Limited şirket noter hisse devri ve ticaret sicil

[doritos]

Öncelikle herkese merhaba..

Söz konusu şirkette personel olarak çalışmaktaydım. Ortaklar kendi arasında anlaşmazlığa düşünce yaşanan ayrılık neticesinde kalan ortak 102/26 hissesini bana devretmek istedi. Mart 2007 tarihinde noter hisse devri ile ayrılacak ortaktan 26 hisseyi ben, 26 hisseyi büyük ortak aldı. Limited şirkette mevcut hisse dağılımı 76 ve 26 şeklinde oldu. 09 Nisan 2008 de bu hisse devrinin ticaret sicil tescili ve ilanı yapıldı. Ben şirkette bir takım sıkıntılar olduğunu, işlerin içinde bir takım olumsuzluklar olduğunu sezinleyince aynı hisseyi 24 Nisan 2008 de şirket dışından birine 1, büyük ortağa 25 hisse olmak üzere devrettim. 6 gün sonra da 30 Nisan 2008 tarihinde bu devir tescil edildi. Ancak ben şirkette SSK lı olarak çalışmaya devam ettim. Şirkete Haziran 2008 tarihinde yapılan müfettiş incelemesi neticesinde Ekim 2008 tarihinde yüklü miktarda vergi cezası kesildi. Bunun neticesinde ben ve eski ortakların tamamına ihtiyati haciz uygulandı. Vergi dairesi yetkilileri VEDOP sisteminden yaptıkları sorguda noterden gelen evrağın kayıtlı olduğunu ve ticaret sicil gazetelerinin ellerine ulaşmadığını, bir dilekçe ile ticaret sicil gazetelerini de ekleyerek başvurmamı bildirdiler. Ben dilekçe ile başvurarak şirketle ticaret sicil anlamında sadece 21 günlük bir ilgim olduğunu, bu dönem ve hissem oranında çıkması muhtemel cezanın tarafıma bildirilmesini, hesaplanan muhtemel tutar ile ilgili teminat verebileceğimi kendilerine aktardım. Vergi Dairesinin icra servisinin tarafıma bildirdiği (dönemsel vergileri bölmeden-bölemeyeceklerini söylediler) tutar 30.000,00.-YTL (Otuzbinyenitürklirası) oldu. Ben tekrar bir dilekçe yazarak, ilgili tutar ile alakalı 2 adet aracımı (Piyasa değeri toplam 33.000,00.-YTL - Vergi dairesi haczi dışında üzerlerinde başka hiçbir hak ve menfaat yok) teminat olarak vermek istediğimi, bu araçların teminata alınması ile diğer tüm banka hesaplarım,tapu ve trafik olmak üzere şahsi varlıklarım üzerinde haczi kaldırmalarını talep ettim.Bana verdikleri yanıt TTK 520 ile alakalı olarak, 2007 yılında da ortak göründüğüm ve biz size rakam bildirirken ticaret sicile bakarak bildirdik, ancak şirket dosyasına baktıklarında 2007 noter hisse devrini gördüklerini, ihtiyati haciz uygulamasını kaldıramayacaklarını yazılı olarak bildirmek oldu. Ayrıca şirket bu cezaları dava konusu yaptı, kesinleşmiş hiçbir ceza yok. Bu karara karşı yargıya başvurmam nasıl neticelenebilir ? Bu tür durumlarda tescil ve ilan esas alınmıyormu ? Yardımlarınızı bekliyorum.

Teşekkürler..

[selcukgulten]

Öncelikle herkese merhaba..

Söz konusu şirkette personel olarak çalışmaktaydım. Ortaklar kendi arasında anlaşmazlığa düşünce yaşanan ayrılık neticesinde kalan ortak 102/26 hissesini bana devretmek istedi. Mart 2007 tarihinde noter hisse devri ile ayrılacak ortaktan 26 hisseyi ben, 26 hisseyi büyük ortak aldı. Limited şirkette mevcut hisse dağılımı 76 ve 26 şeklinde oldu. 09 Nisan 2008 de bu hisse devrinin ticaret sicil tescili ve ilanı yapıldı. Ben şirkette bir takım sıkıntılar olduğunu, işlerin içinde bir takım olumsuzluklar olduğunu sezinleyince aynı hisseyi 24 Nisan 2008 de şirket dışından birine 1, büyük ortağa 25 hisse olmak üzere devrettim. 6 gün sonra da 30 Nisan 2008 tarihinde bu devir tescil edildi. Ancak ben şirkette SSK lı olarak çalışmaya devam ettim. Şirkete Haziran 2008 tarihinde yapılan müfettiş incelemesi neticesinde Ekim 2008 tarihinde yüklü miktarda vergi cezası kesildi. Bunun neticesinde ben ve eski ortakların tamamına ihtiyati haciz uygulandı. Vergi dairesi yetkilileri VEDOP sisteminden yaptıkları sorguda noterden gelen evrağın kayıtlı olduğunu ve ticaret sicil gazetelerinin ellerine ulaşmadığını, bir dilekçe ile ticaret sicil gazetelerini de ekleyerek başvurmamı bildirdiler. Ben dilekçe ile başvurarak şirketle ticaret sicil anlamında sadece 21 günlük bir ilgim olduğunu, bu dönem ve hissem oranında çıkması muhtemel cezanın tarafıma bildirilmesini, hesaplanan muhtemel tutar ile ilgili teminat verebileceğimi kendilerine aktardım. Vergi Dairesinin icra servisinin tarafıma bildirdiği (dönemsel vergileri bölmeden-bölemeyeceklerini söylediler) tutar 30.000,00.-YTL (Otuzbinyenitürklirası) oldu. Ben tekrar bir dilekçe yazarak, ilgili tutar ile alakalı 2 adet aracımı (Piyasa değeri toplam 33.000,00.-YTL - Vergi dairesi haczi dışında üzerlerinde başka hiçbir hak ve menfaat yok) teminat olarak vermek istediğimi, bu araçların teminata alınması ile diğer tüm banka hesaplarım,tapu ve trafik olmak üzere şahsi varlıklarım üzerinde haczi kaldırmalarını talep ettim.Bana verdikleri yanıt TTK 520 ile alakalı olarak, 2007 yılında da ortak göründüğüm ve biz size rakam bildirirken ticaret sicile bakarak bildirdik, ancak şirket dosyasına baktıklarında 2007 noter hisse devrini gördüklerini, ihtiyati haciz uygulamasını kaldıramayacaklarını yazılı olarak bildirmek oldu. Ayrıca şirket bu cezaları dava konusu yaptı, kesinleşmiş hiçbir ceza yok. Bu karara karşı yargıya başvurmam nasıl neticelenebilir ? Bu tür durumlarda tescil ve ilan esas alınmıyormu ? Yardımlarınızı bekliyorum.

Teşekkürler..

Birincisi vergi daireleri bu tip olaylarda kafalarına göre uygulamalar yapıyorlar. Yani bir standart uygulama yok...
İkincisi tescil ve ilan edilen 21 gün için sizi sorumlu tutabilirlar ancak o dönemde tahakkuk etmiş bir ceza da yok
Ücüncüsü ticaret sicil gazeteleri yok şeklindeki beyan da çok tuhaf .. Resmi bir yazı yazıp tüm ticaret sicil gazetelerini isteyebilirler. Ayrıca onlar gazeteyi alamıyorlarsa siz gidip birer suret çıkartınız . En fazla on-yirmi YTL masrafı olacaktır.
Dördüncü ihtiyati hacize gelince sizin sorumluluğunuz olmayan bir durum için hatanızın olduğuda kesin değil ... Bu kadar acele etmelerini anlayamadım.
Beşincisi şirket cezaları dava ettiğine göre yüzde doksan davayı kazanacak ve cezaların tamamı da iptal olacak...
Beşincisi Siz vergi dairesine gidip teminat vereyim falan derseniz vergi dairesi hep sizin üstünüze gelir. Biraz rahat olun..
Altıncısı Sizde dava açabilir ve olaya müdahil olabilirsiniz. Yukarıdaki bilgilerden anladığmı kadarıyla size cevap yazıdım. Cezanın ne cezası olduğunu ve düzenlenen vergi inceleme raporunu göremediğim çin umarım yanıltıcı cevap vermemişimdir diyorum...