"Eeee kopyala-yapıştır tamam da... Ne olmuş yani? Nerede sizin görüşünüz?"
diye sorsa HAKSIZ mı?
Görüşünüzü yazarsanız uygun bir yanıt alacağınıza şimdiden kefilim...
Sayenizde ileti sayımı öğrenmiş oldum teşekkür ederim Bay horasan.
Rengimden sonra şimdi de sıra görüşlerime mi geldi? Söylesem ne değişecek, söylemesem ne olur? Eğer yine bir yere gönderecekseniz, peşinen diyorum; göndereceğiniz yer UZAY olsun!
Aslında okuduğum haberi sizlerle paylaşmışsam; teşekküre gerek olmasa bile, hiç değilse bu anlamdaki düşündüklerinizi kendinize saklasaydınız daha iyi olmaz mıydı!
Peki size de bu sitenin jandarması mısınız diye sorsalar?
Ya da burası bir paylaşım sitesidir deseler?
Vs vs...
Hatırınız için bir görüş, ama başka soru sormayın yanıtlamam, susmak her zaman için kabullenmek değildir, rüşvet de istemem! ( kefillik)
Ne alakası var da demeyin , sadece bir örnek:
Zar zor aklımda kalan vaktiyle yadırgadığım bir anımsama;
Rahmetli Ecevit neredeyse desteksiz yürüyemeyecek durumda iken, zar-zor ayakta durmasını sağlamaya çalışarak, işte bu bizim başbakanımız deniliyordu. Ahı gitmiş vahı kalmış bir insanın arkasına sığınmalar...
Farkında mısınız bilmem ama hala kesip yapıştırıp ve kaçıp gittiğiniz haber hakkında varsa görüşünüzden bizleri hala mahrum bırakıyorsunuz sayın deniz02...
Ve ne alaka ise kapanmış yaralarınızı kaşıyorsunuz...
Kaşınan yaralardan önce varsa bizleri izleyen üyelere görevimizi yerine getiremek adına, sizin esirgediğiniz ve karşı da olsa yapamadığınız yorumunuz yerine, bendeniz, jandarmalıktan ziyade bir avukat, ama "şeytan"ın avukatlığını yaparak görünmeyen, algılanamayan gerçeği elimden geldiğince yazmaya çalışayım...
1. Geldiğimiz nokta Mondros Antlaşmasından sonra yaşanan dört yılı aratmayan onursuzluklar noktasının benzeri ve hatta daha da beteridir...
2. Tıpkı o dönemde olduğu gibi ülke her ne tür araçla olursa olsun öncelikle KURTARILMALIDIR...
3. Bu amaç için her türlü siyasal ve örgütsel yoldan faydalanılmalı ama mutlaka İKTİDAR OLUNMALI VE İKTİDAR AMACA ULAŞANA KADAR BIRAKILMAMALIDIR...
Şimdi gidip Mustafa Kemal'in hayatını bir kez daha okuyunuz sayın deniz02...
Göreceksiniz ki amacına ulaşmak için saltanatı onore etmiş, hocalardan fetva almış, hutbeler vermiş, kurbanlar ve dualarla meclisi açmış, matbuat müdürünü satmış, Lenin'e mektuplar yazmış, 'vatanını seven' yabancı sermaye aramış... gider de gider böyle...
Neden biliyor musunuz sayın deniz02?
SONUÇTA ADAM OLMAMIZ İÇİN...
Şimdi adam olduğunu zanneden ve aslında TANZİMATIN AYDINLARINI ARATMAYAN sözde Atatürkçüler ile adam olmanın alfabesine dönenleri lütfen karıştırmayınız sayın deniz02...
Nasıl halkı ile bağı olmayan tanzimat aydınları Osmanlıyı batırdılar ise aynı yolla halkı ile bağı olmayan sözde Atatürkçülerin mevcutlarla bu güzel ülkeyi batırmalarına izin vermeyeceğiz...
O dönemde bu halktan kopuk aydınların halları zavallı halka karşı masumca ama ALÇAKÇA kullanıldığı gözler önünde iken bu kez buna izin vermeyeceğiz...
Ne kadar da saptırmaya kalksalar
Ne kadar da bir taraflara çekseler
BAŞARAMAYACAKLAR...
O tuzağa düşülmeyecek...
Bunu 90 yıl önce bir avuç yüzakı başardı ise şimdi BİNLER ONBİNLER rahatlıkla başaracaktır...
...
Gelelim kaşıntılara...
1. Burası bir paylaşım sitesidir ama haber değil fikir paylaşım sitesidir... Çünkü adı üstünde FORUM...
2. Burada kimse ahı gitmiş vahı kalmış birinin ardına sığınmış durumda değildir... Öyle ki ardına sığındığı iddia edilen zat hakkında başka bir forum alanında hem de ölümünün hemen ardından yapmış olduğum değerlendirmenin yanında sayın Hıncal Uluç'un değerlendirmesi solda sıfır kalmıştır...
...
Son olarak; kesip yapıştırdığınız ve fikrinizi yazmadan kaçıp gittiğiniz provokasyon kokan her türlü iletinizin JANDARMALIĞINI yapmaktan asla vazgeçmeyeceğim...
Siz beni JİTEMci olarak yaftalasanız da...
Konu horasan tarafından (04-02-2009 Saat 23:25:11 ) de değiştirilmiştir.
O benim kapanmış yaram değil , sizin ayıbınız Sayın horasan, ne diye beni takip edip duruyorsunuz?
Sizinle aynı görüşte olmak zorunda mıyım, daha doğrusu sizin gibi jandarmalık yapmak zorunda mıyım?
Bir ben miyim bu sitede haber metinlerini , köşe yazılarını paylaşan, neden bir beni görüyorsunuz hep?
Site kurallarına aykırı ise ben neden göremiyorum ve ayrıca şu zamana kadar site yönetimi tarafından herhangi bir uyarı almadığıma göre?
Ve ben sizin jandarmalığınıza hiç karışmadığım halde, siz neden kafayı taktınız benim görüşlerime?
Siz bu sitenin jandarması iseniz ben de aklınıza gelen her ajansın ya da bu sitenin haber muhabiriyim oldu mu? Okumayın benim paylaşımlarımı…
İyi ki eklemişim o haberi , baksanıza “bir haber” e bin yorum yapma şansını buldunuz , ya eklemeseydim , tabii ki yapamayacaktınız...
Demek ki benim muhabirliğimin faydası var zararı yok ama siz jandarmalığınızı JİTEM e terfi ettirmişseniz , işte o zaman işiniz zor biraz. Kolay gelsin size…
Taktiğiniz çok tanıdık ve bilindik ancak o dediğiniz provokasyona gelebileceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.. O sizin işiniz çünkü…
Açıkçası , bilgilisiniz fakat bilgelikten nasibinizi alamamışsınız; tartışmayı bilmiyorsunuz , siz önce o saldırgan ve kendini üstün gören tavrınızdan vazgeçiniz, o zaman sizinle aynı birikime sahip biri elbet çıkar. (ki benim yok, en azından soru yöneltebilirim ) Siz değil tartışacak adam, çatacak insan arıyorsunuz, aslında bu ‘nem’i nereden aldığınızı da anlamayacak kadar aptal değilim! İşinize Sayın horasan, işinize…
***
Bir bilmeyen de ne sanacak , kimsenin aklında soru işareti kalmasın diye yazıyorum; CHP kendini düzeltmeli , halka hitap etmesini bilseydi eğer; bugün istenilen yerde olabilirdi... Ediyor etmesine de, geç kaldı. Bundan sonrasında da insanların güvenini alabilmesi zor biraz.
CHP ya da diğer partiler ne yapıyorlar Allah aşkına?
O, onu kötülüyor, öbürü bilmem ne diyor, asıl kendini savunmak durumunda kalan da, ha bire kazanıp duruyor, kazandırıyorlar çünkü… Al birini, vur ötekine… Hepsi de koltuk peşinde , insanlara ne olduğu kimin umrunda!
Bir partinin temel bir çizgisi olmalı, seçmenler de ona göre oy verir ya da vermez, her gün her gün başka telden çalmak da neyin nesi?
İstiyorum ki; CHP kendine çeki düzen versin !!! Benim taktirimi alamayan kazanamaz , ahan da bu kadar da iddialıyım!
Bu yorumumla da hala siyaseti, siyasi dili bilmediğimi anlamadıysanız o da sizin sorununuz Bay horasan, diğer nutuklarınızı da yanıtsız bırakmak en iyisi, o da şu dediğiniz yara olarak içinizde kalsın , belki birgün bir işinize yarar !
Ayrıca, sadece sağdan soldan duymuş olduğum o "kaşıntı" diye tabir ettiğiniz olayın ne olduğu hususunu da sizin kadar bilemiyor olmam gayet doğaldır. Yaşamadım, bilmiyorum çünkü...
İstanbul'da geçen kasımda Baykal'ın rozet taktığı törenle CHP'ye katılan çarşaflı kadınlar, "Parti bizi kandırdı" diyerek CHP'den ayrıldı. Kadınları CHP'ye üye yapan, ancak aday gösterilmeyen Emin Atmaca da, "Adaylığımın garanti olduğunu söylemişti" diyerek, Mehmet Sevigen'i suçladı. Sevigen iddiaları yalanladı.
Demek ki neymiş?
Bu halk uyanıktır; kandırılmaya, yalana-dolana, boş vaadlere, hele hele beyaz eşyaya , şekere-una , kömüre hiç gelmez. Bu halk huzur ve iş ister amma kandırdıklarını sananlar bunu anlayamıyorlar malesef...
Paranoyaklık bu olsa gerek, son günlerde herkese bulaştı , tıpkı uyuz gibi...
Benimkisi ise ondan da öte; delilik...
Bu mantık fakirini bağışlayınız Sevgili horasan kardeş; durumlar her açıdan vahim çünkü! Benden kimseye ne dost, ne de düşman olur, korkmayınız lütfen. Öylesine bir divaneyim işte , ortada dolanıp duran.
CHP'nin yeni açılımı olan Kuran kurslarını belediyeler açabilir mi?
Yasalara ve mevzuata göre, bu konuda yetki Diyanet İşleri Başkanlığı'nda. Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu, "Diyanet'in verdiği hizmette aksaklık yok. Başka bir arayışa da gerek yok" dedi.
Belediyeler, gençler ve çocuklar için her türlü sosyal ve kültürel hizmeti yürütmekle yükümlüdür."
Büyükşehir Belediye Kanunu'nda yazan madde bu. Yani belediyeler spordan, el becerisine, bilgisayara kadar birçok kursu bu maddeye dayanarak açabiliyor.
Ama CHP'li Sefa Sirmen'in önerisiyle gündeme gelen Kuran kurslarının açılması kolay değil. Hatta mevzuata göre mümkün görünmüyor.
Çünkü 2000 yılında çıkan yönetmeliğe göre Kuran kursları, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda belirlenen yerlerde açılabiliyor.
Konya Taşkent'te yaşanan dram, Cumhuriyeti getirdikleri noktanın dramıdır...
Açılım diye sürüye yedirilmeye çalışılan konu hakkında en yetkili ve bilgili ağızlardan ne dendiğini ve ne denmek istendiğini anlamamaya çalışmak, ÇALIŞTIRMAK bu olsa gerek...
Bize Fatiha'yı okumayın, Fatiha'dan ne anladığınızı anlatın...
Bize mevzuat okumayın; körleşen gözlerinize, sağırlaşan kulaklarınıza deva olacak gerçekleri okuyun, anlayın...
Bize Filistin türküsünden önce Konya Taşkent türküsü okuyun...
Bize martaval okumayın, yok olmakta olan VİCDANlardan, İNSANLIKtan bahsedin...
...
İŞTE İLAHİ ADALETİN VİCDAN TANIMI:
"Cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır. Onunla anlayış göstermezler. Gözleri vardır, onunla görmezler, kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerdir."
"Already have We urged unto hell many of the jinn and humankind, having hearts wherewith they understand not, and having eyes wherewith they see not, and having ears wherewith they hear not. These are as the cattle - nay, but they are worse! These are the neglectful."
Belki şimdi anlaşılırız...
Konu horasan tarafından (06-02-2009 Saat 21:43:16 ) de değiştirilmiştir.
Partili değilim, hatta bu partinin bir hayli solunda sayılırım. Doğru yaptıkları şeylerde, bazıları, sırf eleştiri olsun saiki ile eleştirirken, bana göre doğrularını savundum. Dinci denilen adamları da, yanlışlarını kıyasıya eleştirirken, savundukları arasında hasbelkader bir tane doğru varsa haklarını teslim etmeyi de bildiğime inanıyorum.
Bana göre gelinen konjonktürde ülkenin demografik durumu sebebiyle, çarşaf açılımı da, Kuran Kursu açılımı da doğrudur. Çünkü bugüne dek, bazı konularda anti-propaganda sineye çekilmiş, karşı devrimciler kadar çalışkanlık gösterilmemiş, halkla gereken bütünlük sağlanamamıştır. Bunda parti yöneticilerinin zaafları kadar, son 25-30 yıllık global konjonktür de rol oynamıştır.
Şimdi bu başlık altında, bu partinin doğrularını savunmuş bir site üyesi olarak, bence bugün tartışılması gereken, ne çarşaftır, ne Kuran Kursu'dur.
Bugün tartışılması gereken İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'e yapılan suçlamalardır. Bunlar çok ciddi iddialardır. Bu iddiaların gerçek olması halinde, nasıl bu forumda Cumhurbaşkanı-Ermeni eleştirisi getiren Arıtman'ı ihraç edin dediğim gibi, Sevigen iki kere ihraç edilmeli, hakkında Parti kanalı ile Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Adalet yerini bulur, iddialar asılsız ise bu iftirayı atan müfteriler hakkında da en ağır cezaları almaları için gereken girişimlerde bulunulur.
Bizim ülkemizde en büyük sorun, daha önce de belirttiğim gibi, Milletvekili Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'dur. Bunlar demokrasimizin önündeki en önemli engellerdir. Anayasa ile uğraşılacağına, asıl bunlarla uğraşılmalıdır. Bunlar düzeltilmeden bu ülke düze çıkmaz, çıkamaz.
Partili değilim, hatta bu partinin bir hayli solunda sayılırım. Doğru yaptıkları şeylerde, bazıları, sırf eleştiri olsun saiki ile eleştirirken, bana göre doğrularını savundum. Dinci denilen adamları da, yanlışlarını kıyasıya eleştirirken, savundukları arasında hasbelkader bir tane doğru varsa haklarını teslim etmeyi de bildiğime inanıyorum.
Bana göre gelinen konjonktürde ülkenin demografik durumu sebebiyle, çarşaf açılımı da, Kuran Kursu açılımı da doğrudur. Çünkü bugüne dek, bazı konularda anti-propaganda sineye çekilmiş, karşı devrimciler kadar çalışkanlık gösterilmemiş, halkla gereken bütünlük sağlanamamıştır. Bunda parti yöneticilerinin zaafları kadar, son 25-30 yıllık global konjonktür de rol oynamıştır.
Şimdi bu başlık altında, bu partinin doğrularını savunmuş bir site üyesi olarak, bence bugün tartışılması gereken, ne çarşaftır, ne Kuran Kursu'dur.
Bugün tartışılması gereken İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'e yapılan suçlamalardır. Bunlar çok ciddi iddialardır. Bu iddiaların gerçek olması halinde, nasıl bu forumda Cumhurbaşkanı-Ermeni eleştirisi getiren Arıtman'ı ihraç edin dediğim gibi, Sevigen iki kere ihraç edilmeli, hakkında Parti kanalı ile Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Adalet yerini bulur, iddialar asılsız ise bu iftirayı atan müfteriler hakkında da en ağır cezaları almaları için gereken girişimlerde bulunulur.
Bizim ülkemizde en büyük sorun, daha önce de belirttiğim gibi, Milletvekili Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'dur. Bunlar demokrasimizin önündeki en önemli engellerdir. Anayasa ile uğraşılacağına, asıl bunlarla uğraşılmalıdır. Bunlar düzeltilmeden bu ülke düze çıkmaz, çıkamaz.
Selamlar,
Teşekkürler Sayın Gür,
İmzamı atıyorum!
Ve Sayın horasan sayesinde CHP şu andan itibaren bir oy kaybetmiş durumda!
CHP bir atak yapıp partiye çeki-düzen verirse , iki seçim sonrasında kazanma şansını yakalayabilir, tabii ki kazanmak istiyorsa!
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tahsil Harcı
05-05-2024, 16:28:42 in İcra ve İflas Hukuku