+ Konuyu Yanıtla
18 / 25 Sayfa İlkİlk ... 8910111213141516171819202122232425 SonSon
171 den 180´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #171
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Keskin gözler için A vitamini

    A vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. Karaciğerde depolanan bu vitamin ısıya ve pişirmeye dayanıklıdır.

    Sağlıklı deri ve saçlar için gereklidir. Diş, dişeti ve kemik gelişiminde önemli rol oynar.

    Normal görme ve gece görme de etkilidir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Akciğer, mide, üriner sistem ve diğer organların koruyucu epitelinin düzeninde rol oynar. Kanser, damar sertliği ve katarakt gibi hastalıkları önlediği yolunda önemli bulgular elde edilmiştir. Bu vitamin ayrıca protein bileşimine katılır ve tümörlerde görülen hücrelerin kontrolsüz biçimde çoğalmasını önler. Yaşlılıkta etkinliği çok artan kolajenaz enziminin indirgeyici etkisini önlediği saptanmıştır.

    Hangi besinlerde bulunur?

    Sütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balık yağı) bulunur. Ayrıca tereyağı ve peynirde de bulunur. Havuç ve havuç benzeri sarı-turuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır(alfa karoten). Sonradan A vitaminine dönüşecek olan Beta Karoten ve diğer karotenoidler ise yeşil yapraklı ve sarı sebzelerde ve tahıllarda bulunur.

    Günlük ihtiyacınız nedir?

    Yetişkin Erkeklerde Vitamin A gereksinimi 1000 Retinol eşdeğerinde, yetişkin kadınlarda ise 800 Retinol eşdeğerindedir.

    Aşağıda bazı yiyeceklerin içerdiği Retional miktarı verilmiştir.

    6 gr karaciğer (Dana), 9124

    1 servis kaşığı balıkyağı, 4080

    1 büyük yumurta sarısı, 97

    1 fincan süt, 76

    1 orta boy patates 2487

    1 orta boy havuç 2025

    Eksikliği nelere yol açar?

    A vitamini eksikliğinde gözde ve deride keratoz , kseroftalmi (göz akı ve korneanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliküler hiperkeratoz (bir deri hastalığı) ve gece körlüğü görülür. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, enfeksiyonlara elverişli hale gelme, akne (sivilce) oluşumunda artış, yorgunluk, diş, dişeti ve kemiklerde deformiteler A vitamini eksikliğinin yol açabileceği diğer şeylerdir.

    Fazlasının zararları

    Yüksek miktarlarda alınması toksin reaksiyonlara (zehirlenme) neden olabilir. Fazla A vitamini alımı karaciğer bozuklukları, mide bulantısı ve kusma, saç dökülmesi (saçlar çabuk kopar), baş ağrısı, eklem ağrıları, dudak çatlamaları, saç kuruluğu, iştah kaybı, avuçlarda ve ayak tabanlarında ciltte sarı-kavuniçi renk değişikliğine neden olabilir.
    Çocuklarda zehirlenme 300000 Retinol eşdeğerindeki A vitamini alımıyla oluşur.

    Yetişkinler de ise genellikle günde 100000 Retinol eşdeğerindeki A vitamininin aylar boyu alınması ile oluşur.

    (Hurriyet/21.05.2009)



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #172
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Hasta bina sendromuna dikkat

    Eviniz,ofisiniz sizi hasta ediyor olabilir!

    Filtreleri temizlenmeyen havalandırma sistemleri zamanla mikrop yuvasına dönüşüyor, hastalıklara yol açıyor. Burun ve boğaz rahatsızlıklarında büyük artış var.

    Yaşadığımız binalarda giderek artan boyutlarda klima kullanılması artık günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle büyük binaların akciğerleri olarak nitelendirilebilecek bu havalandırma sistemleri bina dışındaki havayı alarak temizliyor, ısıtıyor veya soğutuyor, filtreliyor, nemlendiriyor ve bina içerisindeki sirkülasyonu sağlıyor. Havalandırma sistemlerinin standartların altında kalmasıyla bina içerisindeki hava iritasyona ve çeşitli hastalıklara yol açabilmektedir. VKV Amerikan Hastanesi’nden Doç. Dr. Tan Ergin “Hasta bina sendromu olarak adlandırılan bu sorunlara son 10 yıl içerisinde giderek artan sıklıkta karşılaşmaktayız. Global ısınmanın getirdiği sorunların eklenmesiyle yaşadığımız binaların inşaat ve havalandırma sistemleri kalitesinin önemi giderek artmıştır. Havalandırma yada klima sistemlerinin bakımı da özellikle çok önem taşımakta filtreleri düzenli olarak temizlenmeyen havalandırma sistemleri zamanla bir mikrop yuvasına dönüşebilmektedir” diyor.

    Doç. Dr. Tan Ergin’e göre havalandırma sorunlarının insanlarda yarattığı şikâyetleri dört ana grupta toplamak mümkün:
    Gözlerde, ciltte, burun ve boğazda kuruluk
    Gözlerde ve burunda alerjik reaksiyonlara benzer sulanma ve akıntı ( çelişkili görünmekle birlikte hem kuruluk hem de aşırı salgı sorunları görülebilmektedir).

    Astımvari solunum sıkıntıları
    Yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, başağrısı gibi genel şikâyetler.
    Bu şikâyetlerin giderilememesi durumunda ise sorun artarak büyüyecek ve doktora başvurulması gerekecektir. Bu yazıda daha çok insanları Kulak-Burun-Boğaz (KBB) doktoruna başvurmaya iten havalandırma sorunları yüzünden gelişen hastalıklar üzerinde durulacak. KBB sorunları dışında cilt ve göz rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları, allerjik reaksiyonlar, başağrısı ve psikolojik sorunlara rastlanılabilmektedir.

    Burun ve boğaz bu tip rahatsızlıkların görüldüğü başlıca iki bölgedir:

    Burun rahatsızlıkları: Solunan hava kuru ise burun içerisindeki hafif ıslak olan dokular kuruyarak kabuklanma, kuruma ve tıkanıklık hissine yol açar. Ya da burun içerisindeki bu doku irite olur ve aşırı salgı yapmaya başlar böylece burun kaşıntısı, akıntı ve tıkanıklık gibi alerjik burun nezlesini düşündüren şikâyetler ortaya çıkar. Burunda ki bu değişiklikler burun ve sinüs bölgelerinde enfeksiyon gelişme riskini artırır ve daha önceden sinüs sorunları olan hastalarda kendisini sinüzit olarak gösterir. Kış aylarında sık görmeye alıştığımız sinüzit olgularının yaz aylarında da giderek artan boyutlarda karşımıza çıkmaya başlamasının ana sebebi bu havalandırma (klima) sorunları olmaktadır. Sonuçta ihmal edilir ve tedavisi aksatılırsa cerrahiye kadar giden sinüzit olgularıyla karşılaşmak mümkündür.

    Boğaz rahatsızlıkları:

    Boğaz ve gırtlak dokusunun solunan hava nedeniyle kuruması sonucunda boğaz kuruluğu, boğazda yabancı cisim hissi, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve kronik kuru bir öksürük ortaya çıkabilir. Bu reaksiyonlar bazen o kadar ağırlaşabilir ki boğazda her yutkunmada yırtılırmışcasına bir ağrı hissedilir.
    Bu durumda hemen ortamdan-binadan - uzaklaşılmalı ve enfeksiyon açısından değerlendirilmek üzere bir doktora başvurulmalıdır.
    Bina yapım aşamasında ve sonrasında havalandırma sistemlerinin bakımına özen gösterilmesi, bu ortamlarda bulunan süre içerisinde sık su içilmesi hastalıklardan korunmak açısından önem taşımaktadır.

    (milliyet/22.05.2009)

  4. #173
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    İşte gençlik iksiri beslenme yöntemi...

    Dünyaca ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz beslenmeyi düzenlemenin yollarını anlattı.Sağlık ve güzelliğin ilk şartı beslenmek, sağlıklı beslenme yalnızca kilonuzun normale dönmesini sağlamakla kalmaz ayrıca sizi birkaç yaş gençleştirir.

    Acıktığınızda yemek yiyin

    * Her zaman söylendiği gibi az ve sık yediğinizde hiçbir zaman aç kalmamış olursunuz. Yemek aralarında hafif ve sağlıklı besinler atıştırmak da öğünlerde tıka basa yemeyerek kilonuzu düzenlemenin ilk adımını atmanızı sağlar. Ayrıca akşam yemeğinizi yatmadan en az 3 saat önce yemeniz de size fayda sağlar.

    En az 20 gram fındık

    * Toplamda 9 avuç kadar meyve ve sebze.

    * En az 20 gram fındık (bir avuç kadar).

    * Özellikle sabahları yüksek oranda lif içeren tam tahıllı ekmek ya da kahvaltılık gevrek.

    Tabaklarınızı küçültün

    Yemeklerinizde kullandığınız büyük boy yemek tabaklarını küçük boylarıyla değiştirin. Tabii bunun anlamı daha küçük bir tabakla iki tabak yemek yiyerek eşit miktarda yemek değildir. Unutmayın, daha küçük tabak kullanmak porsiyonu azaltmak için size yardımcı olacaktır.

    Haftada 3 kez balık

    Omega 3 adı verilen yağ asitleri içeren balık sağlığınıza önemli katkılar sağlar. Balık yiyerek hem sağlıklı hem de ince kalabileceksiniz. Özellikle somon, sardalya, uskumru ve ton balığını öneriliyor.

    Pişmiş domates

    Haftada en az 10 kaşık pişmiş domates ürünü yiyerek prostat ve diğer kanserlerin riskini azaltan antioksidan likopen elde edebilirsiniz. Bir haftada 10 kaşık ketçap (katkı maddesi içermeyen) ya da kendi hazırladığınız domates sosu sağlıklı dozu almanızı sağlayacaktır

    Yemekten önce su için

    Yemek yemeden önce su için. Her yemekten önce 1 ya da 2 bardak su içmeniz biraz doymanızı ve böylece fazla yemek yememenizi sağlar.

    (Bugün/23.05.2009)

  5. #174
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    İlkbahar meyveleri ve faydaları...

    Kirazda bulunan 'antosiyanin' maddesinin ağrı kesici etkisinin Aspirin'den 10 kat fazla olduğu belirtiliyor.

    Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, kirazda bulunan 'antosiyanin' maddesinin ağrı kesici etkisinin Aspirin'den 10 kat fazla olduğunu belirtiyor.

    Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte manav tezgâhlarında yerini alan kirazın değerini iyi bilmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karadeniz, karbonhidrat, pektin, organik asitler, B2, C ve A vitamini açısından zengin olan kirazın mide, bağırsak ve idrar yolları hastalıklarında çok faydalı olduğu gibi, karaciğer rahatsızlıklarına da iyi geldiğini belirtti.

    Kirazın kanı sulandırdığını ve temizlediğini kaydeden Karadeniz, "Karaciğer ve safrayı temizler. Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur, kabızlığı giderir, hazmı kolaylaştırır. Aç karnına yenen kiraz zayıflatır. Kiraz midedeki yara, iltihap ve çıbanları temizler. Kiraz yenmeye devam edilirse böbrek ve mesane yollarını kumlardan temizler, karaciğer şişliğine iyi gelir, safra akışını normale döndürür, sinirleri kuvvetlendirir" dedi.
    Strese iyi geliyor

    Kirazın stresi yok ettiğine dikkati çeken Karadeniz, şunları söyledi: "Romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesine faydalıdır. Menopoz döneminde faydalı olmaktadır. Kiraz meyvesi ağrıların dindirilmesinde Aspirin'den daha fazla etkili oluyor. Araştırmacılar bu etkiyi kirazda bulunan 'antosiyanin' isimli kimyasalın yaptığını bildirmektedir. Kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunmakta ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin Aspirin'den 10 kat daha fazla olduğu bildirilmektedir.

    Araştırmalara göre, günde 20 kiraz yemek bir Aspirin almakla eşdeğer görülüyor. Ayrıca kirazda bulunan antosiyanin maddesi E ve C vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yapıyor."


    İlkbahar geldi ve renkli renkli meyveler tezgâhları doldurmaya başladı.İşte ilkbaharın antioksidan dolu meyveleri ve faydaları...

    Dr. Hasan İnsel
    Birçok meyve renklerini flavonoid denen maddelerden alır. Flavonoidler bitkilerin kendilerini parazitlere, bakterilere ve hücre hasarına karşı korudukları maddelerdir. Bu işlevleri onların insandaki etkileri hakkında ipucu veriyor: Flavonoidler antioksidan etkisiyle vücudu serbest radikallerin etkilerinden koruyor.

    İlkbahar geldi ve renkli renkli meyveler tezgâhları doldurmaya başladı. Birçok meyveye renklerini flavonoid denen maddeler verir. Sadece bitkilerde sentezlenen flavonoidler aslında bitkilerin kendilerini parazitlere, bakterilere ve hücre hasarına karşı korudukları maddelerdir. Bu işlevleri onların insandaki etkileri hakkında ipucu veriyor bize, çünkü yediğimiz meyvelerin, bizim için çok yararlı olan güçlü antioksidan aktivitelerinden onlar sorumlu.

    C ve E vitaminleri, beta-karoten, selenyum ve çinko gibi antioksidan özellikleriyle bilinen vitamin ve minerallerle karşılaştırıldığında, flavonoidler daha güçlü ve daha geniş bir antioksidan etkiye sahip. Bunlar güçlü antioksidan etkileriyle serbest radikal denen vücudumuzda oluşan zararlı maddeleri toplayarak, bunların dokulara zarar vermesini önlüyorlar. Diyetisyenimiz Müge Başer ile birlikte bugünlerde sık görülecek renkli meyveler yani zengin flavonoid kaynakları ile ilgili bazı bilgiler hazırladık sizler için.
    Serbest radikaleri hasarına karşı

    Yabanmersini, böğürtlen, ahududu, siyah üzüm, kırmızı erik, çilek, elma, kiraz gibi meyvelerin hem kabuğunda, hem de etinde bulunan flavonoidler, hücrelerimizin içindeki C vitamini düzeyini yükseltiyor, serbest radikal hasarına karşı korunma sağlıyor ve eklem yapılarının sağlamlığını artırıyorlar. Bu son nokta, yani flavonoidlerin eklemlerdeki kirişler, bağlar ve kıkırdak yapısında bulunan kolajen üzerindeki faydalı etkisi, romatoid artrit gibi iltihabi eklem hastalıklarında önem taşıyor.

    Kansere karşı koruyucu etki
    Aynı zamanda kanser hücreleriyle savaşmada ve tümör hücrelerinin etkilerinin yavaşlatılmasında yardımcı mekanizmaları harekete geçiren flavonoidler, kanser araştırmacıları tarafından da belirli flavonoidleri içeren besinlerle beslenen grupta kanserin önemli ölçüde yavaşladığını göstermiştir. Çilekte bulunan kateşin, brüksel lahanası ve elmada bulunan kampeferol, fasulye, soğan ve elmada bulunan quercetin kansere karşı koruyucu etkisi en güçlü olan flavonoidler.

    Damar sertleşmesini yavaşlatır
    Flavonoidlerin damar sertliği üzerindeki etkisi de biliniyor. Damarlardaki plak oluşumunu etkiliyorlar. Bu süreci yavaşlatıyor, korunma sağlıyor ve hatta tersine çeviriyorlar. Serbest radikaller ile meydana gelen LDL kolesterol (kötü huylu kolesterol) oluşma mekanizmasını da etkiliyorlar. 10 bini aşkın erkek ve kadın üzerinde yapılan bir araştırmada flavonoidlerden zengin beslenenlerde kalp hastalığı, inme, akciğer ve prostat kanseri, tip 2 diyabet ve astım gibi birçok kronik hastalığa yakalanma ve ölüm riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bundan başka ayrıca anti-bakteriyel, anti-viral, anti-inflamatuar etkileri var.

    Alerjinin etkilerini hafifletir
    Birçok meyve ve sebzede (özellikle soğanda) bulunan quercetin gibi flavonoidler ise alerjiyi tetikleyen başka maddelerin salınmasını önleyen anti-alerjik bileşikler. Alerji yanıtının bütün evrelerinin şiddetini düşürüyorlar. Alerjik durumlara karşı kullanılan ilaçların molekül yapısı ile flavonoid moleküllerinin yapısı arasındaki yakın benzerlik de ilginç bir husus.
    Günde 300 mg flavonoid alınmalı

    Besin kaynaklarından günde 300 mg civarında flavonoid alınması öneriliyor. Bir orta boy elmada, bir bütün soğanda, 15 tane kadar siyah üzümde 30 mg, bir su bardağı kadar yabanmersini, böğürtlen veya ahudududa 150 mg, bir orta boy portakalda 100 mg, 1 demet maydanozda ise 250 mg kadar flavonoid bulunur. Hepsi güçlü birer antioksidan deposu olan bu besinlerin farklı fizyolojik etkileri vardır.

    Yabanmersini gibi koyu renkli meyvelerin maküler dejenerasyon gibi göz hastalıklarında destek olabileceği düşünülürken, çekirdeği ile birlikte yenen siyah üzüm kalp hastalıklarında yardımcı olabilmekte. Turunçgil çeşitleri ise kırılma, incinme ve yaralanmalarda kolay toparlanma ile dikkat çekmekteler.
    Manavınızdan alabileceğiniz çilek, ahududu, böğürtlen, yabanmersini, siyah üzüm gibi taze mevsim meyveleri, portakal, greyfurt, mandalina, limon gibi turunçgiller ve her mevsimde bulunan maydanoz, soğan da normalde bu ihtiyacınızı karşılayacaktır.

    Herhangi bir sebepten dolayı burada saydıklarımızdan yeterince yemiyorsanız, bazı flavonoid desteklerini doktorunuza veya eczacınıza danışarak eczanelerden veya besin takviyesi satan yerlerden de alabilirsiniz. Tabii doğrusu ve arzu edileni bu tabiat hazinelerini taze taze yemeniz. Özellikle memleketimiz sebze ve meyve cenneti olduğundan, işiniz çok kolay aslında. Bunların yanı sıra çay (özellikle yeşil çay), ginko biloba ve kakao bitkilerinin de flavonoid içerdiklerini hatırlatmakta fayda var.

    (Milliyet/25 Mayıs 2009)

  6. #175
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Tatile çıkmadan önce bunları yapın!

    Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatil planları yapıldı, valizler yavaş yavaş toplanmaya başlandı. Ancak seyahat sarı humma ya da sıtma gibi hastalıklarla gölgelenmesini istemiyorsanız, mutlaka bir ‘seyahat doktoru’na görünün!

    Seyahat doktorunuzla birlikte gideceğiniz ülkenin ve bölgenin risklerini belirleyip, gerekli önlemleri alın ve aşılarınızı yaptırın

    Yeni yerler keşfetmek, yoğun geçen bir yılın yorgunluğunu atmak için hayalini kurduğumuz ya da iş için yapmamız gerek seyahatler, gerekli önlemler alınmazsa keyif yerine kabusa dönebilir. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Pınar Kepekçi; seyahatzede olmamanız için seyahat öncesi yapılması gereken sağlık kontrolleriyle ilgili bilgi verdi:

    · Her yıl gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere 80 milyon kişi seyahat ediyor. Turistlerin yüzde 22-64’ünde seyahat ile ilişkili hastalık görülüyor. Turistlerin ortalama yüzde 10'u seyahat sırasında ve sonrasında doktora başvurur, ancak yüzde 1'inde hastaneye yatış gerekli olur. En sık ölüm nedeni sıtmadır. Diğer ölüm nedenleri ise; kalp hastalıkları, trafik kazaları, boğulmalar ve son zamanlarda görülen grip vakalarıdır.

    · Seyahatlerde karşılaşabilecek sorunlar; mevcut sağlık durumlarına eşlik eden hastalıklara, yolculuk yapılan yerlere, yolculuk şekillerine ve gidilen yerde yapılacak aktivitelere göre değişir. Ancak seyahat için alınacak pratik önlemlerle pek çok sorunun üstesinden gelinebilir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı ‘seyahat doktorluğu’ büyük önem taşıyor.

    SEYAHAT ÖNCESİ EĞİTİM

    · Seyahat doktorluğu sadece enfeksiyonlardan korunmada değil, kişisel güvenlik ve çevresel risklerden korunma açısından da büyük önem taşıyor. Böylece seyahat öncesi başvuran kişilerin seyahatte karşılaşacakları riskler ele alınır. Risklerin önlenebilmesi için kişilere eğitim verilir, ilaçlar düzenlenir ve belki de en önemlisi bağışıklık sistemini destekleyici hastalıklardan korunmak için şart olan aşı programları planlanır.

    · Seyahat doktorluğu; seyahat danışmanlığı dışında koruyucu hekimliği, yolculuk öncesi, seyahat süresince ve döndükten sonra oluşabilecek medikal sorunların tedavisini planlamayı gerektirir. Seyahat ile ilişkili ortaya çıkabilecek problemlerin bir kısmı basit önlemlerle çözülebilir. Ancak komplike sağlık sorunları özellikle ele alınmalı ve seyahatten en az 4-6 hafta önce uzmanına danışılarak planlanmalı.

    DOMUZ GRİBİNE KARŞI MASKE

    · Günümüzde domuz gribi nedeniyle alınan önlemlere daha çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle kişisel el temizliği için sık elleri yıkamak, hastalığın görüldüğü ülkelere seyahatte maske bulundurmak, şüpheli kişiler ile aynı ortamlarda bulunma halinde doktora başvurarak koruyucu tedaviye başlamak önem kazanıyor.

    · Yolculukla ilgili sağlık riskleri özellikle yaşlılar, hamileler, çocuklar, fiziksel engelliler ve önceden sağlık problemleri olanlar için daha fazladır. Yolculuk yapacakların risklerini tespit etmede ise güzergah, ziyaretin süresi, amacı, barınma ve yiyeceklerin hijyen standartları büyük önem taşıyor.

    TURİST İSHALİNE DİKKAT!

    · Turist ishali, en sık seyahat hastalığı. Yumuşak dışkılama, ateş, bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerle görülür. Önlenmesi için, alışkın olunan beslenme şeklinin dışına çıkılmamalı. Kapalı, etiketi olan ve içeriği belli besinler tercih edilmeli. Çiğ besinlerin hepsi çevreden kirlenmiş (kontamine) olabilir. Salata, pişmemiş sebze, pastörize olmayan süt, peynir, tam pişmemiş etler, soslar, su ve içecekler, özellikle buz (çeşme suyundan yapılan), açıkta ve sokakta satılan yiyecekler besin zehirlenmesine yol açabilecek riskli besinler kabul edilir.

    SİNEK VARSA CİBİNLİKTE UYUYUN

    · Anofel cinsi sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan ateşli hastalık sıtma; seyahate bağlı ölümler arasında en sık görülen ve seyahatten dönenlerde en sık ateş yapan, ancak önlenebilir bir enfeksiyondur. Bu nedenle seyahate çıkacak kişiyi mutlaka risk konusunda uyarmak ve bilgilendirmek gerekir. Sinek ısırmasına karşı önlem alınmalı, DEET içeren sinek kovucular kullanılmalı, iyi havalandırma koşulları olan yerde konaklama yapılmalı, permetrin içeren yataklar ve cibinlik kullanılmalı, mümkün olduğunca kapalı giysiler giyilmeli.

    · Sonuç olarak; seyahat doktorluğu tüm uygulamaları ile mutlaka yapılmalı, seyahatle ilgili tüm riskler gözden geçirilmeli. Risklerin belirlenmesinden sonra; seyahat şekli, yeri, süresi ve sonrasında dönüşte karşılaşılabilecek problemler ortaya konularak, hasta ve yakınları ile alınacak pratik önlemler tartışılmalı, seyahat çantasına konulması zorunlu olan ilaç ve malzemeler belirlenip, her türlü risk en aza indirilmeye çalışılmalı.

    RİSKLERE KARŞI AŞIYLA ÖNLEM ALIN

    · Uluslararası Sağlık Tüzüğü tarafından öngörülen zorunlu aşılar, günümüzde sadece ‘sarı humma’yı kapsıyor. Dolayısıyla, sivrisineklerle bulaşan sarı humma hastalığına yakalanma riski olan bir ülkeye ya da ülkeye giriş koşulu olarak sarı humma aşılama sertifikası talep eden bir ülkeye giderken aşılanmak zorunludur. Bu aşı, özellikle Orta Amerika ve Orta Afrika için gereklidir. Uluslararası sarı humma aşılama sertifikası, aşı olduktan on gün sonra geçerlilik kazanır ve on yıl boyunca geçerli sayılır.

    ·‘Menengokoksik menenjit’ hastalığı'na karşı aşılama Hac ve Umre amacıyla Mekke'yi ziyaret eden hacılar için Suudi Arabistan tarafından istenmektedir.

    ·Hepatit A aşısı; hijyen ve sanitasyon koşulları kötü yerlere seyahat edenlere önerilebilir. Aşı yapıldıktan 14-28 gün sonra yüksek düzey korunma sağlar. Bu nedenle seyahatten bir ay önce aşı yapılmış olmalı.

    · Tetanoz toksoidi, daha önce aşılanmış olanlara her on yılda bir verilebilir.

    · Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekiyor. Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman; sonbahar, özellikle de eylül ve ekim ayları. Grip aşısı ile koruyuculuk, 65 yaş altındaki sağlıklı erişkinlerde yüzde 70-90 gibi yüksek oranlarda seyrediyor. İleri yaşlarda bu etki yüzde 30-40 oranında azalmakla birlikte, hastalığın hafif geçirilmesi sağlanıyor.

    (Hurriyet/27.05.2009)

  7. #176
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Evimiz güzel koksun derken sağlığınızı kaybetmeyin

    ortamların temiz kokmasını sağlamak amacıyla sık sık kullanılan oda kokularının içeriğine dikkat edilmesi, özellikle yakılarak güzel koku sağlayan tütsü kullanımından kaçınılması gerektiği bildirildi.

    İzmir Ege Sağlık Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Doktor Gürkan Ertuğrul, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, oda kokuları kullanımının gittikçe yaygınlaşmasıyla birlikte karşılaşılan sağlık sorunlarının da arttığını söyledi. "Mümkün olduğu kadar doğal yöntemlerin dışına çıkmamak en iyisi" diyen Ertuğrul, bu kokuların özellikle astım hastalarına alerjen etkisinin bulunduğunu ifade etti.

    Ertuğrul, oda spreyi, koku önleyici kimyasallar, kokulu mum, tütsü gibi çeşitleri bulunan bu kokuların tümünün içinde çeşitli katkı maddeleri
    bulunduğunu, bunları alırken ve kullanırken bu içeriklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Koku veren maddeler içinde en fazla tütsüde ve kokulu mumlarda bulunan maddelerin sakıncalı olduğu uyarısında bulunan Ertuğrul, "çünkü bunlar yakılarak kullanılıyor ve yaktığınız zaman da sağlık için zararlı etkileri ortaya çıkıyor." dedi.

    Kullanılan ürünlerin kalitesine dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Ertuğrul, buharlaştırma yoluyla ortama koku salan ürünlerin daha güvenli olduğunu söyledi. Ertuğrul, oda kokularının kansere yol açtığı şeklindeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "kanserojen olup olmadığını anlamak için etken maddelerine bakmak lazım. Mesela paradiklorobenzen içeriyorsa, bunlar kanserojen maddeler. Mesela naftalinde de bulunuyor bu madde" dedi. Torbalarda ya da keselerde kullanılan kurutulmuş çiçeklere uçucu gaz eklenmediği sürece sağlık için bir sakınca olmadığını vurgulayan Ertuğrul, özellikle sıkça yapıldığı gibi tuvalet kokularında kullanılan paradiklorobenzen içerikli maddeleri sıkmamak gerektiğini söyledi. İçinde etken madde olarak kloroflorokarbon bulunan oda spreyleri ya da deodorantların çevre sağlığı açısından sorun yarattığının altını çizen Ertuğrul, "yani sprey alırken de içindeki etken maddeleri iyi incelemek gerekiyor. Sonuçta bütün uçucu gazlar, alerjisi bulunan bireylerde sağlık için sorun yaratıyor, ama hep söylüyoruz, deodorant kullanırken sprey yerine mum ya da roller tarzı olanları tercih etmelisiniz" diye konuştu.

    Ertuğrul, gebeler, emziren anneler ve küçük çocukların bulunduğu yerlerde bu tür koku veren maddelerin kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Sağlık açısından güvenilir olması nedeniyle doğal aromatiklerin kullanılmasını öneren Ertuğrul, "ama doğal olmayanlar kullanılacaksa da maddeyi yakmamak, sadece buharlaştırma ya da doğal yöntemlerle ortama salmak gerekiyor. Bunları yakarken, aslında içindeki hidrokarbonları yaktığınız için sağlığa son derece zararlı" dedi. Dr. Ertuğrul, mekanın sık sık havalandırılıp temizliğe özen gösterilmesi durumunda ilave işlemlere çok fazla gerek olmadığını sözlerine ekledi.

    (Milliyet/29.05.2009)

  8. #177
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Yaz geldi böceklere dikkat!

    Huzur bulduğunuz yeşillikler içinde yaşayan böcekleri ve bu böceklerin sizi ısırdığındaki etkilerini biliyor musunuz?

    Bunları öğrenmek belki daha dikkatli olmanız için sizlere yardımcı olabilir.

    Keneler

    Zehirli örümcekler, pireler, arılar ve bitler gibi birçok böcek bizleri rahatsız eder. Fakat bunlardan bazıları(örneğin kene) derimizin altına girebilir. Eğer dışarıda bir yerlerde eğleniyorsanız kenelere karşı dikkatli olun; çünkü bunlar çalılıklardan, çimenlerden, ağaçlardan kısacası birçok yerden saldırabilir. Keneler her zaman hastalık bulaştırmazlar ve birçok ısırık çok ciddi değildir.

    Fakat daha önce bir çok kez bahsettiğimiz kenelerin sebep olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalığı son yıllarda oldukça korkutan bir durum olmaya başladı. Bunun yanında keneler Laym Hastalığı da bulaştırabilirler.

    Kene ısırıkları

    Keneler kanı emdiği yerde derinin içine doğru tutunur.

    Kene deriye tutunduğunda, genellikle kanla beslenerek ve taşıdığı hastalığı aktararak derinin altına doğru ilerler. Ayrıca kene ısırığı alerjik bir reaksiyonu da tetikleyebilir. Kenenin sizi ısırdığı durumda onu uygun bir şekilde çıkarmak çok önemlidir. Kene ısırığından korunmak için dış mekanlarda kollarınızı, bacaklarınızı ve kafanızı kapalı bir şekilde tutarak koruyun.

    Kene ısırığına karşı üretilen spreyleri kullanabilirsiniz. Yeşillik, çimenli ve ağaçlık alanlarda zaman geçirdikten sonra kene ısırığı olup olmadığını kontrol edin.

    Keneler “bull’s eye” rahatsızlığına(daire şeklinde deri kızarıklığı) sebep olabilen Laym hastalığını oluşturabilir.

    Bu keneler genellikle deriye tutunduklarından en az 36 saat sonra bu hastalığı bulaştırırlar. Enfeksiyonun ilk işareti dairesel deri kızarıklarıdır. İlk belirtiler ateş, baş ağrısı ve yorgunluğu da içerebilir. Tedavi edilmeyen Laym hastalığı kaslar, eklemler, kalp ve sinir sistemi gibi vücudun diğer bölümlerine yayılabilir. Laym hastalığının birçok türü antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

    Karadul Örümcekler: Zehirlidir!

    Odun yığınları ve ağaç kökleri zehirli dişi karadulların saklandığı yerlerdir. Bunlar, uzun bacaklı, parlak siyah renkte ve alt kısımlarında tipik, turuncu, kırmızı ya da sarı renkte “kum saati” şekli olan örümceklerdir. Çoğu yaklaşık 5cm genişliğindedir fakat bazıları daha küçüktür.

    Küçük kırmızı sivri diş izleri karadul örümceği ısırığını gösterir. Dişi karadul alt kısmında parlak renkli bir “kum saati” şekline sahiptir.

    Karadul Örümceği Isırıkları

    Karadul örümceği ısırığı kol ve bacaklarda keskin ve sızlamayla birlikte olan bir ağrıya neden olur, fakat bu ağrısız da olabilir. Isırığın olduğu bölgedeki bir ya da iki tane kırmızı sivri diş izine, kızarıklığa, hassasiyete ve şişliğe bakın. Bunları ciddi kas krampları, mide bulantısı, kusma, nöbet ve kan basıncında artma izleyebilir. Böyle bir durumda hemen bir sağlık merkezine başvurun. Panzehir ilaçları da mevcuttur. Eğer mümkünse daha kolay ve doğru bir tanımlama için örümceği de yanınızda götürün.

    Kahverengi keşiş örümceğinin vücudunun bacakların bağlandığı üst kısmı bir keman şeklindedir.

    Kahverengi keşiş örümceği ölümcül olabilir.

    Çatıda, tavan arasında ve dolaplarda saklanan bu örümcek türü özellikle Orta Batıda ve orta ülkelerin güneyinde bulunmaktadır. Vücudunun renginden daha koyu bacaklara sahip olan bu örümcekler sarıdan koyu kahverengiye kadar olabilmektedir. Salgıladıkları sıvı aşırı derecede zehirlidir ve ısırıkları çok ciddi yaralara ve enfeksiyonlara yol açabilir. Ama ısırdığını hissetmeyebilirsiniz.

    Kahverengi keşiş örümceğinin ısırığı aşağıda görüldüğü gibi doku ölümüne neden olabilir.

    Kahverengi Keşiş Örümceği Isırığı

    Kahverengi keşiş örümceği ısırdığında, genellikle acı olmaz. Daha sonra deri kızarır, beyaza döner, kırmızı dairesel şekillerde su toplar ve ağrımaya ya da acımaya başlar.

    Bu ısırık ölümcül olabilir. Böyle bir durumda hemen bir sağlık merkezine başvurun. Eğer mümkünse daha kolay ve doğru bir tanımlama için örümceği de yanınızda götürün.

    Bit: Kaşınmaya sebep olur!

    Bit grimsi beyazlıkta olan ve susam tohumundan büyük olmayan bir böcek türüdür.

    Bitler saçlarda bulunan böceklerdir. Bunlar boyunda ve kulakların arkasında saklanmayı severler. Bitlendiyseniz, bunu biti olan biriyle paylaştığınız bir şapkadan, saç fırçasından ya da başka bir aletten almış olabilirsiniz. Bitler kaşıntıya sebep olur ve kaşımak da iltihaplanmaya yol açabilir. Ciddi durumlarda saçlar dökülebilir.

    Kafa derisinde kaşımaktan dolayı deri iltihaplanması olur ve bit yumurtaları saça yapışır.

    Bitten kurtulma çareleri

    Bitleri ve yumurtalarını(sirke olarak adlandırılır) öldürmek için eczaneden eczacının önerisiyle ya da doktor reçetesiyle alınmış losyon, krem ya da şampuan kullanabilirsiniz.

    Yayılmasını engellemek için kıyafetlerinizi, yatak örtüsü, yorgan, yastıklarınızı ve fırçalarınızı yıkayın. Bütün ev halkını kontrol edin ve bit ya da sirke olan herkesi tedavi edin.

    Pireler: Yalnızca evcil hayvanlar için değildir.

    Pireler kendilerini misafir edenlerin kanıyla beslenerek yaşayan küçük, kanatsız, atik böceklerdir. Yalnızca kedi köpek gibi hayvanları ısırmakla kalmaz insanları da ısırabilirler.

    Pire ısırıkları ortasında delik bulunan kabarık ve kaşınan beneklere yol açar.

    Pire ısırıkları:

    Bazı insanlar pire ısırıklarına karşı çok hassastır fakat kaşıma yaraya ve iltihaplanmaya neden olabilir. En iyi çözüm evinizdeki ve evcil hayvanlarınızdaki pirelerden kurtulmaktır. Evcil hayvanlarınızı yatağınızdan uzak tutun ve halıları her gün süpürün. İstila edilmiş alanlara böcek ilacı sıkın. Evcil hayvanınızda ayda bir kez böcek ilacı kullanmayı düşünün.

    Arı, Eşek Arısı, Büyük Eşek Arısı, Yaban Arısı(yellow jacket)

    Gövdesi sarı ve siyah bu yaban arısı, eşek arısı gibi birçok kez sokabilir. Bir arı soktuğunda, iğnesini kaybeder ve ölür. Fakat eşek arısı, büyük eşek arısı ya da yellow jacket adı verilen yaban arısı birden fazla kez sokabilir çünkü iğnelerini kaybetmezler. Bu iğneler alerjisi olan insanlarda ciddi reaksiyonlara yok açabilirler.

    Arı, Eşek Arısı, Büyük Eşek Arısı ve Yaban Arısı Sokması

    Eğer alerjiniz yoksa iğneyi kolayca çıkarın, o bölgeyi temizleyin, buz uygulayın, kaşıntı için ağız yoluyla antihistamin alın ve ağrıyı hafifletmek için de ibuprofen ya da asetaminofen alın. Eğer ciddi anafilaktik bir tepki olduysa uzanın iğneyi dikkatli bir şekilde çıkarın. Eğer varsa bir adet epinefrin kullanın.

    Zehrin emilmesini azaltmak için iğnenin üstünde sargı bezi kullanın. Hemen bir sağlık merkezine başvurun.

    Ateş Karıncaları

    Ateş karıncaları daha çok normal karıncalara benzerler ve genellikle güneydoğu ülkelerinde bulunurlar. Açık alanlara çok büyük tepecikler oluştururlar ve rahatsız edildiklerinde kızarlar. Saldırı sırasında, Ateş karınca çenesiyle deriye tutunur ve daha sonra karnında bulunan iğnesiyle sokar. Birçok zaman zehrini de salgılar.

    Unutmayın! Acısız ateş karınca ısırıkları çabukça iltihapla kaplanır.

    Ateş karınca Isırıkları:

    Ateş karıncası sokmaları yanan ve kaşınan kovana benzer kırmızı yaralara neden olur. Acısız iltihap kaplı yaralar da oluşabilir. Soğuk sargılar, ağrı kesiciler ve antihistaminler verdiği rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir.

    Sokmaların büyük bir kısmı zehirli ya da hayatı tehdit eden ciddi alerjik reaksiyonlara yok açabilir. Böyle bir durumda acilen bir doktora başvurun.

    İnsan piresi(chigger): Kaşıntıya sebep olur.

    İnsan piresi(chigger) genellikle mikroskop olmadan görünemeyen böceklerdir.

    İnsan piresi çimenlerin ve yabani otların arasında görülen küçük böcekçiklerdir. Pençeleriyle deriye tutunur ve cilt hücreleriyle beslenirler. Isırıklar acısız olur fakat yaralar kaşıntılıdır.

    Kaşıntılı kırmızı izler insan piresinin ısırması sonucu oluşur.

    İnsan Piresi Isırığı

    Deriye tutunduktan birçok gün sonra insan pireleri kaşıntılı kırmızı lekeler bırakarak dökülür. Reçetesiz ilaçlar da kaşıntıyı geçirmeye yardımcı olabilir. Eğer derinizde iltihaplanma ya da bu izlerin yayıldığını görürseniz doktorunuza başvurun.

    Uyuz(Scabies) cildinizde oyuklar açan küçük böceklerdir.

    Gizli Haşereler

    Uyuz(Scabies) cildinizde oyuklar açan küçük böceklerdir.

    Uyuz böcekleri derinize girdiğinde büyük bir cilt problemine neden olabilir. Böcekler enfeksiyonlu insandan cilt temasıyla ya da aynı havluyu, yatak örtülerini ya da diğer nesneleri kullanarak bulaşabilir.

    Birkaç hafta sonra da kaşıntılar ve cilt acıları oluşabilir.

    Uyuzu tedavi etmek Aşırı kaşıntı ve cilt acıları böceklerin cilde girmesinden sonra birkaç haftaya kadar açığa çıkmaz. Kaşıntı çok şiddetlidir ve genellikle geceleri daha da şiddetlenir.

    Parmakların, bileğin, dirseklerin, cinsel organların ve kalçaların etraflarında ve dokularında kızarıklık görünür. Uyuzdan kurtulmak için reçeteli losyon ya da ilaç kullanmanız gerekir. Bütün kıyafetleri, havluları ve yatak eşyalarını çok sıcak suda yıkamalısınız.

    Tahtakurusu

    Tahtakurusu çok küçüktür ve çoğu zaman ancak mikroskop yardımıyla görülebilir.

    Tahtakurularının ismi bir hikaye anlatır ve bu küçük böcekler yataklarda saklanır. Bunlar genellikle otellerde, barınaklarda ve apartmanlarda bulunur ve evinize bir bavul, evcil bir hayvan ya da bir kutuyla gelebilir.

    Tahtakurusu ısırıkları genelde tedavi gerektirmez.

    Tahtakurusu ısırıkları

    Tahtakurusu deride ve genellikle de kol ve omuzlarda kırmızı, kaşıntılı ısırıklar bırakır. Sağlık tehlikesinden çok rahatsızlık veren bir şey olan bu yaraları kaşıyarak enfeksiyon kapılabilir.

    Eğer alerjik bir deri reaksiyonunuz varsa kortekosteroid içeren krem kullanın ve ağız yoluyla antihistamin alın. Böyle durumlarda doktorunuza başvurun.

    Kedi güvesi Tırtılı: Sıcakların iğneli böceği

    Bilinen en zehirli tırtılllardan olan kedi güvesi tırtılı, karaağaç, meşe ve çınar gibi ağaçlarda beslendiği sıcak Güney ülkelerinde bulunur. Zehir ise saçlarının arasındaki iğnelerde gizlidir.


    Kedi güvesi tırtılı sokmaları

    Kedi güvesi tırtılı soktuğunda dalgalar halinde şiddetli bir ağrı, kızarıklık, ateş, kusma ve kas krampları oluşabilir. Kopuk iğneleri seloteyp kullanarak çıkarın ve doktorunuzu arayın.


    Akrepler: Ölümcüldür!

    Bütün akrepler zehirli değildir fakat zehirli olanları ölümcüldür. Akrepler genellikle sıcak iklimlerde bulunur. Akrep sokmasının belirtileri acı, şişme, kaşıntı, kusma, artan terleme ve görme problemleridir. Hemen bir sağlık merkezine başvurmanız gerekir. Unutmayın, akreplerinin zehri hafife alınmayacak kadar tehlikelidir.

    At sinekleri: Acı verir.

    Bu ısıran sinekler bataklıklarda, ormanlarda ve diğer nemli bölgelerde yaşarlar. İltihaplanmayı önlemek için acıyan ısırık bölgesini alkolle temizleyin. At sinekleri karasineklerden daha büyüktür ve kanatlarında desen vardır.

    At sinekleri Tularemi adı verilen ve medikal bir dikkat gerektiren iltihaplı bakteri hastalığını bulaştırır. Bazı böcek spreyleri ve korumalı kıyafetler at sineğinden korunmaya yardımcı olabilir.

    Sivrisinekler Batı Nil virüsü ve Dang hastalığı gibi hastalıkları taşırlar.

    Sivrisinekler: Rahatsız etmekten çok daha ötedir.

    Sivrisinekler sadece sinir bozucu değildir. Isırılan bölgeyi kaşımak deri iltihaplanmasına neden olabilir.

    Ülkemizde de sık görülen sivrisinekler ayrıca, Batı Nil hastalığını, Dang virüsünü ve diğer hastalıkları bulaştırabilirler. Kendinizi sivrisineklerden korumak için böcek kovucu uygulayın ve dışarıya çıkarken korunmaluı kıyafetler giyin. Pencere teli kullanın ve bahçenizde ya da evinizin yanında bulunan su birikintisinden kurtulun.

    Karasinekler: Kirli ve Tüylü!

    Karasinek kirli bir böcektir. Vücudunda 1 milyondan fazla bakteri taşır. Bunlar yiyecekleri kirleterek bağırsak enfeksiyonlarını bulaştırabilirler. Bu sineklerden korunmak için yiyeceklerinizi ve çöplerinizi kapalı kaplarda ve kutularda saklayın. Ayrıca evinizde pencere teli kullanın.

    Karasinekler ısırmaz, fakat zararlı bakteri taşıyabilir.

    Kalorifer Böceği: Çirkin belalar

    Bunlar yalnızca çirkin ve sizi gecenin bir yarısı mutfağa kalktığınızda rahatsı eden yaratıklar değildir.

    Salmonella gibi hastalıkları taşır. Öldüklerinde cesetleri alerjik reaksiyonları ve astımı tetikler.

    Eğer ılık iklimli bir yerde yaşıyorsanız kalorifer böceklerinden kurtulmak zor olabilir. Böcek ilaçları, mutfağı temiz tutmak, duvarlardaki ve tabandaki delikleri ve boşlukları tamir etmek bu böceklerden korunmaya yardımcı olabilir.

    (Milliyet/30.05.2009)

  9. #178
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Sağlıklı mangal keyfi için ipuçları

    Yaz geldi, mangal sezonu açıldı. Eğer dikkatli pişirmez ve biraz da dikkatli yemezsek, mangal veya barbekü, sağlığımıza zararlı bir keyif haline gelebilir.

    Dr. Hasan İnsel

    Yaz geldi, mangal keyfi de başladı. Hafta sonu, ya da tatilde, pikniklerde, bahçede, mangal yapmak yazın tüm dünyada bir gelenek olmuştur. Memleketimizde bu gelenek biraz daha yaygınlaşmış ve otoyol kenarlarından, şehir içindeki parklara kadar da yayılmıştır üstelik. Hemen bütün mangalda et ve sucuk pişirenler birbirlerine “Aman dikkat et çok yeme kilo alırsın” veya “Aman kolesterolünü” unutma gibi uyarılar da yaparlar. Peki hiç düşündünüz mü acaba kilolar ve kolesterol dışında mangalda veya barbeküde açık ateşte pişen et veya benzeri besinleri pişirmenin sağlığımıza başka zararları da olabilir mi?

    Pişirirken dikkat

    Araştırmalar etlerin mangal veya ızgara üzerinde yanlış şekilde pişirilmesiyle iki değişik kanserojen (kansere yol açabilen) maddenin ortaya çıktığını gösteriyor. Bunlardan ilki heterosiklik aminlerdir bunlar etin çok pişmesi veya kömür ateşinde fazla yanması sırasında yüksek sıcaklıkta ortaya çıkarlar. Izgara sırasında oluşabilen ikinci kanserojen yan ürün ise polisiklik aromatik hidrokarbonlardır. Etlerin mangalda pişirilirken sağlığımıza zarar verici hale gelmesi iki şekilde olur:

    1.Izgara yapılan etlerin, kızgın kömüre damlayan yağların oluşturduğu zararlı duman içinde kalmasıyla.
    2.Izgara sırasında karararak yanan etin kendi içinde oluşan zarar verici maddelerle.

    Demek ki öncelikle etleri duman içinde bırakmamaya özen göstermek, ve bir de kapkara yakmamak gerekiyor sağlıklı mangal keyfi için.
    İşte daha sağlıklı mangal keyfi için bazı ipuçları:

    Etlerİ çok fazla pişirmemeye, yakmamaya ve pişen etlerin mangal üzerinde uzun süre kalmamasına dikkat etmeli. Burada eti yakmayalım derken dikkat edilmesi gereken çok önemli bir konu ise etin iç sıcaklığının muhakkak 70 derecenin üstüne çıkmasının gerekliliği. Ancak bu şekilde sağlığımıza zararlı organizmalar yok olabilir.

    Az yağlı etler seçilmeli veya etin yağları önceden alınmalı ki, kızgın zemine damlayan yağ miktarı azalsın.
    Izgarayı kömür veya ısı kaynağına yakın yerleştirmemeli, arada yeterli bir mesafe kalmalı. Bu sayede hem etlerin içleri de dışları da yanmadan, harsız ateşte pişer, hem de damlayan yağlardan çıkan duman, ete ulaşamadan havada dağılır.

    Etlerİ mümkünse marine edin. Araştırmalar özellikle sirke içeren malzemelerle pişirilen etlerde, kanserojen madde oluşumunun anlamlı ölçüde azaldığını gösteriyor, marine edici malzeme eti bu zararlı etkenlerden koruyor. Amerika’da yapılan bir araştırma, teriyaki sosu ile marine edilen ette, marine edilmemiş ete göre, 10 dakika içerisinde yüzde 45- 65 oranında daha az kanserojen madde oluştuğunu gösteriyor.

    Izgaralar temiz tutulmalı, üstlerindeki et ve yağ kalıntıları iyice temizlenmeli. Bunlar hem çabuk yanarak, hem de kömürün üstüne düşerek zararlı maddelerin çıkmasına neden olurlar.

    Ayrıca mangal mönüsüne etlerin yanına bol miktarda maydanoz, tere, roka, marul gibi koyu yeşil yapraklılar, söğüş domates ve salatalık gibi sebzeleri eklemeyi unutmayın. Bunlar hem etle birlikte alınan demirini emili-mini artıracak, aynı zamanda da aldığımız toksik maddelere karşı antioksidan özellik-lerini göstererek bunların vücuda daha az zarar vermesini sağlayacaktır.

    Diyetisyenimiz Müge Başer’in, mangalda pişenlerin kolesterol ve kalori değerleriyle ilgili anlatacakları var:

    Kolesterol açısından bakıldığında, 100 gram et (3 küçük boy pirzo-lada yaklaşık 100 gram kadar et vardır) olarak eğer dana etini tercih ederseniz ortalama 85 mg, koyun veya sığır etini tercih ederseniz 70 mg, tavuk veya hindi etinden ise 60 mg kadar kolesterol almış olursunuz. Çoğu kişi balık etinde kolesterol olduğunu aklına bile getirmez, ama vardır. Balıktaki omega 3 yağ asidinin yararı öyle çok ki, kolesterol miktarını unutturur. 100 gramlık yağlı bir balık 85 mg kadar kolesterol ihtiva ederken, yağsız balıklarda bu rakam 60 mg’lara inebiliyor. Yüksek kolesterol içeriğiyle ün salan karidesin, 6-8 tane orta boyunda yaklaşık 170 mg kolesterol vardır. 4 adet kokteyl sosiste 60 mg kadar kolesterol, bir mangal sucukta ise yaklaşık olarak 60-70 mg kolesterol bulunur.
    Mangalda pişirilenlerin kalori değerlerine gelince, 100 g yağsız et, ortalama 250 kalori değerindeyken, 100 g yağlı et veya sucuk ise 450 kaloriye kadar çıkabilmektedir. 100 gram tavuk eti ise 150-200 kalori civarındadır. 100 gram balık ise yağ miktarına göre 150-200 kalori civarındadır.

    (milliyet/02.06.2009)

  10. #179
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    Dalış kazalarına,boğulmalara karşı...


    Dalma ile ilgili iki ciddi problem:
    1- Barotravma (orta kulak ve akciğer barotravmaları) ve
    2- Dekompresyon hastalığıdır.

    1- AKCİĞER BAROTRAVMASI (=HAVA EMBOLİSİ) :

    İniş sırasında akciğerler basınç nedeniyle büzüşür (rezidüel hacme kadar). Akciğerlerin daha fazla sıkışması barotravmaya neden olur. Tüple dalan kişi derinde soluduğu havayı (örnek: dalgıç 30 metre derinlikte 6 litre hava soluduğunda, basınç yüzeydekinden 4 misli fazla olduğundan bu yüzeye göre 24 litre olacaktır) yukarı çıkarken dışarı vermelidir.
    Tüple dalan kişi, yüzeye çıkarken nefesini tutarsa HAVA EMBOLİSİ oluşur. Akciğer içindeki hava basıncı sabit kalırken, göğüs üzerindeki dış basınç hızla azalır. Akciğer içindeki hava hızla genişler, akciğerlerdeki alveoller yırtılır. Açığa çıkan hava kan dolaşımına karışıp damarlar içinde kabarcıklar oluşturur, bu duruma hava embolisi denir ve hayati tehlike oluşturur. Akciğer çıkış barotravmasına bağlı gaz embolisi 1 metre gibi sığ derinliklerden çıkışlarda da oluşabilmektedir.
    Tüpsüz dalış yapılıyorsa: dalgıç yüzeyde akciğerlerini tümüyle doldurup dalar ve çıkışta nefesini tutarsa akciğer embolisi oluşmaz.

    Belirti ve bulguları: birden ve şiddetli başlayan, keskin ve yırtılır tarzda bir ağrı, öksürme ile birlikte ağızdan köpüklü kan gelmesi, nabız hızlı ve zayıf, solunum hızlı ve yüzeyseldir, paralizi (=felç; çoğunlukla tek taraflı felç), gözbebekleri büyüklüğünde farklılık.
    İlkyardım: En kısa zamanda sağlık kuruluşuna götürülür. ABC kontrol edilerek ve devamlılığı sağlanarak.
    Acil Bakım: - % 100 oksijen verilir (geridönüşsüz rezervuarlı maske ile 15 litre)
    - Hasta sol yan tarafına yatırılır, baş vücuttan aşağıda olacak şekilde (aşağı yukarı 15 derece) yatak ayarlanır.
    - Damar açık kalacak şekilde serum bağlanır (% 0.9 NaCl, Ringer Laktat veya % 5 Dekstroz)
    - Yaşam bulguları ve bilinç durumu sık takip edilir
    - Mutlaka doktor ile iletişim kurulur.

    2- VURGUN
    (dekompresyon hastalığı, basınçlı hava hastalığı, Caisson hastalığı, dalgıç paralizisi, disbarizm) :
    Eğer bir dalgıç çok miktarda nitrojenin (havanın yaklaşık beşte dördü nitrojendir) vücudunda erimesine neden olacak kadar uzun süre deniz dibinde kalmışsa ve aniden su yüzeyine dönerse, vücut sıvılarında önemli miktarlarda nitrojen kabarcıkları oluşur. Bu kabarcıklar vücudun herhangi bir bölgesinde sayıları ve çaplarına bağlı olarak hasar oluştururlar, bu hasar genellikle kabarcıkların damarları tıkaması sonucunda görülür, ortaya çıkan tabloya ise vurgun denilmektedir.
    Belirti ve bulgular (Hava embolisi ve vurgun):
    1- Omuz ve dirsek eklemi gibi büyük eklemlerde ağrı
    2- Solunum güçlüğü, göğüs ağrısı, karnın alt kısmında ağrı, baş ağrısı
    3- Ciltte döküntü, soluk lekeler veya siyanoz ve ödem görülebilir
    3- Konuşma güçlüğü, bilinç düzeyinde bozulma, hatta bilinç kaybı,
    4- Görme bozukluğu, baş dönmesi
    5- Uyuşma, hafif felç veya komaya kadar giden ağır felç

    Sıklıkla hava embolisi ve vurgunu ayırt etmek güçtür. Genel bir kural olarak, hava embolisi yüzeye döner dönmez görülür; vurgun belirtileri ise birkaç saatten önce görülmeyebilir.
    İlkyardım:
    1- Kazazede sudan çıkarılır, ABC kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır
    2- Kişi sol yana yatırılır, baş vücuttan 15 derece kadar aşağıda kalacak şekilde yatak ayarlanır.
    3- En yakın basınç (dekompresyon) odasına veya hastaneye götürülür
    4- Yol boyunca kişini yaşam bulguları ve bilinç durumu kontrol edilir, sıcak tutulur.
    5- Bilinci açıksa ve kendi içebilecek durumdaysa alkol içermeyen (meyve suyu vb) içecekler verilir

    Acil Bakım(profesyonel bakım):
    1- Yukarıdaki işlemlere ilaveten kişiye geridönüşsüz, rezervuarlı maske ile % 100 oksijen verilir (10-15 litre)
    2- Ciddi yaralanması olan veya bilinci kapanmış ya da bilinç düzeyi bozulmuş olan hastaya damar yolu açılarak Ringer Laktat, % 0.9 NaCl veya %0.9 NaCl içinde % 5 Dekstroz içeren sıvılardan biri verilir
    Basınç odasına götürülmesinin amacı, vücudu yeniden yüksek basınçlı ortama alarak oluşan gaz kabarcıklarının yeniden çözülmesini sağlamaktır; böylece akciğerlerin içindeki ve dışındaki basınç eşitlenir. Daha sonra kontrollü bir şekilde yavaş yavaş basınç değişikliği yapılır.
    Bilgi için: Dalgıç yüzeye yavaşça çıkarılırsa, erimiş nitrojen dekompresyon hastalığını önlemeye yetecek bir hızla akciğerlerden atılır. Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri güvenli dekompresyon için özel bir çizelge hazırlamıştır. Bu çizelgeye göre 57 metre derinlikte 60 dakika kalmış olan bir dalgıç için dekompresyon programı aşağıdaki gibidir:
    15 metre derinlikte 10 dakika
    12 metre derinlikte 17 dakika
    9 metre derinlikte 19 dakika
    6 metre derinlikte 50 dakika
    3 metre derinlikte 84 dakika
    Böylece, sadece bir saatlik bir çalışma için derinde kalan dalgıcın toplam dekompresyon süresi yaklaşık üç saattir.

    Boğulmalarda ilkyardım:


    Yaşam için gerekli temiz havanın alınıp kirli hava olarak geri atılmasına solunum, çeşitli nedenlerle solunum durması haline de boğulma denir.
    Boğulma aşağıdaki durumlarda gerçekleşebilir:

    -Solunum yolu; bilinçsiz olarak dilin arkaya gitmesi, başın öne doğru bükülmesi, yabancı cisim, takma diş, ağızda biriken kanın solunum yolunu kapatması veya solunum yollarının yaralanması, ses tellerinin şişmesi gibi nedenlerle tıkanabilir.
    -Çeşitli zehirli gazlar, kafa yaralanmaları gibi nedenlerle santral sinir sisteminin çalışmasının yavaşlaması, suda boğulma ve iple boğulmalar v.b. nedenlerle solunum yavaşlayabilir veya durabilir.
    -Kalp durması, şok durumu, elektrik çarpması, karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle de solunum durabilir.
    -Göğüs duvarının delici cisimlerle yaralanmaları sonucu da boğulma olabilir.

    Boğulma belirtileri, boğulmanın derece ve şiddetine göre ikiye ayrılırlar.

    a. İlk Safhada Görülenler
    -Baş dönmesi ve halsizlik,
    -Nefes darlığı, -Nabız sayısının artması,
    -Kısmi bilinç kaybı, -Boyun damarlarında şişme,
    -Yanak ve dudaklarda morarma ile birlikte yüzde kızarma, kan toplanması.

    b. Sonraki Safhada Görülenler
    -Dudaklar, burun, kulaklar ve ayak parmakları mavimtırak gridir.
    -Solunum kesik kesiktir veya hiç yoktur.
    -Nabız yavaş ve düzensizdir.
    -Tam bilinç kaybı vardır.

    Boğulma anında ne yapılmalıdır?
    -Boğulmaya neden olan etken ortadan kaldırılır. (yabancı cisim, ağızda takma diş, sakız v.b)-Boyun, çene yere dik olacak şekilde, arkaya bükülür. Çene açılır, dil öne çekilir.
    -Ağızdan ağıza yapay solunum yapılır. Solunum yollarının açılması ilk üç dakika içinde yapılmalıdır, beyin daha fazla oksijensizliğe dayanamaz.

    Suda Boğulmada İlkyardım

    -Suda boğulma tehlikesi geçiren kişi karaya çıkarılıp, sırt üstü yatırılır
    -Yakası ve kemeri gevşetilir
    -Takma dişi çıkarılır
    -Ağzının içindeki yabancı cisimler temizlenir. Ağızdan ağıza yapay solunum yapılır. Soluk verdiği zaman kişinin başı yana çevrilmelidir. Bu hareket 5-6 kez tekrarlanır. Böylece; fazla su köpürerek dışarı çıktığı gibi kişiye yeterli solunum da yapılmış olunur
    -Daha sonra ıslak giysiler çıkarılıp, yaralı battaniyeye sarılır
    -Yutulan suyun çıkartılması için iki el ile yaralının karnı altından tutularak gövdesi yukarı kaldırılır. Bu suretle hava yolundaki suların boşalmasına yardım edilmiş olunur

    Ağızdan ağıza suni teneffüs metodu

    -Kişi düz bir yere sırtüstü yatırılır
    -Çenesi yukarı gelecek şekilde başı geriye çekilerek solunum yolları açılır
    -Ağız çevresi temizlenir
    -Çeneye bastırılarak ağzın açılması sağlanır, diğer el ile burun delikleri kapatılır
    -Derin nefes alınıp ağızdan ağıza dakikada 12-15 defa üflenir
    -Göğüs kafesinin yükselip, yükselmediği kontrol edilir
    -Solunum normale dönünceye kadar veya yaralı hastaneye ulaştırılıncaya kadar işleme devam edilir

    (milliyet/03.06.2009)

  11. #180
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Madde Madde Sağlık Kontrolü

    D Vitamini için saatlerce güneşde kalmayın

    Güneşin sıcak yüzünü göstermeye başladığı bu günlerde, tedbirlerimizi de almamız gerekiyor.

    Güneşin zararları kadar yararlarının da altını çizen Medical Park Sağlık Grubu Göztepe Hastane Kompleksi Dermatoloji Uzmanı Dr.Canan Savaş İyigün, özellikle eller, yüz ve kolların 15-20 dakika güneş alması sonucu vücudumuzun yeteri kadar D vitamini depolayabileceğini söyledi.

    "D vitamini için saatlerce güneşte kalmamız gerekmez"

    "İnsanlar güneşli dönemlerde kendilerini daha iyi hissederler. Güneşli havalar psikolojik rahatlama, canlılık getirir. O yüzden güneşi severiz" diyen Dr.Canan Savaş İyigün, "Özellikle de güneşin ve denizin olduğu bir yaz tatili hepimizi mutlu eder. Pozitif temas hoşlanılan bir duygudur. Güneş ışığının tende yaratttığı ısı da dokunma hissi verir ve bizi rahatlatır. Güneş ışınları özellikle D vitamini üretimi ve dolayısıyla kemiklerimiz üzerine etkilidir. Ancak güneşlenmenin bu faydası için cildin küçük alanlarının (yüz, eller,kol gibi) kısa süreli güneşe maruziyeti (15-20 dakika) yeterlidir. Ayrıca D vitamini doktor kontrolunde ek olarak da kolaylıkla alınabilir. Bu nedenle çocuk ve yaşlılar için daha da önemli olan D vitamini yapımı için saatlerce güneşte kalmamız ve derimizin zarar görmesi gerekmez" diye konuştu.

    "Güneş ışınları sedef ve ekzemaya iyi gelir"

    Yapay ve doğal güneş ışınlarının sedef ve ekzema gibi bazı deri hastalıklarının da iyileştirilmesinde yardımcı olduğunun altınızı çizen Dr.Canan Savaş İyigün, "Bu amaçla kullanımı da mutlaka doktor kontrolunde olmalıdır. Uzun vadede yan etkiler oluşturabilir. Sedef ve ekzema hastaları mutlaka doktor kontrolünde ne kadar ve hangi zaman aralığında güneşleneceğini doktora danışmalıdır. Güneş ışınlarının yan etkileri bronz tenin cazibesine kapılıp fazla dikkate alınmamakla birlikte bazen çok ciddi sonuçlar oluşturabilir. Güneşin bazı yan etkileri hemen ortaya çıkar. Özellikle beyaz tenli kişilerde dikkatsiz güneşlenmeler sonucu güneş yanıklarına sık rastlanır. Güneşe hassasiyet yaratan bazı ilaçların (doğum kontrol hapları gibi) kullanımı bir takım reaksiyonlara neden olabilir. Yine bazı deri hastalıkları güneşle şiddetlenebilir" dedi.

    "Uzun vadede güneş gözde katarakt ve deri kanserine neden olur"

    "Uzun vadede güneş; ciltte kırışmalar, renk değişiklikleri, deri kanseri öncüsü bazı deşiğiklikler ve çeşitli deri kanserleri, gözde katarakt oluşumu gibi zararlı etkiler yapar" diyen Dr.İyigün, şöylekonuştu :"Ultraviyole ışınları etkisiyle serbest radikaller oluşmakta bunun sonucunda hücre çekirdeğinde kalıcı degişiklikler meydana gelmektedir. Güneş ışınları içinde yeralan ultraviyole A ve B zararlı etkilerden sorumlu ışınlardır. Ultraviyole A (UVA) ;Düşük enerji seviyesine sahiptir. Güneş allerjilerine sebep olur. Camdan geçebilir. Tüm yıl boyunca kapalı havalarda ve binaların içinde de etkilidir. Ultraviyole B (UVB); Yüksek enerji seviyesine sahiptir. Güneş yanıklarından sorumlu morötesi ışınlardır. Camdan geçemez. Yazın daha fazla etkilidir."

    "Güneşten korunma çocukluk çağında başlamalı"

    "Kişilerin çoğu yaşam boyu güneşe maruziyetin yüzde 50-80'ini 18 yaşından önce tamamlar"diyen Dr.Canan İyigün, "Cilt kanseri gelişmesinde tüm yaşam boyunca maruziyetin yanısıra su kabarcığı oluşturacak kadar şiddetli güneş yanıklarının sayısı da önemlidir. Bu nedenlerle çocukların güneşten korunması çok önemlidir. Özellikle açık tenli kişiler güneşin zararlı etkilerinden daha fazla etkilenirler ve yan etkiler de daha fazla görülür. Bu kişilerin daha dikkatli olması gerekir" dedi.

    (Hurriyet/04.06.2009)

+ Konuyu Yanıtla
18 / 25 Sayfa İlkİlk ... 8910111213141516171819202122232425 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.