Vadime dokunmayın

[deniz02]

Endemik bitki ve canlı çeşidi açısından dünyanın en önemli 200 vadisinden biri olan Rize’nin İkizdere Vadisi’nde yapılması planlanan 16 regülatör ve hidroelektrik santralına karşı yöre halkı büyük mücadele veriyor. Kadem Ekşi başkanlığında İkizdere Derneği çatısı altında toplanan halk "Vadime dokunmayın" diyerek, idare mahkemesinde iptal davası açtı.

DOĞAL güzelliği, endemik bitki ve canlı çeşitliliği bakımından dünyanın en önemli 200 vadisi arasında yer alan İkizdere’ye yapılması planlanan 16 regülatör (REG) ve hidroelektrik santralı (HES), bölge halkını ayağa kaldırdı. Başkanlığını Kadem Ekşi, Genel Sekreterliğini Recep Coşkun’un yaptığı İkizdere Derneği çatısında örgütlenen bölge halkı, Rize Bölge İdare Mahkemesi’ne iptal davası açtı. www.vadimedokunmayin.com internet sitesini kurarak kamuoyuna bölgede yaşananları tüm detaylarıyla anlatarak projenin önüne geçmeyi planladıklarını belirten Kadem Ekşi, İkizdere Vadisi’nde yapılacak REG ve HES’lerin ülke ekonomisine ve bölge halkına ciddi hiçbir katkısı olmayacağını söyledi. Ekşi, Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. verilerine göre 2007 Türkiye elektrik üretiminin toplam 191 bin 237 GWh (GigaWat-saat) olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Vadimiz üzerinde planlanan HES’lerin yıllık ortalama üretimi toplam 1344 GWh olacak. Türkiye toplam elektrik üretiminin ancak binde 7.02’si vadimizde üretilecek. Bu kadarlık bir enerji için dünyanın en önemli 200 vadisinden biri feda edilir mi? Elektrik enerjisi üretmenin alternatifleri var fakat ikinci bir İkizdere Vadisi yok."

İkizdere’nin AKP’li Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu’nun da kendilerine büyük destek verdiğini söyleyen Ekşi, vadisi üzerinde DSİ tarafından EPDK çatısı altında Su Kullanım Hakkı Kanunu çerçevesinde su rejimini değiştirerek bir dizi regülatör ve hidroelektrik santralı yapılması planlandığını vurguladı.

Derelerin önü kesiliyor

Ekşi, şöyle devam etti: "Vadimiz üzerinde hiçbir bilimsel araştırma ve havza planlaması yapılmadan Cevizlik HES ve Yokuşlu HES ile birlikte, DSİ ve Elektrik Etüd İdaresince planlanan, Demirkapı-Dereköy, Rüzgarlı, Tozköy, TozköyII REG ve HES’ler ve tüzel kişiler tarafından geliştirilen REG ve HES projeleri bulunuyor. Tüm bu yatırımlar bölgenin ekolojik yapısını ve sosyal yapısını altüst edecek. Vadimizi baştan aşağı dolduracak olan 16 adet REG ve HES projeleri derelerin kurumasına sebep olacak ve yemyeşil olan bitki örtümüzü de aşağıdan yukarıya doğru sarartmaya başlatacak. Suyun ekolojik, sosyal ve kültürel yapının temeli olduğu bu bölgede derenin rejiminin değiştirilmesi İkizdere halkı tarafından kesinlikle kabul edilemez."

Telafisi imkansız darbeler

Ekşi, İkizdere Vadisi’nin binlerce bitki ve canlıyı barındıran yeşilliğini yüzyıllardır "Gürül gürül akan" derelere borçlu olduğunu belirtti. Ekşi, vadide yapılacak baraj ve regülatör çalışmalarının yöreye telafisi imkansız darbeler vuracağını söyledi.

İnşaat da direniş de sürüyor

YÜZBİNLERCE ağacı tehdit edecek regülatör ve santral inşaatları hızla sürerken, İkizdere Vadisi’nde yaşayanlar, yeşil örtüyü korumak için mücadeleden vazgeçmiyor. Yeşille maviyi ve bulutları buluşturan vadi doyumsuz bir güzelliğe sahip. İkizdere, üzerine tesis kurulması planlanan derelerin yardımıyla oluşan bitki örtüsü sayesinde binlerce canlıya da ev sahipliği yapıyor. Kadem Ekşi, İkizdere ve kollarının, Doğu Karadeniz’in bakir kalmış, yaban hayatı korumuş, sürdürülebilir hayatı devam ettirebilen son havzalardan biri olduğunu belirterek, bölgenin ekolojik turizm açısından yüksek potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor. İlçenin turistik özelliklerinin keşfedilmemiş olduğunu belirten Ekşi bunları akarsular, yaylalar, buzul gölleri, flora ve fauna, likapası (yaban mersini), dağ horozu, balı, vadileri ve termal suyu diye sıralıyor. Ekşi, bölgede yayla turizmi, dağcılık, termal turizm, rafting, kuş gözlemciliği, kış turizmi, yamaç paraşütü, doğa, manzara ve macera turizmi gibi alanların geliştirilebileceğini belirtiyor.

Hürriyet

[deniz02]

Rize'nin İkizdere Vadisi'ne yapılması planlanan hidro elektrik santrallerine tepkiler devam ediyor. İkizdere Derneği, santrali inşaatlarına karşı verdikleri hukuk mücadelesini toplantılarla halka anlatıyor. İkizdereliler iç hukuktan sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracak.

Rizeli çevreciler hidro elektrik santrallerinin inşaasına karşı sürdürdükleri hukuk mücadelesini halka anlatmak için bir araya geldi.

İkizdere Derneği'nin düzenlediği toplantıya Dernek Başkanı Kadem Ekşi, avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, AKP'li Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu ile vadideki 28 köy ve 12 mahalleden vatandaşlar katıldı.

Dernek Başkanı Ekşi, Rize'nin Güneysu ilçesinde yapılması planlanan 5 hidro elektrik santrali inşaatının, Belediye Başkanı'nın girişimleri ile iptal edildiğini belirterek, "Güneysu'da Başbakan var. Onlar problemlerini halletti" dedi.

Ekşi ayrıca, "Topraklarımızı korumak için yapıyoruz bunları" diye konuştu.

Avukat Okumuşoğlu da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize gezisi sırasında çevrecilere yönelik eleştirilerinin hakaret içerdiğini belirterek, kendisine dava açmayı planladıklarını söyledi.

İkizdere Derneği Başkanı Ekşi, toplantıda ayrıca iç hukuk yolları tükenirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini belirtti.

CNNTürk

[Mehtap Deniz]

Çağlayan Vadisi’nde HES’lere durdurma:
https://www.hukuki.net/modules.php?na...rticle&id=1788

[Erol EKŞİ]

Çağlayan Vadisi’nde HES’lere durdurma:
https://www.hukuki.net/modules.php?na...rticle&id=1788

DERT BİR DEĞİL, ELVAN… ELVAN…
Sayın Mehtap Deniz’in getirdiği ancak bu sıkıntıyı yaşayanlardan birisi olarak, sitede devamlı takip ettiğim önemli meseleleri site gündemine alarak bir nebze sıkıntılara çözüm olabilecek yorumlar ide takdir’e değer olduğunu öncelikle belirtmek isterim.

Benzeri pek az site’de bayağı önemli zamanlarımı harcayarak hemen hemen okumadığım yazı bırakmadığımı söyleyebilirim. İlginç bulduğum yöntemler, mizaçlar alışık olmadığım üslup ve yorumlar, çoğu zaman şaşkınlığımı gizleyemediğim, neden sonuç ilişkisi kuramadığım karışık konular…

Ama burada dağlarında dolaşırken envayı çeşit kokuların hissedildiği bolca akan pırıl pırıl derelerindeki berrak sular içmekle doyamadığım zamanlar daha da ötesi doğduğum topraklar, tertemiz havası olan yaylalar bolca çeşit çiçekler, cıvıl cıvıl kuşlar ve kuş sesleri…
Dahada önemlisi herkesin kendisinin doğduğu topraklar gibi hoş, güzel ve alımlı… Bir taraftan memleket bir taraftan öyle ya da böyle doğal kaynakların memleket menfaatine kullanılması, getirisine bakılırsa yapılmamaları hem memleket açısından hem de yöre insani açısından önemli… İşletme sahipleri açısından ise “altın yumurtlayan tavuk” gibi müthiş bir rant kapısı…İNŞEALLAH bağdattan döner...!Saygılar Sayın Mehtap Denız

[Erol EKŞİ]

Muzdarip olduğumdan düzelterek, konunun önemi hakkında bir vatandaşın feryadı’ da şöyleydi..!

Erzurum ili İspir ilçesi Aksu köyü nüfusuna kayıtlı 1961 doğumlu Erdoğan Aksu söy ismimi köyümün isminden almışım köyüm ise, ismini bulunduğu vadiye hayat veren cani, malı, sermayesi, her şeyi, damarlarındaki kanı olan billur çay’dan almıştır. Ben orta Asya oğuz boylarından buraya yerleşen 1510 yılarında buraya ıslahatçı olarak gönderilen kadı oğlu aşiret’inden.

Müslüman Türk vatandaşıyım. Vatanini milletini seven dinini yaşayan “Vatan sevgisi İmandandır” düsturuna bağlı Rus işkâlın de devletimizin buradan çekilmek zorunda kaldığı dönemde de turlu çilelere katlanmış Yiğit İnsanların evlatlarından biri olarak, ekonomik sebeplerle Yurdun çeşitli bölgelerine göç eden, binlerce vatandaştan biri.

Osmaniye ilimize ticaretle uğraşan yaklaşık yüz İnsanımıza istihdam sağlayan. Vergisini veren, gerektiğinde canini vatan için severek vermeye hazır olan. Müslümanlığımdan Türklüğümden Erzurumluluğumdan sürekli onur duymuş yaz aylarında her yöre insanı gibi Devletimizin yetersiz kaldığı noktalarda köyümüze yatırımlar yaparız. Daha güzel kalmasına çalışırız.

Geçen yıl özel bir firma tarafından hidro elektrik santrali (HES)yapımı gerekçesiyle (ÇED) raporuna gerek duymadan yöre halkına hiçbir bilgi vermeden Vadinin hayat kaynağı, bağı, bahçesi, malı mülkü damarlarındaki kani olan Aksu çayı kurutulmak istenmektedir. Köyümüzü yaşanılır olmaktan çıkarıp adeta zorunlu göçle yüz yüze bırakılmak istendiğini üzüntüyle öğrenmekteyiz

Öğrenir öğrenmez etkili yetkili olabilecek herkese kurum ve şahıslara başta Sayın Başbakanımız olmak üzere defalarca mektuplar, dilekçeler gönderdik.
Doğu Karadeniz bölgemizde ayni durumların olduğunu zaman zaman görmekteyiz

Vatansever bölge insanlarının gerek milletvekilleri gerek bürokratları, gerekse Akademisyenleri, yerel yöneticileri, velhasıl tek vücut nasıl özverili gayret gösteriyorlar gıpta ile imrenerek izliyorum. Allah cc hu gayretlerini artırsın.

Milletvekili denen zatlar parmak kaldır parmak indir milletvekili olmamalı, seçildiği bölgeden gelen çığlıklara kulak vermeli diye düşünüyorum. Vekillerimize köy ihtiyar heyeti olarak 744 adet İmzalı mektuplar gönderdik.

Hiç olmazsa arayıp sormaları gerekmez miydiler? Haklı mıyız haksız mıyız bir dinleselerdi bir iki kişi değil koskoca bir köyün çiğliğini hiç arayan soran olmadı! Dava mızı Mülkün
Temeli olan yüce Türk Adaletine teslim ettik zira, “Şeriatin kestiği parmak acımaz.”
-------------------------
EKŞİ