+ Konuyu Yanıtla
10 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415 SonSon
91 den 100´e kadar toplam 148 ileti bulundu.
  1. #91
    Kayıt Tarihi
    Mar 2010
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Komando birliklerinde görev yaptıktan sonra firar ettim. 2 yıl firar sürecinden sonra 3 ay kadar cezaevinde yattım ve halen temyiz sonucumun gelmesini bekliyorum.

    Suçu asker kişi iken işledim, ancak şu anda sivilim. 2008 Martında benim lehime çıkan 'Denetimli Serbestlik' kanununu göstererek temyizi Askeri Yargıtay a yaptım. Ordan gelecek sonuca göre AİHM' e gitmeyi düşünüyorum. AİHM'e anayasal eşitliğin korunmadığını göstermeyi düşünüyorum. Konudaki tüm mesajları okudum tezimi destekleyecek başka neler bulabilirim?



    Hukuki NET Güncel Haber

    TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler konulu yargıtay kararı ara
    TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #92
    Kayıt Tarihi
    Oct 2009
    Nerede
    -
    İletiler
    201
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Alıntı awake rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Komando birliklerinde görev yaptıktan sonra firar ettim. 2 yıl firar sürecinden sonra 3 ay kadar cezaevinde yattım ve halen temyiz sonucumun gelmesini bekliyorum.

    Suçu asker kişi iken işledim, ancak şu anda sivilim. 2008 Martında benim lehime çıkan 'Denetimli Serbestlik' kanununu göstererek temyizi Askeri Yargıtay a yaptım. Ordan gelecek sonuca göre AİHM' e gitmeyi düşünüyorum. AİHM'e anayasal eşitliğin korunmadığını göstermeyi düşünüyorum. Konudaki tüm mesajları okudum tezimi destekleyecek başka neler bulabilirim?
    buyrun o zaman ben bu sitedeki firar hakkinda yazilanlardan derlediklerimi gonderiyorum. Genel fikir vermesi hakkinda yardimci olacaktir umarim:

    Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
    Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
    Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.
    Orduda görev yapmayı, evlilik gibi bir sözleşme olarak gördüğümüzde durum daha da netlik kazanacaktır. Boşanmalarda nasıl hapis cezası yok sadece nafaka cezası yada çeşitli tazminatlar varsa, aynen ordudan ayrılmalarda da maddi tazminatlar olmalı, hapis cezası asla ve asla olamamalıdır.
    Personelden artık bu işi yapmak istemeyen varsa, o personeli orduda tutmak ordunun temeline de zarar verebilecek bir yaklaşım olarak görülmelidir. "Nasıl olsa 15 yıl çalışmak zorunda" denildiği anda personelin büyük bir kısmı kendisinin zorla çalıştırıldığını hissetmektedir.
    Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
    Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
    Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
    Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
    Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
    Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
    Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
    Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.

    Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.

    FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:

    1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.

    2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.

    3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.

    4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.

    5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
    Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.

    Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.

    Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.

    • Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
    • Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
    • Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
    • Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
    sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.

    Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.

  4. #93
    Kayıt Tarihi
    Dec 2009
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    55
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Sayın Libertysea,
    Yanlış anlamazsanız size bi sorum olacak:Forumlardaki iletilerinizde firar sürecinde hiçbir sorun yaşamadığınızı yazmıştınız ancak 2009 aralık ayındaki bir iletinizde evinize polis baskınları olduğunu ailenize terörist muamelesi yapıldığını yazmışsınız..Ben anlayamadım durumu acaba başka birinin yaşadıklarını da katarak mı bu duruma parmak basmak istediniz..Sakın yanlış anlamayın amacım sorgulamak değil sadece çelişkiye düştüm..Zira ben de 7 aydır firariyim ve çok şükür sadece ilk ay haricinde kimse gelmedi evime ve gelenler de kapıdan sorup gitmişler.
    Bir de hem sizin verdiğiniz bilgiler hem de kişisel araştırmalarım sonucunda yeniden devlet memuru olma konusunda kanunen bi sıkıntı olmadığını gördüm..Bu konudaki tüm bilgilendirmeleriniz için teşekkürler ve son olarak şunu sormak istiyorum:Yaklaşık 8-9 aydır devlet memurusunuz sanırım herhangi bir problem çıktı mı?
    Çok teşekkürler, iyi günler.
    Saygılarımla,

  5. #94
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    izmir
    İletiler
    18
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Firar mı? Sakın diyorum.
    Biliyorum ordudan istifa etmenin önü tamamen tıkanmış durumda ama bence firardan başka yolları denemek gerekir. Ben firar ettim ama keşke başka konulardan kendimi attırsaydım. Firar en işgenceli süreç. Biliyorum karşı tarafa zarar vermemeye çalıştık ama istifa hakkını elde edebilmek için kendimize verdiğimiz zararı malesef düşünen yok...

  6. #95
    Kayıt Tarihi
    Jun 2010
    Nerede
    ankara
    İletiler
    27
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Alıntı entorno78 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Firar mı? Sakın diyorum.
    Biliyorum ordudan istifa etmenin önü tamamen tıkanmış durumda ama bence firardan başka yolları denemek gerekir. Ben firar ettim ama keşke başka konulardan kendimi attırsaydım. Firar en işgenceli süreç. Biliyorum karşı tarafa zarar vermemeye çalıştık ama istifa hakkını elde edebilmek için kendimize verdiğimiz zararı malesef düşünen yok...
    En kestirme atılma yolu nedir? Maruz kaldığımız haksızlıklar karşısında karşı tarafın zarar görüp görmeyeceğini umursamamak lazım.Neticede devlet bireyler için vardır eğer devlet bireye zarar veriyor ve mağdur olan bireyin hakkını hukuki olarak aramasınıda engellemişse (ki bizim durumumuz aynen böyledir) o zaman geriye kalan yöntemler mübah görünüyor. İstifa hakkı versinler adam gibi çekip gidelim, zaten istemeye istemeye çalışan birinin ne faydası olur, aksine kuruma olan nefreti artar. Beni insan yerine koymayan kurumu ben neden önemseyeyim?

  7. #96
    Kayıt Tarihi
    Mar 2008
    İletiler
    75
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" diye bir söz vardır dostlar.

    Ben bu sözu hayat düsturum olarak kabul ederim. Size de tavsiyem bu sözü hayatınız boyunca aklınızdan çıkarmayın.
    Tanrı, Allah, Evren artık hangisine inanıyorsanız inanın, yaratıcı mazlumlara acı çektirenlere cezasını elbette verecektir ve veriyor da...
    Konu ataker57 tarafından (30-07-2010 Saat 14:56:10 ) de değiştirilmiştir.

  8. #97
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    235
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    40 yaş üstü firarilere af teklif eden milletvikilinin kendisine ali.guner@tbmm.gov.tr adresinden aşağıdaki metni yolladım.
    Siz de üzerinize düşeni yapın ve yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi içeren e-postaları lütfen ilgili vekile gönderiniz.

    To: ali.guner@tbmm.gov.tr
    Subject: Firar ve Hapis Cezası Hakkında
    Date: Mon, 6 Sep 2010 16:15:32 +0300

    Sayın Güner,

    Gazetelerde 40 yaş üstü firarilere ve şuan bu suçtan dolayı hapis cezası çekmekte olanlara yönelik teklifinizi okudum.
    Ben 20XX Kara Harp Okulu mezunu subayım.

    Kendime göre sebeplerle ve tamamen kendi isteğimle 2009 yılında meslekten ayrılmak istedim.
    Ama bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 15 yıl mecburi hizmet dolayısıyla istifa hakkı bulunmamaktadır. Personel adeta köle gibi istese de istemese de 15 yıl çalışmaya mecbur bırakılmaktadır.
    Bizler 15 yaşında elimize tüfek aldık, yıllarca yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden eğitim yaptık, bir sürü hakkımızdan feragat ettik. Bunların hepsini belli idealler uğruna yaptık, erinmedik.
    Ama insanın bekledikleriyle, planladıkları sonucunda yaşadıkları her zaman tutmuyor. Her özgür birey gibi Türk Subayının da gerekirse bu mesleği yapmama HAKKI olmalıdır. Anayasamıza göre kölelik yasaktır.
    Ama ne yazık ki 2010 yılında mesleğini bırakmak isteyen bir subayın seçenekleri şunlardır:

    *Uyuşturucu kullanımı
    *Hırsızlık
    *Rüşvet
    *Vatana İhanet vb suçlar veya gittiği izinden dönmemek, başka bir tabirle firardır.

    Bugüne kadar gururuyla mesleğini yapmış olan bizler, ayrılmak istediğimiz zaman suçlar arasından en KABUL EDİLEBİLİR olanı seçmeye mecbur bırakılıyoruz. Düşünün ki X ili X ilçesinde terörist kovalayan ben, terörist kadar hakka sahip değilim! En basit hakkım olan istifa hakkımı elde edebilmek için bile suç işlemek zorundayım.

    Firar sırf askeri suçlar neticesinde değerlendirilmekte ve firara çıkan bir subayın ilişiğinin kesilmesi 18 ayı bulmaktadır. Bu 18 ay boyunca subay suçlu gibi aranır, GBT kaydı vardır.
    Uçağa binemez, otelde kalamaz, gece dışarı çıkamaz, suçlu gibi polisten kaçar.

    Sonunda ilişiği kesilince teslim olur. Bu sefer de ertelenemeyen ve para cezasına çevrilemeyen suçu nedeniyle en az 6 ay 20 gün hapis yatar. Şuan ne Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılmasından, ne de Denetimli Serbestlikten yararlanmamıza izin veriliyor. En adi suçlular bile bu haklardan yararlanabilirken, ben şerefiyle hizmet etmiş bir subay olarak hapis yatacak olmayı gururuma yediremiyorum. Her normal Türk vatandaşının da bu durumdan UTANÇ duyması gerekir.

    Bu yüzden sizden naçizane ricam teklifinizi subay ve astsubayların firar suçundan hapis yatmalarını engelleyecek bir düzenlemeyle geliştirmenizdir.
    Şuanda çıkacak herhangi bir karar, bugüne kadar bu suçtan mahkemesi devam eden veya şuan halihazırda cezaevinde bulunan personelin dışarı çıkması için yeterli olacaktır.
    2008 yılında Mart ayında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması yasasıyla 2008 martından önce davası başlayan bütün personel bu haktan yararlanmış, fakat 20 mart 2008'de askeri personelin yasa kapsamından çıkarılması mağduriyetimiz tekrar ortaya çıkmıştır.

    Çok basit bir hukuki düzenlemenin sırf birilerinin kuyruğuna basmamak için gözardı edilmesi toplum vicdanını yaralamaktadır.
    Ben bu hapis durumu olacağından işe giremiyorum, hali hazırda çalışanlardan cezası kesinleşince işine son verilecek nice aile babaları var. Biz 15 yaşında akranlarımız sokakta oynarken ülkeye hizmet etmeye karar vererek suç mu işledik? Ödülümüz böyle mi olmalıydı? Teşbihte hata olmazmış, kaba tabirle "Öküz ölünce ortaklık bozuluyor." Subay olduğum sürece bana saygı gösteren devletim ve kurumum, "Ben ayrılmak istiyorum." deyince türlü yollarla beni pişman etme yolunu seçiyor.

    Özgürlüklerden ve adaletten sık sık bahsedilen şu günlerde, en az bir hırsız, bir gaspcı, bir terörist kadar özgür olabilimek isteyen bir sade vatandaşım.
    Konumuza ilgi göstereceğinizi umar, saygılarımı sunarım.

  9. #98
    Kayıt Tarihi
    Jun 2007
    Nerede
    Yalova-Bursa-İstanbul
    İletiler
    148
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Ben gönderdim.ARKADAŞLAR HERKES SAYIN MİLLETVEKİLİNE E-POSTA ATSIN GEREKİRSE ASP ile MEKTUP YOLLASIN:SAYIMıZIN ÇOKLUĞUNU GÖSTERMEMİZ LAZIM.LÜTFEN BİR KAÇ DAKİKANIZI AYIRIN.

  10. #99
    Kayıt Tarihi
    Oct 2009
    Nerede
    -
    İletiler
    201
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Ben de dun gece gondermistim bu haberi okur okumaz. Acikcasi bu konuda duzenlemeye gidiliyor olmasi umutlandirmisti beni. Bugun baktim burada da insanlarin ayni tepkiyi veriyor olmalari icimde bir umut daha yaratti. Benim gonderdigim metin de asagidadir, lutfen herkes sesimizi duyurmamiza yardimci olsun. Gercekten cok sacma bir konudan dolayi kacak hayati yasiyoruz.

    Sayin Ali Guner,

    Askerliğini yapamayan 40 yas ve üstü vatandaşlar ile şu an zorunlu askerlik vazifesini yapan 40 yaş ve üstü kişilerile ilgili olarak hazirladiginiz kanun tasarisi ile ilgili size e-mail atmak istedim. Ayni sekilde Bekir Bozdag'in hazirlayip sundugu "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ve ozellik "Hukmun Aciklanmasinin Geri Birakilmasi"ni da kapsiyor anlatacagim konu. Bildiginiz uzere bu kanun once T.S.K mensuplarini da kapsarken 1 Mart 2008 tarihinde yapilan duzenleme ile asker kisiler icin kapsam disi birakildi. Benim de icinde bulundugum TSK'nin onemli bir sorununu asagida dile getirmeye calistim. Ilgilenebilirseniz cok sevinirim.

    Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
    Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
    Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.

    Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
    Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
    Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
    Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
    Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
    Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
    Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
    Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.

    Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.

    FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:

    1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.

    2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.

    3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.

    4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.

    5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
    Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.

    Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.

    Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.

    · Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
    · Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
    · Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
    · Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
    sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.

    Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.

    15 yillik mecburi hizmet suresi yuzunden istemedigi bir isten cikamayan subay astsubaylar firar etmek zorunda kaliyorlar ve hayatlari boyunca kaciyorlar.

    Bu konuda gerekli hukuki duzenlemenin yapilmasi icin kamuoyu olusturulmasinda yardimci olmanizi bekliyorum. Bu insanlar memlekete faydali olabilecekleri bir alanda calisabilecekken hayatlari boyunca kacmak zorunda kaliyorlar. Teroristlere bile devlet eliyle is bulunurken bize bu muamelenin yapilmasi icler acisi bir durum...

    Ilginize simdiden tesekkurler.

    Firar etmek zorunda kalan bir subay.

  11. #100
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    235
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler

    Evet bu işler yine kaderimi etkiledi...
    İş görüşmesine gittiğim, çok beğenildiğim ve çok iyi bir pozisyonla başlayacağım bir yerden aldığım cevap aynen şöyle oldu:
    " XXXX Bey biz sizi çok beğendik, 1 numaralı adayımızdınız. Hatta hala da öylesiniz. Fakat şuanda önünüzdeki 6 aylık hapis sürecinde sizin yokluğunuzu nasıl idare edeceğimizi çözemedik.
    Bu yüzden yerinize başkasını aldık."

    Eğer bu adaletse, sadece istifa etmeye çalışıyorum diye benim kaderimle, geleceğimle oynanıyorsa ve "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, milletvekilleri, avukatlar, barolar, üniversiteler, düşünce adamları bu kanayan yaraya bir dur demiyorsa... Hepsine yazıklar olsun... Herkes kendi işine bakıyor...

+ Konuyu Yanıtla
10 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

muvazzaf astsubay istifa edebilir mi

subaylıktan istifa

https:www.hukuki.netshowthread.php50788-TSK-daki-subay-astsubaylara-istifa-hakki-taninsin-kimse-firar-etmek-zorunda-kalmasin-diyenlerpage15

subayliktan istifa

https:www.hukuki.netshowthread.php50788-TSK-daki-subay-astsubaylara-istifa-hakki-taninsin-kimse-firar-etmek-zorunda-kalmasin-diyenlerpage10

hvkk muazzaf astsubaylik haberleri

astsubaylar istifa ediyor

astsubaylar neden istifa ediyor

asker olan bir kimse nasil istifa eder

sözleşmeli subay nasil istifa eder

muvazzag assubaylatin istifasiastsubay istifa etmek istiyorumaskeriyeden istifa edince hemen saglik guvencesi biter mimuazzaf astsubay nasil istifa eder10 yilini doldurmadan astsubay istifa7-10 yillik astsubaylarin subaylik muvazzaf subay istifamuazzaf subay istifa edebilirmimuvazzaf subaymuazzaf assubay istifa edebilirmimuvazzaf subay istifa edebilirmi15sene doldurmadan subayliktan istifa edesubaylar istifa edebilir miSubaysubay istifa
Forum

Benzer Konular :

  1. 15 yillik zorunlu hİzmet 10 yila dÜŞÜrÜlÜyor (subay ve astsubaylara)
    Subayın mecburi hizmeti beş yıl erken bitecek Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan subay ve astsubaylara önemli haber... 15 yıllık mecburi hizmet...
    Yazan: taylan84 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 22-04-2012, 18:10:37
  2. Firar eden subay/astsubay firar sürecinde gbt kaydı varken kpss sınavına girebilirmi?
    Sonuçta ortada bi yakalama emri olacak ve sınav yerlerine bilgilerimiz gidecek. herkesin bildiği gibi son seçimlerde sandık basında arama kaydı olan...
    Yazan: baris y Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 16-03-2012, 15:12:46
  3. HvKK muvazzaf subay firar suçu
    Hvkk'lerinde muvazzaf bir subayın ilişiğinin kesilmesi için gerekli firar süresi ve cezası nedir ve süreç ne şekilde işlemektedir? Bilgisi olan varsa...
    Yazan: tycus Forum: Askeri Ceza Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 12-09-2010, 14:46:50
  4. TSK'dan istifa etmek için firar suçu işleyen personel hapis yatmamalı ama nasıl?
    2010 a sayılı aylar kaldı.ama bizim yasalarımız halen 1970-80 döneminde.acaba askeri savcılarımız ve hakimlerimiz istifa etmek için ayrılan (firar)...
    Yazan: magdurum Forum: Askeri Ceza Hukuku
    Yanıt: 7
    Son İleti: 01-08-2010, 21:15:19
  5. Subay firar yurtdışı eğitim maksatlı
    Suan izindeyim firar suçuna girmeden yurtdışı için veya yurtdısında eğitim için vize alabilirmiyim ve herhangi bisorunla karşılaşırmıyım?Bana bu...
    Yazan: pygmalionnn Forum: Askeri Ceza Hukuku
    Yanıt: 27
    Son İleti: 11-04-2010, 22:54:05

İlgili Hukuk terimleri

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.