+ Konuyu Yanıtla
1 den 9´e kadar toplam 9 ileti bulundu.

Konu: Polis raporunda 90 promil - kansayımında 1 promil

Polis raporunda 90 promil -  kansayımında 1 promil Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    May 2008
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Polis raporunda 90 promil - kansayımında 1 promil

    Herkese merhabalar,

    24.05.2008 günü iş çıkışı evime giderken yapılan polis kontrolünde 90 promil alkollu çıktım, oysaki o gün içinde hiç alkol almamıştım.Görevlin memura durumu izah etmem, hastaneye sevkimi istemem etkili olmadı ve ceza kesilerek ehliyetime el kondu. Saat 17:28 . Bana tebliğ ettirilmek istenen tüm evrakları imzasız bıraktım.
    Vakit kaybetmeden Antalya Devlet Hastanesi'ne giderek kan sayımı yaptırdım. Saat 18:13 . Rapor sonucuna göre 1 promil alkollü olduğum ortaya çıktı. Aldığım raporu başhekim yardımcısına onaylatarak hastaneden ayrıldım.
    Forumlarda benzer konular buldum ama hiç biri benim durumumu tam yansıtmıyor.
    Şimdi bu durumda ne yapmalıyım? İzlemem gerekn yol, başvurmam gereken kurum nedir ?
    Saygılarımla,
    Yusuf İncekara



    Hukuki NET Güncel Haber

    Polis raporunda 90 promil -  kansayımında 1 promil konulu yargıtay kararı ara
    Polis raporunda 90 promil -  kansayımında 1 promil konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    May 2005
    Nerede
    Ankara, Yenimahalle, Turkey.
    İletiler
    2.490
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    Uyuşmazlık Mahkemesi
    ESAS NO: 2006/7
    KARAR NO: 2006/27
    KARAR TR : 6.3.2006
    (Hukuk Bölümü)
    ÖZET :2918 sayılı Yasa'nın 48/5. maddesinin ihlali nedeniyle, sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2918 ve 5326 sayılı Yasa hükümlerine göre İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.

    K A R A R

    Davacı : G. S.
    Davalı : Ankara Valiliği
    O L A Y : Davacı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5. maddesine aykırılık nedeniyle trafik zabıtasınca sürücü belgesinin geri alınmasına ve 475.00.- YTL idari para cezası verilmesine ilişkin 9.7.2005 tarihli, 307158 nolu Trafik Ceza Tutanağı ile aynı tarihli, 26326 nolu sürücü Belgesi Geri Alma tutanağının iptalleri istemiyle 20.7.2005 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.
    ANKARA 5. İDARE MAHKEMESİ; 26.8.2005 gün ve E:2005/1446, K:2005/1106 sayı ile; toplum düzenini, genel ahlakı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla; kabahatlere ilişkin genel ilkeleri, kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırım türlerini ve sonuçlarını, kabahatler dolayısıyla karar alma sürecini, idari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolları ile idari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esasların belirlenmesi amacıyla yürürlüğe konulan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde; Kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık, kabahat olarak tanımlandığı, 3. maddesinde bu Kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı, 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğunun, aynı Kanun'un Başvuru Yolu başlıklı 27. maddesinde; idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı, kararın tebliğ veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeşgün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurabileceği belirtildiği, Saklı tutulan hükümler başlıklı 19. maddesinde; diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için; bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, işyerinin kapatılması, ruhsat ve ehliyetin geri alınması, kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyir seferden alıkonulması gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı olduğunun belirtildiği, sözü edilen 5326 sayılı Kanunun, 1.6.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca, 1.6.2005 tarihinden itibaren, 5326 sayılı Yasada sayılan idari para cezası ve idari tedbirlerden oluşan idari yaptırımlar ile diğer yasalarda yer alan idari yaptırımlara karşı, Yasanın 19. maddesinde sayılan istisnai durumlar haricinde Sulh Ceza Mahkemeleri nezdinde dava açılabilmekte olduğu, buna göre davacının 09.07.2005 günü alkollü araç kullandığının tespit edilmesi üzerine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 maddesini ihlal ettiğinden bahisle sürücü belgesinin geri alınmasına ve idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle mahkemelerinde dava açılmış ise de, yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca idari yaptırım niteliğindeki para cezasına karşı açılacak davalarda Sulh Ceza Mahkemelerinin görevli kılınması karşısında söz konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Mahkemelerinin görevli bulunmadığı sonucuna varıldığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 19. maddesinde, ruhsat veya ehliyete el konulmasına ilişkin hükümlerin, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı olduğu belirtilmiş ise de; davacının belirli bir süre ile ehliyetine el konulmasına ilişkin işlemin dayanağı olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda bu işlemlere karşı açılacak davalarda idare mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması karşısında, anılan Kanun hükümlerinin ihlali nedeniyle uygulanan bir idari yaptırım olan ehliyete el konulmasına karşı açılan davanın da, 5326 sayılı Kanunun 19. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, bu itibarla uyuşmazlığın anılan kısmı bakımından da Sulh Ceza Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
    Davacı bu kez, vekili vasıtasıyla, aynı istekle 21.10.2005 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.
    ANKARA 9. SULH CEZA MAHKEMESİ; 2.11.2005 günlü, 2005/1033 Müt Sayı ile, 2918 Sayılı Yasa uyarınca uyuşmazlığın bu konuda ihtisas mahkemesi niteliğindeki trafik ile ilgili fiilleri yargılayan Nöbetçi Trafik Mahkemelerinin görevine girdiğinden bahisle, Mahkemelerinin görevsizliğine ve dosyanın davaya bakmakla yetkili ve görevli Nöbetçi Trafik Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş ve dosya Trafik Mahkemesine gönderilmiştir.
    ANKARA TRAFİK İŞLERİNE YETKİLİ 8. SULH CEZA MAHKEMESİ; 6.12.2005 günlü ve D.İş 2005/2737, K.2005/2504 sayı ile; para cezası ile ilgili 9.7.2005 tarih, DT-307158 seri sayılı tutanağın iptaline kesin olarak karar vermiş; 12.12.2005 günlü, aynı sayı ile;
    a)- Para cezasının iptali ile ilgili itiraz yerinde olduğundan kabulü ile ceza tutanağının iptaline 06.12.2005 tarih ve 2005/2504 müteferrik sayılı kararla karar verildiği,
    b)- Ehliyetinin geri alınması ile ilgili itirazın ise mahkemelerinin görevine girmediği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4001 sayılı kanunla değişik 5. maddesinde her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağının belirtildiği, olayda alkollü araç kullanan muterizin ehliyetinin geri alındığı ve ayrıca trafik para cezası kesildiğinin anlaşıldığı; iki işlem ve tek dilekçede dava açılamayacağı, Sürücü Belgesi geri alınması işlemine karşı İdari Yargıda itiraz edilmesi gerektiği, İdari Para cezasına karşı ise Kabahatler kanunu uyarınca Adli Yargıda itiraz etmesinin gerektiği, gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın adli ve idari yargı arasındaki görev uyuşmazlığının çözümü için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
    İNCELEME VE GEREKÇE :Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 6.3.2006 günlü toplantısında;
    I- İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
    Olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları ile sürücü belgesinin geri alınması yönünden konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    1- 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde yer alan, "Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.
    Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir." hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.
    2- 2247 sayılı Yasanın 19. maddesindeki " Adli, idari , askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler." hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki , başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.
    Yasakoyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağını tanımıştır.
    Olayda, adli yargı yerince, öncelikle görevsizlik kararı verilmekle birlikte, bununla yetinilmemiş ve görevli merciin belirtilmesi için re'sen Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına da karar verilmiştir.
    Bu haliyle, hernekadar 2247 sayılı Yasada öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, Ankara Trafik İşlerine Yetkili 8. Sulh Ceza Mahkemesince re'sen yapılan başvurunun 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerek Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
    II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Ahmet Yahya ÖZDEMİR'in davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dava, 2918 sayılı Yasanın 48/5. maddesinin 2. kez ihlali nedeniyle trafik zabıtasınca davacının sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.
    13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu kanunun amacı, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemektir" denilmiş; "Alkollü içki, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı"nı düzenleyen 48. maddesinin değişik beşinci fıkrasında, yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgelerinin altı ay süreyle geri alınacağı ve haklarında 379.00.- YTL para cezası uygulanacağı, ikinci defasında sürücü belgelerinin iki yıl süreyle geri alınacağı ve haklarında 475.00.- YTL para cezası uygulanacağı ve bu sürücülerin Sağlık Bakanlığınca, esas ve usulleri Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulacakları, eğitimi başarıyla tamamlayanların belgelerinin süresi sonunda iade edileceği, üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgelerinin beş yıl süreyle geri alınacağı ve altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile birlikte 760.90.- YTL hafif para cezası uygulanacağı, ayrıca, psiko- teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulacağı, bu değerlendirme ve muayene sonrasında uygun görülenlere, geri alma süresi sonunda sürücü belgelerinin iade edileceği öngörülmüştür.
    Diğer taraftan 2918 Sayılı Yasanın Beşinci kısmında Sürücü Belgeleri ve Sürücüler başlığı altındaki 36. maddede, motorlu araçların sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesinin yasak olduğu, 38. ve 39. maddelerde sürücü belgesi sınıfları ve belgelere ait esasların belirlendiği, İçişleri Bakanlığınca, trafik güvenliği nedeniyle gerekli görüldüğünde değiştirilmesinin zorunlu olduğu, zorunluluğa uymayan sürücülerin araç kullanmaktan men edileceği, bunun usul ve esaslarının Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelikte belirleneceği; 40. maddede, dış ülkelerden alınmış olan sürücü belgelerinin kanunlar, ikili veya çok taraflı anlaşma hükümlerine istinaden işleme tabi tutulacağı; 41. maddede sürücü adaylarında aranacak şartlar, 42. maddede sınavlar ve belgelerin verilme esasları devam maddelerinde de kurallara uymayanlara verilecek cezalar, uygulanacak tedbirler, sürücü belgelerinin hangi koşullarda geri alanacağı hususları ayrıntılı ve idarece tek yanlı kurallar şeklinde belirlenmiştir. Yasanın Adli kovuşturma ve Cezaların Uygulaması başlıklı Dokuzuncu Kısıma dahil 112. maddenin ilk paragrafında da; sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki hafif para cezasını veya bu kanundaki hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiş; böylelikle sürücü belgelerinin geri alınması trafik ve sulh ceza mahkemelerinin görevi dışında tutulmuştur.
    Uyuşmazlık Mahkemesi, 2918 sayılı Yasa"nın 116. maddesi kapsamında araç tescil plakasına göre düzenlenenler dışında trafik zabıtasınca uygulanan idari para cezalarına karşı açılan davaları, göreve ilişkin genel ilkelere göre idari yargının görev alanında görmüştür.
    Ancak 1.6.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun yürürlüğe girmesi karşısında, bu Kanunun diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımlar ile bunlara karşı yapılacak itirazlara ilişkin görev hükümleri üzerindeki etkisinin incelenmesi gerekmiştir.
    Kabahatler Kanunu Tasarısı Gerekçesinde, özetle, bu düzenleme ile, özellikle ekonomik hayata ilişkin düzenlemelerde kazuistik olarak idari ceza yaptırımı öngören ve bir sistemden yoksun olan hükümlerin önüne geçebilmek ve ayrıca hukuk uygulamasında birliği ve hukuk güvenliğini temin etmek amacıyla, belirlenen genel ilkelerin, özel kanunlarda tanımlanan kabahatler hakkında da uygulanmasının sağlanacağı belirtilmiştir.
    30.3.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun birinci maddesinde "Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla;
    a) Kabahatlere ilişkin genel ilkeler,
    b) Kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırımların türleri ve sonuçları,
    c) Kabahatler dolayısıyla karar alma süreci,
    d) İdari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu,
    e) İdari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar,
    belirlenmiş ve çeşitli kabahatler tanımlanmıştır." denilerek Kanunun amaç ve kapsamı belirlenmiş; ikinci kısmında yer alan 32 ila 43. maddelerinde, Türk Ceza Kanunu kapsamı dışında kalan çeşitli kabahatler sayılarak, bu eylemlere yaptırımlar öngörülmüştür.
    Anılan Kanun'un 2. maddesinde, "kabahat" deyiminden, kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılacağı; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların "idari para cezası" ve "idari tedbirler"den ibaret bulunduğu; "idari tedbirler"in de mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu belirtilmiştir.
    Buna karşılık, 19. maddesinde, diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;
    a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
    b) İşyerinin kapatılması,
    c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması
    d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,
    gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklikler yapılıncaya kadar saklı tutulacağı öngörülmek suretiyle geçici istisnalar getirilmiş; 11.5.2005 tarih ve 5348 sayılı Kanun"un 5. maddesiyle eklenen Ek 1. maddede, "4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi mahkemelerinin görevine ilişkin hükümler saklıdır." denilmek suretiyle de 213 sayılı Yasa kapsamında bulunan vergi cezaları, Kabahatlar Kanunu'nun kapsamı dışında bırakılmıştır.
    Kabahatler Kanunu'nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır." denilmiş olup; bu Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan 27. maddesinin (1) numaralı bendinde, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren engeç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği öngörülmüştür.
    Buna göre, Kabahatler Kanunu'nun belirlediği ilke ve esaslara uyan diğer kanunlardaki idari para cezaları ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırımlara karşı yapılacak itirazlarda Kanun'un 19. maddesinde sayılan yaptırımlar saklı tutulmak kaydıyla, sulh ceza mahkemesi genel görevli kılınmıştır.
    Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.
    Böylece, davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, ( davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair geçiş hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.
    Kabahatler Kanunu'nun Geçici 2. maddesinde, "Bu Kanun hükümleri, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle idare mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen idari yaptırım kararları hakkında uygulanmaz."; Geçici 3. maddesinde de "Daha önce verilmiş olan idari para cezasına ilişkin kararlara karşı henüz iptal davası açılmamış olmakla birlikte dava açma süresinin geçmemiş olması halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde 27 nci madde hükümlerine göre sulh ceza mahkemesine başvurulabilir." denilerek geçiş dönemine ilişkin uygulama açıklanmış; 31.3.2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunla değişik 44. maddesinde ise, bu Kanun'un 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
    Bu açıklamalara göre, Kabahatler Kanunu'nun uygulanabilmesi için idari yaptırımın, dayanağı olan yasanın amacı dikkate alınarak, Kabahatler Kanunu'nun; 1.maddesinde belirtilen alanların korunmasına yönelik bulunması, 2. maddesinde yapılan kabahat tanımına ve 16. maddesinde belirtilen yaptırım türlerine uyması, 19. maddesinde sayılan geçici istisnalardan olmaması, 27. maddenin (1) numaralı bendinde itiraz yolu öngörülen idari yaptırımlardan olması gerekmektedir.
    İncelenen olayda; sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin işlemlerin ayrıntılı idari kurallarla düzenlendiği, 2918 sayılı Kanun'un 112. maddesinde sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması hususunun trafik ve sulh ceza mahkemelerinin görevine dahil edilmediği, aynı şekilde 5326 Sayılı Kanun'un 19. maddesinde de ehliyetin geri alınmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı hususu da dikkate alındığında; sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin davaya bakma görevi idare mahkemesine ait olmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle sulh ceza Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile idare mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
    SONUÇ :Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara Trafik İşlerine Yetkili 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi kapsamında görülen BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 5. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.8.2005 günlü ve E:2005/1446,K:2005/1106 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.3.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    May 2005
    Nerede
    Ankara, Yenimahalle, Turkey.
    İletiler
    2.490
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    Yukarıdaki kararı, itiraz mercinin tespiti konusunda bir yanılgı olmaması amacıyla yayınladım. Sürücü belgesinin alınması yukarıdaki kararda da ifade edildiği gibi idari işlem olmasından ve mevzuattaki düzenlemelerden dolayı itiraz (idari işlemin yapıldığı yada işlemi yapan dairenin bulunduğu yerdeki) idare mahkemesine yapılabilir. İptal davası açmak suretiyle itiraz yapılacaktır. Bu davayı açma süresi işlemin yapıldığı günden itibaren 60 gündür.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    bu konuda 2 gün önce hürriyet gazetesinde bir haber okumuştum. aynı şey izmirli bir avukatın başına geliyor. cihaz 70 promil ölçüyor ama adam alkol kullanmıyor. bunu ekipler anlamıyor ve cezayı kesip ehliyetinide alıyorlar. emsal davası açıyor ve kazanıyor. netten araştırıp bakın belki emsal örneği ile daha kolay çözülebilir?

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Dec 2007
    İletiler
    389
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    Keşke polislerede üfletseydiniz. :mahcup:

    Onlarda da çıksaydı 70-90 promil alkolde anlarlardı o zaman cihaz mı arızalı yoksa arabayı kullanan mı? :mahcup:

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    7
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    İzmir'de bir avukatın benzer olay için açtığı davayı kazanması ile ilgili haberin linki: http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&Ar ticleID=970982&Date=25.07.2008&b="Alkolmetre%20ölç ümüyle%20ehliyete%20el%20konulmaz"&ver=68

    Bu habere göre Danıştay 8. Dairesi, "alkolmetre cihazlarıyla yapılan ölçümlerde zaman zaman yanlış sonuçlara ulaşıldığını, itiraz halinde sürücünün kanındaki alkol oranının yetkili sağlık kuruluşlarında, ilk tespit anından itibaren en geç 2 saat içinde yeniden yapılması gerektiğini belirterek, Nemutlu lehinde yürütmenin durdurulması kararını verdi."

    karar yılı: 2005
    karar no: 2222
    Esas yılı: 2004
    Esas no: 4797
    Karar Metni: http://www.danistay.gov.tr/kerisim/k...in&dokid=25412

    açıkçası 2005 yılında alınmış bir kararın, kolluk kuvvetlerince hala uygulanmaması ilginçtir.

    Yukarıdaki bilgiler ışığında bir avukata gidip neler yapılacağına bakmak lazım.
    Konu eziraman tarafından (30-07-2008 Saat 14:06:04 ) de değiştirilmiştir.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    İletiler
    6
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    hukiki yonunu bilmiyorum ama sayet seker hastasıysanız ve ilacınızı biraz geciktirdiyseniz metabolizmanız sonucu boyle olabilyor. yan bu durumda alkol almıs gibi gozukmenizin tıbbi bir acıklaması var.
    kan sayımı yapana kadar ilacınızı aldıysanız belki durum o sırada duzelmiştir.(ilacla birlikte anında 90 dan 1 e dusurecek kadar etki olur mu onu bilmiyorum ama)

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Aug 2008
    İletiler
    21
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    yanınızda polisle ve resmi yazıyla gitmediğinize göre kanı başka bir kişinin verdiğini iddaa edebilirler.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    22
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Polis raporunda 90 promil , kansayımında 1 promil

    Selamlar ben bir trafik polisi olarak konu hakkında sizle bildiklerimi paylaşmak istedim.. Arkadaşlar yazdıklarınızın bir kısmını okudum bir kısmını okumadan bunları yazmaya başladım. bir polis ekibinde bulunan alkolmetre kolay kolay hata vermez. Çünkü cok sık aralıklarla kalibrasyon ayarları yapılmaktadır.Kandaki alkol oranını alkolün alınış saati, miktarı. kişinin bunyesi gibi faktörler aşırı derecede etki eder.nefesinde 70 promil cikan bi kişinin 2-3 saat sonra yaptırdığı kan testinde 10-15 gibi rakamlar gayet doğaldır. Çünkü alkolmetre saatiyle kan alim saati degerlendirilir ve satte tahminime göre 17 promil olsa gerek düşülerek hesaplanır. Alkolmetreye alkol almamış bir insan eğer kısa zaman önce(son bikaç dakika) kolonyalı mendille ağzını silmişsse veya alkol içeren kimyevi maddelerle yüzünü ağız cevresini vs. kullanmışsa normal alkol kullanmış bir kişi gibi alkol cıkartır. Polis otokontrol sistemiyle kendi birimi icinde sorumlu olduğu için üfletilen alkolmetredeki cıkan promillere göre idari ilmeleri yapmakla ve gerekirse adli mercilere sevketmekle yükümlüdür. haklarınız arasında olan üfletme sonucundakı çıkan alkol promiline itiraz size kesinlikle hatırlatırlır. O anda itiraz ederseniz hiç vakit kaybetmeden polis eşliğinde kan örneğiniz alınarak adli tıp kurumuna teslim edilir..
    Ayrıca Adli tıp kurumuna görevli trafik polisi eşliginde gitmesseniz verdiğiniz kan kabul edilmez.
    Konu hayri sahin tarafından (26-10-2008 Saat 21:15:36 ) de değiştirilmiştir.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

90 promil alkol cezası

1.6 promil alkol

90 promil alkol kamu davası cezası

promil ek 1

90 promil alkol ne kadardır

karayolları trafik kanunu 485 dava nasil acilir

90 promil alkol

darp raporunda kan ne icin alinir

90 promil

Forum

Benzer Konular :

  1. 1.05 promil alkol çıktı..
    Öncelikle merhaba.... Trafik kontrolü sırasında polisin cihazı ölçümü sonucu 1.05 promil alkol çıktı. bende yarım bira içmiştim içtikten 5 dk...
    Yazan: fatih12 Forum: Ceza Muhakemesi Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 18-07-2014, 04:31:53
  2. 1.05 promil alkol çıktı
    Öncelikle merhaba.... Trafik kontrolü sırasında polisin cihazı ölçümü sonucu 1.05 promil alkol çıktı. bende yarım bira içmiştim içtikten 5 dk...
    Yazan: fatih12 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 23-05-2014, 15:44:29
  3. Ehliyetimi 0.14 promil ile kaptırdım ancak su an kanun değişti ve sınır 0.20 promil oldu ehlıyetı nasıl gerı alabılırım?
    Merhaba, 10.11.12 de basıma cok enteresan bir olay geldi. Bir polis cevirmesine girdim ve alkollu olmadığım halde 0.14 promil alkollu cıktım ve...
    Yazan: Tunae Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 12
    Son İleti: 21-01-2014, 21:35:13
  4. Yanıt: 3
    Son İleti: 16-01-2014, 10:14:31
  5. % 45 promil ve ehliyetime 2 yıl el konulması
    yaklasık 2 ay once kaza yaptım kusurlu benım. 155 arandı polıs beklendı 30 dakka sonra geldı polıs. ehlıyetım daha onceden 6 aylıgına el...
    Yazan: DaveGhan Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 22
    Son İleti: 15-05-2009, 11:14:06

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.