonra yola çıktı. 5 Şubat sabahı Bursa’da idi.
Vali, Gazi’yi, Vilayet sınırında karşıladı ve olup biteni anlattı. Ulucami çevresinde esnaflık yapan kişilerdi. Müezzin , bir boşboğazlık edip bundan böyle ezan ve kametlerin Türkçe yapılacağını anons edince, dini bir hassasiyet olmuş; önayak olanlar, zaten zabıtanın göz ucu ile izlediği kimselermiş.. Yakalanmışlar... Mahkemeye verileceklermiş!..
Gazi Paşa, Vali’yi sessizce dinlemiş ama, avurtları oynamaya başlamış :
- Siz buna küçük bir şey, bir zabıta mı diyorsunuz?.. Düpedüz irticanın ayaklanması bu!.. Sizi ne için görmeye geliyorlar; hükümet kararını değiştirmenize önayak olmanızı sağlamak için..Kararı değiştirmeye sizin yetkiniz olmadığını biliyorlar; siz önayak olacaksınız da hükümet bu işleri vazgeçecek!..Dikkat ediyor musunuz Vali Bey!..Sizi kullanabileceklerini umuyorlar. Onun için gelmişler bir cemmigafir Vilayete dayanmışlar. Siz buna “halkın rica başvurusu” mu diyorsunuz?
Vali, Fatih Güvendiren’di. Tasavvuf üstünde geniş bilgisi ile tanınırdı. Herhalde koltuğunun kaydığını hemen fark etmiştir!
Gazi, kendisine telgraf çeken Belediye Başkanı’nı, Partiyi, Tümen Komutanlığı’nı ziyaret etti. Vilayet makamına uğramadan, Çekirge yolu üstündeki Köşküne geçti. O gün çıkan Cumhuriyet gazetesinde “Yusuf Ziya” imzalı bir yazıda şöyle deniyordu :
“Yirmi iki gündür, adımlarının izleri ile yurdu bir altın haleye saran Gazi, Afyon tepelerini aydınlatırken, Bursa ovasına küçük bir irtica gölgesi düştü. Bir anda O’nun, bir tepeden bir ovaya karanlıkları yırtan bir yıldırım hızı ile düştüğünü gördük.”
Gazi ve İki Bakan Bursa’da
Gazi Paşa’nın Bursa’ya geldiği gün, Ankara’dan İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ile Adalet Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek erişmişler, gereken tahkikatı bizzat yürütmüşlerdir.
Olay, belli idi ama, olayın oluşumu, gelişimi ; bu oluşum ve gelişimde hoşgörüsü, görev ihmali olanlar araştırılıyordu. Şükrü Kaya ve Yusuf Kemal Tengirşek Beyler, yalnız Vali ile değil, halkla da görüştüler, bilgi aldılar ve sonunda görevinde savsakladığı anlaşılan Bursa Savcısı Sakıp, Bursa Sulh Ceza Hakimi Hasan, Bursa Müftüsü Nurettin Efendi’ye işten el çektiler. Daha sonra bu kimseler, sanık olarak da Çorlu’da açılan davaya katılmışlardır.
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar onuruna Belediye Salonunda – yıldırım hızı ile - bir balo düzenlendi. İnsanların, canlarını işlerine koydukları zaman neler başarabileceğine bu balo güzel örnektir. Böyle bir balo için neler düşünülmesi ve yapılması gerektiğini bir gözünüzün önüne getirin : Bütün bunlar, birkaç saat içinde adeta yoktan var edercesine bittamam oluşmuş!.. Gazi ve Bakanlar baloya geldikleri zaman, salonda yapılacak protokol konuşmaları bile daktilo edilip ceplere yerleşmişti!..
Gazi, bir konuşma yaptı :
“Olay sade bir zabıta olayıdır, hiç de önemli değil.. Ama, taşıdığı hedef, kavradığı anlam önemlidir. Biz, Türkiye’nin ölümsüz temellerini atmaya çalışıyoruz; onlar bizi,bundan alıkoymaya çalışıyorlar. Önemli olan, üç – beş kişinin alıştıkları hayatın,alıştıkları biçimde sürmesini sağlamak için Valiye başvurmaları değildir; önemli olan bu hareket karşısında Savcının duraksaması; Müftünün, bunları önleyecek yerde akıl öğretmesidir. Burada, masumiyetin arkasına sinmiş bir amaç var!..”
Gazi’nin bu mealde yaptığı konuşmaya CHP Bursa İl Başkanı Avukat Hulusi Köymen cevap verdi.
Yine kendisinden aldığımız meale göre :
“Bursa halkı, inkılapçıdır!..
Bursa halkı, ruhunda Cumhuriyeti taşıyan bir halktır!..
Bursa halkı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yoktan nasıl var olduğunu gözleri ile görmüş ve onu korumaya yemin etmiş bir halktır!
Üç- beş softanın Arapça ezan sevdasına yakalanmış olmasını Bursa halkı, bütün geleceklerde uyanıklığın meşalesi oalrak hatırlayacaktır. Her yanlışın arkasında bir doğru vardır. Nasıl ki, tükenmiş Osmanlı Devleti’nin arkasında Türkiye Cumhuriyeti var ise!.. Biz, yanlışlarımızı doğruya çevirecek güçteyiz. Gazi Paşamız, önderimiz, kurtarıcımız, geleceğimiz!.. Siz bizi mutlu geleceğe götürüyorsunuz, biz de bunun idrakindeyiz Gazi Paşam!”
Gazi, Özel Kalemi Hsan Rıza Soyak’ın kulağına bir şeyler söyledi ve Hulusi Köymen’e gülümseyerek baktı.
Atatürk Köşkünde
Az sonra Şükrü Kaya ile birlilte Belediyeden ayrıldılar ve Çekirge yolunda Atatürk Köşkü’ne gidildi.
Burada da sofra hazırlanmıştı.
Gazi, Şükrü Kaya,Tümen Komutanı,Belediye Başkanı,Hasan Rıza Soyak,Atatürk’ün Milli Mücadele günlerinin arkadaşlarından bazıları, Murat Arıburnu, Rüştü Akyürek, Necip Kartalkaya ve kimlikleri hatırlanmayan iki kişi vardı.
Necip Katalkaya, Milli Mücadele Albaylarındandı. Atatürk’le tanışıyordu. Biraz da çakır keyif olduğu için konuştu :
“Bizim çocuklar, sıkı devrimcidirler. Cumhuriyeti Zatı Devletlerinizin gençliğe emanet ettiğinizi çok iyi bilirler. Birkaç softa bozuntusunu oracıkta sustururlardı. Ama, medeni davranmak istemişler; bu memleketin polisi var, adliyesi var, hukuku var, kanunları var, onların görevlerine müdahale etmeyelim demişlerdir!”
İşte o zaman Gazi Mustafa Kemal Paşa parladı :
Türk Genci Nasıl Olmalı?
“Türk genci, inkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten fazla inanmıştır. Rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük kıpırtı ve hareket duydu mu; ‘Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, adliyesi vardır..’ demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla..
Nesi varsa onunla eserini koruyacaktır.
Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis, henüz inkılap Cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek, fakat asa yılmayacaktır. Mahkeme, onu, mahkum edecektir. Yine düşünecek: ‘Demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek gerekli.’
Onu, hapse atacaklar! Kanun yolunda itirazlarını yapmakla beraber, bana, İsmet Paşa’ya, Meclis’e telgrafları yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını istemeyecek..
Diyecek ki: ‘Ben, kendi kanaatimin gereğini yaptım. Müdahale hareketinde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim görevimdir!’
İşte, benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği..”
M.Kemal Atatürk
Şubat 1933
(İsmet Bozdağ,Kültür İhtilalimiz Bilinmeden Politika Yapılamaz,Tekin Yayınevi,s.227 ve devamı)
''tabii o zamanlar Atatürk'e olan sevgim şimdikinden çok çok azdı... Atatürk'ü yeni yeni anlamaya başladım maalesef...''
demiş sayın ''murtiiiiy''..
Uzun süredir duymadığım kadar güzel bir sözcük... İnsana moral veren oh be dedirten sözcük... Demekki umut var .... Olmalı ...
“Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler, beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasında bile olabilir Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır, gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur”.
Merhaba, Bursa Nutku Davası ile ilgili elinde kaynak olan varmı ? (araştırma ödevimle ilgili gerekmektedir. Makale yada yazı olabilir. Ancak ödevimde kaynak belirtmem için kaynakçasının da olması gerekiyor. )
Türk tarihimiz için çok önemli olan bu metni ünlü tiyatrocu Sefa Zengin seslendirdi. Her evde olması gereken bu çalışma Türk insanın geçmişini ve bugünü anlamasını, Atatürk’ü tanıyan, anlayan ailelerin ve gençlerin yetişmesi, bilinçlenmesi kaygısını taşımaktadır.
Arşivinizde bulunması gereken çok güzel bir belgesel....
Türk tarihimiz için çok önemli olan bu metni ünlü tiyatrocu Sefa Zengin seslendirdi. Her evde olması gereken bu çalışma Türk insanın geçmişini ve bugünü anlamasını, Atatürk’ü tanıyan, anlayan ailelerin ve gençlerin yetişmesi, bilinçlenmesi kaygısını taşımaktadır.
Arşivinizde bulunması gereken çok güzel bir belgesel....
Atatürk'ün 1933'de söylediği varsayılan ve gençliği neredeyse anarşizme çağıran meşhur “Bursa Nutku”nun “uydurma” olduğu tarihçiler tarafından bir kez daha tescillendi
öncelikle herkese merhaba yazan tüm yorumları okudum gayet kibar ve güzel yorumların yanı sıra seviyesiz ve üslupsuz yazıları görmek gercekten yeni üye olan biri için üzücü olduysada gayet güzel ve acıklayıcı bilgiler buldum altta verdiğim yazı alıntıdır
Atatürk'ün 6 Şubat 1933'de Bursa'da söylediği varsayılan ve gençliği neredeyse anarşizme çağıran meşhur “Bursa Nutku”nun “uydurma” olduğu bir kez daha tescillenirken, altından mason parmağı çıktı. Yıllardır tartışılan Bursa Nutku'nun Atatürk'e ait olduğu konusunda tek dayanak olarak gösterilen Bilirkişi Raporu'nun hazırlayıcısı Enver Ziya Karal'ın mason olduğu bildirildi. 1975'e mahkemelik olan Bursa Nutku'nun Atatürk'e ait olup olmadığını inceleyerek “Atatürk'e aittir” diye rapor hazırlayan bilirkişi olan dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Karal'ın adı, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın resmi internet sitesinde “Ünlü Masonlar” arasında yer alıyor. Sitede Karal'dan “Tarih Profesörü ve TTK Başkanı” olarak söz ediliyor.
Resmi tarihe göre, rejimin tehlikeye girmesi halinde Türk gencinin polise karşı taşla sopayla karşı gelmesi yani isyan etmesi istenen Bursa Nutku şöyle ortaya çıktı: 5 Şubat 1933 günü, Bursa'da irtica başkaldırısı yaşandı. Bunun üzerine Atatürk acilen Bursa'ya geldi ve duruma el koydu. Aynı gün akşam üzeri Çekirge Yolu üzerindeki bir köşkte yemek esnasında bir gencin sorusu üzerine Atatürk bir açıklama yaptı. İşte bu açıklama, Bursa Nutku! Bahsi geçen nutuk, yıllar sonra bir kişinin hatıra ürünü olarak gündeme geldi. Yönetime karşı gelmeyi destekleyen Nutuk metni zamanında Celal Bayar tarafından CHP'ye muhalefet için gündeme alınmış, 1960'lı yıllardan sonra da devrimci/sol şiddet hareketlerinde slogan veya marş olarak kullanılmıştı.
O RAPOR VE HAZIRLAYANLAR
Yıl 1975'e geldiğinde ilginç bir olay yaşanıyor. Kayseri 2. Ağır ceza mahkemesi Bursa Nutku'nu kaleme alıp dağıttığı gerekçesiyle Cafer Tanrıverdi'ye ceza davası açıyor. Böylelikle Bursa Nutku 1975'te davalık oluyor! Nutkun Atatürk'e ait olup olmadığının incelenmesi için dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Enver Ziya Karal ve öğretim üyesi Sami Özerdim'e başvuruluyor. Bilirkişi Karal ile Özerdim hazırladıkları raporda, sözkonusu “Bursa Nutku”nun Atatürk'e ait olduğu yönünde görüş bildiriyorlar. Mahkeme de bu görüşe eş bir karar alarak, Cafer Tanrıverdi'yle ilgili davayı beraatla sonuçlandırıyor. Kimi çevreler böylelikle Bursa Nutku'nun Atatürk'e ait olduğunun kesinlik kazandığını savunuyor.
İŞTE ATATÜRK'ÜN BURSA'DA YAPTIĞI AÇIKLAMA
Buraya kadar yapılan açıklamalar resmi tarihin kamuoyuna sunduğu bilgilerin görünüşü. Tarihçi Yazar Cezmi Yurtsever'e göre, olaya farklı açıdan bakıldığında ortaya çıkan gerçekler ise şaşırtıcı. Tarihçi Yurtsever'inadresinden kamuoyuna açıkladığı bilgilere göre, Atatürk, 1 Şubat 1935 günü İzmir'dedir. Ve aynı gün Bursa'da ezanın ve kametin Türkçe okunmasına karşı itirazlar yapılmasından dolayı olay çıktığı ihbarını alır. Uşak, Afyon üzerinden 5 Şubat günü Bursa'ya gelir. Şehir merkezindeki Konak'ta dinlenir. Aynı gün İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Adalet Bakanı Yusuf Kemal de Bursa'ya gelmiştir. Görüşmeler yapılır, çıkan olaylar ve alınan tedbirler görüşülür. Ve Atatürk aynı gün görüşlerini Anadolu Ajansı vasıtası ile kamuoyuna duyurur. Atatürk'ün açıklamaları şöyledir: “…Bursa'ya geldim. Hadise hakkında alakadarlardan malumat aldım. Hadiseye dikkatimizi bilhassa çevirmemizin sebebi. Dini siyaset ve herhangi bir tahrike vesile etmeğe asla müsamaha etmeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır. Meselenin mahiyeti esasen dini değil, dildir. Kati olarak bilinmelidir ki Türk milletinin milli dili ve milli benliği, bütün hayatında hakim ve esas kalacaktır.”
BASINDA YER ALMIŞ
Yurtsever'in verdiği bilgilere göre, Atatürk'ün Bursa'da kamuoyuna yaptığı bu açıklama, Anadolu Ajansı tarafından basına servis yapıldı ve Cumhuriyet, Hakimiyeti Milliye ve Milliyet gazetelerinde yayınlandı.
SAHTECİLİK ÜRÜNÜ
Tarihçi Yurtsever, bu bilgiler ışığında Bursa Nutku'na son noktayı şöyle koydu: “Atatürk'ün hayatında ve onun ölümünden sonra onun adına görüş, konuşma ve belge uyduranları sorgulayan objektif bir tarihcilik gelişmediği için Atatürk'ün Bursa Nutku gibi sahte bir belge de topluma yutturulmaktadır. Atatürk'ün Bursa Nutku, Atatürk'ün kaleminden çıkan ve tanıkların da doğruladığı bir tarihi belge değildir. Nutuk kurgulanmış bir sahtecilik ürünüdür. Atatürk'ün Bursa Nutku ile ilgili kaynakların sahte olduğu en kısa zamanda kamuoyuna açıklanmalıdır.”
ÖNEMLİ HATIRLATMA
Yurtsever ayrıca şu noktaya dikkat çekti: “Bursa Nutku adı verilen belgenin Atatürk'e ait olduğuna karar veren zamanın Türk Tarih kurumu Başkanı Prof. Enver Ziya Karal'ın da ünlü bir mason olduğunu hatırda tutmak gerekir.”
ÜNLÜ MASONLAR ARASINDA
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın resmi internet sitesinde isimlerine yer verilen “Ünlü Masonlar” arasında Enver Ziya Karal da bulunuyor. Sitede Karal'dan “Tarih Profesörü ve TTK Başkanı” olarak söz ediliyor.
To coincide hygroton no prescription cialis seromycin.com buy sildamax w not prescription dexone canada dexone generic canada generic salicylic acid...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku