Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Çalışma Usul ve Esasları

[mkocagul]

Büyük firma olmak önce küçük hesap yapmamak ile başlar.
Bu bölüme kadar yazılanlardan ben satıcının neden mağdur olduğunu anlayamadım. Sonuçta Tüketici durup dururken mi hakem heyetine gitmek zorunda kalıyor? Öncelikle bir sorun olması gerekiyor. Yani satın aldığı mal yada hizmet ile ilgili bir sorun yaşanması gerekiyor. Mesela satın aldığı koltuk takımının bir ayda deforme olması gibi. Yada satın aldığı cep telefonunun kısa sürede bir arıza göstermesi gibi.
Satıcı neden mağdur oluyor? Mal sağlam iken mi tüketici şikayet ediyor?
Peki bu tüketici siz olsanız nasıl davranırsınız?
Akşam maç seyeredeceksiniz Recevier da bir sorun var. Hemde tuttuğunuz takımın çok önemli birmaçı öncesi. Ne yapardınız?
Servise gittiniz size dediki; bakalım inceliyelim 15 gün sonra uğrayın.
Ne yapardınız. 15 gün evde başka Tv seyretme aracınızda yok.
Biraz empati yapın sadece.

[hksvr]

Büyük firma olmak önce küçük hesap yapmamak ile başlar.
Bu bölüme kadar yazılanlardan ben satıcının neden mağdur olduğunu anlayamadım. Sonuçta Tüketici durup dururken mi hakem heyetine gitmek zorunda kalıyor? Öncelikle bir sorun olması gerekiyor. Yani satın aldığı mal yada hizmet ile ilgili bir sorun yaşanması gerekiyor. Mesela satın aldığı koltuk takımının bir ayda deforme olması gibi. Yada satın aldığı cep telefonunun kısa sürede bir arıza göstermesi gibi.
Satıcı neden mağdur oluyor? Mal sağlam iken mi tüketici şikayet ediyor?
Peki bu tüketici siz olsanız nasıl davranırsınız?
Akşam maç seyeredeceksiniz Recevier da bir sorun var. Hemde tuttuğunuz takımın çok önemli birmaçı öncesi. Ne yapardınız?
Servise gittiniz size dediki; bakalım inceliyelim 15 gün sonra uğrayın.
Ne yapardınız. 15 gün evde başka Tv seyretme aracınızda yok.
Biraz empati yapın sadece.

Bu yorumu size hiç yakıştıramadım doğrusu. Çok acemice bir yorum ve benim dediklerimle ne alakası var. Evet, mal sağlamken de tüketici şikayet ediyor. Her şikayet haklı değil ayrıca olsa bile ben müteselsil sorumluluktan bahsediyorum. Ancak hala ısrarla belirtmeme rağmen satıcı üzerinden yorum yapmaya devam ediyorsunuz. Çok dertliyseniz satıcılardan o zaman başka bir konu açın orada tartışalım. Burası yeri değil. Konuyla ilgili bilginiz varsa paylaşın, yoksa gereksiz yere tartışimanın faydası yok. Benim fikirlerime katılmak ve ille de yorum yapmak zorunda da değilsiniz.

NOT : Takibimde bulunan yüzlerce şikayet dosyasının en az %50 sinde hakem heyeti ve mahkemelerde açılan tüketici davalarında kararların tüketicinin şikayetinin reddi yönünde olduğunu da belirtirim. Ayrıca pek çok hukuki dayanağı olmayan hakem heyeti kararlarına da itiraz edip mahkemelerde iptal ettirdiğim olmuştur.

[hksvr]

Servise gittiniz size dediki; bakalım inceliyelim 15 gün sonra uğrayın. Ne yapardınız. 15 gün evde başka Tv seyretme aracınızda yok.
Biraz empati yapın sadece.

Ya ne yapacaktı? İncelemeden, arızayı tespit etmeden aynı gün teslim mi edecekti ya da yenisini mi verecekti hemen? Kanun azami süreyi koymuş; 30 iş günü. Yeni aldığın bir ürünse o zamanda yazar değişim yada iade raporunu satıcı da ona göre işlem yapar.

Siz de empati yapın bence!

[hksvr]

1) Topic kimlerin hangi uygulamalar sonrası hakem heyetine başvuracağını gösteriyor, satıcıya teslim edilen mal akabinde hakem heyetine gidilebileceğini hep beraber öğrendik. off topic değildi.

2) Eğer öncülerdensen ve sorunun yoksa, sürekli satıcıları madur ediyorlar diye yazmana da gerek yok. Büyük olmana rağmen kuralını koyamıyorsan sorun sende demekki. Küçükler bu durumdan asıl zarar görüyorken, büyüklerin "şov" yapması pek bi anlamsız.

Çok iyi biliyoruz ki, büyükler vadeyi 30 dan 45 e çıkardımı çoğu firma kabul etmek zorunda kaldı. 45 den 60 a çıkanlarda var. büyüklerin asıl geliri üründen değil, stand bedelinden geliyor. bu da demektirki, astıkları astık kestikleri kestik.

Eee, yerli sermayeyle büyük olmak da kolay değil ama değilmi ? Ben öncüyüm evet ve satıcıları mağdur ediyorlar diye de yazarım. Bu benim kendi düşüncem yazarım yazmam bana kalmış birşey. Ayrıca sen nereden biliyorsun benim kural koyamadığımı yada firmamda sorun olduğunu? Bak hemde daha yeni öğrenmişsin hakem heyetlerine başvuru yapılabildiğini! Senin o küçükler dediğin varya küçücük dükkanlarında yıllarca bu milletin kanını emdiler, kandırdılar, kaçak mal sattılar...1'e 5 koydular. Ne zaman ki devler sahne aldı milletin yüzü güldü. İnsanların teknolojiye nasıl harcama yaptıkları ortada. Bundan çok değil 15 yıl önce basit bir video kamerayı o senin küçükler dediğin 3000-4000 liraya satıyordu. Arızası olduğunda da bırak iadeyi filan sürüm sürüm sürünüyordun servisi dahi yoktu. Ya şimdi? Evinde kamerası bilgisayarı lcd si olmayan neredeyse kalmadı. Herkes işine geldiği gibi yorum yapıyor. O küçük esnaf senden malı iade alıyor, sonra allayıp pullayıp bir güzel vitrinine koyup başkasına satabiliyor çünkü imkanı kısıtlı, sermayesi az kurnazlıkla para kazanıyor. Ben bu kanundan şahsen zerre kadar zarar görmüyorum ama görenler var hemde çok. Ve bu işten en az etkilenen de üretici oluyor. Ama ithalatçı ne yapsın? Siz arızalı bir ithal ürünü yurtdışındaki üreticisine gönderirken devletin sizden 2.kez vergi aldığını biliyormusunuz? En başta kanun koyucu işin kolayını bulmuş. Satıcı neymiş tamir etmek yada ettirmekle yükümlüymüş! Kardeşim ben satıcıyım ne anlarım tamirden? Benim işim satmak o kadar. Böyle saçma sapan bir ifade olurmu ama olmuş işte çeviren iyi çevirememiş.

[mkocagul]

Sayın Hksvr
Konuyu satıcı boyutuna siz getirdiniz. Malın satıcıya tamir için verilemeyeceğini dahi iddia ettiniz. Ben tam aksini yazdım ve satıcının tamir etme veya ettirme yükümlülüğü olduğunu yazdım.
Satıcı olarak Tüketicilerden şikayetinizin ne olduğunu sordum.
Tüketici hiçbir sorun olmadığı halde mi geliyor diye sordum. Bunun neresi yanlış?
Bu yasanın Tüketici tarafından kötüye kullanıldığını anlatan şikayet eden sizsiniz. Bende çok açık olarak sordum size. Tüketici hiçbir sorun olmadan mı geliyor? Malda yada hizmette bir sorun baş gösterince gelmiyor mu?
Örnekde yazdım size. Kendiniz olsa idiniz ne yapardınız dedim. Yasa nasıl yapılacağını zaten yazıyor. Ne yapacaktı yani nin manası ne? Tüketici kuzu gibi bu yasal sürelere uyuyor veya uymak zorunda. Bu süreler aşılınca şikayet edebiliyor. Bunun neresi tüketicinin lehine?
Benim penceremden bakarsanız 30 günlük süre çok fazla. Buzdolabınızın tamirini 30 gün beklemek mantıklı mı sizce? Bu devirde hangi aile buzdolabı, şofben, çamaşır makinası, tv yada benzeri yaşamsal aletleri olmadan yaşamını sağlıklı sürdürebilir?
Not olarak yazdığınız %50 tüketicinin haksız bulunduğu oranıda malesef yine yanlış.
Tüketicinin Korunması Genel müdürü Özcan bey bu oranı TRT 2 de %80 tüketici lehine olarak açıkladı. Bana sorarsanız diğer ret sebeplerinin kaynağıda Tüketicilerin hak aramayı bilmemesi ve buna bağlı şekli ve benzeri retlerdir.
TSHH tam sağlıklı olmasa bile genelde sağlıklı karar veriyor. Tabi bu hangi pencereden baktığınız ile ilgili bir durum.
Yeni yasa ile TSHH yetki sınırı 5000 YTL ye çıkacak. Sanırım asıl derdiniz o zaman başlayacak.

[hksvr]

Sayın Hksvr
Konuyu satıcı boyutuna siz getirdiniz. Malın satıcıya tamir için verilemeyeceğini dahi iddia ettiniz. Ben tam aksini yazdım ve satıcının tamir etme veya ettirme yükümlülüğü olduğunu yazdım.
Satıcı olarak Tüketicilerden şikayetinizin ne olduğunu sordum.
Tüketici hiçbir sorun olmadığı halde mi geliyor diye sordum. Bunun neresi yanlış?
Bu yasanın Tüketici tarafından kötüye kullanıldığını anlatan şikayet eden sizsiniz. Bende çok açık olarak sordum size. Tüketici hiçbir sorun olmadan mı geliyor? Malda yada hizmette bir sorun baş gösterince gelmiyor mu?
Örnekde yazdım size. Kendiniz olsa idiniz ne yapardınız dedim. Yasa nasıl yapılacağını zaten yazıyor. Ne yapacaktı yani nin manası ne? Tüketici kuzu gibi bu yasal sürelere uyuyor veya uymak zorunda. Bu süreler aşılınca şikayet edebiliyor. Bunun neresi tüketicinin lehine?
Benim penceremden bakarsanız 30 günlük süre çok fazla. Buzdolabınızın tamirini 30 gün beklemek mantıklı mı sizce? Bu devirde hangi aile buzdolabı, şofben, çamaşır makinası, tv yada benzeri yaşamsal aletleri olmadan yaşamını sağlıklı sürdürebilir?
Not olarak yazdığınız %50 tüketicinin haksız bulunduğu oranıda malesef yine yanlış.
Tüketicinin Korunması Genel müdürü Özcan bey bu oranı TRT 2 de %80 tüketici lehine olarak açıkladı. Bana sorarsanız diğer ret sebeplerinin kaynağıda Tüketicilerin hak aramayı bilmemesi ve buna bağlı şekli ve benzeri retlerdir.
TSHH tam sağlıklı olmasa bile genelde sağlıklı karar veriyor. Tabi bu hangi pencereden baktığınız ile ilgili bir durum.
Yeni yasa ile TSHH yetki sınırı 5000 YTL ye çıkacak. Sanırım asıl derdiniz o zaman başlayacak.

Benim bir derdim yok. Anlamadan etmeden boşa konuşuyorsun. Yazdığın şeyleri tekrar etmene gerek yok okuyoruz zaten. Varsa yeni fikir ve görüşlerin onlara yer ver de herkes aydınlansın. Bu işlerden anlamadığın belli. Benim işim bu, her an içerisindeyim diyorum hala bana kanunu, işimi öğretmeye çalışıyorsun. Bana ne TRT 2 nin bilmem ne müdürünün açıkladığı istatistikten. Ben kendi dosyalarımı söylüyorum. Sen 30 günlük süre çok fazla diyorsun. Kanunda herşey tamam da sadece bu mu yanlış sence? Eğer öyleyse ben de bu toplumda bilinçli tüketici sayısının çok az olduğunu iddia edebilirim.

[hksvr]

Malın satıcıya tamir için verilemeyeceğini dahi iddia ettiniz. Ben tam aksini yazdım ve satıcının tamir etme veya ettirme yükümlülüğü olduğunu yazdım.

1. İddia etmiyorum çünkü satıcı servis varken arızalı ürünü teslim almak zorunda değil bu böyle. Bunu TSHH başkanları da hakimler de böyle değerlendiriyor.
2. Bana bu işin mantığını kendi açından bir yorumlarmısın? Ben satıcıyım. Servis değilim, ithalatçı değilim, üretici hiç değilim. Tamirden de anlamam. Satıcıyım, satıcı...

[mkocagul]

Ücretsiz Tamir Yükümlülüğü
Madde 13- Satıcı, malın; garanti süresi içinde, gerek malzeme ve işçilik gerekse montaj hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamirini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür.
Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı - üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludurlar.
Yukarıdaki açık hükümler sizi bağlamıyorsa bilemem ama ben sizden alışveriş eden tüketici olsa idim o zaman size bunun yanıtını gösterir idim.
Bu işlerden anlamak meselesine gelince en azından sana ders verecek kadar uzmanım. 4077 sayılı kanun ve uygulamaları hakkında neyi merak ediyorsun?
Malum bu sitenin amacı bu anlatayım hiç olmazsa öğrenirsin.
Bu forumda verdiğim yanıtları bir zahmet okur isen anlayıp anlamadığımı anlarsın. Bilmediğim emin olmadığım şeyi iddia etmem. Dön oku bu böyle değildir diyebileceğin tek yanıtımı bulamazsın. Konuyu içtihat yönetmelk ve benzeri her türlü yasal kanıt ile izah ederim.
TSHH veya Tüketici mahkemesinin yazdığın iddianı kanıtlayan herhangi bir kararını ekleyebilir misin? Hani böyle değerlendiriyormuşlar ya onu soruyorum. Bu işlerin başı olan TK Genel Müdürü seni ilgilendirmiyor öylemi? Komik olmuş. Adam Tüm Türkiye de görülen davaları, verilen TSHH kararlarını takip ediyor. İstatistiklerini yayınlıyor. Başını kuma gömüp olaya bu açıdan bakacağına bence buradan bilgi al. TSHH aldığı bir kararın hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsan bu makama şikayet edebilirsin. Emin ol ilgileniyorlar ve çözüyorlar. Ama bu makam seni ilgilendirmiyor.
Benim işim bu diyorsun? İşin ne Tüketici ile mahkeme mahkeme dolaşmak mı?
Atıyorum xxxx bayisi olmak tüketici kanunu uzmanı olmayı mı gerektiriyor?
Kendi dosyalarım dediğine göre büyük bir firmanın bayisi olamazsın. Çünkü büyük firmaların hiçbiri bu boyutta Tüketici mahkemesine düşmüyor. Tüketici haksız iken dahi sorunu çözdüklerini ben bizzat yaşadım tanık oldum. Dünya sadece sizden ibaret değil. Ben tekstilciyim. İzmir AOSB büyük bir üretici ve ihracatçıyım. Ürettiğim sattığım ürünler milyonları aştı ama Ayıplı mal şikayeti sendeki kadar nedense bana gelmiyor. Çünkü ayıplı mal satmıyorum. Kalite kontrolde oldukça iyiyiz. Ürünlerimden toplam 4 adet ( Yazı ile dört) adet ciddi şikayet aldım. Onuda hiçbir başvuruya gerek kalmadan başvuru anında derhal çözdük.
Elinde bu kadar kendi dosyan nasıl oluyor?
Bu kadar dosya bu kadar sorunlu tüketici demektir.
Ne yazacağıma nasıl yazacağıma hangi hakla ve ne cüretle karışabiliyorsun? Hayırdır bu sitenin sınırlı sorumlu üst amirmi oldun?
Konuya satıcıyı sen dahil ettin yanlış şeyler yazdın düzelttim. Hepsi bu. Beğensende beğenmesen de gerçek de yasada bu.
İşi servis boyutuna aktarır iseniz, yani sorumluluğu sadece servis e bırakırsanız tüketici sahipsiz kalır.. bugün git yarın gel haline gelir.
Bu maddenin amacı ve mantığı satıcının sattığı malın arkasında durmasını sağlamaktır. (Bakınız kanun koyucu gerekçeleri)
O zaman satıcı bir ucu kendine dokunacağı için sattığı malı üreten firmayı daha iyi seçecektir. Kaliteli mal satmak, kalteli hizmet vermek, tüketiciyi kıvrandırmamak bu şekilde özendirilmektedir.
"Satılan mal geri alınmaz değiştirilmez". ibarelerinden bu güne geldik. Satıcı mantığı bu değilmiydi. Boyner ve benzeri firmalar koşulsuz müşteri memnuniyeti kavramını ortaya atıncaya kadar tüketici hakkı diye bir kavramı vatandaşımız daha duymamıştı. Allahtan sonradan 4077 sayılı kanun çıktı. Şimdi onun aksayan tarafları düzeltilmeye çalışılıyor. Tansaş, Migros, Carrefour ve benzeri büyük firmalar koşulsuz iade garantisi ile mal satıyor. Satıcı mantığı ve anlayışı toptan değişiyor. Sende elbette değişeceksin.
Sana sorunsuz tüketiciler dilerim.

[hksvr]

Ücretsiz Tamir Yükümlülüğü
Madde 13- Satıcı, malın; garanti süresi içinde, gerek malzeme ve işçilik gerekse montaj hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamirini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür.
Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14 üncü maddelerinde belirtilen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı - üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludurlar.
Yukarıdaki açık hükümler sizi bağlamıyorsa bilemem ama ben sizden alışveriş eden tüketici olsa idim o zaman size bunun yanıtını gösterir idim.
Bu işlerden anlamak meselesine gelince en azından sana ders verecek kadar uzmanım. 4077 sayılı kanun ve uygulamaları hakkında neyi merak ediyorsun?
Malum bu sitenin amacı bu anlatayım hiç olmazsa öğrenirsin.
Bu forumda verdiğim yanıtları bir zahmet okur isen anlayıp anlamadığımı anlarsın. Bilmediğim emin olmadığım şeyi iddia etmem. Dön oku bu böyle değildir diyebileceğin tek yanıtımı bulamazsın. Konuyu içtihat yönetmelk ve benzeri her türlü yasal kanıt ile izah ederim.
TSHH veya Tüketici mahkemesinin yazdığın iddianı kanıtlayan herhangi bir kararını ekleyebilir misin? Hani böyle değerlendiriyormuşlar ya onu soruyorum. Bu işlerin başı olan TK Genel Müdürü seni ilgilendirmiyor öylemi? Komik olmuş. Adam Tüm Türkiye de görülen davaları, verilen TSHH kararlarını takip ediyor. İstatistiklerini yayınlıyor. Başını kuma gömüp olaya bu açıdan bakacağına bence buradan bilgi al. TSHH aldığı bir kararın hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsan bu makama şikayet edebilirsin. Emin ol ilgileniyorlar ve çözüyorlar. Ama bu makam seni ilgilendirmiyor.
Benim işim bu diyorsun? İşin ne Tüketici ile mahkeme mahkeme dolaşmak mı?
Atıyorum xxxx bayisi olmak tüketici kanunu uzmanı olmayı mı gerektiriyor?
Kendi dosyalarım dediğine göre büyük bir firmanın bayisi olamazsın. Çünkü büyük firmaların hiçbiri bu boyutta Tüketici mahkemesine düşmüyor. Tüketici haksız iken dahi sorunu çözdüklerini ben bizzat yaşadım tanık oldum. Dünya sadece sizden ibaret değil. Ben tekstilciyim. İzmir AOSB büyük bir üretici ve ihracatçıyım. Ürettiğim sattığım ürünler milyonları aştı ama Ayıplı mal şikayeti sendeki kadar nedense bana gelmiyor. Çünkü ayıplı mal satmıyorum. Kalite kontrolde oldukça iyiyiz. Ürünlerimden toplam 4 adet ( Yazı ile dört) adet ciddi şikayet aldım. Onuda hiçbir başvuruya gerek kalmadan başvuru anında derhal çözdük.
Elinde bu kadar kendi dosyan nasıl oluyor?
Bu kadar dosya bu kadar sorunlu tüketici demektir.
Ne yazacağıma nasıl yazacağıma hangi hakla ve ne cüretle karışabiliyorsun? Hayırdır bu sitenin sınırlı sorumlu üst amirmi oldun?
Konuya satıcıyı sen dahil ettin yanlış şeyler yazdın düzelttim. Hepsi bu. Beğensende beğenmesen de gerçek de yasada bu.
İşi servis boyutuna aktarır iseniz, yani sorumluluğu sadece servis e bırakırsanız tüketici sahipsiz kalır.. bugün git yarın gel haline gelir.
Bu maddenin amacı ve mantığı satıcının sattığı malın arkasında durmasını sağlamaktır. (Bakınız kanun koyucu gerekçeleri)
O zaman satıcı bir ucu kendine dokunacağı için sattığı malı üreten firmayı daha iyi seçecektir. Kaliteli mal satmak, kalteli hizmet vermek, tüketiciyi kıvrandırmamak bu şekilde özendirilmektedir.
"Satılan mal geri alınmaz değiştirilmez". ibarelerinden bu güne geldik. Satıcı mantığı bu değilmiydi. Boyner ve benzeri firmalar koşulsuz müşteri memnuniyeti kavramını ortaya atıncaya kadar tüketici hakkı diye bir kavramı vatandaşımız daha duymamıştı. Allahtan sonradan 4077 sayılı kanun çıktı. Şimdi onun aksayan tarafları düzeltilmeye çalışılıyor. Tansaş, Migros, Carrefour ve benzeri büyük firmalar koşulsuz iade garantisi ile mal satıyor. Satıcı mantığı ve anlayışı toptan değişiyor. Sende elbette değişeceksin.
Sana sorunsuz tüketiciler dilerim.

Ben o yazdığın maddeleri çok iyi biliyorum. İşte bunları tartışalım diyorum ama sen hala benle yarışıyorsun.
Tekstilcisin demek. O halde işini yap sadece, hukuk senin neyine? Bir de uzmanım diyorsun. Sen Tv den sunulan istatistikleri seyret, onlarla oyna. Ben Bakanlığın bu konudaki ilgili birimiyle de temas halindeyim. Tüketici mevzuatı konusunda yüzlerce çalışanımıza eğitim veriyoruz, seminerlere gönderiyoruz. Bir sürü ödülümüz var. Ben xxx firmanın filan bayisi değilim. Benim firmamın 1000'e yakın personeli, türkiyede yüzlerce bayisi, onlarca da kendi mağazaları var. Doğal olarak da milyonlarca müşterisi var. Aynı zamanda grup şirketler de var. İthalat, ihracat, üretim, franchise gibi konularda uzmanız. Birçok yatırımlarımız var. Yanlış ata oynuyorsun ve bilip bilmeden, karşındakini tanımadan atıp tutuyorsun tabiki şikayetler de aynı oranda olacak. Ben firmanın hukuk departmanıyla bizzat ilgileniyorum. Tüm hukuki süreçleri takip ediyorum. Yazdıklarımdan hiçbirşey anlamamışsın. Tekstilci olup da biraz hukukla ilgilenmekle tüketici mevzuatı konusunda uzmanı mı olduğunu zannediyorsun? Her iletimde defalarca söyledim burada gereksiz polemik yaratma, benim tecrübelerimin üzerine yorum yapma ne biliyorsan fikrin, önerin, eleştirin ne varsa bunları paylaş diye. Kendinden birşeyler kat, kanun maddelerini herkes alır öğrenir biryerlerden kopyalar-yapıştırır sunar. Sen evinde bozulan bir buzdolabının sorununun servis tarafından anında çözülmesi gerektiğini bile söylüyorsan zaten ticareti, işleyişi hiç bilmiyorsun demektir. Hepimiz tüketiciyiz unutma. Ben de aynı zamanda tüketiciyim. Kullandığım bir ürün bozulduğunda gideceğim en son yerdir satıcı. Ne zaman giderim? Servis tamir edemediğinde, ürün ayıplı çıktığında, serviste 31.iş günü dolduğunda vs gibi...Yani kısaca 4077 ne diyorsa ben de bir tüketici olarak sorumluluğumu bilir ve ona göre hareket ederim. Bilmem anlatabildim mi! Haa yeri gelmişken söyleyeyim; Ben tüm hakem heyeti toplantılarına ve tüketici mahkemelerine bizzat katılıyorum. Senin o örneğini verdiğin Boyner vs tarzı firmaları da çok gördüm. 70 liralık bir elbisede bariz dikiş hatası olduğu halde ürünü değiştirmeyip müşterisiyle papaz olan, onu hakem heyetine kadar götüren, aynı şekilde buna benzer giyim sektörüyle alakalı onlarcasını gördüm. Her sektörün kendi içerisinde olabilen şeyler bunlar. Ama bakıyorum da sütten çıkmış ak kaşık gibi hemen kendini soyutlamaya çalışmışsın bunlardan. Unutma; Ama az ama çok. Müşterinin olduğu, ticaretin olduğu her ama her yerde mutlaka şikayetler olacaktır. Az veya çok olması da tamamen işletmenin kapasitesiyle ve genel tutumuyla alakalı bir durum!
Bu konuda artık ne yazarsan yaz, benim sana diyeceğim başka hiçbir sözüm yok. Çok bile yazdım!

[mkocagul]

Sayın Hksvr
Önce oku öğren ve bil ondan sonra yaz.Yazmak ve konuşmak en kolay şey. İnternet böyle birşey. Burada kimse kimseyi görmediği için atıp tutmak sallamak, kendine önemli adam payesi biçmek kolay. Bana nasihat vermeden önce de haddini bil. Sen kimsin ki bana akıl öğretiyorsun. Önce bir profilime bak. 9 Eylül Hukuk Mezunu olduğumu gör. 1985 mezunuyum bu arada. Senin bildiğini sandığın hukuk u ben sana okuturum. İnternetten oradan buradan okuyarak Hukukçu olunmuyor. Kopyala yapıştır senin gibilerin işi baksana yanıtını bile gereksiz yere uzun ve gereksiz alıntı ile yazabiliyorsun. Ben bu konuya sadece hukuki olarak kendi yorumumu yazdım. Sayın Frelander in alıntısını sen beğenmedin ve satıcının tamir yükümlülüğü olmadığını yazdın. Bende vardır dedim ve Hukukta tartışmak güzeldir dedim. Hukuk bir yorum sanatıdır. Bunu senin anlaman biraz zor tabiki. Sen bunu beğenmedin ise bana ne? İşi gereksiz saçma sapan ego haline getiren sensin. Yazdıklarına baktım işin gücün ukalalık olmuş. Bana ahkam keseceğine işi bu sütunlarda kişiselleştireceğine önce işini doğru yap. Sorunlu müşteri sayını azalt. Hoş ben senin yazdıklarına bile inanmış değilim ya o başka konu.
Buzdolabının servis sorununun anında çözülmesini gerektiğini nerede yazmışım? Okumayı bilmiyorsan hele anlayamıyorsan benim yapacak bir şeyim yok. BANA GÖRE 30 günlük servis süresi çok dedim. Bu benim düşüncem ve yorumum. İşim buzdolabı olsada Tekstil olsa da düşüncem budur. Eser sözleşmelerinin tüketici yasasına girmemesini de eleştirdim.
Tüketicinin korunması genel müdüründen bana ne diyen müthiş yorum sana ait.
Sonra ben herşey ile ilgilenirim TSHH ve mahkemeye giderim diyen de sensin.
Hangisi sensin? Genel Müdür ve o kurumun resmi istatistiklerini takmayan ama işine gelince TSHH toplantısına bile katıldığını iddia eden şahıs.
Benim eşimde SA ile biten büyük marketin İzmir Halkla ilişkiler Müdürü olur. Tüketici sorunları, şikayetler ve diğer tüm günlük yaşananlar hayatımızın bir parçası zaten. Ben eğitimim nedeni ile onun için çok fazla araştırma incelemede yapıyorum. Elimde bu konularda çok fazla sayıda emsal karar var. Tüm yönetmelikler ve benzeri ile iyi bir arşivimiz oldu. Bu ve benzeri sitelere ilgimde buradaki yeni ve ilginç konuları öğrenmek ve duymak deneyimimi arttırmak amacı iledir. Senin yaptığın gibi sallamıyorum. Ticareti bilmediğimi bile yazabilmişsin. Yahu bari aklını kulan. Benim işim ticaret. Birinin yanında yada bir şirkette çalışmıyorum. Sen maaşını alırken ben o maaşı nasıl ödeyeceğimin, kar mı zarar mı edeceğimin, doların 3 ay veya 6 ay sonra ne olacağının hesabını yapıyorum.Ben işçi mühendis uzman personel çalıştırıyorum. 15 Yıldır batmadığıma göre de işimi iyi yapıyorum. Yani senin bildiğini sandığın ticareti de sana öğretebilirim.
Daha öncede yazdım. İddia ettiğin şeyin kanıtını mesela bir emsal kararını sun dedim. Tıkın çıkmadı Niye? Birşeyi iddia ediyorsan, konuyu asabileşerek kişiselleştirme. Kanıtını ortaya koy o insanı mahcup et. Yanlış biliyorsun diye gözüne sok. Tabi bunu yapabilecek bilgi ve birikimin varsa!