Ortaya karışık

[Harun Gür]

Bir Bakanımız ifşaa etti : Bu ülkede çileden çıkıyorum.

Siz mi, biz mi Sayın Bakan? Derdinize ve derdimize çare bulamıyorsanız (ki bunun için o makamdasınız) ülke değiştirmek sizin hakkınız, döner gelirseniz, biz çile bülbülleri yine burada olacağız.

Köylü ile karısı kızgın güneşin altında çapa yapıyorlar. Her ikisi de kızgın güneşten yanık ve kavruktur. Tarlanın sınırından sarışın bir afet geçer. Köylü sarışın kadını görünce içerisinde saklayamadığı bir istençle "Aaahhh, ahhhh" der. Karısı bu işe bozulmuştur. Hemen savunmaya geçer :

O kadını da getir bu güneşin altındaki tarlaya da göreyim.

Karısının kıskançlıkla içerlemesine köylünün cevabı "Bırak kadın bırak, ben senin güneş görmedik yerini de bilirim" fıkrasındaki hesaptır doğrusu...

Bu ülkede herkes birbirinin güneş görmedik yerini bilecek olgunluğa erişmiştir de fıkradaki köylünün içtenliğine ve açıklığına erişememiştir bir türlü...

Biz hala köylünün karısı modunda şöyle içerlemekteyiz.

Karısı : Engin Ceber işkencede öldü.
Köylü : Gerekli hukuki işlem başlatılmıştır...


Karısı : Hırant Dink'i öldürenler konusunda askeri, jandarmayı suçladınız da, nerede cinayeti işleyenleri muhbir olarak kadroya alan polis, nerede o dönemin Trabzon Emniyet Müdürü, bugünün Emniyet İstihbarat Şube Müdürü?
Köylü: Ergenekondur, o Ergenekon...


Karısı : Bu Apo'nun yanına başka mahkum verecekmişsiniz ve hatta 600'ün üzerinde örgüt üyesi dilekçe vermiş yanına gidebilmek için.
Köylü : Yok öyle birebir görüşme, örgütüne "bombayı bırak" derse düşünür Savcılar, Hakimler...


Karısı : İşimden oldum, çoluğuma çocuğuma rezil oldum, çocuğum çikolata istiyor, ben yalan söylemek zorunda kalıyorum alamadığımdan.
Köylü : Hamdolsun, kriz memleketi teğet geçti...


Karısı : Bu ülkede herkes kılığıyla, düşüncesi ile eşit vatandaşlardır, halkçılık bunu gerektirir.
Köylü: Bana vermezse, çarşaflılar adam (kadın) değildir... (Başka versiyonu "aayyy çarşaflılar da insan mı ola ki?")

Bunlar şu sıra popüler olanlar , siz köylü kadın olarak daha nicelerini yazarsınız bu makalenin altına. (Yazın zaten bekliyorum.)


Fıkradan yola çıkarsak, bizim içtenliksiz ve samiyetsiz köylüler işi iyiden iyiye azıya aldılar.

Karıları, samimiyetsiz köylüleri boşamayı bildiği gün elbet çile bülbülüm çile kırık plağı da çöpe gidecektir...

[Akademik Sultan]

Boşuycaz da, üç kere boş ol desek mi, yoksa sandığa üç kere vursak mı daha iyi olur ona karar veremiyoruz:o

ikinci yol daha mantıklı görünüyor.. sandığın seçim sandığı olması caizdir. biline.. çeyiz sandığına üç kere vurulunca olmuyormuş.. köylünün hatununa duyurulur.. :o