+ Konuyu Yanıtla
10 / 25 Sayfa İlkİlk 1234567891011121314151617181920 ... SonSon
91 den 100´e kadar toplam 249 ileti bulundu.

Konu: Madde Madde Sağlık Kontrolü

Madde  Madde Sağlık Kontrolü Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #91
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Yağlarınızla üç koldan savaşın...

    Milliyet/19.02.2009

    Eğer metabolik hızınız yavaşsa yediklerinize daha fazla dikkat etmek zorundasınız. Bugün, keyif aldığınız yiyeceklerden mahrum kalmadan yağlanmayı en aza indirmenizi sağlayacak üç stratejiyi ele alıyoruz

    Dilara Koçak

    Şişmanlamak zayıflamaya göre daha kolay. Eğer bir de metabolik hızınız yavaş ise yani “kaşıkla verip kepçe ile geri alan” grubunda iseniz yediklerinize ve genel yaşam şeklinize herkesten daha fazla dikkat etmek zorundasınız.
    Alışveriş merkezleri, marketler, sokak satıcıları, televizyon reklamları, bol ikramlı dost sohbetleri, televizyon karşısı atıştırmalar, her gün kolayca erişilebilen birbirinden lezzetli yiyeceklerle ayda 1 - 2 kilo yılda 10 -12 kilo almak hiç şaşırtıcı değil.

    Her gün sadece 200 kalori fazla yemek, yılda 72 bin kalori yapıyor. 7000 kalori 1 kg yağ depoladığına göre her gün 200 kalori fazla yemek, yıl sonunda 10 kg yağlanmak anlamına geliyor.

    Eş zamanlı olarak güvenli ve yürüyüşe uygun kaldırımları olmayan yollar, uzaktan kumandalı televizyonlar, asansörler ve otomatik garaj kapısı kumandalarıyla neredeyse egzersizi de hayatımızdan çıkardık. Kendimizi stresli, izole edilmiş veya yalnız hissettiğimiz zamanlarda ise rahatlamak için yemeğe başvurmayı öğrendik.

    Egzersiz sağlıklı bir vücut ağırlığını korumanın temel anahtarlarından biri olduğu için bu yazıyı okuyan atletik kişilerin çoğunun ciddi kilo sorunları yoktur. Ama birçok kişi zayıf kalma savaşı veriyor ve hepinizin 10 kilo verse daha sağlıklı olacak bir tanıdığı, bir ebeveyn, çocuk, eş veya arkadaşı vardır.

    Bugün yağlanmayı en aza indirgemede ve istenen yağ kaybını optimize etmede keyif alınan yiyeceklerden mahrum kalmadan etkili olabilecek üç stratejiden bahsediyoruz:


    STRATEJİ 1 - Kalsiyum tüketiminizi artırın

    1988’de araştırmacılar kalsiyumun tansiyona etkilerini araştıran bir çalışmanın sonuçları karşısında şaşırdılar. Günde iki fincan yoğurt yemek daha düşük bir tansiyona katkıda bulunmakla kalmıyor, 12 ayda 5 kilo verilmesine de katkıda bulunuyordu. Hem de katılımcılara kilolarını korumaları söylendiği halde. Bu bulgu daha fazla araştırmayı tetikledi. Bugün biliyoruz ki:

    - Hücrede bulunan kalsiyum yağ depolanmasını düzenliyor.
    - Kalsiyum açısından zengin bir beslenme karın bölgesinde yağ kaybına katkıda bulunuyor.
    - Kalsiyum açısından zengin bir beslenme orta yaştaki kilo alımını en aza indirgemeye yardımcı olabiliyor.
    - Günde 3 ila 4 porsiyon kalsiyum açısından zengin süt ürünü tüketmek daha az süt ürünü içeren diyetlere göre daha fazla yağ ve daha az kas kaybı ile sonuçlanıyor. 12 haftalık bir kilo verme çalışmasında günde 3 fincan yoğurt yiyenler kalsiyum supleman ilaveli diyet yapanlardan yüzde 60 daha fazla yağ kaybettiler. (Sütteki yüksek kaliteli protein gibi başka bileşenler bu yağ yakma etkisini sürdürürken kasın korunmasını da sağlar.)

    Gittikçe artan şekilde kanıtlar, günde üç ila dört defa kalsiyum açısından zengin süt ürünleri tüketmenin günde 100 kaloriye denk yağ yakılması veya yılda yaklaşık 5 kilo yağ yakılması demek olduğunu gösteriyor. Kalsiyumu süt ürünü olmayan besinlerden de sağlayabilirsiniz (brokoli, kalsiyum açısından zenginleştrilmiş portakal suyu, suplemanlar) ancak süt ürünlerinden (tercihen az yağlı) alınan kalsiyum en etkilisi.

    Eğer bu kadar çok yoğurt veya süt tüketmek-ten kaçınıyorsanız sabahları tahıl gevreğinizi az yağlı sütle yiyebilir, öğleden önce veya akşamüstü az yağlı yoğurt tercih edebilirsiniz.
    Başka seçenekler arasında 2 dilim az yağlı peynirden bir sandviç, sütle pişmiş yulaf ve hatta egzersiz sonrası kendinize gelmek için iyi bir protein karbonhidrat dengesi sağlayan tarçın ilaveli süt olabilir.
    Kalsiyum açısından zengin diyetlerin sadece kilo idaresinde değil tansiyonu düzenlemek ve kemikleri güçlü tutmadaki faydalarını göz önüne alınca sağlığınıza nasıl bir iyilik yaptığınızı anlayacaksınız. Kalsiyum açısından zengin süt ürünleri tüketmenin püf noktası, kalorilerin günlük kalori tüketiminizin sınırları içinde kalıp aşırı olmadığına dikkat etmek. Yani litrelerce süt içip yağ kaybetmeyi beklemeyin.

    STRATEJİ 2 - Kahvaltı edin

    Yetişkinlerin yüzde 40’ı haftada en az dört kez kahvaltıyı atlıyor. Kahvaltıyı atlamak daha az kalori almak için iyi bir yol gibi gözükse de kahvaltı atlayanlar genelde kahvaltı edenlerden daha kilolu. İnsanlar normalden daha büyük bir kahvaltı edince gün sonunda neredeyse 100 kalori daha az tüketmiş oluyorlar. Bu nedenle kahvaltı etmek kilo idaresinde büyük fark yaratan bir strateji (spor performansından hiç etkilenmeden). 15 kilo ve daha fazlasını veren ve koruyanların yüzde 97’si artık kahvaltı ediyorlar. Neyin işe yaradığını biliyorlar...

    STRATEJİ 3 - Daha fazla lif ve tahıllı besin yiyin

    Doyurucu olan besinler (iştahı azaltmanıza neden olacak kadar sizi doyuranlar) ya protein açısından (et, balık, tavuk) ya da lif açısından zengindir (tam tahıllılar, sebze ve meyveler). Proteinin genelde doymuş yağ ile beraber geldiğini (yağlı peynir, et vs) ve yağlı yiyeceklerin aşırı kalorilerinin kolayca kilo aldırdığını düşünürsek, açlığımızı gidermek için lif açısından zengin besinlere yönelmek akıllıca olabilir.

    Lif açısından zengin yiyecekler hacimli olma eğilimindedir; hacim tokluk sağlar. Bir güveç yemeğinin kalori içeriğini hacimli sebzeler ekleyerek (mantar, kereviz, biber) yüzde 30 azaltabilirsiniz ve insanlar farkı anlamadan daha az kalori alırlar. Lifli ve su içeriği çok besinler tüketmek daha az kalori almanıza yardımcı olur. Bu daha fazla meyve, sebze, çorba, fasulye, bakla, kepekli gevrek ve tam tahıllı gevrek anlamına gelir.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu yargıtay kararı ara
    Madde  Madde Sağlık Kontrolü konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #92
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Kulak ağrısını hafife almayın...

    Star/21 Şubat 2009

    Kış aylarında artan kulak enfeksiyonu tam tedavi edilmediği takdirde menenjite ve beyin apsesine yol açabiliyor.

    Mevsime bağlık olarak orta kulak enfeksiyonlarının Kış aylarında artığı, bu hastalığın tam tedavi edilmediği durumlarda yaşamı tehlikeye sokabilen menenjite ve beyin apsesine yol açabildiği belirtildi.

    Kayseri Özel Tekden Hastanesi KBB bölümünden Op. Dr. Mehmet Türkay, orta kulak iltihabıyla başlayan menenjit hastalığının kış aylarında özellikle dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirtti. Orta kulak enfeksiyonunun hafife alınmaması gerektiğini belirten Op. Dr. Mehmet Türkay, "Bu aylarda orta kulak enfeksiyonları oldukça artar. Kulak ağrısı ile başlayan bu enfeksiyonları vatandaşlarımız geçiştirmesinler. Çünkü kulak enfeksiyonlarının akabinde iyi tedavi edilmediğinde menenjite, beyin apsesine kadar giden insan hayatını tehlikeye atacak derecede ileri derece enfeksiyonlara neden olan durumlarla karşılaşılabilir." dedi.

    Türkay, özellikle kulak ağrısı başladığında mutlaka KBB hekimine görünmek gerektiğini vurgulayarak, "Orta kulakta yerleşen mikrop doğuştan küçük açıklar vasıtası ile beyin zarına yerleşip menenjit, oradan da beyin dokusuna geçip ileri derece hastalıklarına yol açabilir. Bunun yanısıra akıntılı kulakları mutlaka tedavi etmek gerekir. Tedavi olunmadığı taktirde menenjit, beyin apsesi, şiddetli baş dönmesi, yüz felci gibi daha kötü sonuçlar doğurabilecek enfeksiyonlar gelişebilir." diye konuştu.

    Çocukluk yaş grubunda menenjite yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirten Türkay, "Zaman zaman KBB kliniklerine hastalar menenjit nedeni ile getirilmekte, hastalığın kaynağına bakıldığında da genelde orta kulak enfeksiyonları olmakta. Menenjitte o yüzden orta kulak enfeksiyonundayken hastalığı tedavi etmek lazım. Çünkü menenjit bilindiği gibi iyileşse de, vücutta bazı sakatlıklar bırakan bir hastalıktır. Bu yüzden olay daha ortakulak enfeksiyonu halindeyken bir hekim önerisiyle tedavi edilmesi lazım." dedi.

  4. #93
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Hareketsizlik ölüme götürüyor!!!

    Star/ 23 Şubat 2009 Pazartesi

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde masa başında yerinden kalkmadan 11 saat sürekli ders çalıştığı için geçirdiği akciğer embolisi nedeniyle hayatını kaybeden genç doktoru hatırlatarak, hareketsiz kalınmamasına vurgu yaptı. Hareketsizliğin günümüz insanının en önemli sorunlarından biri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Küçükusta, “Her işimizi oturduğumuz yerden halledebiliyoruz artık. Ne bankaya gidiyoruz ne postaneye ne vergi dairesine ne de çarşıya pazara. Gideceğimiz yerlere de hep arabayla gidiyoruz” dedi.
    HAREKET ETMEK HER DERDE DEVA

    Hareket etmenin kalp hastalıklarından akciğer hastalıklarına, sindirim şikâyetlerinden, hipertansiyona, damar setliğinden şeker hastalığına kadar pek çok rahatsızlığın başta gelen ilacı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, “Birçok araştırma, düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerde kanserlerin bile az görüldüğünü gösteriyor” diye konuştu. Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan birinin de akciğer embolisi olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükusta şunları söyledi:

    “Bu ölümcül hastalık bacak toplardamarlarında oluşan pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkıyor. Peki pıhtı nasıl oluşuyor? Bacak toplardamarlarında pıhtı oluşumunu kolaylaştıran üç önemli faktör var: Kanın damarlarda birikmesi, damar duvarının zedelenmesi ve kanın koyulaşması. Uzun süre hareket etmeden oturmak kan akımının yavaşlamasına ve kanın bacak toplardamarlarında birikmesine sebep olur. Hem uzun süreli oturmak ve hem de bacakların sarkıtılması toplardamarlardaki kan akımının yavaşlatarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Bacak damarlarında oluşan pıhtılar buradan koparak akciğer damarlarını tıkarlar ve akciğer embolisi adı verilen tablo ortaya çıkar. Bir de bu duruma kolaylaştırıcı risk faktörleri eklendiğinde, pıhtı oluşumu kaçınılmaz olur. Yaşlılar, şişmanlar, gebeler, doğum kontrol hapı kullanan hanımlar, sigara tiryakileri, varisleri olanlar, kalp hastaları ve yakın zaman önce ameliyat geçirmiş kişilerde pıhtı oluşma riski çok daha yüksektir.”
    ANİ BAŞLAYAN NEFES DARLIĞI YA DA ÇARPINTI BELİRTİLER ARASINDAProf. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin belirtilerinin tıkanan akciğer damarının büyüklüğüne göre farklı olduğunu belirterek

    “Pıhtı çok büyük ise kişi aniden fenalaşıp daha ne olduğu anlaşılamadan ölebilir. Daha küçük pıhtılar ise, ani başlayan nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, öksürükle kan tükürülmesi, çarpıntı, ateş, sıkıntı hissi gibi değişik belirtilere neden olurlar” dedi. Akciğer embolisinin tanısının tipik durumlarda çok kolay olduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, “Akciğer röntgeni, sintigrafi, spiral tomografisi, kanda D- dimer yüksekliği, bacak toplardamar ultrasonografisi en çok başvurulan tanı yöntemleridir” diye konuştu.
    “AKCİĞER EMBOLİSİ ACİL BİR DURUMDUR, HEMEN TEDAVİ EDİLMELİ"

    Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin acil bir durum olduğunu ifade ederek “Hemen tanınıp tedavi edilmezse, ölümle sonlanabilir. Tedavi heparin yani kanı sulandıran ve yeni pıhtı oluşumunu önleyen veya pıhtı eriten ilaçlarla yapılır” dedi. Pıhtı oluşumunun nasıl önleneceğine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Küçükusta şöyle devam etti:

    “Akciğer embolisi yaşlılarda önemli bir ölüm nedeni olan, ancak önlenmesi de mümkün olan bir hastalıktır. Yüksek riskli hastalara kanı sulandıran ilaçlar verilmesi gerekirken, pıhtı oluşumu bakımından risk altında olan kişiler şu önerilere dikkatle uymalıdır:
    -Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapın

    -Oturduğunuz zaman bacaklarınızı sarkıtmayın, yükseğe koyun

    -Bacaklarınıza kan dolaşımını artırıcı egzersizler uygulayın

    -Çok sıkı çoraplar ve jartiyer kullanmayın

    -Hareketsiz olarak uzun süre ayakta kalmayın.

    -Uzaktan kumandayı mümkün olduğunca az kullanın

    -Bol sıvı alın. Sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durun.”

  5. #94
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Stresin kontrolü elinizde!!!

    Hurriyet/24.02.2009


    Günlük yaşam koşulları, yaşanan iş stresi, trafik gibi birçok unsur, stresin modern hayatın kaçınılmaz bir parçası haline gelmesine sebep oluyor… Yaşanan stresten ise kurtulmak sanıldığı kadar zor değil

    Yaşantımızda dikkat edeceğimiz ufak detaylar daha stressiz bir hayat için yeterli… Önemli olan stresin kaynağının bulunup hayatın diğer alanlarından en kısa sürede uzaklaştırılması… Kaliteli bir yaşama sahip olabilmenin yolunun stresle başa çıkabilmeyi öğrenmekten geçtiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz stresi, sebeplerini ve baş etmenin yollarını şöyle anlatıyor.

    Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, hayat kalitemizi düşüren stresten kurtulmak için günlük yaşamımızda uygulayabileceğimizi küçük değişikliklerin büyük faydası olabileceğini açıklıyor. Öncelikle hayatımızda strese yol açan durumların bir listesini çıkarmamız gerektiğini belirten Dr. Yavuz, bu listeyi kontrol edebildiğimiz ve kontrol edemediğimiz olaylar şeklinde ikiye ayırmamızı öneriyor. Dr. Yavuz, kontrol altına alınan stresin üstesinden gelmenin daha kolay olacağını sözlerine ekliyor.

    İş hayatında strese karşı alınacak önlemler nelerdir?

    Dr. Yavuz, özellikle iş hayatında alınacak önlemlerden bazılarını şöyle sıralıyor:

    - Randevularınız arasında zaman bırakın. Randevularınızı birbiri ardına gelecek veya o zaman diliminde daha fazla iş yapmanız için zaman kalacak şekilde organize etmeyin.

    - Yapmanız gereken bir iş için zaman ayarlaması yaparken kendinize ekstra süre bırakın. Bu şekilde iş umduğunuzdan uzun sürerse veya hata yaparsanız telafi edecek zamana sahip olursunuz.

    - Stresli işlerin organizasyonunu bir araya sıkıştırmayın. Örneğin işte yoğunsanız aynı gün arkadaşlarınızı akşam yemeğe davet etmeyin.

    - Yapabileceğinizden daha fazlasını yapma sözü vermeyin. "Hayır" demeyi öğrenin.

    - İhtiyaç duyduğunuzda arkadaşlarınızdan, ailenizden ve iş arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin.

    Stresin etkilerini nasıl azaltırsınız?
    Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, gevşemeyi öğrenmenin ve fiziksel egzersizi yaşamın bir parçası haline getirmenin stresin etkilerini azaltmanın iki önemli yolu olduğunu belirtiyor. Dr. Yavuz, stresli olduğunuz zaman sırt ve boyun bölgenizdeki gergin kaslar baş ağrısına neden olabilir veya baş ağrısına eşlik edebilir açıklamasını yapıyor. Dr. Yavuz ayrıca, "Gevşemeyi öğrenmek, stresi baş ağrısına neden olmadan önce gidermeyi veya baş ağrısının yarattığı rahatsızlığı azaltmayı sağlayabilir" diyor.

    "Kaslarınızı rahatlatma, derin nefes alma ve meditasyon", yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda bu üç yöntemin de stresten kurtulmayı sağladığının kanıtlandığını belirten Dr. Mehmet Yavuz, başvurabileceğimiz pek çok rahatlama tekniğinin bulunduğunu sözlerine ekliyor.

    Stresten kurtaracak teknikler
    Dr. Yavuz, pek çok insanın strese kasılmak suretiyle tepki verdiğini açıklıyor. İnsanların verdikleri tepkinin genel olarak farkında olmadıklarını belirten Dr. Yavuz, kasları rahatlatmanın, kasların gergin olması ve rahatlamış olması durumundaki farkı hissetmeye yardımcı olacağını da sözlerine ekliyor. Dr. Mehmet Yavuz stresten kurtulmak için uygulayabileceğimiz basit teknikleri şöyle sıralıyor:

    - Derin Nefes Alın
    Sırtınız dik olarak oturun veya ayakta durun. Yavaş ve derin derin nefes alın. Havanın vücudunuza dolması ile birlikte karnınız şişecektir. Nefes alışınızı hissetmek için elinizi karnınıza koyun. İçinizi mümkün olduğunca havayla doldurduktan sonra birkaç saniye süreyle nefesinizi tutun. Şimdi bir mum üflüyormuş gibi nefesi dudaklarınızın arasından verin. Nefesin vücudunuzdan dışarı çıkarken hissettiğiniz duygu üzerinde yoğunlaşın. Bu işlemi dört-beş kez tekrarlayın ve sonra da birkaç dakika sakince oturun. Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

    - Hobilerinizi günlük hayatınıza dahil edin
    Sevdiğiniz işlerle uğraşmak stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır. Nelerden hoşlandığınıza karar verin ve bu şeyleri düzenli olarak yapmaya çalışın.

    - Küçük egzersizleri hayatınıza katın
    Daha önce düzenli egzersiz yapmadıysanız yavaş yavaş başlayıp giderek seviyesini arttırabilirsiniz. Egzersize, arabanızı gideceğiniz yerin uzağına park etmekle, asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmakla başlayabilirsiniz.

    - Yaşamınızı daha aktif bir hale getirin
    Evde bahçe veya ev işleri ile uğraşın. Kısa bir yürüyüş bile stresle baş etmenizde oldukça yardımcı olacaktır. Daha aktif olmak için neler yapabileceğinizin listesini yapın. Her hafta veya iki haftada bir listenize yeni şeyler ekleyin.

  6. #95
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Yutulan hapı sakın çiğnemeyin!!!

    Bugun/25.02.2009

    İşte hapın çiğnenmesinin ölüme kadar varan tehlikeleri...

    Yutularak alınması gereken hapların çiğnenerek kullanılmasının, içindeki etken maddenin vücuda hızlı yayılması nedeniyle farklı yan etkilere, hatta zehirlenmelere neden olabildiği bildirildi.

    Konya Eczacılar Odası Başkanı Harun Kızılay, ilaçların içeriğine göre her birinin farklı kullanım şekilleri olduğunu söyledi. Kızılay, "Bazı ilaçlar dil altı, bazıları çiğnenerek, bazılarının da parçalanmadan yutulması gerekiyor. Bazıları da suda eritilerek içilmeli. Ancak birçok hasta buna dikkat etmiyor'' dedi.

    Kızılay, parçalanmaması gereken hapların çiğnenerek alınmasının hastaya fayda yerine zarar verebileceğini vurgulayarak şunları kaydetti:

    ''Tablet halinde, üzeri koruyucu ile kaplı olan ilaçlar kesinlikle kırılmamalı, çiğnenmemeli. Bu noktada vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Örneğin yutulduğunda sadece bağırsakta çözülebilen ilaçlar var, çiğnenerek içilince, ince bağırsağa ulaşmadan etken madde yayılıyor, dolayısıyla boşa içiliyor.''

  7. #96
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Maden suyunda bilinmeyen mucize...

    A.A/26 Şubat 2009

    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Uluslararası Tıbbi Hidroloji ve Klimatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, spordan önce ve sonra içilen maden suyunun, vücudun su kaybını önlediğini bildirdi.

    Prof. Dr. Karagülle, yaptığı açıklamada, maden suyunun Avrupa ülkelerinde sofra suyu olarak kullanıldığını, bunun nedeninin yemeklerle alınamayan bazı minerallerin maden suyuyla alınabilmesi olduğunu söyledi.

    Türkiye'de çıkarılan maden sularının, içerdikleri mineraller sayesinde yüzyıllardır insanlara şifa dağıttığını vurgulayan Karagülle, şöyle devam etti:

    “Maden suyunun, minerallere bağlı etkilerin dışında, bazı hastalıklardaki terapotik yararları da söz konusudur. Maden suyu, böbreklerde ve idrar yollarındaki taş oluşumunu önler ve iltihabı geriletici etki gösterir. Safra kesesi tembelliğinde yararlıdır. Pankreas fonksiyonlarını da destekler. Kronik mide mukozası iltihabında veya mide asidi fazlalığında yüksek bikarbonat içeren maden suları faydalıdır. Maden suyu, sindirim sisteminde de önemli etkileri olmakla birlikte kabızlığa da iyi gelir.”

    HER ALANDA VE HER YAŞTA MADEN SUYU

    Maden suyunun çocuk mamasında bile kullanılabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Karagülle, şunları kaydetti:
    “Maden suyu bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta rahatlıkla kullanılabilir. Bebeklerde anne sütü vazgeçilmez besin ve sıvı kaynağıdır. Bunun yanında ek beslenmeye geçildiğinde, mamalar maden suyuyla hazırlanırsa ideal bir mama karışımı olacaktır.

    Ayrıca spor yapan insanlarda görülen kilo kaybı, tamamen su kaybıyla orantılıdır. Bu nedenle spordan önce ve sonra içilen maden suyu, vücudun su kaybını önleyecektir. Bununla birlikte sıcak günlerde meydana gelebilecek su kaybı, maden suyuyla ideal şekilde önlenecektir.”
    Özellikle çalışan kişilere, kahve ve çay yerine maden suyu içmeleri tavsiyesinde bulunan Karagülle, “Sabah işe başlayan bir kişi, içinden kabarcıklar çıkan bir bardak soğuk maden suyuyla güne daha dinç ve enerjik başlayabilir” dedi.

    Maden suyunun cilde de çok faydalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karagülle, “Maden suyu içildiği sürece, cilt pörsük, yorgun ve solgun görünmeyecektir. Maden suyu sadece içildiğinde değil, sürüldüğünde de cildi canlandırır ve gençleştirir” diye konuştu.

  8. #97
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Cilt dostu havuç...

    Hurriyet/27.02.2009

    Sağlıklı, parlak ve canlı bir cilt için A vitamini deposu olan havucu bol tüketmelisiniz.

    Çıtır çıtır, yemesi kolay ve lezzetli havuçlar aynı zamanda birer A Vitamini deposudur. Göz sağlığınıza faydalı olduğu zaten bilinmekte olsa da, içerdiği antioksidanlar sayesinde cildinize çok fazla yararı bulunduğu pek bilinmemektedir. Cilt yüzeyinin PH dengesini korumasını sağlayan havuç, cildi hafif asitli hale getirerek korur. Normal ve sağlıklı bir cildin kimyasal bileşimi hafif asittir. Bu sayede ciltte bulunan bakteri istilasının son bulmasına faydalı olur.

    A Vitamini desteği yanında, havuç ayni zamanda beslenme stilinizin en önemli besinlerinden biri olabilir. Fazla yağ tüketen bir vücut cildinizdeki tüm nemi emer, kırışıklıklar ve çizgilerin saklanacak bir yeri kalmamasına neden olur.

    Cildinize sadece su içerek yardımcı olmanız bir yere kadar fayda etse de, ideal olarak 5,4 ile 5,9 arasında sayılan PH dengesini havuç ile korumanız mümkündür. Bu aralık dışında oluşan bir PH dengesi, cildin normal fonksiyonlardan, bakterilerle savaş ve kendi hasarını gidermesi maddelerini zora sokar.

    Yapılan bir çalışmaya göre, sadece erkeklerde, kalsiyum ve beta kriptoksantin gibi maddeler cildin asidik değerini etkileyebilmektedir. Araştırmacılar cinsiyetler arasındaki hormonsal faklılıklardan dolayı, bazı besinlerin, erkeklerin cildini etkilerken kadınların cildini etkilemediğini belirtmişlerdir.

    Doğru şekilde ve doğru zamanlarda alınacak antioksidanlar sayesinde cildinize canlılık kazandırabilirsiniz

  9. #98
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Besin zehirlenmesine karşı hangi önlemleri almalısınız?

    Milliyet/27.2.2009

    Besinlerin uygun ortamlarda saklanmaması, yeterli derecede pişirilmemesi ve hazırlanmaları sırasında hijyen kurallarına uyulmaması, besin zehirlenmelerine yol açıyor. İşte hayat kurtaran önlemler...

    Amerikan Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Emin Yekta Kişioğlu, çok şiddetli enfeksiyonlarda bağırsak delinmesine kadar gidebilecek komplikasyonların gelişebileceğini söylüyor.

    Besin zehirlenmesi nasıl olur?
    Besin zehirlenmesi bakteri, virus veya kimyasal toksinlerle kontamine olmuş veya temas etmiş besinlerin alınması ile gerçekleşen, kusma, ishal karın ağrısı ateş gibi belirtilerle seyreden hastalığa denir.

    Besin zehirlenmesine neden olan nedir?
    Besinler, temiz koşullarda ve uygun ortamlarda saklanmamaları, hazırlanmaları sırasında kişilerin ellerindeki mikropların bulaşması, yeterli derecede ısı ile pişirilmemeleri veya servis sırasındaki koşulların temiz olmamasından dolayı, mikroorganizmalar tarafından kontamine olurlar (kirlenirler). Bu durumda tüketilen besinlerin içindeki mikroorganizmalar veya bazı besinlerdeki kimyasal toksinler, sindirim sisteminde çeşitli yollarla hasara yol açarak zehirlenmeyi oluştururlar.

    Hangi besinler zehirlenmeye daha çok neden olur?
    Hemen hemen temiz koşullarda bulunmayan her besin zehirlenmeye neden olabilir. Ancak en sık zehirlenme salata, et, yumurta, kümes hayvanları, süt ürünleri ve kontamine su ile olur.

    Besin zehirlenmesi nasıl belirtiler gösterir?
    Bulantı, kusma, ateş, karın ağrısı ve ishal görülen belirtilerdir. Nadiren de olsa, sindirim sistemi belirtileri olmaksızın felç, hafıza kaybı, baş ağrısı, hepatit, menenjit ve düşük görülebilir.

    Besin zehirlenmesinde ilk olarak yapılacaklar nelerdir?
    Yukarıda saydığımız sindirim sistemi belirtileri olan hastalar öncelikle etraflarındaki kişilere de hastalığı bulaştırmamak için tuvalet ve el temizliklerine çok dikkat etmelidirler çünkü bu mikroorganizmaların çoğu dışkı yoluyla yayılabilir. Belirtiler görüldüğünde, bol sıvı ve su içilmelidir. Besin zehirlenmesi genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden düzelebilen bir durumdur. 2-3 gün içinde düzelme belirtisi yok ise mutlaka doktora başvurulmalı, doktora başvurmadan herhangi bir ilaç alınmamalıdır.

    Besin zehirlenmesinin doğurabileceği sonuçlar nelerdir?
    Kusma ve ishal gibi sindirim sistemi belirtileri dışında, sinir sistemini de etkileyen besin zehirlenmesi türleri az da olsa vardır. Ayrıca Hepatit ve Üre’ye neden olabilen mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bazen ishal, dizanteri şeklinde yani kanlı ve mukuslu olabilir. Çok şiddetli enfeksiyonlarda bağırsak delinmesine kadar gidebilecek komplikasyonlar gelişebilir.

    Besin zehirlenmesinden korunmak için nelere dikkat etmek gerekir?
    Yiyecek alırken;
    a. Donmuş bile olsa pişmemiş besin ile yan yana olan pişmiş besinleri tüketmeyin.
    b. Hasarlı hiç bir konserve besini almayın.
    c. Buzdolabında olmayan hiçbir kırmızı ve beyaz eti almayın.

    Saklama;
    • Et ve balıkların diğer besinlerle temasını plastik kap veya ambalaj kullanarak önleyin.
    • Bozulabilecek besinlerin alındıktan sonra 1 saat içinde tekrar buzdolabına konması gerekir.
    • Buzdolabı içi 0-4 derece, buzluk ise -18 derecede tutulmalıdır.
    • Beyaz ve kırmızı etler, 48 saat içinde pişirilmeyecek ise dondurulmalıdır.
    • Balıklar 48 saat buzdolabında saklanabilir.
    • Yumurtaları buzdolabının kapağında (yeterli soğukluk olmayabilir) saklamayın.
    • Pişirilmiş yiyecekleri 2 saat içinde buzdolabına koyun.
    • Yemekleri ikinci kez yerken 74 derecede az ısıtın.

    Yemek Hazırlama;
    • Yemek hazırlamadan önce ve çiğ et, balık ve yumurta elledikten sonra mutlaka ellerinizi sabunla yıkayın.
    • Donmuş et veya balıkları oda sıcaklığı yerine buzdolabında veya mikrodalgada çözün. Marine işlemini de oda sıcaklığı yerine buzdolabında yapın.
    • Çiğ et, balık ve yumurta ile temas eden mutfak gereçleri mutlaka çok iyi yıkanmalıdır.
    • Pişmiş ve pişmemiş yiyeceklerin birbirine temasını önleyin.
    • Taze sebze ve meyveyi çok iyi yıkayın.
    • Pişmemiş yumurta ile yiyecek hazırlamayın.

    Pişirme;
    • Mümkünse et termometresi kullanın, dana ve kuzu etini 63 derece, beyaz eti ise 77-82 derece iç sıcaklıkta pişirin.
    • Yumurtaları sarısı katılaşana kadar pişirin.

    Servis;
    •Gıdaları oda sıcaklığında 2 saatten fazla, oda sıcaklığı 32 dereceden yüksek ise 1 saatten fazla bırakmayın.
    • Dışarıda yemek yerken yapılabilecek tek şey güvendiğiniz ve bildiğiniz restoranlara gitmektir.

    Besin zehirlenmesinde nasıl bir tedavi uygulanır?
    Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir. Ancak çok şiddetli kusma ve çok fazla sıvı kaybı yapacak ishal varsa veya belirtilerde 2-3 gün içinde gerileme olmuyor ise doktora başvurmalıdır. O zaman destekleyici damardan sıvı tedavisi, zehirlenmenin nedeninin araştırılması ve gerekirse antibiyotik tedavisi gündeme gelebilir.

    Halk arasında bilinen yanlış tedavi yöntemleri var mı, neler, yapılmaması gerekenler neler?
    Bu konuda yapılan en sık hatalardan birisi ishali kesici ilaçların kullanılmasıdır. Bu durumda mikroorganizma veya toksinin bağırsaktan atılması gecikeceği için hastalığın hem seyri uzayabilir hem de şiddeti artabilir.

    İkinci sık görülen yanlış davranış ise hemen antibiyotik kullanılmasıdır. Bu yanlışlık ise çok ciddi böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek komplikasyonların gelişmesinden, antibiyotiğe bağlı olabilecek bağırsak problemlerine kadar birçok ilave soruna yol açabilir.

  10. #99
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Havasızlığa dikkat!

    Hurriyet/01.03.2009

    Havalandırılmayan mekanlar vücut direncini düşürüyor, dikkat eksikliği oluşturuyor.

    Uzmanlar, özellikle mevsim geçişlerinde ve soğuklarda kapalı mekanlardaki toplu yaşamların arttığını, bunun da enfeksiyonların yayılmasını kolaylaştırdığını söylüyor.

    Kulak Burun Boğaz Uzmanları, soğuklar nedeniyle evlerde ve iş yerlerinde yapılması gereken havalandırmaların ihmal edildiğini kaydetti. Uzmanlar; "Kapalı ortamların havalandırılması kişilere zarar vermez aksine faydalı olur.

    Kapalı mekanlar bir kişide olan hastalığın diğerlerine bulaşma ihtimalini artırıyor. Yaşanılan mekanların mutlaka havalandırılması gerekiyor. Havalandırma içeride bulunan mikropları öldürür. Havalandırma yapılmayan mekanlarda oluşan ev tozları alerjik durumların ortaya çıkmasına neden olur” dedi.

  11. #100
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    Brüksel
    İletiler
    959
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: 16 madde de sağlık kontrolü

    Doğru nefes al stres at...

    Yeniasir/01.03.2009

    "Bilinçaltımızı temizlemek, rahatlamak, bellekteki eski travmaları silmek, öfke, korku, endişe, suçluluk ve keder gibi bastırılmış duyguları yoketmek elimizde"

    Semra Bakioğlu çektiği derin ağrılardan sonra geçirdiği seri ameliyatlara başlamadan önce 'Bio- Enerji' alarak, alternatif tıp ve enerji ile ilk bu dönemde tanışmış. ''Bedenime bilmeden, duygusal, mental ve fiziksel açıdan o kadar zarar vermişim ki, felç kalma riskini göze almamak için ameliyat oldum'' diyor. Ve, 1999 yılında başarı ile biten son ameliyatının ardından hemen Reiki 1 ve Reiki 2 almış. Sonrasında da dur durak demeden yurt içi ve yurt dışında konuyla ilgili tüm eğitimlere katılmış. Ve, on yıl önce başladığı bu ruhsal yolculuğu 'Transformal Nefes'le son bulmuş. Bakioğlu artık deneyimli bir eğitmen olarak insanlara doğru nefes alma tekniklerini öğretiyor.

    - Transformal nefes tekniğine olan ilginiz nasıl başladı?

    Gerçekten kendimi çok mutsuz ve tatsız hissettiğim bir anda karşıma çıktı ve beni bu konunun eğitimcisi yaptı. Bu bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme ve şifalandırma isteğim bugün beni buralara getirdi. Çünkü hayatımda eksik olan bir şeyler vardı. Genelde çok neşeli olan ben, keyifsizdim. Ağrılarımla baş edemiyordum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Bir gün gazete 'Doğru Nefes Alıyor musunuz?' diye bir yazı ilişti gözüme. Durdum kendime baktım, bedenime baktım 'Eeeee ben yaşıyorum demek ki nefes alıyorum. Ama doğru mu bak onu bilemem!' diye düşündüm. İçimden bir ses gittiğim çalışmanın benim dönüm noktam olacağını söylüyordu. En başta korkularımla nasıl savaşacağımı bilemediğim bir anda beni oradan çıkardı ve tekrar yaşama sıkı sıkı sarılmama neden oldu. Aldığım oksijenin tüm hücrelerime dağılmasını ve gerek zihinsel gerek duygusal ve fiziksel anlamda değişimimi izlememe sebep oldu. Artık sivilceme fondöten sürmektense onun neyin oluşturduğunu bulup, çıkarıp ardından sadece allık sürüyorum. Böylece kalıcı güzellik sağlayabiliyorum.

    Transformal Nefes' bir akım olarak hızla ilerliyor..
    Gerekli olan nefesi alarak kaliteli bir yaşam sağlamaya ben akım diyemem. Bazıları bunu kınıyor veya önemsemeyip dalga geçiyor ama işin gerçek yüzü kendimizden ve gerçeklerden kaçıyor olmamız. Ve belki de gerçekten bize iyi geleceğine inandığımız şeyleri yapmayı bir süreliğine veya tamamen ertelememiz.

    Transformal nefesi bize anlatır mısınız?

    Kişide fiziksel, zihinsel ve duygusal bütünlük sağlayan ve sistemde önemli düzeyde iyileşme gerçekleştiren ve kişinin ruhsal yapısını güçlendiren güçlü bir tekniktir. Unutmayalım ki, yaşam mucizesini mümkün kılan sadece nefestir. Nefesle alınan oksijen hücrelerimizin en önemli besinidir. Yaşam kaynağımız ile ancak nefes sayesinde bağlantı kurabiliyor ve yaşam enerjimizi ancak nefes sayesinde yaşamımıza alabiliyoruz..Ve Mevlana nın bir sözü geliyor aklıma seninle söyleşirken ''Bir nefes bin ses getirir''

    Etkileri nelerdir?

    Başlangıçta nefes alma mekanizmasını açmamız gerekir. Solunum sistemini çalıştırmaya başladığımızda, alt karın bölgesini, solarpleksus sinir ağını ve göğsün üstünü nefes ile hareketlendiririz. Bu bölgeler birbirine bağlanırsa, insanın aldığı oksijen düzeyi en uygun düzeye yükselir. Vücut iyileştirici etkiler alır ve zindelik artar. Kişinin enerjisi ve huzuru artar. Kapalı nefes alma modellerinde nefes alındığında, oksijen ve yaşam gücü bu bölgelerdeki hücrelere gider. Alt karın ve diyafram kaslarının kullanılması sayesinde, hazımsızlık ve sırt ağrısı gibi fiziksel şikayetler kısa sürede iyileşir. Bu sürecin ikinci düzeyinde olumsuz düşünceler, bastırılmış duygular, çocukluk travmaları ve geçmişte yaşanmış travmalar iyileştirilir. Nefes alırken oksijenin yol açtığı yüksek frekanslı titreşim, vücudumuzdaki elektromanyetik alanı değiştirerek daha önce oluşmuş olan düşük frekanslı titreşimleri aktive eder ve nefes alarak bunları dönüştürür. Böylece hafızamızda kayıtlı tüm karanlık köşeleri temizler aydınlatabiliriz. Belleğimizdeki bu enerji tıkanıklıkları açıldığında, artık olumsuzdan etkilenmeyiz.

    Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşarız demiştiniz.. Hiçbirimiz yeterli nefes almıyoruz demek..!

    Evet. Yeterli nefes almıyoruz. Yani %100 kapasite nefesimizi; yaşadığımız gerek duygusal, gerek fiziksel ,gerek zihinsel anlamda yavaşlatıyoruz. Bilinçaltı düzeyinde düşünme ve hissetme, nefes alışımızla bağıntılıdır, başka bir deyişle "Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz".
    Herkes kendine özgü bir şekilde nefes alır.
    Bazı ortak nefes alma modelleri vardır, fakat bireylerin farklı durumlarda nefes alış şekilleri, parmak izi gibi benzersiz ve bireye özgüdür. Güçlü bir duygu hissettiğimizde kendimizi rahatsız hissedersek o an nefesimizi tutarız, böylece o duygudan kurtulmaya çalışırız. Bize kendimize hakim olmamız, susmamız vs. öğretilmiştir. Çoğu kişi kendini duygularına bırakmaz. Kulağa garip gelebilir, fakat karına nefes almak, tatsız duygulardan kurtulmayı sağlar, çünkü bu durumda hareket halindeki enerji tüm vücut ile birleşir, dışa vurulur ve vücuttan atılır. Nefesimizi tuttuğumuz zaman ise söz konusu enerji hücrelere gönderilerek bastırılır. Bunlar hastalığa ve diğer fiziksel şikayetlere yol açabilir. Nefes almak daha sevgi, neşe ve sağlık dolu bir hayatın kilit noktasıdır.

    Nefes alma alışkanlığını değiştirdiğimizde hayatımızda neler değişiyor?

    Transformal nefes güvenli ve etkilidir. İnsanın tüm bilinç düzeylerini transforme eder dönüştürür. Fiziksel düzeyde, sınırlı nefes alma modellerini açar ve temizler, böylece; daha çok sağlık, detoks kapasitesinin artışı, daha çok enerji, solunum sisteminin gelişmesi, daha çok denge, dayanıklılık ve bağışıklık...
    Duygusal ve spirituel düzeyde

    'Transformal Nefes'in bedenimizde yaratacağı olumlu değişiklikler nelerdir ?

    Bilinçaltını temizler. Stresleri ortadan kaldırır. Rahatlama duygusu yaratır. Hücre belleğinde kayıtlı eski travmaları siler. Öfke korku, endişe,suçluluk ve keder gibi bastırılmış duyguları temizler. Spirituel düzeyde ise yüksek benliğimizle bağlantıyı açar.

+ Konuyu Yanıtla
10 / 25 Sayfa İlkİlk 1234567891011121314151617181920 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

karında gaz olmsının sebeplwr

https:www.hukuki.netshowthread.php4621-Madde-Madde-Saglik-Kontrolupage24

innersilence tablet prospektus

dusuktansiyonda nar suyu zararlimi

kapak zararmi.ru

scabies kakta olur mu

kedi güvesi sokması nasıl

kavun safra kesesi polibine zatarlimi

piercing yüz felci geçirmeye sebep olur mu

Forum

Benzer Konular :

  1. [YARGITAY HUKUK DAIRESI KARARI] Boşanma davalarında tazminat Medeni Kanun madde 4 ve Borçlar Kanunu madde 50 ve 51 gereğince belirlenmelidir
    YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2021/879 E., 2021/2390 K. MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ...
    Yazan: Av.Feyz Pazarbaşı Forum: Aile hukuku mevzuatı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 16-04-2021, 21:55:07
  2. 25.madde den çıkarıldım fakat yerel mahkeme geçerli (18 .madde) diyerek işe iade davamı red etti....
    Merhaba,Kolay gelsin... 31 mayıs 2012 tarihinde Özel bir Bankada çalışırken 25/II-e bendinden iş akdimi fesh ettiler...Önce yerel mahkeme...
    Yazan: gokmen.peker Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-05-2014, 19:57:56
  3. Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Madde 42 F-8 Hakkında
    TSK SYY madde 42/A F-8 kapsamına giren bir rahatsızlık uçucu sınıfa mensup personel için görevini yapmasına engel teşkil eder mi? SYY "Açıklamalar...
    Yazan: sniper13th Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-09-2013, 00:20:25
  4. TSK sağlık yönetmeliği 42.madde hakkında
    merhaba nişanlım şu an askerde 3.ayını bitirdi hastanede senkop(vazovagal senkop) tanısı konuldu. madde 42 - a) 1. sebebi bulunamayan ve organik...
    Yazan: halide26 Forum: Askerlik Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 03-03-2011, 12:30:11
  5. Köy Kanunu Madde 13 ve Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği Madde 15 Hakkında
    442 sayılı Köy Kanunu Ek Madde 13 - Köy tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m² olmak üzere tescil edilen parseller köyde...
    Yazan: jackal Forum: Gayrimenkul Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-10-2008, 13:47:34

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.