Anne-çocuk arasında ölünceye kadar bakma akdi geçerli mi?

[sdt23]

Annenizin hayatta yaptığı işlem geçerlidir. Bu işlemin adil, makul, mantıklı vs. olması gerekmez. Çünkü malını dilediği gibi tasarruf edebilir.
Bu işlem ancak annenizin vefatından sonra mirasçılardan birinin itirazıyla geçersiz hale getirilebilir.
Yazlık şu veya bu şekilde (satış, bağış, ölene kadar bakma akdi) tapuda kardeşinizin üzerine geçirilmiş mi geçirilmemiş mi?
Geçirildiyse, buna şu anda anneniz dahil kimse itiraz edemez. Annenizin vefatından sonra mirasçıları itiraz edebilir.

Yani olayın özü aynı. Bir tek "ölene kadar bakma akdi"yle ilgili soru işareti vardı.

[s.suc]

Annenizin hayatta yaptığı işlem geçerlidir. Bu işlemin adil, makul, mantıklı vs. olması gerekmez. Çünkü malını dilediği gibi tasarruf edebilir.
Bu işlem ancak annenizin vefatından sonra mirasçılardan birinin itirazıyla geçersiz hale getirilebilir.
Yazlık şu veya bu şekilde (satış, bağış, ölene kadar bakma akdi) tapuda kardeşinizin üzerine geçirilmiş mi geçirilmemiş mi?
Geçirildiyse, buna şu anda anneniz dahil kimse itiraz edemez. Annenizin vefatından sonra mirasçıları itiraz edebilir.

Yani olayın özü aynı. Bir tek "ölene kadar bakma akdi"yle ilgili soru işareti vardı.

Bakın burada bana çelişkili gelen konu, şu anda hukuken geçerliliği olmayan bir belge ile , belge sahibi her türlü kiralama ve satış işlemi yapabilirse ve Allah en gecinden versin , tapuyu devreden kişi, atıyorum 10-20 sene sonra vefat edecekse o zamana kadar ortada mülk yıllarca kiralanmış ve gelir elde edilmiş ya da daha ileri giderek mülk satılmış ve belki de sonra 1-2 el değiştirmiş yani atı alan Üsküdar'ı geçmiş, bu durumda "vefattan sonra itiraz edilebilir"in anlamı nedir? Açıkçası hukuk bu kadar basit ve mantıksız olmamalı. O zaman herkes "Ben yaptım, oldu" mantığı ile her istediğini yapabilir.

[sdt23]

Anlamak istemediğiniz konu anneniz vefat edene kadar bunun annenizle kızkardeşiniz arasında bir problem olduğu.

Anneniz ölünce siz miras hakkına dolayısıyla buranın mülkünde ve kira gelirlerinde hisseye sahip olursunuz. Anneniz yaşadığı sürece hak sahibi değilsiniz. Hak sahibi olmadan da hiç bir şey yapamazsınız.

Anneniz hayatta olduğu gibi sahip olduğu malları dilediği gibi tasarruf etmekte özgürdür.

Anneniz de bu işlemi iptal ettiremez. Çünkü bir kişi kendi muvazaasına dayanarak iptal isteyemez.

Kız kardeşiniz geri vermedikçe ve anneniz vefat etmedikçe durum budur.

[Erdoğan Kırcalı]

Sn.s.suc;
ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile yapılan işlem hukuken geçerli bir işlemdir.
Bu konuda daha önce açmış olduğunuz konuda hukuki dayanağı açıklanmıştı diye hatırlıyorum.
Kişi sağ olduğu sürece sahip olduğu kıymetler üzerinde dilediği gibi tasarruf etme özgürlüğüne sahiptir.Bu özgürlük başkalarına kazançlar sağlasa da bir başkasının bu konuda yapabileceği bir işlem bulunmamaktadır.
Anneniz sağ olduğuna göre sizler henüz mirasçı değilsiniz.Henüz mirasçı olmadığınız için doğmuş bir hakkınız olmadığı gibi bu yönde bir arayışa da şimdiden giremezsiniz hukuki olarak.
10-20....n yıl sonra anneniz vefat ettiğinde mirasçı olduğunuzdan hakkınız doğar ve bununla ilgili zaman aşımları da siz hak sahibi olduğunuz tarihten itibaren başlar.
n yıl sonunda ev defalarca el değiştirmiş olabilir,muhatabınız kardeşiniz olacağından ev hakkında değil,yapılan satış hakkında dava açıp,tüm miras varlıkları içinde saklı payınız korunmadan bir paylaşım yapılmış ise en az saklı payınız kadarını talep edebilir ve alırsınız.
Anneniz sağ olduğu sürece, kardeşinize verilmiş olan dilediği gibi yararlanma hakkı nedeniyle kardeşinizin bu kazancından bir hak talep edemezsiniz.
Annenizin vefatından sonraki süre içinde kalan kira geliri olursa,geriye dönük olarak 5 yıllık kira geliri için dava açarak hisseniz oranında pay alabilirsiniz.

[sdt23]

şu anda hukuken geçerliliği olmayan bir belge ile

Hiç bir yerde bu anlama gelecek bir şey söylemedim.
Bu yanlış varsayıma dayanınca da vardığınız sonuç yanlış oluyor.

Yapılan tapu işlemi hukuken geçerlidir. İtirazla değiştirilene kadar da geçerli kalacaktır. İtirazınızı da anneniz vefat edince yapabilirsiniz.

[s.suc]

Anne-baba ile evlatlar arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi geçerli değildir, zira evlat anne babaya zaten bakmakla yükümlüdür. Bu nedenle sözleşme akdetseniz dahi kardeşleriniz saklı paylarını talep edebileceklerdir.

Sayın std23, size istinaden söylemedim, Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel'in yukarıdaki cevabına hitaben söyledim.Çelişkilerimin önemli bölümü de bu yüzden oluştu

[sdt23]

İki olayı birbirinden ayırmak lazım.
1. Anneniz yazlığı tapuda işlem yaparken kız kardeşinizin üzerine geçiriyor.
2. Anneniz kız kardeşinizle ölene kadar bakma sözleşmesi yapıyor ve bu tapu işlemi için bu sözleşme bahane ediliyor.

Birincisi geçerli bir işlem. İkincisinin geçersizliği ise vefattan sonra iddia edilebilecek bir işlem.

Yani anneniz "ölene kadar bakma akdi" yapmadan da yazlığı kız kardeşinize bağış veya satış yoluyla geçirebilirdi.

Bu durumda ne zaman itiraz edecektiniz? Vefattan sonra.
İddianız ne olacaktı? Bu mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı bir işlemdir.

Şimdi de durum aynı.
Ne zaman itiraz edeceksiniz? Vefattan sonra.
İddianız ne olacak? Bu mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı bir işlemdir.

[s.suc]

Tüm cevaplar için teşekkürler...

[elifarslan_81]

Avukat Bey,

Biz de benzer bir durumla karşı karşıyayız.Tapusu vefat eden dedemin üzerine kayıtlı bir dükkan ve de bir ev var.Dedemin mirasçıları dayım,annem ve anneannem.Ancak dayım hiçbir şekilde anneannem ile ilgilenmiyor ve anneannem annemin yanında kalıyor ve maddi-manevi tüm bakımı ile annem ilgileniyor.

Anneannem, dayım kendisi ile ilgilenmediği için dükkan ve ev üzerinde kendisine düşen hakkını anneme devretmek istiyor.Bunun en uygun yolunun da ölene kadar bakma sözleşmesi olduğu bilgisine ulaştık.Doğrumu dur?

Dediğim gibi ev ve dükkanın tapusu vefat eden dedemin üstüne, henüz mal paylaşımı yapılmadı ve sadece veraset ilamı var.Ananem kendine düşen hissesini anneme devretmek istiyor.

Bu şekilde ölene kadar bakma sözleşmesi ile hisse devri yapılabilir mi?

Bilgilendirirseniz sevinirim.?

Biz dört kardeşiz, babamız 8 ay önce vefat etti. Ailemizde bu tür düşünceler olmadığı halde kızkardeşimiz güvence gerekçesi ile annem üzerindeki yazlık evi anneme doktor raporu da alarak tapudan ölünceye kadar bakma akdi ile resmi senet almış.Sorularım şunlardır?
1) Tapudan alınan bu belgenin hukuki geçerliliği nedir?
2) Tapudan alınan bu belge ile annem sağ iken kızkardeşimizin bu ev üzerinde sahibi imiş gibi kiralama ya da satma yetkisi var mıdır?
3) Allah en gecinden versin, annemin vefatı halinde kızkardeşimizin bu belge ile ev üzerindeki hakları ve diğer 3 kardeşin hakları nedir?
4) Belge geçersiz ise yine de itiraz ya da dava açma gerekliliği var mıdır?
5) Belge geçerli ise, diğer 3 kardeşin dava açması durumunda kaybetme ihtimalleri var mıdır ya da hangi haklara sahiptirler? Saklı paylarını mı alırlar, yoksa tüm kanuni haklarını mı alırlar?
6) Belge geçerli ise, kızkardeşimizin diğer kardeşlerin onayı olmadan satma hakkı var mıdır ya da koşulları nedir?
7) Yapılması gerekli bir itiraz varsa hangi süreç içinde ve hangi mercilere yapılmalıdır?

Siz değerli avukatlardan ayrıntılı cevaplarınızı bekliyor ve teşekkürlerimi iletiyorum.

[Abdullah Yaman]

Dedenizin ölümü ile yasal mirasçıları veraset ilamında belirtilmiş olmalı.
Yasal eş 1/4 çocuklar 1/3 hakka sahipler.
Yani dedenizin 8 birim malı var ise 2 birimi anneannenizin kalan 6 birimi ise dayınız ve annenizindir.
Anneanneniz miras payını dilerse annenize devredebilir dilerse başkasına satabilir.
Ancak dayınız annesinin malında da varis olduğundan dolayı. Anneannenizin vefatı durumunda saklı payını isteyebilir.


SAKLI PAY NEDİR?
Kural olarak, ölen kişi mirasını istediğine bırakabilir. Ancak vasiyetname ile bu yapılırken mirasçıların saklı paylarına dokunulmamalıdır. Başka bir deyişle, vasiyetname hangi yönde olursa olsun mirasçıların miras üzerinde hakkı vardır. Buna 'saklı pay' denir. Saklı pay, mirasbırakana belirli derecede yakınlığı olan kişilerin tereke üzerinde hakka sahip olması gerektiği düşüncesine dayanır.

ALTSOYDA SAKLI PAY
Saklı pay, altsoy (çocuk ve torunlar) için yasal miras payının yarısıdır. Örneğin, eşi hayatta olan tek çocuklu bir kimsenin ölmesi ve 100.000 TL miras bırakması halinde, normal olarak bunun dörtte biri olan 25.000 TL'nin eşe, kalan 75.000 TL'nin çocuğa kalması gerekmektedir. Ölen kişinin vasiyetname ile mirasını başkasına bırakmak istediğini varsayalım. Çocuğun saklı payı, yasal miras payı olan 75.000 TL'nin yarısıdır (37.500 TL). Yani, vasiyetnamede bütün mirasın başkasına kalacağına yönelik bir hüküm bulunsa bile çocuk saklı pay kadar mirası her durumda alır.

ANNE VE BABADA SAKLI PAY
Miras anne baba arasında paylaşılacaksa onların saklı payları yasal miras paylarının dörtte biridir. Yukarıdaki örnekte ölen kişinin çocuğunun olmadığını ve eşinin hayatta olduğunu varsayalım. Bu durumda eşin yasal miras payı, mirasın yarısıdır. Kalan kısım, ölenin anne ve babası arasında paylaşılır. Örneğimize göre vasiyetname ile bütün miras başkasına bırakılsa bile anne ve baba normal miras paylarının dörtte birini her durumda alacaktır.
Anne ve babanın daha önce ölmesi halinde miras, ölenin kardeşleri, bunlar da yoksa onların çocukları (ölenin yeğenleri) arasında paylaşılır. Burada bir konuyu vurgulamakta yarar görüyoruz. Ölenin anne ve babasının saklı payı olmasına rağmen kardeşlerin (ve dolayısıyla yeğenlerin) saklı payı yoktur. Yani, ölen kişi bütün mirasını başkalarına bıraktığında kardeşlerin saklı pay iddiasında bulunmaları mümkün değildir.

EŞİN SAKLI PAYI
Sağ kalan eşin saklı payı ise mirasın altsoy veya üstsoy ile paylaşılması halinde yasal miras payının tamamı; diğer hallerde ise yasal miras payının dörtte üçüdür. Yani eş, mirası ölenin çocukları, torunları veya anne babası ile paylaşıyorsa; yasal miras payının tamamını alacaktır. Bu durumda eş çocuğuyla birlikte mirasçı olursa, 100.000 TL'lik miras üzerinden 25.000 TL'lik miras payını; ölenin anne ve babası ile birlikte mirasçı olursa 50.000 TL'lik yasal miras payının tamamını alır.

SAKLI PAY KOŞULA BAĞLANAMAZ
Mirasbırakan, mirasçıların saklı payı almasını herhangi bir koşula bağlayamaz. Bu bağlamda, saklı pay üzerinde üçüncü bir şahıs lehine bir sınırlama veya koşul getirilemez. Saklı payın kazanılması, herhangi bir şeyin yapılması veya yapılmaması türü bir koşula da bağlanamaz.

SAKLI PAY İÇİN DAVA AÇILMASI GEREKİYOR
Saklı pay, mirasın paylaşılması sırasında kendiliğinden dikkate alınmaz. Saklı paya sahip mirasçıların, saklı payın ihlali halinde dava açmaları gerekiyor. Bu davaya 'tenkis davası' denilmektedir. Tenkis davasının mirasbırakanın sağlığında açılması mümkün değildir. Bu dava ancak mirasbırakanın ölümü üzerine, mirasbırakanın son yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde açılabilir.