Oysa; “Belge gerçekse çok vahimdir, gerçek değilse daha vahimdir” demişti. Bu belge sahteyse kim hazırladı? Orduda darbeciler var mı, yok mu? Varsalar neredeler? Yoksalar orduya niçin çamur atıldı, çamurcu kim, ne yapmak istiyor, rejisör kim, amaçları nedir? Askeri dinleyenleri, gizli evrakları, “süzme ve sızdırma, vurma ve kollama gazetecilerine” yayınlasınlar diye ulaştıranları Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bulması gerekirdi.
Bugün 33 gün doldu.
Bulmadı.
Halka bu belgenin “gerçek olduğunu” gösteren inandırıcı bir kanıt sunmadılar. Kendisi hapisteyken bürosundaki çekmecede bu sahte belge fotokopi çıkan Avukat Serdar Öztürk, “Ofisime mermi koyanlarla bu belgeyi koyanlar aynı kişilerdir. Ofisime mermi koyan kişiler, mermi kutusunu masamda unuttu. Kutuyu parmak izi alması için savcıya ulaştırdık, ancak savcı Adalet Bakanlığı’ndan gelen bir istek üzerine parmak izi almadan 1 ay izne çıkarıldı” diyor.
Savcıyı bakanlığa kim çağırdı?
Savcının görevini yapması neden engellendi, neden parmak izini almadan izne çıkarıldı?
[B]“Ofisime mermi koyanlarla bu belgeyi koyanlar aynı kişilerdir. Ofisime mermi koyan kişiler, mermi kutusunu masamda unuttu.
Hatırlar mısınız?
Bir polis memuru bir işyerine uyuşturucu gizledi, daha sonra da aynı polis memuru resmi bir baskın yaparak kendi gizlediği uyuşturucuyu kendisi buldu. Uyuşturucunun gizlenmesine ve bulunmasına ait kamera kayıtları internette dolaşıyordu.
Bu polis memuru serbest bırakıldı. Üstelik uyuşturucu söz konusu iken. Dolayısı ile mermiyi ve belgeyi koyanın da kaderi aynı olacak sanırım.
Kesin olan bişeyler var arkadaşlar:
1- Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt yoktur. Bu örgüt safsatası tamamen Zekeriya Öz ve arkadaşlarının iftirasıdır. Eğer böyle bir terör örgütü var olmuş olsaydı 3 yıldır ispar edilebilirdi bir şekilde.
2- Varolduğu isnat edilen ama ispat edilemeyen Terör örgütüne en çok saldıran kimse bu komployu hazırlayan da onlardır. Yani bu komployu hazırlayan akplilerdir.
3- Bunca rezaleti oturup seyreden bütün savcılar görevlerini ihmal etmektedirler. Eğer hükümetin militanlarından çekinip savcılık yapmaktan korkuyorsanız istifa edip avukatlık yapın. Bizim korkak savcılara ihtiyacımız yok. Pardon garibanın karşısında mafya babası kabadayıları gibisiniz. AKP'li suçluların karşısında da aynı delikanlılığı görmek istiyoruz.
4- AKP'nin PKK ile işbirliği yaptığı son günlerde ortaya çıktı. Çünkü PKK ile mücadele edip gazi olan subayları PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan iftira atan savcılar AKP'nin koruması altında. Demek ki geleceğin milletvekili ve Adalet Bakanı kim olacak şimdiden belli oldu.
5- Bütün bunları ya dürüst, namuslu, cesur savcılar hukuk çerçevesinde çözecek, ya da İlker Paşa'nın harekete geçmesini bekleyeceğiz.
Saygılarımla
Kesin olan bişeyler var arkadaşlar:
1- Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt yoktur. Bu örgüt safsatası tamamen Zekeriya Öz ve arkadaşlarının iftirasıdır. Eğer böyle bir terör örgütü var olmuş olsaydı 3 yıldır ispar edilebilirdi bir şekilde.
2- Varolduğu isnat edilen ama ispat edilemeyen Terör örgütüne en çok saldıran kimse bu komployu hazırlayan da onlardır. Yani bu komployu hazırlayan akplilerdir.
3- Bunca rezaleti oturup seyreden bütün savcılar görevlerini ihmal etmektedirler. Eğer hükümetin militanlarından çekinip savcılık yapmaktan korkuyorsanız istifa edip avukatlık yapın. Bizim korkak savcılara ihtiyacımız yok. Pardon garibanın karşısında mafya babası kabadayıları gibisiniz. AKP'li suçluların karşısında da aynı delikanlılığı görmek istiyoruz.
4- AKP'nin PKK ile işbirliği yaptığı son günlerde ortaya çıktı. Çünkü PKK ile mücadele edip gazi olan subayları PKK ile işbirliği yapmakla suçlayan iftira atan savcılar AKP'nin koruması altında. Demek ki geleceğin milletvekili ve Adalet Bakanı kim olacak şimdiden belli oldu.
5- Bütün bunları ya dürüst, namuslu, cesur savcılar hukuk çerçevesinde çözecek, ya da İlker Paşa'nın harekete geçmesini bekleyeceğiz.
Saygılarımla
Ergenekon İmralı nın yollarındaki taşları kaldırma operasyonudur.
Mesajınız delile dayalı bilgiden ziyade evhama dayalı senaryo gibi olmuş, burası Hukuk net sitesi, Fan sitesi değil . Göz altına alınan sanıklar " Ergenokon vardır, biz kurduk " diyor, siz böyle bir örgüt yoktur diyorsunuz. Suç örgütü yoktur demek istiyorsanız; resmi makamlar haricinde, fevri veya işbirlikçi makam memurları tarafından uygulanan yaptırımlara dayanan eylemlere de suç, yapanlara da suçlu denilir . Bunların sınıfları ve makamları göz önünde bulundurulmaz. Fakat her örgüt suçlu değildir, her örgüt suçlu olursa vakıf ve dernek kurmakta suçtur.
Savcılar kişilerin vicdani isteklerine göre değil, somut delillere dayalı isnatlara göre hareket ederler. Savcılara görevlerini hatırlatmak tereciye tere satmak, onları korkaklıkla suçlamak hakkını ve adaletini savundukları TC'ni acziyetle itham etmektir . Sizin taleplerinize göre; Dürüst, namuslu, cesur savcıları göreve çağırıp, kimse yanaşmazsa o zaman bütün savcılar namusuz demektir! Bu mesajların tamamı suç unsuru oluşturabilir. Demokrasiyi kendi arka bahçesi gibi gören brjuva demokratlar, Paşalara güvenip cunta tellallığı yaparken birden kendilerini Türk Adaletinin ellerinde buldular.
Savcılarımızdan, yargıçlarımızdan, hakimlerimizden kimsenin şüphesi olmasın, şüphesi olanlar; ya safra keseleri bozuk olduğundan tatlıdan acı lezzeti duyar, yada gözleri şaşı olduğundan baktıklarını çift görürler .
Siz bu foruma yazmasaydınız, ben "sizin rüyadan uyanmanızın nafile olduğunu" iddia ettiğim bir başka başlıkta neredeyse haksız çıkacaktım.
Bundan sonra yazdıklarımın (öncesi yazdıklarım da kişisel görüşlerim olduğundan) yönetici olmamın sitemizle bir ilgisi yoktur.
Aklıma Can Yücel'in bir Mahkemedeki savunması geldi...
Bizim köyde göte "göt" derler Hakim Bey...
Mesele yöneticinin ossurması, cemaatin gaz sancısı olsa sizin en azından son 5 mesajınız bu sitede yayınlanmazdı. (Mesajlarınızın yayınlanmasına da onay veren bizzat benim.) Sizin cemaatin sitelerinde aynı çağdaşlığı bulduğumuz gün, memleketimizin geleceği için kaygılanmaktan vazgeçeceğiz.
Karısının başından BOK'unu alaşağı eden SOLCU'lara kimisi köşesini açar da bunlar demokrat olurken, BOK'a BOK diyenler eleştirilirse, işte o zaman BOKTAN demokratların, yeşil boyadan alınan FETHULLAHÇI AMERİKANCILARIN foyası ortaya çıkar ki; onların kokusuna ne bu forum ne de bu ülke dayanır...
m.e.sezen:Gözleri var görmezler.
Maraton’da sona doğru! Mustafa Mutlu
Yaklaşık iki yıl önce “Ayda en az bir kez okuduğum sözler” başlıklı bir yazı yazmıştım...
O sözler Fethullah Gülen’e aitti ve onun ABD’ye gitmesine neden olmuştu.
Aynen şunları söylüyordu Fethullah Gülen:
“Adliye’de, Mülkiye’de mevcut olanlar mevcudiyetlerini korumazlarsa, arkadan gelenlerin mevcudiyetini koruyamayız. Bir taraftan o kanun ve kuralları, diğer taraftan da kanun ve kural adamı olma imajını kullanmalıyız. Yani sizi gören, ‘Bunlar kurallara harfiyen riayet ediyorlar’ demeli.”
“Taa ilerilere gitmeli, can damarları içinde dolaşmalıyız. Cepheleri öğrenmeleri lazım arkadaşlarımızın. Hukuk sistemini didik didik etmeliler. Sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım. Biz de çalışıp onları istifade edecekleri mevkilere getirmeliyiz.”
“Dikkatli olmalıyız. Erken harekete geçersek, tepemize binerler. Durmadan hazırlanmalıyız. Zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz. Devlet memuru arkadaşlarımız kahramanlık yapamazlar. Erken vuruş yaparlarsa dünya başlarını ezer. Bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır.”
***
Fethullah Gülen’in bu sözleri söylemesinin üzerinden yıllar geçti...
Ama ben; unutmayayım, yumuşamayayım, gevşemeyeyim, boş bulunup da “gününü bekleyenler”in oyunlarına düşmeyeyim diye her ay en az bir kez okumaya ısrarla devam ettim.
***
Müritleri; aradan geçen yıllarda Fethullah Gülen’in bu talimatlarının dışına çıkmadılar...
Adliye’de, Mülkiye’de mevcut olanlar, mevcudiyetlerini korudular...
Hem kanun ve kuralları kullandılar (her fırsatta demokrat kesilmeleri bunun örneğiydi) hem de kanun ve kural adamı olma imajını...
Onları görenler gerçekten de “Bunlar kurallara harfiyen riayet ediyorlar” dedi...
Sonra...
“Taa ilerilere” gittiler...
“Can damarları içinde” dolaştılar...
TSK’nın, yargının, emniyetin, üniversitelerin içine sızdılar...
“Hukuk sistemini didik didik ettiler, püf noktalarını öğrendiler...”
Ve sonunda...
“Maratona geçtiler!”
***
Öyle ustaca koşuyorlar ki bu “maraton”u, kimseyi “ürkütmüyorlar!”
Siyaset kurumu yıpranıyor...
Adliye yıpranıyor...
Mülkiye yıpranıyor...
Üniversiteler yıpranıyor...
Medya yıpranıyor...
Ama onlar; bu toz dumanda ortada bile görünmüyorlar!
Her yerdeler, her şeye hâkimler, istediklerini yapıyor ve yaptırıyorlar; ama yıpranmıyorlar!
Sızan gizli soruşturmalarda, fotokopi-gerçek belgelerde, telefon dinlemelerinde hep onların parmak izi var; ama “yok”lar!
O kadar “yok”lar ki; kimse onları suçlayamıyor, eleştiremiyor, bitiremiyor!
***
Sezar’ın hakkı Sezar’a:
İyi oynadılar oyunlarını...
Şimdi de “koşar adım” amaçlarına yürüyorlar...
Koca ülkenin saygın kurumları; onlara karşı, “kendilerini savunmak”tan başka hiçbir şey yapamıyor...
***
Ben yine en az ayda bir kez okumayı sürdüreceğim o sözleri...
Ama... Bakalım daha ne zamana kadar?
20-KASIM-2009
Hürriyet Gazetesi’nde Ali Dağlar imzasıyla Erzincan’da Fethullah Gülen ve İsmailağa Cemaati hakkında soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’e açılan iki ayrı soruşturmanın haberi vardı.
Cihaner’in Fethullah Gülen ve İsmailağa Cemaati’ne karşı dava açması sonrası hakkında imar kirliliğine neden olmak, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanmak gibi gerekçelerle 26 yıl hapis istendiği, Cihaner’e açılan soruşturmada ihbar mektuplarının “duyarlı ve mağdur bir vatandaş” gibi müstear isimler ile yazıldığı ortaya çıktı. Kısacası Cihaner’in cemaate dokunması sonrası aleyhinde isimsiz mektuplar kullanıldı. Adliye Lojmanları’nın bahçesine yaptırılan kameriye dahi Cihaner’in aleyhinde hapis istemine dönüştü.
Peki, Cihaner bu davalarda kimler aleyhinde soruşturma başlatmıştı? Kimlerin örgüt üyesi olduğunu iddia etmişti?
Yeni Şafak’ın sahibi örgüt üyesi mi?
Cihaner’in yürüttüğü soruşturmada şüpheli olarak oldukça önemli isimler vardı. İsmailağa Cemaati soruşturmasında İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu, Cüppeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Yeni Şafak Gazetesi sahibi Ahmet Albayrak ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın adı geçiyordu. Fethullah Gülen soruşturmasında da başta Fethullah Gülen olmak üzere cemaatin önemli isimleri soruşturuluyordu.
Cihaner kesintiye uğramaması için soruşturmayı gizli yürütüyordu. Ancak ortaya çıkınca önemli gelişmeler birbirini izledi. Bu gelişmeleri 1 Aralık’ta Radikal’den İsmail Saymaz ayrıntısı ile ele aldı.
Savcıdan dosya alındı
Önce Erzurum Cumhuriyet Savcılığı’na bu örgütlerin silahlı olduğuna dair bir ihbar mektubu geldi. İhbar mektubunu gönderenler büyük olasılıkla soruşturmanın Cihaner’in elinden alınmasını istiyorlardı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal bu mektuba dayanarak soruşturmaya el koydu. Ardından soruşturmayı yürüten soruşturma süresince 235 olan şüpheli sayısı 16’ya düştü. Şanal Cihaner’in yürüttüğü pek çok soruşturma iddiasını ise 22 Haziran’da tamamladığı iddianamenin dışında bıraktı. Karapara aklama, sahte diploma hazırlama, cemaatin isteği doğrultusunda Diyanet’in imam ataması, okul çağındaki çocukların okula gönderilmemesi, bunu engellemek isteyen MEB görevlilerini pasifize etme, bazı polislerin suçları soruşturmadığı gibi şüphelileri haberdar etmesi, İBB’nin imara aykırı yapılaşmaya göz yumması, siyasi sebeplerle tayin ve işe yerleştirme, sahte seçmen kaydı, ihaleye fesat karıştırma, Basın İlan Kurumu’na ve İÜ’ye baskı, Danıştay’daki davaya etki etmeye çalışma, belediye başkan adayları hakkında ses dosyası hazırlama, rüşvet, iki ayrı bakanla ticari çıkar için görüşme gibi Cihaner’in soruşturduğu konular iddianameye dahil edilmedi.
Silahlı örgüt iddiası dosyaya konulmadı
Silahlı örgüt varsayımı ile davaya el koyan Erzurum Başsavcılığı iddianamede silahlı örgüt iddiasına da yer vermedi. Oysa Cihaner de bu örgütlerin silahsız olduğunu düşünüyor ve iddianamesini buna dayandırıyordu. Cihaner’in soruşturmayı yürütmesine buna rağmen izin verilmemiş, örgüt silahlı denilerek soruşturma elinden alınmıştı.
Erzurum Başsavcılığı hazırladığı iddianamede tarihi hatalar da yaptı. Davanın tek gizli tanığının kimliği öldürülme korkusuna rağmen deşifre edildi.
İrticayla Mücadele Planı doğru kabul edildi
Yapılanlar bu kadar da değildi. Erzincan’da Cihaner’in başlattığı soruşturmayı yürüten askerler henüz doğruluğu kanıtlanmamış İrticayla Mücadele Eylem Planı’na dayanarak hareket ettikleri gerekçesi ile tutuklandılar. Erzurum Başsavcılığı bu uygulaması ile İrticayla Mücadele Eylem Planını doğru kabul etmiş oldu. 20 Kasım’da Erzincan İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut, astsubay Orhan Esirger, 28 Kasım’da İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan tutuklandı. Erzurum Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal’ın talebi ile Ergenekon Davası’na dahil edildiler.
Sadece askerler değil savcının da Ergenekon şüphelisi olarak takip edildiği de soruşturma esnasında ortaya çıktı. İlhan Cihaner’in telefonları Ergenekon ile ilişkili hakim ve savcılardan olduğu iddiası ile dinleniyordu. Telefonda ettiği bir hakaret de hakkında açılan soruşturmanın konusu oldu.
Mahkemeler savaşı
Önemli ayrıntılardan biri de bu süreçte davanın Erzurum ve Erzincan Savcılığı arasında bir çatışmaya neden olmasıydı. 10 Mart 2009 tarihinde şüpheli Mehmet Turan telefonda dosyanın Erzurum’a gideceğini henüz dosya gitmeden anlatıyordu. Erzurum Başsavcısı Şanal, 5 Mayıs’ta Erzincan Valiliği’ne yazı göndererek Cihaner’in isteklerine uyulmamasını istiyordu. Cihaner ise buna itiraz ederek Şanal’ı HSYK’ya şikayet etti.
Oysa Ergenekon üyesi olmak bir yana bilakis İlhan Cihaner çetelere karşı verdiği mücadele ile tanınıyordu. 1999 yılında İdil Savcısı iken ilk JİTEM soruşturmasını o hazırlamış, JİTEM’in işlediği cinayetleri o soruşturmuştu. Bugün Ergenekon sanığı olan Emekli Albay Arif Doğan’ın ifadesini ilk kez Cihaner almıştı.
Çetelerle mücadele eden Cihaner, Fethullah Gülen ve İsmailağa Cemaati’ne dokununca Ergenekon şüphelisi oldu. Gülen ve İsmailağa İddianamesi ise Erzurum’da küçülerek gözden kayboldu.
Gündem Politika Dünya Magazin Yaşam Ekonomi Medya HPTV Spor
Cübbeli Ahmet Hoca, Fethullah Gülen Cemaati'ne ve İslamcı Medya'ya savaş ilan etti!
İsmail Ağa Cemaati'nden Cübbeli Ahmet lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, başta Zaman olmak üzere muhafazakar yayın organlarına boykot çağrısı yaptı."İslamcı Medya"nın para karşılığı Adnan Oktar’ın reklamını yaptığını iddia etti.
İsmail Ağa, Fethullah Gülen'e savaş açtı
İsmail Ağa Cemaati'nden Cübbeli Ahmet lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü, başta Zaman olmak üzere muhafazakar yayın organlarına boykot çağrısı yaptı.
Cübbeli Ahmet'in bu çağrısı İsmail Ağa cemaatinin Fethullah Gülen ve Gülen cemaatine savaş ilan etiği yorumlarına yol açtı.
Cübbeli Ahmet boykot çağrısında "İslamcı Medya"nın para karşılığı Adnan Oktar’ın reklamını yapmak sureti ile Müslümanları ifsat ettiğini iddia etti.
İşte Cübbeli Ahmet'in o açıklamaları:
İSLAMİ MEDYA DİĞERLERİNDEN DAHA ZARARLI
İslami Medya diye geçinip de bütün milletin evine giren fakat öbür kötü gazetelerden daha zararlı inançlar millete aşılayan bu medya, İslami geçindikleri halde bunlardan şikâyetçiyiz.
BEDAVA SATILAN GAZETE
Adam buna para veriyor, evine çoluk-çocuğuna okutturuyor. Orada yazıyor İslamın hükümlerinin hepsinin tatbik edilmesi gerekli değildir. Bende, gazete bende. Sormayın hangi gazete onu da sen anla! Herkesin evine giren gazete, bedava dağıtılan gazete. Amentüde ittifakımız var aynı gazetede çıktı. Yahudi ve Hıristiyan amentüsü ne ise benim amentüm o diyor Ya, bunu hangi çıplak gazete yapabilir.(haber3)
Crystals signing travellers however vidalista-black asia vidalista-black w overnight shipping loniten uk buy ibrutinib dulera dosage anafranil sr on...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku