+ Konuyu Yanıtla
21 / 25 Sayfa İlkİlk ... 111213141516171819202122232425 SonSon
201 den 210´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #201
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    8 haftalık özel koşu rehberi...

    Siz de iki dakika sonra pilinizin biteceğini düşünerek koşmaktan vazgeçiyorsanız, bu programı gözden geçirmenizde fayda var.

    8 haftalık kolay koşu programıyla siz de bir koşucu olabilir, hiç durmadan tam 7 kilometre koşabilirsiniz!

    Koşu birçok insanın gözünü korkutur. Öyle ya, iki dakika soluk soluğa kalıp, bir adım daha atamayacak hale gelip ele güne rezil olmak ya da ertesi gün kas ağrıları içinde kıvranmak da var işin ucunda. Aslında uygun bir programla özel bir sağlık sorunu olmayan herkes koşmaya başlayabilir. Konunun uzmanları koşuya yeni başlayanların düştüğü en büyük hatanın, çok hızlı ve uzun mesafelerle işe başlamak olduğunu söylüyor. Oysa bu spora yavaş adımlarla başlamak ve uzun soluklu bir plan izlemek gerekiyor.

    Aşağıdaki programda, yürüyüş ve koşu uygun bir şekilde harmanlanıyor.

    Böylece vücudunuzun yavaş yavaş kondisyon kazanması ve 8 haftalık sürenin sonunda 7 kilometreyi durmadan koşabilecek güce ulaşmanız hedefleniyor. Programda "yürüyüş", koşu deneyiminin önemli bir parçasını oluşturuyor. Aralarda yürümek soluklanmanızı, şarj olmanızı sağlıyor ve yeni başlayanlar için koşuyu daha eğlenceli, daha katlanılır kılıyor. Hazırladığımız koşu programını uygularken eğitmenlerimizin, özellikle koşuya yeni başlayanlara rehber olacak önerilerine uymayı ihmal etmeyin...

    İyi bir çift koşu ayakkabısı edinin
    Eğer koşmak istiyorsanız öncelikle iyi bir çift koşu ayakkabısına yatırım yaparak işe başlayın. Profesyonel bir çift koşu ayakkabısı sizi yaralanmalardan koruyacak, aynı zamanda koşmayı daha keyifli ve kolay hale getirecek. Kilonuza göre seçeceğiniz ayakkabıların uç kısımdan esneyerek koşu sırasında ayak parmaklarınızın bükülmesini sağlaması gerekiyor. Ayrıca ayakkabı kesinlikle başparmağınıza dayanarak basınç yapmamalı. Topuğun dönmesini engellemek için topuğu arkadan destekleyen kısmın sert olması da önemlidir. Ayakkabının tabanı da büyük önem taşıyor. Koşu sırasında ayağa binen yükü absorbe eden taban yapısına sahip olanı seçin. Kullanım sıklığınıza göre zaman zaman koşu ayakkabınızı değiştirmeniz gerektiği de uzmanların dikkat çektiği bir başka nokta.

    Sporcu sütyenini unutmayın
    Kadınlar için koşu ayakkabısı kadar önemli bir diğer malzeme de sporcu sutyeni. Çünkü koşu sırasında göğüsler adeta sekiz çizer ve defalarca zıplar. Bu da hem koşu sırasında rahatsız edici bir durum yaratır hem de sırt ve boyun ağrılarının yanı sıra geri dönüşü olmayan sarkmalara neden olabilir. Koşu gibi ağır bir sporda göğüslerin, yüksek aktivite düzeyine uygun bir sutyenle desteklenmesi şart. Bu nedenle pahalı da olsa profesyonel bir ürüne yatırım yapmaktan çekinmeyin. Ayrıca sutyeninizi sonsuza kadar kullanamayacağınızı, lastikleri esnedikçe değiştirmeniz gerektiğini de unutmayın.

    8 Haftalık koşu rehberi

    Uyarı: Bu programa başlamak için hali hazırda haftada üç gün 30 dakika egzersiz yapıyor olmanız gerekiyor. Eğer hiç egzersiz yapmıyorsanız, programı uygulamaya başlamadan önce 8-10 hafta boyunca haftada 3-4 kez 30 dakikalık yürüyüş ile 45-60 dakika fitness egzersizlerden oluşan bir program uygulamalısınız.

    • 1 ve 2. Haftalar

    Haftada 3 kez 30 dakika: 4 dakika koş, 2 dakika yürü; 5 kez tekrarla.

    Aradaki günlerde 30 dakikalık yüzme, yoga, pilates gibi egzersizler yap, 1 gün dinlen.

    • 3. Hafta

    Haftada 3 kez 35 dakika: 5 dakika koş, 2 dakika yürü; 5 kez tekrarla.
    Aralardaki günlerde 30'ar dakikalık fitness egzersizi yap. 1 gün dinlen.

    • 4. ve 5. Haftalar

    Haftada 3 kez 32 dakika: 6 dakika koş, 2 dakika yürü; 4 kez tekrarla.Aralardaki günlerde 30'ar dakikalık fitness egzersizleri yap. 1 gün dinlen.

    • 6. Hafta

    Haftada 3 kere 36 dakika: 8 dakika yürü, 1 dakika koş; 4 kez tekrarla. Aralardaki günlerde 30'ar dakikalık fitness egzersizleri yap. 1 gün dinlen.

    • 7. ve 8. Haftalar

    Haftada 3 kez 33 dakika: 10 dakika koş, 1 dakika yürü; 3 kez tekrarla.Aralardaki günlerde 30'ar dakikalık fitness egzersizleri yap. 1 gün dinlen.

    Vücudunuzu dinleyin
    Koşuya başladığınız ilk günlerde bacaklarınızda ağrı hissedebilirsiniz. Egzersiz rutinine devam ettikçe bu tip hafif kas ağrıları kaybolacak. Ancak ciddi boyutlarda bir ağrı hissederseniz birkaç gün koşmayı bırakıp kaslarınızı dinlendirmenizde fayda var. Yorgunlukla, yaralanmayı birbirinden ayırmanız gerekiyor.

    Nefes nefese koşmayın
    Koşuya başladığınız ilk günlerde zorlanabilir, zaman zaman nefes nefese kalabilirsiniz. Zamanla bu durum da hafifleyecek. Burada "konuşma testi"ni kullanarak hızınızı ayarlayabilirsiniz. Eğer koşu sırasında bir diyalogu sürdürebiliyorsanız hızınız gayet iyi bir durumda demektir. Yandaki programı uygulayıp, biraz tecrübe kazandıktan sonra haftalık koşu seanslarınızdan bazılarında süreyi kısa tutup hızınızı "konuşamayacak kadar" artırabilirsiniz. Bu, fitness düzeyinizi ve kardiyovasküler dayanıklılığınızı artırmaya yardımcı olacak.

    Yokuşlar gözünüzü korkutmasın
    Yokuş yukarı koşmak, bacaklarınızı güçlendirmek ve ekstra kalori yakmak için harika bir yol. Yokuş yukarı koşarken adımlarınızı kısaltın ve kollarınızı ileri doğru iterek vücudunuzu çekin. Yokuş aşağı koşarken ise vücudunuzu hafifçe öne doğru eğerek işi yerçekimine bırakın.

    Çim ve toprak zemini tercih edin
    Sert beton yüzeyler, asfalt zeminler eklemlerinize binen basıncı artırır. Bu nedenle çim ya da toprak zemini tercih edin. Ancak doğal ortamlarda karşınıza çıkabilecek ve düşmenize ya da bileğinizi burkmanıza neden olabilecek taşlara, kayalara, ağaç köklerine ve çukurlara karşı dikkatli olun.

    Trafiğe dikkat edin
    Koşarken daima trafiği karşınıza alın, böylelikle araçları görebilirsiniz. Reflektörlü, parlak giysiler giyerek hava karardığında sürücülerin sizi görmesini sağlayın. Kalp atış hızınızı düşürmemek için kırmızı ışıkta durmak yerine köşeyi dönüp bir başka sokağa dalın ya da geriye doğru koşun. Şehir içinde koşmak zorundaysanız, zehirli egzoz gazlarını solumamak için ağır araç trafiğinin olduğu yerlerde koşmayın. Trafiğin daha tenha olduğu saatleri seçin ya da koşmak için bir parka, deniz kenarına gidin.

    Kendinize bir koşu arkadaşı bulun
    Bir koşu arkadaşı bulmanız hem motivasyonunuzu artırır, hem de koşu sırasında sıkılmanızı engeller. Bu konuda arkadaşlarınızı ya da partnerinizi ikna edebilirsiniz. Birlikte spor yapmak arkadaşınız ya da partnerinizle olan ilişkinizi de güçlendirecek, renklendirecektir.

    (milliyet/28.06.2009)



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #202
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Neden sürekli acıkıyoruz?

    İki saat önce tıka basa yemiş-tiniz ama o da ne?
    Yine mi acıktınız?
    Mideniz zil çalıyor!
    Peki neden doymuyorsunuz?

    (Milliyet/28.06.2009)

    http://www.milliyet.com.tr/GaleriHab...=512407&PAGE=1

  4. #203
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Egzersiz ve beslenme

    Sağlıklı bir yaşam için hayatımıza mutlaka hareket eklemeliyiz. Hiçbir şey yapamıyorsak yürüyüş bizim için en yararlı spordur. Peki ne kadar ve nasıl spor yapılmalı?

    EN AZ 30 DAKİKA YÜRÜYÜŞ …

    Yürüyüşün spor amaçlı olması için en az 30 dakika olması gerekiyor. Çünkü 15-20 dakikalık her türlü hareket vücudun ısınması için başlangıçtır ve vücut yağları henüz yanmaya başlamaz. Yağ dokusunu yakabilmek için 30-45 dakikalık bir hareket gereklidir. Bu sadece yürüyüş için değil her türlü spor için geçerlidir. Mesela merdiven inip çıkmak da spor olabilir ama 30 dakika boyunca yapılırsa.

    SPORLA KİLO VERMEK

    Bazı insanlardan duyarız ‘Spor yapıyorum ama kilo veremiyorum.’ Sporla kilo vermek için sabırlı olmak ve kalori kaçağı yapmamak gerekir. Yediğiniz yiyecekleri arttırmadığınız ve spora düzenli devam ettiğiniz sürece mutlaka kilo verirsiniz. Tartıdaki kilonuz fazla değişmese de mutlaka incelirsiniz. Zaten kıyafetleriniz bol gelmeye başlıyorsa beden ölçüleriniz küçülüyorsa tartıdaki rakamlara aldırmayın.

    1 KİLO 7000 KALORİ…

    Sporla kilo vermek neden daha zordur. Bunun için bir hesap yapalım; 30 dakika yürüyüşle yaklaşık 150 kalori harcanır. 1 kg vermek için 7000 kalori harcamak gerekir. Düşünebiliyor musunuz yaklaşık 7 hafta boyunca her gün 30 dakika yürürseniz ancak 1 kilo verebiliyorsunuz. Bunun yanında fazladan tükettiğiniz yiyecekler olursa bu süre daha da uzar. Kilo vermeyi hızlandırmak için yapılan sporu ve süresini arttırmak gerekir.

    SPOR + BESLENME

    Spor tabi ki sadece kilo vermek için olmamalı. Yapacağınız her hareket hayatınızın içinde olmalı ve severek yapmalısınız. Haftada 3-4 gün yapacağımız hafif aktiviteler sağlığınız açısından faydalıdır, eğer dengeli besleniyorsanız kilo vermeniz açısından spor size destek olacaktır.

    Yapılan en büyük hatalardan biri de zayıflamak için deli gibi spor yapmak ve sonrasında sporu bırakmak. Sporu bıraktığınız an verdiğiniz kiloları alma riskiniz başlar. Aynı şekilde profesyonel sporcuların da sporu bıraktıkları ya da ara verdikleri zaman kilo almaları kaçınılmazdır. Bunu önlemek için sporu tamamen bırakmamalı ve daha az yoğunlukta devam etmelisiniz. Ayrıca istemeyerek yapacağınız sporun size hiçbir faydası olmaz, nasıl olsa bir gün bırakırsınız. Hareketi hayatınıza yapabileceğiniz kadar ekleyin ve sevdiğiniz bir sporu yapın.

    KOŞMAK YERİNE YÜRÜMEK

    Yapılan çalışmalarda genellikle yoğun aktivitelerin yerine hafif aktivitelerin daha sağlıklı olduğu görülmüştür. Ağır antremanlar sanıldığı gibi yağları değil karbonhidratları yakar. Düzenli ve düşük şiddetteki egzersizler yağları yakar. Bu nedenle koşmak değil uzun yürüyüşler yapmak daha faydalıdır.

    (Radikal/29.06.2009)

  5. #204
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Akla gelmeyen ölüm nedeni

    İnsanların ölüm nedenleri son 100 yıl içinde çok ciddi değişim gösterdi. 100 yıl önce enfeksiyon hastalıkları asıl ölüm nedeni iken, günümüzde hareketsizliğin yarattığı hastalıklar ilk sıraya yerleşmiş durumda.

    Hareketsizlik; obezite, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, tip II diyabet gibi hastalıklara neden oluyor. Bu hastalıkların tedavisinde ya da önlenmesinde ilaçlar ve beslenmenin yanı sıra, egzersiz çok önemli bir yer tutuyor. Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Tolga Aydoğ, bu hastalıkların tedavisinde egzersizin önemini anlattı.

    Kronik hastalıkların tedavisinde egzersizin yeri nedir?

    Son 50 yıl içinde kronik hastalıklarda ve onların oluşmasının önlenmesinde egzersiz giderek önem kazandı, önemi her geçen gün giderek artıyor. Artık hekimler tip II diyabeti, tansiyonu, kalp damar hastalığı, kireçlenmesi (Osteoartrit), hiperlipemisi (Kan yağlarının artması) ve osteoporozu olan hastalarda tedavinin sadece ilaç kullanılarak mümkün olmadığın biliyorlar. Hastalar hangi ilacı alırsa alsın, diyetine dikkat etmeden ve egzersizini yapmadan hastalığını kontrol altına alamaz. Bu hastalıkların yanı sıra bazı kanser türleri ve depresyondan korunmak için de egzersizin şart olduğu bilinen önemli bir başka gerçek.
    Hekimler gerekli gördükleri hastalarına nasıl ilaç reçetesi yazıyorlarsa, egzersiz için de, aynen ilaç gibi doz-cevap ilişkisi gösterdiği ve seçilen egzersizin tipine göre cevap ortaya çıktığı için, aynen ilaç gibi bir reçete hazırlamalıdır. Reçete, egzersizin haftada kaç gün, bir günde ne kadar süre ile hangi şiddette ve hangi egzersizleri yapılacağının tarifini içermelidir.

    Egzersizin şiddetiyle sağlayacağı yarar arasında nasıl bir ilişki vardır?

    Egzersizin şiddetinin artması, beklenen yararı belirli bir ölçüde artırır. Bu yarar, kişinin sahip olduğu aktivite düzeyi ile ciddi ilişkili. Ciddi egzersiz yapan kişilerde bu yarar nispeten daha düşükken, egzersiz yapmayan kişilerde bu cevap çok daha belirgin olabiliyor. Ama aynen ilaçta olduğu gibi bu yanıtta da bireysel farklılıklar bulunuyor.

    Egzersizin de ilaç gibi yan etkisi var mıdır?

    Bir ilaç olarak düşündüğümüz egzersizin tabii ki diğer ilaçlar gibi bir takım zararları, yan etkileri de olabiliyor. Dolayısıyla yapılması önerilen egzersizlerde, kişide olası iyileşme durumunu, egzersizin yan etkilerini ve zararlı durumlarını da mutlaka düşünmek gerekiyor. Şekeri ve aşırı kilosu olan bir hastanın, nasıl olsa hekimler yürüyüş öneriyorlar diye egzersizi basite indirgeyerek sadece yürüyüş yapması, hastaların birbirlerinin ilaçlarını kullanması gibidir. Egzersiz yeterli dozda yapılmadığı zaman yararlı olamazken, çok veya uygun olmayan kişilerde yapılması durumunda sorun ortaya çıkarabiliyor.
    Yürümek, gerçekten de çok yararlı bir spor. Ancak hastanın öncelikle, yürümeye bir engelinin olup olmadığının gözden geçirilmesi, yürümenin hangi hızda olacağının, haftada kaç gün ve her gün ne kadar yapılacağının da belirtilmesi gerekiyor. Bunların belirtilmesi durumunda kişinin yürüyüşü güvenli ve çok daha etkin bir hale gelir.

    Egzersizin kesinlikle etkili olduğunun bilindiği hastalıklar nelerdir?

    Düzgün planlanmış bir egzersiz programının insülin direncinde, tip II diyabette, dislipidemi, hipertansiyon, obezite, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kalp ve damar hastalığı, kalp yetmezliği, osteoartrit, fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu ve depresyon tedavisinde çok etkili olduğu ortaya konmuştur. Egzersizin ayrıca kanser ve astımda da olumlu etkileri bulunduğu belirtiliyor.

    Günümüzde sayıları giderek artan ve yaşamımıza daha çok girmeye başlayan spor salonları, bu konuda yardımcı olabilir mi?

    Sağlık durumumuzu temelden etkileyen üç önemli öğe bulunuyor: genetik, beslenme ve egzersiz. Bunlardan son ikisi değiştirilebilir nitelikte olup, spor salonları bu anlamda sağlıklı kişilerde çok yardımcıdır. Üstelik spor salonlarında egzersiz yapan bireyler, kendi başlarına egzersiz yapan bireylere göre daha uzun süre egzersize devam ederler.

    Egzersize uyum, uzun süreli ilaç kullanımına benzer. Bir ilacı uzun süre düzenli almak gerçekten çok zordur. Nitekim yapılan çalışmalar günlük düzenli alınması gereken kemik erimesi ilaçlarının, bir yıl sonra, çoğu hasta tarafından kullanılmadığını gösteriyor. İlaç firmaları bu yüzden daha seyrek, haftalık, aylık kullanılabilen ilaçları üretmenin çabasında ve bu şekilde devam sorununu kısmen çözdüler. Maalesef aynı durum egzersiz için söz konusu değil. Kişileri zaman zaman spor salonunda egzersiz yaptırmak onların egzersize devamları açısından etkili bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Bu açılardan spor salonları çok önemli bir yardımcı olarak görülebilir. Ancak spor salonları, olabilecek sağlık ve hukuki sorunlar yüzünden, mümkün olduğunca sağlıklı bireyleri salona kayıt etmek istemiyorlar. Spor salonlarında çalışan kişiler egzersizi çok iyi bilmelerine karşın maalesef hastalıklar ve egzersiz konusunda yeterince bilgiye sahip değiller. Maalesef, kronik hastalıkları olan bireylerde spor salonları etkin olarak kullanılamıyor. Bir yandan spor salonları onları kayıt etmek istemezken, diğer yandan onlar sağlıkla ilgili sorunları yüzünden buralara başvurmuyorlar. Dolayısı ile kronik hastalığı olan bireylere yardımcı olacak, onların sağlıklı spor yapmalarına olanak sağlayacak yapılanmalara olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.

    (Hürriyet/30.06.2009)

  6. #205
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    İlaç kokteyli öldürebilir!

    Çoklu ilaç alımlarında, ilaç etkileşimlerine dikkat edilmediğinde ölümlerin yaşanabileceğine dikkat çekiliyor!

    Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü Barışkaner, çoklu ilaç alımlarında, ilaç etkileşimlerine dikkat edilmediğinde ölümlerin yaşanabileceğini söyledi.

    Her gün 8 ilaç aldığı belirtilen ve kullandığı ilaç kokteyli nedeniyle hayatını kaybettiği ileri sürülen dünyaca ünlü pop yıldızı Michael Jackson’un ölümüyle ilgili tartışmalar devam ederken uzmanlar çoklu ilaç kullanımının olası sonuçları ile ilgili uyarıda bulundu.

    Doç. Dr. Barışkaner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çoklu ilaç alımının her yaşta olabileceğini bildirdi.

    Vitaminler dahil vücuda alınan her ilacın toksik etkisi bulunduğunu ve insan sağlığına az ya da çok zararı olduğunu ifade eden Barışkaner, "birden fazla ilaç alımında ise alınan ilaçların vücuda zararlarının daha fazla olması kaçınılmazdır. Çoklu ilaç alımları özellikle böbrek ve karaciğerlerde önemli tahribatlar ortaya çıkabilir" dedi.

    -ÇOCUKLUK VE YAŞLILIKTA DİKKAT-

    Çoklu ilaç alımının, vücudun yaşlanmaya bağlı olarak fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremediği 50 yaşından sonrası ile henüz vücudun organlarının tam olgunlaşmadığı çocukluk döneminde olumsuz etkilerinin daha fazla olabileceğini ifade eden Barışkaner, bu dönemlerde daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

    Doç. Dr. Barışkaner, genel vücut işlevlerinin daha az direnç gösterdiği bu dönemlerde uzman hekimin kontrolü dışında kesinlikle ilaç alınmaması gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:

    "Aslında hiçbir ilaç, uzman hekim tavsiyesi olmadan alınmamalı. Ancak çoklu ilaç alımlarında ve özellikle de çocukluk ve yaşlılık dönemlerinde buna daha fazla dikkat edilmeli. Doktor ilaç yazdığında hasta, varsa kullanmakta olduğu ilaçlar hakkında mutlaka doktoruna bilgi vermeli. Bilgi verilmemesi durumunda istenmeyen sonuçlar yaşanabilir. Örneğin, kalp hastalarında ’digoksin’ le birlikte, antibiyotik olarak alınan ’gentamisin’, antidepresan ilaç olarak ’paroksetin’, idrar söktürücü ’furosemid ve ülser tedavisinde kullanılan kardenoksolon birlikte alındığında istenmeyen toksik etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu etkiler bazı durumlarda hastanın ölümüne neden olabilir. Bu ilaç kokteyli gibi etkileşim içerisinde olan çok sayıda örnek vermek mümkün. Bu nedenle ilaçları yazan doktorların iyi bir farmokolog da olması gerekiyor."

    Özellikle kalp hastalarının çoklu ilaç alımı konusunda daha dikkatli olması gerektiğine dikkati çeken Barışkaner, "etkileşim içerisinde olan bazı ilaçların aynı anda alınması hastada istenmeyen yan etkilere yol açabilir, hatta hasta kaybedilebilir. Bu nedenle hasta, doktorunu aldığı ilaçlar konusunda mutlaka bilgilendirmeli" şeklinde konuştu.

    -GÜNDE 10-12 İLAÇ-

    Özellikle ileri yaşlarda tansiyon, kolesterol, şeker, kalp, kemik erimesi, erkeklerde prostat gibi hastalıkların bir kişide toplanabileceğini ve buna bağlı olarak hastanın çok sayıda ilaç almak durumunda kalabileceğini belirten Barışkaner, yoğun bakımda tedavi gören bazı hastaların günde 10-12 ilaç aldığını, tedavilerine evde devam edilen bazı kronik hastaların da 7, 8’e kadar ilaç kullandığını söyledi.

    Bu hastalarda ilaç etkileşimlerine dikkat edilmesi durumunda hastanın hayati bir risk taşımayacağını anlatan Barışkaner, çoklu ilaç alımlarının kişinin yaşam kalitesini ve süresini olumsuz etkileyebileceğini de sözlerine ekledi.

    (Milliyet/01.07.2009)

  7. #206
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Duruşunuza dikkat edin...

    Eğilirken belinizi tutuyor ya da uykudan ağrıyla mı uyanıyorsunuz? Uzmanlar bu sıkıntılarından kurtulmak için uygulayabileceğiniz küçük ipuçlarını sıraladı.

    Korunma yöntemleri
    "Doğru durusu öğrenerek belinize yüklenmeyi azaltabilirsiniz. Bel ağrılarının dörtte üçü korunma ile önlenebilir" dedi. Uzmanlar, belimizi korumak için su önerilerde bulundu:

    Duruşu iyileştirme
    Düzgün duruş boyun, sırt ve beldeki kavislerin dengeli ve uyum içinde olması demektir. Ayakta ve oturma sırasında kötü duruşta bu kavislerin artması ya da azalması ile diskler, kaslar, bağlar ve eklemlerde zorlanmayla ağrı oluşur. Aşağıdaki öneriler duruşunuzu iyileştirmenizde yardımcı olacaktır.

    Ayakta dururken:
    * Omurganızın kavislerini koruyun. Öne ya da arkaya eğilmeden düzgün durun.

    * Her iki ayağınızın üzerine eşit ağırlık verin.

    * Karninizi ve çenenizi hafifçe içeriye çekin.

    * Her iki ayak tabanınızı yere 10–15 cm aralıklı olarak basın.

    Düzgün oturma
    Oturduğunuz yer ne çok sert ne de yumuşak olmalı, kol koyma yerlerinin, oturma yerinin ve arkalığının yüksekliği ve eğimi size uygun olmalıdır.

    Otururken omurganızın zorlanmaması için:
    * Bel kanisinizi küçük bir yastık veya bel desteği ile destekleyin.

    * Kalçalarınızı oturma yerinin arkasına dayayın.

    * Dizlerinizi ve kalçalarınızı dik açıda olacak şekilde tutun.

    * Kollarınızı kolluğa dirsekleriniz dik açıda oluşturacak şekilde koyun.

    * Ayak tabanlarımızı yerle tam temas ettirin.

    DÜZGÜN UYUMA
    Çoğu kimse sabah yatağından bel ağrısıyla uyanır. Bunun nedeni, sıklıkla kötü yataklar ve uyuma pozisyonlarıdır. Ağrısız sabahlar için aşağıdaki önerilere dikkat edin:

    * Yattığınız yer düz, ne çok sert, ne de çok yumuşak olmalıdır.

    * Yastığınız ince olmalı ve boyun kanisinizi desteklemelidir.

    * Ağrılı dönemlerde sırt üstü yattığınızda, belinizin ve dizlerinizin altını küçük bir yastıkla destekleyin. Yan yattığınızda da dizlerinizin arasına küçük bir yastık koyun.

    Öne eğilme
    Öne eğilme yerine, omurga kavislerini koruyarak, dizlerinizi bükerek çömelmeyi tercih edin.

    Ağırlık kaldırma
    Ağırlık taşırken orta hatta ve gövdeye yakin tutulmalıdır. Doğru ağırlık kaldırmak için bu önerileri göz önünde tutun:

    * Dengeli bir duruş sağlayabilmek için geniş bir destek alanı oluşturun.

    * Belinizi öne eğmeden, omurganızı düzgün tutarak, kavislerini koruyarak, kalça ve dizlerden bükerek çömelin.

    * Orta hatta ve gövdenize yakin tutun ve omurganızın düzgünlüğünü koruyarak doğrulun.

    * Cismi itmek veya çekmek gerekiyorsa itmek beli daha az zorladığı için itin.

    Günlük işler
    Yatak yapma, ev temizliği, ütü yapma, yemek yapma gibi ev isleri sırasında, alışverişte, seyahatte, bahçe islerinde omurganızı düzgün tutmaya, öne eğilirken dizlerinizi bükmeye özen gösterin.

    Kondisyon
    Kondisyonun Çeşitli fiziksel etkinlik ve egzersizlerle iyileştirilmesi bel ağrısında korunma ve tedavide önemli bir rol oynar. Kondisyon belirli bir programla yürütülen, yüzme, yürüme, koşma, bisiklete binme gibi aktivitelerle iyileştirilir. Bazı basit egzersizler ve ağırlık kaldırma da kondisyonu iyileştirmede yardımcı olabilir.

    Sigarayı bırakma
    Sigara, omur, disk ve diğer yapıların kanlanmasını bozarak bel ve boyun ağrısı olasılığını arttırır. Omurgayı korumak ve diğer zararlı etkilerinden korunmak amacıyla sigara içilmemesi önerilir.

    Ergonomik mekânlar
    İsin ergonomik olması demek; isin, çalışanın anatomik, fizyolojik ve psikolojik yapısına uygun olmasıdır. Çalışanlarda ergonomik düzenlemeler ve korunma eğitimleri omurga hastalıklarından korunmada etkilidir.

    Spor çok önemli
    Spor, hareketli ve sağlıklı yasam için en güzel etkinliktir. Bel sağlığı için en iyi sporlar yürüme, yüzme ve bisiklete binmektir. Ani, beklenmedik ve zorlayıcı hareketlerle yapılan futbol, basketbol, kürek çekme, tenis, golf gibi sporlar beliniz için zararlıdır. Spor sırasında yanlış hareketler yapılması ve kötü tasarlanmış aletler kullanılması bel ağrılarına sebep olur.

    (hurriyet/04.07.2009)

  8. #207
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Kalbiniz için damar sağlığınızı koruyun

    Kalp ve damar sağlığınızı korumak için hayvansal protein tüketimini dengeleyin. Meyve ve sebze alımını artırın. Günlük yağ alımını azaltın, şeker tüketiminizi kontrol altında tutun. Tam tahılları tercih edin.

    Kalp-damar hastalıklarının oluşmasının temelinde damar yapısının bozulması yer alır. Sağlıklı bir damar yapısında damar içi kaslı ve pürüzsüzdür, kan basıncındaki yükselmelere ve diğer değişmelere karşı koyabilecek esnekliğe sahiptir, bu yüzden damarlar içinde kan serbestçe akıp dokulara ve organlara besin ve oksijen taşıma görevini yerine getirir. Ancak damarlar çeşitli nedenlerle zedelenip yıpranabilir:

    - Fazla yağlı ve kolesterollü diyet
    - Kalıtsal yatkınlık (ailede görülmesi)
    - Sigara kullanımı
    - Aşırı stres
    - Hareketsizlik

    Zarar gören damar bölgesinde kolesterol, yağ dokusu, kalsiyum, makrofajlar ve ölü kan hücrelerinin birikmesiyle plak adı verilen bir tabaka oluşur. Bu plaklar damarların esnekliğini azaltır, kanın geçiş yolunu daraltır ve kanın akışını engelleyebilir. Damar çeperlerinden kopan bir pıhtı kalbe giden bir atardamara ya da daha küçük bir damara doğru ilerleyip damarı tıkayabilir. Bu da “anjina” adı verilen ve kalp kasına yeterli oksijen gitmemesinden kaynaklanan göğüs ağrısına neden olur ve sonuçta kalp krizine yol açabilir.

    Kalp ve damarlarınız için BESLENME ÖNERİLERİ
    Hayvansal protein alımını dengeleyin: Haftada 2 gün kırmızı et, 2 gün balık, 2 gün tavuk - hindi, 1 - 2 gün kuru baklagil tüketin.
    Balık: Omega yağ asitlerinin kaynağı olan balık, iyi kolesterolü yükseltirken, kötü kolesterolün düşmesi üzerinde etkilidir. Balıktaki yağlar kalpteki ritim bozukluklarını önlemekte, kan hücrelerinin birbirine yapışmasında ve pıhtılaşmada rol oynayan fibrinojen adlı maddeyi azaltmaktadır. Ancak pişirme şekline mutlaka dikkat edin kızartmayın ve kömürleştirmeyin.
    Kuru baklagiller: Bitkisel protein kaynağıdır ve önemli lifler içerir. Hem çok besleyicidir, hem de kalp hastalık-ları ve kanserden koruyucu maddeler içerir. Baklagillerin başka bir yararı da folik asit içermeleridir. Folik asit kalp hastalığında risk faktörlerinden biri olan homosisteini kontrol altında tutar.
    Meyve ve sebze: Meyve ve sebze gibi antioksidan etkisi bulunan gıdaların tüketimini artırın. Meyve ve sebzelerin kabuklarıyla yenilenleri soymayın.
    Günlük yağ tüketiminizi azaltın: Doymuş yağ içeren tüm hayvansal yağlardan uzak durun. Et, tavuk, peynir, süt ve yoğurdun yağsız olanlarını tercih edin. Zeytinyağına öncelik verin.

    Sarımsak: Bol miktarda potasyum, fosfor, selenyum, A ve C vitaminleri ile 75 farklı kükürtlü madde içerir. Kan damarlarını genişlet-mekte ve kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltmakta böylece damar tıkanmasını önlemekte olduğu bildirilmektedir.
    Yumurtayı haftada 1-2 kez tüketin: Pişirme şekli olarak haşlama, yağsız tavada omlet, bol sebzeli menemeni seçin.
    Kuruyemişler: Kuruyemişlerde bulunan tekli ve çoklu doymamış yağ asitleriyle bitkisel steroller kolesterolü düşürmekte etkilidir. Bol miktarda bulunan arginin amino asitinin, magnezyum mineralinin ve E vitaminin de kalbe yararı vardır. Ceviz de kalbi koruyan omega 3 yağ asitlerini içermektedir. Ancak bu besinler yüksek yağ içerdiği için toplam tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Günde 3-5 ceviz veya 10-15 fındık veya 10-15 badem yeterlidir.

    Tam tahılları tercih edin: Rafine edilmemiş tahıllar kalp, şeker, yüksek tansiyon , bazı kalın bağırsak hastalıklarından korunmada özellikle içerdikleri lif, folik asit, selenyum, lesitin, magnezyum, kalsiyum, fosfor, potasyum ve demir açısından çok değerlidir. Yulaf kepeği, içerdiği beta glukan adlı madde nedeniyle safra asitlerinin bağırsaklardan emilimini önleyerek kolesterolü düşürdüğü bulunmuştur. Buğday ve pirinç kepeğinin de kolesterol ve tansiyon düşürücü etkisi yine yapılan çalışmalarla tespit edilmiştir.

    Günlük şeker ve şekerli gıda tüketiminizi kontrol altında tutun.

    Sadece doğru beslenme yeterli değil
    - Kilo almamaya dikkat edin, fazla kiloluysanız dengeli bir diyetle kilo vermeye çaba gösterin.
    - Sigara içiyorsanız bırakmayı, alkol kullanıyorsanız azaltmaya çalışın
    - Stresli bir yaşamınız varsa azaltmaya ve kontrol altına almaya çalışın.
    - Hareketinizi artırın, haftada en az 3 - 4 kez
    35 - 40 dakika egzersiz yapın.
    - Kan şekerinizi, tansiyonunuzu ve kolesterolle trigliserit düzeyinizi düzenli olarak kontrol ettirin.
    - Ailenizde kalp hastalığından erken ölümler varsa, gençseniz bile göğüs ağrılarını göz ardı etmeyin, doktor kontrolünden geçin.

    (Milliyet/06.07.2009)

  9. #208
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Hayatımızın sıvıları

    Boğazınız kuruyana kadar su içme isteğiniz olmayabilir veya çok az olabilir. Ancak su vücudumuz için en önemli besin ögesidir. Daha önce de duymuşsunuzdur, altı hafta yiyeceksiz kalabilirsiniz ama bir haftadan fazla susuz yaşamanız mümkün değildir.

    Su: Vücut için temel besin
    İnsan vücudunun her yerinde gerçekleşen tüm fonksiyonlar su içinde gerçekleşir. Ortalama vücut ağırlığının % 55-75 i sudur. Bu miktar kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete göre değişir.

    Ne Kadar Su Yeterli?

    Yetişkinlerde günlük ortalama 2.5 litre su terle, idrarla, dışkıyla ve solunumla kaybedilmektedir. Günlük su ihtiyacı vücudun kullandığı enerji miktarına göre değişir. Harcanan enerjinin her kalori başına 1-1.5 ml gereklidir. Yani her 1000 kalori için 1-1.5 litre. Genel olarak günlük 8-12 bardak arasında suya ihtiyaç var. Çok sıcak ve soğuk havalara maruz kalındığında vücut sıcaklığının sağlanması için daha fazla su harcanır. Yapılan iş ve yoğun aktivite durumlarında terle kaybedilen su fazladır, bunun için de günlük sıvı tüketimi arttırılmalıdır. Beslenmede posa miktarı artınca kabızlığı önlemek için de suya gereksinim artar.

    Kafeinli içecekler su ihtiyacımızı karşılamaz

    Kafein içeren kahve, çay, alkollü ve bazı alkolsüz içecekler iyi bir su kaynağı değildir. Kafein ve alkol diüretik etki gösterir ve idrarda artış yaparak su kaybına neden olur. Kafeinsiz içeceklerin diüretik etkisi yoktur.
    Yıllardan beri birçok çalışmada kafein ile sağlık arasındaki ilişki araştırılmıştır. Orta düzeydeki kafein alımıyla kanser, kardiovasküler hastalıklar ve doğum defektleri arasında herhangi bir bağlantı bulunmamıştır. Günlük 200-300 mg kafein yani 2-3 kupa kahve tüketimi bir problem oluşturmamaktadır.

    Bitki çayları yararlı mı?

    Kafeinli içecekler yerine bitkisel çay tüketimi daha sağlıklı bir alternatiftir. Sağlık için yararlarına bakacak olursak bitkisel çaylar üzerine yapılmış çalışmalar yeterli değildir. Bitki çaylarının büyük bir kısmı içmek için güvenlidir. Bazı ilaçların ana maddesi bitkilerdir ve bu yüzden bazı bitki çaylarının tedavilerde etkin olması veya zıt etki yaratması normaldir. Ne gibi bir etkisi olduğunu bilmediğiniz bitkisel çayları içmeyin ve kullandığınız ilaçlar varsa mutlaka doktora danışın.

    Yeşil çay zayıflatır mı ?

    Yeşil çay siyah çayın fermente edilmemiş halidir. Bu yüzden siyah çaya göre sağlık açısından ve antioksidan özelliği açısından daha faydalıdır. Zayıflama konusuna gelince sadece yeşil çay değil siyah çay ve kahvede bulunan kafeinin de metabolik hızı arttırdığı doğrudur. Ancak bu sadece çay ve kahve içerek zayıflanacağı anlamına gelmez, genel beslenme düzeni içinde normal düzeylerde içilen çay ve kahvenin olumlu etkisi olacağını gösterir. Fazla kafein alımının zararlı etkileri olacağı için buna dikkat etmek gerekir. Fazla alınan kafein demir emilimini azaltır, idrarla kalsiyum atımını arttırır, kalp çarpıntısı ve mide salgısını uyarıcı etki de gösterir. Günlük 2-3 fincan kahve ve 4-5 fincan içilen çayın zararı yoktur. Ancak kişinin sağlık durumuna göre çay kahve tüketimi değişebilir.

    (Radikal/09.07.2009)

  10. #209
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Meyveleri ne kadar tüketmeliyiz?

    Meyvelerin sağlık için yararını hemen herkes biliyor. Peki onları günlük beslenme programımıza nasıl katmalıyız? Kontrolsüz tüketilen meyveler kilo yapmaz mı?

    Meyvelerin sağlık için yararını hemen herkes biliyor; ancak yeterli miktarlarda tüketildiğini söylemek zor. Yaz ayları ise meyve çeşitliliği yönüyle büyük bir fırsat. Peki meyve tüketimini artırmak için neler yapılabilirsiniz? Kontrolsüz tüketilen meyveler kilo yapar mı?

    Meyveler, sağlık için ne kadar önemli olduğunun bilinmesine rağmen; pek çok kişi tarafından yeterli miktarlarda tüketilemiyor. Yaz ayları ise meyve çeşitliliği nedeniyle büyük bir fırsat. Peki meyve tüketimini artırmak için ne yapılabilir?

    Sağlık deposu meyveler...

    Meyveler yüksek miktarda posa (lif) içermesi sebebiyle bağırsakların düzenli çalışmasında ve kolesterol seviyesinin kontrolünde büyük rol oynar. Meyveler yüksek oranda antioksidan öğeler içerdiğinden kansere karşı koruyucu özellik taşır. Portakal, greyfurt, çilek, mandalina, limon, kuşburnu, böğürtlen, elma, armut, ayva, erik, üzüm, incir, yenidünya, hurma, nar, dut, kiraz, vişne, kavun, karpuz gibi meyvelerin kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin oluşumunu engellediği bilinmektedir.

    Meyveler aynı zamanda iyi birer vitamin, mineral ve enerji kaynağıdır. Büyüme ve gelişmeye yardım eder, hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlar, deri ve göz sağlığı için temel öğeler içerir, diş ve diş eti sağlığını korur, dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon gibi) oluşma riskini azaltır.

    Meyveler, içeriğindeki yüksek posa sayesinde kişilerde doygunluk hissi meydana getirir. Yani kişi uzun süre açlık hissetmeyeceğinden aralarda yaptığı atıştırmalar azalır ve bir sonraki ana öğünde fazladan besin tüketimi engellenmiş olur. Bu bağlamda; obezitenin diyet tedavisinde de yüksek posa içeren meyve ve sebzelerin rolü büyüktür. Fakat unutulmaması gereken bir nokta; meyvenin yeterli miktarlarda tüketilmesi gerektiğidir. Meyveler, ihtiyaçtan fazla tüketildiğinde fazladan enerji alımına sebep olacağından kilo kontrolüne ters etki yapabilir.

    Fazla mevye kilo aldırıyor

    Sağlıklı bir yetişkin bireyin gün içerisinde ortalama 3–6 porsiyon meyve tüketmesi gerekir. Bu miktarlar, kişinin yaşına, fiziksel durumuna, boyuna, kilosuna, diyetinin enerji içeriğine, vb. faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Kilo verme amaçlı düşük kalorili diyet uygulayan kişilerin bile günde en az 3 porsiyon meyve tüketmeye özen göstermeleri gerekir.

    Meyveleri günlük beslenme programımıza nasıl katabiliriz? İşte meyve tüketimini artırmak için uygulanabilecek bazı ipuçları:

    İşyerinize giderken meyvenizi yanınızda götürün. Çantanıza atacağınız 1–2 meyve 1 dakikanızı bile almayacaktır.

    Çantanızda kuru meyve taşıyın. Kuru meyveler kolay taşınabilir ve tüketilebilir besinlerdir. Uygun miktarlarda tüketerek hem meyve ihtiyacınızı karşılamış olacaksınız hem de tatlı isteğinizi ortadan kaldırmanıza yardımcı olacaksınız. (Miktara dikkat!).

    Akşam yemeğinden 1,5–2 saat sonrasında küçük bir meyve öğünü yapın. Gün içerisinde yeteri kadar meyve tüketemediyseniz gece ara öğününüzde meyve tüketmek bu açığı kapatmak için iyi bir fırsattır.

    Sabah kalkınca (kahvaltı öncesinde) küçük bir meyve tüketmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Bu meyve kuru meyve de olabilir (Kuru kayısı önerilebilir). Böylece sindirim sisteminizin çalışmasını da olumlu yönde etkilemiş olacaksınız.

    Sabah kahvaltısında kahvaltılık gevrekler tüketmeyi seviyorsanız süt ve gevrek karışımına bir miktar taze/kuru meyve de katabilirsiniz. Çocugunuzun ara öğünlerinde çikolata, gofret, cips gibi sağlık açısından uygun olmayan besinler yerine taze veya kuru meyveler tüketmesini sağlayın.

    Tatlı yerine meyve salatasını deneyin. Şeker ilave etmeden meyvelerden çok lezzetli tatlılar yapabilirsiniz. Bol şerbetli ve bol enerjili tatlılardansa, meyve tatlıları çok daha hafif ve lezzetli olacağından keyifle tüketeceksiniz. Elma, muz, armut, mandalina gibi meyvelerin hem taşınması kolaydır, hem de hazırlık gerektirmezler. (Zaman)

    (Gazeteport/10.07.2009)

  11. #210
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Günde 3 elma mucizesi

    BOLU İl Sağlık Müdürü Dursun Koç, günde yenilecek 3 elmanın kötü kolesterolü yüzde 10 oranında düşürdüğünü, iyi kolesterolü de arttırdığını söyledi.

    Kabuğu ile yenen bir elmanın insanın günlük C vitamini ihtiyacını karşıladığını belirten Dr. Koç, “Elmanın içerdiği organik asitler, soda ve fosfor yardımı ile beyin, karaciğer ve mideye çok olumlu etkileri vardır” dedi. Koç, içeriğinde yüzde 85 su, yüzde 12 şeker, pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin A, B1, B2, B5, B6, C, E, ve PP bulunun elmanın toksinlerin atılmasında vücuda yardımcı olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu:

    “Elmanın kanı temizleyici, sindirim sistemini uyarıcı özellikleri, damar sertliği, hemoroide, egzama ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Elma, kandaki kolesterolü düşürerek damar sertliğini önler.”

    Elmanın idrar söktürücü özelliği olması nedeniyle böbrekleri çalıştırdığını da belirten Koç, “Elma suyu sindirim sistemini uyararak, mide mukozasını güçlendirir. Yatıştırıcı ve ateş düşürücü olarak da kullanılan elmanın suyuyla silinen cilt, taze ve canlı bir görünüme kavuşur. Açıkcası, günde 3 elma tüketiminin yüzde 10 oranında kötü kolesterol düşmesine neden olurken, iyi kolesterol oranını da arttırdığı saptanmıştır.

    (Hurriyet/11.07.2009)

+ Konuyu Yanıtla
21 / 25 Sayfa İlkİlk ... 111213141516171819202122232425 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.