+ Konuyu Yanıtla
8 / 25 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415161718 ... SonSon
71 den 80´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #71
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Açlık krizlerine psikolojik nedenler

    Milliyet/ 04.02.2009

    Karnınız aç olmadığı halde bir şeyler atıştırmak için dayanılmaz bir istek duyuyorsanız, bunun ruhunuzdan gelen imdat çağrısı olduğunu bilmelisiniz! Çünkü psikolojide, her besine duyulan ihtiyaç, farklı psikolojik sorunları temsil ediyor.

    Öğle yemeğinden sonra pek fazla zaman geçmedi ama mideniz bir şeyler yemeniz için karşı konulmaz sesler çıkarıyor. Ağzınıza bir-iki lokma atmadan rahat edemiyorsunuz. En garibi de, böyle zamanlarda sürekli aynı şeyi yemek istiyorsunuz. Bu çikolata da olabilir, kızarmış patates de. Belki de patlamış mısırsız yapamıyorsunuz. Uzmanlar bunun psikolojik bir bozukluktan kaynaklanan bir besin takıntısı olduğunu söylüyorlar. Yine uzmanlara göre, beslenmek sadece karın doyurmanın değil ruhun bir bölümünü doyurmanın da yolu. Eğer kişinin ruhsal bir sorunu varsa, o boşluğu bir yiyecekle doldurmaya çalışıyor. Yani atıştırmak istediğiniz besinden aslında ne tür bir probleminiz olduğu anlaşılıyor. Onları keşfederek bu problemlerden kurtulmak elinizde.

    Mayonez

    Yorgunluk ve teselli ihtiyacı duyanlar, atıştırırken genellikle mayonezli sandviçleri tercih ediyor. Siz de sandviçinizi mutlaka mayonezle tatlandırarak yemek istiyorsanız, moralinizin biraz bozuk olduğunu ve sıkıntınızı paylaşacak bir dosta ihtiyaç duyduğunuzu söyleyebiliriz. Bu gibi durumlarda en etkili çözüm, sizi üzen şeyin ne olduğunu düşünüp ona göre hareket etmeniz olacaktır.

    Salata

    Sağlıklı bir beslenme yolu gibi görünebilir ama bu aralar aşırıya kaçıyorsa dostlarınızın yardımına ihtiyacınız var demektir. Gün boyunca sık sık büyük porsiyonlar halinde salata yemeye başladıysanız dostlarınızın ilgisine ve fikirlerine ihtiyacınız olabilir. Neden dostlarınızdan birini aramayı denemiyorsunuz?

    Patlamış mısır

    Televizyonun karşısına geçip kocaman patlamış mısır kasesini de kucağınıza yerleştirdiniz mi sizden mutlusu yok... Bilin ki üzerinizde büyük bir baskı var. Öncelikle bu baskıya neyin neden olduğunu düşünün, daha sonra baskı yaratan unsurları ortadan kaldırmaya çalışın.

    Peynir-ekmek

    En çok başvurulan atıştırmalıklardan biri de peynir-ekmek ikilisi. Canınız sürekli, bolca krem peynir sürülmüş ekmek istiyorsa, bu sıralar kötümserliğiniz üzerinizde olmalı. Uzmanlara göre, olaylara ne- gatif yaklaşmaya başlayan ve sürekli her şeyin kötü yönünü görenler peynir tüketme ihtiyacı duyuyor. Sizin de peynir tüketiminiz bu aralar arttıysa kendinizi biraz daha iyimser olmaya zorlayın ve olayların pozitif yönlerini düşünmeye çalışın.

    Çikolata

    Her an çikolataya saldırmaya hazır biriyseniz... Kendine güven konusunda eksikliğiniz olabileceğini hiç düşündünüz mü? Çikolata düşkünlerinin çoğu, kararsızlıktan yakınıyor. Bazıları da sosyal ortamlarda rahat edemiyor ve insanlardan uzaklaşmaya çalışıyor. Siz de bu gibi duygulara yabancı değilseniz, önce ilişkilerinizi sonra da kararlarınızı gözden geçirin.

    Kızarmış patates

    Şu sıralar hayatınızdan pek memnun değilseniz, sürekli patates kızartması yeme ihtiyacı duyabilirsiniz. Sinirleriniz biraz gergin olabilir. Bunun için öncelikle, hayatınıza yeniden anlam kazandıracak bir uğraş bulmaya çalışın.

    Dondurma

    Bir-iki top dondurma sizi tatmin etmiyor, bir solukta bütün dondurma kasesini bitirdikten sonra bile dondurma isteğiniz geçmiyor... Cinsel hayatınızda bazı sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. Tekrar mutluluğu yakalamak için öncelikle eşinizle konuşmaya çalışın. Sorunun kaynağını anlamak için bir uzmandan yardım almaktan da çekinmeyin.

    Bisküvi

    Sütle bisküvi atıştırmayı sevenlerdenseniz, kafanız biraz karışık olabilir. Yanlış seçimler yapmış ve yanlış kararlar vermiş olmaktan korktuğunuz için farkında olmadan vücudunuz tepkisini böyle gösteriyor. Kararlarınızı tekrar gözden geçirin ve mümkünse değiştirin.

    Hamurişi

    Canınız sürekli börek, makarna ve lazanya türü yiyecekler istiyorsa, kendinizi son günlerde dayanıksız ve güçsüz hissediyor olabilirsiniz. Bir an önce bu yüksek kalorili yiyecekleri tüketmeyi bırakıp taze sebze ve meyveye yönelin. Gücünüzü toplamak için vitamin takviyesine de ihtiyacınız olduğunu unutmayın.

    Pizza

    Ev işlerinden sıkıldınız ve canınız pizza çekiyor. Uzmanlar bunu, kişinin bilinçaltındaki sıkıntı ve bağımsızlık ihtiyacına bağlıyorlar. Ev işlerinin dışında kendinize eğlenceli bir uğraş bulup hoş vakit geçirirseniz, sıkıntınızdan ve atıştırmaktan kurtulabilirsiniz.

    Zeytin

    Sorumluluklarınızın arttığı ve dolayısıyla da çok yorulduğunuz bir dönemdeyseniz, bu psikolojik olarak sizi zeytin yemeye itiyor olabilir. Bu durumdan kurtulmanız için zamanınızı iyi programlamanız, günün hangi saatini hangi işe ayırdığınızı iyi belirlemeniz gerek. Bunun için önce sakin olun ve telaşa kapılmayın, kendinizi sürekli "Her işimi zamanında bitireceğim" diye telkin edin.

    Yoğurt

    Normal zamanlarda fazla yoğurt yememenize rağmen bu günlerde elinizden yoğurt kasesini düşürmez olduysanız, hayatınızda biraz romantizme ihtiyacınız var. Bir an için hayatınızın en romantik gününü düşünün ve kendinizi o anda ne kadar mutlu hissettiğinizi hatırlayın. Kalıcı bir çözüm değil belki ama kısa süreli de olsa işe yarayacaktır.

    Salam

    Şu sıralar sizin için en cazip yiyecek salamlı sandviç mi? O halde bu günlerde çok yorulmuş olmasınız. Enerji ihtiyacınızı yağlı gıdalar, şarküteri ürünleri tüketerek gidermek yerine temiz havada biraz yürüyüş yapmanız, düzenli uyumanız daha faydalı olur. İşlerinizi zamanında yapamayacağınızdan korkmayı bırakın ve kendinize güvenin.

    Karamela

    Şekerleme ve bonbonları birbiri ardına yutuyorsanız, bilinçaltınızda bir intikam duygusu yer alıyor. Öncelikle sizi böylesine kızdıran insanla yüzleşmeniz faydalı olabilir. Onu karşınıza alıp hislerinizi anlatın! Hiçbir şey yapamıyorsanız bağışlayıcı olun, daha huzurlu bir yaşamınız olacaktır.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #72
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Öksürük deyip geçmemeli...

    Milliyet/05.02.2009

    Öksürük, hava yollarını açtığı için aslında faydalıdır, ama uzun sürdüğünde zararlı olabilir. 21 gün sonra öksürüğünüz hâlâ geçmediyse doktora başvurun

    Bundan önceki yazımda, Dr. Murat Kınıkoğlu ile gelişmesinde çoklukla sigara içmenin önemli rol oynadığı KOAH denen akciğer hastalığı hakkında konuşmuş ve Dr. Kınıkoğlu’nun anlattıklarını nakletmiştim. Bugün de o yazının devamı olarak öksürük deyip geçmemek lazım geldiğini anlatıyor Dr. Murat Kınıkoğlu. İşte anlattıkları....
    Öksürüğü, yeni başlayan öksürükler ve kronik öksürükler olarak ikiye ayırarak anlatmak uygun olacaktır. Örneğin salı günü bahsettiğim KOAH hastalığının öksürüğü kronik bir öksürüktür, hastalar günler, aylar, yıllar boyu öksürmekten şikâyet ederler. Buna karşılık son günlerde salgın olan gribal enfeksiyonlar ise bir iki hafta süren ve çoğunlukla kendiliğinden geçen öksürüğe neden olurlar. Yeni başlayan (akut) öksürükten kastımız daha önce olmadığı halde (son birkaç hafta) içinde ortaya çıkan öksürüklerdir.

    Öksürük şurubuna sarılmayın

    Öksürük, ciğerlerimize hava akışını sağlayan yollarda oluşan herhangi bir irritasyona yani tahrişe bağlı olarak meydana gelir. Bazen de hava yolumuza bir şey kaçar, bazen burundan veya genizden bir akıntı aşağıya inince onu çıkarmak isteriz. Öksürük hava yollarının açılması amacını taşıdığı için aslında yararlıdır, ama uzun süreli öksürükler zararlı olabilirler. Bu tip kronik öksürükler astım, kronik bronşit, allerji gibi nedenlere bağlı olabilirler.
    Grip sonrası öksürükler, ateş, boğaz yangısı, burun akıntısı, halsizlik gibi bulgularla birlikte veya salgına neden olan virüsün karakterine göre bu belirtilerden birkaç gün sonra ortaya çıkarlar. Genellikle kuru bir öksürük şeklinde olurlar. Bazen birkaç gün sonra akıntının artması ile daha ifrazatlı bir öksürük haline dönüşebilirler. Hemen öksürük şuruplarına başlamayı önermiyorum. Öksürük ilaçları ve şurupların çoğu dekonjestan dediğimiz burun akmasını önleyen maddeler ihtiva eder. Bu ilaçlar, burun içindeki damarları büzerek burnun salgı yapmasını engelledikleri için görüntüde nezlenin şiddeti azalmıştır ama aslında hastalık devam eder, hatta ilaçların mikroplu bölgedeki kanlanmayı önlemesi yüzünden daha kötüye gidebilir.
    Sıvı alımını artırın ki biriken mukus yumuşatılıp kolay atılabilsin.

    Ihlamur kaynatın, sıcak olarak günde en az üç bardak için.

    6 bardak suya;
    1 çay kaşığı nane,
    1 çay kaşığı kekik, 3 tane papatya çiçeği,
    1 çorba kaşığı ıhlamur koyup 10 dakika kaynatın, sıcak olarak günde birkaç bardak için.
    Ne yaparsanız yapın, grip sonrası öksürüklerin iki üç hafta kadar devam edebileceğini unutmayın.

    Sinüzit veya reflü olabilir

    Başladıktan 21 gün sonra öksürüğünüz hâlâ geçmediyse veya eskiye göre belirgin şekilde azalmadıysa doktora başvurun.
    Grip sonrası burun akıntısında koyulaşma ve kanlı akıntı olması sinüzit ihtimalini akla getirir.
    Grip sonrası sinüzitlerin bir kısmı viral olur, antibiyotik fayda etmez. Bakteriyel sinüzitlerde ise antibiyotik tedavisi ile diğer şikâyetlerle birlikte öksürük de geçer. Sinüzitte basit antibiyotikler çözüm olmaz, aksine hastalığın uzamasına ve kronikleşmesine neden olabilirler. Bu yüzden kendi başınıza antibiyotik almak yerine, bir doktora başvurmanızda yarar vardır.
    Öksürükle birlikte mide yanması, mide ekşime, kazınma gibi şikâyetler varsa öksürüğünüz reflü hastalığına ait olabilir.
    Reflü mide muhtevasının yemek borusuna kaçması demektir. Mide zarı içindeki asitle karışmış yiyeceklere karşı korunduğu halde yemek borusunda böyle bir korunma olmadığından, yanma, ekşime şeklinde rahatsızlık hissederiz.
    Eğer öksürük reflüden kaynaklanıyorsa mide asidini bloke eden ilaçlar birkaç hafta içinde öksürüğü azaltır. Bu tip şikâyetlerde muhakkak hekime danışmanızda yarar vardır.

    DİKKAT!

    Bazı tansiyon ilaçları gıcık şeklinde kuru öksürük yapabilirler. Tansiyon ilacı kullanıyorsanız üzerinde ACE inhibitörü yazıp yazmadığına bakın. Yazıyorsa ve kuru öksürük şikâyetleriniz varsa doktorunuzla temasa geçin.
    Eğer sebep bu ilaçlar ise kuru öksürük nedeniyle aylar boyu doktor doktor gezip boş yere antibiyotik kullanıyor olabilirsiniz. Bu tip hastalar, bu ilaçların kesilmesi ile birkaç gün içinde iyileşirler.
    Bazen öksürüğe neden olabilecek hiçbir etken bulamayız. Bu tip öksürüklerin (tik öksürüğü) oluşmasında sinirsel gerginlikler veya tespit edilemeyen bir allerjen rol oynayabilir.
    Ben yeni başlayan ve bir aydan fazla devam eden öksürüklerde mutlaka bir akciğer filmi isterim. Bu tip öksürüklerde aşağıdaki hastalıkların ekarte edilmesi gerekir:

    1- Allerjik öksürükler ve astım,
    2- Zatüre,
    3- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (amfizem, kronik bronşit),
    4- Kronik sinüzit,
    5- Akciğer tümörleri,
    6- Bronşektazi,
    7- Reflü hastalığı,
    8- Sigara öksürükleri veya sigaraya allerji,
    9- Sarkoidoz
    10- Kalp yetmezliği

  4. #73
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    İşte beslenmeyle birebir ilişkili kanser

    Bugun/05.02.2009

    Bu kanser türünden korunmanın en kolay yolu.

    Prof. Dr. Faruk Memik, son yıllarda artış gösteren kanser vakalarında, beslenme alışkanlıklarının etkili olduğunu savundu. Zengin, ve aşırı beslenen, enerji alımı çok, fiziksel harcaması az insanlarda kolon kanserinin arttığını belirten Memik, "Bu kanser türünün beslenmeyle direkt ilişkisi var" dedi...

    Prof. Dr. Faruk Memik beslenmede taze sebze ve meyvelere ağırlık verilmesinin kanserden koruyucu etki yaptığını belirtti. Araştırmaların, özellikle kolon, mide, yemek borusu, akciğer ve meme kanserlerinde beslenme ve çevre etkisinin önemli olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Memik, şöyle konuştu:

    Çok beslenip az hareketin sonuçları

    ''Dünya kolon kanseri haritasına bakarsak, bu kanser türüne daha çok Avrupa'da, özellikle Kuzey Avrupa'da çok rastlandığını görüyoruz. Ekonomik olarak ilerlemiş, zengin, yani çok beslenen, enerji alımı çok, fiziksel harcaması az olan insanlarda kolon kanserinin arttığı belirlenmiştir.

    Demek ki, bu kanser türünün beslenmeyle direkt ilişkisi var. Bu ilişki toplumlardaki şişmanlık oranıyla da direkt ilişkilidir.'' Türkiye'de de sanayide ilerlemiş bölgelerde kolon kanserinin, kırsal bölgelere göre daha çok görüldüğünü anlatan Memik, şunları kaydetti:

    Amerikan tarzı yaşam hasta ediyor

    ''ABD'de kolon kanseri çok fazla, Japonya'da çok az ama ABD'ye göç eden Japonlar'da da kolon kanserinin yükseldiği görülmüş. Yani Japon, Amerikalı gibi yemek yemeye başladığında kanser olma riski artıyor. Gelişmekte olan ülkelerde yemek borusu ve mide kanseri daha fazla görülürken, gelişmiş ülkelerde kolon, meme ve akciğer kanseri artıyor. Demek ki, kanser çevreye, beslenmeye göre artan veya azalan bir hastalık. Bu da şunu gösteriyor ki, kanser önlenebilir bir hastalıktır. Bu sorunu yemek şeklimizi değiştirerek çözebiliriz.''

    Posalı yiyecekler kolon kanseri riskini azaltıyor

    Prof. Dr. Memik, araştırmaların, kanserlerin yüzde 50 oranında beslenme, yüzde 33 oranında da sigara ve diğer tütün ürünlerine bağlı olarak ortaya çıktığını gösterdiğine dikkati çekti. Kuzey Avrupa ve ABD'nin kolon kanserinde ilk sıralarda yer almasının nedeninin, bu bölgelerde taze meyve ve sebze tüketiminin çok az olmasından kaynaklandığını anlatan Memik, şöyle devam etti:

    ''Ne kadar fazla et ve yağ tüketirseniz, kalın bağırsak kanserine yakalanma riskiniz o kadar çok artıyor. Ne kadar fazla posalı yerseniz kansere yakalanmama şansınız o kadar artıyor. Nitekim, Akdeniz insanında bu tip kanserler daha az görülmektedir. Demek ki, yeşil sebzeleri, meyveleri bol miktarda yiyeceğiz. Kanser önleyici birçok madde bitkilerde mevcuttur. Beslenmesinde, bitkisel ürünleri eksik etmeyen bir insanda, kolon, prostat, meme ve mide kanserine karşı büyük bir doğal koruyucu mekanizma gelişmektedir.

    Biber ve tarçın önünü kesiyor

    Sebzelerde, zararlı böcekleri öldürmeye yarayan, kendilerini korumak için geliştirdikleri salisilik asit gibi bazı maddeler vardır. Bunların kansere karşı insanları koruma özellikleri olduğu da belirlenmiştir. Örneğin brokolide, turpta acı buruk tadı veren madde, sulpharaphen denilen maddedir. Bunlar kansere karşı koruyucudur. Kırmızı acı biberin, tarçın ve narenciye meyvelerinin içeriğinde kanser oluşumunu önleyecek önemli maddeler vardır.

    Mutlaka sebzeye ağırlık verin

    İnsanlar diyetlerinde sebzelere ağırlık vererek, zararlı yiyeceklerden uzak durarak, kanserden korunabilirler. Kanser oluşumunda çevre ve beslenme ön plandadır. Uygun yiyecekleri yiyerek kanserden korunmak mümkündür. Ülkemiz gibi bu besinlerin bol ve ucuz olduğu bir ülkede, dışardan alınacak vitamin, mineral gibi ilave maddelere bazı şartlar dışında gerek yoktur.''

    .................................................. ........


    Yemeklerde ihmal edilen mücizevi bir besin

    Kalp ve damar hastalıkları ile bağırsak için deva...

    Bazı besinler içerdikleri besin öğeleri bakımından birbirinin yerine geçer. Bitkisel proteinin yanı sıra karbonhidrat ve posa da içeren kuru baklagiller, günlük beslenme içinde mutlaka yer almalıdır

    Tüm besinler içinde bulundurdukları besin öğelerince farklılık gösterir. Bazı besinler içerdikleri besin öğeleri bakımından birbirlerine benzer, bu nedenle de birbirlerinin yerine beslenme programında yer alabilirler. Besinleri beş grup altında toplamak ve bu gruplardan her gün tüketilecek miktarların belirlenmesi, beslenme planını uygulamada kolaylık sağlar. Aşağıda temel besin gruplarını görüyorsunuz. Kuru baklagiller bitkisel proteinin yanı sıra karbonhidrat ve posa da içerir. Bu yüzden tahıl grubu ile protein grubuna yakın olup pişirme şekli ve içine eklenen tahıl veya hayvansal protein ile besin kalitesi yönünden değişim gösteren önemli bir özelliğe sahiptir.

    1. grupta süt, yoğurt ve türevleri
    2. grupta et ve ürünleri grubu
    3. grupta sebze ve meyveler
    4. grupta tahıllar ve ekmek
    5. grupta yağ ve şeker bulunur.

    Kuru baklagiller hem lif hem de bitkisel protein kaynağıdır. Günlük beslenme içinde mutlaka yer almalıdır.
    Mercimek, nohut, fasulye, bakla, bezelye ve soya fasulyesi bu gruptaki besinleri oluşturur.
    Kuru baklagillerin protein miktarı yüksektir.

    Kuru baklagiller, çinko, magnezyum ve demir yönünden zengindir.
    İyi pişirme ve C vitamini kaynağı olan sebze ve meyvelerle tüketilmesi vücutta kullanılmasını (biyoyararlılığını) artırır. Bu yüzden salatalara ve sebzelere baklagil eklemeyi alışkanlık haline getirin.
    Bitkisel protein olan baklagilleri hayvansal protein ile desteklemek en ideal seçimdir. Bunun için kıyma, tavuk veya yoğurt gibi besinlerden yararlanabilirsiniz.

    Kuru baklagillerde B12 vitamini dışında diğer B grubu vitaminlerinden de vardır.
    Posa içeriği yüksek, yağ oranı ise düşüktür. Bu nedenle diyabet ve kalp damar rahatsızlığı olan bireylerin diyetinde sıklıkla yer alması tavsiye edilmektedir.
    Posa oranı yüksek diyet kanser hastalıkları için koruyucu ve barsak çalışması içinde olumlu etkiye sahiptir.

    Gaz yapmaması için geceden ıslatın
    Kuru baklagilleri hazırlarken akşamdan önce suya ıslatın. Ancak pişirirken bu ıslatılan suda değil yeni temiz su kullanın.
    Kuru baklagillerin pişmesi için gerekli zamanı ayarlayın ve tam pişmesini sağlayın.
    Konserve yapılmış kuru baklagillerin suyunu dökün ve temiz suyla yıkayıp, pişirin.

    Daha fazla tüketmek için
    Yeşil salata içine haşlanmış nohut veya barbunya veya mercimek ekleyebilirsiniz,
    Sebze çorbalarının içinde baklagil ilave edebilirsiniz,
    Pilavlarınızı mercimekli veya nohutlu yapabilirsiniz,
    Sıcak yemekten hoşlanmıyorsanız haşlayıp yoğurtla karıştırabilirsiniz.

  5. #74
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Dikkat! Yastığınız sizi boğmasın

    Bugun/06.02.2009

    Bu hastalıkta yastık seçimi çok önemli...

    Doç. Dr. Erhan Tabakoğlu, kuş tüyü yastık kullananlarda astım hastalığı şikayetinin arttığını bildirdi. Tabakoğlu, astım rahatsızlığı olanların kuş tüyü ya da samandan yapılmış yastık, döşek ve şilte kullanmaması gerektiğini söyledi.

    ELYAF YORGAN ALIN

    Astım şikayeti olan kişilerin, elyaf malzemeli özel astım yastığı ve yatak takımları kullanılabileceğini belirten Doç. Dr. Tabakoğlu, şöyle dedi: ''Eski yün battaniyeler yerine içi sentetik elyaf doldurulmuş yorganlar alınmalı. Perdeler, battaniyeler, yatak çarşafları düzenli olarak çok sıcak suda yıkanmalı ve güneşte kurutulmalı. Özellikle çocuk oyuncaklarının yıkanabilen tahta veya plastikten olmasına dikkat edilmeli.'' Astımlı birçok kişinin tüylü hayvanlara alerjik olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tabakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    TÜYLÜ HAYVAN RİSKLİ

    ''Bu tür hayvanlar varsa dışarıda tutulmalıdır. Astımlı kişiler sigara içmemeli, güçlü kokuları evden uzak tutmalı, oda kokuları, kokulu mumlar, tütsüler, parfümlü sabun, şampuan veya losyonları kullanmaktan kaçınmalı. Tüylü koltuklar, minderler ve fazla yastıklar kaldırılmalıdır. Çünkü bunlar toz toplarlar.''

    -------------------------------------

    Bu özel kahve bildiğiniz gibi değil...

    Afrodizyak etkisinin yanı sıra zeka ve kemik için de yararlı.

    Afrodizyak özelliği yanında kolestrolü düzenleyen, çocuklarda zeka ve kemik gelişimine yardımcı olan harnuptan (keçiboynuzu) elde edilen una gıda sektörü ve tüketicilerden yoğun ilgi olduğu belirtildi.

    Mersin'de faaliyet gösteren firmanın Genel Müdürü Mehmet Ali Öztürk, Türkiye'nin, halk arasında keçiboynuzu adıyla bilinen harnup üretiminde dünyada 4. sırada yer aldığını söyledi.

    Harnup ununa tadı kakaoya benzediği için çikolata sektöründen talep olduğunu ifade eden Öztürk, son zamanlarda unun hazır kahve şeklinde tüketilmeye başladığını belirtti. Unun kafein, kolesterol yapıcı madde ve gluten içermediğini vurgulayan Öztürk, ''Buğday, arpa, çavdar ile yulafta bulunan ve 'gluten' olarak adlandırılan proteine karşı duyarlı olan Çölyak hastaları, ömürleri boyunca, ekmek, makarna, pasta, börek ve bisküviden uzak kalmak zorundalar. Bu nedenle harnup unundan yapılmış mamulleri rahatlıkla tüketebiliyorlar'' dedi.

    Harnup ununun doğal şeker içerdiğine dikkat çeken Öztürk, ''Hazır kahve kafein, yağ ve şeker içerdiği için sağlık sorunları olan ve diyet yapanlar tarafından tüketilemiyor. Ancak üretilen harnup unu bunların hiç birini içermediği için rağbet görüyor. Kemik erimesine karşı olumlu etkisi nedeniyle yaşlılar tarafından da tercih ediliyor” dedi.

  6. #75
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    İştahınızla başa çıkın


    Hurriyet/07.02.2009



    Birçok yöntem denemenize rağmen yemek yemekten vazgeçemiyor yada iştahınızla başedemiyorsanız işte size 5 öneri...


    1. Daha uzun süre çiğneyin

    Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak, beyinin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına gelir. Üstelik tat alma duyusu da daha fazla tatmin edilir. Böylece doyduğunuzu anlamazla yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor. Fazla yemekten kaynaklanan sindirim sorunlarından kurtulmanız da cabası...

    2. Güç harcayarak egzersiz

    Egzersizleriniz zorlaştıkça vücut isiniz artıyor ve daha fazla kalori yakmaya başlıyorsunuz. Bu durumda egzersizi takip eden bir kaç saat boyunca iştahınızın bastırılmasına neden oluyor. Böyle bir durumda, normal öğün saatinden bir kaç saat önce egzersiz yapmak başlamak en mantıklısı. Çünkü öğün saati geldiğinde spor yapmanın verdiği etkiyle iştahınız biraz daha kapalı olacaktır. Ama asla öğün atlama hatasına düşmeyin. Hem vücudunuz güçsüz düşer, hem de bir süre sonra aşırı yeme isteği duyarsınız.

    3. Tat alma duyunuzu tatmin edin

    Yapılan araştırmalara göre değişik tatlarla bu duyuyu tatmin etmek, daha az miktarla yetinebilmemizi sağlıyor. Sürekli ayni yemeği yemek ise, özellikle de tadı hoşunuza gitmiyorsa, bir süre sonra tat alma mekanizmanızın kendini iptal etmesine neden oluyor. Bu yüzden de kendinizi sanki hiç yemek yememiş gibi hissedebiliyorsunuz. Bu durumu engellemek için öğünlerinizi taze otlarla ve baharatlarla tatlandırabilirsiniz.

    4. Atıştırma krizlerini engelleyin

    Gün içinde sık ve az öğünler yemek, iştahınızın kontrolden çıkmasını önlemenin en kolay yolu. Belki yine arada birseller atıştırmak isteyebilirsiniz ama sizi doyuracak miktarla çok az olacaktır. Böyle bir durumda atıştırmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelin. Çünkü bu besin türü sindirim sisteminde daha uzun süre kalıyor ve seker seviyenizi yavaşça yükselterek daha uzun süreli bir tokluk hissi sağlıyor.

    5. Daha fazla su için

    Su içmek kendinizi tok hissetmenize yardımcı olduğu için önemli Ayrıca vücudunuz susuz kaldığında çoğu zaman açlık hissine benzeyen sinyaller gönderiyor. Bol su içmek bedeninizin su istediği zamanlarda yemeğe yönelmenizi de önler.

  7. #76
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Fiziksel özellikleriniz bazı hastalıkların habercisi


    Hurriyet/07.02.2009


    İngiliz Daily Mail gazetesi, bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalara dayanarak, çeşitli fiziksel özelliklerin işaret ettiği hastalıkları listeledi.


    Gazete, kellik, vücut yapısı, göz rengi gibi birçok özelliğin bazı rahatsızlıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunu gösterdiğini yazdı.

    Açık renk gözler:

    Mavi, yeşil ya da gri gözlü insanların gözlerinde melonom oluşma ihtimali daha yüksek. Koyu renk gözlerde, daha bol olan melanin pigmenti koruma sağlıyor. Açık renk gözlülerde, körlüğe yol açabilen "yaşa bağlı maküler dejenerasyon" hastalığı da daha sık görülüyor.

    Küçük ayaklar:

    Küçük ayaklı kadınlar doğum sırasında daha sık sorunla karşılaşıyor. Kadınlarda küçük ayakların, leğenkemiğinin dar olduğuna işaret ettiği, dar leğenkemiğinin de doğumu zorlaştırdığı belirtiliyor.

    Kellik:

    Prostat kanseri ve kalp hastalıkları riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Saçları tepeden seyrelen erkeklerin, alın kısmından kelleşen erkeklere oranla prostat kanserine yakalanma riskinin iki kat fazla olduğu belirlendi. Kalp hastalıkları riski de alın kısmından kelleşmeye başlayan erkeklerde yüzde 9, tepeden kelleşenlerde yüzde 23, tamamen kel olanlarda ise yüzde 36 daha fazla.

    Kısa bacaklar:

    Kalp hastalıkları riskini artırıyor. Doğumdan ergenlik çağına kadar yeterince sağlıklı beslenmeyen insanlar genellikle daha kısa bacaklı olurken, bu dönemdeki beslenme şekli kemik gelişimi ve kalp sağlığı üzerinde de rol oynuyor.

    Uzun parmaklar:

    Boylarına oranla uzun parmaklı olan erkekler depresyona girmeye daha yatkın oluyor. Bu durumun, ana rahmindeyken üretilen testosteron seviyesiyle ilgili olduğu sanılıyor. Fazla testosteron, sinir sistemini etkileyerek depresyon ihtimalini artırıyor, aynı zamanda parmakların gelişimini de etkiliyor.

    Geniş, yuvarlak yüz:

    Uyku apnesine yakalanma ihtimalinin fazla olduğunu gösteriyor. Geniş, kısa bir kafaya sahip olanların hava kanallarının da kısa olduğu ve bu durumun uyurken nefesin kesilmesine yol açtığı belirtiliyor.

    Buruşuk kulak memesi:

    Kulak memelerinde çapraz şekilde buruşukluk olanların kalp hastalıklarına yakalanma riski daha yüksek oluyor. Ana rahminde yetersiz beslenmenin kulak memesinde bu şekilde buruşukluk oluşmasına yol açtığı tahmin ediliyor.

    Asimetrik eller:

    Sperm sayısının düşük olduğunu gösteriyor. Elleri simetrik olan ve yüzük parmakları uzun olan erkeklerin baba olma ihtimali daha fazla. İngiltere'de yapılan bir araştırmada, sperm sayısı en az olan erkeklerin en asimetrik ellere sahip olduğu görüldü.

    Uzun boy:

    Uzun boylu kadınların meme kanserine yakalanma ihtimali daha yüksek oluyor. Hollanda'da yapılan bir araştırmaya göre, menopoz sonrası kadınlarda normal boyun üzerindeki her 5 cm'de meme kanseri riski de yüzde 7 oranında artıyor. Böylece normal boydan 10 cm uzun olan bir kadının meme kanserine yakalanma riski de yüzde 14 oluyor. Araştırmacılar bu durumu, uzun boylu kadınların ergenlik dönemine daha erken girmesiyle ilişkilendiriyor. Bu da kanserle bağlantısı olan seks ve büyüme hormonundan kaynaklanıyor.

  8. #77
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Asla ihmal edilmemesi gereken o 4 besin

    Bugun/08 Şubat 2009

    İş hayatının temposu, iş yerindeki yoğunluk ve bitmeyen toplantıların günlük beslenme alışkanlıklarımıza olumsuz etkisi oluyor. Bu etkilere en aza indirmek için ceviz, incir, kayısı ve yoğurttan asla vazgeçmeyin...

    Atladığımız öğünler, düzensiz yeme alışkanlıkları çalışma hayatındaki konsantrasyonu etkiliyor. Özellikle gün içinde yemeğe zaman ayıramayan kişilerde en tipik görülen sorun akşam eve gidince günün stresinden de uzaklaşmak için aşırı miktarda yemek yemek oluyor.

    YAĞLANMAYA ENGEL OLUR

    International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin, aşırı yemek yeme nedeniyle göbek bölgesinde yağlanma, şeker metabolizmasının bozulması gibi sorunların ortaya çıktığını belirtti. İrkin, gün içinde aralarda yapılan ufak atıştırmaların hem yorgunluğun neden olduğu zihinsel fonksiyonlardaki azalmaya engel olacağını, hem de sık aralıklarla metabolizma hızını artırarak yağlanmaya engel olacağını ifade etti.

    Özellikle erkeklere iş hayatına özel beslenme önerileri sunan İrkin, şişmanlamayı önleyen basit değişiklikler yapılabileceğini söyledi.

    iNCiR hücreleri yeniliyor

    İncir yüksek oranda içeriğinde bulunan B1, B2 vitaminleri ve fosfor, potasyum gibi minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besin. İncirin meyve grubu içindeki yüksek orandaki kalsiyum içeriği ile kemik sağlığı içinde önemli bir rolü vardır. Yine her kuru meyve de olduğu gibi yüksek oranda lif ile kötü kolesterolün düşürülmesinde katksı bulunuyor.

    CEViZ yorgunluğa birebir

    Ceviz ise içindeki yüksek doymamış yağ asiti içeriği ile kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Özellikle gün içindeki yorgunluktan uzaklaşmak için vücuda zindelik katan ceviz seçmek iyi bir tercih olacaktır. Fakat bunları tüketirken yüksek kalorili olduklarını unutmamak ve tüketilen miktarlara dikkat etmek gerekir.

    Kayısı deyip geçmeyin...

    Doktor İrkin’den beslenme önerileri :

    Taze ya da kurutulmuş meyveleri taşımak kolay olduğu gibi, şeker ihtiyacını da gidermeye yarar. Ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler, diyet bisküviler hem tüketim açısından pratiklik sağlayacak, hem de çabuk enerji sağlayarak kan şekeri düşüklüğünün neden olduğu yorgunluğu azaltacaktır.

    Sık tercih edilen ve toplum olarak beslenme alışkanlığımızda bulunan kuru kayısı içerdiği yüksek potasyum ile başta kalp kası olmak üzere tüm kasların ve sinirlerin iyi çalışmasını sağlıyor. Kayısı ayrıca, yüksek lif içeriği ile sindirim sorunlarına iyi gelmekte başta bağırsak kanseri olmak üzere kanserden koruyucu rol oynamaktadır.

    Yoğurt ve diyet bisküviler

    Ara öğün olarak süt ya da yoğurt grubunu tercih etmek içeriğindeki laktozdan dolayı gaz sıkıntısı yaratabilmekte bu da çalışma esnasında performansın düşmesine neden olabiliyor. Bu gruptan bir gıda tercih edilecekse hazmı kolaylaştıran, bağışıklık mekanizmasını güçlendiren probiyotik yoğurtlar iyi bir ara öğün alternatifi olabilir.

    Kepek içeriği ile doygunluk hissi sağlayacak diyet bisküviler ise yine ara öğün için bir alternatif olabilir. Beslenme Uzmanı Dilem İrkin, 3 adet kuru kayısının 50 kalori, 2 adet kuru incirin 100 kalori, 1 orta boy ithal muzun 100 kalori ve 2 adet cevizin de 45 kalori olduğunu hatırlatarak, miktarlara dikkat edilmesini önerdi.

  9. #78
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Patates cipsindeki büyük tehlike!!

    Radikal/08.02.2009

    maddesi mısır cipsinde de bulunuyor.

    Çok fazla patates cipsi tüketenlerin kanında kanserojen maddesi birikiyor. Uzmanlar özellikle aileleri uyarıyor

    GAZİANTEP - Uzun süreli patates cipsi tüketiminin, kanserojen ’akrilamid’ maddesinin kanda birikmesine neden olduğu bildirildi.
    Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Klinik Şefi Prof. Dr. Necat Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal beslenmenin, sağlığı korumanın en kolay ve ucuz yolu olduğunu söyledi.
    Doğal beslenme konusunda kendilerini destekleyen son bir çalışmanın İsveç ve Polonyalı araştırmacılar tarafından yapıldığını ve ’American Journal of Clinical Nutrution’ isimli çok saygın bir derginin 2009 Ocak sayısında yayınlandığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, bu araştırmanın, patates cipsi gibi çok yaygın olarak tüketilen yiyeceklerin nasıl sağlığa zarar verdiğini gösterdiklerini ifade etti.
    Araştırmacıların yetişkin 40 sağlıklı insana 4 hafta boyunca 160 gram patates cipsi yedirdiğini, bu miktar cipsin içinde 157 miligram akrilamid maddesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, şöyle dedi:
    "Akrilamid sık tüketilen birçok yiyecekte bulunan bir molekül olup en fazla kızarmış patates ve mısır gevreğinde bulunur. Dört hafta sonrasında araştırmaya katılanların kanlarında akrilamid birikimi olmuş, ayrıca iltihaplanmaya yol açan hs-CRP ,IL-6 ve oksijen radikallleri artmıştır. Ayrıca kanda iltihabi reaksiyonlara cevap olarak beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu da artmıştır."
    Prof. Dr. Yılmaz, akrilamidin; yüksek ısıda besinlerde çıkan vücuda zararlı kimyasal bir madde olduğunu, yüksek ısıda protein ile şekerin kimyasal reaksiyona girip ’akrilamid’i doğurduğunu vurgulayarak, "Bu madde plastik sanayiinde kullanılıyor. Sigarada kansere yol açtığı sanılan maddeler, arasında akrilamidde bulunuyor" diye konuştu.
    İltihabi reaksiyonların kalp krizi, kanser gibi birçok hastalığın sebeplerinin başında geldiğini, çocukların daha küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirip onlara örnek olunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
    "Patates cipsi, kalp rahatsızlıkları, obezite ve kanser riskini artırıyor. Çocukların geleceğini karartıyor. Dünya Sağlık Örgütü ile Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’na göre, bir yetişkinin günde en fazla 6 gram tuz alması, 65 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Yani günde 2 paket cips yiyen bir çocuk, bu oranları fazlasıyla aşıyor.
    Tüm çocukların bayıldığı patates cipsi, aslında bu minik vücutlar için zehirden farksız. Dünya Sağlık Örgütü ile Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’nun (FDA) verileri, günde 2 paket cips yiyen bir çocuğun, bir yetişkinin bile almaması gereken oranda yağ ve tuz tükettiğini gösteriyor. Bu iki kurumun uzmanlarına göre, günde ortalama 2000 bin kalori alan bir yetişkinin en fazla 65 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Üstelik bu toplam yağ miktarının içinde, kalbe zararlı olan doymuş yağ oranının 20 gramı aşmaması gerekiyor. Sigara kadar tehlikeli olan trans yağların ise hiç tüketilmemesi gerekiyor."
    Türkiye’de satılan patates cipslerinin üzerinde hangi oranda doymuş ve trans yağ kullanıldığı bilgisinin yer almadığını kaydeden Prof. Dr. yılmaz, şunları söyledi:
    "Ancak İngiliz Kalp Vakfı’nın (BHF) verilerine göre, 100 gramlık patates cipsindeki doymuş yağ oranı 10, trans yağ oranı ise 3 grama kadar çıkabiliyor. Tuz oranı da 3 grama kadar yükseliyor. Bir başka deyişle günde 100 gramlık iki paket cips yiyen bir çocuk, aslında bir yetişkin alması gereken yağ ve tuz oranını tüketmiş oluyor.
    ABD’deki California Üniversitesinin araştırmasına göre de, doymuş yağ tüketimi günlük 20 gramı aştığında obezite riski yüzde 80 ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma riski yüzde 60 yükseliyor. Trans yağ ise damarlarda tıkanmaya yol açarak kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskini 2 kat artırıyor. Patates cipsinin yağda kızartılması sırasında ortaya çıkan kanserojen "akrilamid" adlı maddenin kanda birikmesine neden olduğu artık biliniyor."
    Prof. Dr. Yılmaz, aşırı patates cipsi tüketiminin dengesiz bir beslenme şekli olduğunu, çocukların kalsiyum ve proteine, vitamin minerallere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Her gün köfte, tavuk veya balık, süt veya ayran meyve ve sebze tüketilmeli. Çocuğa yasak koymak yerine yediklerini dengeli hale getirmeyi öğretmek önemli" dedi. (aa)

  10. #79
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Kışın suyu azaltmayın

    Milliyet/09.02.2009

    Su, insan vücudu için en az oksijen kadar gereklidir. Sıcak havalarda daha fazla ihtiyaç duyulur, ama kış aylarında da su tüketiminin önemi büyüktür

    Dilara Koçak

    Su, insan vücudunda ve yeryüzünde en çok bulunan maddedir ve yaşamak için en az oksijen kadar gereklidir. Ortalama olarak yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının yüzde 55 - 75’i (38 - 46 litre) sudur. Bu yüzdeler kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.

    Sıcak ve yaz ayları suyu daha fazla hatırlatsa da kış aylarında da su tüketiminin önemi büyüktür. Vücut suyunun azalması ciddi tehlikedir. Bu sebeple vücudunuzu kesinlikle susuz bırakmayın.

    -Kan yüzde 83
    - Kas yüzde 73
    - Vücut yağı yüzde 25
    - Kemikler yüzde 22 oranında su içerir.

    Susamayı beklemeyin

    Susama hissi geliştiğinde yüzde 1’lik su kaybı olmuştur ve bu durum beyne iletilmiştir. Sakın su içmek için susamayı beklemeyin. Her vücut hücresi, dokusu, organı ve vücudun her türlü fonksiyonunu doğru olarak sağlamada su gereklidir. Su aslında vücudun en çok gereksinim duyduğu besin öğesidir. Vücut suyunun yüzde 10’unu kaybedersek, yaşamımız tehlikeye girer. Su vücuttan sadece idrar yoluyla atılmaz, deri, akciğerler ve bağırsaklardan da su atımı olur.

    Günlük sıvı ihtiyacımız

    Su ihtiyacı vücudun kullandığı enerji miktarına bağlı olarak değişir. Yetişkinlerde enerji harcamasının her kalorisi başına 1- 1,5 mL su gereklidir. Buna göre yetişkin bireylerin günlük ortalama 1,5 - 2 litre su alması yeterli olur. Bu miktar basitçe şu şekilde de hesaplanabilir: Vücutta her bir kalorinin metabolize olabilmesi için 1 mL suya ihtiyaç vardır. Sizin enerji alımınız eğer 1400 kalori ise ortalama 1, 4 litre su almanız gerekir. Kısaca 1 kalori için 1 mL su gerekir.

    Vücuttaki su nasıl atılır?

    - Deri yoluyla: Ortalama 500 ml
    - Akciğerlerden: Ortalama 300 ml (nefes alıp verirken)
    - Böbreklerden (idrar yoluyla): Ortalama 1500 ml
    - Bağırsaklardan: Ortalama 200 ml

    Suyu nasıl alırız?

    Metabolik su: Besin öğelerinin vücutta kullanılması ile oluşur.
    1g karbonhidrat = 0.6 g su
    1g protein = 0.4 g su
    1g yağ = 1.0 g su bırakır, bu yolla vücutta yaklaşık 260 mL su oluşur.
    Besinler yoluyla alınan su: Yiyeceklerin bileşiminde bulunan suyun alınmasıdır. Örneğin sebze ve meyvelerin yüzde 80- 90’ı sudur.
    İçeceklerle alınan su: İçeceklerle aldığımız sudur.

    Su kaybı ne zaman artar?
    - Sıcak- soğuk havalar
    - Ağır fiziksel aktivite durumunda
    - Enfeksiyon hastalıklarında

    Vücut ne zaman su tutar?
    - Böbrek hastalıklarında
    - Tuz alımının artmasında

    Su tüketimini artırmak için
    - Gün içinde çay/kahve yerine su için.
    - Masanızda hep bir şişe su bulundurun.
    - Yemeklerde suya önem verin.
    - Fiziksel aktivite öncesi, esnasında ve sonrasında su için.
    - Çantanızda su bulundurun.

    Sıcak su yağları eritir mi?
    Soğuk suyla sıcak su arasındaki tek fark, mideyi terk etme hızıdır. Soğuk su mideyi 20 dakika içinde, sıcak su ise 80 dakikada terk eder. Mide hacmini dolu tutmasını sağlamak için düşük kalorili diyetlerde sıcak su verilse de, yağ yaktığı düşünülmemeli.


    SUYUN GÖREVLERİ

    - Besinlerin sindirimi
    - Besinlerin emilimi ve taşınması
    - Eklemlerin kayganlığının sağlanması
    - Elektrolitlerin taşınması
    - Besin öğelerinin metabolizması sonucu oluşan artık maddelerin atılması
    - Vücut ısısının denetimi

  11. #80
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Alıntı Erhan Yurdayuksel rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Patates cipsindeki büyük tehlike!!

    Radikal/08.02.2009

    Kanserojen maddesi mısır cipsinde de bulunuyor.

    Çok fazla patates cipsi tüketenlerin kanında kanserojen maddesi birikiyor. Uzmanlar özellikle aileleri uyarıyor

    GAZİANTEP - Uzun süreli patates cipsi tüketiminin, kanserojen ’akrilamid’ maddesinin kanda birikmesine neden olduğu bildirildi.
    Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Klinik Şefi Prof. Dr. Necat Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal beslenmenin, sağlığı korumanın en kolay ve ucuz yolu olduğunu söyledi.
    Doğal beslenme konusunda kendilerini destekleyen son bir çalışmanın İsveç ve Polonyalı araştırmacılar tarafından yapıldığını ve ’American Journal of Clinical Nutrution’ isimli çok saygın bir derginin 2009 Ocak sayısında yayınlandığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, bu araştırmanın, patates cipsi gibi çok yaygın olarak tüketilen yiyeceklerin nasıl sağlığa zarar verdiğini gösterdiklerini ifade etti.
    Araştırmacıların yetişkin 40 sağlıklı insana 4 hafta boyunca 160 gram patates cipsi yedirdiğini, bu miktar cipsin içinde 157 miligram akrilamid maddesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, şöyle dedi:
    "Akrilamid sık tüketilen birçok yiyecekte bulunan bir molekül olup en fazla kızarmış patates ve mısır gevreğinde bulunur. Dört hafta sonrasında araştırmaya katılanların kanlarında akrilamid birikimi olmuş, ayrıca iltihaplanmaya yol açan hs-CRP ,IL-6 ve oksijen radikallleri artmıştır. Ayrıca kanda iltihabi reaksiyonlara cevap olarak beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu da artmıştır."
    Prof. Dr. Yılmaz, akrilamidin; yüksek ısıda besinlerde çıkan vücuda zararlı kimyasal bir madde olduğunu, yüksek ısıda protein ile şekerin kimyasal reaksiyona girip ’akrilamid’i doğurduğunu vurgulayarak, "Bu madde plastik sanayiinde kullanılıyor. Sigarada kansere yol açtığı sanılan maddeler, arasında akrilamidde bulunuyor" diye konuştu.
    İltihabi reaksiyonların kalp krizi, kanser gibi birçok hastalığın sebeplerinin başında geldiğini, çocukların daha küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirip onlara örnek olunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
    "Patates cipsi, kalp rahatsızlıkları, obezite ve kanser riskini artırıyor. Çocukların geleceğini karartıyor. Dünya Sağlık Örgütü ile Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’na göre, bir yetişkinin günde en fazla 6 gram tuz alması, 65 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Yani günde 2 paket cips yiyen bir çocuk, bu oranları fazlasıyla aşıyor.
    Tüm çocukların bayıldığı patates cipsi, aslında bu minik vücutlar için zehirden farksız. Dünya Sağlık Örgütü ile Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu’nun (FDA) verileri, günde 2 paket cips yiyen bir çocuğun, bir yetişkinin bile almaması gereken oranda yağ ve tuz tükettiğini gösteriyor. Bu iki kurumun uzmanlarına göre, günde ortalama 2000 bin kalori alan bir yetişkinin en fazla 65 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Üstelik bu toplam yağ miktarının içinde, kalbe zararlı olan doymuş yağ oranının 20 gramı aşmaması gerekiyor. Sigara kadar tehlikeli olan trans yağların ise hiç tüketilmemesi gerekiyor."
    Türkiye’de satılan patates cipslerinin üzerinde hangi oranda doymuş ve trans yağ kullanıldığı bilgisinin yer almadığını kaydeden Prof. Dr. yılmaz, şunları söyledi:
    "Ancak İngiliz Kalp Vakfı’nın (BHF) verilerine göre, 100 gramlık patates cipsindeki doymuş yağ oranı 10, trans yağ oranı ise 3 grama kadar çıkabiliyor. Tuz oranı da 3 grama kadar yükseliyor. Bir başka deyişle günde 100 gramlık iki paket cips yiyen bir çocuk, aslında bir yetişkin alması gereken yağ ve tuz oranını tüketmiş oluyor.
    ABD’deki California Üniversitesinin araştırmasına göre de, doymuş yağ tüketimi günlük 20 gramı aştığında obezite riski yüzde 80 ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma riski yüzde 60 yükseliyor. Trans yağ ise damarlarda tıkanmaya yol açarak kalp rahatsızlıklarına yakalanma riskini 2 kat artırıyor. Patates cipsinin yağda kızartılması sırasında ortaya çıkan kanserojen "akrilamid" adlı maddenin kanda birikmesine neden olduğu artık biliniyor."
    Prof. Dr. Yılmaz, aşırı patates cipsi tüketiminin dengesiz bir beslenme şekli olduğunu, çocukların kalsiyum ve proteine, vitamin minerallere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Her gün köfte, tavuk veya balık, süt veya ayran meyve ve sebze tüketilmeli. Çocuğa yasak koymak yerine yediklerini dengeli hale getirmeyi öğretmek önemli" dedi. (aa)


    Cipsle sigara eşit oranda zehirliyor!!!



    Bugun/09 Şubat 2009Cipsdeki maddenin verdiği geri dönülmez zarar!


    Uzun süreli patates cipsi tüketiminin, kanserojen 'akrilamid' maddesinin kanda birikmesine neden olduğu bildirildi...

    Prof. Dr. Necat Yılmaz, doğal beslenmenin, sağlığı korumanın en kolay ve ucuz yolu olduğunu söyledi. Doğal beslenme konusunda kendilerini destekleyen son bir çalışmanın İsveç ve Polonyalı araştırmacılar tarafından yapıldığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, bu araştırmanın, patates cipsi gibi çok yaygın olarak tüketilen yiyeceklerin nasıl sağlığa zarar verdiğini gösterdiklerini ifade etti.

    ÜRKÜTEN SONUÇ

    Araştırmacıların yetişkin 40 sağlıklı insana 4 hafta boyunca 160 gram patates cipsi yedirdiğini, bu miktar cipsin içinde 157 miligram akrilamid maddesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz şöyle dedi: ''Akrilamid sık tüketilen birçok yiyecekte bulunan bir molekül olup en fazla kızarmış patates ve mısır gevreğinde bulunur. Dört hafta sonrasında araştırmaya katılanların kanlarında akrilamid birikimi olmuş, ayrıca iltihaplanmaya yol açan hs-CRP, IL- 6 ve oksijen radikallleri artmıştır. Ayrıca kanda iltihabi reaksiyonlara cevap olarak beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu da artmıştır.''

    HA SİGARA HA CİPS

    Prof. Dr. Yılmaz, akrilamidin; yüksek ısıda besinlerde çıkan vücuda zararlı kimyasal bir madde olduğunu, yüksek ısıda protein ile şekerin kimyasal reaksiyona girip 'akrilamid'i doğurduğunu vurgulayarak, ''Bu madde plastik sanayiinde kullanılıyor. Sigarada kansere yol açtığı sanılan maddeler, arasında akrilamidde bulunuyor'' diye konuştu.

    ÇOCUKLAR İÇİN RİSKLİ

    Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Patates cipsi, kalp, obezite ve kanser riskini artırıyor. Çocukların geleceğini karartıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bir yetişkinin günde en fazla 6 gram tuz alması, 65 gram yağ tüketmesi gerekiyor. Yani günde 2 paket cips yiyen çocuk, bu oranları fazlasıyla aşıyor.

    Çocukların bayıldığı cips, minik vücutlar için zehirden farksız. Dünya Sağlık Örgütü verileri, günde 2 paket cips yiyen çocuğun, yetişkinin bile almaması gereken oranda yağ ve tuz tükettiğini gösteriyor. Sigara kadar tehlikeli olan trans yağların ise hiç tüketilmemesi gerekiyor.''

+ Konuyu Yanıtla
8 / 25 Sayfa İlkİlk 123456789101112131415161718 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.