+ Konuyu Yanıtla
24 / 25 Sayfa İlkİlk ... 4141516171819202122232425 SonSon
231 den 240´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #231
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Kopan parmak yerine dikilemeyebilir



    Belli meslek grubunda çalışanların daha çok başına gelen el yaralanmalarında neler yapılabilir?


    Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinik Şefi Prof.Dr.Ahmet Cemal Aygıt, sadece bu meslek grubundakilerde değil, çocuklarda da el yaralanmalarının meydana geldiğini kaydediyor.

    El yaralanmalarının istatistiksel olarak en çok parmaklarda ve özellikle parmakların uç kısımlarında görüldüğünü kaydeden Aygıt, bu yaralanmalarda parmakları hareket ettiren kiriş, sinir ve damarların kesilebildiğini ifade ediyor.

    EL YARALANMASI İLE KARŞILAŞILDIĞINDA İLK NE YAPMAK GEREKİR?

    Ahmet Cemal Aygıt, bu yaralanmaların oluş şekline ve yaralanan bölgeye göre farklılık gösterdiğini belirtiyor.

    Aygıt, el yaralanmaları ile karşılaşıldığında ilk yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

    1-Yaralanan bölgeye temiz bir bez ile baskı uygulanması,
    2-Yaralanan uzvu kalp seviyesinin üstünde kalacak şekilde yüksekte tutulması,
    3- Eğer yaralanma sonucu tam bir kopma söz konusu ise kopan parçanın temiz bir bez parçasına sarılıp bir naylon poşete koyulması,
    4-Bu poşetin de buzlu su içeren başka bir poşet içine yerleştirilmesi (çift torba tekniği) ,
    Kopan parçanın direkt buz ile temas etmemesi gerektiğini kaydeden Aygıt,bu parçanın soğuk ortamda tutulmasının yeterli olacağını ifade ediyor.
    ''Hastaneye gittikten sonra ise yaralanma şekli, seviyesi, hastanın yaşı, mesleği, ek hastalığın olup olmadığı , el cerrahisi ekibi tarafından değerlendirilip gerekli müdahaleye karar verilir.''

    KOPAN PARMAĞA MÜDAHALE EDECEK EKİP SAYISI YETERSİZ!

    Parmak kopması vakalarının bu işin eğitimini almış mikro-cerrahi konusunda deneyimli uzman hekimlerin bulunduğu bir ekip tarafından müdahale edilmesi gerektiğini ifade eden Aygıt, Bu tür ekiplerin her hastanede olmadığını kaydediyor.

    ''Hastanelerde bu tür bir vaka operasyona alındığında duruma göre ameliyat süresi 5 ile 10 saate kadar sürebilmekte. Eğer bu sırada aynı durumda olan başka bir hasta başvurursa maalesef ikinci hastaya erken dönemde ( ilk 6 saat) müdahale etmek mümkün olmuyor. ''

    HER KOPAN PARMAK YERİNE DİKİLEMEYEBİLİR!

    Her kopan parmağın yerine dikilemeyebileceğini kaydeden Aygıt, bu konu ile ilgili yapılan haberlerin spekülatif olduğunu kaydediyor.
    Parmak kopması vakalarının çok farklı özellikler içerdiğini vurgulayan Ahmet Cemal Aygıt, yaralanma seviyesi ve şekline göre farklı tedaviler uygulandığını ifade ediyor.

    ''Maalesef,her kopan parmak mutlaka yerine dikilebilir durumda olmuyor. Özellikle bir yere takılıp gerilerek kopan ve üzerine ağır cisim düşmesi sonucu ezilip kopan parmaklarda yerine dikilse bile damarlarda ileri derecede hasar olduğu için parmağın yaşama şansı azalıyor.''
    Aygıt, uygun bir vakada dikilen parmağın her hangi bir olumsuz durum olmadığı taktirde 2 ay sonra işlevini kazandığını belirtiyor.
    ''Her türlü el yaralanması sonrasında hasta fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınır .Uygun ve etkili fizik tedavi görmeyen hastanın parmağının eski işlevini kazanması mümkün değildir.''

    Aygıt, Özellikle makine ile çalışan işçilerin iş güvenliği konusunda eğitilmesi ve gerekli önlemlerin eksiksiz ve istisnasız olarak uygulanmasının iş kazalarını azaltacağını vurguluyor.

    Prof.Dr. Ahmet Cemal Aygıt, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bahçesinde hazır bekletilen helikopter ambülansın bu tür acil vakalarda kullanılabileceğini belirtiyor.

    Prof.Dr. Ahmet Cemal Aygıt, Sağlık Bakanlığı'na ait ambülansın acil durumda olan hastaları alıp, uygun merkezlere ulaştıracağını kaydediyor.

    Aygıt, vatandaşların helikopter hizmeti için 112 Hızır Acil Servisi'ni aramaları gerektiğini kaydediyor.

    (Hürriyet/06.08.2009)



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #232
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Pancar suyu, dayanıklılığı artırıyor

    İngiltere’de yapılan bir araştırmada kırmızı pancar suyu içmenin insanlarda spor yapma süresini yüzde 16 oranında arttırdığı belirlendi.

    Exeter Üniversitesi’nden bir ekip pancarda bulunan bir nitratın oksijen ihtiyacını azalttığını ve böylece spor yapmayı daha az yorucu hale getirdiğini belirledi. Daha önce de pancar suyunun tansiyon düşürdüğü kanıtlanmıştı.

    Araştırmacılar bu yeni buluşları sayesinde pancar suyunuun kardiyovasküler, solunum ve metabolik hastalıklara karşı kullanılmasının yanı sıra sporcuların dayanıklılık gücünü arttırmak amacıyla da kullanılabileceğine inanıyorlar.

    Araştırmacılar yaşları 19 ile 38 arasında değişen sekiz erkeğe altı gün süreyle günde 500 ml pancar suyu içirip, egsersiz bisikletindeki performanıslarını ölçtü. Buna paralel olarak yapılan bir başka deneyde ise yine aynı erkeklere yine altı gün boyunca pancar suyu diye içinde siyah kuş üzümü suyu olan plasebo içirilip sonra yine bisiklet performansları ölçüldü.

    Grup pancar suyunu içtikten sonra ortalama olarak 11 dakika 25 saniye boyunca pedal çevirebildi. Oysa plasebo içtiklerinde bu sürenin 92 saniye daha azaldığı belirlendi. Pancar suyu içildiğinde grubun dinlenme sırasındaki tyansiyonunun da daha düşük olduğu görüldü.

    Araştırmacılar pancar suyundaki nitratın dayanıklılığı artırma mekanizmasının kesin olarak nasıl gerçekleştiğinden henüz emin değiller. Ancak nitarın vücutta nitrik okside dönüşerek spor sırasında yakılan oksijen miktarını azalttığını düşünüyorlar.

    Araştırmayı yapan ve aynı zamanda İngiliz atlet Paula Radcliffe’in danışmanı da olan Profesör Andy Jones, “Pancar suyunun oksijen ihtiyacı üzerindeki etkileri bizi hayrete düşürdü çünkü bu ne antrenmanla ne de başka bir yoldan elde edilemeyecek bir sonuç” dedi.

    (Milliyet/07.08.2009)

  4. #233
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Sağlıklı saçların sırrı

    Sağlıklı ve bakımlı saçlara kavuşmak istiyorsanız aşağıdaki önerileri dikkate alın!

    Sağlıklı saçlar için biraz da bilinçli olmak gerekiyor. Doğru uygulanan bir bakım programıyla, , canlı ve kolaylıkla şekil alan saçlara kavuşmak işten bile değil...

    ARINMA ZAMANI
    Saçın, cildin üzerinde görünen kısmı tel, baş derisinin altında kalan kısmıysa kök, yani 'Saç folikülü'dür. Bu kısmı saçın beslenmesini sağlayan küçük bir depo diye nitelendirebiliriz. Saç telinin kalınlığını belirleyen ana etken saç folikülünün boyutudur. Bu boyutu belirleyen, genetik faktörlerin yanı sıra, kökün ne derece iyi beslendiğidir. Saç derisinden salgılanan sebumla (yağ) tıkanan kökün, iyi beslenmesi mümkün değil. Bu da fonksiyonunu iyi yapamaması, dolayısıyla saç telinin kalitesinin düşmesine neden olan önemli bir etken. Her şeyden önce doğru şampuanı seçmek çok önemli. İyi şampuan, saç derisinde biriken ve kökü tıkayan sebumu giderecek kadar etkili ancak saç derisine zarar vermeyecek ve kalıntı bırakmayacak kadar da hassas olmalı. Şampuan seçimi doğru bile olsa, ürünü aşırı miktarda kullanmak ve çok sık yıkanmak deriye zarar verebilir. Saçtaki doğal antiseptiklerin atılmaması ve yağ dengesine zarar verilmemesi gerekir.

    MÜKEMMEL YIKAMA İÇİN

    Doğru uygulanan bir bakım programıyla, , canlı ve kolaylıkla şekil alan saçlara kavuşmak işten bile değil...

    1. Saçlarınızı banyoya girmeden önce, ölü deri parçacıklarından arındırmak için yavaşça fırçalayın.
    2. Parmak uçlarınızın etli kısımlarıyla saç derisini ovarak hafif bir masaj yapın.
    3. Saçınıza canlandırma maskesi yapacaksanız, şimdi uygun bir zaman.
    4. Saçlarınızı bol suyla ıslatın ve az miktarda şampuan uygulayın. Saçlarınızı durulayın ve gerekiyorsa, tekrar az miktarda şampuan kullanın.
    5. Gerekiyorsa, şimdi saç kremini ya da saç maskesini uygulayabilirsiniz.
    6. Saçlarınızı hiç krem ya da maske kalmayacak şekilde durulamalısınız. Son durulama suyunuz ılık, hatta soğuk olabilir. Unutmayın; bu, gözeneklerin kapanmaması için gereklidir.
    7. Saçlarınızı suyu alması için yumuşak bir havluyla hafifçe kurulayın. Asla ıslakken fırçalamayın.

    CANLI SACLAR İÇİN
    Düzgün aralıklarla yapılan canlandırma tedavisi, bütün saçlar için koruyucu bir önlemdir. Özellikle kuruyan, donuklaşan ve kırılmaya başlayan saçlar için bir zorunluluktur. Canlandırıcı bakım kremlerini ikiye ayırıyoruz: Hemen etki yapan hafif canlandırıcılar ve etkisi daha uzun süren yoğun canlandırıcılar. Hafif canlandırıcılar, çoğu zaman protein içerir ve yeni yıkanmış saçlara uygulanırlar. Bu tipte canlandırıcı bakım kremleri, saçı yumuşatır, canlılık ve esneklik verir.
    Yoğun canlandırma ürünleriyse krem ya da yağ bakımından zengin malzemelerle hazırlanır. Yoğun canlandırma ürünleri genelde saçta 10 ile 30 dakika arasında bekletilerek uygulanır. Sıcak olarak kullanılan canlandırma ürünleri de çabuk kuruyan ve kırılan saçlar için son derece etkilidir. Boya ve perma nedeniyle yıpranmış saçları canlandırmak için haftada bir canlandırıcı bakım uygulanması etkili olabilir.

    Biz onları çok sevsek de, saçlarımızın azımsanmayacak sayıda düşmanı var: Kışın hava kirliliği ve soğuk, yazınsa güneş ve deniz başta gelenler...

    ENDÜSTRİYEL KİRLİLİK: İs, duman ve tozlar özellikle kış aylarında saçları tehdit ediyor ve spreyli, jöleli saçlara yapışarak saçların hava almasını önlüyor. Hava kirliliğinin yoğun olduğu zamanlarda, jöle ya da sprey kullanmaktan kaçınmak ve daha sık yıkanmak alabileceğiniz önlemlerden.
    GÜNEŞ: Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak, saçların başına gelebilecek en kötü şey. Zira güneş ışınları, saçları kurutur, kırılmalarına neden olur ve saçın rengine zarar verir. Güneşten koruyucu saç bakım ürünleri kullanmak ve saçları örtmek alınacak en akıllıca önlemdir.
    ISI: Isı, saçtaki dengesizliği daha belirgin hale getiren bir etken. Saç kuruysa daha fazla kuruyor, yağlıysa daha fazla yağlanıyor. Çok fazla fön çektirmek bu nedenle zararlı. Eğer bu durumdan kaçınamıyorsanız, uygun saç ürünleri ve canlandırıcı bakımlarla saçlarınızı dengeleyebilirsiniz.
    NEM: Nemin tüm saç tipleri üzerinde olumsuz etkileri var. Özellikle de saçın şekli üzerinde. Fazla neme maruz kalma saçı kıvırcıklaştırır ya da saç başa yapışır. Nemli ortamlarda kolaylıkla bozulacak saç şekillerinden kaçınmak ve saçınızı doğal haline en yakın şekilde kullanmak akıllıca olacaktır.
    SU: Deniz ve yüzme havuzu suyunun saça zarar vermesi kaçınılmazdır. İkisinin de en belirgin etkisini, saçlarınız kuruduğunda ve rengi açıldığında fark edebilirsiniz. Denize ya da havuza girdikten hemen sonra saçınızı tatlı suyla durulamak alabileceğiniz basit bir önlemdir.

    SACLAR DA MASAJ İSTER
    Masaj tüm vücutta olduğu gibi saç derisinde de mucizevi etkiler yapar. Kan dolaşımının güçlenmesini, gergin kasların rahatlamasını sağlar. Bunu hem saçlarınızı yıkamadan önce hem de birkaç dakika boş vaktiniz olduğu bir anda yapabilirsiniz. Etkili bir masaj için başınızın arkasından başlayın, parmaklarınızla yavaş yavaş daireler çizerek yanlardan yukarıya, başınızın tepesine çıkın ve alın kenarlarına kadar inin. Masaj sırasında baş derisini tırnaklarınızla çizmemeye özen gösterin.

    NASIL BESLENELİM?
    Saçlarımızı, vücudumuzda olan biteni gösteren bir barometre olarak nitelendirebiliriz. İşte bu nedenle iyi ve dengeli bir beslenme, saçlar üzerinde önemli ve olumlu bir etkiye sahiptir. Tükettiğimiz tüm besinler, vücut tarafından küçük bileşenlere dönüştürüldükten sonra kullanılırlar. Saç, proteinden oluştuğu için, sağlığını korumada proteinin önemi son derece büyük. Ancak proteinin sabah kahvaltıda ya da en geç öğle saatlerinde tüketilmesi uygun olur. Taze meyve, tahıl ürünleri ve müsli, kepekli ekmek ve yumurtayla yapılacak bir kahvaltı güne sağlıklı ve zinde başlamanın yanı sıra güzel saçlara sahip olmak için de önemli. Ayrıca ekmek ve yumurtayla yapılacak bir kahvaltı güne sağlıklı ve zinde başlamanın yanı sıra güzel saçlara sahip olmak için de önemli.

    SAÇLARLA İLGİLİ BİLMEDİKLERİNİZ
    • Bir saç teli son derece esnektir ve kopmadan yüzde 30 oranında esneyebilir.
    • Saç kendi ağırlığı kadar su emebilir.
    • Bir saç teli ağırlıklı olarak keratin (amino asit içeren protein) ve nemd oluşur.
    • Her saç, bir kökten çıkarak büyür. Kafa derisindeki kök sayısı doğduğumuz andan itibaren bellidir ve değişmez.
    • İnsanın yaşamı boyunca her kökten ortalama 20-30 saç çıkar.

    (Gazeteport/11.09.2009)

  5. #234
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Açık ofislere dikkat!

    Çok kişinin bir arada çalıştığı açık ofisler hastalıkların daha hızlı bulaşmasına neden oluyor.

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Meral Sönmezoğlu, çok kişinin bir arada çalıştığı açık ofislerin hastalık bulaştırmada etkili olduğu belirterek “alınacak önlemlerle bu riskler azaltılabilir” diyor.
    Açık ofisler sağlığı nasıl etkiler?

    Pek çok kişinin çalıştığı açık ofisler sağlık açısından çeşitli riskler taşıyor. Çünkü açık ofislerde pek çok kişi aynı havayı soluyor, aynı cihazları kullanıyor. Bu nedenle sağlık açısından pek çok risk var.

    Çalışanlar açısından bu riskler nelerdir?
    Öncelikle birinci risk paylaşılan havadan enfeksiyon bulaşmasıdır. Bu tür mekanlarda solunun yolu çok önemli bir bulaşma yoludur. Çok küçük bir mekânda her nefes ve her konuşma sırasında ortaya çıkan solunum damlacıkları 1,5 metre alanda dağılıyor. O yakınlıktaki kişilere bu yolla hastalıklı bir kişinin mikrobu geçebilir.

    İkinci risk ise ortak kullanılan eşyalardan geçen hastalıklardır. Işık düğmeleri, kapı kolları, çay-kahve otomatları gibi ortak kullanılan malzemelerden hastalık bulaşma riski çok fazladır. Örneğin bilgisayar klavyeleri, telefon ahizeleri çok bakteri taşırlar. Amerika’da yapılan bir araştırmada yoğun bakımda çalışan doktorların cep telefonlarını incelendiğinde müthiş derecede yoğun bakım bakterisi tespit edilmiş. Çok kişinin çalıştığı yerlerde tuvaletler de önemli risk faktörüdür. Tuvaletlerden en çok ishal bulaştığı sanılır. Oysa Hepatit A geçiren kişi, dışkısıyla aylarca hepatit A bulaştırmaya devam edebilir.

    Çok kişinin çalıştığı işyerlerinde sağlığı korumak için ne tür önlemler alınabilir?
    Ofislerde uygun sağlıklı ortamı sağlanması için temel enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması yeterlidir. En temel önlem çok sık el yıkanmasıdır. Kalabalık yerlerde el yıkamanın teşvik edilmesi lazım. İnsanların ofise girerken, ofisten çıkarken yiyecek içecekle temas etmeden önce el yıkaması hastalık bulaşma riskini azaltır. İşyerlerinin yapması gereken önemli enfeksiyon kontrol yöntemlerinden biri de dezenfeksiyon.

    Telefon ahizelerinin, bilgisayar mouse’larının, klavyelerin, elektrik prizlerinin, kapı kulplarının ve tuvaletlerin düzenli aralıklarla sabah ve akşam mekanik temizlik dışında dezenfekte edilmesi gerekiyor. Ayrıca kişisel olarak da çantada taşınabilecek dezenfektanlar da korunma için önemlidir. Yemek yemeden önce, tuvalete girmeden önce ve girdikten sonra bu dezenfektanlar kullanılabilir, tabii ki önce eller sabunla yıkandıktan sonra.

    Özellikle öksürük, aksırık gibi bulaşıcı hastalığı olduğunu bilen kişilerin kendi dezenfeksiyonlarına çok önem vermeleri gerekiyor. Klimalı ortamlarda hava akım hızının çalışan sayısına göre ayarlanması gerekir. Az çalışan varsa hava akımı az olabilir. Bir de özellikle camı olmayan binalarda çalışanların belli aralıklarla mutlaka açık havaya çıkması gerekir. Çünkü klimalı mekanlarda oksijen azalıyor. İşyerinde çalışanların aşıyla korunması gereken hastalıklara karşı mutlaka aşılanmaları gerekir. Örneğin günümüzde bazı işyerlerinde toplu olarak grip, Hepatit B gibi hastalıklar için aşı yapılıyor ve bu çok fayda sağlıyor.

    (Gazeteport/15.09.2009)

  6. #235
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Bayramınızı sağlık,huzur ve mutluluk dileklerimle kutlarım.

    Bizi neler yaşlandırıyor?

    Hafıza, işitme, gözler ve kemiklerimizin yaşlanmasına nelerin sebep olduğunu öğrenmeye ve onları önlemeye ne dersiniz?


    Hafızamızı kolaylıklar yaşlandırıyor
    Japonya'da yapılan bir araştırmada on kişiden birinin 60 yaşlarında hafıza problemleri yaşadığı ortaya çıkmış. Bunun en büyük nedenleri de cep telefonları, internet gibi hayatı kolaylaştıran, ama beynimizi de yorulmaktan alıkoyan teknolojik gelişmeler olarak belirlenmiş. Peki teknolojinin sonsuz çekici olanaklar sunduğu böyle bir dönemde beynimizi çalıştırmak için neler yapabiliriz? Cevap çok basit: işin kolayına kaçmamak. Örneğin cep telefonumuzun hafızasına sığınmak yerine telefon numaralarını ezberlemeye çalışabiliriz. Ya da alışverişe çıkacağımızda liste yapmadan alacaklarımızı aklımızda tutmayı deneyebiliriz. Bu gibi küçük şeyler beynimize egzersiz yaptırarak hafızamızın da güçlenmesini sağlayacaktır.

    İşitme gücümüzü yediklerimiz etkiliyor
    Yemediğiniz sebze ve meyvelerin işitme problemlerine neden olduğunu biliyor muydunuz? Hatta bu konu üzerine yapılmış araştırmalar ve elde edilmiş bulgular var. Özetlemek gerekirse antioksidanlar işitme rahatsızlıklarını önlemede oldukça etkililer. Çünkü sesler kulağınıza geldiğinde hücreler normalde ürettiğinden daha fazla serbest radikaller üretiyor. Dolayısıyla serbest radikalleri etkisizleştirecek antioksidanları barındıran sebze ve meyvelerden yemediğinizde işitme problemlerini yaşama oranı da yükseliyor. Bu nedenle günde beş öğün meyve kuralını her zaman uygulamamız gerekiyor.

    Göz sağlığımızı et tüketimi bozuyor
    Yapılan bir başka araştırma haftada on porsiyondan fazla dana eti, kuzu eti, salam gibi kırmızı et tüketen insanların yüzde 47'sinin görme bozuklukları yaşadığını göstermiş. Uzmanlar, gözün retinasında bulunan maküler adındaki çok hassas bir bölgenin yediğimiz besinlerden fazlasıyla etkilendiğini söylüyorlar. Kırmızı etin içeriğinde bulunan bileşenler de bu bölgedeki kan damarlarının büyümesine neden oluyor. Dolayısıyla gözlerimize bir iyilik yapmak için kırmızı eti dozunda tüketmemiz, hatta mümkünse onun yerine tavuk ve balık gibi beyaz etleri tercih etmemiz gerekiyor. Haftada üç kez tüketilen tavuk, görme bozuklukları riskini yüzde 57 azaltıyor.

    Kemiklerimizi alkolsüzlük olumsuz etkiliyor
    Alkolsüzlük desek çok şaşırabilirsiniz; ama bu gerçek. Elbette makul miktarda alkolden söz ediyoruz. 'Ilımlı alkol' denilen dozu tutturduğunuzda alkollü içecekler kemiklerin yoğunluğunu artırıyor. Ilımlı alkol miktarı yaklaşık bir kadeh şarap ya da bir bardak biraya eş değer. Amerika'da yapılan bir araştırmada günde 1-2 birim bira ya da alkollü içki tüketen erkeklerde kemik yoğunluğunun, tüketmeyenlere göre yüzde 3 ila 4 daha fazla olduğu belirlenmiş. Benzer şekilde menopoz sonrası kadınlarda günde 2 birimden fazla alkollü içecek tüketmenin kemik mineral yoğunluğunda yüzde 5 ila 8'lik artışa yol açtığı görülmüş. Ilımlı alkol tüketiminin kemik mineral yoğunluğu üzerindeki olumlu etkisine karşın günde 2 birimden fazla alkol tüketen erkeklerin kemik yoğunluğunda hiç alkol almayanlara göre yüzde 3 ile 5'lik düşüklük olduğu ortaya çıkmış.

    Gazeteport/20.09.2009

  7. #236
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Kalp krizi geçirirken asprin alın

    Kalp krizi geçirdiğinden şüphelenenlere, iki aspirini çiğneyerek yutmaları ve hemen 112’nin aranması tavsiye edildi.

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Can Hasdemir, Türkiye’de her üç dakikada bir kişinin kalpten öldüğünü belirterek, kalp krizi geçirdiğinden şüphelenenlere, iki aspirini çiğneyerek yutmasını ve hemen 112’nin aranmasını tavsiye etti.

    Antalya’da düzenlenen 5. Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi’ne katılan Doç. Dr. Can Hasdemir, yaptığı açıklamada, ani ölümlerin en sık görülen nedeninin kalp ve damar hastalıkları olduğunu bildirdi.

    Damar sertliğinin kalp krizine yol açtığını ve ani ölümleri doğurduğunu kaydeden Doç. Dr. Hasdemir,şöyle dedi: "Türkiye’de her üç dakikada bir kişi kalpten ölüyor. Birileri bir yerlerde damar sertliği nedeniyle ölüyor. Bu damar bir gün çatlıyor. O çatlama sonucu damar tıkanıyor tümüyle. Kalp krizi gelişmeye başlıyor ve kalp krizinin ilk saatlerinde ritim bozukluğu oluşuyor ve aniden insanı öldürüyor. En sık ani ölüm nedeni bu." Damar sertliğinin sigara kullanma, şeker hastalığı, ailesel faktörler gibi birçok nedeni olduğunu, bu rahatsızlığın genellikle 40 yaşın üzerinde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Hasdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda tüm dünyada ve Türkiye’de onlarca insan ölecek bu nedenden.

    Genç yaşta bu hastalıktan ölmemek için sigara içmemek gerekiyor. Tansiyonun en az yılda bir defa sağ ve sol koldan ölçülmesi gerekiyor. Şekerin kontrol altında olması lazım. Birinci derece akrabalarda, yani anne, baba ve kardeşlerde genç yaşta aniden ölen varsa, özellikle 60 yaşından önce yatağında ölü bulunduğu gibi bir durum varsa, riskin belirlenmesi için bir kardiyoloğa danışmakta fayda var." Gençlerdeki ani ölümlerin ise daha çok doğumsal olarak kalpteki yapısal bozukluktan kaynaklandığını ifade eden Doç. Dr. Hasdemir, şunları söyledi: "Kalp duvarı kalın ya da ince olan insanlarda ani ölüm görülebilir.

    Çarpıntısı olan ve birinci derece akrabalarında ani ölüm görülen insanlar, mutlaka kardiyoloğa başvurmalı. Sporcuların, otobüs şoförlerinin, pilotların yani risk taşıyan insanların mutlaka kardiyolog kontrolünden geçmeleri lazım."

    -KALP KRİZİ ANINDA ASPİRİN

    Kalp krizi geçirenler için ilk iki saatin çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hasdemir, şöyle dedi: "Göğüs ağrısı başlayan bir kişi, ’Bu hiç benim yaşadığım bir ağrı değil’ diyorsa kalp krizi geçiriyor olabilir. Bu şüphe varsa iki aspirin çiğneyerek yutulmalı ve hemen 112 aranmalı. Aspirin, çocuk aspirini de büyük aspirini de olabilir. Aspirin kanın sulanmasını sağlar." Doç. Dr. Can Hasdemir, sık görülen bayılmanın da önemli bir kalp rahatsızlığı işareti olduğunu, otururken ya da ayaktayken bilincini tamamen kaybederek düşen kişilerin mutlaka doktora görünmeleri gerektiğini bildirdi.

    Kişilerin kalp vuruşlarını hissetmesi olan çarpıntı halinde de bir kardiyoloğa giderek testlerin yaptırılmasını öneren Doç. Dr. Hasdemir, çarpıntının genellikle ritim bozukluğundan kaynaklandığını, bazen vücuduna çok hassas olan kişilerin de kalp vurumlarını hissedebildiklerini, ancak yine de çarpıntının nedeninin belirlenmesi için doktora başvurulmasının yararlı olacağını belirtti.
    (Milliyet/30.09.2009)

  8. #237
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Size zarar veren alışkanlıklardan kurtulmak sandığınız kadar zor değil...

    Kötü alışkanlıklardan kurtulun!

    Tırnak yemek
    Tırnak yemek çok sık rastlanan alışkanlıklardan biridir. Fakat tırnakların yenmesi ellerin çirkinleşmesine, tırnakların normal gelişiminin tamamlanmamasına ve tırnak düşmesi gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca tırnak içlerinde bulunan bakterileri yemek hiç de sağlıklı olmayan bir durumdur.

    Ne yapabilirsiniz?
    İki ya da üç haftada bir maniküre gitmek alınacak en kolay önlemlerden biridir. Çünkü güzel görünen tırnaklara kavuştuğunuzda onları bozmak ya da paranızın boşa gitmesine neden olmak istemez ve bu sebeplerle de tırnaklarınızı yemeye kıyamazsınız. Ayrıca tırnak yemenizi engellemek için üretilen ürünlerden de kullanabilirsiniz. Bu ürünlerin tadı çok kötü olduğu için tırnaklarınızı yemeye cesaret edemeyebilirsiniz. Eğer bunların hiçbiri işe yaramıyorsa o zaman tırnaklarınızı mümkün olduğu kadar kısa kestirmelisiniz böylece bakterilerin tırnak içlerine yerleşmesini de engellemiş olursunuz.

    Tırnak yeme alışkanlığının altında yatan sebeplerden biri de bastırmak zorunda olduğunuz duygulardır. Özellikle sinir ve stres bu duyguların başında gelir. Tırnaklarınızı yememek için sizi sinirlendiren olayların çözülmesi için bir uzmana başvurabilirsiniz.

    Yemek yeme
    Artık gerçekle yüzleşmelisiniz; kendinizi üzgün, mutsuz ya da stres altında hissettiğinizde yemek yemek hiçbir şeye çare olmuyor. Aksine duygusal olarak çöktüğünüzde saldırdığınız şekerli, yağlı abur cuburlar sağlığınızı bozduğu gibi kilo almanıza da neden oluyor.

    Ne yapabilirsiniz?
    Bilinçsizce yemeğe saldırmak gibi kötü bir huyunuz varsa bu alışkanlığınızla başa çıkmak için bazı önlemler almalısınız. Örneğin kendinizi çok üzgün hissediyorsunuz ve buzdolabına doğru gitmeye başladınız, aklınızda ise dolabın içindeki pastayı yemek var. Böyle bir durumda buzdolabına doğru yürümeye başlamadan önce hemen bir arkadaşınızı arayın. Onunla sohbet etmek, yeme isteğinizin önüne geçecektir. Telefonu kapattığınızda belki de aklınızda pasta yerine arkadaşınızın size verdiği fikirler kalacaktır. Eğer bu tür bir önlem işe yaramazsa yemek yerine egzersizle stresi yenmeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca bol bol su içmek de kendinizi tok hissetmenize ve yemek yeme isteğinizin azalmasına neden olur.

    Sigara içmek
    Sigaranın sağlık üzerinde birçok zararı vardır. Sigara içen kişilerin kalp krizi geçirme, akciğer, ağız, boğaz, mide kanserine yakalanma riski artar. Bu ölümcül hastalıkların yanında sigara aynı zamanda bütçenize de zarar verir.

    Ne yapabilirsiniz?
    Sigaradan vazgeçmek için nikotin ihtiyacını beyinde önleyici etkisi olan ilaçlardan ya da bantlardan kullanabilirsiniz. Sigaranın içilmesinin en önemli iki nedeninden biri alkol diğeri de sigara içen bir eştir. Aynı evin içinde yaşayan eşlerden biri sigara içiyorsa diğeri de içmeye başlar. Bu nedenle sigarayı bırakmaya eşinizle birlikte karar vermelisiniz. Böylesi çok daha kolay olacaktır.

    Dedikodu
    Kötü alışkanlıkların başında gelen dedikodu, arkadaşlarınızla ya da ailenizle aranızın bozulmasına neden olabilir. Başkalarının ne yaptığını merak edip, sürekli onlar hakkında konuşmak sizi sevilmeyen bir insan haline getirir. Kimse size sırlarını anlatmaz ve siz de kendinizi çok yalnız hissedersiniz.

    Ne yapabilirsiniz?
    Dedikoducu biri olarak bilinmek çok kötüdür. Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmektense kendinizle ilgilenebilirsiniz. Örneğin yeni bir hobi edinebilir tüm dikkatinizi başka yönlere çevirebilirsiniz. Dedikodusunu yaptığınız kişilerle empati kurabilir ve aynı şeyin sizin de başınıza gelebileceğini düşünebilirsiniz.

    Gece atıştırmaları
    Gece acıktığınızda açlığınızı bastırmak için bir şeyler yemek istemeniz kötü bir şey değildir. Fakat gece yarısı meyve yemek yerine kocaman bir pizza dilimini yiyorsanız o zaman kötü bir alışkanlığınız var demektir.

    Ne yapabilirsiniz?
    Aslında gece yapılan atıştırmaların nedeni açlık duygusu değil, sıkıntıdır. Özellikle de kış gecelerinde televizyonun karşısında geçirilen zaman artar ve geç vakitlere kadar bir şeyler yenir. Bu da uykunun kaçmasına ya da sindirim sistemi bozukluklarına neden olur. Bu durumla başa çıkmak için televizyon izlerken bir şeylerle uğraşabilirsiniz. Örneğin örgü örebilir ya da çamaşırları katlayabilirsiniz. Böylece aklınıza yemek yemek gelmez.

    (Hürriyet/01.11.2009)

  9. #238
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Domuz Gribi hakkında korkutan tahmin

    Ekim ayından itibaren görülme sıklığının artması beklenen domuz gribiyle ilgli korkutan tahminler endişe uyandırıyor.

    Ekim ayından itibaren görülme sıklığının artması beklenen domuz gribinin (H1N1), kuş gribi ya da mevsimsel gribe neden olan farklı virüslerle birleşmesi durumunda, çabuk bulaşma yeteneğine sahip ve öldürme potansiyeli çok yüksek olan yeni bir virüsün oluşmasından endişe ediliyor.

    Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevsim geçişlerinde kendini gösteren gribe "infilanza" virüsünün neden olduğunu, virüsün A ve B türlerinin ciddi sorunları yol açtığını, C tipinin ise insanda hastalığa yol açmadığını söyledi.

    A tipi virüsün esas olarak kanatlılarda görüldüğünü ancak yakın temas sonucu diğer hayvanlara ve insanlara geçebildiğini, ilk defa insanla karşılaştığında zor tutunduğunu anlatan Ünal, "Virüsün yapısında zaman içinde değişiklik oluyor, bu haliyle insana tutunuyor ve insanda adapte olduktan sonra insandan insana bulaşır hale geliyor. Virüsün insana her geçişinde, insan vücudu yeni tipi tanımadığı için salgınlar görülebiliyor" diye konuştu.

    Ünal, mevsimsel gribe neden olan H3N2 virüsünün, yıllar önce kuşlardan bulaşarak insana adapte olduğunu ve artık her yıl insanlarda görüldüğünü söyledi.

    Grip salgınlarının kuzey yarım kürede her yıl Eylül ayında başladığını Şubat ayına kadar yoğun olarak görüldüğünü, Nisan ve Mayıs aylarında ise çok azaldığını anlatan Ünal, 2009’da Meksika ve ABD’de geçtiğimiz Nisan ayında beklenenden daha fazla kişide grip görüldüğünü hatırlattı.

    -"KUŞ GRİBİ İNSANA GEÇTİĞİNDE YÜZDE 60 ÖLDÜRÜYOR"

    - Yapılan incelemelerde görülen virüsün geçen sene salgın yapan virüsten çok farklı yapıda olduğunu anlatan Ünal, şöyle devam etti: "Bu virüs, domuz gribi olarak isimlendirildi. Çünkü, bu virüs daha önceki yıllarda ABD’de domuzlarda tespit edilmişti. Yeni virüsün, mevcut aşıların içindekilerle hiçbir akrabalığı yok.

    Kuşların ve insanların kendine özgü reseptörleri varken domuzda her ikisindeki reseptör bulunmaktadır. Yani, virüs kuştan domuza, domuzdan insana geçti. Virüs, kuştan insana geçmeye çalışırken insandaki reseptörler kendininkinden farklı olduğu için zorlanıyor ve insana geçiş çok fazla söz konusu olmuyor ancak çok yakın temas sonucu bulaş olabilir. Kuş gribi, insana geçtiğinde yüzde 60 öldürüyor.

    Domuz gribi diye adlandırılan virüs ise insandaki reseptörleri de tanıdığı için tutunabilirliği var. Çünkü, insan yıllar önce bu virüsle tanıştı, bulaşma karakterini kazandı ama fazla miktarda bulaşmadı. Zaman içinde insan yapısını iyice tanıyan H1N1, insandan insana bulaşır hale geldi. Virüsün bulaştığı sayı tüm dünya genelinde hızla artış göstermektedir. Şu an itibarıyla 600 binleri geçti." H1N1 virüsüne karşı insanlarda antikor oluşmadığını ancak virüsün insandan insana hızla geçebildiğini vurgulayan Ünal, dünyanın büyük bir salgın riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

    -"DOMUZ GRİBİ ŞU AN BİNDE 1-1.5 ÖLDÜRÜYOR AMA DİKKAT...."

    - Ünal, mevsimsel grip nedeniyle dünya genelinde her yıl 20-40 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini, kuş gribinin şu an için insandan insana bulaşmadığı çok fazla risk taşımadığını ancak insana bulaşmayı öğrendiğinde "büyük tehlike" yaratacağını belirterek, domuz gribinin olası riskleri hakkında şu bilgileri verdi: "Domuz gribi de binde 1-1.5 öldürüyor. Şu haliyle mevsimsel gribe göre daha az tehlikeli gibi düşünülmemeli. Bir virüsün tehlikesini, ne kadar sıklıkta görüldüğü ve ne kadar çok öldürücü olduğu belirler. Domuz gribi az öldürüyor ama çok sık görülüyor. Virüsün çok hızlı yayılması halinde kısa sürede, başta sağlık çalışanları olmak üzere çok kişiye bulaşmasıyla ciddi iş gücü kaybına, tedavi için ekonomik zarara, eğitim sisteminde aksamalara yol açacaktır."

    -"AŞININ BU AY İÇİNDE TÜRKİYE’DE OLMASI BEKLENİYOR"-

    Domuz gribi aşısının daha geç fark edildiği için hazırlık çalışmalarının geç başladığını anlatan Ünal, "Bu ay içinde aşının piyasada olması bekleniyor" dedi.

    Ünal, aşının kullanımına ilişkin Sağlık Bakanlığının bir plan yapacağını ve aşının öncelikle risk taşıyanlara uygulanacağını ifade ederek, "Aşı herkese yetmez. Kime, ne zaman yapılacağı planlanacak. Sağlık personeline yapılması gerekmektedir ve risk grubundaki kişilerin mutlaka aşı yaptırması gerekir" diye konuştu.

    Domuz gribi aşısının da aynı mevsimsel aşıda olduğu gibi, "65 yaş üstündeki bağışıklık sistemi zayıflamış olanlara, kronik karaciğer, böbrek, kalp ya da immun yetmezliği sorunu yaşayanlara, kanser tedavi görenlere" aşının yapılmasının önerildiğine dikkati çeken Ünal, aşının sadece yumurta alerjisi olanlara yapılmaması gerektiğini vurguladı.

    Bu arada, kuş gribi aşısının da hazır olduğunu, herhangi bir salgın durumunda aşının dağıtımının yapılacağını belirten Ünal, "Üstelik, kuş gribinin salgın yapma tehdidi daha büyük problem. Çünkü, vücuda girdiğinde ölümcül seyrediyor" dedi.

    -"VİRÜSÜN YAPISI DEĞİŞEBİLİR!"

    Ünal, önümüzdeki dönemde grip virüslerinin yapısının değişebilme tehlikesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Şu an mevsimsel grip, salgın yapma tehlikesi olan domuz gribi ve kuş gribi mevcut. Domuz gribi, insandan insana çok kolay bulaşıyor, binde 1 öldürüyor. Kuş gribi, insandan insana çok zor bulaşıyor, ancak bulaştığında yüzde 60 öldürüyor.

    Domuz ve kuş gribi, aynı anda bir insana enfekte olursa aynı anda bir domuz vücuduna girerse felakete neden olur. Çünkü, aynı vücuda girdiklerinde bunlar, birbirlerinden gen alışverişi yapabilir ve insan vücudunca tanınmayan, öldürme potansiyeli çok yüksek olan bir virüs haline gelebilir, çabuk bulaşma yeteneği kazanabilir, kısa sürede binlerce kişiyi öldürebilir. Dünya bundan korkuyor.

    Bu birleşme kuş gribi dışında H7N1 gibi farklı tip virüsler de olabilir." Tüm virüs tiplerinden korunmak için ilk olarak hijyen kurallarına dikkat edilmesi, avuç içine hapşırılmaması, mutlaka tek kullanımlık kağıt mendil kullanılması, hasta kişilere bir metreden daha fazla yaklaşılmaması, ellerin sık sık yıkanması, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici meyve-sebze ağırlıklı beslenilmesi gibi önlemler alınması ve mutlaka aşı yapılması gerektiğini söyledi.

    Ünal, mevsimsel aşı olanların aynı zamanda domuz gribi aşısı da yaptırabileceklerini belirterek, iki aşının birbirinden farklı olduğunu sözlerine ekledi.

    (Milliyet/03.10.2009)

  10. #239
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Damar tıkanıklığına karşı kendinizi koruyun

    İşte alınacak önlemler..

    Fatsa Devlet Hastanesi nöroloji uzmanı Dr. Gülden Altunbulak, damar tıkanıklıklarının insanların yaşam düzenleriyle alakalı olduğunu belirterek, "Düzenli egzersiz yapan, yemeğine, diyetine dikkat eden, kırmızı etten, hayvani gıdalardan sakınanlarda tıkanıklık gelişme riski daha düşük" dedi.
    Yaş faktörünün de damar tıkanıklıklarında çok etkili olduğunu ifade eden Nörolog Uzm. Dr. Gülden Altunbulak, düzenli egzersiz yapan, yemeğine, diyetine dikkat eden, kırmızı etten, hayvani gıdalardan sakınanlarda tıkanıklık gelişme riskinin daha düşük olduğunu vurguladı. Altunbulak, "Bunun yanında sigara ve alkol kullanımından kaçınarak damar tıkanıklığını en aza indirebiliriz. Yemeğimize dikkat ederek, tansiyonumuz varsa düzenli olarak ilaçlarımızı kullanarak, şekerimizi düzenli sınırlar içerisinde tutarak, zayıflayarak, sigara içmeyerek, egzersizimizi düzenli bir şekilde yaparak damar tıkanıklıklarından mümkün mertebe kaçınabiliriz. Özellikle genç yaşta damar tıkanıklıkları günümüzde çok gördüğümüz bir hastalık. Burada da daha çok kromozom bozukluklarına bağlı pıhtılaşma faktörlerinin rol oynadığı düşünülüyor veya kalbe bağlı bir takım hastalıklar damar tıkanıklığına genç yaşta yakalanma riskini artırıyor. Dolayısı ile bu tür hastalıkları tespit etmede, ortaya koymada, tedavi etmede, takip etmede nöroloji esas olarak tıbbın alanı olarak görev yapıyor" diye konuştu.

    TANSİYON HASTALARINA TAVSİYELER

    Eğer hastanın bir hipertansiyon denilen tansiyon yüksekliği söz konusuysa o tür hastalara tuzsuz değil de az tuzlu yemeği önerdiklerini ifade eden Uzman Dr. Altunbulak, şunları söyledi: "Çünkü tuzsuz yemek, çok fazla önerdiğimiz bir konu değil. Az tuzlu, fakat sofrasında tuzluğu kesinlikle eksik edecek hasta. Yani yemek yapılırken az miktarda tuz atılacak ve sofraya geldiği takdirde yemeğin asla ve asla üzerine tuz serpilmeyecek. Onun dışında şeker hastalığı olanlarda da şeker konusuna dikkat edilecek, şekerli gıdalar tüketmeyecek, meyveyi sayıyla, porsiyonla tüketecek, şeker haplarını düzenli kullanacak. Damar tıkanıklığı geçiren hastalar için özellikle en dikkat edilmesi gereken konu da kandaki kolesterol ve ripit yüksekliğini düzenlemek. Bunda da kırmızı etten uzak kalması gerekiyor hastanın. Hayvani gıdalardan ,tereyağından uzak kalması gerekiyor; kaymak, kaşar gibi gıdalar tüketmemesi gerekiyor. Bunlara dikkat ederek yaşam tarzını daha iyi hale getirebilir. Damar tıkanıklığı geçirdiğinde tekrar damar tıkanıklığı geçirme riskini azaltabilir."

    (Haberturk/09.10.2009)

  11. #240
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Bira içenler dikkat !

    Zengin hastalığına yakalanabilirsiniz.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Ertenli, biranın erişkin yaşlardaki insanlarda en sık görülen iltihaplı romatizma olan gut hastalığına yakalanma riskini artırdığını söyledi. Alkol tüketiminin halk arasında “zengin hastalığı” olarak bilinen gutun artmasında etkili olduğunu belirten Prof. Ertenli, alkollü içecekler arasında en masum içkinin ise şarap olduğunu açıkladı.

    ERKEKTE DAHA FAZLA

    Erişkin yaş grubunda en sık görülen iltihaplı romatizma olan guta, erkeklerin yakalanma oranının kadınlara oranla 3-4 kat daha fazla olduğunu ifade eden Prof. Ertenli, “Gut hastalığı, 65 yaş üstü erkeklerde yüzde 15 oranında görülürken, kadınlarda genellikle menopoz sonrasında ortaya çıkar. Son yıllarda gut hastalığı daha sık görülüyor. Bunda yaşam süresinin uzaması, alkol, obezitenin, metabolik sendromun ve yüksek protein içerikli beslenmenin artması önemli rol oynuyor” dedi.

    KATI DİYET YANLIŞ İNANIŞ

    Gut hastalığının, kristalleşen ürik asidin dokularda birikmesi sonucu ortaya çıktığını anlatan Prof. Ertenli, “Tedavi edilmediği takdirde tekrarlayan eklem şişliklerine ve tofüs adı verilen yumruların oluşmasına yol açar. Hastalık bazen böbrek taşı oluşumuna da neden olur. Gut tedavisinde, ürik asit düzeyinin aşağıya çekilmesi hedeflenir. Ancak halk arasında katı diyet uygulamak gibi yanlış bir inanış var, bu doğru değil” dedi.

    (Gazeteport/10.10.2009)

+ Konuyu Yanıtla
24 / 25 Sayfa İlkİlk ... 4141516171819202122232425 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.