+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12
11 den 16´e kadar toplam 16 ileti bulundu.
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    134
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık !

    Dosyaya Ait Bilgiler
    Dairesi BEŞİNCİ DAİRE
    Davacılar HÜSEYİN ERYILDIZ
    Davalılar BAŞBAKANLIK
    Davalılar DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI (DBB)
    Davalılar KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (TCK)
    Genel Evrak Yıl - No 2009-
    Esas Yıl - No 2009-
    Davanın Türü İPTAL DAVASI(1.DERECE)
    Davanın Konusu İNTİBAK

    Geldiği Yer BOŞ
    Geldiği Yer Esas Yıl - No -
    Geldiği Yer Karar Yıl - No -
    Geldiği Yer Temyiz Yıl - No -
    Bölgeden Gönderme Tarihi
    Daireye Geliş Tarihi 04/12/2009

    İstem YOK
    İstem Sonucu -
    YD ile ilgili İstem VAR
    YD ile ilgili İstem Sonucu -

    YD İtiraz ile ilgili İstem YOK

    Dosyanın Son Aşaması İncelenme Sırasını Bekliyor

    Karar Sonucu
    Karar Tarihi
    Karar Yıl - No



    Hukuki NET Güncel Haber

    Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık! konulu yargıtay kararı ara
    Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık! konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Jun 2009
    İletiler
    18
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık !

    dava dilekçeniz buraya kopyaladığınızın aynısı mı?

    birde ünvan değişikliği için kurumca yapılacak ayrı bir sınava girip başarılı olmak mecburiyeti varmı mevcut durumda?

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    134
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık !

    Alıntı esma16 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    dava dilekçeniz buraya kopyaladığınızın aynısı mı?

    birde ünvan değişikliği için kurumca yapılacak ayrı bir sınava girip başarılı olmak mecburiyeti varmı mevcut durumda?
    merhaba

    bu konu başlığı altında yayımlanan dava dilekçesi önceki davaya ait yeni açılan dava dilekçesi burada bulunmuyor ancak yürütmenin durdurulması kararı görüşüldükten sonra yeni dava dilekçesini paylaşmayı düşünüyorum


    kurum içerisinde unvan (kadro) değişikliği yapabilmek için; yürürlükteki genel yönetmeliğe göre kurumun açacağı unvan değişiklği sınavına girme ve kazanma koşulu zorunludur

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Aug 2006
    Nerede
    eskişehır, Turkey.
    İletiler
    336
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık !

    Selamlar.Sayın Tekniker sizin açmış olduğunuz davadan pek bir şey anlamış değilim.Aslında benimde bir sorunum var.İdare Mahkemesine dava açtım.Sınavsız olarak müdürlük kadrosuna atanmıştım.Ama har türlü şartlar tutuyordu.Derece-eğitim durumu vb Bende sizlere bir kaç tane danıştay kararı yazım belki işinize yarar.Bunu bütün olarak değilde yazının aralarındaki ince ayrıntılara bakarsanız işinize yarayabilir.Saygılarla....

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 2001/3925

    K. 2005/104

    T. 14.1.2005

    • ATAMA İŞLEMİ ( Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası Verilen Davacı - Genel İdare Hizmetleri Sınıfında Görev Yaparken Bir Meslek Sınıfı Olmayan Yardımcı Hizmetler Sınıfına Atanmasında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

    • GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINDAN YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA ATANMA İŞLEMİ ( Davacıya Alkollü Araç Sürmesi Nedeniyle Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası Verilmesine Rağmen Atanmasının Yasaya Aykırı Olduğu )

    • YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA ATANMA ( Genel İdare Hizmetleri Sınıfında Görev Yaparken Alkollü Araç Sürmesi Nedeniyle Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası Verilen Şöför - İptali Gereği )

    • ŞÖFÖRÜN YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA ATANMASI ( Genel İdare Hizmetleri Sınıfında Görev Yaparken Alkollü Araç Sürmesi Nedeniyle Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası Verilen - Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

    • KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASI ( Davacının Genel İdare Hizmetleri Sınıfından Bir Meslek Sınıfı Olmayan Yardımcı Hizmetler Sınıfına Atanmasında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

    657/m.45/1,71/2

    ÖZET : Genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan davacının, bir meslek sınıfı olmayan yardımcı hizmetler sınıfına atanmasında mevzuata uyarlık yoktur.


    İstemin Özeti : Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Adana İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nde genel idare hizmetleri sınıfında şoför olarak görev yapan davacının bu görevden alınarak aynı Müdürlükte yardımcı hizmetler sınıfında hizmetli kadrosuna atanmasına ilişkin 15.08.2000 günlü, 838 sayılı işlemin 657 sayılı Yasanın 45/1. maddesinde hiç bir memurun sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecenin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamıyacağının hüküm altına alındığı, davacıya alkollü araç kullanmaktan dolayı bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi nedeniyle şoförlük görevinin üzerinden alınmasının yerinde olduğu, fakat genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan davacının 657 sayılı Yasanın 45/1. ve 71/2. maddeleri uyarınca bir meslek sınıfı olmayan yardımcı hizmetler sınıfına atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Adana 2. İdare Mahkemesince verilen 31.05.2001 günlü, E:2000/1137, K:2001/620 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.


    Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.


    Danıştay Tetkik Hakimi : Serpil Gençbay


    Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı : Sefer Yıldırım


    Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.


    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:


    KARAR : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Adana 2. İdare Mahkemesince verilen 31.05.2001 günlü, E:2000/1137, K:2001/620 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından,


    SONUÇ : Temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 14.01.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    3-

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 2000/6165

    K. 2004/518

    T. 18.2.2004

    • MEMURUN SINIFININ DIŞINDA ÇALIŞTIRILMASI ( Genel İdare Hizmetleri Sınıfında Zabıta Memuru Olarak Görev Yapan Davacının Yardımcı Hizmetler Sınıfında İtfaiye Eri Olarak Görevlendirilmesi - Yasaya Aykırılığı )

    • GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINDAKİ ZABITA MEMURU ( Yardımcı Hizmetler Sınıfında İtfaiye Eri Olarak Görevlendirilmesinin Yasaya Aykırılığı )

    • ZABITA MEMURUNUN İTFAİYE ERİ OLARAK GÖREVLENDİRİLMESİ ( Genel İdare Hizmetleri Sınıfındaki Memurun Yardımcı Hizmetler Sınıfında Görevlendirilmesinin Yasaya Aykırılığı )

    657/m.45

    ÖZET : 657 sayılı Yasanın 45. maddesinde, hiçbir memurun sınıfının dışında ve sınıfının içerisindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılmayacağı öngörülmüştür. Genel idare hizmetleri sınıfında zabıta memuru olarak görev yapan davacının yardımcı hizmetler sınıfında itfaiye eri olarak görevlendirilmesi anılan hükme aykırıdır.


    İstemin Özeti : Davacının zabıta memuru olarak görev yapmakta iken 2 grup itfaiye eri olarak görevlendirilmesine ilişkin 29.4.1999 tarihli işlemin; 657 sayılı Yasanın 45. maddesinde, hiçbir memurun sınıfının dışında ve sınıfının içerisindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılmayacağının öngörüldüğü; genel idare hizmetleri sınıfında zabıta memuru olarak görev yapan davacının yardımcı hizmetler sınıfında itfaiye eri olarak görevlendirilmesinin anılan hükme aykırı olduğu gerekçesiyle iptali yolunda Bursa 1. İdare Mahkemesince verilen 30.9.1999 günlü, E: 1999/387, K: 1999/909 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.


    Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.


    Danıştay Tetkik Hakimi: M. Emin Kaçar


    Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı: Turan Karakaya


    Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.


    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:


    KARAR : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Bursa 1. İdare Mahkemesince verilen 30.9.1999 günlü, E: 1999/387, K: 1999/909 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından,


    SONUÇ : Temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 18.2.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    4-

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 1995/1016

    K. 1997/2111

    T. 15.10.1997

    • BOŞ KADROYA ATAMA ( Öğrenim Durumu Hizmet Süresi Kazanılmış Hak Aylık Derecesi İtibariyle Şartları Taşımayan Kişinin Atanamayacağı )

    • USULSÜZ ATAMA ( Öğrenim Durumu Hizmet Süresi Kazanılmış Hak Aylık Derecesi İtibariyle Şartları Taşımayan Kişinin Boş Kadroya Atanması )

    • ÖĞRENİM DURUMU HİZMET SÜRESİ VE KAZANILMIŞ HAK AYLIK DERECESİ ( Boş Kadroya Atamada Esas Alınması )

    657/m.45,68

    ÖZET : Boş bulunan kadroya öğrenim durumu, hizmet süresi ve kazanılmış hak aylık derecesi itibariyle yasal koşulları taşımayan memurun atanması yasaya aykırıdır.


    İsteğin Özeti: Gaziantep İdare Mahkemesinin 15.6.1994 günlü, E: 1992/122, K: 1994/709 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.


    Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.


    Danıştay Tetkik Hakimi J.K.`nin Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; lise mezunu olarak 25.2.1985 tarihinde 13/3. derece ve kademeden zabıta memuru olarak göreve başlayan davacının, 15.7.1987 tarihinde 5. derece kadrolu itfaiye müdür yardımcılığına, 19.11.1991 tarihinde 3. derece kadrolu itfaiye müdürlüğü kadrosuna, 657 sayılı Yasanın 45 ve 68. maddelerine aykırı olarak atandığı; dava konusu işlemin tesis edildiği dönemde ise, davacının 9. derecenin 2. kademesinde bulunduğu ve 3. derece kadrolu itfaiye müdürü olarak görev yaptığı ve 5. dereceli T.H.M. Öğretmenliğine atandığı 2.2.1993 günlü belgeden anlaşıldığı üzere, yapılan denetim sonucunda yukarıda anılan yasa hükümlerine aykırı atamalar tesbit edilerek yapılan düzeltmeler sonucu, davacının 7. dereceli memur kadrosuna atandığı anlaşılmaktadır.


    Davalı idarece kadro derecesi yönünden yapılan hata düzeltilerek teknik bilgi ve beceri isteyen itfaiye müdürlüğü görevinden davacının alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı S.E.`nin Düşüncesi: Lise mezunu olarak 25.2.1985 tarihinde 13. derecenin 3. kademesinde zabıta memurluğu görevine başlayan ve dava sırasında 9. derecenin 2. kademesinde bulunan davacının, 15.7.1987 tarihinde 5. derece kadrolu itfaiye müdür yardımcılığına; 19.11.1991 tarihinde 3. derece kadrolu itfaiye Müdürlüğü kadrosuna atama işlemleri, 657 sayılı yasa hükümlerine uymayan atamalar niteliğindedir.


    Gerekli yasal süre ve öğrenim koşulu aşılarak yapılan atamalar sonunda itfaiye müdürü olarak görev yapan davacı, dava konusu işlemle kazanılmış hak aylığı olan 9. derecenin 2. kademesi ile 5. derecedeki Türk Halk Müziği öğretmeni kadrosuna naklen atanmıştır. Bu işlemde de yukarıda belirtilen yasal koşullara uygunluk yoktur. Nitekim, bir yıl sonra yapılan denetimler sonunda bu yasaya aykırılık saptanarak ilgili 7. derecelik genel idare hizmetleri sınıfında memur kadrosuna atanmış bulunmaktadır.


    Açıklanan nedenlerle, davalı yönetim temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.


    Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü: 3. derece kadrolu itfaiye müdürü olarak görev yapan davacı; 5. derece kadrolu Türk Halk Müziği Öğretmenliğine atanmasına ilişkin 17.2.1992 günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.


    Gaziantep İdare Mahkemesinin 15.6.1994 günlü, E: 1992/122, K: 1994/709 sayılı kararıyla; 657, sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 76. maddesi ile idarelere memurların naklen atanmaları konusunda kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı; dava dosyası ile 11.11.1993 günlü ara kararına cevaben gönderilen davacıya ait intibak çizelgesinin incelenmesinden; davalı idarece herhangi bir sebep gösterilmeden sadece mevzuatın verdiği yetkiye dayanılarak dava konusu işlemin tesis edildiğinin; öte yandan, davacının 4.3.1985 tarihinde 13. derecenin 3. kademesiyle zabıta memuru olarak atandığının, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte ise kazanılmış hak aylık derecesinin 9/2. olduğunun, dava konusu işlem ile ilgilinin 3. kadro derecelik bir görevden, 5. kadro derecelik bir göreve atanmış ise de, bu görevin kadro derecesinin kazanılmış hak aylık derecesinden daha yüksek olduğunun anlaşıldığı; bu durumda, herhangi bir hukuki sebep gösterilmeksizin tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.


    Davalı idare; tahsil durumu itibariyle davacının müktesep hak aylığının 9/2 olduğunu, 657 sayılı Yasanın 68. maddesine göre 3. dereceli itfaiye müdürlüğü görevine atanmasına imkan bulunmadığını öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.


    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 45/2. maddesinde; "5 inci ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur bulunmaması hallerinde, 36 ncı maddede belirtilen öğrenim durumları itibariyle tespit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek, kendi derecesi ile aynı sınıftan memur atanması mümkündür;" 68/B maddesinde ise, "Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1., 2., 3. ve 4. derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağı derecelerden atama yapılabilir.


    Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin:


    a ) 1 inci dereceli görevlerden ek göstergesi 650 ve daha yukarı olanlar için en az 12 yıl,


    b ) 1 ve 2 nci dereceli görevlerden ek göstergesi 650`den az olanlar için en az 10 yıl,


    c ) 3 ve 4 üncü dereceli görevler için en az 8 yıl,


    8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır" hükümlerine yer verilmiştir.


    Öte yandan İtfaiye Teşkillerinin Kuruluş, Görev, Eğitim ve Denetim Esaslarına Dair Yönetmeliğin 9. maddesinde itfaiye müdürünün, belediye başkanına bağlı olarak çalışacağı ve teşkilatın en yetkili amiri olduğu belirtildikten sonra görevleri ayrıntılı olarak sayılmıştır.


    Olayda; lise mezunu olan davacının 25.2.1985 tarihinde 13. derecenin 3. kademesinden zabıta memuru olarak göreve başladığı, 15.7.1986 tarihinde 12. derecenin 3. kademesine yükseltildiği, 14.7.1987 tarihinde 11. derecenin 1. kademesine terfi ederek 5. derece kadrolu itfaiye müdür yardımcılığına atandığı, 13.7.1988 tarihinde 11. derecenin 2. kademesine, 7.7.1989 tarihinde 11. derecenin 3. kademesine, 7.7.1990 tarihinde 10. derecenin 1. kademesine, 7.7.1991 tarihinde 10. derecenin 2. kademesine yükseltildiği, 19.11.1991 tarihinde 3. dereceli itfaiye müdürü kadrosuna atandığı, bu arada 458 sayılı KHK uyarınca 9. derecenin 2. kademesine yükseltildiği, 17.2.1992 tarihinde dava konusu işlemle 5. derece kadrolu Türk Halk Müziği Öğretmenliğine atandığı, 29.4.1992 tarihinde 5. derece kadrolu meclis encümen işleri müdürlüğü kadrosuna atanan davacının 7.7.1992 tarihinde 9. derecenin 3. kademesine yükseltildiği, belediye başkanlığının verdiği olur üzerine teftiş kurulunca yapılan inceleme sonucunda atamalarda tesbit edilen usulsüzlükler üzerine adıgeçenin 9/3 olan müktesebi ile 7. dereceli memur kadrosuna atandığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.


    Bu durum karşısında; davacının öğrenim durumu, hizmet süresi ve kazanılmış hak aylık derecesi gözetildiğinde, 3. derece kadrolu itfaiye müdürlüğüne atanmasında 657 sayılı Yasanın 45/2 ve 68/B maddelerine uyarlık bulunmayıp idarece gerek bu husus gerekse itfaiye müdürlüğü görevinin önem ve özelliği gözetilerek, tesis edilen atama işleminde hukuka aykırılık olmadığından; idare mahkemesince idarece gösterilen sebep dikkate alınmadan işlemin sebep gösterilmeksizin tesis edildiği gerekçesiyle verilen iptal kararında hukuki isabet görülmemiştir.


    Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Gaziantep İdare Mahkemesince verilen 15.6.1994 günlü, E: 1992/122, K: 1994/709 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine, 15.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    5-

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 1994/7834

    K. 1997/2030

    T. 9.10.1997

    • BİR KİMSENİN NİTELİKLERİNİ TAŞIMADIĞI BİR KADROYA ATANMASI ( İşlem Üzerinden Uzun Süre Geçmesinin İlgili İçin Kazanılmış Hak Doğurup Doğurmayacağı )

    • HUKUKA AYKIRI İŞLEM ( Üzerinden Uzun Süre Geçmesinin İlgili İçin Kazanılmış Hak Doğurup Doğurmayacağı )

    • HATALI ATAMA İŞLEMİ ( Geri Alınıp Alınamayacağı )

    • İDARENİN HATALI ATAMA İŞLEMİNİ GERİ ALMASI ( İşlem Üzerinden Uzun Süre Geçmiş Olması Halinde )

    • KAZANILMIŞ HAK ( Hukuka Aykırı İşlem Üzerinden Uzun Süre Geçmesinin İlgili İçin Kazanılmış Hak Doğurup Doğurmayacağı )

    657/m.36,45

    2709/m.2

    ÖZET : İdarenin hatalı ve yasaya aykırı işlemi ile elde edilen yetkiler sürdürülmemekle birlikte kişisel kazanımların korunması gerekir.


    İsteğin Özeti: Ankara 2. İdare Mahkemesinin 12.4.1994 günlü, E: 1992/641, K: 1994/454 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.


    Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.


    Danıştay Tetkik Hakimi M.Y.`nin Düşüncesi: Davacının psikolog unvanlı kadroda görev yapmakta iken bitirdiği okul itibariyle bu unvanı kullanamayacağından bahisle "Laboratuvar Teknisyeni" unvanlı kadroya atanmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


    Anayasa`nın 125. maddesinin 1. fıkrasındaki, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır hükmünde de vurgulandığı gibi, hukuk devletinin bir gereği olan hukuka bağlı idare ilkesi, idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunu zorunlu kılmaktadır. Kamu yararının gerçekleştirilmesi ve gözetilmesini temel görev olarak üstlenmiş olan idare buna uygun olarak görev yapmak, dolayısıyla hukuka uygun işlem tesis etmek zorundadır. Bu noktadan hareket edildiği zaman idarenin işlemlerindeki hukuka aykırılıkları düzeltmek zorunda olduğu, hatta hukuka aykırı işlemlerin geri alınması konusunda idarenin bağlı yetki içinde olduğu doktrinde tartışılmaktadır.


    Davacının Danıştay Sekizinci Dairesinin 14.3.1990 günlü, 1990/372 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, nitelikleri taşımamasına rağmen 10.8.1981 tarihinde psikolog unvanlı kadroya atandığı, ancak daha sonra hatalı işlem tesis ettiğini anlayan idarenin 1992 yılında 1981 tarihli oluru işlemden kaldırdığı anlaşılmaktadır.


    Olayda hukuka aykırı bir işlemin aradan belirli bir zaman geçtiği takdirde ilgililer lehine kazanılmış hak doğurup doğurmayacağının tartışılması uyuşmazlığın çözümü için zorunlu bulunmaktadır.


    Hak, çok genel deyimle, kişilere hukuk tarafından tanınan menfaat ve ondan yararlanma konusunda verilen bir yetki veya kısaca hukuken himaye edilmiş bir menfaat olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamadan hak ile menfaat arasındaki fark hukuken korunma vasfında ortaya çıkmaktadır. ( ... İdari İşlemin Geri Alınması, ... Üniversitesi ... Fakültesi Yayınları, ... Matbaası ... 1970, S. 61 ) Bu nedenle kazanılmış hakların genel olarak kamu düzeninin sınırları içinde saygıya değer oldukları, dolayısıyla kazanılmış hakkın hukuka uygun durumun varlığına bağlı olduğu, hukuka uygun olmayan işlemlerin hak kaynağı da olamayacakları açıktır. Ancak Danıştayca 1952 yılında kabul edilen, 1952/244 sayılı İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında da belirtildiği gibi sakat bir işlem bundan yararlanan lehine kazanılmış bir hak doğurmasa da bunun kişiler için subjektif bir çok etki ve sonuç doğuracağını da kabul etmek gerekmektedir. Hal böyle olunca hukuka aykırı işlemlerin ilgililer lehine yarattıkları durumların gerek sözü edilen içtihatları birleştirme kurulu kararı gerekse idare mahkemesince iptal gerekçesinde dayanılan 1973 yılı İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı gereğince korunması gerekmektedir.


    Bu durumda idare mahkemesince aradan uzun bir zaman geçtikten sonra "psikolog" unvanının ilgili lehine kazanılmış hak teşkil ettiği sonucuna varılmış olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de, 1952 ve 1973 yılı içtihatları birleştirme kurulu kararları karşısında hukuka aykırı işlemlerin doğurduğu subjektif sonuçların ilgililer lehine hak doğuracağını vurgulamak gerekmektedir.


    Açıklanan nedenlerle, davacıya verileri psikolog unvanının geri alınmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı O.C.E.`nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.


    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


    Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Beşinci ve Sekizinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanunu`na 3619 sayılı Kanunun 10. maddesiyle eklenen Ek- 1. madde gereğince yapılan müşterek toplantıda işin gereği düşünüldü: Davacı, psikolog unvanlı kadroda görev yapmakta iken bitirdiği okul itibariyle bu unvanı kullanamayacağından bahisle "Laboratuvar Teknisyeni" unvanlı kadroya atanmasına ilişkin 2.3.1992 günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.


    Ankara 2. İdare Mahkemesinin 12.4.1994 günlü, E: 1992/641, K: 1994/454 sayılı kararıyla; yabancı ve yerli doktrin ve içtihatlara göre yokluk, butlan, açık kanunsuzluk ve ilgilinin hile ve gerçek dışı beyanına dayanılarak tesis edilen işlemleri idarelerin, süre kaydına bağlı olmaksızın her zaman geri alabileceği, diğer hukuka aykırı idari işlemlerin dava açma süresi içinde geri alınabileceği, bu sürenin geçmiş olması durumunda iyiniyetli kişileri korumak bağlamında yanlış idari işlemlerden dolayı kişi yararına hak veya korunması gereken yerleşmiş bir durumun doğacağı ve işlemin idare için kesinleşmiş sayılacağının kabul edildiği; olayda davacıya 10.8.1981 tarihinde verilen "Psikolog" unvanının, bitirdiği okul nedeniyle bu unvanı kullanamayacağından bahisle aradan on yılı aşkın bir zaman geçtikten sonra alınarak laboratuvar teknisyeni unvanının verilmesinde yokluk, butlan, açık kanunsuzluk durumunun bulunmadığı, davacının hile ve gerçek dışı beyanının olmadığı hususu da gözönünde bulundurulduğunda hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.


    Davalı idare; usul ve hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.


    Davacının ... Üniversitesi Eğitim Fakültesi "Eğitimde Psikolojik Hizmetler" bölümünden mezun olarak 14.4.1978 tarihinde ... Hastanesinde "Laboratuvar Teknisyeni" unvanı ile göreve başladığı, 10.12.1980 tarihinde aynı bölümde yüksek lisansı bitirmesi üzerine 10.8.1981 günlü, 6384 sayılı onayla "Psikolog" unvanlı kadroya atandığı, 1992 yılında tereddüte düşülerek Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı`na sorulduğu ve yürütme kurulunun 1.3.1991 tarihli toplantısında alınan karar uyarınca ilgililerin "Rehber Öğretmen" unvanını kullanabileceği "Psikolog" unvanını kullanamayacağının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca bildirilmesi üzerine dava konusu işlemle 10.8.1981 tarihli ve 6384 sayılı görev değişimi modeli işlemden kaldırılarak ilgiliye 15.7.1989 tarihinden itibaren uygulanan ek göstergelerin iptal edildiği ve 15.2.1992 tarihinden geçerli olarak "Laboratuvar Teknisyeni" unvanına göre belirlenecek kadro aylığı üzerinden ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafından da işlemin psikolog unvanının geri alınmasına ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.


    Danıştay Sekizinci Dairesinin 14.3.1990 günlü, E: 1989/301, K: 1990/372 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, eğitim fakülteleri ve eğitim bilimleri fakülteleri eğitimci, edebiyat ve fen fakültelerinin psikoloji bölümleri ise psikolog yetiştirmekte ve dolayısıyla bu fakülteler farklı meslek dallarında eğitim yapmakta olup, eğitim fakülteleri ie eğitim bilimleri fakültelerinin eğitimde psikolojik hizmetler bölümünde öğrencilerin, psikolojinin temel uzmanlık ve alt dallarından biri olan eğitimsel psikoloji dalında uygulamacı ve uzman olarak eğitildiklerinin anlaşıldığı, bu nedenle bu bölümü bitirenlerin eğitim psikoloğu oldukları ve kendilerine bu unvanın verilebileceği düşünülebilirse de psikolojinin temel uzmanlık dalları ile bütün alt dallarını kapsar biçimde eğitim görmediklerinden psikolog unvanı verilemeyeceği açıktır.


    Olayda davacının nitelikleri taşımamasına rağmen 10.8.1981 tarihinde psikolog unvanlı kadroya atandığı ancak daha sonra hatalı işlem tesis ettiğini anlayan idarenin 1992 yılında 1981 tarihli oluru işlemden kaldırdığı, idare mahkemesince de, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu`nun E: 1968/8, K: 1973/14 sayılı kararı doğrultusunda değerlendirme yapılarak, verildiği tarihten itibaren üzerinden on yılı aşkın bir süre geçen ve davacı yararına korunması gereken bir hak oluşturarak kesinleşen "Psikolog" unvanının davacıdan geri alınamayacağı sonucuna varılarak iptal kararı verildiği anlaşılmaktadır.


    Bu durumda hukuka aykırı bir işlemin aradan belirli bir zaman geçtiği takdirde ilgililer lehine kazanılmış hak doğurup doğurmayacağı hususunun irdelenmesi uyuşmazlığın çözümü için zorunlu görülmektedir.


    Anayasa`nın 2 nci maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri arasında gösterilen "hukuk devleti" ilkesi devlet ya da millet adına yetki kullanan tüm organ, kuruluş ve birimlerin de bu ilke içinde hareket etmelerini zorunlu kılmakta; bu bağlamda yürütme organı ve idarenin tüm işlem ve eylemlerini hukuka uygun olarak kurması ve yapması gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde ve yasalarla verilen görevlerin yerine getirilmesinde idarenin kamu yararı amacına ulaşılabilmesinin ancak bu koşullarla olanaklı olduğu açıktır. Bu nokta esas alınarak değerlendirme yapıldığında, kural olarak, idarenin işlemlerindeki hukuka aykırılıkları düzeltmek, bu tür işlemlerle ortaya çıkan hukuk ihlallerini ortadan kaldırarak hukuka uygun bir düzeni sağlamak zorunda olduğu ortaya çıkmaktadır. Genel kural böyle olmakla birlikte, hukuka aykırı bir işlemin uygulanması suretiyle elde edilen bazı kazanımların bir yandan zaman içinde bu yolla idarede sağlanmış olan istikrarın ve kamu düzeninin bozulmaması amacı ile öte yandan belli bir süre kesintisiz uygulanmak suretiyle ilgili kişinin statüsünün ayrılmaz bir parçası haline dönüşmüş olduğu hususu gözönüne alınarak yargı kararları ile korunduğu da bir gerçektir. Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu`nun 26.9.1952 tarih ve 1952/244 sayılı kararıyla, "Kanunsuz bir yükselme işleminden sonra, aynı memur hakkında kanuna uygun çeşitli yükselmeler yapıldığı takdirde, idare tarafından kanunsuz yükselmenin artık geri alınmasının uygun görülemeyeceği" ve 22.12.1973 tarih ve 1973/14 sayılı kararıyla, "İdarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, ancak belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin istirdadının, hatalı ödemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere 90 gün içinde kabil olduğu ve 90 günlük süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği"ne karar verilerek sakat bir işlemin, bundan yararlanan lehine kazanılmış bir hak doğurmasa da, bunun kişiler için doğurduğu subjektif etki ve sonuçlarının korunması gerektiği sonucuna varılmıştır.


    Ancak söz konusu içtihadı birleştirme kurulu kararları ile sağlanan korunmanın da kamu yararı ve kamu düzeni ile sınırlı olduğunu; idarede istikrar ilkesi esas alınarak sağlanan bu korumanın, kamu düzenini ve bunun sonucu olarak kamu yararını ihlal eden, bozan bir sonuca ulaştığında artık sürdürülmesinin olanaklı olmadığını; korumanın, hukuka aykırı işlemin düzeltildiği tarihe kadar ilgili kişi için doğurduğu kişisel kazanımlarla sınırlı kalacağını kabul etmek gerekmektedir. Daha açık bir anlatımla hukuka aykırı bir idari işlemle elde edilen statü ve bu statüye dayanılarak yapılan işlem ve eylemler kamuya yönelik etki ve sonuçlar doğuruyorsa bu statü korunmayacak; ancak idarece hatalı işlem düzeltilinceye kadar ilgili kişinin bu statü nedeniyle elde ettiği kişisel kazanımlara da dokunulamayacaktır. Çok kısa deyimle kanuna aykırı işlemle elde edilen yetkiler sürdürülmeyecek, sadece kişisel kazanımları korunacaktır. Örneğin tıp fakültesini bitirmenin doktorluk yapmanın önkoşulu olduğu objektif hukuk kurallarıyla düzenlendiğine göre, tıp fakültesini bitirmediği halde hukuka aykırı işlemlerle bu görevi yapmasına izin verilen kişinin, aradan belirli bir zaman geçtikten sonra bu görevin kendisi için kazanılmış hak teşkil ettiğini kabul etmenin mümkün olmadığı açıklanmasına gerek olmayacak kadar açıktır.


    İdare mahkemesince İçtihatları Birleştirme Kurulu`nun ilgili kararından hareketle aradan uzun bir zaman geçtikten sonra "psikolog" unvanının ilgili lehine kazanılmış hak teşkil ettiği sonucuna varılmış olmasında hukuki isabet yok ise de, işlemin düzeltildiği tarihe kadar davacı lehine oluşan kazanımların geri alınamayacağı, örneğin 1952 yılı içtihadı birleştirme kurulu kararı uyarınca kendisine psikolog unvanı verilmesi nedeniyle memuriyete giriş derecesine 657 sayılı Kanunun 36/A-5 maddesi uyarınca bir derece eklenmiş olması halinde bu giriş derecesine dayanan düzeltme tarihindeki kazanılmış hak aylık derecesine dokunulamayacağı açıktır.


    Belirtilen durum karşısında, davacının yasayla belirtilen niteliklere sahip olmadan kazandığı psikolog unvanının geri alınmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki idare mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir.


    Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 12.4.1994 günlü, E: 1992/641, K: 1994/454 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine, 9.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    6-

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 2001/2534

    K. 2005/3655

    T. 16.9.2005

    • KADROSU DIŞINDA GÖREVDE ÇALIŞTIRILMAK ( Trafik Kazası Sonucu Meydana Gelen Ölüm Nedeniyle Mirasçılar Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )

    • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Trafik Kazası Sonucu Meydana Gelen Ölüm Nedeniyle Mirasçılar Lehine Hükmedilmesi - Kadrosu Dışında Bir Görevde Çalıştırılan Muris )

    • İDARENİN HİZMET KUSURU ( Teknisyenlik Kadrosunda Görevli İken Kadrosu Dışında Bir Görevde Çalıştırılma Sonucu Meydana Gelen Ölüm - Mirasçılar Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )

    2709/m. 125

    657/m. 45

    ÖZET : Teknisyenlik kadrosunda görevli iken kadrosu dışında bir görevde çalıştırılması sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle, mirasçıları lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği hakkında.


    İsteğin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 28.2.2001 günlü, E:2000/1322, K:2001/251 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.


    Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.


    Danıştay Tetkik Hakimi: Serap Erkan


    Düşüncesi : Teknisyenlik kadrosunda görevli iken bu kadrosu dışında şoför olarak görevlendirilmesi üzerine geçirdiği trafik kazası sonucu ölen muris ...'in ölümüne davalı belediyenin hizmet kusurunun sebep olması nedeniyle varisleri olan davacılar lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı : Sefer Yıldırım


    Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.


    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:


    KARAR : Davalı idarede Teknisyen olarak görev yapmakta iken Çankırı'ya hasta nakli amacıyla şoför olarak görevlendirilen ve görev dönüşü meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden muris ...'ın eşi ve çocukları olan davacılar, 22.000.000.000.-TL maddi, 6.000.000.000.-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.


    Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 28.2.2001 günlü, E:2000/1322, K:2001/251 sayılı kararıyla; muris ...'in şoför olarak görev yapmakta iken teknisyen kadrosunun özlük haklarından yararlandırılmak için teknisyen kadrosuna atandığı ve idare tarafından belli zamanlarda şoför olarak görevlendirilmesine itiraz etmeyerek rıza gösterdiği, gidiş dönüş 300 km.'lik bir yola iki günlük görevlendirmede mevzuat yönünden kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı, buna rağmen ilgilinin görevin ikinci günü dönüş yapmak yerine aynı gün dönmek istediğinin anlaşılması karşısında, idareye yüklenecek nitelikte zarar doğuran kusurlu bir eylem ya da işlem bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.


    Davacılar, teknisyen kadrosunda görevli olan muris ...'ın kadrosunun dışında şoför olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirme olmasaydı söz konusu kazanın meydana gelmeyeceğini, teknisyenlik kadrosuna özlük haklarından yararlanmak amacıyla değil bu kadroyu hakettiği için atandığını ileri sürerek idare mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.


    T.C. Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutulmuş, 657 sayılı Kanun'un 33. maddesinde, kadrosuz memur çalıştırılamayacağı hükmü, 45. maddesinde ise; hiç bir memurun sınıfının dışında bir görevde çalıştırılamayacağı hükmü getirilmiştir.


    Olayda; davacıların murisinin davalı idarede şoför olarak görev yapmakta iken 2.1.1996 tarihinde teknisyen kadrosuna atandığı ve ölüm olayının meydana geldiği tarihte de teknisyen unvanıyla görev yapmakta olduğu görülmüş olup; anılan şahsın teknisyenlik görevinin dışında kendi görev alanı ve sorumluluğuna girmeyecek şekilde ambulans şoförü olarak görev yaptığı il dışında ( Ankara-Çankırı arasında ) hasta nakli amacıyla görevlendirilmiş bulunması karşısında, davalı idarenin bu görevlendirme ile ağır hizmet kusuru işlediği ve bu işleminden doğan zararı tazminle yükümlü olduğu kuşkusuzdur.


    Ayrıca, davacıların idarenin ağır hizmet kusuru sonucu yaşadıkları ölüm olayı nedeniyle eş ve babadan yoksun kalmak suretiyle manevi zarara da uğradıkları açıktır.


    Öte yandan, davalı idarece tazmini gereken maddi ve manevi tazminat tutarlarına yasal faiz işletilmesi gerekmektedir.


    Bu durumda; anılan şahsın kadrosu dışında bir görevde çalıştırılması sonucu meydana gelen ölüm olayı nedeniyle davacılar lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz isteminin kabulüyle Ankara 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 28.2.2001 günlü, E:2000/1322, K:2001/251 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 16.9.2005 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY :


    İdare Mahkemesi'nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddiyle anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.






    6-

    T.C.

    DANIŞTAY

    5. DAİRE

    E. 2003/5464

    K. 2006/6717

    T. 22.12.2006

    • HİZMET SINIFI DIŞINDA ÇALIŞTIRILMA ( Sonucunu Doğuran Bakanlar Kurulu Kararında 657 Sayılı Yasa'ya Uyarlık Bulunmadığı )

    • SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI ( Kimyager Kadrosunda Çalışma - Belediye Başkanlığı İşlemi ile Davacının Hizmet Sınıfı Dışında Çalıştırılması Sonucunu Doğuran Bakanlar Kurulu Kararında 657 Sayılı Yasa'ya Uyarlık Bulunmadığı )

    • KİMYAGER KADROSUNDA ÇALIŞAN DAVACI ( Hizmet Sınıfı Dışında Çalıştırılması Sonucunu Doğuran Bakanlar Kurulu Kararında 657 Sayılı Yasa'ya Uyarlık Bulunmadığı )

    657/m.36/II,45/1

    KHK-190/m.9

    ÖZET : Davacının hizmet sınıfı dışında çalıştırılması sonucunu doğuran bakanlar kurulu kararında, 657 sayılı Yasa'ya uyarlık bulunmamaktadır.


    Davanın Özeti : Giresun Belediye Başkanlığı'nda Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda Kimyager kadrosunda görev yapan davacı, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. dereceli Kimyager kadrosuna atamasının yapılamadığı yolundaki 22.7.2003 günlü, 948 sayılı Giresun Belediye Başkanlığı işlemi ile, 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın Giresun Belediyesi ile ilgili kısmının iptalini istemektedir.


    Başbakanlığın Savunmasının Özeti : 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye dayanılarak 25.4.1984 tarih ve 84/8029 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kadro İhdası, Serbest Bırakma ve Kadro Değişikliği ile Kadroların Kullanım Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'teki usul ve esaslara uygun bulunan kadro değişikliği tekliflerinin, Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları, ilgili kurum veya kuruluşun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun veya Kanun Hükmünde Kararname ile Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de yeralan esaslar doğrultusunda Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığı'ndan ikişer temsilci ile, ilgili kurum veya kuruluşun temsilcisinden teşekkül eden Komisyon tarafından incelendiği ve belirlenen görüşün, tutanak düzenlenerek ilgili Bakanlığa veya Başbakanlığa bildirildiği; ilgili Bakanlıkça hazırlanacak taslağın, Bakanlar Kurulu Kararı'na esas olmak üzere Komisyon'un görüşü eklenerek Başbakanlığa sunulduğu; söz konusu Komisyon'un, teklifleri hangi kriterler arasından değerlendireceğinin ilgili mevzuatta belirlendiği, kurumların taleplerinin Komisyon'ca kabul edilmesi zorunluluğunun bulunmadığı; davacının işgal etmekte olduğu Sağlık Hizmetleri Sınıfı'ndaki 1. dereceli kimyager kadrosu iptal edilerek Teknik Hizmetler Sınıfı'ndan 1. dereceli kimyager kadrosunun ihdas edilmesinin söz konusu kurumlarca uygun görülmediği; yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde hazırlanan söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nda ve bu karara dayanılarak tesis edilen idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği yolundadır.


    Giresun Belediye Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti : 657 sayılı Yasa ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre kadro ihdas ve iptallerinde yetkili organ Bakanlar Kurulu olduğundan ve Bakanlar Kurulu'nun 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı kararıyla kimyager kadrosu ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığından, davacının söz konusu kadro talebiyle ilgili olarak Belediye tarafından da herhangi bir işlem yapılamadığı; davacının daha önce Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 3. derece kimyager kadrosundan Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda 2. derece kimyager kadrosuna atanmasının, tamamen Belediye'nin yetkisi dışında gerçekleştiği; olayda, Belediye'nin, üzerine düşen görevi yaptığı; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği savunulmuştur.


    Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Aydın Düşüncesi : Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davalı idarede Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda Kimyager olarak görev yapan davacının hizmet sınıfının "Teknik Hizmetler Sınıfı" olarak değiştirilmemesinin ve bu Sınıf'taki Kimyager kadrosuna atamasının yapılmamasının; Bakanlar Kurulu'nun, 657 sayılı Yasa'nın 36/II ve 45/1. maddeleri ile, 190 sayılı KHK'nin 9. ve bu KHK'ye dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin 14. maddesine aykırı olarak aldığı 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı kararında, davacının hizmet sınıfını Teknik Hizmetler Sınıfı'ndan Sağlık Hizmetleri Sınıfı'na dönüştürmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.


    Anılan Yasa, KHK ve Yönetmelik hükümlerinin açık hükümleri karşısında; Giresun Belediyesi'nde Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda Kimyager olarak çalışan davacının sınıfının Teknik Hizmetler Sınıfı olarak değiştirilmesi ve adı geçenin bu Sınıf'taki kimyager kadrosuna atanması gerekirken; Bakanlar Kurulu'nun mevzuat hükümlerine aykırı olarak aldığı 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı karardaki yanlışlığın sürdürülmesi ve davacının, hizmet sınıfının dışında çalışmak zorunda bırakılması sonucunu doğuracak şekilde tesis edilmiş olan dava konusu işlemlerde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmemiştir.


    Açıklanan nedenlerle, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı'nın Giresun Belediyesi ile ilgili bölümünün davacıya ilişkin kısmının ve buna dayalı Belediye Başkanlığı işleminin iptaline hükmedilmesi gerektiği düşünülmüştür.


    Danıştay Savcısı : Kemal Bilecen Düşüncesi : Dava, davacının Teknik Hizmetler Sınıfında 1. dereceli Kimyager kadrosuna atanmak için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 22.7.2003 günlü işlem ile Bakanlar Kurulu'nun 30.12.2002 günlü, 5278 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.


    190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinde; "İl Özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun kapsamına giren memur kadrolar ile ilgili usulüne uygun taleplerini bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen esaslara göre İçişleri Bakanlığına gönderirler. İçişleri Bakanlığı uygun gördüğü kadro istekleri hakkında Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve Devlet Personel Dairesinin görüşlerini alır. Buna göre Bakanlıkça hazırlanan kadro teklifleri bahis konusu görüşler aynen eklenerek Başbakanlığa sunulur. Uygun görülen kadrolar Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilir" hükmüne yer verilmiştir.


    Dava konusu edilen Bakanlar Kurulu'nun 30.12.2002 günlü, 5278 sayılı kararının yukarıda belirtilen düzenlemeye uygun olarak alındığı ve davacıya Teknik Hizmetler Sınıfında 1. dereceli Kimyager kadrosu tahsisi yapılmamasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:


    KARAR : Giresun Belediye Başkanlığı'nda Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda Kimyager kadrosunda görev yapan davacı, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. dereceli Kimyager kadrosuna atamasının yapılamadığı yolundaki 22.7.2003 günlü, 948 sayılı Giresun Belediye Başkanlığı işlemi ile, 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın Giresun Belediyesi ile ilgili kısmının; 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de, kadroların, hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla Bakanlar Kurulu'nca değişik derecelerden aynı sınıf ve unvanlı kadrolarla değiştirilebileceği hükme bağlanmasına karşın, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda kimyager olarak çalışırken, usul ve yasaya aykırı bir biçimde Sağlık Hizmetleri Sınıfı'na alındığını; bu işlem nedeniyle mağdur edildiğini; 25.4.1984 günlü, 84/8029 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Yönetmeliğin 15. maddesinde sözü edilen "önceden tahmin edilmeyen hizmetlerin ifası" durumu olayda söz konusu olmadığı için, kadrosunda yapılan sınıf değişikliği hukuka aykırı olduğu gibi, anılan Yönetmeliğin, amacı dışında bu olayda kullanılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu; kaldı ki, 657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinde, kimyagerlerin Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında sayıldığını; Yasa'nın bu hükmüne rağmen, işgal etmekte olduğu kimyager kadrosunun Teknik Hizmetler Sınıfı'na alınmamasının açıkça hukuka aykırı olduğunu; öte yandan, kimyager kadrosundaki diğer personel Teknik Hizmetler Sınıfı'nda çalışırken, kendisinin, keyfi bir işlem sonucunda Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda çalıştırılmasının eşitlik ilkesine de aykırı bulunduğunu öne sürerek iptalini istemektedir.


    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Ege Üniversitesi Kimya Fakültesi mezunu olan davacının, davalı Belediye'nin Tabipliği'nde Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 4. derece kadroda Kimyager olarak çalışmakta iken, 13.3.1997 günlü, 97/9436 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilen 3. dereceli kimyager kadrosuna 25.6.1997 günlü, 655/127 sayılı Başkanlık onayı ile atandığı; daha sonra, davacının derece yükselmesinin sağlanabilmesi amacıyla, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 3. derece kimyager kadrosu iptal edilerek, aynı Sınıf'ta 2. derece kimyager kadrosunun ihdas edilmesi için Belediye Meclisi'nce 5.2.1999 günlü, 1/2 sayılı karar alınarak kadro teklif cetvelinin düzenlendiği ve Bakanlar Kurulu'na sunulmak üzere, Giresun Valiliği kanalıyla İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği; ancak, derece yükselmesi için yapılan kadro teklif cetvelinde yer alan Teknik Hizmetler Sınıfı'ndaki 3. derece kimyager kadrosunun, Bakanlar Kurulu'nun 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı kararıyla "Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda" 2. derece kimyager kadrosu olarak ihdas edildiği; Bakanlar Kurulu'nca tahsis edilen bu kadroya, Belediye Başkanlığı'nın 28.2.2000 günlü, 207 sayılı onayıyla davacının atamasının yapıldığı; Belediye Meclisi'nin 5.6.2000 günlü, 1/2 sayılı kararıyla; derece ilerlemesi ve sınıf değişikliği işlemleri yönünden, kimyager kadrosunun Teknik Hizmetler Sınıfı'nda olması gerektiğinden bahisle, Sağlık Hizmetleri Sınıfı'ndaki 2. derece kimyager kadrosu iptal edilerek, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. derece kimyager kadrosu ihdas edilmesi yolunda kadro teklif cetveli düzenlendiği ve bu cetvelin, Bakanlar Kurulu'na sunulmak üzere, Giresun Valiliği kanalıyla İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği; ancak, Bakanlar Kurulu'nun 22.12.2000 günlü, 2000/1965 sayılı kararıyla, Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda 1. derece kimyager kadrosu ihdas edilerek davalı Belediye'ye gönderildiği; davacının da, zorunlu olarak, ihdas edilen bu kadroya 20.3.2001 günlü, 289 sayılı onayla atamasının yapıldığı; davacının mağduriyetinin giderilmesi amacıyla, 11.6.2002 günlü, 2/2 sayılı Belediye Meclisi kararıyla, Sağlık Hizmetleri Sınıfı'ndaki 1. derece kimyager kadrosu iptal edilerek Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. derece kimyager kadrosu ihdas edilmesi için Giresun Valiliği kanalı ile İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunulduğu; ancak, Bakanlar Kurulu'nun dava konusu 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı kararı ile, kadro teklif cetvelinde bulunan kadrolardan 14 adedi üzerinde iptal ve ihdas işlemleri yapılmasına karşın, kimyager kadrosu ile ilgili olarak bir işlem yapılmadığı; dava konusu 22.7.2003 günlü, 948 sayılı Belediye Başkanlığı işlemiyle, Bakanlar Kurulu'nun bu kararı üzerine Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. derece kimyager kadrosuna atamasının yapılamadığı hususunun davacıya bildirilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.


    190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin, ( dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibariyle henüz yürürlükte bulunan ) "Mahalli idarelerin kadroları" başlıklı 5. maddesinde; "İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamına giren memur kadroları ile ilgili usulüne uygun taleplerini bu Kanun Hükmünde Kararname'de belirtilen esaslara göre İçişleri Bakanlığı'na gönderirler. İçişleri Bakanlığı; uygun gördüğü kadro istekleri hakkında Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve Devlet Personel Dairesi'nin görüşlerini alır.


    Buna göre Bakanlık'ça hazırlanan kadro teklifleri bahis konusu görüşler aynen eklenerek Başbakanlığa sunulur. Uygun görülen kadrolar Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilir." hükmü yer almış; "Kadro değişikliği" başlığını taşıyan 9. maddesinde ise; "Kuruluşlara verilmiş bulunan ve ekli cetvellerde gösterilen serbest kadrolar, hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla, yedinci maddede belirtilen usule uygun olarak Bakanlar Kurulu'nca değişik derecelerden aynı sınıf ve unvanlı kadrolarla değiştirilebilir.


    Kanunlar ve andlaşmalar gereği yapılması şart olan veya önceden tahmin edilemeyen hizmetlerin ifası için ihtiyaç duyulan kadroların, karşılanması amacıyla tutulan veya boş olan kadrolarda sınıf, unvan ve derece değişikliği yapmaya, mevcut kadroları birden fazla dereceyi kapsayacak şekilde değiştirmeye ve boş kadroları iptal etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.


    Bu maddeye göre kadroları değiştirilenlerin özlük hakları; değiştirilen yeni kadrolara atanma işlemleri tamamlanıncaya ve bu kadro derecesini kazanılmış hak olarak alıncaya kadar eski kadro dereceleri esas alınarak ödenmeye devam olunur. Bu değişiklik işlemleri her kurum için yılda bir defa yapılır." hükmüne yer verilmiştir.


    Anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. ve 8. maddelerine dayanılarak çıkarılan ve 13.5.1984 günlü, 18400 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kadro İhdası, Serbest Bırakma ve Kadro Değişikliği İle Kadroların Kullanım Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin "Dolu Kadroların Değişikliği" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, kurum ve kuruluşlara verilmiş bulunan serbest kadrolardan dolu olanların, hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla, bu Yönetmeliğin usule ait hükümlerine uygun olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik derecelerden aynı sınıf ve unvanlı kadrolarla değiştirilebileceği hükme bağlanmış; "Tutulan ve Boş Kadroların Değişikliği" başlığını taşıyan 15. maddesinde ise; bu Yönetmeliğin 6. maddesinde sayılan kadro ihdasını gerektiren haller dolayısıyla veya önceden tahmini mümkün olmayan hizmetlerin ifası için ihtiyaç duyulan kadroların karşılanması amacıyla bu Yönetmelik'te öngörülen usul ve esaslara uygun olarak, tutulan kadrolarda veya serbest kadrolardan boş olanlarda Bakanlar Kurulu Kararı ile sınıf, unvan ve derece değişikliği yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.


    Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3. maddesinin değişik ( A ) bendinde, "Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerin gerektirdiği nitelikler ve mesleklere göre sınıflara ayırmak" şeklinde tanımlanan "Sınıflandırma" ilkesine Yasa'nın temel ilkeleri arasında yer verilmiş; aynı Yasa'nın 36. maddesinde, bu Yasa'ya tabi kurumlarda çalıştırılan memurların girebilecekleri hizmet sınıfları gösterilmiş; anılan maddenin 1. fıkrasının ( II ) numaralı bendinde, "kimyager", Teknik Hizmetler Sınıfı'nı oluşturan kadro unvanları arasında sayılmış ve aynı Yasa'nın 45/1. maddesinde de, hiçbir memurun sınıfının dışında çalıştırılamayacağı hükme bağlanmıştır.


    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; Bakanlar Kurulu'na, kamu kurum veya kuruluşlarına ait kadrolarla, tutulan ve boş kadrolarda değişiklik yapma, kadro ihdas ve iptallerini gerçekleştirme yetkisi verilmiş ise de; bu yetkinin, dayanağı olan mevzuat hükümlerine uygun olarak kullanılması zorunlu olduğu gibi, bu yetkinin kullanımı sırasında, personel sistemimizin temel mevzuatı niteliğinde olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin de göz ardı edilmemesi ve bu çerçevede, sözü edilen "Sınıflandırma" ilkesinin gereği olarak Devlet memurlarının, Yasa'da öngörülmüş bulunan kendi hizmet sınıflarında görev yapmalarının sağlanması gerektiği kuşkusuzdur.


    Dava konusu olayda; Giresun Belediye Başkanlığı bünyesinde 657 sayılı Yasa'nın 36/II. maddesine uygun olarak Teknik Hizmetler Sınıfı'nda Kimyager olarak görev yapan davacının da aralarında bulunduğu personele ilişkin olarak Giresun Belediye Meclisi'nce alınan 5.2.1999 günlü, 1/2 sayılı kararla; davacının Teknik Hizmetler Sınıfı'ndaki 3. derece kimyager kadrosunun iptali ve adı geçen için, yine aynı Sınıf'ta 2. derece kimyager kadrosunun ihdas edilmesi yolunda teklif getirilmesine karşın; 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 2. derece kimyager kadrosunun Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda ihdas edildiği; davacının daha sonraki derece yükselmesine ilişkin teklif üzerine Bakanlar Kurulu'nca alınan 22.12.2000 günlü, 1965 sayılı kararda da, adı geçenin kadro derecesi 1. dereceye yükseltilmesine karşın, kimyager kadrosunun yine Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda ihdas edildiği; davalı Belediye'nin, bu durumun düzeltilmesi istemini de içeren son kadro cetveli teklifi üzerine Bakanlar Kurulu'nca alınan dava konusu 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı kararda da bu konuda bir işlem tesis edilmediği görülmekte ise de; Bakanlar Kurulu'nun daha önce aldığı 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı kararın Giresun Belediyesi ile ilgili kısmında, adı geçen Belediye'de Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 3. derece kadroda kimyager olarak görev yapan davacının hizmet sınıfının Sağlık Hizmetleri Sınıfı olarak değiştirilmesi 657 sayılı Yasa'nın 36/II ve 45/1. maddelerine açıkça aykırı olduğu gibi; bu uygulama, Bakanlar Kurulu çerçevesinde oluşturulan Kadro Komisyonu'nca uygun değerlendirilmediği ileri sürülmekte ise de; bu yazıda sözü edilen "mevcut" kimyager kadrosunun Sağlık Hizmetler Sınıfı'nda yer almasının; Bakanlar Kurulu'nun Giresun Belediyesi ile ilgili olarak, 657 sayılı Yasa'nın 36/II ve 45/1. maddeleri ile, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 9. maddesi ve bu Kanun Hükmünde Kararname'ye dayalı olarak çıkarılmış olan Yönetmeliğin 14. maddesine aykırı bir biçimde aldığı kadro iptal-ihdas kararından kaynaklandığı açık olduğundan, Devlet Personel Başkanlığı'nın bu iddiasına itibar edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.


    Tüm bu hususlar birlikte değerlendirliğinde; Giresun Belediyesi'nde 657 sayılı Yasa'nın 36/II ve 45/1. maddelerine aykırı olarak "Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda kimyager kadrosunda" görev yapan davacının kadrosunun "Teknik Hizmetler Sınıfı'nda kimyager kadrosu" olarak değiştirilmesi ve adı geçenin, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda ihdas edilecek olan söz konusu kimyager kadrosuna davalı Belediye tarafından atamasının yapılması gerekirken; Bakanlar Kurulu'nca alınan 30.12.1999 günlü, 99/13884 sayılı kararın davacı ile ilgili kısmında var olan ve yukarıda vurgulanan "mevzuata aykırılık" halinin sürdürülmesi ve bu nedenle, davacının, "hizmet sınıfı dışında çalışmak zorunda bırakılması" sonucunu doğuran dava konusu 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı Bakanlar Kurulu kararının Giresun Belediye Başkanlığı ile ilgili kısmında ve buna dayanılarak tesis edilen Belediye Başkanlığı işleminde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmemiştir.


    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, dava konusu 30.12.2002 günlü, 2002/5278 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın Giresun Belediyesi ile ilgili bölümünün, Sağlık Hizmetleri Sınıfı'ndaki 1. derece kimyager kadrosu iptal edilerek, Teknik Hizmetler Sınıfı'nda 1. derece kimyager kadrosu ihdas edilmemesine ilişkin kısmı ile, Giresun Belediye Başkanlığı'nın 22.7.2003 günlü, 948 sayılı işleminin iptaline; aşağıda dökümü gösterilen 116,90.-YTL yargılama giderlerinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 450.-YTL avukatlık ücretinin davalı idarelerden alınarak davacı vekiline verilmesine, noksan yatırılan 16,00.-YTL posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 22.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    134
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık !

    Alıntı metehan50 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Selamlar.Sayın Tekniker sizin açmış olduğunuz davadan pek bir şey anlamış değilim.Aslında benimde bir sorunum var.İdare Mahkemesine dava açtım.Sınavsız olarak müdürlük kadrosuna atanmıştım.Ama har türlü şartlar tutuyordu.Derece-eğitim durumu vb Bende sizlere bir kaç tane danıştay kararı yazım belki işinize yarar.Bunu bütün olarak değilde yazının aralarındaki ince ayrıntılara bakarsanız işinize yarayabilir.Saygılarla....
    Merhaba Sayın metehan50 konu başlığında ki dilekçeyi okuduysanız davanın ''...Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’’nin,‘’Unvan Değişikliği Sınavı’’ ve ‘’Unvan Değişikliğine İlişkin Atama Esasları’’ ile ilgili bazı hükümlerinin İPTALİ ile dava sonuna kadar YÜRÜTMENİN DURDURULMASI istemini içerir dava''olduğunu görürsünüz.Ayrıca konu başlığına atmış olduğunuz danıştay kararları da danıştaya sunacağımız emsal bir karar niteliği taşımamaktadır.Dava konumuzla ilgili kararlar atarsanız memnun olurum.Attığınız kararlarda vurgulamak istediğiniz kısımları daha kalın vb. yazı ile belirtirseniz davaya faydası açısından tartışabiliriz.Saygılarımla.

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    134
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Danıştay'da Unvan Değişikliği Sınavlarının İptali Emsal Dava Açtık!

    Dosyaya Ait Bilgiler
    Dairesi İDARİ DAVA DAİRELERİ
    Genel Evrak Yıl - No 2010-
    Esas Yıl - No 2010-
    Davanın Türü İPTAL DAVASI(TEMYİZ)
    Davanın Konusu İNTİBAK

    Geldiği Yer 2.DAİRE
    Geldiği Yer Esas Yıl - No 2010-
    Geldiği Yer Karar Yıl - No 2010-
    Geldiği Yer Temyiz Yıl - No -
    Bölgeden Gönderme Tarihi
    Daireye Geliş Tarihi 27/12/2010

    İstem YOK
    İstem Sonucu -
    YD ile ilgili İstem VAR
    YD ile ilgili İstem Sonucu -

    YD İtiraz ile ilgili İstem YOK

    Dosyanın Son Aşaması SAVCILIKTAN ESASTAN GELDİ

    Karar Sonucu
    Karar Tarihi
    Karar Yıl - No



    Unvan değişikliği sınavlarının, 657 sayılı kanuna dayanmadığı gerekçesi ile Genel yönetmeliğin ilgili maddesinin iptali için açtığım dava sonuç aşamasında bulunmaktadır.

+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12

Bu sayfada bulunan kavramlar:

content

kimyager sağlık hizmetleri sınıfı

lise mezunu zabıta müdürlüğüne atama mahkeme içtihadı

trt yonetmelik degisikginden sonra verilen kararla ilgili danistay kararlari

cte unvan deg dava

sinav iptali emsal karar

ünvan değişikliği mahkemeye

unvan değişikliği danıştay iptal 2015

il ozel idare unvan degisikligi forum

içtihat değişikliği 8. daire Danıştay

ünvan değişikliği sınavı başarısız idari mahkeme

ünvan değişikliği sınavına girmeden ünvan değiştirme

ünvan değişikliği için sınava gerek yok danıştay kararı

kendi kurumunda ayliksiz izinli o lup baska kurumda calisanlar kendi kurumundaki gorevde yukselmeye giren varmii

unvan degisikligi mahkeme kararlari

sınavsız unvan değişikliğine danıştaya dava açan

danıştay içtihatları birleştirme kurulunun 26.9.1952 sayılı emsal kararlar

Forum

Benzer Konular :

  1. Unvan Değişikliği Yardım
    Merhaba Arkadaşlar, Yardıma ihtiyacım olduğu için buraya yazmaya karar verdim. Şimdiden Teşekkürler. Yükseköğretim kurumları yönetmeliğine tabi...
    Yazan: magdurmemur Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 24-07-2019, 19:09:54
  2. Unvan Değişikliği (696 KHK)
    Merhaba; 2014 yılı ağustos ayından beri belediyede çalışmaktayım, işe ilk giriş döneminde E.M.L. Elektrik bölümü Lise diplomam üzerinden 'Elektrik...
    Yazan: frdntayfun Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 19-12-2018, 15:06:51
  3. Unvan Değişikliği Sınavı Davasında Çelişkili Karar
    Değerli Üyeler; Ben Gümrük ve Ticaret Bakanlığında memur olarak görev yapıyorum. 2015 Ekim ayında bakanlığımız unvan değişikliği sınavı açtı. Bu...
    Yazan: bonasera Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 11
    Son İleti: 18-07-2017, 23:59:46
  4. Unvan ve Görev Değişikliği - Ünvan Düşürme
    Yaklaşık 3 yıldır aynı şirkette pazarlama ve satış müdürü olarak çalışıyorum.Çalıştığım şirket bana herhangi bir yazılı veya sözlü bildirimde...
    Yazan: Rmdy Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-05-2011, 20:56:25
  5. Unvan değişikliği sınavı sonucu atama
    Merhaba, Bir kamu kurumunda açılan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında başarılı oldum. Ancak atamam mahkemeye itirazlar yapıldığı...
    Yazan: triendline Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 05-10-2009, 15:45:47

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.